Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2000 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
v
Denizlı
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
Y
16
17
18
15
18
17
20
18
Sınop Y 20 Adana Y 22
Zonguldak Y 15 Antalya
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
PB
PB
Y
Y
Y
Y
21
24
23
17
17
15
15
Y 21 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâıi
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
23
23
22
22
23
15
18
Marmara'nın batısı,
Kıyı Ege ve Doğu Ka-
radeniz kıyılan dışın-
da tüm yurt sağanak
yer yer gokgürûltulü
sağanak yağışlı ge-
çecek. Hava sıcaklıgı
değışmeyecek. Rüz-
gar kuzey ve batı
yönlerden hafif ara sı-
ra orta kuvvette, ya-
ğış anında kuvvetlıce
esecek.
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
mJUk
Y 10
PB 10
Y 11
Y 16
Y 16
Y 16
Y 19
Y 17
PB 13
IS MERKEZLER
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
Y
PB
PB
Y
PB
Y
19
25
19
22
23
22
20
20
Zürih PB 14 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
PB
PB
PB
Y
Y
Y
PB
17
32
19
27
25
24
20
28
Y 24
Taşkent
•Tatıran
0Açık ^*% Parçalı buJutlu ! SfSİI Buluttu k Çok bututlu ı Yağmurlu kartı kar Gök günjttülu
' GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
H Baştarafi 1. Sayfada
Meclis dışından bir aday bulduğuna ve bu adayı
seçtirmeye neredeyse azmettiğinde birieşiyor.
Once Ecevit'in söyledikleri üzerinde durmakta
, yararvar.
• Başbakan, parçalı bir pariamentoda aday sap-
tanırken uyum ve uzlaşı sağlamakta zorluk çekile-
bileceğini söylüyor.
Ancak, cumhurbaşkanı seçiminin partilerüstü
bir görev olduğunu, anayasal görevlerini anımsa-
tarak milletvekillerinin oylannı "parti hesaplannı
, aşarak" kullanmalannı istiyor.
Meclis'ten bir cumhurbaşkanı seçmekte "güç-
lük çekilebileceğine" değiniyor ve "bu durumda
Meclis dışından da seçim kapısını aralık tutmak-
takiyarara" işaret ediyor.
Ecevit'in "Meclis dışından bir cumhurbaşkanı-
nı neden yeğlediğini" anlamak için sadece "Mec-
lis'te uzlaşının kolay olamayacağı" düşüncesi ile
açıklamak yeterli bir gerekçe midir acaba?
Yoksa Ecevit'in yaklaşık 30 yıllık siyasal çizgisi-
ne göz atarak bugünkü tutumu açıklanabilir mi?
Gerçekten 1973'te askerlerin Orgeneral Faruk
Gürler'i cumhurbaşkanı seçtirme girişimlerinin
TBMM'nin özgür iradesiyle fiyasko ile sonuçlan-
dığı günlerde; Sunay'ın görev süresi uzatılamadı.
Ecevit'in bugün de benimsediği "Meclis dışın-
dan bir aday" fikri 1973'te ilk meyvesini verdi ve..
CHP lideri, çaresiz kalan Adalet Partisi lideri De-
mirel'e zamanın Anayasa Mahkemesi Başkanı
Muhittin Taylan'ı önerdi.
öneri Demirel'de kabul gördü. Ancak pariamen-
toya girmesi için Sunay'ın istifa edecek bir sena-
törün yerine Taylan'ı parlamentoya ataması gere-
kiyordu.
Gumhurbaşkanı Sunay, sözcülüğünü Demirel'in
yaptığı öneriyi reddetti.
27 yıllık in'at
Meclis dışından adayda başanlı olamayan Ece-
vit yılmadı. Dışarda bulamadığı adaya benzer bir
kimliği pariamento içinde aradı. Bu kez Meclis için-
den ancak.. hiçbir siyasal parti ile şu veya bu bi-
çimde ilişkisi olmamış, partici kimliği bulunmayan,
kendi halinde, iç ve hatta dış siyasete kanşmaya-
cak bir aday aradı ve buldu: Fahri Korutürk!
Meclis içinden cumhurbaşkanı seçilmesine kar-
şı görünen Ecevit'in 1973'teki mantığı ve duygu-
. lan 1980'dedesürdü.
1980'deki cumhurbaşkanı bunalımında örneğin
AP'den Ihsan Sabri Çağlayangil'le kendi parti-
sinden Muhsin Batur"un cumhurbaşkanlığına kar-
:
şı£ıktı. , ^" 'U
Bu uzun süreçte Ecevit'in tutumuria baklfâığrza-
', man görülen gerçek nedir?
Geçmişteki tutumunu ortaya koyan somut ör-
neklerie son konuşmasında sıraladığı öğeler dik-
kate alındığında sonuç kendiliğinden ortaya çıkı-
yor.
(1)- Dünden bugüne DSP lideri cumhurbaşkanı
adayının asla bir partiden (hele bir genel başkan)
olmasını istemiyor.
(2)- Yeğlediği cumhurbaşkanının iç siyasette ta-
rafsız hizmet verecek "silik bir kimlik sergilemesi-
ni" istiyor ve bunu cumhurbaşkanının "partilerüs-
tü bir görev" yapması ilkesine bağlıyor.
Tabii bu görüşünü söylemeyen Ecevit; TBMM'yi
sollayarak doğrudan dışardan bir cumhurbaşkanı
istediğini elbette açıklayamıyor..
Üstelik Ecevit, dışardan aday bulmakta zoriuk
çekeceğe benzemiyor.
Leeds'e uçarken gazeteciler Fatih Terim'le iç si-
' yaset dahil her konuda geniş ve anlaşılan derin bir
görüşme yapmış olacaklar ki; Ertuğrul Özkök tab-
loya bakmış, dünkü yazısında "Sanki bir başba-
kan veya cumhurbaşkanı önemli bir geziye gidi-
yor" dedikten sonra ekliyor:
"Ben, 'Dönüşte bu uçaktan bir cumhurbaşkanı
" adayı inebilir' diyorum" diye yazıyor.
Eee doğrusu haklı. Terim gizli kalmış biryetenek.
l Medyanın pompaladığına göre; bir psikolog, fel-
' sefe kitaplan karıştırmış bir filozof.. ve Ecevit tırt-
kusuna uygun, partisiz.
' Millete, devlete antrenörlük yapacak mesleğin-
de ehil bir kişi.
, Daha ne istersiniz? Ha gayret! -.-..; . •- -
Çeteler tatile çıkıyor!ECEVİT KIUÇ
Istanbul'daki hâkimiyetleri
önemli ölçüde kınlan, yüzlerce
adamlannın gözaltına alınması
üzerine zor duruma düşen çete-
ler faaliyetlerini başta Akdeniz
olmak iizere Anadolu'ya kaydır-
dı. Çoğunluğunu ülkücü faşist
elebaşılanmn oluşturduğu çete-
ler özellikle Marmaris, Ankara
ve Güney illerinde etkinliklerini
arttırdılar.
Istanbul 'da uzun yıllar "çek-se-
net" tahsilatçılığı ve arazi "ahm-
satnnı" işlerini yapan çetelerin,
Içişleri Bakanı Sadettin Tan-
tan'ın göreve başlamasmdan bu
yana düzenlenen aralıksız ope-
rasyonlar sonucu hareket alanla-
nnın daralmasuıın ardından Ana-
dolu'ya kaydığı belirlendi. Son 2
yıl içinde 150 çeteyi çökerten Is-
tanbul polisi, 2 bini aşkın kişiyi
yakalayarak adalete teslim etti.
Faaliyetlerini Istanbul dışına kay-
dıran ve cezaevlerinde bulunan
mafya liderlerinin birçoğu yurt-
dışında yakalanarak Türkiye'ye
iade cdildı. Alaattin ÇaJacı Fran-
sa'da, Ayvaz Korkmaz Ukray-
na'da, Kürşat Yılmaz Bulgaris-
tan'da, Sedat Şahin Almanya'da,
Hasan Heybetii Yunanistan'da
yakalanmış ve iadelerinin ardın-
dan cezaevine konulmuşlardı.
Faaliyetlerini Istanbul dışında
yoğunlaştıran çeteler şöyle:
Alaattln ÇaklCI Kartal Ce-
zaevi'nde tutuklu bulunan faşist
mafya lideri Çakıcı, Istanbul
merkez olmak üzere yurt gene-
linde faaliyet gösteriyor.
Sedat Peker Çek-senet tah-
silatçılığıyla adını duyuran Peker,
Ankara, Marmaris ve cıvarında
faaliyetlerini sürdûrüyor.
Ayhan çarkın Susuriuk da-
vası sanıklanndan eski özel timci
Çarkın, faaliyetlerini Balıkesir ve
çevresinde yoğunlaştırdı. Geçen
ay Erdek'te bir arazi ihalesine ^e-
sat kanşnnnaktan" tutuklanan
Çarkın, bir süre önce serbest bıra-
kıtmıştı.
YakUP SÜt Halen cezaevinde
tutuklu bulunan Süt, FarukSincar
grubuyla girdiği çanşmayla adını
duyurmuştu. Esenyurt, Halkalı
çevresinde hâkimiyet kuran
Süt'ün, Marmaris'te faaliyet yü-
rüttûğü belirlendi. Süt, cezaevin-
den firar ettiğinde Marmaris'te ya-
kalanmıştı.
Ayvaz Korkmaz Arazi maf-
yasının önde gelen isimlerinden
olan Korkmaz faaliyetlerini Antal-
ya başta olmak üzere Akdeniz Böl-
gesi'nde yoğunlaştırdı. Kartal Ce-
zaevi'nde tutuklu bulunan Kork-
maz, özellikle Anadolu Yakası 'nda
hâkimiyet kurmuştu.
Sedat Sahin Niğde Ceza-
evi'nde tutuklu bulunan Şahin, fa-
aliyetlerini Ankara, Adana, Muğ-
la ve Samsun'da sürdûrüyor.
Hasan Heybetii Heybetii,
faaliyetlerini Antalya'da yürütü-
yor.
Kİİrsat Yllmaz Akdeniz
Bölgesi'ndeki etkinliğini Adana
ve Antalya üzerinden sürdûrüyor.
Hasan BOra Faaliyetlerini
Adana'da yürütüyor.
Üst düzey emniyet yetkilileri,
Istanbul'da çetelere karşı yürütü-
len çalışmalann diğer illerde de
süreceğini belirterek "Türld-
ye'nin hiçbir yerinde çete üyderi-
ne hareket alanı bırakmayacağız.
istanbuTdaki operasyonlar diğer
illerde de sürecek" dediler.
Cakıcı-Ergjn çatısması Ayağmdan yaralandı
Saldırganlar sorguda Yazıcı'ya silahlı saldın
Istanbnl Haber Servisi -
Karagümrük Çetesi lideri
NnriErgin'in adamlan tara-
fmdan önceki gece Alaattin
ÇakKi'nm kahvehanesi sa-
nılıp Gültepe'de gerçekkşti-
rilen ve 1 kişinin ölmesi, 9
kişinin de yaralanmasıyla
sonuçlanan silahlı saldınnın
yanlış adrese düzenlendiği
ortaya çıkü.
Bu olaydan kısa bir süre
sonra saldınya uğrayan Zey-
tinbumu'daki kahvehanenin
ise Susuriuk davası sanıkla-
nndan ve uyuşturucu kaçak-
çısı Yaşar Öz c ait olduğu
belirlendi.
Gültepe'de Durak, Zeytin-
burnu'nda ise Şeref isimli
kahvehanelere önceki gece
yapılan silahlı saldınnın ar-
dından gözaltına alınan Ya-
vuz Erdoğan, Korkut Beşj-
roğuBan, Rüştü Vatansever,
Şükrü Türe ve Semih Ayke
Şehremini ile dün gözaltına
ahnan 2 kişinin Organize
Suçlar ve Silah Kaçakçılık
Şubesi'ndeki sorgulan sürü-
yor.
Ikı çete arasında yaşanan
çatışmanm kurbanlan olay-
larla ilgisi ohnayan halktan
insanlar oldu. Ergin'nin
adamlannın da Çakıcı'nın
adamlan gibi yanlış adresi
kurşunladıklan ortaya çıktı.
İstanbui Haber Servisi -
Mafya üyelerinin içeriden
yönlendirdiği kanlı olaylann
yaşandığı son günlerde ceza-
evlerindeki çarpıklıklan ka-
muoyuna açıklayan Tüm Yar-
gı-Sen Istanbul Şube Başka-
nı An" Yazıo. dün akşam saat-
lerinde Sagmalcılar Metro Is-
tasyonu'nda silahlı saldınya
uğradı. Son olarak mafya ele-
başısı Alaattin Çaloa tarann-
dan infaz koruma memurla-
nnın tehdit edildiği yolunda-
ki bilgileri kamuoyuna açık-
layan Yazıcı saldında ayagın-
dan. yaralandı.
Saldın şeklinin yeraltı dün-
yasında "uyan" anlamına
geldiği belirtildi.
Yazıcı, kaldmldığı Vakıf
Gureba Hastanesi'nden Is-
tanbul Üniversitesi Cerrah-
paşa Tıp Fakültesi Hastane-
si'ne sevk edildi. Yazıcı'nın
saglık durumunun iyi olduğu
kaydedildi.
Tüm Yargı-Sen'den yapı-
lan yazılı açıkJamada, Yazı-
cı'ya yönelik silahlı saldın
kınandı.
Sendikanın cezaevlerinde
mafyaya ve çetelere karşı
koyma mücadelesi verdiği
kaydedilen açıklamada, sen-
dikanın bu nedenle son za-,
manlarda üst üste saldınlara
maruz kaldığı belirtildi.
Başbakan Ecevit sır vermedi• Baştarafi 1. Sayfada
acele etmediği, son dakikada or-
taklanna "dayatmada" bulunma-
ya hazırlandığı değerlendirmele-
ri de yapıldı.
Cumhurbaşkanı Sükyman De-
mirel'e yeniden adaylık yolunun
kapatılmasının ardından farklı
arayışlar gündeme geldi. Ece-
vit'in gönlünde "TBMM dışın-
dan" bir isim olduğu vurgulanır-
ken "kafasmdaki Ud ismi" ortak-
lanna bile iletmemesi dikkati
çekri. Ecevit'in rahatsızlığı nede-
niyle arayışlar 4-5 gün gecikir-
ken daha sonraki günlerde de
"ağırdan ahnması" tepkilere yol
açtı. Ecevit, muhalefet liderleriy-
le yaptığı görüşmenin ardından
gerçekleştirilmesi beklenen yeni
ortaklar zirvesini toplamakta da
acele etmedi.
Kulislerde, Ecevit'in Doğra-
macı, Akbulut, Çetin ve Oral ad-
lanm ortaya attığı söylentileri
yaygınlaştı. MHP ve ANAP'ın
"çok yaşh" olduğu gerekçesiyle
Doğramacı'ya karşı çıktığı bildi-
rildi. ANAP lideri Yılmaz'm
"Grubuma Akbulut'a oy verdi-
remem" görüşünü dile getirdiği
de öne sürüldü.
Iktidar kulislerinde, Hikmet
Çetin için "Meclis dışından bir
partiliyi neden cumhurbaşkanı
yapahm" değerlendirmesi yapı-
hrken Cumhurbaşkanı Sükyman
Demirel'in Çetin ve Oral isimle-
rine sıcak baktığı yorumlan da
dile getirildi.
Yılmaz'ın adaylığı için umu-
dunu, "her partinin kendi adayı-
m çıkarmasına" bağlayan
ANAP'hlar, Ecevit'in MHP lide-
ri Deviet Bahçefl" ile bir isim üze-
rinde uzlaşmasından çekiniyor.
DYP'nin, Ecevit'in önereceği bir
isme destek verme eğilimi nede-
niyle 3 partinin uzlaşmasıyla bir
adayın seçilmesinin, hükümette-
ki durumlanm da tehlikeye düşü-
receğine işaret ediyorlar. Ece-
vit'in, ortaklanyla zirveyi sürek-
li ertelemesinin altında ise Yıl-
maz'a "düşünme payı bırakma-
ma" hesabının yattığını savunan
ANAP kurmaylan, Yılmaz'm
zirvedeki tutuma göre karanm
netleştireceğine işaret ediyorlar.
ANAP Genel Başkan Yardımcı-
sı Abdülkadir Baş, hükümetin,
curnhurbaşkanlığı sorununu "is-
tikrar temelinde çözeceğmi um-
duğunu" söyledi.
MHP'nin de Başbakan Ece-
vit'in görüşmelerini tamamlaya-
rak düşündüğü isimleri açıkla-
ması bekleniyor. Ecevit'in öne-
receği isimlere karşılık, Bahçe-
li'nin de Meclis içinden ve dışın-
dan 2 isim belirlediği, partilerin
bir isim üzerinde uzlaşamaması
durumunda her partinin kendi
adayını çıkaracağı, bu durumda
MHP'nin adayının daha şanslı
olacağı görüşü dile getiriliyor.
Dile getirilen adlar şöyle:
DSP Ertuğrul Kumcuoğlu, Is-
mail Cem, Şükrü Sina Gürel, Hü-
samettin Özkan, Hikmet Sami
Türk, Şükrü Elekdağ, Hikmet
Çetin, thsan Doğramacı.
MHP Sadi Somuncuoğlu, Ah-
met Kenan Tannkulu, Tunca Tos-
kay, Sebahattin Çakmakoğlu,
Murat Sökmenoğlu, Enis Öksüz,
Ilter Türkmen, Şakir Akça, Ah-
met Vefik Alp, Turgut Okyay,
Deniz Bölükbaşı
ANAP Mesut Yılmaz, Yıldı-
nm Akbulut, Sümer Oral, Yıl-
maz Karakoyunlu.
FP Nevzat Yalçıntaş, Vecdi
Gönül, Dengir Mir Fırat.
DYP Doğan Güreş, Kamer
Genç, Necmettin Cevheri.
• •
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
kalan gibi çevresini de etkileyecek öneme sahip.
Bu adımlar için, Avrasya'nın temeline atılan harç-
lar, diyebiliriz.
Konuya girmeden önce, iki ülke ilişkilerini eleş-
tiren, Zemin'e nişanyerilmesine çok bozulan, Çin'e
salt Sincan-Uygur Özerk Bölgesi'nden bakanlara
iki sorumuz var:
- Hemen burnumuzun dibinde Iran'da 25 mil-
yondan fazla Azeri yaşıyor. Onlar için bugüne dek
ne yaptınız? Iran'dan üst düzey yöneticiler geldi-
ğinde bir kez olsun bu ülke içindeki Azerilerin so-
runlanna parmak bastınız mı?
- Necmettin Erbakan 11 ay başbakanlık koltu-
ğundaoturdu. Bu süre içinde Iran'dan Malezya'ya,
Mısır'dan Libya'ya kadar geniş bircoğrafyayı gez-
di. Bir kez olsun bir tek Türk cumhuriyetine neden
gitmedi? "Asıl olan devlettir" deyip, Erbakan'ın
düşüncelerine katılmayan kimi deviet yetkilileri
adeta yalvardılar, "Bari birine gidin" dediler. Ba-
ğımsızlığına kavuşmuş Türk cumhuriyetlerine sır-
tını dönenler, Çin içindeki özerk bölgede yaşayan-
lar için ne yapabilirler?
MHP içindeki dalgalanmalar aynca irdelenmesi
gereken bir konu. FP çizgisi ve etrafındakilerine bir
soru yöneltip devam edelim:
- Siz radikal Islamcı mısınız, radikal Arapçı mı?
Zemin'in ziyaretine dönersek... önceki gün ya-
yımlanan 5 sayfalık ortak bildiri, arkası getirilirse
önemli bir adım. Bildirinin altını çizdiğimiz nokta-
lannı aktaralım:
1- Enerji başta olmak üzere ekonomi alanında
geniş bir çerçeve protokolü imzalandı.
2- Ipek yolunun canlandırılması için atılan adım-
lann sıklaştınlması kararlaştırıldı.
3- Dünyanın siyasi çok kutupluluk ve ekonomik
küreselleşme yönünde artan bir egilimle köklü bir
değişim geçirmekte olduğu görüşünde birleşildi.
4- Uluslararası anlaşmazlıklann banşçı yollar-
dan çözüme kavuşrurulması benimsenirken kuv-
vet kullanımına veya kuvvet kullanma tehdidine
başvurulması reddedildi.
5- Terörün hertürlüsüne karşı çıkıldı, aynlıkçı ha-
reketlere ve dinsel fanatizme izin verilmeyeceği
vurgulandı.
Once nişan sonra şan!
Ortak bildirinin satır aralan her iki ülkenin içinde
olup bitenleri de akla getiriyor. Sincan-Uygur'da
yaşananlar konusunda elimize yeterli bilgi ulaştığı
söylenemez. Çin, bu bölgeye "Doğu Tün\istan"
denilmesine şiddetle karşı çıkıyor. Buna tavır alma-
nın yolu Çin'i karşımıza almak değil, ilişkileri adım
adım örmek.
Ikide bir Çin'i ürkütmek yerine ilişkileri ısıtsak, bu-
günkünden çok daha iteri adrmlaratmış olabilirdik.
1994'te Uygurlar'ın iki büyük kenti Urumçi ve Tur-
fan'ı dolaşırken o insanlarla anlaşmakta zorluk
çekmedim. Sincan Uygur Cumhurbaşkanı Ablet
Abdütreşit'le görüşürken kültürel bağlar konu edil-
di. O günlerde Urumçi Radyosu'nun "radyo tiyat-
rosu'nda şu oynuyordu:
Çalıkuşu!
Ulkemizde bugünlerde çalıkuşundan çok yalı
kuşu olunca, sorunlara yurtsever ve akılcı bakmak
zorlaşıyor!
Reşat Nuri Güntekin'i selamlayıp önceki akşa-
ma gelelim... Çankaya Köşkü'nün konuğu olan
Zemin, önce "nişan" aldı, sonra "şan" verdi. Res-
mi yemek öncesi Zemin'e Deviet Nişanı verildi. Ar-
dından tenor Hakan Aysev'in mini konseri vardı.
Aysev'in son parçasından sonra sahneye Zemin
çıktı ve "O Solemio Napolitane"\ bir sanatçı titiz-
liğinde söyledi.
Yemekte Çinli konuklar Demirel'in konuşması-
nın Uyguriaria ilgili bölümlerini bulup hemen altını
çizdiler!
Zemin'in konuşmasında da çok kutuplu dünya
vurgulanıyordu. Zemin, Çin'de 56 ulusun yaşadı-
ğını söyledikten sonra, bu durumu tanımladı:
"Büyük Çin ailesi içinde bu uluslar kalp kalbe ya-
şayacak..."
Türkiye ile Çin, Asya'nın iki ucu. Baş başa gö-
rüşmede Zemin'in Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgı-
zistan, Tacikistan'ı içine alan Şanghay Beşlisi'nden
söz etmesi, Demirel'in de Türkçe Konuşan Ülke-
ler Deviet Başkanlan Zirvesi'ni anlatması, ciddi bir
rekabeti de ortaya koyuyor.
Hüner bunu sorun olarak görüp ipi germek de-
ğil, köprüye çevirip ilişkiler örmek!
V
Tüketici Hakem Heyeti
4
Cep'tesabitücrete
faiziyle iade karan
AH Sürmeli 'nin gösterdiği tepkinin 7 aylık baskının sonucu olduğu açıklandı
SanatçılarDTyönetimini istifitya çağırdı
Haber Merkezi-
Gaziantep'in Islahiye
ilçesinde. Tüketici
Sorunlan Hakem
Heyeti Başkanlığı, bir
cep telefonu
abonesinden, bugüne
kadar alınan sabit
ücretin, "yasal faizi ile
birükte" ödenmesini
kararlaştırdı. Bursa'da
ise bir tüketicinin
Turkcell aleyhine açtığı
davada, "sabit ücretin
dava sonuna kadar
ahnmanıasına yönelik
ihtrvati tedbir
kararına" Turkcell
tarafından yapılan
itiraz reddedildi.
Itirazaret
Islahiye'de, cep
telefonu kullanıcısı
Bilal Erdoğan'ın sabit
ücrete yönelik
başvurusunu
değerlendiren Ilçe
Tüketici Sorunlan
Hakem Heyeti şu
karan aldı:
"Şikâyetçi Bilal
Erdoğan'm kuüandığı
Telsim hath cep
telefonuna gelen ayhk
sabit ücretin hiçbir
makul ve bakh
gerekçesi yoktur. 4077
sa> ılı Tüketicinin
Korunması
Hakkındaki Kanun'un
1. ve 2. maddelerine
göre objektif iyi niyet
*kurahna a> kın olan bu
uygulamaya son
verilmesine ve bugüne
kadar 'aylık sabit
ücret' adı altında
yapılan ödemelerin,
yasal faizi ile birükte
müşteki Bilal
Erdoğan'a geri
ödenmesine, oy buüği
fle karar verildL"
ANKARA (Cumhuri-
yetBfirosu) -Deviet Tiyat-
rolan Sanatçılan Derneği
(DETlS) Başkam Meb-
met Ege, "Patron" adlı
oyunun galasmda sanatçı
AK Sürmeli'nin gösterdi-
ği tepkinin, kurumda 7
aydır süren baskılann so-
nucu olduğunu belirterek
yönetimi istifaya çağırdı.
Mehmet Ege berabe-
rinde DETlS Başkan Yar-
dımcısı Rüştü Asyalı ve
Genel Sekreter Ahmet
Mûmtaz Taylan ile yaptı-
ğı basın toplantısında,
"Kurom üzerinden kese-
lerini dolduranlara, kişi-
sel çıkar hesaplannı ger-
çekleştirme>r
e çahşanlara,
amaçlarına ulaşmak için
baskı kuranlara 'dur' de-
mekiçin'' örgütlendikleri-
ni belirtti. Ege, Deviet Ti-
yatroları Genel Müdürü
RahmiDifligil'ın her gece
bir insan karakterini sah-
nede yansıttıklan için sa-
natçılara neredeyse "par-
çalanmış kişüikli dryebile-
cek kadar ileri giden gözü
kara yönetim anlayışını"
kabullenemeyeceklerini
kaydetti.
Kurumun repertuvan-
nın tiyatro eleştirmenleri
ve konunun uzmanlann-
ca en üst düzeyde yetersiz
ve niteliksiz bulunduğu-
nu anlatan Ege, "Taşınıa
seyirci ile salonlanm dol-
durup bunu marifet sa-
vanlann seyyar kumpan-
ya düzeyinden yukan çık-
mayan sanatsal tercihleri-
ni kabuDenmemizve bun-
laratepkisE kalmanuzsöz
konusu olamaz" diye ko-
nuştu.
Ege, "Patron" adlı
oyunda Ali Sürmeli'nin
davramş biçiminden çok,
haklı çıkışının nedenleri
üstünde durulması gerek-
tiğini söyledi.
Tiyatro sanatmın daha
özerk, özgür, demokratik
ve katılımcı ortamlarda
üretihnesi için değil yeni
bir yasa çıkarmak bir ya-
na var olan yasanın dahi
gerisinde kalındığını an-
latan Ege, "Kurum, yasa
ihlan' göz önüne ahnarak
tüzeUdşiliğmin, özel bir
yasaya sahip otana aynca-
hğuûn bile ajırdında ol-
mayanlarca snf kendi var-
hklarmı sürdürebümek
için, siyasi erkin hizmetine
sunulmuştur'
7
dedi.
'Sindirilmek
isteniyoruz'
Idari işleyiş biçimi ve
sanatsal tercihlere karşı
çıkanlann disiplin soruş-
turmalan ve cezalar ile
sindiriknek istendiğini
savunan Ege, "Bu koşul-
larda, değil özgür ortam-
larda sanatüretmek, ağız-
larmı bile açama>anlar
çok doğaldır ki, bir yerde
patlavacaklartn. Unutma-
yahm ki, onlarbüyük Ata-
türk'ün dediği gibi, 'Top-
lumda uzun uğraşlar so-
nunda alnında ışığı ilk
hissedenler'dir" diye ko-
nuştu.
Artık "dur" denilmesi
gerektiğini söyleyen Ege,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oynanacak oyundan
rol dağıhmma,figüranah-
mından müdür vekili
atanmasma kadar müda-
hale eden, var olan yasayı
zorlayarak yer yer deterek
kurumun nkanma nokta-
sına kadar gelmesine ne-
den olan siyasi erk derhal
geri çekilmelidir. Var olan
yönetim derhal istifa et-
melidir. Genel müdür
adaymın eğüim yoklama-
sı ile saptanması ve yetkili
mercilere önerflmesi anla-
yışı ha>ata geçirilerek ye-
ni genel müdür ve yöneti-
cfler görevegetirDmeMdir.''
Mehmet Ege, Deviet
Tiyatrosu sanatçılannm
Kültür Bakanlığı'nca tef-
tişe uğramasmın yanlışlı-
ğına işaret ederken genel
af karannda sanatçılann
ortak tavır almasımn edci-
li olduğunu kaydetti. Ege,
"Bizi kimse affetmesin,
biz yanhş olanın karşısm-
dayız" diye konuştu.
Ahmet Mümtaz Taylan,
soruşturmalann haksız
olduğunu belirtirken sa-
natçılann "sözte" affedil-
diklerini söyledi.
Rüştü Asyalı da, bom-
balı bir saldın sonucu ya-
şamıru kaybeden gazete-
miz yazan Ahmet Taner
Kışlah'mn Kültür Bakan-
lığı döneminde sanatçıla-
n bir araya toplayarak so-
runlannı ve çözümleri di-
le getirmelerini istediğini
anımsatırken Kışlalı ile
demokratik anlayışlara
kavuştuklannı kaydetti.
Asyah, DETlS'in Kış-
lah'mn gösterdiği aydm-
lık yolda kurulduğunu
vurguladı. Ali Sürmeli'yi
haklı bulduklanm anlatan
Asyalı, sanatçının görevi-
ni yaptıktan sonra tep-
kisini dile getirdiğini
belirtti.
ın
TEŞEKKÜR
28 Mart'ta yitirdiğimiz
Karikatürist
MISTIK
(Mustafa Eremektar)
Metropolitan Florence Nightingale
Hastanesi'nde yoğun bakımda yattığı
son günlerinde yapılabilecek her şeyi
sonuna kadar deneyen,
moral desteklerini esirgemeyen
prof. Dr. Cengiz Kuday,
Yoğun Bakım ekibi:
Uz. Dr. Sabriye Güvenç,
Uz. Dr. Şebnem Eryjğit,
Uz. Dr. Tahir Güngör Ince,
Uz. Dr. Cüneyt Aksakal,
Sorumlu hemşire ElTIİIie Kui*t
ve sağlık personeline, gösterdikleri yakın ilgi ne-
deniyle Metropolitan Florence Nightingale Has-
tanesi çalışanlanna, birlikte olabildiğimiz son
gününde acımızı paylaşan
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti,
Karikatürcüler Demeği ile bağışta bulunan,
çiçek gönderen tüm dostlara teşekkür ederiz.
EREMEKTAR AİLESİ