25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2000 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gonıs@cumhuriyet.com.tr 1 Fahrettin Paşâ'nın Atlılan Alpaslan BERKTAY B abam, Girit'in köylerinden- di. 1897YunanHarbı'nde kaçıp gelmışler. Orada 2 tane siyasal partı varmış: (Karavanathes-Karavana- cılar)ve (Aksipoliri-Yalına- yaklar)... Bızimkiler,(Yahnayaklar)dan... Çoğu adalı gıbı, hümanist ve demokrattı. Acıma duygusu güçlüydü. Ezilenlerden yanaydı. lnsanlannezilmesindentiksinir- dı. Bize hıç bir şeyı dayatmadı. Davranış- lanyla örnek oldu. En çok sevdıği şair, Tevfik Fıkret'ti (Tarih-i Kadım)i ezbere okurdu. Ateıst ıdı. Cumhunyetçıydı. Ağ- ladığını, ilk kez, Atatûrk'ün ölümünde gördüm. tzmir'in incir mağazalannda iş- çılık yaparak okumuş. Bu yüzden, 17 ya- şında tüberküloza bağlı zatülcenp ve am- pıyem geçırmış. Arkasından, Mühendis Mektebi'nden Balkan Savaşı'na.. 18 Mart'ta Dardanos-Hasan Mevsuf Batarya- si. Yaşamının günüydü 18 Mart.. Tek top .t leri yerine, sürekli, cehennemi bır gü- Itü... Deniz, düşenmermilerle, fokurfo- kuı icaynıyor. -...Mermılerin havada carpıştığını gör- düm. Tarassut mahalline düşen bır mermi, Hasan v e Mevsuf beylen şehıt ediyor. Ya- nm saatlık birsuskunluk.. Telefon bağlan- tısı kurulur kurulmaz, hattın öbür ucunda, CevatPaşa: - Dardanos, neden susrunuz? - Durum, böyle böyle.. Karşı uçta bir sessızlik... Sonra: .s» - Sen al kumandayı! Halil Namık (Berktay), daha zabit nam- zedı.. Bu kez bu yanda bir sessizlik.. - Ne o, yoksa korktun mu? - Korkmuyorum. Ama başarabilir mi- yim? -Başanrsın! Ve ateşe devam... Dûşman yenilip çeki- lırken Mevki-i Müstahkem Kumandanı Cevat Paşa, at üstünde çıkıp geliyor. Yı- kık tarassut mahallinde Hasan ve Mevsuf beyler yerde.. Mevsuf beyin bir gün önce çok sevıp Çanakkale'den aldığı dürbünü, göğüs kafesinin içinde.. Çocuk gibı aglı- yor Paşa: - Hasan mı tuttu bu kayıtlan, poligon- da atış yapar gibı? Kayıtlar, tıkır tıkır.. I. top ateş! Krono- metre.. Dûştü, düşüyor.. kayıt.. 2. top!. Ona göre uzaklık ayan.. Deniz kaynıyor, hangisi sizinkiydi, ayıramazsınız başka türlü. 0 ana-baba gününde soğukkanlı, tı- kır tıkır bir beyin.. Arkasından, tzmir'in işgali.. Ihtiyat Zabitleri Gizli Cemiyeti.. Ankara'ya haber kaçınrken yakalanıp, Sankışla'da idamdan son anda yakayı kur- tanşı... Kurtuluştan sonra, I. lzmir Iktisat Kongresi'ne, Aydın Demiryolu Şirke- ti'nden işçi temsilcisi olarak katılışı... Iş- çilerin Sovyetler'den direktif aldıklan söy- lentileri üzerine söz alıp soruyor: - Türk hûkümetının Türk işçisine gûve- ni varmı.yokmu? Atatürk de orada. MahmutEsatBozkurt yanıthyor: . • • - Soruyu ters sordunuz. Türk işçisinin Türk hükümetine güveni var mı, yok mu? Aslında, sorunun da amacı, bu yanıtı almak.. Menderes'in Menderes, McCarthy'nin McCarthy olduğu günler. Ağabeyim si- yasal tutuklu; ezilenlerden yana olmanın cezasını çekiyor. Babam ölüm döşeğin- de; o da bunun acısını çekiyor. Dört oğ- lundan yalnız ben, başındayım, öbürleri- nin de adına.. Ölümcül kalp hastasının hem oğlu, hem hekimi.. Bunun da duygu- su bambaşka.. Sakarya Savası, 22 gün, 22 gece.. Bizimki, 3.5 ay, gidıp gelmecesi- ne. Kayıtlar, 18 Mart'taki gibı.. Herkare- cikte bir not.. Nabız, ritim, ilaç.. Yanm saatte bir.. Yanm hap, olmadı, ceyrek.. Karşılıkh 18 Mart'ı mı yaşıyoruz yenı- den? "Beni sırtında Kâbe'ye götiirüp ge- tirdi" demış anneme. Menderes'e gelın- ce.. Ittihat ve Terakki Idadisi'nden baba- mın öğrencisi Saracoğlu da müdiir. Ağa- beyim için, degil yardımını beklemek, adı- nı bile anmak istemedi, en kritık açlık gre- vi günlennde.. "Bak ya" demış anneme, "Sureti hak'tan görünüp de, vah vah di- yenler olursa sakın kabui etmeyesin! Be- nim çocuklarun süründürülebilirter,asıla- bilirier. Ama ben onlaria övünüyorum. Üzüidüğüm bir tek şey var: Onlara her şe- yiben ögredim sanryordum.Oysaburaı(sos- yaiizmi) ben onlardan öğrendim" Ve de annemin sözleri: "Yaşamımın en mutiu günü, ne babanızla evtendiğim, ne de siz- leri doğurduğuın gündü. Yaşamımın en mutiu aru, 9 E\lül'de Belkahve sırtlannda süngükrin paıiadığını gördüğüm sabah- ü." Bunlar gelip geçiyor film şeridi gibı.. Dinliyorum. Yüreğınde, dinlenebilecek seslenn en kötüsü.. - Ne duydun? Saklayamazdım... Yaşamı anlamıştı, ölümle de şakalaşabiliyordu, öylece de gitti. - Bruit de gallop dedim. Dörtnala ses- len.. Gözleri canlandı: - Tak şunu, bir de ben dinleyeyim. Kulaklığı taktı, kendi yüreğini dinledi: - Fahrettin Paşa'nın atlılan! Gümbür gümbür.. - Bızde, "son sözü nejdi?" dıye sorar- lar, demişti bir Alevi dostum. Insanın en yalansız ânı... Işte buydu onunki de.. Kalp astması nöbeti geldi, yine boğuluyor. - Dün akşamkı gibi moral ver. elımden tut yine! Elinden tuttum, moral verdim. Eli elım- de, uzaklaşıp gitti. 22 Şubat'ta güneş de öylece, Çatalkaya'nın çatalının ortasm- dan, 17.30'da batar. Gece 03 'te Menderes'in "iyi saatteolsunlar"ı telefonda yasin oku- dular. "Mikrobun başt"nı bulmuşlardı! Bu satırlar 30 Ağustos'ta yazıldı. Düş- man Dumlupınar'da kıskıvrak sanlmış. Fahrettin Paşa'nın süvan kolordusu önü- ne katmış, kanatlanmış, Uşak üzennden dörtnala lzmir'e doğru geliyor. O günde Akdenız.. Takatak.. Takatak.. Kurtuluşun sesleri.. O sesleri duymamak mümkün mü? Ben her 30 Ağustos'la 9 Eylül ara- sında dörtnala seslen duyanm. Tükenen bır yüreğın, bır doğuşun muştusunda sür- düğü sestir bu.. , PENCERE Maşrıktan Esintiler., Birzengin, yoksul birdervişe sor- du: - Niçin bana gelmiyorsun?.. Derviş yanıtladı: - Çünkü 'bana niye gelmiyor- sun ' demek 'neye geldin' demek- ten daha hoştur. • Padişahın biri Vasrtfden öğüt is- tedi. Ebu Bekir Vasıtî sordu: - Altını mı seversin, düşmanı mı?.. Padişah "altını severim" deyin- ce filozof şu öğüdü verdi: - Nasıl olur da bu dünyada bı- rakacağın bir şeyi, yani altını se- viyorsun da birfikte götüreceğin düşmanı sevmiyorsun?.. Mezara girdikten sonra, altın ve gümüş gibi şeyler, insanın başına dikilen kabir taşı gibi kalır. • Sofi dedi ki: - ömürne kadaruzun olursa ol- sun, ölüm yüzünü gösterince o uzunluğun ne yaran olur?.. Nuh Peygamber bin yıl yaşamıştır; ama, bugunden bakarsan beş binyıldan ben ölüdür. • Dervişe sordular: - Insanoğlu ne zaman yemeğe koşar?.. Yanıtladı: - Zengin acıktıkça, yoksul bul- dukça.. Miloşeviç'in düştüğü durumu, Hoca AJi Ramrteni vaktiyle söy- lemiş: - Herkeseyumruk saJlamak mes- leğini güdenler, bir gün, eli aftın- da bulunanlann tekmelehyle gi- derler. • Kitaplaradını şöyleyazıyor: Ebu al Hasan Ali bin Sehl al Buşen- cl... Horasan yiğitlerindenmiş... Demiş ki: - Imanın başı sonuna bağlıdır. • Ebu al Hüseyin Nuri'den: - Sahrada koşan herkes yaban eşeğini avlayamadı; ama, bu avı, koşanlardan başka da kimse ya- kalayamadı. MısırlıZünnun Mağnpcoğrafya- sında ünfü bır şeyhin katına çıkmış. Şeyh sormuş: - Ne iş için geldin?.. Eğerbilim için geldinse bu olanaksız; çünkü benim elimde değil, ömür boyu kendiniadamalısın. Eğeriman için geldiysen o, buraya gelmek için ilk adım attığın yerdeydi. Ot CL* IKI CEP TELEFONUİSBi '>•• t ' -T BIRBIRLERINI ARADIKLARINDA HANGİSİ DAHA FAZLA ÖDER? Hangisi Telsim abonesi değilse, o daha fazla öder. Çünkü, Telsim aboneleri, ister Telsim abonesi olsun, ister olmasın, başka cep telefonlannı aradıklannda % 25'e varan özel bir indirimden yararlanırlar. Bu uygulamamn adı CepToCep'tir. Cep telefonu alırken, GSM hattınızı seçerken, mutlaka sorun: "Sizde CepToCep var mı?.. Yoksa cepten cebe aramalarda daha fazla mı ödeyeceğim?' Telsim abonesi olan cep telefonu %25 CEPTOCEP Telsım'ın cepten cebe özel ındırımli konuşma uygulamasıdır. Telsim aboneleri, ister Telsim abonesi olsun, ister olmasın. başka cep telefonlannı aradıklannda % 25'e varan özel bir indirimden yararlanırlar CepToCep'te, arama sayısına/aranan numara adedıne hiçbır sınırlama getırılmemiştir. Telsim abonesi olan cep telefonu IMsim abonesi olmayan ctp telefomı » T C W
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear