17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27EYLÜL 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Izmit Büyükşehir Belediye Başkanı, geçici prefabrike konutlarla 500 trilyonun israf edileceğini söyledi Siniıen'den Ecevit'e örierilerKOCAELİ (Cumhuriyet) - tzmit Bü- yükşehir Belediye Başkanı Sefa Sir- men Kocaeli 'nde iki yıl sürey le toplanan vergilerin kendilerine bırakılması halin- de kenti eskisınden daha mükemmel ko- numagetirebileceklerini öne sûrdü. Sir- men. geçici prefabrike konutlarla 500 trilyonun israf olacağmı söyledi. Sefa Sirmen. Başbakan Bülent Ece- vit'e gönderdiği mektupta Kocaeli'nin en çok vergi ödeyen iller sıralamasında ikinci olduğunu anımsatarak iki yıl sü- reyle toplanan vergılerin kentin kullanı- mına bırakılmasını istedi. Sirmen, bu parayla kentin eskisinden daha mükem- mel duruma getirilebileceğini söyledi. Geçici prefabrike konut yapımıyla 500 tnlyon liranın israf edileceğini söy- leyen Sirmen. bunun yenne yerel yöne- timleTe yetki verilerek Kocaeli Valiliği ve belediyelerin birlikte hazırladığı 3.5 Ayda 50 Bin Kalıcı Konut Projesi'nın başlatılmasını önerdi. l Ekim'den itiba- ren verilecek olan 100 milyon kira yar- • Sefa Sirmen, Başbakan Bülent Ecevit'e gönderdiği bildiride Kocaeli'nin en çok vergi ödeyen iller sıralamasında ikinci oldugunu anımsatarak iki yıl süreyle toplanan vergilerin kentin kullanımına bırakılmasını istedi. Geçici prefabrike konut yapımıyla 500 trilyon liranın israf edileceğini söyleyen Sirmen, bunun yerine yerel yönetimlere yetki verilerek Kocaeli Valiliği ve belediyelerin birlikte hazırladığı '3.5 Ayda 50 Bin Kalıcı Konut Projesi'nin başlatılmasını önerdi. dımını az bulan Sirmen, bu miktann 150 milyona çıkartılarak çadırkentlerde ya- şayanlann da yararlanma kapsamına alınmasını istedi. Sirmen'in diğer öne- rileri ise şöyle: • 600 milyon lira olarak belirlenen hasar onanm yardımı eşyalar dikkate alınarak 2 milyar liraya yükselrilmelidir. • Ailesini, işyerini, işini kaybetmış olanlardan, zor durumda olan yaşlı genç herkese ıstihdam ve kredi olanagı tanın- malıdır. • Kiracı konumdaki depremzedele- rin, belediyenin organizasyonunda ev sahibi olmalan sağlanmalıdır. • Kendi arsasındaki yıkılan evinin ye- rine ev yapmak isteyenlere imkân veril- meli, maliyeti karşılanmalıdır. • Birden fazla katlı ve konutlu, ancak tek kişinin mülkiyetindeki binalarda ana, baba, çocuk-ve kardeş gibi yakın- lan kalanlara aynca kooperatif konu- mundaki afetzedelere ayn ayn konut sa- hibi olabilme imkânı yaratılmalıdır. • tşyeri hasara uğramış, müşterileri depremzede olan esnaftmıza 1998 yılı gelir vergi beyannamesine göre orantı- lı şekilde işyeri kredisi ve işletme kre- disi adı altında 5 ila 10 yıl vadeli faizsiz kredi verilmelidir. • Hasara uğramış endüstri kuruluşla- n teşvik önlemleri ile hızla ûretime ge- çecek duruma getirilmelidir. • Toplumun yaralannın sanlmasında sanatın ve sanatçının önemı dikkate alı- narak sanatçılanmıza gerekli maddi ve manevı destek verilmelidir. • Afetzede ailelerin çocuklannın eği- tim ve öğretim giderleri 3 yıl süre ile Milli Egitim Bakanlığı taranndan üstle- nilmelidir. • Ailesini kaybetmiş çocuk ve gençle- rin tümü devlet himayesine ahnmalıdır. • Afet bölgesinde çalışan kamu gö- revlilerine özel afet tazminatı ödenme- lidir. • Kocaeli'nde deprem sonrası daha da çarpıcı hale gelen trafik sorunu nedeni ile, a) E-5 otoyol Kandıra bağlantısı kap- samındaki, köprülü kavşak acilen bıti- rilmelidir. b) Adliye Sarayı karşısındaki eski Gölcük yolu köprülü kavşağı acilen iki- lenmelidır. C) Izmit-Gölcük-Yalovaarası ikileme yol çalışması ivedilikle bitirilmelidir. • Kocaeli Büyükşehir Projesi, yeni yapılaşma başlamadan gerçekleştiril- melidir. Büyükşehir sınırlan Kocaeli il smırlanna kadar genişletihnelidir. • Belediyelerin gelirleri taraamen durmuş, hiçbir gelirleri kalmamıştır. Bu nedenle belediyeler acilen güçlendiril- melidir. • Izmit Büyükşehir Belediyesi'nin DPT Etüt-Proje ve Yatınm Programf na alınması için başvurduğu projelerin 2000 yılı yatınm programına alınması sağlanmalıdır. • Kış sporlan merkezi yapımı için STFA fİrmasına ait Kartepe Kış Spor- lan Turizm AŞ'ye verilen Kartepe pro- jesinin 11 yıldıryapılamadığı görülmüş- tÜT. Orman Bakanlığı taranndan sözleş- me iptal edilmeli. Izmit Büyükşehir Belediyesi yapımı için görevlendiril- melidir. 1999 yılı, ardı ardına gelen hortum, kasırga, sel ve deprem gibi doğal afetlerle anımsanacak Dünya ve Türkiye felaketler yorgunu• Elazığ'da önceki gün; Kütahya-Altıntaş. Aydın- Söke ve Manisa'da dün deprem meydana geldi. Aynca Yunanistan, Tayvan ve Kolombiya'da sarsıntılar yaşandı. Tayvan'daki yeni sarsıntıda 4 kişi öldü. İki kardeşin 130 saat sonra sağ çıkanldığı Tayvan'da ölü sayısı 2 bin 25'e yükseldi. HaberMerkezi -Tüm dün- \ e grizu gibi felaketleri yaşa- ya ve Türkıve son yıllarda art arda büyük felaketler yaşıyor. Hortum, tayfun, kasırga, sel ve deprem gibi doğal felaket- ler tüm dünyada etkisini gös- terirken Türkiye, Yunanistan ve Tayvan'da yaşanan büyük depremler sonrası artçı sar- sıntılar sürüyor. Ancak Türki- ye'nin diğer bölgeleri de ardı ardına sallanıyor. Elazığ'da önceki gün 3.5, Kütahya-AI- tıntaş'ta dün 3.2, Aydın-Sö- ke'de 3.6, Manisa-Akhisar'da 4.1 şiddetinde deprem mey- dana geldi. Yunanistan'da.4.1, Kolombiya'da da 4.3 ve 4.1 şiddetlerinde iki ayn deprem meyd^ttkgelirken bu cfep- remlerde can kaybı olmadı. Tayvan'da ise Richter ölçeği- ne göre 6.8 büyüklüğünde. 30 saniye süren yeni bir deprem olduğu ve ılk belirlemelere göre 4 kişinin öldüğü bildiril- di. Tayvan'da, kurtarma gö- revlileri başkent Taipei'deki birotelin enkazı altından 130 saat sonra iki kardeşi sağ çı- kardılar. Başkentteki 12 katlı Sungshan Oteli'nın enkazın- da çalışma yapan kurtarma görevhlen, enkazdan önce 20 yaşındaki mühendislik öğ- rencisi SunChi-kwaııgı, bir- kaç dakıka sonra da 25 yaşın- daki kardeşi Sun Chi-feng'i sağçıkardı. Kurtarma ğörev- lılerinin, iki kardeşi 12 katlı otelin üçüncü katından çıkar- dıklan belirtilirken, enkazdan ilk çıkanlan Sun Chı-kwang kurtarmagörevlilerini kucak- layarak onlara teşekkür etti. Taipei Belediye Başkanı Ma Vlng-jeou, Sun Chi-k- vvang'm, buzdolabındaki çü- rük elmalan yiyip yağmur su- yu içtiğini söylediğini, kar- deşlerin birbirlerine moral verdiklerini belirtti. Kriz Yönetim -Merke- zi'nden yapılan açıklamada, Tayvan'daki depremde ölü sa- yısının 2 bin 25'e yükseldiği, 23 kişinin kayıp. 182 kişinin enkaz altında olduğu ve 8 bin 469 kişinin yaralandığı belir- tildi. Hong Kong'da firHna Tüm dünyada yaşanan deprem, fırtına ve kasırga gi- bi felaketler ınsanlara korku- lu anlar yaşatıyor. Hong Kong'da da dün yine 'Cam' adı verilen bir fırtına yaşandı. Cam'ın, Hong Kong'u bir ay içinde vuran üçüncü fırtı- na olduğu, Hong Kong'un Chek Lap Kok Havaalanı'nda uçuşlann ıptal edildiği, erte- lendiği ya da uçaklann başka havaalanlanna yönlendirildi- ği, feribot seferlerinin yapıla- madığı belirtildi. Yetkililer. fırtına sırasında 2'si ciddi olmak üzere 23 ki- şinin yaralandığını, yaklaşık 146 kişinin hükümetin ıdare- sindeki geçici sığınaklarda banndığını. New Territories bölgesinde bazı yerlerde sel- lerin meydana geldiğıni söy- lediler. Marmara depremi sonrası Türkiye'de ise Istanbul'da ye- ni bir deprem beklentisı rıal- kı tedirgin ederken çeşitlı böl- gelerde hafıf depremler sürü- yor. Türkiye son 10 yılda pek ;ok deprem. çığ, heyelan, sel dı. Bu felaketlerde resmi ra- kamlara göre toplam 17 bin 350 kişi yasamını yitirdi. En fazla can ve mal kaybına ne- den olan doğal felaketi dep- remler oluşturdu. Son 10 yıl içinde meydana gelen dep- remlerde 16 bin 650 kişi, gri- zu patlaması sonucu 250, sel ve heyelanda 164, çığ felake- tinde ise 286 kişi hayatını kaybetti. ANKA'nın derlemesine göre, Türkiye'nin son 10 yıl içinde. 17 Ağustos.l999'da yaşanan 7.4 büyüklüğündeki Marmara depreminin dışında uğradığı diğer büyük felaket- ler şöyle: 1992:2 Ocak: Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde çığ düş- mesi sonucu 20 kişi öldü, 15 kişi yaralandı. 1 Şubat: Şırnak'a bağlı Görmeç köyünde, Jandarma Bölük Komutanlığı üzerine çığ düştü. 76'sı asker 81 kişi yasamını yitirdi, çok sayıda kişi kayboldu. Siirt'in Eruh ilçesıne bağlı Tünekpınar kö- yünde çığ düşmesı sonucu 32 asker, Uludere. Alkemer, Per- vari, Şemdinli ve Halenze- de'de de çığ sonucu 2'si asker 16 kişi öldü. 7 Şubat: Şırnak'ın Beytüş- şebap ilçesinin Boğazören kö- yünde çığ düşmesı sonucu 32 kişi öldü. Batman, Bingöl ve Diyarbakır'da da aynı neden- le 22 kişi hayatını kaybetti. 8 Şubat: Şırnak'ın Beytüş- şebap ilçesi Emekli mezrası ve Uludere ilçesine bağlı Uzungeçit kasabasında çığ düştü, 16 kişi öldü. 3 Marfc Türkiye Taşkömü- rü Kurumu'nun Zongul- dak'm Kozlu ilçesindeki In- cirharmanı Ocağı'nda mey- dana gelen grizu patlaması sonucu 118 kişi yasamını yi- tirdi, 147 kişi yer altında mah- surkaldı. 13 Mart: Erzincan'da mey- dana gelen depremde, 653 ki- şi öldü. 8 Ağustos: Konyalılar Mensucat Fabrikası'nda ye- mekhanede metan gazının sı- kışması nedeniyle meydana gelen patlamada 29 kişi öldü, 86 kişi yaralandı. 1995:13 Temmuz: Isparta Senirkent'te meydana gelen sel ve heyelanda 74 kişi öldü, 300 ev toprak altında kaldı. 1 Ekim: Dinar'da meydana gelen depremde 96 kişi öldü. 1998 : 20 Mayıs: Bartın, Zonguldak'ın Devrek ve Çaycuma ilçeleriyle, Kara- bük'ün Yenice ilçesinde mey- dana gelen sel felaketi bölge- de büyük hasara, can ve mal kaybına yol açtı. Sel felake- tinde 18 kişi öldü, 4 kişi kay- boldu. mahsur kalan 514 kişi kurtanldı. 12 Haziran: Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde piknik ya- pan aıleler sel sulanna kapıl- dılar. 18 kişi öldü, 1 kişi ya- ralandı. 10 kişi de kayboldu. 13 Haziran: Erzincan, Ağ- n ve Erzurum'da meydana gelen sel ve su baskınlannda 7 kişi yaralandı. 247 ev hasar gördü, 250 hayvan telef oldu. 27 Haziran: Adana ve çev- resinde Richter ölçeğiyle 6.3 büyüklüğünde deprem oldu; 145 kişi öldü, 1.041 kişi ya- ralandı. Deprem sonrası da 56 artçı deprem meydana geldi. 17 Ağustos'ta yaşanan Marmara depreminin ardmdan Elaztğ, Kütahya, Aydın ve Manisa'da da düşük büyüklükte depremler meydana geldi. Sivfl savunmadan AKUFa eleşliri tstanbul Haber Senisi - Kocaeli ve Yunanistan'daki depremde büyük başan gös- teren ve Tayvan'daki dep- remde de bir kişinin yasa- mını kurtaran Arama Kur- tarma Derneği'nin (AKUT) Tayvan'da kurtarma çalış- malarıru engellediği iddia edildi. Sivil Savunma Birli- ği Kurtarma Takım Komu- tanı Tuba Akcan, "Tay- van'da biz can kurtardık. onlar ise nbbi müdahalele- rin dışında hiçbir şey yap- madı. Yapuan işler de AKUTa mal edUdT dedi. Marmara depreminin ar- dından devletten önce fela- ket bölgesine ulaşan AKUT, Sağlık Bakanı Osman Dur- muş'un "Şov yapıyorlar rı yönündeki açıklamalann- dan sonra ikinci kez suçlan- dı. Türkiye'nin ilk sivil kur- tarma ekibi AKUT. Yuna- nistan'daki depremin ardın- dan bu ülkeye giderek kur- tarma çalışmalanna katıl- mış ve Türkiye ile Yunanis- tan arasında "dosthık köp- rüsünün" kurulmasında et- ken ohnuştu. Son olarak Tayvan'da 1 kişiyi enkaz al- tından sağ çıkaran AKUT'un bu bölgede kur- tarmaçahşmalaruu engelle- diği öne sürüldü. Sivil Sa- vunma Birliğı Takım Ko- mutanı Tuba Akcan, Tay- van'dan dönüşte AKUT hakkmda sert açıklamalar- da bulundu. Yapılan tüm ça- lışmalann AKUT'a mal edildiğini iddia eden Akcan. "AKIJT, birim çahşmalan- mızı engeüedi. Biz enkaz al- tından can kurtardık, onlar übbi müdahalelerde bulun- du. AKUT,ontın ckşmda hiç- bir şe> yapmadı" dedi. Akcan, kurtarma çalış- malan sırasında kendilerine de büyük yardımı dokunan "Barbi" adlı köpeğin ken- dilerine ait olmasına karşın AKUT'unmuş gibi gösteril- diğini söyledi. DARÜSSAFAKA CEMİYETİ'NDEN SAYIN HALKIMIZA DUYURULUR Darüşşafaka Cemiyeti 24.08.1999 tarihli toplantısında, Mar- mara Bölgesi'nde yaşanan deprem felaketinde babasını kay- betmiş, ilkokul 4, 5, 6. sınıflara geçmiş 60 öğrencinin okulu- muza kontenjan dışı ve sınavsız olarak alınmasını kararlaştır- mış ve kamuoyuna duyurmuştur. Ne var ki bölgede bizzat yaptığımız araştırmalarda ihtiyacın daha çok ve yaygın oldu- ğu saptandığından Yönetim Kurulumuz bu kontenjanı geniş- letmeye ve ilave olarak da ingilizcesi okulumuzda eğitimini sürdürmeye yeterli 7, 8, 9,10 ve 11. sınıf öğrencilerini Darüş- şafaka llköğretim Okulu ve lise sınıflarına sınavsız olarak al- maya karar vermiştir. ' • 127 senedir, babasını kaybetmiş, maddi durumu yetersiz başa- nlı öğrencilerin her türlü ihtiyaçlannı karşılayarak parasız ve yatılı eğitim olanagı sağlayan Darüşşafaka Lisesi'nin eğitim dili Ingi- lizce olup, ikinci dil olarak da Almanca öğretilmektedir. llgilenen öğrenci yakınlannın 7 Ekim 1999 tarihine kadar Da- rüşşafaka Lisesi'ne başvurmalan önemle duyurulur. Yardım- sever halkımızın da konuya duyarlılık göstereceğine olan inancımızla teşekkürlerimizi sunarız. ••iv .• -- Adres: Darüşşafaka Caddesi, Derbent Mevkii Maslak-Sarıyer/lstanbul Tel: 0 212 286 22 00 / 14 hat AYDEVLANMA EMRE KONGAR 1982 Anayasası Bir Hilkat Garibesidir Yeniler belki bilmez, "hilkat garibesi", "garip ya- ratk" demektir. (Uzun "a" ile "hâlik" yaratan, ince "a" ile "hâlk" yaratma, normal "a" ile "hilkat" yara- dılış). Esas olarak "doğada görmeye alıştığımız biçim- lerden farklı nrtelik taşıyan" anlamına gelir: Üç gözlü bir insan, beş ayaklı bir koyun ya da di- reksiyon başında oturan ve konuşan bir ayı gibi. (As- lında bu sonuncu örnek artık bizim toplum için "hil- kat garibesi" olmaktan çıkıp, normal ve doğal bir ha- le geldi ya, neyse işte, sözgelimi!) Bugün içinde yaşadığımız "temsili demokrasi kri- zi"nin "hukuksal kaynaktarının" baştnda, hıç kuş- kusuz 1982 Anayasası gelir. Bu Anayasada vatandaş yoktur. Devlet vardır. Anayasa, vatandaşlann "demokratik hak ve öz- gûrlüklerini" her saydığında bunlann nasıl sınırlana- bileceğini ve kısıtlanabileceğini öyle aynntıh ve güzel açıklamıştır ki, bu Anayasaya "özgürlükler Anaya- sası" degıl, "özgürlüklerin kısıttanması Anayasa- sı" denilebilir. Aynca, Türkiye Cumhuriyeti'ni hem "laik" diye ni- telemekte, hem de "din derslerini" ilk ve ortaöğre- timde zorunlu kılmaktadır. Anayasa yapılırken ben, bu hükme ısrarta karşı çık- mış ve o zamanlar çok etkili bir yayın organı olan Mehmet Ali Kışlalı'nın YANKI dergisinde, birkaç mülakatta bunun "laik bir Anayasada" yer alama- yacağını savunmuştum. 1982 Anayasası, bu Anayasa'yı kaleme alan komis- yonun başkanı olan Orhan Aldıkaçt'nın karşı çıkma- stna rağmen, kendisinden önce kabul edilmiş olan YÖK yasasını benimseyen ve bu kuruma boyun eğen bir biçimde kaleme alınmıştı. Ben buna da şıddetle karşı çıkarken, YÖK'ü bugün eleştıren siyasal Islamcı kardeşlerimiz, yapılanlara alkış tutuyorlardı. Nitekim ben, YÖK'ün, sıkıyönetim aracıhğıyla üni- versitelerdekı tasfıyesine karşı çıkıp istrfa ederken de, bugün YÖK'ü topa tutan siyasal Islamcılar, tas- fiye edilenler demokrat olduklan ve yerlerine "milli- yetçi-mukaddesatçı" öğretim üyeleri ve yöneticiler atandığı için, YÖK'ün o uygularnalannı da bûtün yürekleriyle destekliyorlardı. 12 Eylül yönetimi bir yandan Atatürkçü olduğunu öne sürüyor, öte yandan gerçek Atatürkçüleri hapse atıyor ve Atatürk'ün kişısel mirasını bilezedeleyerek, O'nun özel demek olarak kurduğu Tûrk Dil ve Türk Tarih Kurumlannı ortadan kaldınp, onlan "deviet denetiminde" bırer "resmi örgüt" haline getiriyor ve üstelık bunu Anayasa'ya da sokuyordu. 1982 Anayasası'nın en sakıncalı maddesi ise ge- çici 15'inci maddedir. Bu madde hem o dönemin yöneticilerinin yargılan- masını önler, hem de o sırada çıkanlan kanun ve ka- rarnamelerin "Anayasaya aykınlık" gerekçesi ile ip- tallerini yasaklar. rBu hukürn, bugünkü "arabeskyağma kürrürüny" bÖyuk,qlçüde (^esteklemektedır. Merkezi hükümete "turizm alanlan ilan etmek" yefkisini veren ünlü "gasp" karamamesi bu sırada çı- kanlmış ve sadece Ozal döneminde Istanbul'un ve Türkiye'nin yağmasına yol açmakla kalmamış, RE- FAHYOL Hükümeti istrfa ettikten sonra kurulan Yıl- maz-Ecevit koalisyonu bu hükme dayanarak, Be- şiktaş'takı Serencebey Parkı dahil, son yeşil alan kı- nntılannı da yağmalamaya çalışmıştır. Aynca bu Anayasa'nın "milletvekilliği dokunul- mazlığı" ve "düşünce özgürlüğü" maddeleri de do- kunulmazlıkların sınırlandınlarak kısıtlanması, özgür- lüklerin ise genişletilerek güvenceye alınması için de- ğiştirilmesi gereken hükümler arasındadır. Sıze bir de eğlenceli anı: Anayasa taslağı ilan edilmiş, güya tartışmaya açıl- mış. Bu çerçevede Anayasa'nın miman Prof. Orhan Al- dıkaçtı'nın sunuş yaptığı bir toplantı düzentenmiş. Aldıkaçtı, Anayasa taslağına karşı çıkanlann ne denli önyargılı ve kötü niyerli olduklannı anlatmak için "Biz bu Anayasa Taslağı'nı öğleyin 13'teaçıkla- dık, saat 17'de taslağın yanlışlığı hakkında demeçler verildi. Bu kadarkısa sürede bir anayasa taslağını de- ğerlendirmek olanagı yoktur. Eleştirenlerin önyargı- sı ve kötü niyeti buradan da bellidir" dedi. Bunun üzerine ben de söz alarak, "Yeni doğan bir çocuk zekâ özürlü ise bunu anlamak aylar alabilir, a- ma bir hilkat garibesi ise bu ilk bakışta hernen an- laşılır. Bu Anayasa Taslağı da bir hilkat garibesi ol- duğu için yanlışlığı ilk bakışta anlaşılıyor" dedım. Şimdi Anayasa muhalıfi kesilen kahramanlara" ithaf olunur. Egitim-Sen'den MEB'ye uyarı 'Gerki kodroloşma eğitimiboltolıyor' ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Egitim Sen 2 No'lu Şube Başkanı Na- 2un Alkaya, yeni öğretim döneminde okullardaki gerici ve ırkçı kadrolaşma- lann arttığtna işaret ede- rek Milli Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğlu'nu uyardı. Alkaya dün yaptığı ba- sın açıklamasında, atama- larda merkeze alınanlann sıyasi referanshlar oldu- ğunu belirterek "Köyler- de öğretmen kalmadi. bu nedenle merkezde öğret- menler depo okullarda bekletiliv-or" dedi. Hayma- na'da 4Ö'a yakın okulun öğretmensizlikten kapalı olduğunu, Şereflikoçhi- sar'da 300"e yakın öğret- mene gereksinim olduğu- nu kaydeden Alkaya, "Ye- ni öğretim döneminin ba- şuıda TürkiyeCumhuriye- ti'nin başkentinde okullar öğretmensiz, smıflar dolu ya da kapab" dedi. Eğitimdeki ırkçı kadro- laşmaya örnek gösteren Alkaya, Yenimahalle Al- parslan Lisesi Fen Bilgisi öğretmeni İbrahim Ko- ca'nın görev yaptığı dö- nemde sakallı ve şalvarlı olduğuna dikkat çekti. Al- kaya şu bilgileri verdi: "Kendisi aynı zamanda Vahdet Vakfi: nın yönetici- sidir. Bu nedenle çeşitti ne- denlerlesonışturmalarge- çirmiştir. 10 Kasun 1997'de Atatürk'e haka- retten tutuklanmış ve 4 ay cezaevinde kahmş, ancak yine kendisine cezaevi sü- recinde tam maaş öden- miştir. Bakanlığın kendisi- ne verdiği idari \e maB ce- za ise Ortaöğretinı Genel Müdürlüğü'nde 1 yıl 9 ay 24 gün, sümen aln edM. Bakan Bostancıoğlu'nun görevlendinüği iki bakan- uk mfifettişi ise bu Atarürk ve cıımhuriyet düşmanuu emekli etmeji başârdı." Alkaya, Bostancıoğ- lu'na şu sorulan yöneltti: "Acaba başka sümenal- 0 edilen dosyalar var mı? Böylesi uygulamalaria 00- ü olarak nasıl işlemler ya- pümaktave nasd sonuçlan- maktadır? Tüm bu oiayla- ruı zonınhı kesintisize^ti- mi baltaladığını görmüyor musunuz?"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear