22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ARALJK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /ekonomifa cumhuriyet.com.tr 13 İş dünyası- hükümet doruğu • İSTANBUL(AA)- Hükümet ve iş dünyasının temsilcileri 12 Aıalık Salı günü Ankara'da yeniden bir araya gelecek. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Fuat Miras'ın başkanhgında yönetim kurulu ve konsey başkanlannın katıhmtyla TOBB'de yapılacak toplantıya, Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın da katılması bekleniyor. TOBB Ticaret ve Sanayi Odalan Konsey Başkanı Erol Öztürk, toplantıda, işadamlannın sorunlannı ve taleplerini dile getireceklerini, alınacak tedbırlerin görüşüleceğini bildirdi. Tüketici kriz • ANKARA (ANKA) - Artış hızı bir türlü yavaşlatılamayan tüketici kredilerinin tutan, 7 katrilyon liraya yaklaştı. Yıl başından bu yana tüketici kredilerinde 2.1 katlık artış yaşandığı belirlendi. Bankalann tüketici kredileri ile kredi kartlanyla kullandırdıklan kredilerin tutan 17-24 Kasım tarihlerinde 76.2 trilyon lira artarak 6 katrilyon 686.1 trilyon liraya ulaştı. Bunun 4 katrilyon 776.2 trilyonunu tüketici 1 kredileri, 1 katrilyoıi 1 ' "' 909.9 trilyonunu kredi kartlanyla kullandınlan krediler oluşturdu. Berdan Tekstil çıkışarıyor • ANKARA (ANKA)- Beş bankaya olan fınansal borçlannı erteletme konusunda borçlu bulunduğu bankalardan dördüyle anlaşmaya varan Berdan Tekstil, garme anlaşmasının yürürlüğe girmesi için gerekli olan beşinci bankayla anlaşmaya dönük görüşmelerin olumlu yönde devam ettiğini açıkladı. Berdan Tekstil, Egebank, Vakıfbank, Abn Amro Bank NV ve T. Sınai Kalkınma Bankası ile borcunun, yıllık basit faizinin yüzde 9'a indirilmesi ve 7 yıllık bir vadeye yayılması için anlaşmaya varmıştı. Tammda duvara dayanddC • İSTANBUL(AA)- Tanm ve Köyişleri Bakanı Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp, yıllarca ihmal edilen tanmda "duvara dayanıldığını" bildirdi. Gökalp, Agrotürk-2000 1. Avrasya Uluslararası Tanm Fuan kapsamında düzenlenen "Tanmda yeni ilişkiler sistemi" konferansında, "Halk, tanmda duvara gelip dayandığımızı görsün. Güneydoğu ve Iç Anadolu'da kuraklıktan dolayı ekım yapılamıyor. Topraklar ayagımızın altından kaydı gitti" dedı. Benzinin AFİF payı arttmldı • ANKARA (ANKA)- Benzin çeşitlerinden alınan Akaryakıt Fiyat Istıkrar Fonu (AFÎF) paylannda arttınma gidildi. Kurşunsuz, süper ve normal benzinden litre başına alınan AFtF payı 10 bin lira olarak belirlendi. Daha önce, benzin çeşitlerinden AFİF payı alınmıyordu. Hükümet, IMF'den alınacak krediyle ağırlaşan 2001 yılının yükünü vergilerle çıkaracak 6 Acı reçete' gecikmediEkonomi Servisi - Istikrar programı ikinci yılına girerken para piyasasında yaşanan krizi, IMF'den aldığı koşullu krediyle atlatmaya çalışan hükümet, fa- turayı halka çıkarmakta gecikmedi. Do- ğalgaz ve haberleşme hizmetinde uygu- lanan KDV oranlannın artnnlmasının ar- dından çeşitli vergi ve harçlarda da yük- sek oranlı arttınmlara gidildi. Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalan Birliği (TÜRMOB), Maliye Bakanhğı'mn yüzde 56 olarak belirle- diği 2001 yılı yeniden değerleme ora- ÜcreÛi daha fazla vergi ödeyecek Bakanlar Kurulu, gelir vergisine tabi ilk dilimi 2 milyar 500 milyon liradan 2 milyar 800 milyon liraya yükseltti. Ücretlilerin özel indirim tutarlan da aylık 18 milyon 750 bin liradan 21 milyon 900 bin liraya çıkanldı. Bu şekılde 2001 yılı içinde uy- gulanacak özel indirim tutarlan günlük 730 bin lira, aylık 21 mil- yon 900 bin lira, yıllık da 262 mil- yon 800 bin lira oldu. Kararname ile Adıyaman, Bat- man, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Hakkâri, Mardin, Muş, Si- irt, Şırnak, Tunceli ve Van illerin- de de özel indirim tutan 26 milyon 250 bin liradan 30 milyon 600 bin liraya çıkanldı. Böylece özel indi- rim bu illerde günlük 1 milyon 20 bin lira, yıllık da 367 milyon 200 bin lira olarak uygulanacak. Gelir vergisi dilimleri # 2 milyar 800 milyon liraya kadar yüzde 15. # 2.8- 7 milyar lirayüzde 20 # 7-14 milyar lirayüzde 25 # 14-35 milyar lirayüzde 30 ı : J # 35-70milyarlirayüzde 35 # 70 milyar lirayı aşan geliHerdenyüzde 40. Yeniden değerleme oranıyüzde 56 Yeniden değerleme oranı, 2000 yılı için yüzde 56 oranında uygulanacak. Yüzde 56'lık oran aynı zamanda 2000 yılına ait son geçici vergi vergilendirme dönemi için de uygulanacak. / Gelir vergisi dilimieri yükseldi, tarife yüzde 12 arttınldı. / Emlak vergisine tabi değerkr yüzde 30 artıyor. • Yeniden değerleme oranı 2000 yılı için yüzde 56 olacak. • Uzatılan özel işiem vergisinde nının, 14.6 puan fazla ilan edildiğini be- lirtti. Yeniden değerleme oranının, "ye- niden değerleme yapılacak yılın ekim ayında, bir önceki yıhn aynı dönemine göre, DİE toptan eşya fiyatlan genel en- tutarlar yeniden belirlendi. / Yatınm indiriminde stopaj yüzde 15'ten 18'e çıktı. • Pasaport ve trafik harçları artti. / Motorlu taşıtlar vergisi arttı. / Taşıt alım vergisi, 2001 yılı için yüzde 60 arttırıldı. deksinde meydana gelen ortalama fiyat arüş oranı" olduğu belirtildi. _ TÜRMOB Genel Başka nı Mustafa Ozyürek de "bu oranın DtE taranndan açıklanan enflasyon oranma paralel ol- Özel işlem vergisi tutarlan L Son çıkanlan Vergi Kanunu kapsamında süresi iki yıl daha uzatılan özel ışlem vergisinde, alınacak vergi tutarlan yeniden belirlendi. 1 Ocak 2001 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan özel işlem vergisi tutarlan şöyle: 1- Vergi daireleri ve belediyelere verilen beyannameler ile Sosyai Sigortalar Kurumu'na verilen sigorta prim büdirgeleri 2.000.000 TL - Gümrük idarelerine verilen beyannameler 8.000. 000 TL 2- Taşıt alım vergisine tabi motorlu taşıtlann kayıt, tescil ve devirlerinde 20.000.000 TL 5- Spor Toto, Spor Loto, Sayısal Loto oyunlannda her bir kolon için 40.000 TL - At yanşlannda oynanan her bilet için 80.000 TL 4- Silah taşıma ve bulundurma vesikalanndan 60.000.000 TL - Kara avcıhğı ruhsat tezkerelerinden 30.000.000 TL 5- Havayolu ile iç hat yolcu taşımacılığında düzenlenen, - Her bir bilet için 3.000.000 TL - Dönüşlü biletler için 6.000.000 TL 6- Cep telefonu adlanna GSM aboneliği tesis edilenlerden 10.000.000 TL 7- Tapu işlemlerinde harç mükellefıyeti doğuran her bir işlemin tairaflanndan 10.000.000 TL Yatınm indiriminde stopaj 3puan arttı Yatınm indiriminde stopaj oranı da yüzde I5'ten I8'e yükseldi. Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yer alan iştirak kazançlan ıstısnasından yarar- lanan kazançlar hanç, yatınm indirimi istisnasından yararla- nanlar dahil olmak üzere, da- ğıtılsın veya dağıtılmasın ku- rumlarvergisine tabi kurumla- nn kurumlar vergisinden müs- tesnakazanç ve ıraüannayüz- de 18 vergi uygulanacak. Yatınm indiriminden yarar- lanmak için 200l'de sınai ve ticari yannmlarda gerekli en az yatınm tutan 76 milyar lira yerine 120 milyar, ziraı yatı- nmlarda 15 milyar lira yenne 24 milyar lira olacak. Basit usul Bakanlar Kurulu Karan ile basit usule tabi olmanın koşul- lan da yeniden düzenlendi. Bu- na göre yıllık alım tutan 15 milyar lira, yıllık satış tutan da 20 milyar lira olurken, gayri sa- fı iş hasılatı 7.5 milyar liraya, yıllık satış tutan ile iş hasılatı toplamı da 15 milyar liraya çı- kanldı. Basit usul için yıllık kı- ra bedeh toplamı da büyükşehir belediye sınırlan ıçınde 1 mil- yar liraya, dığer yörelerde 720 milyon liraya yükseldi. Emlak vergisiyüzde 30 artacak Bakanlar Kurulu, 2001 yılı için bina, arsa ve arazüerdeki emlak vergisine tabi değerleri yüzde 30 oranmda arttırdı. Bakanlar Kurulu'nun bir başka karan ile de tek meskeni olan emekliler, şehitlerin dul ve yetimleri ile gazilerin yeni yılda da emlak vergisi ödememeleri öngörüldü. Buna göre Türkiye sınırlan içinde tek meskeni olup gelirleri münhasıran sosyai güvenlik kurumlanndan aldığı aylıklardan ibaret bulunanlar ile bunlardan kendileri üzerine kayıtlı meskeni olmayanlann anılan kurumlardan aylık almayan ve herhangi bir geliri de bulunmayan eşleri ile şehitlerin dul ve yetinalerine ve gazilere ait tek meskenin bina vergisi 2001 'de sıfır olarak uygulanacak. Pasaport ve trafik harcı 3 katına çıktı Bakanlar Kurulu, pasaport, vize, ikamet tezkeresi ve trafik harçlannı 1 Ocak 2001 'den geçerli olmak üzere yüzde 212 oranında arttırdı. Harçlar Kanunu'na bağh tanfelerde yer alan ve J^ ' kanunla belirlenmiş nispi harçlar yüzde 50 oranmda artış gördü. Pasaport harçlan, vize harçlan, ikamet tezkeresi ve Dışışleri Bakanlığı tasdik harçlan ile trafik harçlan bölümlerinde yer alan ve 2000 yılında uygulanan maktu harç miktarlannın, yeniden değerleme oranı tatbik edilmek suretiyle hesaplanacak 2001 yılı tutarlannın bir kat artnnmlı uygulanması öngörüldü. Bu durumda, 6 aya kadar olan pasaport harcı 7 milyon 460 bin liradan 23 milyon 275 bin liraya, 1 yıl için 10 milyon 640 bin liradan 33 milyon 200 bin liraya, 2 yıl için 17 milyon 940 bin liradan 55 milyon 970 bin liraya, 3 yıl için 25 milyon 640 bin liradan 80 milyon liraya, 3 yıldan uzun süreler için de 36 milyon 330 bin liradan 113 milyon 350 bin liraya yükselecek. Trafik tescil harcı da 14 milyon 950 bin liradan 46 milyon 640 bin liraya çıkarken, Al, A2, B, F ve H sürücü belgeleri harcı 7 milyon 460 bin lira yerine 23 milyon 275 bin lira, diğer sürücü belgelerinin harcı da 17 milyon 90 bin lira yerine 53 milyon 320 bin lira olacak. ması" gerektiğini belirtti. Özyürek, hü- kümetin gelir vergisi dilimlerindeki ar- tışı daha düşük tutarak taşıt, emlak gi- bi vergilerde daha yüksek oranlı artış- lara gitmesinin ücretli üzerindeki vergı yükünü arttıracağmı ifade etti. Ceçicl vergi 5 ayda bir Geçici kurumlar vergisi ve gelir vergi- si ödemeleri 2001 yılında üçer aylık dö- nemler halinde yapılacak. Beyan ve öde- me dönemleri de üçer aylık dönemi izle- yen ikinci ayın 15. günü akşamı olacak. MotorUı tcışıt I vergisinde artışyüzde 75 I Motorlu taşıtlar vergisi 1 Ocak I 2001 'den geçerli olmak üzere t yüzde 75 oranında arttınldı. LPG , yakıtı kullanan araçlarda ise i motorlu taşıtlar vergisi, önce I yüzde 75, ardından 0.5-4 kata î varan oranlarda arttınlarak * uygulanacak. Bakanlar Kurulu'nun yüzde 75 artış karanna göre yapılan hesaplamaya göre 950 kg ve daha aşağı olan 1-6 yaş arası otomobiller için yıllık vergi miktan 36 milyon 530 bin liradan 63 milyon 927 bin liraya, 7-15 yaş arası otomobiller için de 18 milyon 220 bin liradan 31 milyon 885 bin liraya çıktı. Karar uyannca, 26-35 kişi taşıyan otobüslerin 1-6 yaş arası vergisi 218 milyon 872 bin lira, istiap haddi 1500 kiloya kadar olan aynı yaştaki kamyonetin vergisi 72 miryon 520 bin lira oldu. LPG kullanan taşıtlar için 950 kg ve daha aşağı ağırlıkta taşıtlarda motorlu taşıtlar vergisi önce yüzde 75, ardından 4 kat arttınlarak alınacak. Bu durumda, LPG yakıtı kullanaa, 950 kg ve daha aşağı ağırlıktaki 1-6 yaş arası taşıtlann motorlu taşıtlar vergisi, 36 milyon 530 bin liradan 255 milyon 710 bin liraya çıktı. Aynı durumdaki 7-15 arası otomobiller için motorlu taşıtlar vergisi de 18 milyon 220 bin liradan 127 milyon 540 bin liraya yükseldi. LPC'll taksilere indirim LPG'li taşıtlardaki yüzde 75'in dışındaki artış oranlan, taksi ve dolmuş otomobillerinde yüzde 50 indirimli olarak uygulanacak. Buna' göre, 950 kg ve altı 1 -6 yaş arası taksi otomobillerin motorlu taşıtlar vergisi 127 milyon 855 bin lira, 7-15 arası taşıtlann vergisi ise 63 milyon 770 bin lira oldu. Motorlu taşıtlar vergisine ilişkin uygulama tebliğinin de yakında Resmi Gazete'de yayımlanması bekleniyor. Taçıt alım vergisi Taşıt alım vergisi yılbaşından itibaren yüzde 60 oranmda artnnldı. nABER ANALÎZ/ AYGÜL ÖZKARAGÖZ Banka niçin batar? Risk yönetimini iyi yapamadığı için. Bankacılıksektöründe riskten korunmanin klasik kuralına gö- re bankanın riske tabi aktifleri öz kay- naklannın yüzde sekizini aşmamak zo- runda. Hazine'nin banka müfettişleri bu rasyoyu sıkı sıkıya denetlerken Demir- bank'a ne oldu? Demirbank yasal yükümlülüklerini ye- rine getiriyordu, bu rasyoyu ihlal etmi- yordu. Ancak şeytanın kuyruğu aktifle- rinrisksıralamasında gizli. Bankanın ak- tif değerterini oluşturan variıklar yüzde 20, 50, veya yüzde 100 riskli olarak sı- nrflandınlıyor. Devlet tahvillerinin riski ise sıfır olarak kabul ediliyor. Çünkü devletin batmaya- cağı, tahvillerini vadesinde ödemeye- ceği bir duruma düşmeyeceği varsayı- lıyor. Bu durumda Demirbank gibi satın aldığı devlet tahvilleriyle iç borcun altı- da birine tek başına sahip olsa da de- netçilerin yapacağı bir şey yok. Kısaca- sı Demirbank'ın aldığı riske karşı yasal bir yaptınm öngörülmemiş. Portföy yö- netimindeki temel ilketere uymayarak yumurtalannın hepsini aynı sepete ko- yan bir bankaya karşı denetçilerin eli kolu bağlı kalıyor. Son yıllarda mali piyasalann dünya çapında bileşik kaplar özelliklerini gös- termeye başlamasıyla riske karşı uygu- lanan yasal sistemlerin giderek yetersiz kaldığı her ülkede fark ediliyor. Özellik- Risk Ölçümü ve Demirbank le çok yüksek getiri karşılığında muaz- zam riske katlanabılen gözü kara risk- severlere karşı bir önlem almak gerek- tiği anlaşılıyor. Bu gereksinime cevap vermek için ilk harekete geçen mali ku- ruluş New Yorkta yerleşik J.R Morgan adlı yatınm bankası. Bu aracı kurumun geliştirdiği riske maruz değer hesabtna göre banka yüzde bir-beş gibi küçük bir olasılıkla porrföyünün ne kadanndan zarar edeceğini tahmin ediyor. Banka, 'risk metre'si denen vetek bir rakamla ifade edebilen bu risk ölçüsü- nü isterse her gün hesaplıyabiliyor ve kendi yönetim kuriuna ve banka müfet- tişlerine bildiriyor. Riske maruz değer hesabı Osmanlı Bankası'nın riske maruz de- ğer hesaplaması konusunda uzmanla- şan genel müdür yardımcısı Cüneyt Sezgin'e bu yeni ölçütün bankalan ris- ke karşı mevcut yüzde 8 öz kaynak ye- teriiği arayan rasyodan niye daha iyi ko- ruyabileceğini sordum: "Dünyada ve Türkiye'de yaşanan mali krizler göstermiştir ki, bankanın alacağı karartardaki risklilik portföyün- de hangi kâğıdı tuttuğundan ziyade kâ- ğıdın değerinde oluşan dalgalanmalar- dan kaynaklanıyor. 'Riske maruzdeğer" yöntemi bu dalgalanma olasılığını da dikkate aldığı için daha çok işe yaraya- bilecek bir ölçüt olarak karşımıza çıkı- yor." Hazine risk metresi ile ilgili olarak ha- ziranda bir yönerge yayımladı ve ban- kalara bu 'metre'yi hesaplayacak uz- man ekiplerini kurup modellerini geliş- tirmeleri için bir yıl geçiş süresi verdi. Bankalar istedikleri bilgisayar modelini kullanmakta senbestler. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu'nun, her bankadan ayn bir risk metresi gelirken, işin içinden nasıl çıka- bıleceği sorusunu Sezgin şöyle yanıtlı- yor "Riskyönetimindekiasıl önemlige- lişmenin risk denetleme işlevinin ken- disindeki değişiklikler olduğunu düşü- nüyonım. Artık banka kendi kendisini denetleyecek. Kamu denetçisi, sizin kendinizi iyi denetleyip denetlemed'ıği- nizi denetleyecek." Türkiye'de riske maruz değer ölçü- tüyle yepyeni bir denetim-gözetim say- fası açılmakta. Mali piyasanın baş ak- törleri olan bankalar ve devlet arasında yeniden kurgulanan oyunda çıkariann ortak olduğu varsayımından hareket ediliyor. Bankalann yüzde 15-16 dolay- lannda senmaye yeterliği tuttuğu halde sarsılabildiği biliniyor. Riske maruz de- ğeri hesaplamak en başta banka için gerekli. Böylece bankanın aldığı risk öl- çüsünde sermaye zorunluluğu oluyor ve gereksiz yere para kazanmayan fon- lar bulundurmak zorunda kalmıyor. Ris- ke maruz değeri belli bir eşiği aşmayan bankalar da mali sistemin sağlığını teh- dit etmeyeceği için denetçinin kamu ya- rannı kollama görevi de yerine gelmiş oluyor. Demirbank, riski sıfır olan dev- let kâğıdı tuttuğu için batmadı. Riskin sı- fır olmasının ne anlama geldiğini gözden kaçırmamak gerekiyor. Devlet tahvilinin bu özelliği vergi top- lama ve para basma yetkilerini elinde tuttuğu için kendi bonolannı batırma ris- ki sıfır olan devlete ait olmasından kay- naklanıyor. Devlet tahvilinin değeri Ancak son iki haftadadır nefes nefe- se izlediğimiz üzere devlet tahvilinin va- desine kadar değerinin, dolayısıyla ge- tirdiği faiz oranının dalgalanma riski ise srfırdan çok farklı bir rakama ulaşabili- yor. Riske maruz değer sistemi yürüriü- ge konmuş olsaydı Demirbank kendisi- ni kendi yüksek risk toleransına karşı koyabilir ve batmayabilirdi. Demirbank olayı bankacılık sektörün- de risk yönetiminde yapılacak iyileştir- menin ne denli ivedi olduğunu göster- di. Son krizimizden çıkaracağımız ders de bu olsa gerek. ŞÜKRAN SONER Fotoğrafla Avrupalı Her şey bitti, her sorunu çözdük de iş Başba- kan Ecevrt'in Avrupalı aile fotoğrafında görün- mesine kaldı. Medyamız Avrupalı liderierfotoğra- fının dünyaya dağıtılan ilk (resmi) karesinde Ece- vit'in görünememesini, üç kez yerinin değiştirilme- sini kendine dert yaptı. Ne de olsa her şeyin özün- den çok görüntüsünün önemli olduğu sanal çağı yaşıyoruz. Bakıyorum da medyanın üslubu kitleler için öy- lesinegeçerli ki, sokakta insanlartartışıyor.. biri di- ğerine, "Demirel olsaydı öyle arkada bırakabilir- ler miydi? En büyüklerinden birinin eline önce- den yapışır, resm/n ön sırasında yerini alırdı" di- ye hayıflanıyor. Anımsayacaksınız Demirel'i bu ko- nularda kızı geçmişti. Çiller'in bu türden toplan- tılarda ön plana çıkma, fotoğraf karelerinde yer al- ma becerisi, medyamızda övüle övüle bitirilemi- yordu. Uzmanlık alanıma ginmediği için Türkiye-Avru- pa ilişkilerinde kimi gelişmeleri anlamakta çok faz- la güçlük çekiyorum. Anlamam gerektiğine inanıp kendimi çok fazla zorladığım halde, gün farkı ite kapkaradan tozpembeye dönen ilişkilerle büsbü- tün afallıyorum. Türkiye'nin ciddi tepki vermek zorunda kaldığı, Kıbns'ı önkoşul yapan niyet mek- tubundan sonra Nice'te lehimize nelerin değişti- ğini öğrenmeye çok çalıştım. Öğrenbildiğim, "Çok ustaca kalemealınmış, Tün\iye'yirahatlatıyor, Yu- nanistan 'ı da memnun ediyor, aslında içerikte de- ğişen hiçbirşey olmuyor..." çerçevesinde kaldı. Ister AB yanlısı ister AB karşıtı görüşte olsun- lar, aklı başında bütün uzman yorumlannın buluş- tuğu tek nokta ise Türkiye-AB ilişkilerinde bugün- den yanna bir gelişme olamayacağı, çok uzun bir sürecin gündemde olduğu. O halde bugünden yanna bir karar alınacakmış gibi, gündemde baş sıraya, ekonomik krizi bile gölgeleyecek biçimde nasıl geçiyor? Topluma moral vermek, Ecevit hü- kümetine doping yapmak için mi? AB ilişkilerinde pembetablonun hükümetleriçin prim getiren bir yanı olmalı ki, Özal, Demirel, Çil- ter içerde işler sıkıştıkça, kötüye gittikçe hep Av- rupa üyeliği rüyasına başvurmuşlar. Pembe tab- loyu çizdirebilmek için kapalı kapılar ardında ödün üstüne ödün vermişler. Olayı biraz daha iyi anlayabilmek için Tek Gıda- Iş Sendikası uzmanlarının hazırlamış olduklan, Türkiye-AB ilişkilerinin tarihçesini de veren bir ra- por notu okuyordum. Avrupalı olma özleminin po- litikacılar tarafından nasıl da kullanıldığını ortaya koyan pek çok gelişmenin yanında "Sosyo-duy- gusal biryaidaşım " diye de bir vurgulama gördüm. Tabii sonucu, Türkiye-AB ilişkilerinde sonunda ödün veren, bedeli ödeyen tarafın sadece ve sa- dece Türkiye olması. Lehine olan anlaşmalara gir- miş haklannı bile kullanamaması. llişkinin çok iyi gidiyor, devam ediyor görüntüsü uğruna haklann- dan vazgeçmek zorunda kalması. 1986'da gundeme girmesi gereken işçilerimizin senbest dolaşım haklan bir daha gündeme gelme- mek üzere tek taraflı uygulanmadı. (Özal'a sus payının birkaç yüz milyon marklık Leopard tankı olduğu söylenir.) Ne ilginçtir ki 1987'de Özal tam üyelik için başvuru ile Avrupalı olma rüyasını si- yasette en iyi kullananlardan biri olmuştur. Verilen 'inşallah' yanıtı ile 1995'e kadar lehimize olacak, ekonomik-siyasal değer taşıyan anlamlı bir tek adım atılamamıştır. 1995'te Çiller gümrük birliğine girme protoko- lüne imza atarak "ArtıkAvrupalı olduk" sloganı ile iç siyasette oynamıştır. Burada çok tipik bir top- lumsal uyutmanın o zaman gözden kaçmış bir aynntısının altını çizmek istiyorum: Bir sirküler ile o zamanın aylık ücretinin yansı tu- tannda harcamayı gerektiren otomobil plakalan- nın yenilenmesi (TR) kaydı getirilmişti. Ancak Av- rupalı ülkelerin kullandıklan (TR) yazısını otomo- bil plakaJanmızataşıyarak Avrupalı mı olduk, yok- sa onurumzu inciterek alay konusu mu? Gümrük biriiğinde bütün yükümlülüklerini yeri- ne getiren Türkiye'ye, AB, sorumluluğu olan ma- li yükümlülüklerini yerine getirmemek üzere nasıl da çamura yatmakta? Gümrük birliği ile Türki ye'den alabileceklerini sonuna kadar alabilen AB, ancak yükümlülüklerini arttıracak ortaklık ilişkile- rinde neden istekli, aceleci olsun ki? Ve bir kez daha, Ecevit'in resmi ilk karesinde gö- rünmüyor olsa da aile fotoğrafına alınmış olması ile akan sular durmuş gibi. Bugünden yanna AB üyeliği rüyamız gerçekleşebilecekmiş gibi, ülke- nin yaşamsal sorunlannı bir yana atıp AB üyeliği- nin onlar tarafından her fırsatta yinelenen önko- şullannı bütün aynntıları ile tartışıp duruyoruz.. Kürtçetelevizyon olmadan olur mu, olmazsa ne olur? MGK yetkileri, hangi ölçüler içine çekilme- li? Kıbns'ta nereye kadar ödün verilebilir? Apo'- nun idam karanndan nasıl çark edeceğiz? Âna- yasa ve yasalarda istenen değişiklikJeri hangi öl- çülerie yerine getireceğiz?.. Tartıştığımız konula- n ülkemizin sorunlan değilmiş gibi, AB'li olabilme- nin koşullan olarak görerekten. Önceki günden, dünden bir satır arası üzerin- de de durmadan geçmeyeceğim. Tabii ki sonra bağımsız yazı konusu olacak protesto eylemlerin- den söz ediyorum. Bizim medyamız Seatle ruhu deyip, çıplak denize girenler ile renkli ve kalaba- lık eylemlerin variığından söz etmekle yetindi. En aynntılı bikjilendirmede sendikalann ağıriığının çok fazla olduğu ve Nice'te kabul edilen Temel Hak- lar Şartı'nın protesto edildiği vardı. Birkaç cümle ile Avrupa sendikacılık hareketi çok uzun birzamandan beri hazırianmışve Nice'te yürürlüğe sokulan Temel Haklar Şartı'na karşı hop oturup hop kalkıyor. Çünkü bireyin, işçinin Avru- pa içinde var olan kazanılmış haklan, daha önce- ki sözleşmelerie geçerli olan sosyai şartlar önem- li ölçülerde geriye alınıyor. Bir de Amsterdam Anlaşması'nın 133. ımadde- sinin değiştirilmesi konusu varki... Konseyin yet- kileri çok önemli ölçülerle arttınlıyor, tek başına temsil yetkisi veriliyor. Yatınmlarda, ekonomik ka- rariardaoybiriiği koşulu kalkıyor, üye ülkelerin hak- lan, müzakere süreçlerindeki duraklar kalkıyor. Milyonlarca Avrupalı, işçi ağıriıklı temel insan haklan, emek haklan, çevre ile ilgili haklan, ser- maye lehine kaybedebileceklerinin kaygısı, pani- ği içinde bu karariara karşı çıkıyorlardı. Onbinler- cesi doğrudan Nice'teki protesto eylemlerine ka- tılmışlardı. sukransoner(5 yahoo.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear