25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MART 2000 ÇARŞAMBA HABERLER Fehriye Erdarm yargılanması • BRÜKSEL(AA)- Belçika'nın Gent Temyiz Mahkemesi, Sabancı suikastı faillerinden Fehriye Erdal ile yasadışı DHKP-C örgütü üyeleri Musa Asaoglu ve Hasan Saz'ın kefaletle serbest bırakılmalarını ve tutuksuz yargılanmalannı reddetti. Savcılığın itirazını değerlendiren mahkeme, dün yapılan duruşmada sanüdann tutuklu kalmalarını kararlaştırdı. Erdal ve diğer ıki sanık, geniş kapsamlı güvenlik önlemlen çerçevesinde, Bruges Hapishanesi'ne nakledildiler. Bakanlrğı'na 42 bin yeni kadro • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMMSağhk, Aile, Çalışma ve Sosyal Işleri Komisyonu'nda, Sağlık Bakaiüığı'na 41 bin 917 yeni kadro verilmesine ilişkin yasa tasansı kabul edildi. Tasanya göre, ilk defa "yeniden veya naklen" atanan devlet memurlan, 2 yıl geçmedikçe kunım içi veya kurumlar arasında yer değıştiremeyecek. Komisyondaki görüşmeler sırasında Sağlık Bakanlığı'na verilecek kadro sayısı bir önergenin benimsenmesiyle 4400 arttınlarak41 bin917'ye çıkanldı Kaplancrtar davası sürüyor • DÜSSELDORF(AA)- "Kara Ses" olarak tanınan Cemalettin Kaplan'ın oğlu şeriatçı Metin Kaplan ve yandaşlan Hasan Hayri Gökbulut ile Hanın Aydın'ın yargılanmasına, Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde dündevam edildi. Davanın 7. duruşmasında, Halil tbrahim Softı yanlısı 29 yaşındaki Recep Ceylan tanık olarak dınlendı. Ceylan. mahkeme başkanı Ottmar Breitling'in sorulannı yanıtlarken "Sofu'nun, Metin Kaplan'ın fetva vermesiyle öldüriildüğünü" söyledi. Mıraç edildi • TRABZON (AA)- lşadamı Özdemir Sabancı" nın katili Mustafa Duyar'ın öldürûlmesi olayında tetikçilik yaptığı bildirilen Ahmet Yargüder'in tutuklu bulunduğu Trabzon Cezaevi'nden İstanbul'a sevki sırasında fırar olayına neden olan Astsubay Üstçavuş Yalçın Ünal meslekten ihraç edildi. Ünal'ın. Jandarma Genel Komutanlığı'nca. Jandarma Personel Kanunu'nun 926. maddesındeki Astsubay Sıcil Yönetmenliği'nin ve Emekli Sandığı Kanunu'nun ilgıli maddeleri gereğınce "disiplinsızlık" nedeniyle ihracını Içişlen Bakanı Sadettin Tantan onayladı. Muhasebe Hattası • ANkARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Her yıl 1-7 MaVt gûnleri arasında kutlanan Muhasebe Haftası, bu yıl da aynı tanhler arasında düzenlenecek etkinliklerle kutlanacak. ASMMMO Başkanı Mehmet Çelik, "muhasebenın ekonominin temelı oldugu"nu belirtti. Açıklama I Kanal 7 Genel Yayın Yönetmenı Mustafa Çelik, gazetemizde 29 Şubat 2000'de yayımlanan haber üzenne yaptığı yazılı açıklamada. "Kanal 7, şimdiye kadar habere konu olan adreste faaliyet göstermemıştir. Kanal 7, Flinsch Str. 45 60388 Frankfurt adresınde yayınını sürdünnektedır" dedi. HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir: Bu davranışîan hak etmedik 'Barısı ÎLHANTAŞÇI ANKARA-HADEP Genel Başkanı Ah- met Turan Demir, partili 3 belediye başka- nının tutuklanıp daha sonra serbest bırakıl- masına kadar uzanan olaylan "Banşı ve yumuşak bir ortamın sağlanmasını hazme- demeyenlerin bir guişjmi" olarak değer- lendirdi. Bu davranışlan hak edecek tutum içinde olmadıklannı savunan Demir, "Bi- ze dönük yaraülmak istenen imajı kıraca- ğunızı düşünüyoruz" dedi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge- si'ndeki HADEP'li belediye başkanlan başta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmak üzere devletin zirvesindekiierle gö- rüşmeler yaparak "devletle banşüklan" mesajını vermeye çahşmışlardı. Başbakan BülentEcevit ise belediye başkanlannı ka- bul etmemişti. HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, Diyarbakır Büyûkşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik, Bingöl Belediye Başkanı FeyzuDah Karaaslan, Siırt Beledi- ye Başkanı Mehmet Selim Özalp'in PKK yöneticileri ile yurtdışında görüştûkleri ve belediye kaynaklarının bir kısmını örgüte aktardıklan gerekçesiyle tutuklanıp ve ya- pılan itiraz sonucu serbest bırakılmalanna • HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, devletle banşma mesajlan vermeye çalışan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki HADEP'li belediye başkanlanna karşı yapılanlan anlamakta güçlük çektiğini belirtti. Demir, "Bizim için yaratılmak istenen imajı kıracağımızı düşünüyoruz" dedi. kadarki süreci anlamakta güçlük çektıkle- rini vurguladı. Demir şöyle devam etti: "Durup dururken nereden çıktı böylesine ters bir gelişme, anlam vermek güç. Hükü- metin dışında gelişen lokal bir olay gibiyan- sıyor. Genşmeİer o izienimi veriyor. Çünkü Başbakan, Adalet Bakanı ve ANAP lideri Mesut Yılmaz olaydan habersiz olduğunu söytttyor. Banşı,yumuşak bir ortamın sağ- lannnam hazmedemeyenlerin bir girişimi olarak düşünülebilir bir yanıyla. Sonuçta rahatsız edki bir olaycu, toplumu gerdi,bu- na ihtiyaç yoktu. Ancak yaşanan bu geriti- min, tılnnhnm kimsenin yaranna olmadı- ğun, boşuna olduğunu belirtmek istiyo- rum." Demir, bir süreden beri Doğu ve Güney- doğu Anadolu'daki parti teşkilatlanna dö- nük, uygun olmayan davramşlann olduğu- nu belirterek şunlan söyledi: "Pekçokfl ör- gûtûmüz sebepsiz yere basıhyor. Arkadaş- lanmızgözalüna ahnryor. Bunlar da gerek- siz. Bu da\Tanışlan hak edecek tutum için- de olmadık, olmuyoruz. Siyasal partilerin misyonunu yerine getirmesine dönük faali- yetleri engelliyor bu uygulamalar. Bölgede destek gören partiyiz. Partimize yönelik bu uygulamalan bötge halkı kendisine yönelik tutum olarak da değertendiriyor. Belediye başkanlan olaylannda gördük. Bir daha unıanz benzer olaylan yaşamayız.'* Başkanlann banş gezisi Demir, bundan sonraki dönemde, toplum- sal barışa olan gereksınimı göz ardı etme- den dikkatli bir politikayla, demokrasi güç- leriyle daha çok yakınlaşarak faaliyetlerini sürdüreceklerini kaydetti. Kendi iradeleri dı- şuıdaki pek çok nedene bağh olarak kamu- oyuna kendilerini yeterince tanıtamadıklan- nı vurgulayan Demir. "İşçiJerin, memıuia- nn, kö>1ülerin sorunlamia çok daha yakm' ohna hassashetini göstereceğiz. Bize dönük yarauhnak istenen imajı kıracağumzı düşü- nüyoruz. 'Kürt partisidir, Türkıye'nin so- runlanmn tamamına duyarh değiller. Kürt sonmuna endeksli politika yapıyorlar' yak- laşımuun objekrif olmadtğinı ortaya koya- cak potitikalar geliştireceğiz" dedi. HADEP'li belediye başkanlan Anka- ra'ya gelerek özellilde devletin üst düzey yetkilıleri ile görüşmelerde bulunarak "devletle banşbk" mesajını vermeye ça- hştılar. Cumhurbaşkanı Demirel, 7 Ağus- tos 1999'da göriiştüğü belediye başkanla- nna 24 saat kapısının açık olduğunu belir- terek u Benim stdere tavsiyem, içerisinde bulunduğunuz belde h^llana bu bizmetie- ri eksiksiz yapmak için gayret sarf edin. Devlet sizin yanınızda olur, hiçbir endişeniz olmasuT dedi. Başbakan Bülent Ecevit ise Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik başkanlığındaki heyetle gö- rüşmeyi kabul etmemişti. AB Komisyonu Raporu'nda Cumhur- başkam Süleyman Demirerin HADEP'li belediye başkanlannı kabul etmesi,bupar- tinin Türk siyasetinde meşrulaşması anla- tnına geldiği ve genel anlamda Kürt sorunu için olumlu bir gelişme olduğu değerlen- dirmesine yer verildi. MHP Cenel Başkanı Bahceli 'Türkiye terörie baş edebüir' ANKA- RA(Cum- huriyet Bürosu) - MHP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet BahçeİL bazı çevrelerin Türki- ye'nin bölgesinde küresel bir güce dönüşmemesi için önünü kesmeye çalıştığını belirtti. Bahçeli, terör işbirlikçi- lerinin yasadışüığı sahne- ye taşıma çabalanna karşı en iyi uygulamanın Türki- ye'nin demokratikleşmesi ve hukuk devletinin güç- lendınlmesı olduğunu vur- guladı. Bahçeli, demokratikleş- me projelerinin üzerine et- nik aynmcıhğı çıkarmanın tuzak olduğunu kaydetti. MHP lideri Bahçeli, dün gnıp toplantısuıda yaptığı konuşmada, teröre her aşa- mada destek veren bazı Batılı ülkelerin tutumlannı anlanıanın zor olmadığını kaydetti. Bahçeli, "Onbr Balkanlar'dan Kafkas- lar'a, bütün Ortadoğu ve AvTasya'ya uzanan bu bü- yük uygarük alanının diri- tişinin yolunun Türki- ye'den geçtiğini bildikleri için bu bölge>i harekete ge- çirecek olan Türkiye'nin önünü kesmeye çahşmak- tadırlar" dedi" Türkiye üzerindekı yıkı- cı politikalan etkisiz hale getirmek ve ülkeyi kendi doğrultusunda yönlendir- mek için demokratikleş- menin önem kazandığına dikkatçeken Bahçeli, "Bu aşaınafla, terör ve terör ör- gütüyle inşkisini kesmemiş, terör karşısında tavir takı- namamış. hatta işbiıükçisi göriintüsü taşıyan unsurla- nn ortaya çıkârak illegafi- teyisahne>e taşıma çabala- n karşısında yapmamız ge- reken en etkili uygulama, Türkiye'nin shasi \apısını demokratikleştirmek. hu- kuk devletini güçlendir- mek ohnalıdır" dıye ko- nuştu. Bahçeli, demokrasinin açık toplum, siyasi kurum- lar ve şeffaf ilişkiler rejimi olduğunu söyledi. tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Parti, deprem bölgesindeki afet yardımlannda partizanlık yapıldığı görüşünde CHP'den bakana suç duyurusuANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkam AHan Oymen, deprem bölgesine yapı- lan yardımlarda "partizanhk" yaptıklan iddiasıyla başta Maliye Bakanı Sümer Oral olmak üzere ilgihler hakkında Türk Ceza Ya- sası'nın 240. maddesınde yer alan "görevi kötüye kııllanma'* suçun- dan suç duyurusunda bulunacak- larıııı bildirdi. Ûymen, cumhurbaşkanlığı ko- nusunda yürütülen "kirli pazarh- ğa" tepki göstererek TBMM'de- ki sağduyulu millervekillerini, maaşlanndaki smırlandırmamn kaldınhııasına yönelik girişime engel olmaya çağn"dı. CHP Mer- kez Yönetim Kurulu (MYK), dün Genel Başkan Altan Oymen baş- kanlığında toplandı. Öymen, MYK öncesi düzenle- diği basın toplantısuıda, hüküme- tin 4 Haziran 1999'da açıkladığı programmda millervekiHerinin dokunulmazlıklannı ve bakanla- • CHP, deprem bölgesine yapılan afet yardımlannda 'partizanlık' yaptıklan iddiasıyla görevi kötüye kullanma suçundan Maliye Bakanlığı ve Iller Bankası yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunacak. Genel Başkan Altan Öymen, Köşk için yapılan 'kirli pazarlığı' yadrrgadıklannı söyledi. nn yargılanmasmı düzenleyen anayasanın 83. ve 100. maddele- rini suurlandmnayı vaat ettiğini anımsattı. Oymen, "Hükümet şu anda bir anayasa değişikliğhie meşguL 5+5 ile kişiler için anayasa değişikliği yapılâmaz, kurah çiğneniyvr ama 83. ve 100. maddelerin değiştiril- mesi akla geuniyor" eleştirisini dile getirdi. 83. ve 100. maddele- rin, milletvekillerinin ayncalıkla- nnın sınırlandınlması anlamına geldiğini beürten Oymen, "Şim- di ise maaş sınırlamasını kaldıra- cak düzenlemeji gerirmeye çahşı- yorlar. Bu fevkalade yanuşur" dı- ye konuştu. Öymen, memurlara yüzde 15, asgari ücrete yüzde 17 oranında zam yapıhrken millet- vekillerine böyle bir ayncalık ya- pılmasının mutlaka engellenme- sini ıstedi. CHP lideri, Meclis'te- ki sağduyulu milletvekillerini bu girişime engel olmaya çağırdı. 'Yadırgıyoruz' CHP olarak tüm bu anayasa de- ğişikliklerine karşı olduğunu yı- neleyen Oymen şunlan söyledi: "Işin içinepazaruk girdi. Biz si- yasipartilerin kapatümasuun da- ha düşünülerek yapılmasından yanayız. Ama bu şekilde yapüma- sım yadırgryoruz. Memurlara enf- lasyonla mücadele gerekçesiyle düşük zam veriyorlardı. Enflas- yonla mücadele böyle yapdmaz. Fedakâruk yapdacaksa tüm ke- simierin buna ortak olması gerek- mektedir." Oymen, hükümetin afet bölge- lerine yapılan yardımlarda parti- zanlık yaptığmı belirterek bu ko- nuda defalarca uyanda bulunma- lanna karşın sonuç alamadıklan- m, bu nedenle yargıya gidecekle- rini bildirdi. Yüksek Damşma Kurulu üye- si Prof. Dr. Uğur Alacakaptan ta- rafından hazırlanan davayla ılgi- li gerekçeyi okuyan Öymen, baş- ta Maliye Bakanı Sümer Oral olmak üzere tüm ilgililer hakkında TCY'nin 240. maddesinde yer alan "'görevin kö- tüye kııllanılmasr suçu işlendiği gerekçesiyle dava açacaklanm bildirdi. Oymen, "Yasalar işleme- h'dir. Yasalan işletmeyen vatanda- şı ve hukuku hiçe sayamara karşı yasalan biz işletecek ve suç faille- rinicumhuriyet savcıhklanna ka- mtianyla birlikte duyııracağız'" dedi. CHP MYK, Denizli Merkez ll- çe Yönetimi'ni görevden aldı. Kı- sa süre önce görevden alınan Merkez llçe Başkam Haşim O- ral'ın itirazım görüşen MYK, ya- pılan gizli oylama sonucunda, 16 kabule karşı 4 ret oyuyla merkez ilçe yönetimini görevden almayı kararlaştırdı. CHP tüzüğüne göre yönetimin tümüyle görevden alınması nede- myle 30 gün içinde ilçe kongre- sine gidilecek. Eski CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. Oral'ın görevden alınmasuun kendisine yönehk bir "operasyon" olduğu- nu söylemiş ve işleme "soyla- nm" diye tepki göstermişti. Pazarlık FP'yi böldü Muhaliflerden 5artı5'e destek yok ANKARA(CumhuriyetBürosu)-FP'nin, anayasa- nın 69. maddesinde parti kapatmayı zorlaştıracak dü- zenlemeleryapılması koşuluyla 5+5 önerisine destek için hükümetle sürdürdüğü pazarlık partiyi böldü. Pa- zarlığa tepki gösteren muhalifkahat, 69. madde ile bir- likte üçlü paket içinde yer alsa da 5^5'e destek ver- memekte kararlı görünüyor. FP Genel tdare Kurulu Üyesı Nazülhcak, FP milletvekillerinin oylannın sa- tıhk olmadığmı belirterek "Tq>kı küskünler hareke- tinde olduğu gibi FP pazarhk masasuıa oturduğu tak- dirde yolunmuş tavuk misali. masadan shasi itibannı kaybetmiş olarak kalkar"" dedi. Muhaliflerden Istan- bul mıller\ ekılı Mustafa Baş, 69. maddenin pazarhk konusu yapılmasına karşı olduğunu belirterek 5+5'e hiçbir koşulda destek vermeyeceğini söyledi. Eleşti- rilerden rahatsız olan FP Genel Başkanı RecaiKutan, "FP ne rüşvet verir, ne rüş\et ahr'' dedi. FP grubunun dünkü toplantısının basına kapalı bö- lümünde muhalif milletvekilleri, Kutan'dan gelişme- lerle ilgili olarak bılgi istediler. Muhalifler, grubun hiçbir şeyden haberdar edilmemesine tepki gösterdi- ler. Ancak, Kutanbu eleştirilere karşılıkvermedi. Re- cai Kutan, toplantımn basına açık bÖlümünde ise 69. madde konusunda aynntıya girmeyerek "Biz sadece 69. maddenin değiL anayasanın bütünüyie gözden ge- çirttmesüün şart olduğuna inanı\oruz" dedi Anayasanın 69. maddesinde yalnızca odak olmay- la ilgili bir düzenleme yapılmasına yanaşmayan FP, bu maddenin "temelli kapaulan bir partinin başka adla loırutamavacağuur ılışkın 7. fıkrasının da degı^tınl- mesüıde ısrar ediyor. Parti yönetiminin pazarlıkçı tavnna sert tepki gös- teren muhalifler, 69. madde ile birlikte gelse de 5+5'e FP grubundan en az 40-50 milletvekilinin destek ver- meyeceği görüşünü savunuyorlar. Ihcak, dün Yeni Şa- fak gazetesindeki köşesinde, üçlü paketle ilgili giri- şim konusunda "çirkin pazarhk" değerlendirmesini yapü. FP'nin "69 yetmez, 312'>i de ver" gibi bir pa- zarhğın tarafı olmaması gerektiğıni belirten llıcak, "FP bu çhidn pazarhğa yanaşmadığı takdirde havııç- sopa kıskaandan kendmi kurtanp âyaset alaıunı ge- nişletecek adamlan şahsi inisiyatifı ile atmaya başlar. Aksitakdirde, küskünler hareketinde olduğu gibi, bü- yük bir darbe daha yer" dedi. FP'li Baş da, "Böyle bir düzenlemegereldiidiyse ne- den 7yi beklenildi. Bu düzenleme sadece Demirel için yapıhyor. Bu manbkla üçüncü kezseçiunesi için de ha- rekete geçerler" dedi. Uzmanlar görüşlerini açıkladı 'SPY, Avrupa ölçütlerine göre;, düzenlenmeli' "Istanbul Haber Servisi - Siyasal Partiler Yasası'nın demokrasiyı. katılımı ve özgürlükleri esas alacak bi-' çimde değiştınlmesi gerektıği ve Türkiye'nin AB sü- recinde bu konulara daha demokrat yaklaşmak duru- munda olduğu belirtildi. Avrupa lnsan Haklan Mah- kemesi'nin de karar alırken o ülkenın koşullarını göz önüne alması gerektiği vurgulandı. îstanbul Üniversitesi (ÎU) lnsan Haklan Hukuku Araştırma ve Uygulama Merkezi'nce düzenlenen "Nasl Bir Siyasi Partiler Kanunu" konulu açık otu- rumda konuşan IÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoghı. demokrasilerin açık ve militan demokrasiler olmak üzere ikiye aynldığını, militan demokrasilerin kendilerini koruduğunu söy- ledi. Yüzbaşıoğlu, 2. Dünya Savaşı sonrasında Al- manya ve Italya'da gündeme gelen militan demokra- si anlayışının, Türkiye'de de geçerlı olduğunu belirt- ti. Alman anayasasının düşünce ve örgütlenme açısın- dan militan demokrasinin tipik bir örneği olduğunun altuıı çizen Yüzbaşıoğlu şöyle devam etti: "Açık demokrasilere örnek Fransa'dır. Bu ülkede partiyasaklanmaz ama ırkçıpartiyeve lideri Le Pen'e karşı takuulan tavır önemlidir. AMisturya'da da, fltti- dara gelen Haider'i Avrupa sıkıştırdı ve sonunda o da istifa etti." tÜ Hukuk Fakültesi öğretım üyesi Doç. Dr. Oktay Uygun da Türkiye'de siyasi partilerin dil, mez- hep, kültür, etnisite açısından farklı gruplann varlığı- nı öne sürmesinin yasak olduğunu vurgulayarak, Av- rupa lnsan Haklan Mahkemesi'nin, kendisine başvu- ran TBKP, SP ve ÖZDEP'in başvurulannı değerlen- dirdiğıni ve haklı bulduğunu söyledi. Federasyonla- nn mutlaka demokratik yapıda olduklannı ama de- mokratik olmayan üniter yapılann da bulunduğunu ıfade eden Uygun, "Siyasal PartilerKanunu yaparken ülke bütünlüğünü. ulusal birliği geri plana atmayahm ama Avrupa ölçütierini de dikkate alalun. A\rupa İn- san Haklan Mahkemesi, partikapatmayısonçare ob- rakgörüyor" dıye konuştu. \TÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Fazü Sağtam ise siya- sal parti özgürlüğünün düşünce özgürlüğünden kay- naklandığım, pek çok ülkede parti özgürlüğü diye ay- n bir ka\Tam bulunmadığrnı, siyasal partiler ile ilgili ayn yasa yapmanın özgürlüğe aykın bulunduğunu, Italya'da parti içı demokrasiyle ilgili yasa yapmanın bi- le özgürlüğe müdahale olarak algılandığım kaydetti. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com "Bazılannın konuşamadtğı, konuştu- rulmadığı, bazılannın konuştuğu ama, kimsenin anlamadığı ya da anlamak is- temediği bir süreci yaşıyoruz. Insanlan karar süreçlerine katmak is- temeyen anlayışlarsistemleşmiş durum- da. Değeriilerönemsiz, önemsizlerdeğer- li Hep bir'lerden oluşan herkes aynılaşmayı meşruiyet, farklılaşmayı dış- lanma sebebi saymakta. Demokrasi bize göre, insan haklan bi- ze göre, banş bize göre, özgürlük bize göre. Bizim gibiyse anlaşılır ya da anlaşılma- ya değer, değilse 'iç' ya da 'dış' düş- man... Biz Empati Grubu olarak... Enerjimizi demokrasi rotasında biıieş- tirmeyı amaçladık. Bireysel ve toplumsal ilişkilerin empati küitürü ile normalleşe- Trabzon'da Empati bileceğine inandık... Düşünce ve ifade- nin dinleyen ve anlayan olmadan eksik- liğini hissettik. Aynı coğrafyadayaşayanlann, birbirle- rini biz ve ötekiler tariflerini yadırgadık... Farklı olanı sindihp asimile etmeyi de- ğil, farklılığına rağmen var etmeyi de- mokrasi anlayışımızın zenginliği gördük. Ne kadar bilirsek bilelim karşımızdaki- nin anladığı kadar bilebileceğimizin far- kına, diyolağa girmenin, farklı olanı anla- manın tadına vardık. Farklı olanı içselleştirdik Siz'i Biz, Biz'i Siz, hayatı Empatikyap- tık." Hafta sonu 28 Şubat'ı tartışmak için Trabzon'daydık. Toplantıyı Empati Grubu düzenlemişti. Çok farklı eğilimlerden ge- len 5 aydın bu şehirde birlikte bir tartış- ma platformu oluşturmaya karar vermiş- lerdi. Bu amaçla farklı eğilimlerden kişi- leri Trabzon'a çağınp demokratik bir or- tamda tartışmalarını sağlıyoriardı. Aşkın Bakkalcı. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde öğretim görevlisiydi. Sol gelenekten geliyordu. Hasan Fahri Şay- lan da aynı üniversitede öğretim görev- lisi. Son seçimlerde Fazilet Partisi'ne oy vermişti. Şinasi Haznedar, Trabzon Enerji Yapı Yol -Sen'in Başkanı, sosyalist. Ali Değirmenci yerel TV'de haber prog- ramcılığı yapıyor, CHP'li bir aileden geli- yor. Osman Çıtlak avukat. Ülkücü gele- nekten. Çok farklı düşünceleri olan bu insanla- rı birleştiren temel: Demokrasi ve özgür- lüklerdi. Farklılığı düşmanlığa çevirmeyi reddeden, karşı tarafı anlama ve kendi- sini onun yerine koyarak düşünmetaray- dı. Tabii böyle bir girişimin riskleri vardı. Türkiye gibi iç kamplaşmanın güçlü oldu- ğu, aynlıklann kan davasına dönüştüğü bir ülkede farklılıkları bir zenginlik olarak kabullenme ve bundan olumlu sonuçlar çıkamna isteği pek hoş karşılanmazdı. Ni- tekim öyle oldu. örneğin onlara birileri Empati yerine Hepatit-B virüsü adını tak- tılar. Siyasi kamplaşmanın rantından çı- kar umanlar onları hedef aldılar. Özellikle çağırdıklan isimlerin çok zrt çevrelerden olması, bazı kesimlerin tep- kisine yol açtı. Ancak, onlar yılmadılar. Onlann girişimleri toplumun desteğini al- dı. Trabzon'da bu türden açık oturumla- rın en kalabalıkolanlannı onlargerçekleş- tirdiler. 5 ay gibi kısa bir süre içinde, her ay bir toplantı düzenlediler. Ömer Laçiner, Sami Selçuk, Utuk Uras, Mehmet Elkatmış, Etyen Mah- çupyan, Akın Birdal, Eyüp Aşık, Ah- met Şefik, Nuray Mert, Yılmaz Ensa- roğlu bu toplantılara konuşmacı olarak katıldılar. 500 kişilik salon her defasında ağzına kadar doldu, dışarılara taştı. Empati Grubu'nun tamamı 5 kişiden oluşan üyeleriyle hafta sonu, toplantı dı- şında bol bol konuşma olanaâını bulduk. Trabzon gibi, milliyetçiliğin veîslamcılığın güçlü olduğu bir kentte, farklılıkları bir arada konuşabilmeyi amaçlayan bir giri- şim kolay değildi. Tepki görüp dışlanabi- lirlerdi. Ancak, beklenenin üstünde bir il- giyle karşılaşmışlardı. Kendileri de bu arada, içlerinde güzel bir diyalog oluştur- mayı başarmışlardı. Empati yeni bir küttür. Trabzon'da ba- şanlan, Türkiye'de de başarılabilir. Buna ihtiyacımız var.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear