25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MAflT 2000 ÇARŞAMB 8 HABERLERİN DEVAMI IstanbıH PB Edirne 9 Sınop PB 9 Adana PB 8 Samsun PB 10 Mersin Kocaeli PB 9 Trabzon PB 8 Diyarbakır PB 11 Çanakkate PB 10 Giresun PB 9 Şanlıurfa Izmir PB 13 Ankara PB 3 Mardin Manlsa PB 12 Eskışehır PB 4 Siirt PB 10 Aydın Denizlı PB 13 Konya PB 10 PB 11 Sıvas K 2 Hakkâri PB PB 1 Van PB Zonguldak PB 7 Antalya Y 13 Kars PB -4 Akdeniz, Iç Anado- lu'nun guneyı ıle Gu- neydoğu Anadolu'nun batsı yağışlı, dığeryer- ler parçalı az buluttu ge- çecek. Yağışlar yağmur ve sağanak. goller bol- gesı ıle )ç Anadolu'nun guneyınde kar şeklınde olacak. Hava sıcaklığı biraz artacak. Rüzgâr kuzey ve doğu yonlef- cten hafif ara sıra orta kuvvette esecek. İS MERKEZLER T ^ " Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K K Y Y Y Y Y 0 2 3 8 9 8 7 8 Bertin Y 7 Moskova PB -2 Budapeşte Y 7 Aşkabat PB 7 Madrid Y 13 Astana PB 2 8 Viyana Y 8 Taşkent PB 6 Belgrad PB 7 Bakû 8 Sofya Roma PB 8 Bişkek PB Y 13 Tiflis PB 8 Atina PB 14 Kahire Münih 6 Zürih Y 7 Şam Y 13 Taşk« •Tahran 0Aç,k Parçalı bultftlu Bulutiu k Çc* bulutiu Yağmuriu tAAAA? Karlı > Sulu kar Gök gürüftıi * • GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK B Baştarafi 1. Sayfada pek çok açıdan doğru, yerinde ve gerekli görme- yenlerin eleştirilerini de "demokratik bir ülkenin doğal koşullan" diye niteleyecek kadar hoşgörüy- le karşıladı. Cumhurtoaşkanı Demirel seçilemezse Güniz So- kak'a döneceğini söyledi. Başdanışmanlan bu sö- ze bir yonjm getirdi. Cumhurbaşkanı, Güniz So- kak'a dönmesine dönerdi ama, oraya sığmazdı! Bu, çeşitli biçimlerde yorumlandı. Çankaya bir süre sustu ve... sonunda tehdit algılamalannı doğ- rulayan, dışa dönük demeçlerinde sürekli vurgu- ladığı hoşgönünün ne denli yapay olduğunu kanıt- layan bir iki cümleyle kameralara yakalandı. Bir kabulde Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'e, kuşkusuz kimsenin duymadığını veya duyamayacağını, çevrede kameraların bulunma- dığını sandığı bir ortamda: "Saldınlara üzülmeyin çocuklar. Benyokum için- de. Ben birşeye girersem adamı anasından doğ- duğuna pişman ederim" dedi. Nerede kaldı o sözler, hoşgörü ifadeleri, demok- ratik rejime inancı vurgulayan altın ifadeler... O söy- lemler Demirel'in içimize siyaset gereği söyledik- leri... Son iki-üç cümlesi ise; gerçek Demirel'i yansrtı- yor. Çankaya Köşkü'nden dolaylı yollardan gelen tehdidi; Cumhurbaşkanı kendi sesinden, ancak pek çok kimsenin farkında olmadığı değişik kişili- ğine yaraşır ifadelerie doğruluyor. Eski patronu ile hâlâ ikbal yollan arayan Ismet Sezgin, "Demirel bir yanardağ gibidir" demiyor mu? Haklı çıktı. Cumhurbaşkanı sağa sola kızgın lavlarsaçarak, işte patladı! Evet, nelerle ilgili? Köşk, kameralara tutsak olan Demirel'in sözle- rini hemen yalanladı. Cumhurbaşkanı seçimiyle il- gisi yoktu bu sözlerin. Hatta, işgüzar Demirel me- murian; gazetecileri, bu karelerle Demirel'in söz- lerini yayına verecek olurlarsa, "patronlanna şi- kâyet etmekle" tehdit ettı. Nafile! Olay yayına girdi. Çankaya, inandırıcı olmayacak türden yalanla- malara ya devam edecek ya da örneğin Sinan Ay- gün'e yalanlatmayı deneyecek. Ok yaydan çıktı bir kez. Boşuna çaba.' Yalanlamada söylendiği gibi, "anasından doğ- duğuna pişman etmenin" son gelişmelerle ilgisi yoksa, lutfen söyleyiniz, acaba nelerle ilgisi var? örneğin Demirel aşağı indiğinde yıllardır yük- sekJerde uçmasına hizmet verdıği enflasyonu mu anasından doğduğuna pişman edecek? Yoksa, yoksa çevremizi saran düşman devletle- rin anasından emdikleri sütü burunlanndan mı ge- tirecek? Ya da dinsel sömürünün bugünkü aşamalara u- laşmasında sayısız hizmetlerini sürdüımek için, FP'nin başına mı geçmeyi düşünüyor? Demirel'in 35 yıllık siyasal geçmişinde anasından doğduğuna pişman olan pek çok olay, insan var. Saymakla bitmez. Hayranlan da bilir ama, bu- günlerde söylemezler. Güncel olduğu için birörnekvermekleyetinelim: Demirel'in bugün dinsel gelişmelere bakışıyla dün- kü yaklaşımı farklıdır. Yıktönümünde 28 Şubat kararlannın "titizlikle iz- lendiğini ve uygulandığını" söylerken, gerçeği yi- ne göz ardı etmiyor mu? Zira; askerler açık ve kapalı toplantılarda 28 Şu- bat'ın çıkanlmasını istediği yasalann hâlâ Meclis'te "beklediğinden" yakınıyorlar. Fakat bu saptamalar Demirel'i rahatsız etmez. Artık siyaset ve siyaset dışı eski-yeni dostlannın desteği ve TBMM'de oyu var. Üstelik Demirel'siz istikrar olamayacağına ina- nan 4'lü rttifak dışında, dışardan hem de "büyük devlet desteği" alıyor. ABD Büyükelçisi Mark Parris, gazetecilere "Amerikan hükümeti Türkiye'nin istikranndan ya- nadır" demiş. Bu cümle; Ecevit'imize, Bahçeli'mize, Yıl- maz'ımıza vs.. vs'ye... Demirel'i seçmek ve seçtirmek için yetmez mi? 'Terörist olnıak istemiyoruz' • Baştarafi 1. Sayfada yaş arasındaki 68 çocuğa eğitim verdiJderi öne sü- riilen 5 Hizbullahçı önce- ki akşam saat 19.00 sıra- lannda yapılan operas- yonla yakalandı. Çevik kuvvet meıkezine götürii- len çocuklar önceki gece ailelerine teslün edildi. Çevik kuvvet merke- zinde meşrubat ve biskü- vi ikram edilen çocuklar gazetecilere yaptıklan açıklamada. camide ken- dilerine, "seyda" (cami sorumlusu) olarak nitele- yen kişilerce Kuran kursu verildiğini belirterek "Biz terörist olmak istemiyo- ruz. Bu adamlar bizi kan- dmtalar" dedi. Hizbullah'm askeri ka- nadında faaliyet gösteren "Vabdettin" kod adlı Mu- sa Daşkın, yogun güven- lik önlemJeri arasında ge- tirildiği Silvan'da, saldın- lan gerçekleştirdiği yer- leri gösterdi. Gaziantep Emniyet Müdürü Ali Kal- 1un Hizbullah'a yönelik operasyonlarda ele geçiri- len ve bölge illerine yer gösterme tatbikatlarına götûrûlen örgütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelen askeri kanat so- rumlusu MetametSait Va- rol'un Gaziantep'e geti- rildiğini söyledi. Kalkan, kent genelin- de 3 aydan beri yürütülen seri, planlı ve programlı operasyonlar Ue çok önemli somıçlara ulaştık- lannı söyledi. Bayburt'ta Hizbullah operasyonla- nnda, kaset ve örgütsel doküman buiundurdukla- n iddiasıyla gözaltına alı- nan Akit gazetesinin il temsilcisi Alim Kıraç ve Bayburt Milli Gençlik Vakfı Başkanı Nazir Du- man'ın da aralarında bu- lunduğu 17 kişi çıkanl- dıklan nöbetçi mahkeme- ce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. Ankara'da tutuklama Ankara Emniyet Mü- dürlüğü Terörle Mücade- le Şubesi ekiplerince dün Ankara DGM'ye getiri- len Mebmet Sırn Zorçi ve Mehmet SaitZorçi tu- tuklandı. Erzurum'un Narman ilçesinde yakalanan 10 kişiden 6'sı tutuklanaıak cezaevine konuldu. Ecevit, Gülen'i yîne övdüI Baştarafi 1. Sayfada parti liderlerini kabul etti. Ecevit parti liderlerine, Kosova'daki du- ruma dıkkat çekerek buradaki Tüık azınJığın haklannın korunması, yönetime kaüknalannın sağlanma- sı istemini iletti. Amavutluk Demokratik Parti li- deri Sali Berişa'nın da ıktıdann par- tililere yöneltti|i baskıyı Ecevit'eak- tardığı kaydedildi. Ecevit, Arnavutluk'ta yaşayan ve bu ülkede iş yapan işadamlannı da kabul etti. Ecevit, işadamlannı ve sektör temsilcilennı teker teker din- leyerek sıkıntılannı sordu. Ecevit, Türk ışadamlannın sıkınülannın Bü- yükelçi Ahmef Ökçön taraündan ra- por olarak kendısine sunulmasuu ıs- tedi. Araa\Titluk'ta eğitim faaliyetı gösteren ve Fethullah Gülen'e yakın- Iığıyla bılınen Gülistan AŞ'nin tem- silcisi tbrahim Aydoğan da Ecevit'e bilgi verdı Aydoğan. Arnavutluk'ta 2 bin öğrenci okuttuklannı, mezun ettikleri öğrencilerin Türkiye ve ABD başta olmak üzere üniversite eğitimi yapöklannı kaydetti. Ecevit, tbrahim Aydoğan okul hakkında bıl- gi vermeye başladığında, Tiran Bü- yükelçisi Ahmet Ökçûn e dönerek "Bunlar Fethuflahcı mı" diye sordu. Ökçün de Ecevit'in sorusunu, "Evet" diye yanıtladı. Kosova'da da hazırlıklannı yapnk- lan bir okulun açılışını gerçekleşti- receklerini bildiren Aydoğan, okul- lardan bırinin yatıh. birinin anaoku- lu, diğerlerinın de kız ve erkek lise- si olarak eğitim faaliyetlerini sürdür- düğünü açıkladı. Aydoğan, Rahşan Ece\it'i de okullan gezmeye davet etti. Rahşan Ecevit de zamatu olma- dığım belirterek okullan gezemeye- ceğini söyledi. Fethullah'ın kitabıtoplatılıyor • Baştarafi 1. Sayfada türlerini rahatça geliştirmelerine katkıda bulundugu- nu açıklamasına karşın Fethullah Gülen, laik düzen- den 'mevcut sfctem' diye bahsettiği Nil YaymJa- n'ndan 1995 yılında çıkan "Fasddan Fasda" adlı ki- tabında, Atatûrkün kurduğu laik Türkiye Cumhu- riyeti tarihini "kendi tarihfcri" diye nitelemişti. Gülen, kıtabında, devletlenn ölümünün insan ölü- mü gibi önlenemeyeceğini savunarak cumhuriyet öncesi dönemi yeniden hayata geçirmek için cema- atine şöyle sesleniyordu: "Devietier de, Upkı şahıslar gibi doğar, büyfir, ge- lişir ve ötürler. Ne \-apdirsa yapılsm. Dpkı şahıslar gi- bi, devietJerin ölümü de öntenmez. Evet, bir zaman- lar biz de bü\üL muhteşem bir dcv lettik. BayTakia- runız,dünyanın dört bir \anında dalgalanıyordu.Ni- havet gunü geldi; tarihçikre muhteşem bir maa ve tûkenmez bir malzeme bırakıp ghtik. Gitmekle kal- madık; arkadan gelenler, bizi bu muhteşem maa- mizk teselKje başladılar. Bugün biz şanlı mazideid o muhteşem gûnterimize yeniden dönmek istiyorsak, öncelikle şu gerçeği haürdan çtkarmamabyız: 'Yok- sa sız, sizden öncekılerin başlanna gelenler, sizin de başımza gelmeden cennete gireceğinizi mi sanıyor- dunuz?' Evet işte yol bu! ÖlümJerin kol gezdiği bir yol: ciddi bir möcadcle ve dayanma ruhu iste>en yoL Evet, bu mflcadeie ruhuna sahip olur ve bntün dün- yevi beklentikrden ve maddi hazlardan azade kua- bflir \e neticede her şevi Allah'a verme \e ber nıuvaf- fakiyeti ondan bihne manasuıda ihlasa ulaşabflirsek, o takdirde o günkrin yeniden geunesi niye ha>-al ol- sunld?'' Öte yandan, Sızuıti. Gülen'in "Abdülfettah Şa- hin" takma adıyla yazdığı Kınk Mızrap, Ölçü ve Yoldaki Işık, Buhranlar Anaforunda İnsan, tlim ve Bilım gibi şeriatçı kıtaplar başta olmak üzere 46 ki- tabın Atatürk ilke ve devrimJerine aykın ofduğunu belirleyen Talim Teıbiye Kuruhı, 300 kitabı da ince- lemeye aldı. Inkılap Taribi ve Atatürkçülük 8, llköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 8 gibi kitaplarda da gerici unsurlara rastlanması üzerine, Bakan Metin Bostan- cıoğlu'nun istemiyle şeriatçı kıtaplara onay veren bürokratlar araştmlmaya başlandı. Şeriatçı kıtapla- nn Kitap Inceleme Komisyonu tarafından reddedil- mesine karşın politikacılann ve üst yönetimlerin bas- kısıyla onay aldığı ortaya çıktı. Yoğunluİdu olarak eski milli eğitim bakanjan \feh- bi Dinçerier ve Mehmet Sağiam dönemlerinde geri- ci kitaplara onay verildiğı belirlendi. AVTU dönemde kıtaplara onay veren bürokratlann da bakanlık em- riyle soruşturma geçireceği kaydedildi. Onayı kaldınlan kitaplann okul kütüphanelerin- de bulunduruunaya devam etmesi üzerine Milli Eği- tim Bakanı Metin Bostancıoğlu, bir genelge haaar- layarak okul müdürlerine gönderilmesini istedi. Okul müdürlerinin tavsiyesi ve onayı kaldınlan kitaplan kütüphanelerden temizlemesini isteyen Bostancıoğ- lu, u Okul müdürieri bu konuda çok titiz ofanab. Bu konuda nyanda bulunacağun" dedi. Kas hastahkları için bakmı kursu Istanbul Haber Servisi - Hareket serbestliği azal- mış, yatağa bağlanmış ya da zihinsel işlevlerini tam anlamıyla yerine getireme- yen kişiler için önemli olan 'evde bakım' kavramı son yıllarda ülkemizde sıkça konuşuhnaya başladı. Türkiye Kas Hastalıkla- n Demeği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir, Tür- kiye'de bu kavramın yete- rince yerleşmediğini belir- terek "Oysa evde baknu bo hastalar için şart" dedi. Türkiye Kas Hastalıkla- n Derneği, "Nöromüskû- ler hastahklarda bfitüncûl yaklaşım ve bakım" konu- İu 5 günlük kurs düzenledi. Çeşitli illerden hemşire, fizyoterapist, hekim gibi uzmanlann katıldığı kursa konuşmacı olarak ABD ALS Derneği'nden PameJ- la CazzoUi katıldı. Kas has- talıklannın tedavisi ohna- Tûrkiye Kas Hastahkları DerneğTnin düzenlediği 5 günlük kursa ilgi büyiiic oldu. ması nedeniyle 'umırtsuz' hastahklar olarak değerlen- dirildiğim belirten Cazzol- li. "Halbuki bugün yenibir çağdayız. Yeni metotlar var. Hastahğm kompükasyon- iannı tedavi etmek müm- kün. Daha uzun yaşam sü- resi mümkün. Bu nedenle aDeler umutsuzhığa kapd- mamah" diye konuştu. Hastalıklann belirtileri- nin tedavi edilerek hastala- nn yaşam zevklerinin arttı- nlabildiğinı kaydeden Caz- zoUi, bunun için bilginin gerekliliğini vurguladı. ABD'de bu konuda danış- man hemşirelik yapan Pa- mella CazzoUi, "Ailenin, bastanın, hastaya bakanla- nn eğfâmini sağbyoruz" dedi. Bunun için çeşitli branşlardan uzmanlann ev ziyaretlerinde bulundukla- nnı belirten CazzoUi, şöy- le devam etti: "Hastahembügüendiri- Hyor hem de meşguüyetle tedaviedfliyor. Eğer gereld- yorsa, kişinin solunum klj- niklerine başvurması sağ- lanıyor. Dayanışma grupla- runız var. Bunlann içinde bilgi sahibi hasta aileler bi- le var. Hastalara çeşitli ya- yınlar ve İntemet aracıb- ğıyfa da ulaşıyoruz."" 'Sigorta karşılamıyor' Kas hastalannm evde bakmı maliyetlennin sigor- ta şirketleri tarafından kar- şılanmadığını belirten Caz- zolü, bu- organizasyona ya- kınyaşıyorlarsaya da mad- di olanaklan iyiyse bu im- kândan faydalanabildikle- rini söyledi. Milli Eğitim ve Kültür Komisyonu'nda, öğrenci affina ilişkin yasa önerileri ele alındı 6 Af eğitinıin kaütesini düşürür' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Milli Eğitim ve Kül- tür Komisyonu'nda ele alınan öğ- renci affina ilişkin 6 ayn yasa öne- risi, alt komisyona sevk edildi. Mil- li Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğ- lu, affin eğitimin kalitesini düşür- düğünü ve üniversitenin özerkliği- ne aykın olduğunu vurgulayarak, "Eğer af çıkarsa yeni öğrenci kon- tenjanlannda kısitlamalara neden olur" dedi. FP ve MHP'li milletve- killeri, görüşmelerde sık sık türban yasağmı gündeme getirdi. TBMM Milli Eğitim ve Kültür Komisyonu'nda, dün Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel'in veto et- tiği Af Yasası'ndan aynlarak veri- len 6 ayn öğrenci affi yasa Önerisi görüşüldü. Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, 1982 yılmdan beri 10 öğrenci affi çıkanldığına dikkat çekerek, 1993 yıhnda çıkanlan ya- sanın suursız smav hakkı getirdiği- ne işaret etti. Aitan yüzde 55 ora- nında bir öğrenci kitlesinin yarar- landığuu, ancak bunun yüzde 45'inin başvuruda bile bulunma- dığuu vurgulayan Bostancıoğlu. "Yüzde 5'lik bir oran için çıkanla- cak af ne yarar getirecek. bunun de- ğerlendirmesini size bu-akıyorum" dedi. Okuldan ilişiği kesilen öğ- rencilerden yüzde 7'sinin kayıt ye- nilemediği, yüzde 44'ünün başan- sızhk, yüzde 16'sının devamsızlık ve yüzde 33'ünün de kendi isteğiy- le ılişiklerinin sona erdirildiğine dikkat çeken Bostancıoğlu, "Bu Afyasası 23Nisan'ayetiştirilecek • Baştarafi 1. Sayfada sı bekleniyor. Haluk Kırcı ile ilgili anlaşmazhğın aşıhnası için Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, bir formül ortaya koydu. Buna göre, liderler bu konuda karar almayacak, Kırcı ile ilgili konuda mületvekil- leri kendi vicdanlanna göre oy kullanacak. Türk, bu formülle MHP'nin tabanma "EHmden geieni yap- ûm", DSP'nin de "Ben de eümden geieni yapnm" diyebileceğini kaydetti. Türk, TCK değişıkîiği, Ce- za ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün yeniden yapılanması, infazmemurlannın okullarda 1 yıl eği- tilmesı gibi yeniliklerin de gündemlerinde olduğu- nu belirtti. Türk, "devleti soyanlara da a P değerlen- dirmeierinin abartılı olduğunu kaydetmişti. Görüşmelersırasında yazar Eşber Yağmurderefi'run kapsama ahnması için de bir gırışimde bulunuiabiie- ceğ^ büdiriidi. Aynca afyasası kapsamındayeralanöğ- renci affi ile ilgili bölüm ise metinden çıkanlarak ayn olarak ele alındı. Yasanın çıkarilmasıyla, cezaevlerin- de oluşan beklentiyi hayal kınkhğma dönüştürmemek amaçlanıyor. Yasa Mecüs'ten geçen şekliyle çıkması durumunda ılk aşamada25 binkişiyi kapsayacak. Ada- let Bakanı Tüık, daha önceki birçok konuşmasında ce- zaevlerinin "ıslah cdici hüvivetten çıkoğjnı" belirterek doluluk oranuun yüksekhğine dikkat çekmişti. 17 Ocak'ta Beykoz'da Hizbullah'a yönehlc başlatı- lan ve yurt geneline yaygıniaştınJan operasyonlar so- nucu da bine yalan terörist cezaevine konuldu. Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde ge- çen yıl çıkan ve 10 mahkümun yaşamını yitirdiği olaylann başlama nedeni arasuıda da "cezaeviom ye- tersizogi »eyatacak yer sonınu" göstenJmışti. oranlara göre 13 bin 91 ögrencinin ka>ıtyeaflemediği,81 bm844'ünün başansızhk ve29 bininin dedevam- sızhktanüışikleri kesilmistir. Disip- lin cezası nedeniyleilişiği kesilen öğ- renci sayısı ise yalnızca 473 ve yüz- dey^e büe girmiyor" diye konuştu. Öneri sahiplerinden MHP'li Me- lek Denli Karaca, YÖK'ün keyfı uygulamalan nedeniyle yüzlerce ögrencinin mağdur edildiğini belir- tirken FP'li Mehmet Çiçek, başör- tüsü taktıklan için öğrencilerin elinden eğitim haklannın ahndığı- nı ileri sürdü. FP'li Musa Uzunkaya. öğrenci- lerin önüne engelli parkurlann di- kildiğini savunarak, saçı uzun ya da başörtülü olduğu gerekçesiyle öğrencilerin engellendiğini söyle- di. Önerilere karşı çıkan DSP'li Saffet Başaran ise, öğrencilerin mevzuata uymalan gerektiğini vurgulayarak, "Yönetmeliklere uyuhnası zül olarak göriilmemeü- dir" dedi. ANAP'lı Ahat Andkan, dünyanm hiçbir ülkesinde öğrenci affi diye bir şeyin ohnadığmı kay- dederek, "Bir insan 12 yıl boyunca yabancı dil öğrenememişse benim çocuğuma bir şey öğretmesin. Öğ- retim üyesi ounak ayn bir konudur. Sizier buraya belli kıstaslara göre geimediniz mi? Ehna, armut ve şef- taliyi aynı kaba koymayahm" dedi. Milli Eğitim Bakanhğı Aydoğan'ın sözünü bitirmesinin ardından Başbakan Ecevit, "Yineba- a çevrelerüı deştirilerini göze alarak çabşmalannızı tebrik ederim" dedi. Ecevit, son olarak Arnavutluk silah- lı kuvvetlerinin oluşmasında büyük katbsı olan Türk subaylannı kabul etti. Türk subaylannı temsılen konu- şan Askeri Ataşe Kurmay Albay Hü- seyin Erdoğan, bu ülkede bir koman- do tugayı, cumhuriyetmuhafizlan ve özel kuvvetler taburunun eğitim ve teçhizinden sorumlu olduklanm di- le getirdi. Erdoğan, Paşakapısı Limanı'nm da Türk Silahlı Kuvvetleri tarafın- dan yeniden inşa edildığinı, 31 Mart'ta tersanenin faaliyete geçebi- lecek durumda olabileceğini kaydet- ti. Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu subaylann görev yaptıkla- n bölgede bir 80 kişilık anaokulu in- şa enikJerini, Mustafa Kemal Lıse- si'nın de bütün gereksinımlerini kar- şıladıklanıu ve eğitime katkı verdik- lerini dile getirdi. Başbakan Ecevit ve Amavutluk Başbakanı Meta'nın görüşmesinde Türk-Yunan ve Arnavut-Yunan ilış- kilerinin de gündeme geldiği öğre- nildi. Meta'mn Türk-Yunan yakın- laşmasından memnuniyetini dile ge- tirdiği, Ecevit'in de iki ülke arasın- daki Ege sorununun Yunanistan'da- ki seçimlerden sonra diyalog yoluy- la çözülmesi için çaba gösterileceği- ni söylediği kaydedildi. Başbakan Ecevit ısrarlı sorulara karşın cumhurbaşkanlığı seçimi ve iç politikaya ilişkin konulara Türki- ye'ye ayak basmadan girmeyeceğini söyledi. Ecevit, Kosova'daki Türkle- rin sorunlannın anımsatılması üzeri- ne, "Oradaki Türkkrin sorunlannı cumhurbaşkanı, başbakan ve diğer yetkflflere üettik. Cumhurbaşkanı ve başbakan uyardaryapuldannısöyle- dfler. Sonuçlannı âeyeceğiz" dedi. Ecevit, Kosova'daki Türk azınlı- ğın oluşturulacak yönetime de katıl- masını istediklerini kaydetti. Ecevit, temaslannın ardından akşam saatle- rinde yurda doodü. . . t .... Berlin J e din dersiuyarısıANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Egitim Ba- kanhğı, Dışişleri Bakanlı- ğı'na bir yazı göndererek kapatılan Refah Partisfnin milletvekili adayı Nail Du- ral başkanlığındakı İslam Federasyonu'nun önümüz- deki yıldan itıbaren Ber- lin'deİa okullarda din dersi verecek olması nedeniyle Ahnanya'yı uyaracak. Yazıda, laik bir ülkenin yurttaşlannın din deısini İs- lam Federasyonu tarafından alamayacağı vurgulanacak. Almanya Federal İdare Mahkemesi'nin karanyla Berlin'deki okullarda din dersi verme hakkı kazanan Milli Göriişçü İslam Fede- rasyonu'na karşı Milli Eği- tim Bakanlığı harekete geçi- yor. İslam Federasyo- nu'nun, daha önce Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen öğretmenler ta- rafuıdan venlen din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin kendileri tarafından veril- mesi için uzun süredir uğ- raştığı öğrenildi. Berlin Okul Yasası'na göre, dini cemaatlerin din dersi vere- bıleceğini savunan İslam Federasyonu, en son Al- manya'nın Damştay'ı ola- rak kabul edilen Federal İda- re Mahkemesi'ne başvura- rak Berlin'de din kültürü ve ahlak bilgisi dersi verme hakkı kazandı. Karara ıtira- za hazırlanan Milli Eğitim Bakanlığı da Dışişleri Ba- kanlığı'na biryazı gönderdi. Dışişleri Bakanlığı tarafm- dan Ahnanya'ya iletilecek yazıda, laik bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti yurt- taşlannın islam Federasyo- nu tarafından verilen dersi alamayacağı belirtilecek. Yazıda, söz konusu kara- nn laiklikle bağdaşmadığı ve bunun Berlin'de okuyan Türk çocuklan arasında da kaos yaratabileceği uyan- sında bulunulacak. Yılmaz'ın değerlendirmesi dönem bitti'ANKARA (Cumhariyef Bürosu)-ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yıimaz, 28 Şu- . toat sürecının 3. yıldönumü- J Bü değerlendırirken "Eğer bu süreç, Türki) r e'de olaga- nüstü bir dönemin >aşanma- $ı o/arak düşünülüyorsa, bu bitmiştir. Yokeğer laikiik ko- nusundakurumlann duyar- lıhğı olarak değerlendirih- yorsa hiçbirzaman bitmeje- cektir" dedi. Yılmaz. 28 Şubat kararla- nnın gereğı olarak yapılma- sı istenen düzenlemelerin günün koşullanna göre ye- niden gözden geçirilmesi gerektiğini vurgularken bunlardan uygulanması ge- reklı olanlann da mutlaka AB normlanna uygun olma- sı gerektiğini savundu. ANAP lideri Yılmaz dün partisınin grup toplantısın- da 3. yılını dolduran 28 Şu- bat kararlannı değerlendir- di. Sürecin bitip bitmediği- nin tartışildığına işaret eden Yılmaz. Türkiye'nin artık. kararlara neden olan "obğa- nüstü dönemi" yaşamadığı- nı vurguladı. Yılmaz, "Eğer kastedilen.TürkiyeCumhu- riyetinin laik kârakterine, kurumlann duyaruuğıysa bu süreç hiç bitmeyeceknr. AB've öve ada\ı olan Türki- ÖDP'nin raporu ye laikfikten asla vazgeçme- yecektir" diye konuştu. Bundan sonra yapılması ge- rekenin, laıkliği "konımak" değil. "güçlendirmek" oldu- ğunu belirten Yılmaz, "Çûnkü korumak,birtaknn yasaklan çağnştınr,berabe- rindegearir" dedi. Tarihte- ki yanlışlar nedeniyle, bazı yurttaşlarca geçmişte laikli- ğin "dinsiztiğizorlama" ola- rak algılandığuu savunan Yılmaz, "Ama artık vatan- daşlannuz, din özgürlüğû- nün garantisinin de laikiik olduğunu gönnüşlerdir. Hiz- bullah vahşeo' de bunun an- latümasmı kolaylaşûrmışür. Bundan sonra laildiği yaşa- tarak benunsetme anİayışı yerieştirümeüdir" dedi. 28 Şubat kararlannın bir bölümünün uygulandığını, bir bölümünün de yaşama geçirilemediğini kaydeden Yılmaz, -Bu kararlardan şimdiyekadar uygulanama- nuş olaniar. günün şartian- na göreyeniden gözden geçi- rümelidir. Çünkü gerçekten bunlar günümüz şartlann- dageçerU^iniyitirmtşobbi- lir. Eğer uygulanması mut- laka zoruniu olaniar varsa da bunlann da AB normla- nna uygun olmasına özen gösterihnen" diye konuştu. MLTLUSERELİ ANKARA-18 Nisan se- çim sonuçlannm partiler açısından siyasal ve sınıfsal analizini yapan Özgürlük ve Dayanışma Partısi (ÖDP). Türkiye'de gehr dağılımın- daki dengesizlığin radikal sağı güçlendırdiğine dikkat çekti. Ekonomik ve sosyal krizin yoksullar, işsizler, iş- çiler ve emeği ile geçınenler üzerindekı olumsuz ve yıkı- cı etkilerinin, bozulan devlet otontesinin MHP'yi büyüt- tüğü saptamasını yapan ÖDP, bu büyümede gençle- ri MHP'ye çeken Ülkü Ocaklan'run payının da bü- yük olduğunu \"urguladı. CHP'nın dargelirlı kesim ve orta sınıftan giderek kop- tuğu, partınin ideolojik kım- liğinin silıkleştuilinesinin oy kaybındakı en belirgin nedenlerden bin olduğu be- lirtılirken, CHP'nin TBMM dışında kalmasımn toplum- da genel bir kaygı uyandır- dığı gönişü desteklendi. ÖDP Parti Medisı (PM), 18 Nisan seçim sonuçlannın ÖDP ve diğer partiler açı- sından sivasal ve smıfsal olarak değerlendırildiği bir rapor hazırladı. Raporda şu saptamalara yer verildi: • MHP w FP'nin ağntk- lı olarak enahgefirgru bun- dan oy almalan. işcilerin ya- şam alaolan olan büyük kentlerin kenar mahaDele- rinde güçfenmeleri. her iki partinin kent yoksuBaruun yanı sıra işçiler arasuıda da belli bir güç haiine geldikle- rini gösteriyor. • MHP'nin beklenmedik yükselişi ve giderek milli- yetçi eğilimleri güçlenen DSP'nin seçimlerden başa- nyla çıkması, Türkiye siya- setindeki temei bölünme ba- kımından değerlendirildi- ğinde, sağda ve soldaki seç- menlerin enmilliyetçi parti- lere yöneldiği görüldü. • MiüiyetçUiğin yuksel- mesinintemelofanasa bfle 0k nedenlerinden biri Kürt so- nınu ve bunun karşısında partilerin aldıklan tutumlar oldu. DSP'nin yükseBşi Ab- dullah Öcalan'ın yakalan- masıyia örtüştü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear