25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24ŞUBAT2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYF ŞiRKETLERDEN • SAGRA, ürûn yelpazesine TadeOe Çikolata Serisi ve Tadefle 2000 ile bu ay yeni tatiar ekledi Seri sütlü, findıkn ve antepfıshklı ofanak üzerefiççeşiîten oluşuyor. • KODAKveHEWLET PACKARDİnternet destekli, dijital inkjet tabanlı yeni perakende fotoğrafbasım seçenekleri yaratacak yeni bir ortaklık başlattı. tki şirketin eşit oranda sahip olacağı yeni ürûnler 2001 yılında pıyasaya sürüiecek. • DH1 \\brfdwde Eıpress halka açılmaya hazırlanıyor. Şirket, Japon HavayoDan'nın DHLtfeki yfizde 20'Bk hissesinin saüsının ardından 3 yü içinde halka açümayı planladığını açıkladı. • MARKSand SPENCER, kredi kartı ile alışveriş yapanlara peşin fiyatına 4 taksit uygulamasınm yanı sıra nakit ödemelerde indirim, tek ödemelerde de hediye puanı vermeye başladı. • ETİ, 14 Şubat-30 Nisan tarihleri arasında Türkiye genelinde 'Mflenyunı Yokuhığu' kampanyası başlattL Perakende saüş noktalannda Eti ürünü satanJann kaülacağı kampanya sonunda büyük ödûl lüks bir daire. • ACER, ürünlerinin 18 Şubat'ta satışa sunulan yeni işletim sistemi Windows 2000'e uyumlu olduğunu duyurdu. Acer, eski modellerinin de Microsoft'un yeni işletim sistemine uyumlu çalıştıgıru açıkladı. • PANTENE PRO-V, gezki saç sağbğı merkezi ile bir ay boyunca Tûrkjye'nin 13 flini dolaşarak 'Saçuuzı Sevin' sioganı ile tüketkifcrin saçlanna bakun vapmaya başladı. • GÜMÜŞSLTYU, Atlanta Halı Fuan'nda her yıl yapılan halı yanşmasında, ziyaretçilerin oylanyla 3 kategoride birinci seçildi. • ANKARAFORM Kâğrt, TS-EN-İSO 9002 belgesi almaya kazanan ilk matbaa oldu. 1994 yıhnda kurulan firma, geçen yıhn mayıs ayında bdge için çahşmalanna başlâmışn. • ANDREW MARTÎN mobilya mağazasında 2000 yılının ilkbahar ve yaz seçeneklerini sunmaya başladı. Maçka'daki mağazada sergilenen ürûnlerin özel tasarun olduğuna dikkat çekildi. • RENAULT,işletme kârmı yüzde 15 artürarak 14.5 mîhar franka ulaştınn. Cirosunun yüzde 5.9'u oranında işletme kân sağiavan fînna, dünyanın en yüksek kârhhk gösteren otomotiv şirketieri arasmda yer akh. • ÎSRAİL Havacılık Endüstrisi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ATAK projesinde lojistik destek programına önderlik etmeyi taahhüt etti. EKONOMİ / ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 'Enflasyon hedeflerine uymazsanız en başta kendiniz zarar görürsünüz' Bakan Onal'dan özel sektöre serl uyarıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dev- let Bakanı Recep ÖnaL özel sektöre. «enf- lasyoa hedefleriyie uyumiufiyatarûşına git- mederse, en başta kendilerinin zarar göre- ceğp uyansında bulundu. ÖnaJ, ocak ayın- da enflasyonun 0.9'unun kamudan, 4.9'unun ise özel sektörden kaynaklandığını, hedefin tutturulabilnıesi için yılın geri kalan bölü- münde özel kesiminfiyatarnşlannı daha dü- şük düzeyde tutması gerektiğini bildirdi. Önal, Sakıp Sabancı'nın ortaklara veril- meyen kârların sermayeye eklenmesinde vergi venlmemesi isteğine destek çıkarken, "Sadece kârlardan verilen bedetsizhissese- netieriyieilgüideğil, şirket birieşmelerinde, özeilildebanka btrieşmeieruıde bu birieşme- nin varattjgı yeniden değerleme kaynakfa- nnın özkaynaklara eklenmesi halinde bu- radan da vergi alınmaması göriişündevinL Ama mevzuatımız buna uygun değir dedi. Devlet Bakanı ÖnaJ. Ankara Sanayi Oda- sı (ASO) Meclis toplantısına katıldı. Önal, • Önal, ocak ayında enflasyonun 0.9'unun kamudan, 4.9'unun ise özel sektörden kaynaklandığını, hedefin tutturulabilmesi için yılın geri kalan bölümünde özel kesimin fiyat artışlannı daha düşük düzeyde tutması ğerektiğini bildirdi. kurlann uluslararası pıyasalardaki gelişime ba|ü olduğunu anlatn. Önal, kurriskinin or- tadan kaldınlmasının olumlu yönlerini şöy- le sıraladı: "Programa inanç ve gûven güç- lenecek. Dışandan girdi kulianan yerii sek- tör malivet hesabını daha kolay öngörebtle- cek. Enilasyon ve reei faiderdeki düşüşie yerii-vabancı ekonomik aktörler finansal yadnm karaıiannı daha rahat verecekler. Türk Urası'ndan kaçış son bulacak" Önal, 1999 yılının ilk 3 ayı dışında ka- mu fiyatlannın özel kesünden dahahızlı art- tığını, ancak ocak ayuıda özel kesim fiyat artışlannın oldukça yüksek düzeye cıktığı- nı anunsattı. Kamu fiyat artışlannın enflas- yon hedefîni zora sokmayacak ölçülerde tutulması için aynntılı hesaplamalaryapıl- dığını bildiren Önal, özel kesüne müdaha- leyi düşünmediklerini, ancak enilasyon he- defuıe uyumlu fiyat ayarlamalannı bekle- diklerini söyledi. ' Ya uyarlar ya da sflinip giderter' Özel kesimin bütün alt sektörlerinde fi- yatartış oranınuı yüzde 20-25 olmasının he- deflenmedigini, bütün sektörierde aynı oran- da fiyat artışı yerine, genel TEFE ve TÜ- FE artış hedeflerinin rutrurulmasının daha önemli olduğunu kaydeden Önal, basına dağıtılan metinde yer alan özel sektörü da- ha sert uyaran şu bölümü konuşmasında atladı: "Pazar kaybına uğramayı gözealan- lar, buhınduklan sektördeki genel fiyat ar- bşından daha yüksek zamlaryapmaya kal- kışabilirier. Bu kararlannın sorumluluğu- nu da yine kendi başlanna taşımak zorun- da kalacak ve belki de /amanla piyasadan silinip gjdecekler." ÖnaJ, gelecek hafta AB yetkilileriyle gö- rüşmek için Briiksel'e ve Avrupa Yannm Ban- kası yetkilileriyle görûşmek ıçin Lüksem- burg'a gideceklerini açıkladı. ASO Başka- nı Zafer Çağiayan ise enilasyonla mücade- ledeumutsuzluğugıderecek acilen bazı ön- lemler alınmasını istedi. Çağiayan, Ekono- mik ve Sosyal Konsey'in özelleştirilmesi- ni ve enflasyonla mücadelede adil dağüım için burada uzlaşma sağlanmasmı istedi. Çaglayan. "Faizlerdeki düşüşe rağmen banka mevduadan kredhe dönüşmemiş- tir. Enflasyonla mücadele ederken red sek- törü öldünneyeiinı. Ree) sektörü öimüş ama bütçesi denk bir iilkenin künse\e faydan yoktur" diye konuştu. Tüketiciler, yasal boşluklar yüzünden sigorta şirketlerinin keyfi uygulamalanyla karşı karşıya Sigortacı 'kötü gün dostu' olamadı 'Sözleşmeyoksa domatesdeyok' BERGAMA(AA)-Patateste yaşanan 'üretim fa/Jası krizi' üreticilerin deği- şik önlemler almalanna yol açıyor. \z- mir'in Bergama ve Kınık ilçelerinde domates üretimi yapan çiftçilerin, sal- ça fabrikalan ile sözîeşmeh üretim yap- mak istedikleri bildirildi. Bakırçay Belediyeler Birliği'nin dü- zenlediğı, salça fabrikalan yöneticüeri ile çiftçilerin katıldığı toplantıda konu- şan Bergama Kaymakamı Ali Şanber, "ÇiftçOerimizörgûtkndi. Södeşmeyap- mayan fabrikalara domates vermeme karan akfalar" dedı. Bergama Ilçe Tanm Müdûrü Hasan Astariar da çiftçilerin dayanma güçleri olmadığını belirterek "SözJeşmeyapmakisteıneymsaııaytriler fabrikalannı kapatsınlar. Domatesalmu yapmasujlar" dıye konuştu. Bakırçay Belediyeler Birliğı ve Poy- racık Belediye Başkanı Ahsen özçam da fabnkalann sözleşmelı domates üre- timindeki şartlarmı bıldirmelerinı iste- di. Bergama ZiraatOdası Başkanı Bed- ri Çakmak, domatesın maliyetinin 30 bın lira olduğunu belirterek yansı pe- şin, kalanı domates tesliminden sonra 2 ay içinde ödenmek koşuluyîa 30 bin lıradan sözleşme yapabileceiderini bil- dirdi. FATMAKOŞAR Kötü günler ıçın sigorta yaptıran tüketici- ler. hasarolduğunda ödeme yükümlülüğu bu- lunan sigorta şirketlennin keyfi uygulamala- nyla karşı karşıya kalıyorlar. Kimi sigorta şir- ketieri, yasal boşluklardan yararlanarak hasa- nn belirlenmesi sürecini uzatabildikleri kadar uzatırken tüketici, incelemelerin kısa sürede tamamlanması için herhangi bir yere başvu- ramıyorve yine uzun zaman alması nedeniy- le yargıya gitmeyi tercih etmiyor. Bunun so- nucunda hasar ödemeleri. ancak sigorta şir- keti "ikna oMuğunda" ger- çekleşiyor. Sigorta fırmalannı dolan- dıratak kısa yoldan para ka- zanma çabasına gıren tüke- ticiler olduğu da bilmiyor, ancak şirketin ıkna olmadı- ğı gerekçesiyle ödeme tan- hıni geciktirmesi dürüst tü- keticiyi güç durumda btra- kıyor. Örnegın, otomobılın yandığı ya da kaza geçirdiği dosyalarda, eksperraporu tu- tuldugu ve onanm gerçek- leştiği halde şirket "CHayın nasıl geliştiğini araşûmoruz. ikna otmadtk" dıyerek ödeme- yı aylarca gecıktırebıliyor. Uznianlar, sigorta alanında yasal boşluk olduğuna dikkat çeke- rek tüketiciyi şirketle yapOğı sözleşmeyi oku- ması ve anlamadan imzalamaması konusım- da uyanyoriar. Yargıya gidildiğinde mahke- menin. sigorta şirketiyle yapılan sözleşmeyi esas aldığını anımsatan uznianlar, hasar öde- me tarihinin yasalarla belirlenmediğine dik- kat çekiyorlar. Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı Meh- met Sevim, bu alandaki hak ve vükümlülük- • Kimi sigorta şirketieri, yasal boşluklardan yararlanarak hasann belirlenmesi sürecini uzatıyor. Tüketici ise uzun zaman alması nedeniyle yargıyı tercih etmiyor. lenn yasalarla kesin olarak beürlenmesi ge- rektiğıni belirterek "Bir tarafin ikna olmas»- na yani kejflne bırakıJmamaİLHak vesorum- luluklar, sigorta şirketferinin tek tarafb otarak hazıria>ip tüketicnt imzalattıklan sözleşme- letfcbefirlenmemefi. Sözteşmeferkununlan ko- rayor ve tüketici üzerinde baskı yaranyor" dedi. Sevim, tüketıcılen sözleşmelen ıyı oku- malan konusunda uyararak "AB ülkelerinde tüketici akybine <Aan sözieşmeter kabul edi- mi>Br.Bizdede bunason veribnesi gerekKor" dıye konuştu. Hazıne Müsteşarhgı Sıgortacı- lık Genel Müdürlüğü, bu alandaki yasal boş- luğu doldurmakamacıyla bir anlamda sektöre çekı düzen verecek yasa tasansı hazırlı- yor. Tasanda, -sigortahlann hak w >ükümlülükkTİ" be- lirlenecek, aynca şırketlerin mali yapısma ilişkın ek kri- terler getirilecek. Yetkililer, tasannın yasalaşmasmdan sdhra îSCenen~malf yükfinı- lülüklcn getırmeyen şirket- lerineleneceğinidilegetiıdi- ler. Türkrye Sigortave Reasü- rans Şirketieri BirliğiGenel Sekreten Bigi Kon- gar, sigorta alanında "detaylaruT çok önem- li olduğunu belirterek "Çok fada doiandm- ahkola>i>^sa/H>or. Şirketlenn tamanıen ma- sum oldagunu söviemnorum, ama her dosya a>n a>Ti ek ahnmalT diye konuştu. Kongar, sigorta fıımalannın yükümlülüğünü, lt vsırsa gerçekhasann ödenmesTdıye özetlerken sah- te hasar olaylannı Içışleri Bakaalığına bDdir- diklerini söyledi. Tüketıcüerinkendilerine de başvurabileceklerini belirten Kongar. "Şikâ- yetedien şirketin gecerh nedeni yoksa hemen ödemesini sağJı>oni2" dedı. Alber Bilen görevini devretti Kimya duayeninden gençleresitem • Gençlerin kimyaya olan ilgisizligine sitem eden Bilen, "Kimya sanayisiz hiçbir şey olmaz. Ar-ge yapmak için yetişmiş elemana ihtiyaç var. Kimya sanayii ilerlememiş bir tek gelişmiş ülke yok" dedi. NtLÜFERŞENSÖZ Kimya sanayiinin du- ayeni AlberBilen. insanlar için vazgeçilmez olankim- yaya gençlerin ilgi göster- memesine sitem etti. Genç- lerin iletişim, ekonomi ve diğer sosyal büimlere kay- dıklannı belirten Bilen, "Kimya sanayüsiz hiçbir şeyoimaz. Türkhe"dekim- ya formül ezberlemekten ibaret sanıhyor" dedı. Türkiye"deki kimya sa- nayicilerini birşemsiye al- tmda toplayan Bilen, dün 14 yıldu başkanlığını sür- dürdüğü Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği'nde- ki görevini "tazekanlara" yol açmak için Timur Erk'e devretti. Derneğm onursai başkanlığını sür- dürecek olan Bilen. Mil- li Eğitim Müdürlüğü ve kimya ögretmenleriyle top- lantılar yaptıklarmı belir- terek "Dünyadada ögren- cilere kimyayı sevdirmek için çareteraranıyor. Kim- yamn nasılöğretüeceği tar- Oşıhyor. Kimya ezbercilik- le sevdnilemez. Kimv'a sa- nayiiteorik alanda kahyor. PratikalanagJrmeU" açık- lamasmda bulundu. Bilen, kimyanın gündelik yaşa- mın aynlmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak şöylekonuştu: "Sabahya- taktan kalkt^nnzda neier- lekarsrfaşjyorsunuzbirdü- şünün.Dİş macunu,sabun, şampuan,oturduğunuzdö- şemekr,kumaşlar,her yer kimya sanayiinin ürünü. Sunigübreotoıasa>dı6mft- yar insam do\nramazdı- nız. Ya da sentetiketyaf ol- masaydı yünü ve pamuğu kaça alırdınız?" Ar-ge'ye önem Türkiye'de kimya sana- yiinin araştırma ve geliş- tirmeye (ar-ge) daha fazla önem vermesi ğerektiğini vurgulayan Bilen, "Avru- pa ülkelerinde gayri safi milli hasılanın (GSMH) yüzde 3-5'i ar-ge'ye ayn- hrken Türkiye'de bu oran yüzde 0.6'da seyrediyor. Tüm sektörierde olduğu gibi künya sanaynnde ar- ge'ye yeterince pay aynl- mıyor. Ar-ge yapmak için de tecrübeli ve bilgili elemanlara ihtiyaç var" diye konuştu. Kimya sanayünin Tür- kiye'de büyümesi gerek- tiğini söyleyen Bilen, "98 yılında künya sanayiinin cirosu 11 mihardoiar. Tür- kiye 65 milyon, kişi başma 170 dolar düşüyor. İspan- ya 40 milyon, kişi başuıa 985 dolar düşüyor. Sanayileşmiş ülkdere bir bakın. künya sanayii iler- lememiş bir tek ülke bulamazsuuz'' dedı. SPK ve Türk Ticaret Kanunu gereği yayımlanması zorunlu ilanlannız için Cumhuriyet size özel bir fiyat sunuyor: Türkiye Baskısı Brütst/cm 20$ Bilgi İçin: (0212) 513 84 60-61 513 95 80 514 07 53 FakS: (0212) 513 84 63 Cumhuriyet tŞÇİNİN EVRE3\tNDEI> ŞÜKRAN SONER Yüzde On Şantajı Masai değil gerçek!.. 14 Ocak Cuma akşamı yetkı sendikanın belirlenmesinde kullanılan Çalışma Bakan lığı'nın istatistiki listelen, Bakanlığın resmi bir üst yaziî ile biriikte basılmak üzere Resmi Gazete'ye gönderili yor. 17 Ocak tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan v« sendikalann topfusözteşme hakiannı belirleyen listeder farklı olarak, bu listelerie 10 sendikanın sözleşme yet kisi barajın aJtinda kalmış olarak düşürülmüş bulunuyor Haber bir biçimde Türk-iş ve Hak-lş'e sızdırılıyor DlSK'in haberi bile olmuyor. Başbakan Ecevrt, Mesui Yılmaz, Bayram Meral ve Salim Uslu arasında gö- rüşme trafiği işliyor. Sonunda Çalışma Bakanlığı'na gelmiş olan listelehn üst yazısı, tarihi aynen korunarak istatistikler üzerinde oynanıyor. Çoğunluk sırası ile DİSK, Hak-lş veTürk-lş'ten toplusözleşme yapma hak- lan düşen on sendikanın durumlan değiştirilerek yüz- de on nokta sıfır iki ile baraj aşma noktasına getirilen sendikalar oluyor. Bu sendikalann adlannı vermenin bir anlamı yok. Çünkü haksız, günahsız bir teşhir olacak. Gerçekçi is- tatistiklerle Türkiye'de yüzde on işkolunda örgütlenmiş olup toplusözleşme yapma hakkını elde etme koşulu- nu gerçekte kazanabilecek durumda olan sendika yok. Âbartmadığımı, üzerinde tahrffat yapıldığını iddiaet- tiğim 17 Ocak tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmış is- tatistikten kanrtlamaya çaJışacağım. Bu istatistiğe gö- re Türkiye'de toplam işçi sayısı, 4.508.529 gibi çok düşük bir sayı olarak gözüküyor. Çünkü kayıt dışı, si- gortasız işçi çalıştıran işverenler elbette Bakanhğa hiç bildirim yapmıyor. Sıgortalı, sendikalı işçi çalıştıran iş- yerleri bile işçilerinin onemli bir bolümünü, taşeronlaş- tırma başta, malum şirket hileleri nedeniyle eksik bil- diriyorlar. Istatistiğin asıl sahteciliği, barajı aşamazlarsa kapı- lanna kilit vuımak zorunda olacak olan sendikalı işçi- ter listesinde. Bakanlığın son istatistiğinde 3.086.305 sendikalı işçi ve yüzde 68 sendikalaşma oranı gibi dün- yada olmayan bir rekor gözüküyor. Bakanlığın imza- lanmış sözleşmelere ilişkin diğerresmi istatistiğinde bi- le, ki toplamında sendikasız, kapsam dışı, dayanışma ile yararfananlan da içeren ıstatistiklerinde sözleşme- lerden yararianan işçi sayısı 1 milyonu geçemiyor. 2821 Sayılı Sendikalar Yasası yürürlüğe girdiğinden bu yana, barajlann sendikal hak ve özgüriükler önün- de ne kadar tehlikeli bir engel oluşturduğuna, şantaj aracı olduğuna, sendikaları siyasi iktidarlar ve işveren- ler karşısında gebe kıldığına ilişkin yazdığım yazılann, ilgili haberierin, inceleme yazılannın sayısının yüzleri aş- masının bıkkınlığı içindeyim. Şüpnesiz benim o yargıda olmam çok da fazla önem- li değil. Önemli olan Türkiye'nin bu nedenle, sendikal özgürîükleri çiğnediği gerekçesi ile Uluslararası Çalış- ma örgütü Genel Kurulu'nda her yıl hesap veriyor ol- ması. Dünya sendikacılık hareketinin Türkiye'yi aynı ne- denle her fırsatta eleştirmesi. Çok daha önemlisi, bu yüzden 12 Eylül'den bu yana Türkiye'de hiçbiryeni sen- dikanın kurulamamış olması. Var olan sendikalann yıl- da iki kez yayımlanan istatistiğe bağlı ecel teri dökmek, sahtecilik yapmak zorunda kalmalan. Bilgisayar ne verilirse onun sonucunu çıkarıyor. Tür- kiye'de ölen işçi nüfus kaydından düşüyor ama bir kez 1983 yılındaki sendikalann kendi bildiriminde ya da sonra noter üyeliği ile sendikalı olmuşsa, Bakanlık is- tatistiğinin kaydından düşmüyor. Işten çıkanlar, emek- II olanîar, işyeri değiştirenler hep kaldığı gibi, her yeni üyelik yeniden kaycla giriyor, ama üyelikten düşme hiç kay'da girmiyor. Hertesın danışıWı dövüş bildiği bu büyük istaüstiksah- teciliğinde bir düzettme 1995 yılında 4101 sayılı yasa değişikfiği ve ona bağlı yönetmelikle yapılmak istendi. Ne işverenler ne de sendikalar yeniden üye bildirimi yü- kümlülüğüne uyunca, bu karşılaştırma ile kısmen dü- zeltme olanağı da ele geçirilemedi. Nasıl geçirilsin ki? Ya yasadaki yasaklı düzenden, barajlardan vazgeç- mek, ya da sendikalan sözleşme yapma hakiannı elle- rinden alarak kapatmak gibi iki seçenek söz konusu. Zaman zaman kimi sendikada ya da sendikalar ara- sında somn ç/ktığmda, sendikalann başına ilk gelen, kapanma ile eşdeger, sözleşme yetkisini kaybetme oluyor. Mahkemeler, sendikalann karabasanı konuya ilişkin davalarla dolup taşıyor. Ama sendikalara şantaj yapabilmek gücü sermayenin, siyasi iktidarlann işine çok geliyor. Kirlenmiş sendikacı ise başka sendikaia- nn kurulabilmesi hakkını da verecek barajın kalkması ile koltuğundan olmaktan, zor sendikacılık sürecine girmekten korkup sendikaJ haklann satışında suç or- taklığı yapıyor. Türk-lş^ıe yazık ki ILO'da yıllarca dünya sendikacı- lık hareketi ile biriikte sendikal özgüriükler penceresin- den barajın kalkmasını isterken, Bayram Meral yöne- timinde, hükümetten gelen "Türk sendikacılığı karşı değil" savunmasına uydu. Zaten Türkiye'de barajı sa- vunan Türk-lş, ILO'da da savunur oldu. Barajın sendi- kaJ rekabette DİSK ve Hak-lş'i tasfiye edeceği, her iş- kolunda tek sendika kalınacağı beklentisı egemen ol- du. Ancak Türkiye'deki sendikasızlaştırma, büyük iş- çi üye kaybı, artık tek sendika kalabileceklerini düşle- yen en büyük sendikalan bile barajla tehdit edtyor. Türk- Iş'in küçük sendikalan ise DİSK ve Hak-lş'lilerle biriik- te her istatistik ilanında aynı sıkıntıları, yargı olaylannı, yetkiyi kaybetmenin ucunda olmanın korkusunu, bas- kısını yaşıyor. Bu genel tablodan farklı olarak son yukanda verdi- ğim masal gibi acı gerçek, artık siyasi iktidarın, Çalış- ma Bakanlıgı ıstatistiği, barajla elenen sendikalan teh- drt eder konuma gelindiğini gösteriyor. Konfederasyon başkanlannın hükümet ortaklanna yalvaryakar 10 sen- dıkayı kurtarma olayından sonra, önümüzde temmuz ıstatistiği gündemde iken sendikalann sesi soluğu çı- kabilirmi? Türk-lş'i, Hak-lş'i, DtSK'i can damarlanndan yaka- lamış hükümet, kamu sözleşrnelerinde, SSK'de, işçi hak- lannın gaspı olan hergirişiminde istediği gibi at koştu- rabilir. Emek cephesinin neden dağıldığı, sendikal ha reketin hükümet karşısında neden sesinın soluğunun çıkamadığı çok açık değil mi? Bakanlar tavır belirleyecek Petrol fiyatlannda 'uzlaşı' arayışı Ekonomi Servisi - Kör- fez'deki Arap üîkelerinin pet- rol bakanlan, Petro) I Eden Olkeler Teşkilatj (OPEC) mart ayındaia lanösındabirleşiktavtt beijj lemek amacıyla toplandılar. Uluslararası piyasalarda ge- çen hafta 30 dolann üstüne çıkan petrol fiyaüan, İCörfez ülkeleri bakanlannın dün bir araya gehnesiyle düşüşegeç- ti. Londra piyasasında ham petrolün varil fiyan dün 6 cent gerileyerek 26.52 dola- ra düşerkenNew Yorkpiya- sasında ham petrolün varil fiyau 29.62 dolardankapan- dı. OPEC üyelerindçn Ku- veyt, talebin azaldığı nisan- haziran döneminin başuıda toplanı petrol üretimij)! azaft. manın, fiyatlan çok fazla aşagılara çekeceği endişe- siyle S.Arabistan*ın fiyatla- nn düşürülmesi önerisine karşı çıkıyor. OPEC'in ikin- ci büyük petrol üreticisi Iran da bu yaİanlarda üretim ar- tişuıın aleyhindegörünüyor. Bu arada, Venezüella da "OPECe üye olan diğer fij. kekrin üretimi arttınna ka- ranobnadanüretimimEİart- aramayız"1 açıklamasını yap- tı. Arap ülkelennin toplantı- sından sonra, Suudi Arabis- tanlıyetkililer,2 Mart'ta Mek- sika ve Venezüellalı yetkili- lerle ile bir araya geiecek. Bu toplantıda vanlan anlaş- ma, OPEC'in27 Mart'ta Vı- yana'dakı toplannsına sunu- İacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear