Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 ŞUBAT 2000 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
PB
Y
PB
A
A
A
A
9
6
8
10
14
12
13
6
Sinop K 10 Adana A 11
Samsun Y 10 Mersin A 13
Trabzon JV 8 Dıyarbakır Y
Giresun _Y 10 Şanlıurfa PB 10
Ankara PB 0 Mardin
Eskişehir PB 0 Siırt
Konya PB 0 Hakkâri
Sıvas K 0 Van
Zonguldak Y 8 Antalya A 12 Kars
Parçalı buluBu
Marmara'run doğusu, Iç
Afiadolu'nun kuzey do-
ğusu, Karadenız, Doğu
Anado(u ıte Guneydoğu
Anadolu'nun doğusu
yağışiı dığer yerier par-
çalı ve az buluöu geçe-
cek. Yağışlar Marma-
ra'nın doğusu Karade-
nız ve Guneydoğu Ana-
dolu'nun doğusunda
yağmur dığer yerierde
karta kanşık yağmur ve
kar şeklınde olacak.
DIS MERKEZLER
Osio
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
PB
PB
2
2
3
10
00
9
12
8
Berlın PB 5 Moskova PB -3
Budapeşte PB 6 Aşkabat A 10
Madrıd PB 13 Astana A 0
Viyana PB 6 Taşkent
Belgrad PB 8 Bakû
Sofya
PB 7
Roma
PB 4 Bişkek
PB 14 Tiflis
A 8
PB 7
Atina PB 15 Kahire PB 16
Münih PB 7 Zürih PB 5 Şam Y 10
k
Çok bulutkı . Yağmurlu w u w
Karlı kGökgüriJttülu
• •
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
vesinde ele alınan bir konuya fazla eğilmedi.
Başbakan Ecevit'in anlatımıyla Davos'ta son
ekonomik karartaria 53 projeli açıklamalannın ne
denli ilgi gördüğünü yansıtmadı.
Oysa, sözün özünde Başbakanımız; yabancıla-
ra "Ozal'ın önayak olduğu 24 Ocak 1980 ekono-
mik karartannın 'muhteşem sonuçlar' verdiğini"
büyük bir gönül rahatlığıyla açıklamıştı.
Dünkü Ecevit'i unutun; yeni Ecevit, serbest pa-
zar ekonomisinin Özal'dan da öteye ateşlı taraf-
tan!
Elbette yeni Ecevit garipseniyor. 24 Ocak
1980'lerde, hatta önce ve daha sonralan serbest
pazar ekonomisine karşı kükreyişini anımsayanlar
hayretler içinde kalıyor.
Kimi zaman eski Ecevit'i yakından izleyen biri
olarak duraksama geçiriyorum. Şu sorulara takılı
kalıyor insan: Eskiyi anımsayarak yeni Ecevit'e
haksızlık mı ediyoruz? Eski Ecevit'te serbest pa-
zar ekonomisini kucaklayan, önderlik eden eğilim-
ler, görüşler yok muydu acaba?
Belleğimiz koridorlannda kısa bir yolculuk; eski
Ecevit'in özal'dan, Demirel'den çok önceleri ser-
best pazar ekonomisine öncülük yaptığını örnek-
leriyle canlandırıyor.
Ecevit'le ilışkılerımizın düzgün olduğu günlerdi.
Başbakan veya muhalefet lideri Ecevit, kimi gaze-
tecileri her çarşamba akşam üzeri saat 17.00'de
ya evinde ya da Başbakanlık Konutu'nda çay iç-
meye çağınrdı.
Hemen her konunun konuşulduğu bu toplantı-
lara "five o'clock tea" adını takmıştık.
O günler, devletin kasalarında döviz olmayan
günlerdi.
Dışsatım yok. Devlet döviz bulmanın yollannı an-
yor, ama bulamıyor.
Ecevit çıkışı gösteriyor
Bir çarşamba günü Ecevit konuşuyor; döviz dar-
boğazından çıkmanın, ekonomik bunalımı aşma-
nın çarelerini anyor.
"Irak'a gittim" diye başladı söze. "Otel odam-
daki havluya baktım. Markası Yves Saint Laurent.
Fransız malı.
Biz neden Bursa havlusunu dışanya satmaya-
lım, diye düşündüm."
Doğrusu, şöyle bir kımıldadık. Yanımda rahmet-
li Uğur Mumcu oturuyor, bakıştık.
Ecevit sürdürdü: "Elmamız, armudumuz kısa-
cası meyvemiz... Başka ülkelerie yanşacak nitelik-
te... Yabancı ülkelerde sofraya gelen meyveler,
yanı başımızdaki ülkelerden gidiyor.
*-- Döşöndûm;nederrbizim mefvelen
lerde satılmasın?"
Yanlış anımsamıyorsam; bir ara Ecevit, öylesine
heyecanlandı ki Irak'ın çöl ortasında inşa ettiği de-
miryolu ıçin gereksindiğı taşı satın aldığını, dışsa-
tımımıza örnek gösterdi.
Bir başka örnek daha verdi: Iraklılann otellerde
Fransız Evian suyu kullandığına değindi ve:
"Neden bizim memba sulanmızı satmayalım"
dedi.
Böylesi bir söyleşi ortamında; Ecevit'in açıkla-
malanna soğuk su niteliğinde bir soruyla katıldığı-
mı anımsıyorum:
"Efendim; kuşkusuz söyledikleriniz doğru. Ama
Türkiye 'nin bunalımdan çıkmak için -o zaman mil-
yardan söz edilmiyordu- milyonlarca dolara ihti-
yacı var. Elma, armut, su, havlu satarak dolarge-
reksinimimizi karşılayabilir miyiz?"
Bu sorular bir ölçüde Ecevit'in söylemlerindeki
düşselliğe değiniyordu.
Ecevit yanıtlamadı. Bir iki gün sonra öğrendik.
Bir genelgeyle bütün büyükelçiliklerin "tüccar ka-
fasıyla çalışmasını, buiunduklan ülke pazarianna
girmelerini, Türk satıcılara yardımcı olmalannı"
emretmişti.
Bu canlı örnekieri gördükten sonra Ecevit'in
özal'dan çok önce dış pazarlara yayılmayı hedef
alan önderliğini yadsıyabilir misiniz?
Davos'ta 24 Ocak kararlannı "muhteşem" diye
tanımlryorsa; biliniz ki bu, biraz da bugünkü eko-
nomik gidişe kendi önderliğini övmektir.
Ecevit'in hakkı Ecevit'e!
İncirlik Üssü
ABD
Irak'ı
bombaladı
ANKARA/BAĞDAT
(AA) -Amerikan savaş
uçaklannın dün Kuzey I-
rak'taki uçuşa yasak böl-
gede bulunan Irak'a ait
uçaksavar bataryalannı
bombaladıklan bildirildi.
Almanya'nın Stuttgart
kentindeki Amerikan ordu
komutanlığından edınilen
bügiye göre, Irak uçaksa-
varlannın ateş açmasının
ardından meşru savunma-
ya geçen Amerikan uçak-
İm, Başkiye yakınlannda-
k askeri tesisleri bombala-
düar. Amerikan uçaklan-
mn tncirlik Üssü'ne hasar-
stz döndükleri belirtildi.
Irak askeri sözcüsü de
yaptıgı açıklamada, 8 adet
Amerikan ve Ingiliz savaş
uçağının Kuzey Irak'a 16
sorti yaptığını ve Dohuk,
Erbil ve Musul üzerinde
uçan uçaklann sivil kuru-
luşlara saldırdıklannı ileri
sürdü. Askeri sözcü, Ame-
nkan ve tngiliz savaş
uçaklannın, Irak hava sa-
vunma bataryalannın ate-
s ûzerine kaçtıklannı söy-
kdi.
^Suçkdarı korayorlar'• Baştarafi 1. Sayfada
sunulan raporda, örgütün Iran bağ-
lantısı irdelendi. Hizbullah'ın Ilim
grubunun tran ve Humeyni devri-
mini izlediği, ancak fıkri temelde
Mısır'daki Müslüman Kardeşler
Örgütü'nün etkisinde kaldığı kay-
dedilen raporda, "örgüttenme şe-
masının. İran istihbarat servisine
bağlı Pasdar (De\Tİm Muhafizlan)
De büyük benzerlikler gösterdiğr
saptamasına yer verildi.
Hizbullah ve PKK arasındaki
çatışmalann yerini anlaşmaya bı-
raktığı vurgulanan raporda, "Hiz-
bullah terör örgütü, siyasal görüş
ve amacı nedeniyle irticai, ülkemi-
zin bölünme/ bütünliiğü aleyhin-
deki çakşmalanyla da bölücü bir
nitelik göstermektedir" denildi.
Hizbullah, bütün Islamcı örgüt-
ler için nihai aşama olan cihat saf-
hasını uygulayan radikal tslamcı
bir yasadışı örgüttür" denilen ra-
porda, Hizbullah'ın "Mffli Görüş,
Kadiri, Nakşibendi tarikaa ve özet-
likle de Adıyaman Menzil dergâhı
ile ilişki içerisinde oiduğu" da ka> -
dedildı. Raporda, "tran'ın, teok-
ratikrejinıiniTürkrve'ye ithal etroe
amacından vazgeçmediği sürece
Hizbullah'ı desteklemeye devam
edeceği bir gerçektir" görüşüne y-
er verildi.
'Yurttaşlar
biIgüendirilmelT
MGK üyeleri, Hizbullah'ın *ir-
tka ve böiücü yönü nedeniyle her
zaman kurulun gündeminde" ol-
duğunu vurgulayarak şeriatçı terör
örgütüne yönelik operasyonlar ne-
deniyle güvenlik güçlerine takdir-
lerini iletti. Yurttaşlann temiz din
duygulannı istismar ederek "kirli
emellerini gerçekleştirme hayalle-
rine" kapılan Hizbullah'm yargı
önünde hesap vererek hak ettiği
^cezaya çarptınlaça£j ,konusunda
şüphe bulunmadığmı vurgulayan
kurulda, yurttaşlann bu konuyla
ilgili olarak bilgilendirilmesi ge-
rektiği noktasında görüş birliğine
vanldı. Bu çerçevede, operasyon-
larda ele geçinlen kasetlerin bazı
bölümlerinin Içişleri Bakanlı-
ğı'nın yapacağı incelemenin ar-
dından kamuoyuna açıklanabile-
ceği, kurul tarafından benimsen-
di.
Kutan'ın konuşması
FP Genel Başkanı Recai Ku-
tan'ın partisimn geçen haftaki
grup toplantısmda TSK'yi hedef
alan konuşmasımn ardından Ge-
nelkurmay Başkanlığı'nm yaptığı
sert açıklamayla ortaya çıkan ge-
rilim de masaya yatınldı. Kurul,
"devleti ve güvenlik güçlerini kan-
h Hizbullah terör örgütüyle bağ-
lanblandırma" gınşımlerinı "he-
def sap&rarak asd suçlulan koru-
mak ve saklamak" olarak deger-
lendirdi ve operasyonlann sonuna
kadar sürdürülmesini kararlaştır-
dh •
Ekonomide TSK'nin
güvenlik kaygılan
DPT Müsteşarı Alan tzmiriiog-
lu ve bu kurumun bağlı olduğu
Başbakan Yardımcısı Devlet Bah-
çeli'nin katılmamasına karşın
MGK'de DPT'nin hazırladığı Tür-
kiye'nin ekonomik durumuna iliş-
kinraporundeğerlendirildiği açık-
landı. Toplantıda enerjı, Telekom,
POAŞ gibi sektörlerde yapılacak
özelleştırmelerin TSK'ye etkisı ve
uygulanan ekonomik programın
ülke savunması açısmdan zafiyet
yaratıcı olmaması gerektiği konu-
lannın gündeme geldiğı belirtildi.
DPT raporunda, 1999 yılıyla ıl-
gili ekonomik gelişmeler ortaya'
konulurken 2000 yılına ilişkin
beklentilere de yer verildi. Özellık-
le yılın ikinci 6 ayından itibaren
ekonomide canlanma beklendiği
anlatılan raporda, 1999 yılında
depremin etkisiyle büyümede bek-
lenenden fazla daralma yaşandığı.
özellikle 1999 yılının ikinci çeyre-
ğinde yavaşlayan gerilemenin,
depremin etkisinin görüldüğü
üçüncü çeyrekte yeniden arttığı
kaydedildı.
Ekonomıden sorumlu Devlet
Bakanı Recep ÖnaL ekonominin
dış ticaret ayağıyla ilgili Devlet
Bakanı Tunca Toskay, Maliye Ba-
kanı Sümer Oral ıle Merkez Ban-
kası Başkanı Gazi Erçel \e Hazı-
ne Müsteşan Selçuk Demiralp'ın
de katıldığı MGK'de Türkiye'nin
IMF'yle birlikte yürüttüğü stand-
by programı da ele alındı. Hükü-
met. programın ilk olumlu geliş-
melerinin ocak ayında alınmaya
başlandığını anlattı. Hükümet,
programın başanya ulaşması için
özelleştirme hedeflerinin tutturul-
ması gerektiğini savundu.
'Irticai sermaye ideniyor'
Irticai kuruluşlann finans kay-
naklannın da sorgulandığı
MGK'de Islami sermayeyle ilgili
düzenlemeler de gündeme geldi.
Devlet Bakanı Recep Önal, Ban-
kalar Yasası'nda yapılan değişik-
likle özel finans kurumlan olarak
bilinen Islami sermayeli kuruluş-
lann bankacılık sistemi içine çekil-
me sürecinin başlatıldığını anlatır-
ken konulara ilişkin gelen bilgile-
rin Hazine, Maliye ve SPK yetki-
lilerinden oluşturulan komisyonla
değerlendirildığini aktardı.
MGKbildirisinin tam metni
1. Milli GövenSk Kurulu; 31 Ocak 2000
tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı başkanbğuıda
Başbakan, Genefkurmay Başkanı, knnıl üyesi
bakanlar. kuv>rt komutanlan, Jandarma
Genel Komutanı \e MGK Gene) Sekreteri'nin
kjtintkkri ik Çankaya Cumhurbaşkanhğı
Köşkö'nde ayiık olağan toplantısınj .vapmışOr.
Tbpbüıaya Devlet Bakanı ve Başbakan
Yarduncısj H. Hüsamettin Özkan Be Enerji ve
Tabii Kav naklar Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cumhur Ersümer de kaühnış,
gündem konulan ik ügileri nedeniyle. devtet
bakanian Recep Önal, Prof. Dr. Tunca Toskay.
Maliye Bakanı Sümer Oral ve Merkez Bankaa
Başkanı Gazi Erçel topJantının bir bölümüne
iştirakermişlerdlr.
2. Toplanüda. geçen bir ayhk dönemde irricai,
bölücü ve yıkıcı odaklarla organize suç
örgütIerİDİn,ü)keiiio huoır \e güvenliğine
} önetik iaaliyederi, bu faalivetlere karşı
güventtk güçleri tarafından alınan önkmler ve
yapılan operasyonlann sonuçlan
değerlendir&miştir.
Bu çerçevette Hizbullah terör örgütü ile ilgili
cinayetlerle uzun zamandan beri kamuo> unu
meşgul eden, gerek irtkai yönü ve gerekse
bölücühık yönü ile her zaman güvenlik
birimlerinin gündeminde olan ve bircok üyesi
haien cezaevlerinde bulunan bu örgütün lkkr
kadrosunun da yakalanması ve yıırdun çeşitli
yerierinde hunharca işledikleri cinayetfcrin
ortaya çıkanlması doiayısyia güvenh'k
güçJerine kurulun takdir duygufin ifade
edflıniştir. Aynca, halkımızın temiz din
duygulannı istismar ederek kendi khii
emellerini gerçekieştirme hayallerine kaprian
söz konusu nrgüt \*e ben/erkrinin yüce Türk
adaleti önünde işiedikleri cinayetin hesabuu
v«rerek hak cttüderi cezaya çarpOrüacaklan
şüphesizdir. Ancak işledikleri tüyter ürpertid
cinayetlerin bir kısım gözler önüne serflen bu
örgüt ve bundan sonra ortaya çıkmast
muhtemel benzerierinin faaliyetlerinin
önlenmesi için güvenlik birimleri yanmda
bütün kaımı kurum w kuruluşlanmn, özel
kuruluşlann. vakıf ve derneklerin vıe bütün
vatandaşlanmınn dikkatli bulunmalan,
halkımıon bu hususta bilgitendiriunesinin
öneıni üzerinde dunılmuştur.
Diğer taraftan; Hizbullah terör örgütü
hakkında sağlıkh bfigflere vt; değerkndirmelere
sahip buhınuimadan, devletin \-e.onup güvenlik
kuvwtlerinin bu cani örgüt ile
irtibatlandınlması gayretkri, hedef saptırarak
aal suçlulan korumak ve saklamak olarak
degertendirilmiş, başlanan operasyonlann
sonuna kadar sürdürülnıesi karariaştınlmıştır.
3. Toplantıda, Türkive'nin ekonomik duruma
konasunda Devlet Pİanlama Teşküan
tarafından hazuianan rapor da görüşülmüş,
afanan bilgikr çerçevesinde ülkemizin roevcut
ve gekcekteki güvenlik ihtiyaçjan konusunda
değerlendirmelerde bulunulmuştur.
4. Toplantıda ayma, dönemin önem arzeden
dış Dolirik gelişmeieri ve bu geüşnıekrin
Türkiye'nin güvenligine ve dış poütikasma
yansımalan degerlendirilmiştir.
Yunanistan'da 5 büyüüüğünde depremtstanbul Haber Servisi - Kocaeli ve Düzce
depremlerinden sonra artçı sarsıntılar devam
ederken Bingöl ve Marmara Bölgesi ile
Ege'de Rodos ve Karpat adalan arası ve
Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk
Bölgesi'nde deprem oldu.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi
ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden yapılan
açıklamaya göre, dün merkez üssü Bingöl'ün
20 kilometre uzaklığında saat 13.08'de 3
büyüklüğünde, Marmara Bölgesi'nde ise
merkez üssü Gebze ve Yalova arasmda saat
16.38'de 4.1 büyüklüğünde deprem
kaydedildi. Yine aynı yerde saat 16.44'te 3.5
şiddetinde bir sarsıntı oldu. Yalova
yakınlannda meydana gelen 4.1 ve 3.5
büyüklüğündeki depremler kentte heyecan
yarattı. Bu arada, Ege Denizi'nde Rodos ve
Karpat adalan arasında dün sabah saatlerinde
5 büyüklüğünde deprem oldu. Atina
Jeodinamik Enstitüsü'nden yapılan
açıklamaya göre, Rodos ve Karpat adalan
arasında meydana gelen depremin Atina'nın
440 kilometre güneydoğusu olduğu
belirtilirken, Çin'in kuzeybatısındaki Sincan
Uygur Özerk Bölgesi'nde Pekin saatiyle
15.26'da 5.7 büyüklüğünde bir deprem
meydana geldi. Yeni Çin Haber Ajansf nın
haberinde, Bayıngolin yöresinde hissedilen
depremin nüfusun yoğun olmadığı bir
bölgede meydana geldiği, olası can ve mal
kaybı konusunda henüz bilgi gelmediği
belirtildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Yazıda Izmir 1. Idare Mahkemesi'nin 15.10.1997
tarihli karanna, Eurogold Madencilik AŞ'nin
8.12.1998 tarihli yazısına, Danıştay 1. Idaresi'nin
8.2.1999 tarih, R.1999/1 § K, 1999/123 sayılı kara-
nna gönderme yapılıyor. Göndermeler devam edi-
yor. Bundan sonrası yeni:
15.12.1999 tarih ve B.02.0.MÜS.0.13.00.00-
1663 sayılı Başbakanlık yazısı ve ekinde TÜBİTAK
raporu, Cumhurbaşkanhğı Genel Sekreteıiiği'nin
30.12.1999 tarih ve B.01.YKB.02-83-2152-6806
sayılı yazısı.
İkinci bölümdeki yazılann tümü, bir an önce Ber-
gama'da altın üretiminin başlaması gerektiğine yö-
nelik.
Temel dayanak olarak da Türkiye Bilimsel Araş-
tırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) altı ay çalışarak ha-
zırladığı rapor gösteriliyor. Başbakanlık, raporu
özetliyor
- Inceleme konusu tesiste, gelişmiş ülkelerde
halen çalışmakta olan benzeri altın madeni işlet-
melennde olduğu gibi, sıyanür kullanımı bir çevre
sorunu yaratmamaktadır.
- Siyanürün toprağa, suya ve havaya kanşma
olasılığı ihmal ediiir düzeydedir ve bu olasılıkta her
tüıiü canlıyı etkileme riski kabul edilebilir düzeyin
çok altındadır.
- Atık havuzunun tamamen geçirimsiz ve srfır
deşarj prensibine göretasarlanıp gerçekleştirilmiş
olmasının, dünyada kabul edilen en uygun tekno-
loji düzeyinin üstünde emnıyet sağladığı, herhan-
gi bir afet ve anza anında bu atık barajından olu-
şabilecek sızıntılann, flora ve fauna üzerinde yara-
tabilecekleri riskin kabul edilebilir sınırlann çok al-
tında kaldığı görüşünde birieşilmiştir.
- Tesisin güveniliıiiği, işleticinin iyi niyetinden ya
da uygulanacak olan denetim sisteminden bağım-
sız olarak cevherin, kullanılan prosesin ve alınmış
olan önlemlerin temel sonucudur.
- İlgili Danıştay kararında insan ve çevre sağlığı-
nı tehdit ettiği öne sürülen risklerin tümü gideril-
miş ya da kabul edilebilir limitlerin altına çekilmiş-
tir.
- Tesis mevcut özelliği ile gerek üretim, gerek tek-
nolojisi, gerekse sağlanmış olan çevresel koşullar
açısmdan dünyada altın madenciliği için öngörü-
lüp uygulanmakta olan en uygun teknoloji düze-
yini ya da daha iyisini yansıtmaktadır.
- Inceleme konusu olan tesisin ve aynı koşullar-
da benzerierinin çevre uyumlu ve duyarlı birer ik-
tisadı faaliyet olarak işletmeye geçirilmeleri, ülke
menfaatı açısmdan uygun ve yarariıdır.
Tak tak TÜBİTAK
TÜBİTAK raporu böyle diyor. Bu raporu altın ma-
deni işletmecilerinin Besın ve Haltla llişkiler Dairesi
yazsa, daha iyisini yazamazdı. Bu olanaksızdı, çün-
kü TÜBİTAK kadar bilimsel açıdan bakamazlardı.
Resmi yazıda her fırsatta rapora gönderme yapı-
lırken dördüncü sayfada şöyle deniyor:
"Ülkemizin bilim ve teknik yönden en üst kurulu
olan TÛBlTAK'a hazıhatılan bilimsel ve teknikrapor,
Ovacık altın madeninde gerekli her tûriû tedbirin
alındığını ortaya koymuş bulunmaktadır..."
"Hazıriatılan" sözcüğü ilginç! Raporun bütün ay-
nntılan ortaya çıktığında, elbette bilimsel zenginlik-
lerini de aynca görürüz.
TÜBİTAK saygı duyduğumuz bir kurul. Ancak bu
"kurul" sözcüğü de aftın madeni gibidir, siyanürle-
dikçe değişik anlamlar çıkar
Ohh ne güzel kurul...
En tepeye kurul...
Kim tarafından kurulursan kurul...
Yok, yok böyle şeyler düşünmeyelim. TÜBİTAK
hiç böyle şeyler yapar mı? Yaparsa "tak tak TÜBİ-
TAK" gibi sözler edileceğini bilmez mi?
Rapor, Cumhurbaşkanlığı katında kabul gördüğü-
ne göre bilimsel içeriğinden kuşku duymamak ge-
rekir.
Cumhurbaşkanhğı Genel Sekreterligi, Başbakan-
lığa gönderdiği yazıda, "Bakın işte TÜBİTAK rapo-
ru da var, bir an önce üretim başlasın" diyor.
Demirel hep "Benim çiftçim, benim işçim" der-
di, galiba değiştirdi:
"Benim altınım, benim siyanürüm..."
Iiderler ıızlaştı9
gözler TBMM'de
• Baştarafi 1. Sayfada
man Demirel, "Bana bir çağn yapdır-
sa ben bunu reddetmem. Sayın Ecevit
2 senedir bunu söylüyor. MHP, ANAP
liderleri de mutabakatlannı bildirdL
Beni hizmete çağınyoıiar
1
' dedi.
Ecevit'in öncekı gün MHP ve ANAP
liderleriyle yaptığı toplantıda cumhur-
başkanının beşer yıllığına iki kez seçi-
lebilmesine ilişkin anayasa değişikliği
konusunda anlaşma sağlandığını açıkla-
masmın ardından gözler hükümet orta-
ğı partilere çevrildi. MHP ve ANAP'ta
"anayasa değişikliğine evct Demirel'e
hayır" görüşü ağırlık kazandı. ANAP'ın
dün toplanan ve 5.5 saat süren MKYK
toplantısmda, cumhurbaşkanı seçimi ve
Demirerin durumuna ilişkin Iiderler zir-
vesinde vanlan uzlaşma tartışıldı. Zir-
veyle ilgili bilgi veren Yılmaz, ANAP
kanadı olarak, cumhurbaşkanının beşer
yıllığına iki kez seçümesine destek ver-
diklerini, ancak kendisinin Demirel için
Meclis'teki tabloyu da dikkate alarak üç
yıl uzatma önerdiğini bikürdi. Yılmaz.
zirvede MHP lideri Devtet BahçeK'nin
anayasa değişikliği ıle Cumhurbaşkanı
Demirel'in görev süresinin uzatılması
konulannı ayn değerlendirdiklerinı dı-
le getirdiğini belirterek "Sayın BahçelL
cumhurbaşkanınuı görev süresinin uza-
tılması konusunun hükümet sorunu ha-
line getirilmemesi gerektiği görüşünde.
Hatta Sayın Babçeli, bu konuda hükü-
nıcti zora sokacak hiçbir karar alınma-
maa gerektiğini ısrarlavurgufaKh, biz de
bunu paytaşryonız" dedi.
Demirel ile cumhurbaşkanhğı döne-
mınde uyumlu bir çalışma yürüttükleri-
ni kaydeden Mesut Yılmaz, kişisel ola-
rak kendisinin 5 arö 5 formülünün Mec-
lis'ten geçirilmesi için çaba gösterece-
ğini ifade etti.
Toplantıda söz alan MKYK üyeleri-
nin byük bölümü ise Demirel'in görev
süresinin uzatılmasına karşı çıktılar. Ba-
zı üyeler, "Anayasa değişikliği, milletve-
külerinin kendi vkdanlan ile baş başa
kalıp vereceği bir karardır. Herkes kişi-
sel tavnnı ortaya koyacakür" gönişünü
Bankazedelerden
Yılmaz'a protesto
ANAP lideri Mesut Yılmaz dün
yaklaşık 2 saat geç seldigi
başkanlık divaıu topJanüsuıa
gaişte Mevduat Sgorta Fonu'na
devTedifco \\ırtbank'ta off-shore
ilettiler. Tıoplantıda Fevzi tşbaşaran,
Eyüp Aşık, Ekrem Pakdemirli'nin de
aralannda bulunduğu çok sayıda üye,
Meclis'ten Demirel'e yeni bir beş yıl
çıkmayacağı görüşünü bildirdiler. Fev-
zı Işbaşaran "Bu memleketin arnk bu
adamdan kurtuunası laam" dedi. Trab-
zon Milletvekili Eyüp Aşık, Ecevit'in
Demirel konusundaki ısrannı anlayama-
dığını belirterek Demirel'i yeniden a-
day göstermek için milletvekillerinden
en az 110 imza toplanması gerektiğine
dikkat çekti.
Toplantının adından gazetecilerin so-
rulannı yanıtlayan Yılmaz, Iiderler zir-
vesinde vanlan uzlaşmayla ilgili parti-
de sıkıntı olup olmadığı yönündeki so-
ru üzerine oylamanın gizli yapılacağını
anımsatarak "Arkadaşlannın her biri-
nin farkh düşünceleri olabilir ama biz
etimizden geldiğince dün (önceki gün)
vardığunız uzlaşma doğrultusunda ge-
rekli çoğunluğun sağlanması için çabşa-
cağız'' diye konuştu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev-
ket Bülent Yahnici, "Zirveden sonra
MHP'nin Demirel konusundaki yaklaşı-
nunda bir değişiklik oldu mu" sorusu-
na, "MHP aynı yerde. Demirel'e yeşfl
ışık da yakmadık, kırmızı ışık da.
edildi. Yılmaz'm genel merkeze
girişinde Manisa-Soma
örgüründen bir grup partiltyte
o&shorezede \'nrtibank mudUeri
karşAkh slogan atolar. Ydmaz
ise her iki grupla da
ilgüenmeyerek, doğruca
makamma çıkU.
Demirel tarifı değiL Ancak ikinci defa
adaytkyolu açüabflir" dedi. Kendi par-
tilerinden cumhurbaşkanı çıkmasını is-
tediklerini kaydeden Yahnici, "Her
MHP'Hiçin birinci talep. bir MHP men-
subunun köşke çıkmasMÜr" dedi.
FP Genel Başkanı Recai Kutan ise
partisinin cumhurbaşkanının halk tara-
fından seçilmesinden yana olduğunu ve
buna öncelik verdiklerini belirttı. Kutan
bu yönde bir anayasa değişıkliğinin ger-
çekleştirilememesi durumunda ikinci
alternatifolarak seçimin Meclis tarafın-
dan "5+5" formülüne göre gerçekleşti-
rilmesi önerisini tartışabileceklerini
söyledi.
Demirel: Seçim yolunu açın
Cumhurbaşkanı Demirel de dün ak-
şam NTV'de canlı olarak yayımlanan
programda şunlan söyledi: "Bana bir
çağn yapıhrsa ben bunu reddetmem. Sa-
yın Ecevit2 senedir bunu söylüyor. MHP,
ANAP liderleri de mutabakatlannı bil-
dirdL Beni hizmete çağınvorlar. Benim
hizmet edebilmem için seçim yolunun
bana açıhnası lazım. Benim dedigim şu-
dur: Bir kişi için anayasa değişikliği ya-
pıhnaz. Bu göreve gelecek kişi rahat hiz-
met yapabttmebmr. Düzgün hizmet ve-
rebilmesj için usul hatalanndan dolayı
eleştirilmemesi lazım. Eğer yapacaksa-
nız anayasadaki engeli kakünn."
Hiç kimseden bir talebi olmadığmı
yineleyen Demirel, "Benden bir hizmet
talep edffirse bunu redoedemem" dedi.
Nisantası
îpekçi anıtı
açılıyor
Haber Merkezi - Milli-
yet Gazetesi Genel Yaym
Müdürü ve başyazan Ab-
di Ipekçi, katledilişinin 21.
yılında bugün Zincirliku-
yu Mezarlığı'nda anılacak.
"Abdi tpekçi Ama'' da,
Ipekçi'nin 21 yıl önce si-
lahlı saldınya uğrayarak
yaşamım yitirdiği Nişanta-
şı'ndaki Abdi Ipekçi Cad-
desi'nde saat 12.00'de dü-
zenlenecek törenle açıla-
cak.
Şişli Belediye Başkanı
Mustafa Sangül tarafından
planlanan proje, lpekci'nin
kızı Nükhet lzzet lpek-
ci'nin onay vermesinin ar-
dından hayata geçirilmîş-
ti. Proje çalışmalanm mi-
mar Erhan lşözen'in yap-
tığı heykel, ünlü heykeltı-
raş Güdal Duyar'ın sana-
tıyla şekillendi. Bronzdan
yapılan heykel, granit bir
kaidenin üzerinde yer ala-
cak. Biri kız, diğeri erkek
iki öğrencinin tuttuğu
Ipekçi büstünden oluşan
anıtın üzerinde banşın
simgesi olan bir de kuş fi-
gürü yer alıyor.
Nişantaşı'ndaki anma
törenine tstanbul Valisi
Erol Çakır da katılacak.