23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 EKİM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA, HABERLER Hükümet, KHK'yle sosyal güvenlik kurumlannın yönetim yapısını serbest piyasaya uyarhyot Sosyal güveıdiğe son darbeBANUSALMAN ANKARA - Sosyal güvenliğe son darbe, "kaynakta prim kesintisi refor- muyla" yapılacak. Dünya Bankası, hükümete, birbirinden kesin çizgiler- le aynlamayacak 3 reform seçeneği sundu. Ancak hangisi yaşama geçiri- lirse geçirilsin SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın prim gelirleri azaltılacak buna koşut verilen hizmet- ler "«ı aza" indinlecek. Fakirlik ya da açlık smmnda emekli aylığı ödeme- leriyle, özel sigortacılığın egemen kı- lınması sağlanacak. Seçeneklerin il- kine göre, mevcut belli prim ödeme- • Dünya Bankası'nın hükümete önerdiği 3 reform seçeneği de SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın prim gelirlerinin azalmasına neden olurken verilen hizmetin en aza indirilmesini öngörüyor. Fakirlik ya da açlık sınınnda emekli aylığı ödemeleriyle, özel sigortacılık egemen kılınacak. len ve koşullann yerine getirilmesi sonunda belli tutarda aylık bağlanma- sı sistemi sürecek. Ikinci seçenekte, ulusal hesap sistemine geçişle kişile- rin primleri ve ödemeleri tek bir he- sap üzerinden yürütülecek. Böylece "kuşak içi ve kuşaklarararası daya- ruşma" yok edilecek. Üçüncü seçe- nekle, SSK, Bağ-Kur ve Emekli San- dığı'run kaynakta prım kesıntilerinin küçültülmesi ve özel emeklilik fonla- nnın fiilen ya da yasayla zorunlu ha- le getirilmesi öngörûlüyor. Emeklilik yaşını ve prim ödeme gün sayısını 17 Ağustos depreminin hemen ardından çıkardığı yasayla art- tıran hükümet, sosyal güvenlik ku- rumlannın yönetim yapısını serbest piyasaya uyarlayan düzenlemeleri de TBMM'yi bile devredışı bjrakarak kanun hükmünde kararnameyle ger- çekleştirmeye çalışıyor. Bu düzenlemelerin ardından TB- MM'den de özel emeklilik yasası ge- çirilecek. Ancak tüm bu düzenleme- lerle de yetinilmeyeceği Dünya Ban- kası'nın raporuyla ortaya çıktı. Dün- ya Bankası, "Uzun vadede, ortalama yaşam süresinin arüşına paralel ola- rak yaşlanan nüfusun gereksinimleri- ni karşdamak için TürJdye'nin sosyal güvenük sisteminde daha derin yapı- sal reformlar uygulaması gerekecek- T Ü S İ A D ı n i s t e m i y a ş a m a g e ç i y o r 'Özel emeklilik sigortası tehlikeli' ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Türk Sanayici ve Işadamlan Derne- ği 'nin (TÜSÎAD) 1997 yılında yayım- ladığı raporda yer alan öneri, Dünya Bankası 'nın kaynakta prim kesintisi re- formuyla tamamen yürürlüğe girmiş olacak. Türkiye'de yaşama geçirilecek özel emeklilik sigortalanrun, "yasalzo- nınlu sigortaJann alunı oyduğunu" be- lirten eski Avrupa Sendikalar Enstitü- sü yöneticısi Martin Hutsebaut, u Bu ticari sigortalan satan sigorîa şirkerJeri ve bankalar, yasal emeklilik sistemleri- nin geJeceği hakkında duyulan endişe- yisömürerek palazlanmaktalar" dı> or. TÜSlAD'ın raporuna göre, SSK'ye girecek yaşlılık, malullük, ölüm sigor- tası prim kesintisi düşürülüyor. Mevcut durumda ışçi-işverenden toplam yüzde 29 olan kesinti, devlet katkısı da oluş- turulmasına karşm yüzde 14-22'ye ini- yor. Buna karşıhk ikınci ayak olarak adlandınlan özel emeklilik sigortalan- na ise çahşanlardan yüzde 4-8, işve- renden yüzde 4 olmak üzere toplam yüzde 8-12'lik kesinti yapılacak. Böy- lece SSK'den azaltılan prim kesmtileri özel emeklilik fonlanna aktanlmış ola- cak. Aynı azaltma işlemi Emekli San- dığı ve Bağ-Kur için de gecerli olacak. Harb-lş Sendikası'nın, Avrupa Sen- dıkalar Enstitüsü ile Avrupa Sendika- lar Konfederasyonu'nun 1996 yılında düzenlediği Brüksel Konferansı'nı ya- yımladığı "Avrupa'daSosvalKoruma" adlı yayın. Türkiye için getirilmek is- tenen düzenlemelere de ışık tutuyor. Dönemin Avrupa Sendikalar Enstitüsü yönetıcisi Martin Hutsebaut, özel emeklilik sigortalannın, temel emekli- lik sistemlerinden farklı olarak gelirin nesiller ya da farklı işçi kategorilen ara- sında yeniden dağılımını öngören ilke- lere (dayanışma ilkelen) dayanmadığı- na dikkat çekiyor. Hayat sigortası ya da özel emeklilik denilen bireysel sigorta sistemlerinin "yainızca devktin yapbğı cömert mali harcamalartemelindekunılabildiğini'' belirten Hutsebaut, özel emekJiliğin so- nuçlanna ilişkin şu uyanlarda bulunu- yon • Bu tür emeklilik sistemleri geliştik- çe emekliler arasındaki gelir dağılımı- run daha da eşitsizleşeceğini söylemek doğru olacaknr. • Ticari çıkar gruplannca şiddetle desteklenen bireysel emeklilik sistem- leri, yalnızca mali harcamalar açısın- dan devlete çok pahalıya patlamakla kalmayıp, aynı zamandatemel emekli- lik sistemleri açısından hem mali hem de politik olarak büyük birtehlike oluş- turmaktadır. Mali yönden tehlikelidir- ler, çünkü devletüı gelirlerini eritmek- tedirler ve politik olarak tehlikelidir- ler; çünkü dayanışma anlayışını aşın- dırmaktaduiar. • Temel kaynaklan yağmalayarak yasal sistemlerin mali temellerinin al- tınm oyulmasına da yardımcı olmakta- dırlar. İŞ GÜVENCESİ YASA TASARISI Yaşar Okuyan'dan ' TISK'e ikna ziyareti ANKARA (Cumhaıiyet Bûrosu) - Çahşma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Yaşar Okıryan, iş güvencfeşi yasa tasansına destek ıstemek amacıyla bugün Türkiye Işveren Sendikalan Konfe- derasyonu'nu (TİSK) ziya- ret edecek. DÎSK Genel Başkaru SöJeyman Çdebi, dün yaptığı açıklamada TlSK'ı uyararak "Sosyal diyaJoğu bozacak girtşim- lerden kaçımn" dedi. İşçi sendikalannın tam destek verdiği iş güvence- si yasa tasansına TİSK, Türk ekonomisinin dina- mizmini yok edeceği ge- rekçesiyle karşı çıkıyor. Iş- verenin tasannın bütünü- ne yönelik olarak dile ge- tirdiği eleştirilerin başın- da; işverenin bir işçinin iş sözleşmesini sona erdirir- ken bunun gerekçesini açıklamak zorunda bıra- kılması ge'iyor. işçi sendi- kalan ise özellikle yalnız- ca sendikalı olduğu için iş- ten çıkanlan emekçilere dikkat çekiyorlar. TİSK ta- rafından yayımlanan "Iş Gûvencesi Yasa Taslağı ve Çağdaş Bir İş Kanunu th- tiyacı" başlıklı görüşler dosyasında, taslak yasala- şırsa "iş yerinde huzurun bozulacağT ıddıa edıldi. Dosyada işverenin tasa- nya karşı çıktığı belli baş- lı noktalar şöyle sıralandı: • lşveren, hangi nede- nin haklı, hangi nedenin haksız olduğunu bilmeksi- zin feshin haklı bir nedene dayandığını ispat etmek zorunda kalacaktır. • tş akdı feshi sonucu açüacak davalar nedeniyle üretim yerine adliye kori- dorlannda uğraş verilecek. • llk defa toplu iş söz- leşmesi kapsamına gıre- cek işyerleri ise bir işçinin iş akdıni feshettiği ve işçi mahkemeden işe iade ka- ran aldığı takdirde, işçiyı tekrar işe alacak, ışten çı- karma ile iade karan ara- suıda geçen süreye ilişkin işçinin tüm haklannı da ödeyecek, buna rağmen iş- çi işe başlamayabilecek. J -* Belkıs Zeugma antik kentinde, gözler su üzerinde kalan bölgeye çevrildi. (Fotoğraf: AA) Zeugm boğuldu GAZİANTEP (AA) - Gazian- tep'in Nizip ilçesinde, Fırat Nehri kıyısında bulunan ve bir bölümü GAP kapsamında inşa edilen Bire- cik Barajı gölü altında kalan Bel- kıs Zeugma antik kentinde, göz- ler, su üzennde kalan bölüme çev- rildi. Belkıs Zeugma antik kentin- deki kazı çalışmalannın program- lanması sırasında (A) bölgesi ola- rak isimlendirilen kesim haziran ayında, (B) bölgesi ise dün itiba- nyla su altında kaldı.Gaziantep Müzesi Müdür Vekili ve Kazı Ko- ordinatörü Kemal Sertok, antik kentin şehir unsurlannın bulundu- ğu bölümün su üzerinde kaldığını söyledi. Su üzerinde kalan bölüm- de ne yapılacağı konusunda şu ana kadar ortaya bir plan konulmadı. tir" derken bu reformlann tasarrufla- nn ve büyümenin artması amacma dönük olduğunu belirtiyor. Dünya Bankası, zorunlu sigorta yapısında önemli değişiklik gerektiğmi, bunun için de 3 seçenek bulunduğunu belir- tiyor. Hazıne ve sosyal güvenlik uz- manlanndan alınan bilgilere göre bu seçeneklerin anlamı şöyle: Kaynakta prim kesinti sisteminde reform yapıhnası ve befirienmiş fayda yapısmm sûrdflrûlmesi: Mevcut Tür- kiye'de uygulanan sistem olduğu be- lirtildi. Buna göre önceden belirlen- miş prim oranı üzerinden kesinti ya- pılan çalışana, koşullan yerine getir- mesi kaydıyla dönem so- nunda önceden belırlen- miş bir oranda aylık bağ- lanıyor. Ancak, kaynakta prim kesinti sisteminde reform yapılacağının belirtilme- si, prim kesintilerinin azaltılarak özel emeklilik fonlanna eğilimin artnnl- maya çalışılacağını orta- ya koyuyor. Kaynakta prim kesinti sisteminde reform yapü- ması, ancak bunun bir ulusal besap sistemine dö- nüşrürülmesi:Fonlu sis- tem olarak adlandınhyor. Bu düzenlemeyle prim kesintilerin herkesin ken- dine ait hesabından takip edilecegi belirtiliyor. Bu yöntemin Isveç, Fransa, Almanya ve Ingiltere'de uygulandığı öğrenildi. Kanunhükümünde karar- nameyle SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın Çahşma Bakanlığı'na bağlı Sosyal Güvenlik Kurumu'na bağlanması dunımunda, sistemlerde tek tiplestirmenin gerçek- leştirilerek, buna uygun zemnıin hazırlanmış ola- cağı belirtildi. Kaynakta prim kesinti sisteminin daha fazla kü- çûttüJmesine paralel ola- rak özelsektör tarafindan yönetüen, finanse edilen tanımlanmg katküı des- teldeyid bölüm: Bu seçe- nekle açıkça zorunlu si- gorta sisteminin yerini büyük ölçüde özel emek- lilik fonlannın alması ön- görülüyor. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın prim kesintüeri azaltıla- cak, ancak azaltılan özel emeklilik fonlanna akta- rüacak. Bu seçenekle özel emeklilik fonlan zorunlu hale getirilebilecek. Zo- runlu hale getirilmese bi- le fiilen kişiler özel emek- lilik fonlanna zorunlu kı- lrnacak. 3 sosyal güvenlik kuruluşunun sağladığı emekli aylığı "açhkya da fakirük sınınnda" olacağı için kışıler özel emeklilik fonlanna mecbur hale ge- tirilecek. Bu seçeneğin uygulandığı ülke örnekle- ri arasında da Çek Cum- huriyeti, Arjantin, Meksi- ka ve Macaristan gösteri- liyor. ''Gördüklerimizden daha iyi birşeyler olmalı. Yoksa görürdük zaten. " S Ö Y L E Ş İ Ş İ İ R S Ö Y L E Ş İ >İİR S Ö Y L E Ş İ A M E R İ K A ' Y A Ş İ İ R İ S E V D İ R E N Ş A İ R K E N N E T H K O C H İ S T A N B U L ' D A . . . KÜLTUR SANAT YAYINCIUK 'ZORUNLU TASARRUFLAR ÖDENStN' EYLEMİ Emekçfler, birikmiş olatı hesaplannın dökümünü istedi • Emek Platformu'nu oJuşturan örgütlerin üyeleri hükümetin emek karşıtı politikalannı protesto etmek için biraraya geldiler. Çalışanlar adına açıklama yapan KESK MYK üyesi Hasan Hayır, hükümeti, 7 milyonu aşkın işçi ve kamu emekçisinin zorunlu tasarrufuna yüzde 3.5 gibi 'komik' bir faiz ödeyerek emekçiyi zarara uğratmakla suçladı. Ekiııı 2 O O O , P e r ş e m b e , S a a l 1 7 : 0 0 > . i | i ı Kr«-«li K i i l l ı i ı - M<-rki'Zİ S o r ı ı İ.liklul T a ı l . \ o : 2Î{5. O a l l ( . i f l c r K ü t ii p l ı a ıı«-»i sarav-Rvvo-ilıı Haber Merkezi - Emek Platformu Başkanlar Kurulu'nun aldığı karar gereği emekçiler, Ziraat Bankası Kızılay Şubesi'ne başvurarak zorunlu tasarruf hesabında birikmiş olan şahsi hesaplannın dökümünü istediler. KESK MYK üyesi Hasan Hayır, zonınlu tasarruf uygulamasının "yasal bir sovgun" olduğunu savunarak "Emekçüerin birikimleri kurda kuşa yem edilmiş, çetelere peşkeş çekilmiştir" dedi. Hükümeti protesto Emek Platformu'nu oluşturan örgütlerin üyeleri, dün Ankara'da Ziraat Bankası Kızılay Şubesi önünde toplanarak bükümetin emek karşıtı politikalannı protesto ettiler. "Vıır vur inksin, kurtiar kuşlar dmlesraVTasarruf hakknnız, söke söke annz" sloganlannı atan çalışanlar adına bir basın açıklaması yapan Hayır, hükümetin 2000 yılının ilk altı ayuıda 13 katrilyon lira faiz ödemesı yaptığını anımsatarak "Hükümet 7 milyonu aşkın işçi ve kamu emekçisinin zorunlu tasarnıfunda yülardır düşük oranlarda nemalandınlan parasuu ödememekte direnmektedir. Devlet, iç borçlanmalarda yüzde 135 faiz uygularken ortalama yüzde 85'lik enflasvon koşullanndâ, çalışarun tasarrufuna yüzde 3J gibi komik bir faiz ödeyerek 7 milyonu aşkuı emekçiyi zarara uğratmaktadır" dedi. Emek Platformu'nun aldığı eylem kararlannın yavaş yavaş yaşama geçirileceğini belirten Hayu-, hükümetin Zorunlu Tasarruf Fonu'ndaki paralan ödememekte direnmesi durumunda platformun genel ve yaygm eylemler gerçekleştireceğini açıkladı. Basın açıkJamasının ardından banka önünde sıraya giren emekçiler, 3417 sayılı Çalışanlann Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarruflann Değerlendirihnesine Dair Kanun'un ilgili bükümleri gereği kişısel hesaplanndaki birikimlerin dökümlerini istediler Esklşehlr ve izmlr'de eylem Izmir'de Konak Meydanı'nda toplanan platform üyeleri, hesaplanndaki birikimi bilmeye haklan olduklannı belirterek Ziraat Bankası Konak Şubesi'ne dilekçe verdiler. Eskişehir'de de Emek Platformu üyeleri, birikimlerinin dökümünü isteyen dilekçelerini Ziraat Bankası Eskişehir Şubesi yetkilüerine verdiler. ARAYIŞ TOKTAMŞ ATEŞ Doğpular, Yanlışlar .•< ve Üslup | Diâer pek çok üniversite ve yüksekokulumıfe gibi,Tstanbul Üniversitesi de 2000-2001 ders yılı- nı açtı. Ama ne "açılış"... £ Katılamadığım açılış toplantısında Rektör SayûT' Kemal Alemdaroğlu; doğru birtakım düşüncele^'.'; ri öyle bir uslubla dıle getirmiş ki; Turizm Bakant-11 ' mız Sayın Erkan Mumcu çok haklı olarak bu üş-l T luba karşı çıkmış ve karşısındaki yüzlerce üniver- ' site hocasına "demokrasi dersi" vermiş. Doğru1p su televizyonda gördüğüm fotoğraf, üniversite açı- sından üzüntü vericiydi. Roller tam tersine dağı- . tılmış olmalı ve üniversitemiz hocalan siyasetçite^ re demokrasi dersi vermeliydiler. Ne diyebiliriz ki?:."' Bu olay da, Türkiye'nin siyasal gündemine geçti."'; Karan tarih verecek... "~ , Genelkurmay Başkanlığı'nın bir gün sonraki seit' bildirisi de, tartışmalara yol açtı. Son günlerde ir-'; tica konusunda yaşanan olumsuzluklann kızgın'-'"'' lığı da sezilen bildiride, TSK'nin günlük politikayâ'*' sokulmaması isteminin de ağır bastığını gördük.1 : Basınımız ağırlıklı bir biçimde, bu bildirinin he-''[ definin sadece Sayın Mumcu olduğunu ileri süf-l'J dü. Metinden ilk bakışta bu anlaşılıyordu. Fakat ^ doğrusunu isterseniz, ben bundan çok emin de^ır: ğilim. Zira TSK'nin "geleneğinde", srvjllerin bu di^'T ' zeydeki tartışmalannda "taraf olmak" pek yoktar ve bu türden tartışmalara taraf olmak, iç bünyede ^ rahatsızlıklaryaratır. Ve "Bizbu konuda TSKile ay^* nı görûşlere sahibiz" gibisinden ifadeler; ister is-"v temez, TSK'yi bu türden tartışmalann içine çekef.°'J Sayın Mumcu'nun dile getirdiği, "Üniversite ftöfu calannın üslubu, askerierin üslubundan farklı Q£?* malıdır" mealindeki düşünce, kimilerince tartışılâ-1 '1 * bilir.Banasorarsanız; "lalklik", "Atatürkilkeleri" tâ1 } "devrimlerimiz" konusunda TSK'nin herhangi blr -"• üyesiyle aynı "duygu"ve "düşüncelere" sahip of- duğuma eminim. Fakat bunlan dile getirirken, üs- - lubum farklı olacaktır. Sayın Mumcu'nun da, b ü : ! konularda farklı düşünceleri olmadığını düşünüyo- ı:! rum. Fakat eğer bunun aksi bir düşünce varsa, bu- nun karannı veımek de, bağımsız (olduğu iddi^i edilen) yargıya düşer. ' , • • • Aslında Sayın Alemdaroğlu; bu sütunda da de-*" falarca dile getirdiğim üzere, "tartışmasız doğru' bir düşünceyi dile getirmişti. (Sayın rektörumüz, doğru düşünceleri de dile getirirler). Gerçekten; hiçbir demokraside, "demokrastyi yok etme özgürlüğü bulunamaz ve böyle bir ö > gürfük savunulamaz". özgürlük adına özgürii£ ğünden vazgeçen, ya da bunu düşünen insanar "demokrat" degil, "gerizekalı" denir. Dünyanın her yerinde ve hatta Avrupa'nın kök-'-Z lü demokraislerinde; demokrasiye karşı tehditler/' "radikaldinci" gruplardan ve "Radikalsağcı", ya-' • ni "faşist"gruplardan gelmektedir. Türkiye'de, el c - - bette bu kaderden kaçamaz ve son derece dik-.' katli olmak zorundadır. Aynca bunlara ek olarak,Tt Türkiye'de bir de "aynlıkçı" hareketlervardır ki; ba ^ durum bizi, çok daha dikkatli olmaya zorlamakta-.-» dır. , ' ^ t Türkiye, aynlıkçı ve dinci hareketlere karşı çok, duyarlı olacaktır, olmak zorundadır. Fakat bu ko»î! nuda acaba nasıl birpolitika izlemesi gerekir? Na-^' sıl bir politika izleyerek bu işin altından kalkabilV'J riz? Lafı fazla dolamaya gerek yok. Altını çizerek^ şunu vurgulamak isterim ki; "Türkiye'ninsorunla*<, nnın çözümü, tüm kunım ve kurallanyla demok& rasinin yaşama geçirilmeye çalışılmasına" dır. Eğer Türkiye bu türden bözgunculuklan la" bastırmaya çabalarsa, kısa dönemli bazı şanlar elde edebilir ama, ardından daha j : sorunlarla karşı karşıya kalınz. Ekonomik sorurhî? lanmızın çözümü de demokrasidedir. >>j örneğin; 12 Eylül 1980'de terör ve anarşi, sar|^ ki bir lambanın düğmesinin çevrilmesi gibi anidefe sona erdirilmişti. Fakat 1984 yılında PKK'nin Erujj*. baskınıyla yeniden ve bambaşka bir boyutta b a ^ j ladı ve onbinlerce cana maloldu. >J*" (Baskın haberi duyulduğu zaman tatilini k e s m ^ î yen Turgut Özal'ın kulaklan çınlasın). î * 2 • • • :»; Irtica, tüm tarihimiz boyunca Türkiye'nin ö n ü r ^ deki en ciddi tehdit olmuş veAtatürk'ün deyişi il^jî "Diğer ülkelerde görülenlerin aksine bu ülkenffrZ üniformalı çocuklan hep ilerinin ve ilericinin savu^z nucusu" olmuşlardır. Ve Türkiye'de gerek bölüc|t» hareketlere ve gerekse irticaya karşı en ciddi giK- vencenin, Türk Silahlı Kuvvetleri olduğuna kimse^- nin kuşku duymaması gerekir. *:- Ancak, TSK'yi gündelik politikanın içine çeK£î mek ve "Gölgesine girmeye çabalamak", Türk SEjî lahlı Kuvvetleri'ne yapılacak en büyük kötülüktür^* ve ülkemiz açısından, çok tehlikeli bir girişimdir.î^î TSK hiç kimsenin tekelinde değildir. Atatürk'ü^-* deyişi ile, "sahibiolan"Türk milletine ve onunterrF' silcilerine saygıda da kusur etmez. Elbette la|fl cumhuriyet ve devrimler tehlikeye giımediğf^ sürece... Kırıkkale CEMAS'ta isten cıkarmalar 'Sendikalı işçileı|; hedef seçiliyor' | ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)- Işıklar Hol- ding'in satın aldığı Kı- nkkale'de kurulu bulu- nan Çelik Mamulleri Anonim Şirketi'nden (ÇEMAŞ)atılan90işçi, üç aydy tazminatlannı alamıyor. Sendikalaş- mayı önleyebilmek ama- cıyla taşeronlastırmauy- gulamasma devam eden işverene işçiler tepki gösteriyorlar. ÇEMAŞ Fabrika Müdürü Ömer Azak, yaptığı açıklama- da çelik sektörünün kriz içerisinde bulunduğunu dile getirerek işten çıkar- malann doğal olduğıınu söyledi. Iş gûvencesi yasa ta- sansı tarhşmalannın yaf^j şandığı bugünlerde KiK nkkale'de kurulu bulu^î nan ÇEMAŞ şirketindetç* 90 işçi sendikah • "" lan için işten atıldı. verenin uygulamala karşı ÇEMAŞ'taör: bulunan DlSK'e Birleşik Metal-lş'in,: verenin uygulamalarınJK yönelik mücadelesi ne£*« deniyle özellikle sendΣ- kalı işçilerin hedef seçt-i* lerek işten atıldıklan Ü" • dia ediliyor. Birleşik Metal-lş TlS Sekretef^.; NuriKöksal, sendikanıo; • yasal engeller nedeniylc - işten aulmalara karşı rekli mücadeleyi mediğini belirtti. vj»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear