25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 MART2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(« cumhuriyet.com.tr 15 1.2. Uluslararası Istanbul Tiyatro Festivali'ne katılacak topluluklar belli olmaya başladı Sahnede IsabeDa Rosseltini• Robert Wilson'ın yönettiği 'Önceki Günler, Öliim, Yıkım & Detroit III' adlı oyunda Isabella Rossellini, Tony Randall ve Jeremy Geidt'in yanı sıra Semiha Berksoy konuk sanatçı olarak yer alacak. Kraliyet Shakespeare Tiyatrosu'nun oyunu ve Pina Bausch Dans Tiyatrosu'nun gösterisi kaçınlmaması gereken yapunlar arasında. Kültür Servisi-Istanbul Kültür ve Sa- nat Vakfi'nın düzenlediği 12. Uluslara- rası tstanbul Tiyatro Fesüvali, 19 Mayıs- 4 Haziran tarüüeri arasında gerçekleşti- rilecek. 16 günde 40 oyunun sahnelene- ceği festival programı, her yıl olduğu gibi Türk ve yabancı tiyatro toplulukla- nnın seçkın yapımlannı ıçenyor. 'Britan- y» - Tûrkiye 2000' ışbırlığı çerçevesın- de, 12. Uluslararası Istanbul Tiyatro Fes- tivali dünyanın en ıyı klasık tiyatro top- luluklanndan Kraliyet Shakespeare Tî- yatrosu'nu konuk edecek. Kraliyet Shakespeare Tiyatrosu'ndan Shakespeare'ın 'HİrçınKız' adlı oyunu- nun çağdaş bir yorumunu ızleyebılece- giz. Tarihinde, Anthony Quayle, Vivien Letgh ve Laurence Otivier gıbı ısımle- rin geçtığı topluluk. 'Hırçııı Kız'ı lind- say Posner'ın farklı sahnelemesıyle su- nacak. Projeksiyon ve vıdeo gibi ola- naHardan yararlanılan yonımda, sahne aynı zamanda bilgisayar ekranıru yansı- tacak. Insanlık tarihinin en eski mesele- lennden kadın-erkek ılışkısmın alaylı biçimde ele alındığı oyunda sahneleme- ye getınlen yenılilderle, günûmüzden kopuk olmayan bir boyutu yakalamak amaçlanmış. Gelenekselliğıyle tanınan Kraliyet Shakespeare Tiyatrosu, yönet- men Lindsay Posner'tn cesur 'Hırcro KK' yorumu ile zamanaşımına uğrama- dığını ve çağı yakaladığını bır kez daha kanıtlıyor. Ote yandan Kraliyet Shakes- peare Tiyatrosu, ülkemızde ılk kez 'cut- ting-edge' tarzında bir oyunu sahnele- yecek. Geçen yıllarda ' C a n Temirfeykisi' adlı dans tıyatrosuyla Istanbullulan bü- yüleyen Pfaıa Bausch, bu yıl festivale 'Mazurka Fogo' adlı yapımıyla katılı- yor. Almanlann dünyaya armağan etti- Isabella Rosselini'nin rol akhğı Wüson'm oyunu 27,28,29 Mayıs Atatürk KûMr Merkezi'nde sahnetenecek. Kraüvet Shakespeare Tiyatrosu 'Hırçm Kız'ı sanneleyecek. Pina Bausch Dans Tiyatrosu da 'Mazurka Fogo'yu sunacak. ği ve dans tiyatrosunda en büyük ısım- lerden biri olan Bausch, Mazurka Fogo'yu Lizbon'da yapılan Expo'98 için hazırla- mış ve sahnelemişti. Robert VVTlson'ın yönettiği 'Önceki Günler, Öhım, Yıkun & Detroit III' ad- lı oyun, bu yılın kaçınlmaması gereken yapımlan arasında yer alıyor. Dünya prö- roıyerr geçen yıl 7 Temmuz'da New York'taki Lincoln Center'da gerçekleş- tırilen oyunda SemihaBerksoy. konuk sa- natçı olarak Wagner"ın 'Tristan ve tsd- de' operasından bır arya söylemıştı. Bi- nncisı ve ıkincisi 1979 ve 1987'de Ber- lin Schaubüehne am Lehnıner Platz'da sahnelenen oyunda, Batı mıtolojilerin- de yer alan 'Apocalvpse' (Kıyamet Gü- nü) teması irdeleniyor. VVilson, mahşer gününden başlayarak geri dönüşlerle ta- rihsel süreç ıçınde yıkım ve yenıden ya- pun olgusu üzennde duruyor. IsabeDa Rossellini, Tony Randall ve Jeremy Ge- idt, arasız ve yaklaşık ıkı saat sürecek ya- punın oyunculan... 'Yuan Gözü' fılminin müziklehnin yanı sıra 'Son Imparator' fılmiyle en iyi müzık Oscar'ını alan genç Japon beste- ci Ryuichi Sakamoto, oyunun müzıkle- rinı yapıyor. Setdizaynı ve ımgelerde Pe- ter Bottazzi'yle işbirliği yapılan oyunda, kostüm ve aksesuvarlar Jacques Reyna- ud ve Hans Thiemmana; ışık tasanmı Robert Wilson ve A. J. VVetssbard'a ait. Çok katmanlı bır çalışma olan ve im- geler, metin, ses üstüne yoğunlaşan 'ÖN- CEKİ GÜNLER, Ölüm, Yıkım & Det- roit III', Robert VVilson'un 1992 'de kur- muş olduğu VVatermifl Center'da düzen- lenen atölye çalısmalanyla üç aşamada gerçekleştirilmiş. Bu anlamda, 'ÖNCE- Kİ GÜNLER, Ölüm, Yıkım & Detroit IIT, uzun süren bir ekip çalışması ürü- nü. 1997'debaşlayançalışrnalardaönce- Iikle mahşer kavramı ele alınarak yıkım ve yeniden yapım olgusundaki sürekli- lik yeni bınyıün son günleriyle örtüşüm içinde irdelenmiş. Bu süreç daha sonra Robert Wilson 'un ılk karalamalanyla, çızimleriyle bağlantılı bir biçimde mah- şer kavramıyla örtüşen yazılı ve görsel malzemeyle bütünleşiyor. Görsel malze- menin, imgelerin, tarihsel metinlerin söylencelerin çizimlerin buluştuğu pro- düksiyon kitabı 12 sahneden oluşan oyu- nun temehnı oluşturuyor. Her sahnenin kendıne özgü mitinin o sahnedeki hare- ket düzenıni belirlemesi de yine Wil- son'a özgü çaiışmamn bir başka uzan- tısı. Oyun 12 sahneden oluşuyor Oyunun metni oluşturulıuken, 'Gühln Adı' romanıyla tanınan ltalyan yazar Umberto Eco'nun 'önceki GününAda- sı' adlı yapıtından yararlanılmış. 'Ön- ceki Günün Adası'nda, 17. yy'da deniz kazası sonucunda Güney Pasifik'te tnah- sur kalan bir ltalyan asilzadesi, bulun- duğu boylam noktasında, dünü bugün- den ayınr. tnsanın, evrende sabit bir nok- ta araması metaforunu ele alan Eco ro- manını, asilzade haberini araşüran kur- gucu bir 20. yüzyıl biyografıcisinin di- linden anlatıyor. VVilson'un, Eco'nun yapıtının yanı sı- ra Edgar ABen Poe'nun kısa bir öyküsü- nü ve evlat edindiği otistik oğlu Chris- topber Knowtes'un bir şiırini özgürce kuUanarak yorumladığı oyun, on ıkı sah- neden oluşuyor. Oyunun özelliklerin- den biri de öykünün bır sürekJılık ıçın- de sunulmayışı. Olaylar sürekli zamanın gensine gidiyor ve yeni bınyılda rnsanın kıyamet günü kâbuslanna ayna tutuyor. VVilson'un yorumu eklenince, Eco'nun roman kahramanı Roberto della Griva, biraz Robinson Crusoe'yu, biraz Peter Pan'ı,biraz da'ABceHarikalarDiyann- da'yı anımsatıyor. Oyunun yapımcılığuıı üstlenen ku- rumlar; Change Performing Arts (Mila- no), Lincoln Center Festival (New York), Uluslararası Istanbul Tiyatro Festivali ve Bobıgny MC93 Paris. Dünyaca tanınan tiyatro sanatçılannı ve topluluklannı konuk eden festivale da- ha önce gelen isımler arasında Müano Piccok) Tiyatrosu, Pina Bausch, BerS- ner Ensemble, Robert Wılson, Krahvet UlusalTıyatrosu,HeinerGoebbelsveLa Fura Deb Baus sayılabilir. 53. Uluslararası cannes Fllm Festivali 10 Mayısta başlıyor 100. yaşında Bunuel anılıyor Kültür Servisi - Cannes Film Festivali bu yıl 10- 21 Mayıs tarihlen arasında gerçekleşiyor. Bu yü 53.sü düzenlenecek olan festival Avrupa'run en prestijli festivalleri arasında sayıüyor. Festival yetkilileri, 2000 yılı nedeniyle uluslarara- sı bu- sempozyum yapmayı kararlaştırdı. Dünyanm her tarafuıdan sinema sanatı ıle ılgılenen oyuncu, yönetmen ve yapımcdann davet edileceği sempoz- yum, Le Monde gazetesmın ışbirlığı ile gerçekleşe- cek. Sempozyuma katüanlar, fihn yapımındakı tek- nik ve ekonomik değişimlerin sonuçlan ve gelece- ğin sınemasının suıırlan üzennde tartışacaklar. Sem- pozyuma Isabefle Huppert'ın yanı sıra Kültür Baka- m, Natıonal Center for Sinema (Ulusal Sinema Mer- kezi) ve Mission 2000 in France (Fransa'da Görev 2000) kuruluşlan da katılacak. Cannes Festivali'nde 22 Şubat 2000 yıhnda 100 ya- şına basan Ispanyol sinemasmın ünlü yönetmeni Lu- isBunud'i anmak için, Ispanya ile ortaldaşa bir pro- je gerçekleştiriliyor. Sürrealistlerin gözdesi, orto- doksinin politik veya entellektüel bütün biçimlerin- den sıynlmış bağnnsız fikirleriyle beyazperdenin unu- tulmaz yönetmeni, 'Mahvedici Melek' filmi hakkm- daki fikirlerini şöyle dile getiriyor: " Eğer seyTetti- ğiniz fllm şasırtKL karmaşık ve a>kın geli>orsa o za- man hayaün kendisini fBmime aktarabildim denıek- tir. Fihn, yaşam gibi tekrarlanabflir ve her türtü yo- ruma açık olmahdır." Simgesel fılmı 'Altm Çağ'dan 'BurJHvazmin Giz- li Çekicinği'ne, 'Gundüz Güzeli'nden 'Bir Oda Hiz- metçtsinin Günlüğü'ne kadar bütün fılmlennde gö- runtünûn sade yorumu ile ilgilendi. Cannes Festivali'ndeki anma programı, Saray'da yeni açılan Luis Bunuel odasmda yapılacak 'Cannes 2000' kutlaması, 'Bunuel'in Gizli Dünyası' adlı ser- gi ve 1961 Altın Palmiye ödüllü yönetmen Vhidi- ana'nın Bunuel üzerine yaptığı farklı projeksiyon Yöıetmen Agnes Varda, Jane Birkin De birükte. BunueH anma programında sergi deaçılacak. gösterisi olmak üzere üç etkinlik çerçevesinde geli- şecek. Festival yönetimı her yıl ünlü bir yönetmeni kan- lımcılarla buluşmaya çağınyor.'SinemaDersleri' adı- nı taşıyan bu etkiiüikler gerçek bir ders olmaktan çok sanatçılann sinema kariyerlermdekı 'anahtar anlan', film çekımlen su-asında veya gerçek yasam- lanndaki ilginç anılan, sinema üzerine fikırlennı yansıtuklan bir tür tartışma ortamı nıteliğıni taşıyor. Bu yılki 'Sinema Dersleri'nin konuğu ise ünlü ka- dın yönetmen Agnes Varda, "Soyadnn, ash \ardas olan bir Yunan isminden geliyor. Büyük babanun zama- nındaS harfinin düşmesi ile şündiki halinedönüşmüs. Benim doğduğum zaman aikm, zaten sadece S har- fini değfl Yunanistan'la ilgili bütün bağlanmızı da }i- tinnişti'' dıyerek kendı anlatımıyla 'geçmişini' anla- tıyor. Bu yıl onuncusu düzenlenecek olan dızinin konuk yönetmeni Varda, sinemadakı deneyimlenni ve şiir- sel anlatımla bezedığı' La Pöinte Courte' (1955),' Cleo de 5 to 7' (1961), 'L'une Chante, Lautre Pas' (1977), 'Murs, Murs'(1981 ),'Ulysses' (1983),' Sans TortNiLoi' (1985) ve' JacquotdeNantes' (1991) gi- bi filmlerinin yapıldığı sırada yaşadıklannı sinema- severlere aktaracak. Yönetmen 'SansToitNiLoi' ad- lı filmi hakkında şunlan söylüyor: "Bu filmi çeker- ken kıs ve doğanın ren klerini beyaza boyay an kar be- ni çok etkiledi. Ve bu sonsuz gü/elbğin \ arattığı don- durucu soğuk içinde dışanda yaşamak zorunda olan evsizler, dilenciler, kaçaklar, kısacası bütün 'göçebe- ler1 benim duygulanmı derinden sarsn. 1984 yıh SH rasında bir çok gazete 'yeni fakirler' hakkında hikâ- yeler yazıyordu. Ben bu tanunın tarihin vazılmasın- dan günümüze kadar yorgunhıktan ölme derecesine gelmis amaçsızca sokaklarda doiaşan \e tek bir lok- ma ekmek için bütün mahallelerin çöpierini kanşü- ran 'eski fakirler "den ne farkı olduğunu anlav anıadım. Fakuüğin bir 'tarihi' olduğunu anlatmak istedim." Ricochet dans topluluğu Türktye'de Kültür Servisi - tngılte- re'nin önde gelen modern dans topluluklanndan Ricoc- het, 20-30 Mart tarihleri ara- sında Ingiliz Kültür Merke- zi'nin davetlisi olarak Türki- ye turnesı gerçekleştırecek. Gösterilerin yam sıra Istan- bul ve Ankara'da dansçılar ve öğrencilerle egirım çalış- ması yapacak olan topluluğun turne programı şöyle: 20 Mart saat 20.00'de Trabzon Devlet Tiyatrosu, Atapark Haluk Ongan Sahnesi; 22 Mart saat 20.00'de Adana Devlet Tiyatrosu, Hacı Ömer Sabancı Sahnesi; 24 Mart sa- at 20.00'de tstanbul Devlet Ti- yatrosu, Taksim Sahnesi; 27 Mart saat 20. 30'da Bursa Tayyare Kültür Merkezı; 30 Mart saat 20.00'de Ankara Devlet Tiyatrosu, Küçük Ti- yatro. Koreograf merkezli ahşıl- mış dans topluluklannın ak- sıncKateGovvarveKarinPo- tisk adlı dansçılar tarafından kurulan toplulukta koreog- raflarla işbirliği yapıp cesur, yenilikçi ve kaliteli eserle- rin yapımını sağlıyorlar 1994 'ten ben topluluk arala- nnda WiayneMcGregor, Rus- seflMaliphant,Javier de Fru- tos ve NigelCharnock olmak üzere bir çok koreografa eser sipariş etti. Ricochet, 1991 yı- lından bu yana Londra'dakı Bahar Dans Festivali'ne ve Edinburgh Fnnge Festiva- li'ne düzenlı olarak katılı- yor. Topluluk. 'yeniBkçflikve yaranalık' yönünden 1997'de Time Out dergisinın dans ödülünü kazandı. Ricochet; ünlü yönetmen Peter Greenaway'in 1991 de çektiği 'M is for Man, Mu- sk, Mozart' adlı TV filmın- de de rol alan Gowar ve Po- tisk'in yanı sıra David Wa- ring, Anna VVflliams \ e Ben Wright"tan oluşuyor. Toplu- luk, 'Singles' ve 'Cut' adlı ıki dans göstensi sunacak. KUŞBAKIŞI MEMET BAVDUR Yavru Baimanın intüıarı Şu sıralaryine çok gazete okuyorum, arada sı- rada televizyon bile seyrettiğim oluyor. Normal- de sabahın yedisinde Kemal'in kapıya bıraktığı Cumhuriyet ile yetinirim, bir süredir beş-altı ga- zeteyi baştan sona Shızlı hızlı) okuyorum. Bu da geçecek elbette, eski "noımal" halime dönerim yakınlarda. Şimdi gelelim geçen haftanın çeşrtli gazetelerinden aklımda kalanlara... Cumhuriyet hariç beş altı gazeteden bu bayat haberler. Televizyon seyircilerinin tanıdığı şempanze cin- si sevimli mi sevimli bir maymun van Charlie. Öy- le alelade bir maymLm değil bu. Oyuncu. Tele- vizyon dizilerinde oynuyor. Oldukça başanlı bir oyuncu bence. Yani ayıptır söylemesi gördüğüm birkaç oyuncudan daha başanlı bulduğum zaman- laroluyorCharlie'yi. Ama bu başka mesele. Char- lie şimdi bir kanalda yeni dizisini çekiyormuş. Ay- nı kanal, dizinin çekimlerini gosterirken (bir ma- gazin programı olmalı) Charlie, bakıcısının iste- mediği bir hareket yapıyor ve "bakıcısı" denilen muhterem zat, güzelim Charlie'ye sille tokat gi- rişiyor. Charlie masalann altına sığınmaya çalışı- yor feryat figan, ama kurtulamıyor "bakıcısının" tekmelerinden... Pendik Kaymakamlığı, Nobel ödüllü ltalyan ya- zar Dario Fo'nun tek kişilik tiyatro oyununun sahnelenmesine izin vermemiş. Gerekçe benim çok hoşuma gitti. Metnin içinde çok sayıda or- gazm sözcüğü geçiyormuş ve oyun genel ahla- ka mugayir bulunmuş. Şimdi meseleye şöyle de bakabiliriz: 2000 yılında bence mugayir sözcü- ğü, orgazm sözcüğünden daha müstehcendir. Or- gazm ise elbette ayıp bır şey değildır, güzel hat- ta çok güzel bır şeydir. Bu sözcüğü ayıp bulan- lann hiç bilmedikleri bir durum mu var ortada acaba diye düşündüm doğrusu! Pendik Kayma- kamı'nın kendinde, dev bir sanatçı olan Dario Fo'ya müdahale hakkını bulması da ilginç geldi bana. Bunlar müstehcen şeyler ve genel ahlaka "mugayir" işte. Tepeden tımağa sağcı, milliyet- çi bir mekanizmanın; içinde artık etkili bir muha- lefet taşımayan birsistemin kaçınılmaz sonuçla- n. Chariie'ye ve Dario Fo'ya geçmiş olsun diyo- ruz. Bir de nükleer enerji santralı meselesi var. Fransa üç yıldır yeni santral kurdurmuyor. AJ- manya on yıldır. Ingiltere de durdurdu bu işleri. Bizim yuppielerin Mekkesi olan Amerika'da ise son santral 1973'te yapılmış. Italya'da referan- dumla nükleer santrallann kapatılmast karartaş- tınlmış. Bulgaristan'daki santralın kapatılması ise Avrupa Birliği'ne girişin önkoşulu. Bizde ise "muassırmedeniyetseviyesine" ulaş- mamızın önkoşulu olarak nükleer enerji santra- lını savunanlar var. Renkli basınımızın büyük ga- zetelerinden birinin başyazanndan öğrendiğimi- ze göre santrallarda kurulan radyoaktrf artığın kanser yapıcı radyasyon etkisinin yanya inmesi için 24.000 yıl gerekiyor. Bu artıklann nerelere gömüleceği de meçhul. "Geçici" olarak on yıl ka- dar havuzlarda bekletiliyormuş artıklar. Sonra bir "ara-depoya" konuluyoriar. Sonra.. ne olacak bi- linmiyor. Bizim ülkede bir iki yıl içinde birikecek yaklaşık seksen ton radyasyonlu çubuk artığını nereye koyacağız? Timbaktu Kaymakamı olsam aklıma müstehcen ve genel ahlaka mugayir bir öneri gelir, ama bu konunun da şakası olmaz ki! Sayın Mûmtaz Soysal'ın yazdığı gibi: Nükle- er teknoloji ciddi bir konudur ve elbet edinilme- lidir. Ama, "Size nükJeer teknoloji kazandıraca- ğız; atom bombası bile yaparsınız" diye nükleer santral sokuşturmanın hiç âlemi yoktur. Santral işletmekle, o santralı yaratan teknolojiyesahip ol- mak aynı şey değil diyor Mümtaz Soysal, herza- manki hak biliriiğiyle! Bakın şempanze Charlie'nin bakıcısından, Pen- dik Kaymakamlığrnın oyun yasaklamasından çı- kıp nerelere geldik! Bu sorunun özü, sanınm kö- kü ellili yıllara dayanan "montaj" kafasında yatı- yor. Bir tek vidasını bile kendi üretmediği atet/eda- vat ile övünen insanlann mantığında. İşte bunlan okuyup, bunları yazarken renkli ba- sınımızın güzide temsilcisi bir gazetenin iç say- falannda renkli bir fotoğraf çarptı gözüme, bey- nime. Yavru balinanın intiharı. "Adana'nın Yu- murtalık ilçesinde sahile vuran yaklaşık on ton- lukyavrv balina vatandaşlann ilgi odağı oldu. Yu- murtalık ilçesi Haylazlı köyü açıklannda tekney- le avlanan balıkçılar tarafından fark edilerek sa- hile çekilen on metre uzunluğundaki balinanın, BOTAŞ'ınyükgemilerinitakip ederekAkdenizsa- hillerine geldiği ve yönünü kaybettiğiiçin intahar ettiğisanılıyor." Resimaltı bu kadar. Renkli fotoğ- raf ise bu kadar değil ne yazık ki. Fotoğrafta beş adam, bir çocuk var. Bir de balina. Kıyıda can ver- miş muhteşem bir balinayatıyor. Arkada biri kas- ketli, öbürü montlu iki adam. Üçüncü montlu adam kucağında minik bir çocukla balinanın ar- kasında duruyor. Kareli gömlekli, çıplak ayaklı bir başka adam fotoğrafın sağında, ayaklannın dibin- de yatan balinanın ölüsüne bakryor. Benim aklım- da ise fotoğraftaki beşinci adam kaldı. Şalvarlı, san gömlekli ve gülümseyerek ölü balina yavru- sunun üstünde tepinen vatandışımız! On metre uzunluğunda, on ton ağırlığında bir balina yavru- sunun üstünde gülerek gezinen birisi... Fotoğra- fı özenle kesip dosyama kaldırdım. Sonra ban- yoya gidip elimi, yüzümü yıkadım uzun uzun. Yaşar Nabi Nayır Ödüleri 10 yaşında • Kültür Servisi - Mart sayısında postmodernizmi konu eden Varlık dergisi, kurucusu Yaşar Nabi Nayır adına düzenlediği gençlik ödüllerinm lO.'sunu verecek. Son katılma tanhi 1 Mayıs olarak belirlenen yanşmanın amacı edebiyatımıza yeni değerler kazandırmak. 30 yaş ve altmdakilenn, şiır dalında 10, öykü dalında 5 ürünle katılabilecegi yanşmanm seçici kurullan şöyle: Öykü dalında Leyla Erbil, Tank Dursun K., Orhan Dunı, Adnan Özyalçıner ve Sulhı Dönek; şıır dalında Kemal Özer, Hilmi Yavuz, Sennur Sezer, Hulki Aktunç ve Enver Ercan. BUGÜN • CRR'de 19.30'da Fikret Çeşmeh* ve Grubu Svenskarna'nm konseri gerçekleşecek. (231 54 98) • ADAKÜLTÜR'de 15.00'te Tiyatro Oyunbozan'ın 'Beş Parahk Güldürü' adlı müzıkli oyunu izlenebılır. (251 38 78)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear