02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL 1999 PERŞEMBE I' OLAYLAR VE GORUŞLER 9 Eylül 1922: Metropolit Ağlıyordu-2 Hüsnü A. GOKSEL G erçekte ıse ordu eksıkle- nnı tamamlamak üzerey- dı Hazıran ortalannda, vanı yukardakı suçlama- lann vapıldığı Mecîıs top- lantısından bır ay once Ataturk saldın zamanının geldığıne karar vermıştı BunuyalruzCepheKomutanı(ls- met Paşa). Genel Kurmay Başkanı (Fev- aPaşa) ve Vtıllı Savunma Bakanı (Kazun Paşa)bılıyorlardı Atatürk, muhalıflenn. ordunun duzenının bozulduğu, kıpırdav a cakdurumu olmadığı yolundakı propagan- dalannın, saldın planının duşmanlardan gızlenmesıne yaran olduğunu sovlüyor Bu propagandanın olumsuz etkısmde ka- lan kımı arkadaşlanna da tanh belırtme- den, uygun bır zamanda yapacağı saldın ılealtı>edıgunde duşmanın buyuk kuv- vetlennı yeneceğı guvencesını venyor- du Asken guçler kullanılmadan once yı- ne de, sonuca kan dokmeden varabılme yoluaranmiş FethıBey(Okyar)tamyet- kı ıle Londra ya gondenlmıştı Ne yazık kı bu gınşım Turk ordusunun değıl taar- ruz, kıpırdayacak gucu bıle kalmadığı an- Jamında vorumlanarak Başbakan Lloyd George Fethı Bey ı kabul bıle etmemış- tı Bu durumda savaşmaktan ve yenmek- ten başka bır yol kalmamıştı 28 Temmuz gunu ordu komutanlan ıle kımı kolordu komutanlan, sözde bır fut- bol maçını ızlemek ıçın Akşehır'e çağnl- dılar llk olarak o gece onlara genel ola- rak saldın uzenne bılgı venldı 6 Ağus- tos'ta Batı Cephesı Komutanı bırlıklen- negızlı olarak saldınyahazırlıkemn ver- dı Genel Kurmay Başkanı 13 Ağustos gü- nu cepheve gıtmıştı Ataturk de bırkaç gün sonra gızlı olarak Ankara'dan aynl- dı 20 Agustos oğleden sonra Batı Cep- hesı Karargâhf nda ıdı Gazeteler onun Çankaya'da bır çay partısı verdığını yazı- yorlardı Kısa bır goruşmeden sonra, cep- he komutanına 26 Ağustos sabahı saldı- nnın başlaması emnnı verdı Burda Yunan cephesınden ıkı olaya tieğıneceğun-jîıınlardan bınncısı Kuçii- kasya Ordusu Komutaru General Haca- nestis'ın. teftış dönuşu. Izmır'dekı karar- gahında, Reuter muhabınne soyledığı şu sözlerdır "Büruncepheyıdolaşnm.Mus- tafa Kemai adında buioe rastiamadım." lkıncısı de Yunan ordulan Başkomutanı Kral Konstantın'ın bır teftış sonunda, Sıvnhısar'da topladığı generallenne. ko- lunu doguya uzatarak, "Ankara'ya, \n- kara'ya~" dı>e hedef gostermesıdır 26 Ağustos sabahı 05 30'da topçu ate- şımızle saldın başladı Hanı bır fotoğraf vardır bır anıt fotoğraf Ataturk'un elı çenesınde, duşüncelı duşuncelı Kocate- pe >eçıkışınıgosteren fotoğraf hanı "R- raksalar / Ince uzun bacaklan ustunde yaylanarak/ Ve bır vıldızgıbı kayarak /Af- yon Ovası'na atiayacakh'' dızelennın esın kaynağı olan fotoğraf tşte o fotoğrafi çe- ken fotoğrafçı, Başkomutan'ın kendı ken- dıne bır şeyler mınldandığını duymuş Kulak verrruş "Hadi bakalım Hacanes- tis, hadi bakalım Hacanesüs" dıyormuş Atatürk o gun, Hacanestıs'ın azledılıp, yenne Bınncı Kolordu Komutanı Gene- ral Trikopıs'ın atandığını henûz bılmıyor- du HattabunuTnkopısdebılmıyordu,tut- sak olarak Ataturk'un huzuruna çıkanl- dığı zaman ondan öğrendı Atatürk daha bınncı günden başlaya- rak, her akşam, o gunku savaş durumu hak- kında Başbakan RaufBey'e "açüdanma- yacak" vurgusu ıle şıfrelı kısa bır not gon- denyor ertesı gun nerede olacağını bıl- dınyor ve gerçekten de ertesı gun soyle- dığı yerde oluyordu kı bu genellıkle bır gun once düşman hatlan gensınde olan bır verdı Baştan sona kadar buyuk başa- nlarla gelışen saldın, resmı bıldınlerde Batı dev letlennın araya gırmelennı onle- mek amacı ıle çok onemsız çarpışmalar olarak göstenlıyordu. Ataiurk, 26 Temmuz »abahından 9 Eylul akşamına uzanan bu destanı 4 Ekım 1922 gunu Büyuk Mıllet Meclısı'nın 112 toplantısındaaynntılı ve açıkJamalı olarak anlatmıştır Ben bura- da bırkaç noktaya değmmekle yetınece- ğım Uvgulanacak plan duşman ordusunu kaçırmak değıl, olduğu yerde boğmak esasıru ıçenyordu Oyle de oldu, oyle ger- çekkştı Kocatepe sa\aş hattma oyle yakındı kı Ataturk'un deyımı ıle harekâtı gözlemek ve ıdare etmek ıçın dürbün kullanma ge- reğı bıle yoktu Bu gozlem ıçınde sol ka- nattakı57 Tumen'ınbırazgenkaldıgını goren Ataturk. Tumen Komutanı Albay Reşat Bey'e soruyor "Hedefe neden varamadınız?" " Yanm saatıçınde hedefe varacağun?" Ataturk vanm saat sonra sorunca, te- lefonda ona Reşat Bey'ın bıraktığı veda mesajını okuyorlar "Yanm saat içınde aze oroevzüerialmaya soz vermışüm. So- zümu yapanıadıgım içm yaşamıma son venvorum." AJbay Reşat Bey, torunlanna bedelını canıyla odedığı onurlu bır soyadı bırak- tı Çığıltepe Gece gızlıce gelıp mevzılenen topçu- lann şafakla başladıklan ateş, yanm sa- atte duşman hatlannı allak bullak etmış- tır Ataturk onlan kendı deyımı ıle "Be- ğeni ve sa>gı ile anarak, bütfin dunya top- çulan ıçın ornekoiacak böyte birtopçu ve bu kadar mükemmel idare edilmiş bir topçu ateşını, butun askerhk yaşamunda nadıren gordum" dı>or O gun akşama ka- dar pıyadeler berkıhlmış sıperlen, tel or- gulen kesmek gereğı gorrneden uzenn- den atlayıp, sungu hucumu ıle onemlı te- pelenelegeçımuşlerdı Ogunalınantut- saklar ıçınde, balo gıysılen uzenne asker kaputu gıymış dort kadın da vardı Me- ğer o gece Afyon'dakı Yunan Bırlığı ba- lo venyormuş 30 Ağustos gunu oğJeden sonra saat 02 00'de, o gece Ahır Dağlan'nı aşmışolan, Sm'an Kolordusu'nun duşmanın arkası- na sarkması ıleçevırmeharekâtı başlamış, duşmanın bolgedekı yedı tümenınden ıkı- sı, bır gedıkten bozgun hahnde kaçabıl- mış, beş tümenı tamamıyle sanlmıştır Atatürk'ün anlatımı ıle "Süvanlenmızuı burada gösterdiklen kahramanlık duşii- DülebUeninustûndedırveaniatılamaz. He- nüz muhabereye gtamenıiş taze duşman kuvvetiennj görunce kılıcını çekıp dört nala duşmanın ıçıne dalr>T>r. onu vok et- tikten sonra ıkıncı bır duşman bırhğmın içine daJıyorlardı. OnJandurdurmakoia- nağıvoktu. Bu aradatopçumuzmumkun olduğu kadar yakmdan, hatta acık mev- zıden ateş edrvordu. Duşman ber taraftan ateş çemberi jçınde idı. Pivadenın ikı bu- çuksaatsuren sungu hucumu sonunda ke- sin sonuç aJınrnış, savaş bıtnuşü. G«ce ka- ranlığı savaş meydamnı orrmeve başla- mıştı. Ertesı gunu savaş alanını gezdığun zaman kendunı buyuk bır uzuntuye ka- pılmaktan aJıkovaınadım. Bir asker içm, herfaangı bır asker için bu durum uzüntû kavnagKÜr. Duşmanm beş turaenıçokbü- viık kavıplar vermiş, sağ kalabüenler lat- leter halindeteshm olmasa başlamışlardL" 31 Ağustos sabahı, duşmanın batıdakı uç tümenı ıle Eskışehır bölgesındekı bır tumenı, küçuk savaşlar vererek Izmır'e çe- kılmeye başlamışlardı 26 Ağustos saba- hı başlayıp beş gun beş gece suren mey- dansavaşısonaermıştı O sabah Ataturk, -Garp Cephesi Komutanngı'' antetlı bır kâğıda şu satırlan yazarak, bunun en kü- çuk bırlıklere kadar ulaştınlmasını, su- baylar tarafından erlere okunmasını em- rettı "TûrkrjeBuyTikMiDetMeclisıOr- dulan. Afyonkarahtsar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi'nde zaKm ve mağ- rur bır ordunun ana kuvvetterini ınanıl- mayacak kadar az bir zamanda vok etn- niz. Büyük ve nedp miDctimizin fedakâr- bkUnna byık oiduğunuzu ispat edrvorsu- nuz. Sahibimiz olan büyük Türk MiDeti gdeceğine güvenmekte hakbdır._" Bu "günlük emır", orduya ovgu ve "Anadoiu'da yeni meydan muharebeleri- ne haartıkh ofana" uyansı ıle sürüyor Al- nndakı ımza, "TürldyçBûyükMiletMec- üsi Reisi, Başkumandan, M. KemaL" Imza ıle asıl metın arasına sankı son- radan eklenmış ızlenımı veren yanm sa- tırvar -Ordular llk Hedefiniz Akdeniz- dır. Üeri" Evet, sadece bır yanm satır Amaneleryokbu yanm satınn ıçınde Bı- nncısı, Sıvnhısar'da komutanlanna elı ıle de gostererek "Ankara'yaJ' komutunu ve- ren Kral Konstantın'e bıryanıt, bırkarşı hedet gösterme değıl rra bu9 O Kral Kons- tantın kı Türk ordulan, Başkomutanın emnnı venne getınp Akdenız e vannca tacını, tahtını bırakıp ulkesınden kaçmak- ta buldu kurtuluşu Bu vanm satır "Bu- tun cephevi gezdun Mustafa Keraal adın- da birine rastiamadım" dıven, Kuçukas- ya Ordusu Komutanı General Hacanes- tıs'e de bır yanıt olmuyor mu7 O Haca- nestıs kı 1922 Kasım ayında kurulan bır ıhtılal mahkemesı karan ıle Başbakan Gunaris ve beş bakarJa bırhkte, Anado- lu bozgununun sorumlulanndan bın ola- rak Atına'da kurşuna dızıldı Dancısı, bu yanm satırda gostenlen he- def, herhangı bır şehır, bır tepe, bır dere değıl, koskoca bır deıuz Bılmıyorum sa- vaş tanhınde boyle, bırdenızın hedef gos- tenldığı başka bır örnek var mıdır1 Bu öyle bır hedef kı emn alan herkes, cephe komutanından, herhangı bır ere kadar her- kes, kendı komutanı olmuş, başka bır emır beklememış, bovlece 400 kılometrelık koşu başlamıştır Duşman kaçıyor, b»r vahşet ordusu olarak kaçıyordu Yakarak, yıkarak, oldürerek kaçıyordu Görgu tanığı olan bır fngılız kadın ga- zetecı, Grace ElKson, Yunan ordu artık- lannın geçtığı köylen, şehırlen şöyle an- latıvor "Kadınlar vvçocuklarramOeredot- durulmuş. kaçmasınlar dıve makindı ru- fekierie kuşa&lmışve ondan sonra ateşeve- nlmış. Tum duvgulanm felce uğradı", "Ortalıkta hıç hav v-an gorulmuyorda Vü- nanlüar gıderken butun ambartan vakıp, bütun hav\anlan gotürmuşler'', u Vıkm- ülar arasında suyu çekilnuş çeşme yalak- ian içinde serüniıs hasır ve küimler uze- rinde buİHrinesokularak parçaparçagh- sılennın saglav amadığı ortunmevı sağla- mayaçalışan kadınlar.'^". "İkı bın beş vuz nıinjstan ikı \u/u havatta kalnuş Yangı- nın kararûğı mınarelen üe ıskelet hahnde bır kent", "Tum kederler, çeldlen acılar ve dağfanan yurekler, umutsuz gödem, bekJeviş ve öziem. tşte kadnılar içm sava- ŞMI antanu." (9 Eylul utkusu ıle ılgılı bu yazı yann sonuçlanacak.) EVET HAYIR OKTAY AKBAL Bu Anayasayı Çok Ararız! Nedemıştı eskı Istanbul Beledıye Başkanı, "De- mokrası bızım ıçın amaç değıl araçtır" Yenı seçılen Yargıtay Başkanı Bay Selçuk da bu- na benzer bır soz soyluyor "Dahası, boyle bır devlet Ataturk devnmını araç olmaktan çıkanp amaç halıne getırecektır " 'Boylesı Devleti Bay Selçuk şoyle tanımlamış 1994'te çıkan 'Laıklık' adlı kıtabında "Eğer yapılacak yenı Anayasa'da 1961-1982 Anayasaları gıbı 'Ataturk ılke ve devnmlennı' be- nımseyen bır söz konu edılırse, boyle bır devlet, demokraîık ve hukukun ustunluğunu savunan bır devlet olamaz Çunku resmı goruşten yana olmuş karşıt goruşlen ve yandaşlannı dışlamıştır " Yargıtay Başkanı 82 Anayasası'nın değıştırıl- mesı gerektığını soyluyor Yargı yılını açış konuş- masında Uzun, oldukça çelışkılı, 'suretı haktan' gorunup cumhunyet karşıtlarına, daha da çok ır- tıca çevrefenne umut veren bır konuşma bu' He- men ertesı gun gerıcı gazete ve yazarlar, TV'ler, Bay Selçuk'u alkışlamaya ovmeye başladılar Bol bol demokrası, ınsan hakları sozlerıyle de- mokrası havansı gorunumundekı başkan geçen gun gazetemızın başyazısında belırtıldığı gıbı, bın- dığı dalı kesmeye çalışan bır ganp ınsan durumun- dadır' 82 Anayasası çağdışıysa, yanlışlarla doluysa, ılk fırsatta onu değıştırmek gereklıyse, kendısının o anayasaya dayanarak Yargıtay Başkanlığı'na se- çılmış olması da yanlış değıl mıdır? Yargıtay bu ana- yasaya bağlı bır kuruluş Nasıl kendını yadsır? Daha once Anayasa Mahkemesı'nın yenı baş- kanı da Bay Selçuk'un goruşlenne benzer sozler soylemıştı Onu da, yıne gerıcı takımı ıle Ataturk cumhunyetını ortadan kaldırmak heveslısı "Ikıncı Cumhurıyetçıler" alkışlamıştı Okurlanm bılırier, halk oylamasına sunulduğu gun- lerde Cumhurıyet'te çıkan yazılanmda 82 Anaya- sa taslağına yurttaşlann oy vermemelerı gerektı- ğını yazdığımı Bu yuzden ıkı kez sıkıyonetım mahkemesınde yargılandığımı, sonuçta uç ay hap- se mahkûm olduğumu 1 Şımdı korkum, bu anayasanın değıştırılmesı, yenne daha kotu, daha çağdışı bır anayasanın benımsenmesı Kım hazırlayacak yenı anayasa- yı? Şımdıkı TBMM uyelen değıl mı? Baştan başa sağcı mılletvekıllennın doldurduğu ozellıkle MHP ve FP'nın, onlann yanı sıra ANAP ve DYP'nın yer aldığı bır Meclıs'ten şımdıkınden çok daha beter bır metın çıkmayacak mıdır 7 Demokratık cumhunyet1 Uzunca bır suredır tartışılan bır konu1 Ataturk devrımının ılkelerı, devrımcı duşuncelen demokrasıye ters duşuyor- muş gıbı1 Bay Selçuk, Ataturk donemını demok- rasıye hazıriıkaşaması sayıyor "Turkıye'de demok- rasıye hazırlık donemı bıtmış, demokrasıye geçıl- mıştır" dıyor kıtabında 1 Oysa geçen gunku uzun mu uzun konuşmasında Turkıye'de gerçek bır de- mokrasının bulunmadığını bıldırıyor Demokrasıye neden bır turlu geçemedık? 1950'den sonrakı ıktıdarlar bunu ıstemedıler de on- dan' Halkın, yurttaşın bılınçlenmesı, aydınlan- ması turlu yoldan onlenırse, Halkevlerı, Koy Ens- tıtulen devrımcı kurumlar, çağdaş eğıtım ve oğ- retım ortadan kaldırılırsa, bıreyler nasıl demokra- sıyı bılebılır oğrenebılırdı 7 Yenı bır anayasada "Ataturkçuluğe yer venl- memelı, Ataturkçuluk resmı goruş olmaktan çı- kanlmah" dıyen yenı başkan, çelışkıye duştuğu- nu unutup bır yazısını şoyle brtırmış "Ancak bırey olarak demokrası ıçınde demok- ratık bır hak olarak seçtığım ve savunduğum gö- ruş Ataturkçuluktur, laıklıktır Tek kurtuluşu onda goruyorum " Benım gıbı 82 Anayasası na 12 Eylul'un en teh- lıkelı gunlennde karşı çjkanlar, şımdıkı polıtık kad- ronun hazırlayacağı yenı bır anayasanın eskısını aratacağı kanısındadırlar 9 Eylül'ün Öteki Süvari Yüzbaşısı Dr. Celalettin ALGAN urtuluş Savaşımızm tanhını ya- zanlann çoğu. ondan Yüzbaşı Şe- ref dıye soz ederler Tanımış olanlar ıse bu adın taşıdığı ger- çek 'şereFın ve özel yaşamın- akı alçakgonülluluğünun hav - ranı olmuşlardır Kurtuluş Savaşı sonunda lzmır'e ılk gıren. şanlı sancağımızı, ozlenunj çektığı Hukümet Konağı 'ndakı gondenne çeken Süva- ri Yüzbaşısı Şerafettin Bey'den söz etmek ısrı- yorum Yurdu ıçın bırçok cephede çarpıştıktan sonra Kocatepe'den Akdenız'e akan ordulann önünde. olume meydan oku>arak bır bayrak gı- bı gıden Şeref'ten İzmır'm kurtuluş gununde kahramanımızı an- mayı şehıtlenmıze karşı bır vefa borcu saydığım gıbı genç kuşaklara bu konuda yazılı bır belge bırakmayı da gorev bıldım Çunkü son yıllarda bazı programcılar,televızyon yayınlannda lzmır'e ılk gıren o değılmış gıbı, başka kahramanlar sunmaktalar Ondan söz bıle etmemekteler Oy- sa pek çok tanhsel belge yanında Orgeneral Fah- rettinAltay'ınılkbasımı 1925'teıkıncısı 1949'da vapılmış "İstiklal Harbimızde Süvari Kolordu- su" (1) adlı anılannda (sa>fa 66-67). lzmır'ın Hü- kümet Konağı'na bayrak çekılmesı olayı şöyle anlatılır "Bunlar (öncu suvariler), Halkapmar Kop- rusü'nu geçip Tuzakoğlu fabrikasına vaklaşın- ca, fabrika penceresınden anı bır ateşe uğruyor- lar. lçlennden dordu verlere serüıyor. Sonra Şe- ref anlatıvor: Bu yavrucuklann mubarek ceset- len onümuzde bırerok gıbı başlan tzmır'e doğ- ru >atıyor ve sankı bıze durma>ın ılerleyın dı- v ordu' tzmir'in kucağına girdikleri anda bu uğurdacanlannı verenAkşehirli Bekıroğlu Meh- met, Antaiyah Omer oğlu Hakkı, Nev şehirii Ah- met oğlu Seyıt Ahmet ısimli bu şehıtlerin ruh- lanm Izmir halkı oracıkta vaptırdığı bır anıt- kabirle şadetmıştir. Dordunculen ağır varah ola- rak hastanede vefat etmıstır. Öncu alavi bu şanlı cesetlen atlayarakgeçiyor. Pasaportyanından geçerken bir manga kadar İngüiz deniz askeri tarafından selamlanan öncü boîukleri, az ileride sivil bir şahsın attığı el bom- basıvla karşılaşıyor. Vüzbaşı Şeref'le bırkaç er yaralannor. fakat aldınş etmeverek soluğu hu- kumet kapdannda alrvorlar.) unanlılar hukume- tı kapamış ve kaçmışlar. bır odacı kadın kapıla- n açıvor. Şeref. bırkaç erie hemen balkona çıkı- vor, şanlı bayrağumzı operekdıreğineçekiyor ve seiamlryor. Sancak yükselirken ak yıldızının bir kısnuna yûzundeki yaraıun kanmın buJaş&ğmı gorüyor ve bu saadetten taşan heyecanını gozle- rinden boşal&yor. Hıckınklannı tutamıvor. Bır an sonra kendini topluyor. Yanındakilere' Arka- daşlar vazıfemız bıtmemıştır Mıllet bızden da- ha çok şeyler beklıvor dherekaşağrvainiyor.Bu defa da orada toplanan Izmıriılenn coşkun al- kışlan arasında kucaklanıvor, öpülüyor, öpulü- yor-" Daha sonra 16 Eyluİ 1338'de (1922) lle- n gazetesınde şu haber çıkıyor "Dün akşam v urud eden (ulaşan) malumata nazaran Izmir'e ılk dahil olan muzaffer suvari kıtalarımızdan birisinin kumandanı bulunan Süvari Yüzbaştsı Serafettin Bey'e, Izmir'e ilk gı- ren zabitimize verilecek kıhnç, dünku cuma na- mazından sonra resmen talik edilmiş(ertelenmiş) ve bu munasebetle Mustafa kemal Paşa Hazret- leri lzmır'e gelerek merasim-i mezküreyi idare ve ifa buyurmuşlardır.'" Orta Asya Turklen ta- rafından Izmir e ılk gırecek Turk subayına ve- nlmek uzere gondenlen bu kılıç, daha sonra Şe- rafettuı Bey tarafından Izmir Beledıye Muzesı'ne armağan edılmıştır (2) lzmırlıler, kendılenne, 3 5 yılhk ışgalden son- ra, kurtuluş habennı getırerek Buviik Taarruz'un "ilk hedePını gerçekleştıren kahramanına bır kadırşınaslık olarak caddelennden bınnı bağış- lamışlardı Şerafettm Bey CaddesL O da onlara, tzmir soyadını alarak ve tanhı kılıcını muzele- nne bağışlayarak cevap vermıştı Ama bugun Iz- mır'de boyle bır cadde yokmuş 1 Kılıcı da mu- zede gören olmamış (Ilgılılenn dıkkatıne) F. AJtay Paşa'nm yanugısı veziyareti: Orgene- ral Fahrettın Altay, yukanda adı geçen kıtabının 1949 basımına, yanlış habere dayalı bır parag- raf eklemış, "Bu aziz arkadaş, yirmibeş sene sonra albav rütbesınde ağır bir hastalıktan Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. O'nu tzmir şehitleriarasındasaymak veo vakit kendisine tz- mir'e ilk giriş haürası olarak verilen kıhcı mılli muzeyealmakvenndeolur."(s 67) Oysa Şeref Bey yaşıyordu Yakınlan kendısmden haben düzelrmesını ıstedıler Cevabı "Havır, silah ar- kadaşıyız, Onu mahcup etmek istemem. Bir gun sağ olduğumu oğrenir ve geHr" olmuşru Nıte- kım, 8 Aralık 1950'de Fahrettın Paşa oğrenınce zıyaretıne geldı Dev let radyosu da, bu habere dayanrnış ola- cak kı, aynı yılın 9 Eylul'unde, kahramanlıkla- nndan soz edıp ruhuna rahmet okudu Ama onu daduzeltmeyerek"Bovlesidahaıyi''dedı "Ben mezannda hakkında soylenenleri dinleyen mırt- lulardanım._ r Son zamanlannda, 9 EyluJ'Ierde Ortakoy'de set üstundekı evının Boğazıçı 'ne ba- kan vırnn-penceresıne buyuk bır Turk Bayrağı asar ve hasta koltuğundan onu seyrederdı (3) Unıversıtede oğrencıydım Hafta sonlan aya- retıne gıderdım Ilk zıyaretımde "Göster baka- yım, saatin kaç?" dıye sordu Gosterdım, "Ha- yır" dedı "5 dakika ileri almalısın, çunkü ben hep ovle vaptun. Senın de benim gibi, en az bu kadar erkenci oimanı ısterim." Sozünu tuttum Bu zıyaretlenmde fotoğraf albümlennı kanştı- nr, gazete koleksıyonlanndan onun ıçın yazılan- lan kendisine okurdum Keyıflenırdı ama "Her asker gibi vazifemi vaptun'" derdı Alçakgonullüluk baş ozellığıy- dı Ûlumunden bır sure once, "tzmir Sancakta- nnı Aramahdır" başlığı ıle yayımlanan bır ya- zı uzenne kendısını Istanbul'dakı evınde onu gormeye gelen heyete -lzmır'ın kurtuluşunda- kı hızmetlennı anlatmasını ıstemelen uzenne- "Sag ohın.flginizbana yaşama gucu verdi; ama benim yaptığım. bır vatan ve askerhk vazifesin- den ibaretör" dıyordu 1889'da tstanbul da doğdu Babası asker kö- kenlı, Kınmlı AliBey, annesı Maçka'nın (Trab- zon) Haçavera (Yeşılyurt) koyünden Zulufoglu Hacı Mehmet kızı Bahriye Hanım'dır Emin Pa- şa 'nın kızı SiretHanım'fa (1900-1947) evlıydı Bır kızlan oldu Gönul (Manioğlu). Gonul Ha- nım babasına ılışkm belgelen Ege Unıversıtesı Atatürk Ilke ve lnkılaplan Enstıtusü ne bağış- ladı 1909 'da teğmen olarak orduya katıldı 1913 'te usteğmen, 1917'de yuzbaşı, 1922'de bınbaşı, 1931 'de yarbay, 1936'da albay oldu 1909-1911 Numune Suvan Alayı, 4 Bölu- ğu, 1911-1912 Aynıalay,2 boluğu, 1912-1914 Suvan TatbıkatOkuluOğretmenlığı, 1914-1915 Müstakıl Süvan Tugayı Emır Subaylığı, 1915- 1920 15 Pıvade Tümenı ve Şehzade Asken Yaverlüden. 1921-1922 14 SuvanAlayKomu- tan Muavınlığı, 1 Suvan Tumenı, 1 Şube Mü- dürluğu 4 Süvan Alay Komutan Muavınlığı, 1923-1929 Süvan TatbıkatOkuluOğretmenlı- ğı, 1930-1931 1 Süvan Tumen Tugay Mül- haklığı. 1931-1933 41 ve45 Suvan Alay Ko- mutan Muavınlığı, 1933-1935 Asken îhtısas Mahkeme Azalığı. 1935-1936 2 Suvan Tu- men, 4 Alay Komutanlığı, 1936-1938 2 Ko- lordu, 7 Şube Mudurlüğu, 1938-1939 Suvan 4 Alay Komutanlığı, 1940-1943 KulelıAske- n Okul Oğretmenlığı gorevlennde bulundu 1912'deÇatalca, 19f3 teGelıboluveBolayır, 1915'teÇanakkaleSeddülbahırveKırte, 1916'da Romanya, Dobnce 1917'de Bırussebı, 1918 'de Trablusgarb, 1921'de Sakarya, 1922'de Doğer, Kula ve Derekoy muharebelenne katıldı Bırçok kez varalandı, madalyalar aldı 1944'te bınncı derecede malul olarak emek- lıye aynldı 6 Kasım 1951 'de tstanbul'da evın- de öldu Cenaze torenınde bulundum Bayrağa sanlı ta- butunun ardından, yakınlan ve bırkaç sılah ar- kadaşı ıle küçük bır asken bırlığın eşlığmde gı- derken, bu bayrağın en ıyı O'na yakıştığını du- şunüyordum (1) Emeklı Orgeneral Fahrettın Altav, İstik- lal Harbtmızde Su\arı Kolordusu Insel Kıta- bevı 1949 (2) Aydın Avbay, Yüzbaşı Şeref ın Bayrak 7b- rem, Olaylar ve Goruşler Cumhurn et, sayfa 2, 9 Eylul 1998 (3) Aydın Aybay 'ın Cumhunyet 'teh aynı ya- zısından , MEHMET KARAKUŞ (1938-1998) Asırlık bir yıl oldu Ölüm ne kelime, ölmek ne ki? Seninle yaşıyor, seni yaşatıyoruz. AİLESİ SATILIK DAİRE Beylıkduzu Bızımkent'te 1 oda + 1 salon apartman daıresi sahıbınden satılık. 0532 232 54 54 ve (0212) 244 54 39a müracaat. ÜSKÜDAR3.ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 1999 73 Davacı Penhan Keşıkçe tarafından ıkame olunan gaıplık davasınm mahkememızde yapılan duruşmasında venlen ara karan uyannca Gaıp olduğu ıddıa edıien Abdurrahman kızı, Üffet'ten olma 15 5 1945 dogumlu Usküdar To>garhamza Mahallesı. cılt 044'10 sa>fa 17 kutük 820'de nufusa kavıtlı Nenman Tursalan'm gaıplığıne karar venltnesı ıstenılmış ol- makla M K nın 30 ve müteakıp maddelen ıtıbanyle adı ge- çen Nenman Tursalan'dan malumatı olanlar *e adresmı bılenlenn mahkememızın 1999 73 esas savılı dos>asuıa ılan tanhınden ıtıbaren en geç 1 vıl ıçınde bılgı vermesı hususu ılanen teblıg olunur 7 7 1999 Ba»m 42166 PENCERE Gayri Meşru?.. Yargıtay Başkanı Samı Selçuk'u tanıyorum, bu nedenle yaptığı ışe şaştım Ve uzuldum Sayın Samı Selçuk'un yazıları yaklaşık 4 yıldır Cumhurıyet'te yayımlanamıyordu, bu yuzden şı- kâyetlennı bana yansıtmıştı Ancak sağda solda çıkan ılgınç makalelennı okuyordum, sıyasal go- ruşlen açısından 'ıkıncı cumhunyetçıler'e çok ya- kınlaşmıştı Olabılır Ne var kı bu ulkede çok tartışmalı sıyasal go- ruşlerını, 55 sayfalık bır metınle, adalet yılı açılış konuşmasına taşımasına akıl erdıremedım • Yargıtay başkanlan her adalet yılının açılışında demokrası ıstıyoriar Hukuk devletınden soz açıyorlar Doğaldır bu Sayın Samı Selçuk'un bu yoldakı taleplennı ıkın- cı cumhunyetçılenn sıyasal goruşlenne uygun bır zemıne oturtması ıse yalnız talıhsızlık degıl, ma- kamını kullanması anlamına gelır Ustelık bu goruşlenn çoğu, Turkıye'nın yaşadı- ğı tanhsel ve toplumsal gerçeklere gore, soyut hukuk varsayımlan ıçenğını taşıyorlar Sayın Sa- mı SeJçuk'a gore, Kara Avrupası hukuku yenne Ang- losakson hukukunu yeğleseymışız, cumhurryetten demokrasıye geçebılırmışız Atatürk devnmının Jakobencı tutumuna karşı dıncı kesımın turettığı bır fantezı1 Adalet yılının açış konuşması, buna benzer nıce ıddıalarla suslenmış • Ancak bu yazıda 55 sayfalık konuşmanın ıçen- ğını tartışma olanağı yok1 Gereğı de yok1 Çunku konuşma metnı 'eklektık' bır yaprya sa- hıp' Doğrularla yanlışlann sarmallaştığı bırıçenk- te1 Öne surulen savlann çoğu daha once yanıt- lanmış1 Kımı zaman da evrensel doğrular ınce- lıkle dıle getınlmış' Ben bu yazımda bır başka nok- taya değmmekle yetınmek ıstıyorum Sayın Samı Selçuk'a gore, 1982 Anayasası meş- ru değıldır, bu nedenle geçersızdır Yargıtay Baş- kanı, 1982 Anayasası'nın hem "bıçımsel"herode "maddı" açıdan gayn meşru olduğunu açıkça dı- le getırıyor, ama, eklıyor "Ancak bır hukukçu olarakşunu vurgulamak zo- rundayım Anayasayı bır hukukçu olarak eleştır- mek başka, ona uymak başkadır Hıçlıkle (butlan- la) sakat olan bu anayasa yenı bır anayasayia yu- ruhukten kalkıncaya dek, ona uymak yasal bır yurttaşlık gorevıdır " • Bıryargıç eleştırdığı yasa maddesını beğenme- se de, gorevını yaparken uygulamak zorundadır Ancak bır yargıç gayn meşru saydığı yasayı uy- gularsa, ne olur? Bu tutum ahlaka sığar mı? Etık açıdan boyle bır davranış, ne anlam taşır^ Gayn meşru saydığı anayasanın Yargıtay Baş- kanı olmak, bu görevı nedenıyle Hazıne'den aylık almak, gayn meşruluğa duşmek değıl mıdır? Bu durum dunyada hıçbır cıddı devletın kabul edebıleceğı bır luks, fantezı ya da çarpıklık değıl- dır Gayn meşru anayasanın Hazıne'den geçınme- lı Yargıtay Başkanı olarak keyıf surmek, namuslu bır aydına değıl, sıradan ınsana yakışmaz Sayın Samı Selçuk, bu konuşmadan sonra ıstıfayı du- şunuyor m u ' Ulkemızde bır komedı oynanıyor kı Demeyın gıtsın' m& «rmmm ı&mn nmst tnmm-mım Bugunun (9 Evlul) programında ver alan konferans, John Berger ın katılamaması nedenıvle ıptal edılmıstır Sanatseverlere uzulerek bıldınr sergı kapsamındakı dıger etkınhklenn onceden açıklanan program dahılınde devam edeceğııu hatırlatmak ıstenz A\nnrdı program bılgısı ıçın 10212) 2T> 14 41 43214522 Darphane ı Amıre Topkapı Sarau 1 Aılusu, Sultanahmet DUZELTME 8 Eylul 1999 Çarşamba gunü Cumhunyet Gazetesı'nde yayımlanan TE SA M TELEFON UYDU VE RADYO KOMUNtKASYON ANONİM ŞÎRKETİ YÖNETİM KURULU'ndan bıldınlen 1 Ekım 1999 Cuma gunu saat 11 00'de şırket merkezı, Turan Güneş Bulvan, 5 Cad No 2'11 Çankaya, Yıldız Ankara adresınde yapılacak toplantı başlığı ve gündem Olağan Genel Kurul Toplantısı olarak hatalı ılan edılmıştır Soz konusu toplantı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı'dır Ortaklanmıza duvnrulur TE.SA.M. TELEFON UYDU VE RADYO KOMÜNİKASYON A. Ş. YÖNETİM KURULU Amenkalı, lısanslı oğretmenden İNCİLİZCE ders Şahıs ya da gruplara Ann Lovalvo 0 542 215 43 13 ADALET BAKANLIĞIUZUNKÖPRÜ İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ DUZELTME İLANI 1999301 Cumhunyet Gazetesı 2 8 1999 tanhlı sayısında ya- yımianan gaynmenkûl satış ılanının 4 sırasında yazılı gaynmenkulün kı>Tnetı sehven 106 600 666 000 lıra olarak ılan edılmış, fakat dogru kıymetı 3 703 066 666 TLÜır, ılanen teblıg olunur 3 9 1999 Basın 42203 Tasdıknamemı kaybettım hükümsuzdur SAKİNE GÖLBAŞ1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear