25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 -I MART 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Kolay gele "Mevcut Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- nl'inyeniden seçilmesine ilişkin anayasa deği- şikliği" önerisi, anayasa değişikliğini gerçekleş- tirecek olan milletvekillerine kıyak maaş bağla- ma, kıyak emeklilik hakkı verme kolaylkjı sağ- layan maddeler de içeriyor. Aynı milletvekilleri, geçen sonbaharda mil- yonlarca çalışanın karşı çıktığı "sosyal güven- lik reformu"nu bir çırpıda Meclis'ten geçirmiş- lerdi. Bu yasanın getirdiklerini anımsamakta ya- rar var: "- Bütün çalışanlann hizmet ve sigortalılık sü- resine dayalı emekli olma hakkı kaldınldı; kadın- lar için 58, erkekler için 60 yaş koşulu getirildi. - Bedelsiz protez, araç gereç takılması, ona- nlması, yenilenmesi uygulamasından vazgeçil- di. Yerine, bu araç ve gereçler için çalışanlar- dan yüzde 20, emeklilerden yüzde 10 katkı pa- yı alınması sağlandı. - SSK'lilere sağlık hizmetlerinden yarartana- bilmeleri için enaz120 gün prim ödeme koşu- lu getirildi. - SSK'den emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı 5 bin günden (yaklaşık 14 yıl) 7 bin gûne (yaklaşık 19 yıl) yükse'tildi. - Çalışanlara, malulolduklanndayıllıkkazanç- lannın yüzde 70'i kadaraylık bağlanırken yeniya- sailebu oranyüzde 65'e düşürüldü. Bahma muh- taçlariçin bu oran yüzde 80 iken yüzde 75'e in- dirildi. - Bağ-Kur'lulara, poliklinikmuayeneleri içinyüz- de 20 katkı payı ödeme öngörüldü. - Bağ-Kur'lular için yüzde 12 olan sağlık pri- mi yüzde 20'ye, yüzde 15 olan malullük, yaşlı- lık ve ölüm sigortası primi yüzde 20'ye çıkanldı. - SSK'lilerin emekli aylığı bağlama oranında- ki ilkeler, çalışanlann aleyhine değiştirildi." 1998 istatıstıklerine göre Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur'un verdiği hizmetlerden 59 milyon kişi yararianmaktadır. Dolayısıyla milletvekille- ri büyük bircoşkuylaçıkandıklan "sosyal güven- lik reformu" ile ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 93'ünü yakından ilgilendiren haklan budamış ol- dular. Milletvekillerimiz, son günlerde 59 milyonun gözünün ıçıne baka baka 550+1'in haklannı "anayasal düzeyde" genışletmek için kolları sı- vadılar. Kolay gelsin, bu halk size kurban olsun... ISIK KA\SU kansu@cumhuriyet.com.tr. Sorgulayan sorgulanamaz mı?Kandemir Konduk, günah keçisi durumuna getirilmeye çalışılıyor. Niye? Kandemir Konduk, son yazdığı "Medya Medya Nereye" adlı oyununda neredeyse birinci güç haline gelen medyayı ucundan köşesinden eleştirmiş de ondan... Konduk, hafta ortasında Ankara'daydı. Küçük bir söyleşi yaptık: - Her şeyi sorguladığını ileri süren medyanın kendisi sorgulanamaz mı? - Medyanın karşı olduğumuz bir bölümü, "Biz, özel yaşamlara dahi girer, kurumlan, kişileri rahatlıkla sergileyebiliriz. Sonrasında da kimseye hesap verme zorunluluğumuz yoktur" diye düşünüyor. Zaten oyuna tepkiler de bu kesimden geliyor. - Neden bu oyunu yazma gereksinimi duydunuz? - Medyadaki yozlaşmanın, seviyesiz üslubun ortadan kalkması adına... Insanlar, oyunu izlerken gülüyorlar, ama hak vererek gülüyorlar. 300 kişilik bir tiyatroda haftanın ancak üç günü oynanan bir oyun yüzünden bazıları irkildiler. Hatta oyuna, milyonlarca insanın seyrettiği programlarla yanıt verme durumuna düştüler. Bu durum, oyundan çok çekindiklerinin birgöstergesi... - Niçin çekiniyoriar? - Medya eleştirilemez tabusu yıkılıyor da o yüzden. Dikkatimi çeken bir nokta daha var: Diyorlar ki, "Kandemir Konduk da medyanın içinde. Nasıl medya üzerine bir oyun yazar, sahneye koyar? Insan kendi içinde olduğu ortama ihanet eder mi?" Sanki ortada bir padişah var, biz de onların kullanyız. O ne yaparsa, boynumuz kıldan incedir. Saray köleliğinden kalma bir alışkanlıkla içinde bulunduklan kuruma asla karşı gelmemeyi savunuyorlar. En korkuncu bu aslında. Sendikalar olmasın, yasal örgütlenmeler olmasın, insanlar çalıştıklan yerdeki yanlışlıklara tepki göstermesin; çünkü oradan ekmek yiyortar... Olabilir mi böyle bir şey? Sömürüyü bu denli benimseyen ve benimsetmeye çalışan kimi yazarlar var medyanın içinde... Adalet Bakanlığı Ceza Yargılama Yöntemi Yasası'nda değişiklikler öngören yasa taslağını tartışmaya açtı. Taslağın bir maddesine göre mahkeme, savcının hazırtadığı iddianameyi geriye gönderebilecek ya da reddedebilecek. Görüşlerine başvurduğumuz hukukçular, hazırlanan bazı iddianamelerde yer alan eksiklik ve aksaklıklardan örnekler verdiler. Sözgelimi, "Kızılcahamamlı Ali" adına dava açılabiliyor. Ha Kızılcahamamlı Ali, ha san çizmeli Mehmet Ağa. Ara ki bulasın. Ya da Ulucanlar Cezaevi'nde çıkan olaylarla ilgili olarak açılan davadaki gibi, iddianamede erkeklerie kadınlar birbirine kanştınlabiliyor. Dahası, aleyhine bir kanrt bulunamamasına karşın sanıgın suçlu CMUK'u uygulamakolduğuna inanıldığı belirtilerek mahkemece hakkında kanıt bulunursa cezaJandınlması önerilen iddianamelere bile tanık olunuyor. iddianamenin iadesi ya da reddi önerisinin yaran burada ortaya çıkıyor. Eski Ankara Barosu Başkanı Erdal Merdol'un yorumu şöyle: "Yargının erekleri, dürüst ve makul bir sürede yargılama yapılmasıdır. Haztrtık soruşturmalannın eksiksiz gerçekleştirilmesi halinde yargı sürecinin uzaması engellenir. önüne gelen dosyanın eksik olduğunu görünce mahkemeler, hazırlık soruşturmasının eksikliklerini tamamlamak zorunda kalıyor ve yargı sürecinde ilk başa dönülüyor. Mahkemeler, pek çok konuyu irdelemek, hatta delilleri toplamak, soruşturmaları yapmak zorunda kalıyor. İddianamenin iadesi ve reddi, bu aksaklıklan giderebilir." « Peki, savcılara yeni sorumluluklar verilmesiyle işler düzelecek mi? "Savcı soruşturmalannı eksiksiz yapsın, yargılama hıztansın" derken, onların araç, gereç, personel gereksinimleri karşılanacak mı? 1992'de adalet hizmetleri için bütçeden yüzde 1.48 pay aynlmış. 2000 bütçesinde aynlan pay ise binde 77 olmuş. Yan yanya düşmüş anlayacağınız. Yasal değişiklik yapalım, iyi, güzel de; ya istediklerimizi uygulayamazsak? ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMİROĞLU Galatasaray Nasıl Durdurulur?! Ligde 11 puan fark atmış, Türkiye Kupası'nda finalist, UEFA'da çeyrek finalist. Havasından geçılmiyor, Fatih Terim neredeyse Cumhurbaşkanı ilan edilecek! Biz Beşiktaşlılar jkinciüğe.sevinir olduk,, Fener bizden beter, Trabzon'u hiç sormayın! Bu nedir böyle, Galatasaray "esas oğlan" da diğer takımlar figüran mı? Bu böyle gitmez arkadaşlar. Galatasaray'ı durdurmanın çaresini bulmalıyız. Ben aklıma gelen yöntemleri sıralıyorum, siz de düşünün! 1- Futbolu tümden yasaklama yöntemi: Galatasaray dışındaki takımları tutan milletvekilleri, ortak önerge verirler, Türkiye'de futbol yasaklanır. Konu kapanır! Futbol olmayınca Galatasaray da olmaz, kafa rahatlar. Bizler de köşelerimizde "İyi oldu, futbol zaten afyondu, 22 adamın bir topun peşinde ne işi var, 22 adam hep beraber, el ele kelebek kovalasalar daha şık olur!" türünde şeyler yazıp çizerek bu kararı destekleriz. Sokak aralarında bile futbol oynamak yasaklanır, isteyen teknik direktör ve futbolcular, yurtdışına transfer olarak "gözlerden uzak" şekilde hayatlarını sürdürürler! 2- Medya ile işbiriiği yöntemi: Diğer takımlar, medya ile sıkı bir anlaşma yaparak Galatasaray'a cephe alırlar. Gazeteler, televizyonlar, radyolar Galatasaray'ı görmezden gelir. Örneğin televizyonlarda maç sonuçları verilirken, Galatasaray'dan bahsedilmez. Galatasaray maçının skoru, "hentbol maçlanndan da sonra", vedadan önce, televizyonlara gelen tekzipleri okuma hızıyla, anlaşılmaz şekilde verilir. Televizyonlar durmadan Galatasaray'ın yenildiği maçlan, örneğin bu sezon başında Gaziantepspor'a 2- 1 yenildiği ya da Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea'ya 5-0 yenildiği maçın görüntülerini tekrar tekrar yayınlar. Radyolarda, Galatasaray'ı bırakıp başka takımlara geçenlere mega ödüllerin verildiği kampanyalar düzenlenir. Gazeteler, Galatasaray'ın başanlı sonuçlannı ilan sayfalannda pul boyutlarında verir, başansız spnuçlanru işe birinci . sayfada manşete çıkanr! Tüm Televole ekipleri Florya'ya yollanır. Reha Muhtar ve Uğur Dündar her programlannın yanm saatini bu konuya ayınr, olmadı Sadettin Teksoy'dan yardım istenir, "üstad" Galatasaray'ın tüm başansını cin ve büyüye borçlu olduğunu kanıtlar! Aynca RTÜK'ün Galatasaray'ı birkaç haftalığına kapatma yetkisi olup olmadığı araştınlır. 3- Kötü anılan gündeme getirme yöntemi: Galatasaray'ın şampiyonluğa hasret kaldığı 1973-1987 yılları arası "Türk futbolunun altın dönemi" ilan edilir, bu konuda panel, konferans, seminer, kokteyl, balo, parti, karnaval, vb. düzenlenir! (Aynca Galatarasay'ın tüm şampiyonluklarının iptali için dava açılır, üst üste 4. kez şampiyon olmanın sosyal dengeler üzerinde yapacağı olumsuz etkilere karşı mitingler düzenlenir, Hıncal Uluç da Irianda'ya sürülür!) 4- Ali Şen başkan, Galatasaray perişan yöntemi: Ali Şen tüm gücünü ve çevresini kullanarak Galatasaray'a başkan olur. Sonrası malum! 5- Yalandan kim ölmüş yöntemi: Bilgisayar oyunlanyla Fatih Terim, futbolculara kötü muamele yaparken gösterilir. örneğin Terim'i Florya'da Emre'nin kulağını ve favorisini çekerken ya da Marcio'yu falakaya yatınrken gösteren afişler, her tarafa dağıtılır! Ya da bunlann hiçbiri yapılmaz, "Sezar'ın hakkı Sezar'a verilir", Galatasaray tebrik edilir. "UEFA Kupası'nda yolunuz açık olsun" denir! Ama lig için pes edilmez, çıkmayan candan ümit kesilmez, şampiyonluk için "kâğıt üzerinde matematik hesaplar" yapılmaya devam edilir! Mini Test Aşağıdaki iddiaJardan en saçma olanı hangisidir? a) Banu Alkan, dünyanın en güzel sesine sahtptir! b) Kamer Genç, gelmiş geçmiş en iyi politikactdır! c) Ismail TürOt, yaşayan en entelektüel sanatçıdır! d) Doğu Perinçek, Türk Hizbullahı'nın kurucusudur! e) Hiçbiri! (Doğru yanrt 'd' KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak@turk.net Ç t Z G İ L t K KÂMİL MASARACI H A R B İ SEMtH POROY BULUT BEBEK MRAYÇÎFTÇI canına'.'.'. V Yaklaşm Ja,yarın1ci manseilerden TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAS UMart F. W- Murnau 1863-fSSİ İLK VAMPIR FILMININ YONETMEN!.. 1931 'DE BU6ÜN, ÜNLÛ ALMAN &(M YÖM£7TU£A/İ PR/epG/Cff f MLHELAA MUBN4U, BİR *mA SOHUCU KALİt=OKNr0\ 'OA ÖLMÜŞ- 7Ü. OTOMOeıUYLB SÜ&tr YAPAKKEN YOC&AMÇrtMrf Ve 8<4fl- All ÇARPAKAK BeyrtJ KAAMA4AS/ 6EÇİ/SM/ÇTİ. T. DÜfJYA SAI/A- ~i'UA SAVAŞ PİLCmi OLAKAK KATtLAN MtKNAU, OAHA SONBA ALMAN PBOPA6ANOA PttMLEG/ VHPMAYA GHZİÇMİÇ, Bü DA ONUU SINEMA HA/Z/Y£RtNIN BAŞLAfJGtCl OLMUÇTU- ALMAN ''D/ÇAVueutoCU "(EKSP/ieSYOA/frr) SİNEMA AKfMIN/N EN ÖNEAMJ ÜYELERİN&EN SAYtLAM YÖNETMEN, İUC VAMPİ& FİIMİ OIAN "vAMPİe NOSPEGATU* W 13ZZ YtUNDA TAMAMCAMIŞn. 8U AKADA 'SON Sûl£N % <f£r FAU&r" SfSf YHNICtLAR UYANO/KAN y»PmA& OA VEKBN toURUAU, HOUyiVOOD'A DAVETEDILMİÇ, Ğ 7 İlk ramfir fibmındt» , Ç, OKADA, 'ÇAPAK'f'SUNliıSE') ADLI ĞNEMLI FfLM/Nl YÖNET7U/ŞT7.. GÖRÜŞ Dr. EMÎN GÜRSES Uluslararası Güvenlik Güvenlik sorununun hangi düzeyde ele alınma- sı ve ne tür bir öncelik sıralamasının yapılması ge- rektiği konusunda tartışmalar sürse de, bunun bi- reysel, toplumsal, bölgesel ve uluslararası boyut- lan olduğu kabul edilmektedir. Kısaca tehditten ko- runabilmeyi ifade eden güvenlik kavramı, siyasal, ekonomik, toplumsal, çevresel ve askeri alanlan içerir. Günümüzde uluslararası sistemin en önemli so- runlanndan biri güvenliği sağlayacak olan yapılan- malann nasıl sağlanacağı konusudur. Bu da silah- lanmanın kontrolü ve silahsızlanma konulannı sü- rekli gündemde tutmaktadır. Kararverici merciler- de olanların ulusal güvenliği en öncelikli konu ola- rak gördükleri açıktır. Diğer alanlar ise bununla bağlantılı olarak değişik düzeyierde eie alınır. Uluslararası düzeyde adil bir düzenleme getire- rek istikrarı sağlayıcı ve sorunlan çözücü etkin bir kurumun olmaması devletlerin kendi güvenlikle- rini sağlamak için özellikle askeri gücünü arttırıcı yöntemlere başvurmasına yol açmaktadır. Böyle bir yanşın içine girildiğinde de bütün ağırlık bu alana verilmekte, çoğunlukla bunun en önemli ça- re olduğu düşünülmekte ve diğer alanlara verilme- si gereken öncelikler rafa kaldırılmaktadır. Askeri güvenliğe verilen öncelik toplumsal-eko- nomik konulan ikinci plana itmekte, bu da kaynak- lan sınırlı olan çevre ülkelerin ulusal güvenliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Askeri güç yanşı- nı devletlerin güvenliği için kaçınılmaz sayanlar, bu- nun uluslararası sistemin yapısından ve bu yapı- lanmanın yarattığı odaklar tarafından dayatıldığı- nı ve bu şekilde güvenliğin sürekli olarak tehdit al- tında tutulduğunu görmeziikten gelirler. Silahlan- ma, karşı silahlanmayı doğuracağından kaynak» ları sınırlı ülkelerde hem yoksulluğu, hem de artan silahlanma yanşıyla karşılıklı tehdit algılamalarıru da artıracaktır. Uluslararası sistemde güvenliğin saglanmasın- da en önemli engel, devletlerin karar verici mer- cilerinde onlalann güvenlik konusundaki algılama yöntemindeki farklılıklardır. Bir devletin bulundu 1 ğu coğrafya nedeniyle kendi güvenliğini sağla- 1 mak için alacağı tutum diğerierine göre değişebil 1 mektedir. Bu da uluslararası düzeyde ortak bir gü x venlik anlayışının oluşturulmasını zorlaştırmakta* dır. Türkiye'nin güvenlik algılamasıyla Portekiz'in bulunduğu coğrafyadaki güvenlik algılaması bu fark'- lılaşmaya örnektir. Güvenlik konusunun acilliği ve yüksek maliye- ti, yönetimleri bölgesel ve uluslararası kuruluşlar yoluyla barış ve güvenliğin korunması yollannı ara- maya zoriamaktadır. Artan toplumsal talepler kıt kaynakların sektörler arası paylaşımını gündeme getirince güvenliğin sağlanmasında alternatif dip- lomatik yöntemlere başvurulması gündeme gel- miştir. Anlaşmazlıklarda olumsuz yanların öne çı- kanlarak görüşmeler yapılması yerine olumlu yan- lann öne çıkanlmasıyia başlatılan pozitif diploma- si uygulaması önem kazanmıştır. Uluslararası sistemde egemen olan güç yarışı, nükleersilahlann yayılmasını engelleyememıştir. Gü- venlik algılayışında merkezi gelişmiş ülkelerin eko- nomik kaygıları öne çtkarken, çevre ülkelere bun- lann beliriedikleri gündeme ayak uydurmak için çır- pınmak düşmüştür. ABD açısından enerji kaynak- lannı kontrol etmek ve yeni ticari pazarlardan en yüksek pay almak konusu en önemli güvenlik so- runu olarak belirlenirken, Japonya doğal kaynak- lannın yetersizliğini ve bunun karşılanmasının önün- deki olası engelleri en önemli sorun olarak görmek- tedir. Türkiye gibi ülkeler ise bulunduklan coğraf- yada silah pazarı olmaktan kurtulup güvenlikte kendi kendine yetebilme sorununu aşıp toplum- sal refah için uğraş verebilecek duruma gelebil- menin çabası içerisindedir. Güvenlik çok boyutludur. Güvenlik, ulusal eko- nomik performansla ve yaratılan kaynakların yön- lendirilme biçimiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu- günkü uluslararası sistemde merkezi devletlerin tek başlanna tam bir güvenlik sağlamaları da müm- kün değildir. Çevre ülkelerin toplumsal ve ekono- mik istikran, merkezi ülkelerin uluslararası ekono- mik faaliyetlerini doğrudan etkilemektedir. Artık tek başına silah satarak gelişmekte olan ülkelerin kaynaklannı kendi ülke insanının refahı için kullan- mak dönemi geçmektedir. Yeni ticari alanlann doğ- ması, merkezi ülkeleri bu alanlarda kendi aralann- da yoğun bir rekabete sokmuştur. Başkalarının zaran üzerine inşa edilmiş güvenlik, güvensizlik- te güveni arama gibi bir çıkmaza götürür. Güven- lik için şiddetin her biçiminin tasfiyesi zorunludur. Bu ise ancak toplumsal ve uluslararası düzeyde zengin-yoksul, yerii-yabancı gibi hiyerarşik aynm- cılığın tasfiyesiyle olur. E-mail: emingurses@yahoo.com B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAIS SAĞA: 1/ Sıcaklığa ve kim> r asal etkilere dayanıklı bir tür 2 cam. 2/ Bir göz rengı... Belli bir bölgede yaşayan A hayvanların tü- mü. 3/ Yeşil ile 5 mavi arası renk... Nesne,şey.4/Es- kıMısır'dagüneş tannsı... "Hafiz —": Suriyeli devlet adamı. 5/ Jüpiter gezege- 1 2 3 4 5 6 7 8 nine verüen birteşkaad.. Halat ucu. 6/ Küçük kıü- se... "Şimdi uzun karlık- larda bir Lapon kızağı / Önünde — geyıği" (Beh- 3 çetNecatigil). 7/Kesilen . ağacınyerdekalankütük dibi. 8/ En küçük sosyo- 5 lojik birim... "O kuş en 6 kuytu bahçelerde öter / Yükselır perde perde — sesi" (Yahya Kemal). 9/ 8 Tutulan yol, davranış... 9 Bağışlama. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Stravinski'nın ünlü bale müziği 2/ Izmir'in bir ilçe- si. Köpek 3/Uçurum. .BatıSamoa'da,başkentApıa'nın da yer aldığı ada. 4/ Şamatacı, edepsiz. 5/ İzmır'ın Sel- çuk ilçesi yakınlanndaki ünlü antik kent... Lantan elemen- tinin simgesı. 6/ Ford otomobilinın birmodelı... Yiyecek bulamayan, yoksul kimse.. "Bir — çıkmaz karnını yar- san / Camiye gelir de erkân beğenmez" (Kaygusuz Ab- dal). 7/ Nalbantlann, hayvarun tımağını keserken kul- landıklan keskin araç. 8/ Birsorusözü... Kuzu sesi... Bir nota. 9/ Ince bir zıncırle boyna takılan değerlı takı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear