Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 MAflT 2000 ÇARŞAMB
8 HABERLERİN DEVAMI
IstanbıH PB
Edirne
9 Sınop PB 9 Adana
PB 8 Samsun PB 10 Mersin
Kocaeli PB 9 Trabzon PB 8 Diyarbakır PB 11
Çanakkate PB 10 Giresun PB 9 Şanlıurfa
Izmir PB 13 Ankara PB 3 Mardin
Manlsa PB 12 Eskışehır PB 4 Siirt
PB 10
Aydın
Denizlı
PB 13 Konya
PB 10
PB 11 Sıvas
K 2 Hakkâri PB
PB 1 Van PB
Zonguldak PB 7 Antalya Y 13 Kars PB -4
Akdeniz, Iç Anado-
lu'nun guneyı ıle Gu-
neydoğu Anadolu'nun
batsı yağışlı, dığeryer-
ler parçalı az buluttu ge-
çecek. Yağışlar yağmur
ve sağanak. goller bol-
gesı ıle )ç Anadolu'nun
guneyınde kar şeklınde
olacak. Hava sıcaklığı
biraz artacak. Rüzgâr
kuzey ve doğu yonlef-
cten hafif ara sıra orta
kuvvette esecek.
İS MERKEZLER T ^ "
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
Y
Y
0
2
3
8
9
8
7
8
Bertin Y 7 Moskova PB -2
Budapeşte Y 7 Aşkabat PB 7
Madrid Y 13 Astana PB 2
8 Viyana Y 8 Taşkent PB 6
Belgrad PB 7 Bakû
8 Sofya
Roma
PB 8 Bişkek PB
Y 13 Tiflis PB
8 Atina PB 14 Kahire
Münih 6 Zürih Y 7 Şam Y 13
Taşk«
•Tahran
0Aç,k Parçalı bultftlu Bulutiu k
Çc* bulutiu Yağmuriu
tAAAA?
Karlı > Sulu kar Gök gürüftıi
* •
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
B Baştarafi 1. Sayfada
pek çok açıdan doğru, yerinde ve gerekli görme-
yenlerin eleştirilerini de "demokratik bir ülkenin
doğal koşullan" diye niteleyecek kadar hoşgörüy-
le karşıladı.
Cumhurtoaşkanı Demirel seçilemezse Güniz So-
kak'a döneceğini söyledi. Başdanışmanlan bu sö-
ze bir yonjm getirdi. Cumhurbaşkanı, Güniz So-
kak'a dönmesine dönerdi ama, oraya sığmazdı!
Bu, çeşitli biçimlerde yorumlandı. Çankaya bir
süre sustu ve... sonunda tehdit algılamalannı doğ-
rulayan, dışa dönük demeçlerinde sürekli vurgu-
ladığı hoşgönünün ne denli yapay olduğunu kanıt-
layan bir iki cümleyle kameralara yakalandı.
Bir kabulde Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan
Aygün'e, kuşkusuz kimsenin duymadığını veya
duyamayacağını, çevrede kameraların bulunma-
dığını sandığı bir ortamda:
"Saldınlara üzülmeyin çocuklar. Benyokum için-
de. Ben birşeye girersem adamı anasından doğ-
duğuna pişman ederim" dedi.
Nerede kaldı o sözler, hoşgörü ifadeleri, demok-
ratik rejime inancı vurgulayan altın ifadeler... O söy-
lemler Demirel'in içimize siyaset gereği söyledik-
leri...
Son iki-üç cümlesi ise; gerçek Demirel'i yansrtı-
yor.
Çankaya Köşkü'nden dolaylı yollardan gelen
tehdidi; Cumhurbaşkanı kendi sesinden, ancak
pek çok kimsenin farkında olmadığı değişik kişili-
ğine yaraşır ifadelerie doğruluyor.
Eski patronu ile hâlâ ikbal yollan arayan Ismet
Sezgin, "Demirel bir yanardağ gibidir" demiyor
mu? Haklı çıktı.
Cumhurbaşkanı sağa sola kızgın lavlarsaçarak,
işte patladı!
Evet, nelerle ilgili?
Köşk, kameralara tutsak olan Demirel'in sözle-
rini hemen yalanladı. Cumhurbaşkanı seçimiyle il-
gisi yoktu bu sözlerin. Hatta, işgüzar Demirel me-
murian; gazetecileri, bu karelerle Demirel'in söz-
lerini yayına verecek olurlarsa, "patronlanna şi-
kâyet etmekle" tehdit ettı.
Nafile! Olay yayına girdi.
Çankaya, inandırıcı olmayacak türden yalanla-
malara ya devam edecek ya da örneğin Sinan Ay-
gün'e yalanlatmayı deneyecek.
Ok yaydan çıktı bir kez. Boşuna çaba.'
Yalanlamada söylendiği gibi, "anasından doğ-
duğuna pişman etmenin" son gelişmelerle ilgisi
yoksa, lutfen söyleyiniz, acaba nelerle ilgisi var?
örneğin Demirel aşağı indiğinde yıllardır yük-
sekJerde uçmasına hizmet verdıği enflasyonu mu
anasından doğduğuna pişman edecek?
Yoksa, yoksa çevremizi saran düşman devletle-
rin anasından emdikleri sütü burunlanndan mı ge-
tirecek?
Ya da dinsel sömürünün bugünkü aşamalara u-
laşmasında sayısız hizmetlerini sürdüımek için,
FP'nin başına mı geçmeyi düşünüyor?
Demirel'in 35 yıllık siyasal geçmişinde anasından
doğduğuna pişman olan pek çok olay, insan var.
Saymakla bitmez. Hayranlan da bilir ama, bu-
günlerde söylemezler.
Güncel olduğu için birörnekvermekleyetinelim:
Demirel'in bugün dinsel gelişmelere bakışıyla dün-
kü yaklaşımı farklıdır.
Yıktönümünde 28 Şubat kararlannın "titizlikle iz-
lendiğini ve uygulandığını" söylerken, gerçeği yi-
ne göz ardı etmiyor mu?
Zira; askerler açık ve kapalı toplantılarda 28 Şu-
bat'ın çıkanlmasını istediği yasalann hâlâ Meclis'te
"beklediğinden" yakınıyorlar.
Fakat bu saptamalar Demirel'i rahatsız etmez.
Artık siyaset ve siyaset dışı eski-yeni dostlannın
desteği ve TBMM'de oyu var.
Üstelik Demirel'siz istikrar olamayacağına ina-
nan 4'lü rttifak dışında, dışardan hem de "büyük
devlet desteği" alıyor.
ABD Büyükelçisi Mark Parris, gazetecilere
"Amerikan hükümeti Türkiye'nin istikranndan ya-
nadır" demiş.
Bu cümle; Ecevit'imize, Bahçeli'mize, Yıl-
maz'ımıza vs.. vs'ye...
Demirel'i seçmek ve seçtirmek için yetmez mi?
'Terörist olnıak
istemiyoruz'
• Baştarafi 1. Sayfada
yaş arasındaki 68 çocuğa
eğitim verdiJderi öne sü-
riilen 5 Hizbullahçı önce-
ki akşam saat 19.00 sıra-
lannda yapılan operas-
yonla yakalandı. Çevik
kuvvet meıkezine götürii-
len çocuklar önceki gece
ailelerine teslün edildi.
Çevik kuvvet merke-
zinde meşrubat ve biskü-
vi ikram edilen çocuklar
gazetecilere yaptıklan
açıklamada. camide ken-
dilerine, "seyda" (cami
sorumlusu) olarak nitele-
yen kişilerce Kuran kursu
verildiğini belirterek "Biz
terörist olmak istemiyo-
ruz. Bu adamlar bizi kan-
dmtalar" dedi.
Hizbullah'm askeri ka-
nadında faaliyet gösteren
"Vabdettin" kod adlı Mu-
sa Daşkın, yogun güven-
lik önlemJeri arasında ge-
tirildiği Silvan'da, saldın-
lan gerçekleştirdiği yer-
leri gösterdi. Gaziantep
Emniyet Müdürü Ali Kal-
1un Hizbullah'a yönelik
operasyonlarda ele geçiri-
len ve bölge illerine yer
gösterme tatbikatlarına
götûrûlen örgütün Doğu
ve Güneydoğu Anadolu
bölgelen askeri kanat so-
rumlusu MetametSait Va-
rol'un Gaziantep'e geti-
rildiğini söyledi.
Kalkan, kent genelin-
de 3 aydan beri yürütülen
seri, planlı ve programlı
operasyonlar Ue çok
önemli somıçlara ulaştık-
lannı söyledi. Bayburt'ta
Hizbullah operasyonla-
nnda, kaset ve örgütsel
doküman buiundurdukla-
n iddiasıyla gözaltına alı-
nan Akit gazetesinin il
temsilcisi Alim Kıraç ve
Bayburt Milli Gençlik
Vakfı Başkanı Nazir Du-
man'ın da aralarında bu-
lunduğu 17 kişi çıkanl-
dıklan nöbetçi mahkeme-
ce tutuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakıldılar.
Ankara'da tutuklama
Ankara Emniyet Mü-
dürlüğü Terörle Mücade-
le Şubesi ekiplerince dün
Ankara DGM'ye getiri-
len Mebmet Sırn Zorçi
ve Mehmet SaitZorçi tu-
tuklandı.
Erzurum'un Narman
ilçesinde yakalanan 10
kişiden 6'sı tutuklanaıak
cezaevine konuldu.
Ecevit, Gülen'i yîne övdüI Baştarafi 1. Sayfada
parti liderlerini kabul etti. Ecevit
parti liderlerine, Kosova'daki du-
ruma dıkkat çekerek buradaki Tüık
azınJığın haklannın korunması,
yönetime kaüknalannın sağlanma-
sı istemini iletti.
Amavutluk Demokratik Parti li-
deri Sali Berişa'nın da ıktıdann par-
tililere yöneltti|i baskıyı Ecevit'eak-
tardığı kaydedildi.
Ecevit, Arnavutluk'ta yaşayan ve
bu ülkede iş yapan işadamlannı da
kabul etti. Ecevit, işadamlannı ve
sektör temsilcilennı teker teker din-
leyerek sıkıntılannı sordu. Ecevit,
Türk ışadamlannın sıkınülannın Bü-
yükelçi Ahmef Ökçön taraündan ra-
por olarak kendısine sunulmasuu ıs-
tedi. Araa\Titluk'ta eğitim faaliyetı
gösteren ve Fethullah Gülen'e yakın-
Iığıyla bılınen Gülistan AŞ'nin tem-
silcisi tbrahim Aydoğan da Ecevit'e
bilgi verdı Aydoğan. Arnavutluk'ta
2 bin öğrenci okuttuklannı, mezun
ettikleri öğrencilerin Türkiye ve
ABD başta olmak üzere üniversite
eğitimi yapöklannı kaydetti. Ecevit,
tbrahim Aydoğan okul hakkında bıl-
gi vermeye başladığında, Tiran Bü-
yükelçisi Ahmet Ökçûn e dönerek
"Bunlar Fethuflahcı mı" diye sordu.
Ökçün de Ecevit'in sorusunu,
"Evet" diye yanıtladı.
Kosova'da da hazırlıklannı yapnk-
lan bir okulun açılışını gerçekleşti-
receklerini bildiren Aydoğan, okul-
lardan bırinin yatıh. birinin anaoku-
lu, diğerlerinın de kız ve erkek lise-
si olarak eğitim faaliyetlerini sürdür-
düğünü açıkladı. Aydoğan, Rahşan
Ece\it'i de okullan gezmeye davet
etti. Rahşan Ecevit de zamatu olma-
dığım belirterek okullan gezemeye-
ceğini söyledi.
Fethullah'ın kitabıtoplatılıyor
• Baştarafi 1. Sayfada
türlerini rahatça geliştirmelerine katkıda bulundugu-
nu açıklamasına karşın Fethullah Gülen, laik düzen-
den 'mevcut sfctem' diye bahsettiği Nil YaymJa-
n'ndan 1995 yılında çıkan "Fasddan Fasda" adlı ki-
tabında, Atatûrkün kurduğu laik Türkiye Cumhu-
riyeti tarihini "kendi tarihfcri" diye nitelemişti.
Gülen, kıtabında, devletlenn ölümünün insan ölü-
mü gibi önlenemeyeceğini savunarak cumhuriyet
öncesi dönemi yeniden hayata geçirmek için cema-
atine şöyle sesleniyordu:
"Devietier de, Upkı şahıslar gibi doğar, büyfir, ge-
lişir ve ötürler. Ne \-apdirsa yapılsm. Dpkı şahıslar gi-
bi, devietJerin ölümü de öntenmez. Evet, bir zaman-
lar biz de bü\üL muhteşem bir dcv lettik. BayTakia-
runız,dünyanın dört bir \anında dalgalanıyordu.Ni-
havet gunü geldi; tarihçikre muhteşem bir maa ve
tûkenmez bir malzeme bırakıp ghtik. Gitmekle kal-
madık; arkadan gelenler, bizi bu muhteşem maa-
mizk teselKje başladılar. Bugün biz şanlı mazideid o
muhteşem gûnterimize yeniden dönmek istiyorsak,
öncelikle şu gerçeği haürdan çtkarmamabyız: 'Yok-
sa sız, sizden öncekılerin başlanna gelenler, sizin de
başımza gelmeden cennete gireceğinizi mi sanıyor-
dunuz?' Evet işte yol bu! ÖlümJerin kol gezdiği bir
yol: ciddi bir möcadcle ve dayanma ruhu iste>en yoL
Evet, bu mflcadeie ruhuna sahip olur ve bntün dün-
yevi beklentikrden ve maddi hazlardan azade kua-
bflir \e neticede her şevi Allah'a verme \e ber nıuvaf-
fakiyeti ondan bihne manasuıda ihlasa ulaşabflirsek,
o takdirde o günkrin yeniden geunesi niye ha>-al ol-
sunld?''
Öte yandan, Sızuıti. Gülen'in "Abdülfettah Şa-
hin" takma adıyla yazdığı Kınk Mızrap, Ölçü ve
Yoldaki Işık, Buhranlar Anaforunda İnsan, tlim ve
Bilım gibi şeriatçı kıtaplar başta olmak üzere 46 ki-
tabın Atatürk ilke ve devrimJerine aykın ofduğunu
belirleyen Talim Teıbiye Kuruhı, 300 kitabı da ince-
lemeye aldı.
Inkılap Taribi ve Atatürkçülük 8, llköğretim Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi 8 gibi kitaplarda da gerici
unsurlara rastlanması üzerine, Bakan Metin Bostan-
cıoğlu'nun istemiyle şeriatçı kıtaplara onay veren
bürokratlar araştmlmaya başlandı. Şeriatçı kıtapla-
nn Kitap Inceleme Komisyonu tarafından reddedil-
mesine karşın politikacılann ve üst yönetimlerin bas-
kısıyla onay aldığı ortaya çıktı.
Yoğunluİdu olarak eski milli eğitim bakanjan \feh-
bi Dinçerier ve Mehmet Sağiam dönemlerinde geri-
ci kitaplara onay verildiğı belirlendi. AVTU dönemde
kıtaplara onay veren bürokratlann da bakanlık em-
riyle soruşturma geçireceği kaydedildi.
Onayı kaldınlan kitaplann okul kütüphanelerin-
de bulunduruunaya devam etmesi üzerine Milli Eği-
tim Bakanı Metin Bostancıoğlu, bir genelge haaar-
layarak okul müdürlerine gönderilmesini istedi. Okul
müdürlerinin tavsiyesi ve onayı kaldınlan kitaplan
kütüphanelerden temizlemesini isteyen Bostancıoğ-
lu,
u
Okul müdürieri bu konuda çok titiz ofanab. Bu
konuda nyanda bulunacağun" dedi.
Kas hastahkları için bakmı kursu
Istanbul Haber Servisi -
Hareket serbestliği azal-
mış, yatağa bağlanmış ya
da zihinsel işlevlerini tam
anlamıyla yerine getireme-
yen kişiler için önemli olan
'evde bakım' kavramı son
yıllarda ülkemizde sıkça
konuşuhnaya başladı.
Türkiye Kas Hastalıkla-
n Demeği Başkanı Prof.
Dr. Coşkun Özdemir, Tür-
kiye'de bu kavramın yete-
rince yerleşmediğini belir-
terek "Oysa evde baknu bo
hastalar için şart" dedi.
Türkiye Kas Hastalıkla-
n Derneği, "Nöromüskû-
ler hastahklarda bfitüncûl
yaklaşım ve bakım" konu-
İu 5 günlük kurs düzenledi.
Çeşitli illerden hemşire,
fizyoterapist, hekim gibi
uzmanlann katıldığı kursa
konuşmacı olarak ABD
ALS Derneği'nden PameJ-
la CazzoUi katıldı. Kas has-
talıklannın tedavisi ohna-
Tûrkiye Kas Hastahkları DerneğTnin düzenlediği 5 günlük kursa ilgi büyiiic oldu.
ması nedeniyle 'umırtsuz'
hastahklar olarak değerlen-
dirildiğim belirten Cazzol-
li. "Halbuki bugün yenibir
çağdayız. Yeni metotlar var.
Hastahğm kompükasyon-
iannı tedavi etmek müm-
kün. Daha uzun yaşam sü-
resi mümkün. Bu nedenle
aDeler umutsuzhığa kapd-
mamah" diye konuştu.
Hastalıklann belirtileri-
nin tedavi edilerek hastala-
nn yaşam zevklerinin arttı-
nlabildiğinı kaydeden Caz-
zoUi, bunun için bilginin
gerekliliğini vurguladı.
ABD'de bu konuda danış-
man hemşirelik yapan Pa-
mella CazzoUi, "Ailenin,
bastanın, hastaya bakanla-
nn eğfâmini sağbyoruz"
dedi. Bunun için çeşitli
branşlardan uzmanlann ev
ziyaretlerinde bulundukla-
nnı belirten CazzoUi, şöy-
le devam etti:
"Hastahembügüendiri-
Hyor hem de meşguüyetle
tedaviedfliyor. Eğer gereld-
yorsa, kişinin solunum klj-
niklerine başvurması sağ-
lanıyor. Dayanışma grupla-
runız var. Bunlann içinde
bilgi sahibi hasta aileler bi-
le var. Hastalara çeşitli ya-
yınlar ve İntemet aracıb-
ğıyfa da ulaşıyoruz.""
'Sigorta karşılamıyor'
Kas hastalannm evde
bakmı maliyetlennin sigor-
ta şirketleri tarafından kar-
şılanmadığını belirten Caz-
zolü, bu- organizasyona ya-
kınyaşıyorlarsaya da mad-
di olanaklan iyiyse bu im-
kândan faydalanabildikle-
rini söyledi.
Milli Eğitim ve Kültür Komisyonu'nda, öğrenci affina ilişkin yasa önerileri ele alındı
6
Af eğitinıin kaütesini düşürür'
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - TBMM Milli Eğitim ve Kül-
tür Komisyonu'nda ele alınan öğ-
renci affina ilişkin 6 ayn yasa öne-
risi, alt komisyona sevk edildi. Mil-
li Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğ-
lu, affin eğitimin kalitesini düşür-
düğünü ve üniversitenin özerkliği-
ne aykın olduğunu vurgulayarak,
"Eğer af çıkarsa yeni öğrenci kon-
tenjanlannda kısitlamalara neden
olur" dedi. FP ve MHP'li milletve-
killeri, görüşmelerde sık sık türban
yasağmı gündeme getirdi.
TBMM Milli Eğitim ve Kültür
Komisyonu'nda, dün Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'in veto et-
tiği Af Yasası'ndan aynlarak veri-
len 6 ayn öğrenci affi yasa Önerisi
görüşüldü. Milli Eğitim Bakanı
Bostancıoğlu, 1982 yılmdan beri
10 öğrenci affi çıkanldığına dikkat
çekerek, 1993 yıhnda çıkanlan ya-
sanın suursız smav hakkı getirdiği-
ne işaret etti. Aitan yüzde 55 ora-
nında bir öğrenci kitlesinin yarar-
landığuu, ancak bunun yüzde
45'inin başvuruda bile bulunma-
dığuu vurgulayan Bostancıoğlu.
"Yüzde 5'lik bir oran için çıkanla-
cak af ne yarar getirecek. bunun de-
ğerlendirmesini size bu-akıyorum"
dedi. Okuldan ilişiği kesilen öğ-
rencilerden yüzde 7'sinin kayıt ye-
nilemediği, yüzde 44'ünün başan-
sızhk, yüzde 16'sının devamsızlık
ve yüzde 33'ünün de kendi isteğiy-
le ılişiklerinin sona erdirildiğine
dikkat çeken Bostancıoğlu, "Bu
Afyasası 23Nisan'ayetiştirilecek
• Baştarafi 1. Sayfada
sı bekleniyor. Haluk Kırcı ile ilgili anlaşmazhğın
aşıhnası için Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, bir
formül ortaya koydu. Buna göre, liderler bu konuda
karar almayacak, Kırcı ile ilgili konuda mületvekil-
leri kendi vicdanlanna göre oy kullanacak. Türk, bu
formülle MHP'nin tabanma "EHmden geieni yap-
ûm", DSP'nin de "Ben de eümden geieni yapnm"
diyebileceğini kaydetti. Türk, TCK değişıkîiği, Ce-
za ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün yeniden
yapılanması, infazmemurlannın okullarda 1 yıl eği-
tilmesı gibi yeniliklerin de gündemlerinde olduğu-
nu belirtti. Türk, "devleti soyanlara da a P değerlen-
dirmeierinin abartılı olduğunu kaydetmişti.
Görüşmelersırasında yazar Eşber Yağmurderefi'run
kapsama ahnması için de bir gırışimde bulunuiabiie-
ceğ^ büdiriidi. Aynca afyasası kapsamındayeralanöğ-
renci affi ile ilgili bölüm ise metinden çıkanlarak ayn
olarak ele alındı. Yasanın çıkarilmasıyla, cezaevlerin-
de oluşan beklentiyi hayal kınkhğma dönüştürmemek
amaçlanıyor. Yasa Mecüs'ten geçen şekliyle çıkması
durumunda ılk aşamada25 binkişiyi kapsayacak. Ada-
let Bakanı Tüık, daha önceki birçok konuşmasında ce-
zaevlerinin "ıslah cdici hüvivetten çıkoğjnı" belirterek
doluluk oranuun yüksekhğine dikkat çekmişti.
17 Ocak'ta Beykoz'da Hizbullah'a yönehlc başlatı-
lan ve yurt geneline yaygıniaştınJan operasyonlar so-
nucu da bine yalan terörist cezaevine konuldu.
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde ge-
çen yıl çıkan ve 10 mahkümun yaşamını yitirdiği
olaylann başlama nedeni arasuıda da "cezaeviom ye-
tersizogi »eyatacak yer sonınu" göstenJmışti.
oranlara göre 13 bin 91 ögrencinin
ka>ıtyeaflemediği,81 bm844'ünün
başansızhk ve29 bininin dedevam-
sızhktanüışikleri kesilmistir. Disip-
lin cezası nedeniyleilişiği kesilen öğ-
renci sayısı ise yalnızca 473 ve yüz-
dey^e büe girmiyor" diye konuştu.
Öneri sahiplerinden MHP'li Me-
lek Denli Karaca, YÖK'ün keyfı
uygulamalan nedeniyle yüzlerce
ögrencinin mağdur edildiğini belir-
tirken FP'li Mehmet Çiçek, başör-
tüsü taktıklan için öğrencilerin
elinden eğitim haklannın ahndığı-
nı ileri sürdü.
FP'li Musa Uzunkaya. öğrenci-
lerin önüne engelli parkurlann di-
kildiğini savunarak, saçı uzun ya
da başörtülü olduğu gerekçesiyle
öğrencilerin engellendiğini söyle-
di. Önerilere karşı çıkan DSP'li
Saffet Başaran ise, öğrencilerin
mevzuata uymalan gerektiğini
vurgulayarak, "Yönetmeliklere
uyuhnası zül olarak göriilmemeü-
dir" dedi. ANAP'lı Ahat Andkan,
dünyanm hiçbir ülkesinde öğrenci
affi diye bir şeyin ohnadığmı kay-
dederek, "Bir insan 12 yıl boyunca
yabancı dil öğrenememişse benim
çocuğuma bir şey öğretmesin. Öğ-
retim üyesi ounak ayn bir konudur.
Sizier buraya belli kıstaslara göre
geimediniz mi? Ehna, armut ve şef-
taliyi aynı kaba koymayahm" dedi.
Milli Eğitim Bakanhğı
Aydoğan'ın sözünü bitirmesinin
ardından Başbakan Ecevit, "Yineba-
a çevrelerüı deştirilerini göze alarak
çabşmalannızı tebrik ederim" dedi.
Ecevit, son olarak Arnavutluk silah-
lı kuvvetlerinin oluşmasında büyük
katbsı olan Türk subaylannı kabul
etti. Türk subaylannı temsılen konu-
şan Askeri Ataşe Kurmay Albay Hü-
seyin Erdoğan, bu ülkede bir koman-
do tugayı, cumhuriyetmuhafizlan ve
özel kuvvetler taburunun eğitim ve
teçhizinden sorumlu olduklanm di-
le getirdi.
Erdoğan, Paşakapısı Limanı'nm
da Türk Silahlı Kuvvetleri tarafın-
dan yeniden inşa edildığinı, 31
Mart'ta tersanenin faaliyete geçebi-
lecek durumda olabileceğini kaydet-
ti. Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri
mensubu subaylann görev yaptıkla-
n bölgede bir 80 kişilık anaokulu in-
şa enikJerini, Mustafa Kemal Lıse-
si'nın de bütün gereksinımlerini kar-
şıladıklanıu ve eğitime katkı verdik-
lerini dile getirdi.
Başbakan Ecevit ve Amavutluk
Başbakanı Meta'nın görüşmesinde
Türk-Yunan ve Arnavut-Yunan ilış-
kilerinin de gündeme geldiği öğre-
nildi. Meta'mn Türk-Yunan yakın-
laşmasından memnuniyetini dile ge-
tirdiği, Ecevit'in de iki ülke arasın-
daki Ege sorununun Yunanistan'da-
ki seçimlerden sonra diyalog yoluy-
la çözülmesi için çaba gösterileceği-
ni söylediği kaydedildi.
Başbakan Ecevit ısrarlı sorulara
karşın cumhurbaşkanlığı seçimi ve
iç politikaya ilişkin konulara Türki-
ye'ye ayak basmadan girmeyeceğini
söyledi. Ecevit, Kosova'daki Türkle-
rin sorunlannın anımsatılması üzeri-
ne, "Oradaki Türkkrin sorunlannı
cumhurbaşkanı, başbakan ve diğer
yetkflflere üettik. Cumhurbaşkanı ve
başbakan uyardaryapuldannısöyle-
dfler. Sonuçlannı âeyeceğiz" dedi.
Ecevit, Kosova'daki Türk azınlı-
ğın oluşturulacak yönetime de katıl-
masını istediklerini kaydetti. Ecevit,
temaslannın ardından akşam saatle-
rinde yurda doodü. . . t ....
Berlin
J
e din
dersiuyarısıANKAR4 (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Egitim Ba-
kanhğı, Dışişleri Bakanlı-
ğı'na bir yazı göndererek
kapatılan Refah Partisfnin
milletvekili adayı Nail Du-
ral başkanlığındakı İslam
Federasyonu'nun önümüz-
deki yıldan itıbaren Ber-
lin'deİa okullarda din dersi
verecek olması nedeniyle
Ahnanya'yı uyaracak.
Yazıda, laik bir ülkenin
yurttaşlannın din deısini İs-
lam Federasyonu tarafından
alamayacağı vurgulanacak.
Almanya Federal İdare
Mahkemesi'nin karanyla
Berlin'deki okullarda din
dersi verme hakkı kazanan
Milli Göriişçü İslam Fede-
rasyonu'na karşı Milli Eği-
tim Bakanlığı harekete geçi-
yor. İslam Federasyo-
nu'nun, daha önce Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından
gönderilen öğretmenler ta-
rafuıdan venlen din kültürü
ve ahlak bilgisi dersinin
kendileri tarafından veril-
mesi için uzun süredir uğ-
raştığı öğrenildi. Berlin
Okul Yasası'na göre, dini
cemaatlerin din dersi vere-
bıleceğini savunan İslam
Federasyonu, en son Al-
manya'nın Damştay'ı ola-
rak kabul edilen Federal İda-
re Mahkemesi'ne başvura-
rak Berlin'de din kültürü ve
ahlak bilgisi dersi verme
hakkı kazandı. Karara ıtira-
za hazırlanan Milli Eğitim
Bakanlığı da Dışişleri Ba-
kanlığı'na biryazı gönderdi.
Dışişleri Bakanlığı tarafm-
dan Ahnanya'ya iletilecek
yazıda, laik bir ülke olan
Türkiye Cumhuriyeti yurt-
taşlannın islam Federasyo-
nu tarafından verilen dersi
alamayacağı belirtilecek.
Yazıda, söz konusu kara-
nn laiklikle bağdaşmadığı
ve bunun Berlin'de okuyan
Türk çocuklan arasında da
kaos yaratabileceği uyan-
sında bulunulacak.
Yılmaz'ın değerlendirmesi
dönem bitti'ANKARA (Cumhariyef
Bürosu)-ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yıimaz, 28 Şu-
. toat sürecının 3. yıldönumü-
J Bü değerlendırirken "Eğer
bu süreç, Türki)
r
e'de olaga-
nüstü bir dönemin >aşanma-
$ı o/arak düşünülüyorsa, bu
bitmiştir. Yokeğer laikiik ko-
nusundakurumlann duyar-
lıhğı olarak değerlendirih-
yorsa hiçbirzaman bitmeje-
cektir" dedi.
Yılmaz. 28 Şubat kararla-
nnın gereğı olarak yapılma-
sı istenen düzenlemelerin
günün koşullanna göre ye-
niden gözden geçirilmesi
gerektiğini vurgularken
bunlardan uygulanması ge-
reklı olanlann da mutlaka
AB normlanna uygun olma-
sı gerektiğini savundu.
ANAP lideri Yılmaz dün
partisınin grup toplantısın-
da 3. yılını dolduran 28 Şu-
bat kararlannı değerlendir-
di. Sürecin bitip bitmediği-
nin tartışildığına işaret eden
Yılmaz. Türkiye'nin artık.
kararlara neden olan "obğa-
nüstü dönemi" yaşamadığı-
nı vurguladı. Yılmaz, "Eğer
kastedilen.TürkiyeCumhu-
riyetinin laik kârakterine,
kurumlann duyaruuğıysa
bu süreç hiç bitmeyeceknr.
AB've öve ada\ı olan Türki-
ÖDP'nin raporu
ye laikfikten asla vazgeçme-
yecektir" diye konuştu.
Bundan sonra yapılması ge-
rekenin, laıkliği "konımak"
değil. "güçlendirmek" oldu-
ğunu belirten Yılmaz,
"Çûnkü korumak,birtaknn
yasaklan çağnştınr,berabe-
rindegearir" dedi. Tarihte-
ki yanlışlar nedeniyle, bazı
yurttaşlarca geçmişte laikli-
ğin "dinsiztiğizorlama" ola-
rak algılandığuu savunan
Yılmaz, "Ama artık vatan-
daşlannuz, din özgürlüğû-
nün garantisinin de laikiik
olduğunu gönnüşlerdir. Hiz-
bullah vahşeo' de bunun an-
latümasmı kolaylaşûrmışür.
Bundan sonra laildiği yaşa-
tarak benunsetme anİayışı
yerieştirümeüdir" dedi.
28 Şubat kararlannın bir
bölümünün uygulandığını,
bir bölümünün de yaşama
geçirilemediğini kaydeden
Yılmaz, -Bu kararlardan
şimdiyekadar uygulanama-
nuş olaniar. günün şartian-
na göreyeniden gözden geçi-
rümelidir. Çünkü gerçekten
bunlar günümüz şartlann-
dageçerU^iniyitirmtşobbi-
lir. Eğer uygulanması mut-
laka zoruniu olaniar varsa
da bunlann da AB normla-
nna uygun olmasına özen
gösterihnen" diye konuştu.
MLTLUSERELİ
ANKARA-18 Nisan se-
çim sonuçlannm partiler
açısından siyasal ve sınıfsal
analizini yapan Özgürlük ve
Dayanışma Partısi (ÖDP).
Türkiye'de gehr dağılımın-
daki dengesizlığin radikal
sağı güçlendırdiğine dikkat
çekti. Ekonomik ve sosyal
krizin yoksullar, işsizler, iş-
çiler ve emeği ile geçınenler
üzerindekı olumsuz ve yıkı-
cı etkilerinin, bozulan devlet
otontesinin MHP'yi büyüt-
tüğü saptamasını yapan
ÖDP, bu büyümede gençle-
ri MHP'ye çeken Ülkü
Ocaklan'run payının da bü-
yük olduğunu \"urguladı.
CHP'nın dargelirlı kesim
ve orta sınıftan giderek kop-
tuğu, partınin ideolojik kım-
liğinin silıkleştuilinesinin
oy kaybındakı en belirgin
nedenlerden bin olduğu be-
lirtılirken, CHP'nin TBMM
dışında kalmasımn toplum-
da genel bir kaygı uyandır-
dığı gönişü desteklendi.
ÖDP Parti Medisı (PM), 18
Nisan seçim sonuçlannın
ÖDP ve diğer partiler açı-
sından sivasal ve smıfsal
olarak değerlendırildiği bir
rapor hazırladı. Raporda şu
saptamalara yer verildi:
• MHP w FP'nin ağntk-
lı olarak enahgefirgru bun-
dan oy almalan. işcilerin ya-
şam alaolan olan büyük
kentlerin kenar mahaDele-
rinde güçfenmeleri. her iki
partinin kent yoksuBaruun
yanı sıra işçiler arasuıda da
belli bir güç haiine geldikle-
rini gösteriyor.
• MHP'nin beklenmedik
yükselişi ve giderek milli-
yetçi eğilimleri güçlenen
DSP'nin seçimlerden başa-
nyla çıkması, Türkiye siya-
setindeki temei bölünme ba-
kımından değerlendirildi-
ğinde, sağda ve soldaki seç-
menlerin enmilliyetçi parti-
lere yöneldiği görüldü.
• MiüiyetçUiğin yuksel-
mesinintemelofanasa bfle 0k
nedenlerinden biri Kürt so-
nınu ve bunun karşısında
partilerin aldıklan tutumlar
oldu. DSP'nin yükseBşi Ab-
dullah Öcalan'ın yakalan-
masıyia örtüştü.