Catalog

SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2000 PERŞEMBE HABERLER DÜIV^ADA BUGUN ALt SİRMEN üenhn Patronum tyMr../ Insanın, "lyi ki şu Dinç Bilgin Etibank'ı batır- mış; yoksa ne kadar iyi, dürüst, kılı kırk yaran, erdemli, hemen ödeme planı yapacak kadarka- mu çıkanna duyarlı biradam olduğunu asla öğ- renemeyecektik" diyesi geliyor. Gerçi eğer sadece Dinç Bey'in gazetesini oku- muyor da, öbür haber kaynaklanna da bakıyor- sanız, olay biraz değişik görünüyor. Bütün haberler bir araya toplandığında, görü- nen o ki, devlet bankalarından alınan krediler ile satın alınan Etibank'ın içi boşaltılmış, bankanın sahip ve yöneticilerinin sorumluluklan dolayısıy- la da, şimdi mal varlıklanna tedbir konmuş du- rumda. Ama Sabah'ı okuduğunuz zaman bütün bun- lar tam açıklığıyla belirmiyor, Etibank bombası- nın patlamasından önceki dönemde, "işadamı" Turgay Ciner'in gazeteye ortak oldugunun açık- landığı günlerı de kapsayan zaman dilimi içinde, Sabah Yayıncılık'ın İMKB'dekı hisselerindeki oJa- ğandışı hareketlenme ise görebildiğim kadany- la sadece Enis Berberoğlu tarafından günde- me getirildi. Bu arada, Sabah gazetesinin kimi köşelerin- de Dinç Bilgin'i ve gazeteciliğini öven yazılarçık- tı. Hepsi duygu dolu, göz yaşartıcı yazılan, "Be- nim patronum iyidir" biçiminde özetleyebiliriz. ••• Son yıllarda basın, basınlıktan medyalığa dö- nüşürken bu tür yazılar moda oldu. Kimler kim- ler sanlmadılar ki kaleme "Benım patronum iyi- dir" demek için. Birzamanlarda Babıâli'den bir Asil Nadir geç- mişti. Asıl Nadir denince aklıma, hep Nadir Nadi'nin muzipliği gelir. Asil Bey ile Nadir Bey bir toplantıda karşılaş- mışlar. Asil Nadir, Nadir Bey'in elini sıkmış ve: - Ben Asil Nadir, demiş. - Çok memnun oldum, demiş gülümseyerek Nadir Bey, ben de Sefıl Nadir. Asil Nadir ile konuşma fırsatım olmadı. Ama onu, yaşamının bir bölümünü Filistinlileri savun- maya adamış bir yazarın, "Benim patronum iyi- dir" türü yazısından öğrendim. Meğer ne alçak- gönüllü, ne hoş, ne yüce yürekli bir adammış. Hatta biz fanıler gibi kuru fasulye bile yermiş. Cümhuriyet'ten aynlırken, "Gazete Mozart'/n dostlanna kaldı" diye hayıflanan bu "ilkeli!" ga- zetecinin yere göğe koyamadığı Asil Bey, gaze- tesi basının gerçek emekçilerine borç takarak aynlmıştı basın dünyasından. BirzamanlarbirKemal llıcak vardı. Nazlı Ha- nım'ın eski kocası, Mehmet Ali'nin babası, si- lah kaçakçısı Şellefyan'ın ortağı ve eski politi- kacı Süleyman Demirel'in himayesinde paria- mış Babıâli patronu ve de "işadamı". İLKSAN olayı patlak verdiğinde, kendisine ya- pılan tahsısın usulsüzlüğü ortaya çıktığında, Sü- leyman Bey, "Ne olmuşyani, verdimse ben ver- dim" demişti. Ama Kemal Bey, bozulan işlerinin de etkisiyle bu son darbeye dayanamamış, ve- fat etmişti. Sonra onun hakkında çıkan yazılara baktım. Şimdilerde Sabah'ın yazan olan ve geçen hafta Düsseldorf Havaalanı'nda bana, "Cumhuriyet satıldı mı" diye soran, bizim satılmayacağımız yanıtını alınca da, "Tabii, size kimse para ver- mez" diyen bir yazar, onun ardından "Onurlu adamdı" diye yazmıştı. O yazıyı okurken Uğur Mumcu'yu ve yazdık- lannı düşündüm. Bir daha da, hiçbir doğru dü- rüst insan için onurlu sözcüğünü kullanmadım. Çünkü sözcük artık yalama olmuştu. ••• Etibank olayı ertesinde Sabah'ta Dinç Bilgin için çıkan "Benim patronum iyidir" yazılannı okurken gülümsedim. Sonra, iki gün önce, "Bakalım köşelerinde ne yazacaklar" diye soran llhan Selçuk'a açtım te- lefonu. - Ayıp oluyor ama, llhan Abi ben söylememiş miydim? dedim. Karşı taraftan bir kahkaha geldi. Sonra, sordum: - llhan Abi, zavallı Rauf Tamer'in günahı ney- di ki 1 milyon dolar için çocuğun yazılannı kesti bu gazete? Yoksa onun ahı mı tuttu ki, şimdi 400 milyon dolariık olaylar çrkıveriyor ortaya? Gülüyorduk, ağlanacak halimize. Işte yolsuzlukları, hırsızlıkları, banka hortum- lamalarını ortaya çıkaracak olan medyanın hali buydu. Doğrusu yadırganacak bir şey yoktu. Toplum- sal yapıya uygun bir durumdu söz konusu olan. Böyle başa böyle tıraş, böyle topluma böyle medya... Şen olasın Istanbul şehri! Seker-ls Cenel Başkanı Celik 'Üretimden gelen gücümüzü kullanınz' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Şeker-Iş Sendikası Genel Başka- nı Ömer ÇeBk, şeker iş- kolunda daimi statüde çalışan işçilerin kadroya alınmaması durumıında üretimden gelen güçleri- ni kullanacaklannı söy- ledi. Türk-tş Başkanı Bayram Meral'ın kendı- sinı "muhalülikle" suç- ladığını belırten Çelık. "Sana muhalif olabili- rim. Bu demokrasinin bir gereğL Ama sen o kol- tukta önıiir boyu kazık mı çakacaksın?" dedı. Çelık, Meral'e yöne- lik eleştınlerinı dün de sürdürdü. Başbakan Yar- dımcısı Hüsamettin Öz- kan ile yaptıklan görüş- mede, Özkan'ın kendi- lerine, "Türk-İş bize ne- yi getiriyorsa onu görü- şüyoruz. Sizin işkolunuz- la ilgili sorunlar bize ak- tanlmadı, ben bu du- rumdaneyapabüirim?" dediğinı kaydeden Çe- lik, "Ama benim genel başkanım. biz bu konu- lan bir bütün olarak gö- türdük. fakat bu konuele ahnmadı diyor. Hangisi- ne inanahm. Herhalde Sayın Özkan yalan söyle- miyor" dedi Demiryol-lş Sendika- sı Genel Başkanı Ergün Atalay da, Ulaştırma Ba- kanı Enis Öksüz'ün de- miryolu işçilerinın kad- roya alınması için ne ya- pılması gerekiyorsa ye- rine getırecekleri sözü- nü verdiğini söyledi. Orman-îş'e üye 5 bın işçinin kadroya ahnma- sına ilişkin protokol ön- ceki gün imzalandı. Kutan'm banş için verdiği davete katılan Gül, düşüncelerinde bir değişiklik olmadığını söyledi Yemek de kavgayı hitii'eıııetli Abdullah Gül: Gerilimden Oğuzhan Asiltürk sorumlu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP'de Genel Başkan Recai Kutan'm parti içi kavgayı sona erdırme çabalan sonuçsuz kaldı. Kutan'ın, verdığı "ba- rış yemeğine'' yenilikçi milletvekillen- rıın bazılan katılmazken başta Abdullah Gül olmak üzere diğer yenilikçi millet- \ ekilleri eleştirilerinden vazgeçmedıler. Gül," Yemege kaühmş olmamız. düşün- celerimizden vazgeçtiğimiz anlamına gelmez" derken parti ıçı genlımden Oğuzhan Asütürk'ün sorumlu olduğu görüşünü yineledi. FP Başkanlık Divanı'nda ortaya çı- kan eğilim doğrultusunda parti içi kav- gayı sona erdirmek için devreye giren ve uzlaşma arayan Recai Kutan, dün AS- • FP'deki iç kavgayı sona erdirmek için devreye giren ve uzlaşma arayan Recai Kutan, millervekillerine akşam yemeği verdi. Yemeğe katılan yenilikçi kanadın önde gelen ismi Abdullah Gül, "Biz, doğru bildiklerimizi söylemeye devam edeceğiz" dedi. Kİ Tesısleri'nde millervekillerine ak- şam yemeği verdi. Yemeğe SaHh Kapu- suz, lsmail Kahraman, Mehmet Elkat- mış, Mustafa Baş'ın da aralannda bu- lunduğu bazı yenilikçi milletvekilleri katılmadı. Yemeğe katılan yenilikçi ka- nadın önde gelen ismi Gül, yemek ön- cesinde gazetecilerin sorulan üzerine "Bu yemeğe kafılmamız partimizin bü- yümesi, iktidar altemarifi olmamız için şündiye kadar ileri sürdüğümüz düşün- celerden vazgeçtiğimiz anlamına gelmez. Biz, doğru bildiklerimizi söylemeye de- vam edeceğiz'' dedi. FP'nın halkın talebi olan değişimi ya- kalaması gerektığını belirten Gül, "Bu yemek banş yemeği olarak niteleniyor" sorusuna, "Bunu kavga edenlere, Oğuz- han Bey'e sorun" yanıtını verdi. Gül, grup toplantısmda yenilikçi Azmi Ateş ile Oğuzhan Asiltürk arasında yaşanan "bomba" tartışmasının anımsatılmasi üzerine, "Azmi Bey gayet güzel söyle- nuş" diyerek Ateş'e destek verdi. FP lideri Kutan'ın, önümüzdeki gün- lerde Gül ve arkadaşlanyla bire bir gö- rüşmeler yaparak uzlaşma çabalarını sürdüreceğı belirtildi. Yeni bunalım Kutan'm bu girişimlerine karşın par- tide yenı bir kriz daha ortaya çıktı. TB- MM komisyonlan için grup yönetimi tarafından hazırlanan liste dün Meclis Başkanlığf na sunuldu. Listede, yeni- likçi milletvekillennin bir bölümünün istedikleri komisyonlarda değil de, baş- ka komisyonlarda görevlendirilmeleri tepkiye neden oldu. AB'ye çekinceli yeşil ışık. Parti, 'merkez sağ' ile 'taban' arasına sıkıştı MHP'de değişim zor görünüyor EMtSEKAPLAN ANKARA -18 Nisan seçimlerinde büyük bir çıkış yapan MHP'nin, "khfc partisi'' olarak merkez sağda yerini alma hedefınin parti tabanına karşm gerçekleşmesi zor görünüyor. Parti tüzügü ve programmda yapacağı değışikliklerle *>enibir vizyon" yaratmayı planlayan MHP, AB'ye "çekinceli deolsa" yeşil ışık yakarken bugüne kadar mesafeli yaklaşılan Kürt kökenli ve Alevi yurttaşlar için "kültürümüzü zengüüeştiren unsuıiar" diyerek sıcak mesajlar venneye hazırlanıyor. Tüzük değişikliğiyle ülkü ocaklarmm tasfıye edilerek gençlik ve kadın kollannın kurulmasını ve "9 ışık doktrini"nde de degışıklikler yapmayı planlayan MHP yönetiminin, kongre sonrasmda parti tabanıyla karşı karşıya gelebileceği belirtildi. MHP'nin büyük kongresine az bir süre kala parti ıçindeki liste çekişmesi artarken tüzük ve program değişikliği çalışmalannda da son aşamaya gelindi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevkat Çetin ile Baymdırlık ve Iskân Bakanı Koray Aydın arasında "Merkez Yürütme Kurulu listesi kavgasT yaşanırken listenın oluşturulmasmda bu iki ismin etkili olacağı kaydedildi. Yeni parti tüzüğüne, Çetin damgasını vururken Aydın da Meclis Başkanlığı seçimindeki çahşmalan nedeniyle öne çıktı. Bugüne kadar hükümetteki uygulamalan nedeniyle tabanın sert eleştinsıyle karşılaşan MHP yönetimi, partinin merkezde yerini alması ve oy potansiyelinin yüzde 15'lerde tutulması için yeni politikalar geliştiriyor. Kongreden sonra sancılı bir döneme hazırlanan MHP'nin, tabanın tepkısını daha da arttırması beklenen politika değişiklikleri şöyle: Tüzük değişikliği ile MHP lideri Devlet Bahçeli ve Başkanlık Divanı, genış yetkilerle donatılacak. Yalnızca parti kurmaylannın üzerinde çahştığı tüzük değişikliği konusunda, tepki yaratacağı kaygısıyla milletvekili ve MYTC üyelerine bile bilgi verilmiyor. Partıye üye olma koşullanndaki "milli kültürümüzü benimsemiş" koşulu kaldmlırken "milli ve manevi değerter" gibi parti tabanınm öncelikleri olan konularda daha esnek ifadeler kullanılıyor. Aynca MYK'ye, gerek gördüğü durumlar ve yerlerde üye kayıtlannı iptal etme yetkisi veriliyor. Açhkgrevleıi lTndgününde F tipi cezaevlerine karşı 13 cezaevinde başlanlan açlık grevi 12. gününü doklurdu. Bayrampaşa, C mraniye, Çankın, Çanakkak, Aydın, Bursa, Bartm, Uşak, Malatya, Gebze, Buca, Uhıcanlar ve Ceyhan cezaev lerindeki açhk greviermin hücretipicezaevi uygulamasından vazgeçilineeve kadar süreceği belirtildi Istanbul DGMnin önünde Ftipicezaev lerini protesto etmek isteven İHD Istanbul Şubesi üyekri ile ruruklu ve hükümlü yakınlan, engeDendl Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardunlaşma Demeğj'nden (Özgür TAYAD) yapüan açıklamada, "tnsanca yaşamak istedikleri için, işkenceye ve adaletsizfiğe 'hayır' dedikleri için evlatianmız ölecek" deniktl İHD tstanbul Şubesi üyekri ile tutuklu ve hükümlü yakmlannm tstanbul DGM önünde gerçekleştirmek istedikleri F tipi cezaevlermi protesto gösterisine izin verümedi. Dağınlan açıklamada, F tipi cezaevlerine yöneUk gÖsterflerin, DGM kapsanunda değerlendirüdiği, TCKnin 169. maddesine göre dava açıkhğı ve kişQer hakkında rutuklama karan çıkanknğıbeKrtikn. Mehmet Sudan'la birlikte yakalanan 5 militan Elazığ, Mardin ve Bingöl'e gönderildi HîzbuBah 9 ]n şûra üyesi sorguya ahndı DİYARBAKIR(Cunıhurryet Büro- su) - Hizbullah'ın şûra üyesı Mehmet Sudan önceki gece saat 20.30 sırala- nnda uçakla Diyarbakır'a getirildi. Sudan'ın sorgusuna başlanırken ken- disiyle birlikte getirilen diğer 5 Hiz- bullahçı ise Elazığ, Mardin ve Bin- göl'e gönderildi. Öte yandan Hizbullah'ın, Diyarba- kır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a yönelik saldın hazırlığı içinde olduğu belırlendi. Hızbullah'm Istanbul'da ele geçiri- len Şûra üyesi Mehmet Sudan, sorgu- lanmak üzere geniş güvenlik önlemle- ri altmda Diyarbalar Emniyet Müdür- lüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne gö- türüldü. Burada 10 gün kadar tutula- cak olan Sudan'ın, özellikle Beykoz operasyonunda öldürülen Hizbullah lideri Hüseyin Veüoğhı'ndan sonra ör- gütün izlediği yeni stratejiler, eylem planlan. yeni yapılanma içinde kimle- rin yer aldığı, sorumlularm kimler ol- duğu konulannda sorgulanacağı bil- dirildi. Gerektiğinde bilgilerine başvurul- îtirafçı: Sudan Urfa'yı üs seçmişti DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Istanbul'da yakalanan Mehmet Sudanın örgüt içindeki konumuyla ilgili itirafçılann anlatımtnda önemli bilgiler yer alıyor. Itirafçılara göre cami yapılanmalarmı sürduren Sudan, Hizbullah'ı Şanhurfa'da örgütlemek için de görevlendirihnişti. Hizbullah itirafçtlanndan Vecdi Şeran güvenlik güçlerine verdiği ifadelerde Sudan'm faaliyetleriyle ilgili şunlan anlattı: "1989 yıhnda girdiğim smavlarda Şanhurfa tnşaat Meslek Yüksek Okulu'nu kazandım. Bunun üzerine Sudan beni evine çağmh. Evine gittiğimde Şanhurfa'da üniversite okumaya gidecek olan Sabri Aktaş, Mehmet Emin Derik ve Enver Selimoğlu adh arkadaşlar ve aynca daha önce de Şanhurfa'da okuyan Mehmet Salih Dayan, Orhan Özdemir, Fırat Nart, Sedat Erdoğaa, Şaban Elaltunterin, Remzı. Inayet adh şahıslar bulunmaktaydı. Sudan burada yapuğı konuşmada "Bızım Şanlıurfa'da Hizbullah içinde faaliyetlerimizuı devam edeceğini' söykdL" Mehmet Sudan'ın camilerdeki yapılanmalan hakkında ise Şeran şu bilgileri verdi: "Mehmet Sudan'ın tahmatrvla tskender Paşa Camisi'ne gjdip gelmev e başladnn. Kuran dersi alıp çocuklara de eüf-ba dersi vermektey dim. Bir süre Sudan'ın sorumhıhığunda, cami çevTesinde faaüv et gösterdim. Bir süre sonra Sudan'la bu faaliyetler nedeniyle aramızda görüş aynhklan çıkb. Sudan benim tlimciler içinde faaliyet gösteren şahıslarla görüşmemi yasakladı. Bütün cami sorumhılan hemen hemen her gece Mehmet Sudan'ın evinde topianryor, camflerdeki örgütienmekr hakkmda kendisine bügi veriyordu. Bu toplannlardan bazüanna Hüseyin Vehoğlu da geüp konuşmalar yapıyor. ihlastan, cemaarten, fedakârnktan söz ediyordu." Sudan'm tehdit edilecek kişilen de belırledığini anlatan Şeran, Tehdit edilecek şahtslarm telefon numaralan ve şahıslann isimleri Mehmet Sudan tarafindan bana verihrdL Ben de bunlan Ibrahim Sanağaç'a verirdim. O da telefonla tehdit görevini yapryordu. Sudan kendisiyle görüştüğümde, 2 tane 2'şer ktşjlik sopalı grup oluşturulacağmı ve bunlann sorumluluğunu benim vapacağmn söyledi''dedi. Îtirafçı Şaban Elaltunterin'in ifadesinde de Sudan'la ilgili önemli bilgiler yer aldı. Sudan'm, PKK'liler hakkında bilgi toplanması için kendisine talımat verdiğini anlattı. mak üzere Hizbullah itirafçılannm da Sudan'ın sorgusuna alınabileceği ve yüzleştirme yapılabileceği belirtildi. Bu arada Sudan ile birlikte yakala- nan Meduna Kağan, Selim Kağan, Eyüp KişL,FarukOneren ve Yasm De- mir ise örgütsel faaliyetlerde bulun- duklan Mardin, Bingöl ve Elazığ'a gönderildi. Bu kişilerin bölgedeki ka- yıp kişilerle ilgili sorgulanacağı, ör- gütün mezar evlerinin belirlenmesine çalışılacağı öğrenildi. HedefOkkan Öte yandan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü kaynaklan Emniyet Mü- dürü Gaffar Okkan'a yönelik bir si- lahh saldın yapma talimatını veren Hizbullahçı bir gnıbun yakalandığını söylediler. Edinilen bilgiye göre, is- tıhbarat birimleri bir süre önce kamu- oyunda ses getirecek bir eylem yapma karan alan Hizbullahçılann bu amaç- la örgüte zarar veren güvenlik birim- lerinin başında gelen Diyarbalar Em- niyeti'nı hedef aldığıru belirledi. Bilgilerin değerlendirilmesinin ar- dmdan yoğun operasyonlar yapıldı. Operasyonlar sonucu güvenlik görev- lıleri ile merkezlerine eylem yapılma- sı karannı veren kişi ya da kişiler ya- kalandı. Ancak eylemi gerçekleştire- cek olan askeri kanattakı mılıtanlar he- nüz ele geçirilemedi. Yetkililer, yaka- lanan kişilerle ilgili bilgi vermekten kaçındılar. Diyarbakır'daki bir yetkili- ye göre ise yakalanan bu kişilerin ifa- deleriyle Mehmet Sudan ve ekibine ulaşıldı. ANAP'tan taktik Medeni Yasa'ya Saygın kalkanı • ANAP, bakanhğı döneminde Medeni Yasa Taslağı'nın hazırlanmasına katkıda bulunan Izmir Milletvekili Işılay Saygın'ı Adalet Komisyonu'na 'geçici süre' için aday bildırdi. Medeni Yasa komisyondan çıktıktan sonra Kırklareîi Milletvekili Cemal Özbilen üye olacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP, Medeni Yasa Tasansı'nın görüşüleceği Adalet Komisyonu'na, Devlet ' Bakanhğı döneminde, tasannni hazırlanmasına katkıda bulunması ve "kadm olması" nedeniyle Izmir Milletvekili Işılay Saygm'ı, 'Hasarmm görüşmeieri bitene kadar" görev ahnak üzere üye olarak bildirdi. Komisyona, başlangıçta Knidareli Milletvekili Cemal Özbüen'i üye bildirme karan alan ANAP yönetimi, MHP'nin de tasanya dönük itirazlannı dikkate alarak Medeni Yasa görüşmeieri bitene kadar Saygm'ın komisyon üyeliğinde kalmasını kararlaştırdı. TBMM'nin bu yasama yılında en önemli gündem maddeleri arasmda yer alacak olan Medeni Yasa tasansı ile ilgili çalışmalar, komisyonda görev dağılunı yapıldıktan sonra başlayacak. Geçen yasama yılında kurulan Adalet Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon, tasan ile ilgili çalışmalarmı tamamlamışü. MHP^denitiraz ~ Bu yasama yıhnda üst komisyonda görüşülmeye başlanacak olan tasannın, özellikle u mal rejimi ve bölüşümü'' bölümüne, MHP'lilerin itirazı bulunuyordu. Mevcut düzenlemede mal aynlığı rejimi tasan ile değiştirilerek "evhükte edinilmiş mallara kaülma" olanağı sağlanıyor. Ancak tasan, eşlerm dilerse "akdi rejnn'' olarak "mal aynhğı n , "paylasmah mal ayTihğı" ve "mal ortaknğı' 7 rejiminden birini seçmesine olanak tanıyor. Tasan uyannca eşler notere onaylaöna koşuluyla bu rejimlerden birini seçebilecek. MHP özellikle "nüras avcıhğma" yolaçacağı gerekçesıyle bu düzenlemeye karşı çıkıyor ve mevcut uygulamanın sürdürülmesini istiyor. Saygın yerine Özbilen ANAP, tasan üzerinde etkili olabilmek için de "kadm" kimliğinin yanı sıra, tasan ile ilgili çalışmalanm da dikkate alarak Saygın'ı "geçici bh- dönem" için üye olarak bildirdi. Tasan bittiğinde ise geçen yasama yılında da komisyon üyesi olan Kırklareîi Milletvekili Cemal Özbilen'in Saygın'm yerine üye bildirileceği öğrenildi.