17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Yayuı Kurulır tlhan Selçnk (Başkan). Orhan Erinç. Oktay Kurtböke, Hikmel Çetinkaya, Şükran Soner, Ibrahim Yıldız. Orhan Bursah, M ustafa Battny, HakanKara. Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 4 Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Yazıişlen Müdürü. tbrahim Yıldız # Sorumlu Müdür Fikret Ilkiz # Haber Merkezi Müdürü. Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istihbarat: Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı: Özlem Yüzak0Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Y ücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç AnkaraTeımılcisı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks:4195O2701zrauTemsücısi.SerdarKızık, H. Zıya Blv. 13 52 S. 2'3 Tel 4411220. Faks: 4419117 0 Adana Temsilcisı: Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd. 119 S.No 1 Kat:l.Tel:363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü Cjtûn A k n m 9 Koordmatör Ahmct Koruban • Muha- sebe Büknt Yeoer • tdare Hâwyin Gürer» Bıigı-UİL-m N«ilİn»l»Bıİgı- sayar Sıstsn. Mariıret Çiler • Sanş. FazüetKuza MEDYA C: • Yönetım Kurülu Başkanı - Genel Müdür: GûlbİB Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel MüdürYardımeısı: SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-51384«>«l.Faks 5138463 Yatımbvuı \c Bıun: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın >e Yauncılık A Ş Türktx:ağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Te! (O212)512O5O5(2Ohat> Faks. (0'212) 513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 27 EYLÜL 1999 Imsak: 5.22 Güneş: 6.49 Öğle: 13.03 îkindi: 16.22 Akşam: 19.02 Yatsı: 20.23 Butgaristan'da saç şov YA (Reuters)-2 Uluslararası Saç Şovu Sofya Kültür Sarayı'nda başladı. Bulgar stilist Tamara Mihaleva'nın hazırladığı düğün saçı şovun seçkin örneklerindendi. Meslek yüksekokuHapı fflasta • ANKARA(ANKA)- Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK, mesleki-teknik liselerden meslek yüksekokullanna sınavsız geçişi gerçekleştirmeye hazırlamrken, meslek yüksekokullannın "öğretim üyesi, fızik- mekân ve araç-gereç" yönünden iflas noktasına geldiğı belirlendi. YÖK tarafından hazırlanan raporda, UNESCO standartlanna göre bir öğretim üyesine 12 öğrencinin düştüğüne dikkat çekilen raporda, "Bu sayı Türkiye'de 46'dır. Bu durum, eğitim-öğretim kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir" denildi. Açıköğretime kayıtlar • ANKARA(AA)- Anadolu Oniversitesi'nin açıköğretim programlanna kayıtlar 4-20 Ekim tarihleri arasında yapılacak. Deprem nedeniyle açıköğretim programlannın bütünleme sınavlannın ertelenmesinden dolayı, daha önce Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) adaylara kayıt süresi olarak duyurduğu 27 Eylül-4 Ekim tarihleri, 4-20 Ekim olarak değiştirildi. 22 Ekim'den sonra mazeret beyan ederek kayıt yaptırmak isteyenlerin başvurulan kabul edilmeyecek. Çalışan çocuklar düsundiırüyor • ANKARA(ANKA)- Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK) ile Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) çocuk Lşçiliğinin elimine edilmesi amacıyla yürüttükleri projeler sonrasında ortaya cıkan sonuçlar ürkütüyor. TlSK ile ILO'nun KOBİ'lerde yaptığı birinci sağlık taramasında. çalışan çocuklann renk körlüğü, işitme kaybı ile sigara içmeye erken başlama ve işyerlerinde gaz, toz, duman gibi etmenlerden dolayı üst solunum yolu enfeksiyonu rahatsızlığına kapıldıİdan belirlendi. ÇB) raporlapı • TRABZON(AA)- Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlanmn ülkemizde sağlıklı hazırlanmadığı bildirildi. Karadeniz Teknık Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik-Mimarlık Fakültesi lnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Berkün, ciddi olarak hazırlanan ÇED raporlanmn bir kurtancı olabildiğini vurguladı. Berkün, "ÇED raporlan, ABD'de ve Avrupa Birliği'ndeçe\Teyi, doğayı, tesisleri ve ekolojik dengeleri koruyan Özellikler taşırken, ülkemizde bunun eksikliği yaşanıyor" dedi. Furby yasağı • NEWYORK(AA)- Uçaklarda cep telefonlan, laptop'lar, CD-player'lardan sonra furby oyuncaklannın da kapatılması uyansı yapıldı. Uzmanlar. bir tür "elektronik oyuncak" olan furby'lerin de iniş ve kalkış sırasında uçağın kontrol cthazlannı etkılediğinı belirttiler. GEDAŞ, İzmir'de kamu zararma hacizli şirkete görev verildiğini söylüybr w Elektrik (lağrtnm siyasi'İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir'in elektrik dağıtımı cıkmaz- da. Enerji Bakanlığı'nın açtığı tz- mir'in elektrik dağıtım ihalesini ka- zanan GEDAŞ, bakanhğın SENKOM AŞ ile anlaşma yoluna gidilmesi öne- risine tepki gösteriyor. Dağıtımlann SENKOM AŞ'ye siyasi amaçla ve- rildiğini öne süren GEDAŞ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'tn u iki şirketin uziaşması"" yönündeki ıstemıni de "Haczedümiş bir şirkete görev verilmesi hem Ege, hem ülke hem de kamu yaran açısın- dan yanhş olur" diye yorumlayarak. dağıtım yetkisinın hukuki süreç ta- mamlanmadan kendisine verilmesi- ni istiyor. izmir'in elektrik dağmm ihaleleriy- • Enerji Bakanlığı'nın açtığı îzmir'in elektrik dağıtım ihalesini kazanan GEDAŞ, bakanhğın SENKOM AŞ ile anlaşma yoluna gidilmesi önerisine tepki gösteriyor. GEDAŞ, elektrik dağıtımının siyasi amaç ve hemşerilik ilişkisi ön planda tutularak yapıldığını savunuyor. le ilgili tarhşmalar sürüyor. Dağıtıma talip olan ve ihaleyi kazanan GEDAŞ ile SENKOM AŞ arasında yaşanan re- kabetin Egehalkına zarar verebilece- ğine dikkat çeken Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Cumhur Ersümer, iki şirketin uzlaşmasını istemiş, uzlaş- ma olmadığı takdirde ise konuyla il- gili son mahkeme kararlannı uygu- layacaklannı söylemişti. Ersümer, "Bu karara uymak zorunda kalaca- ğız.Bunuuygulamakbizimaçımızdan doğru, ama beiki Ege açBindan yan- hş da olabilir. Bu riskleri ortadan kat- dırnıak için şu ana kadar uzlaşma ve birleşme isteğimizden bir sonuç ala- madık" demişti. Bakan'ın, mahkeme kararlannın uygulanacağı yönündeki açıklama- lannı olumlu karşıladıklannı belir- ten GEDAŞ yöneticileri, "Sa>in Ba- kanımız doğru söylemektedir. Hac- zedflmiş, iflas etmesi muhtemel ve 360 milyon dolar devir bedeli ödemesi mümkün oknayan birşirketegörevve- ribnesi hem Ege hem ülke hem de ka- mu yaran açısmdan yanhş olur" di- ye konuştular. Elektrik dağıtımının, siyasi amaç ve hemşerilik ilişkisi ön planda tutularak SENKOM AŞ'ye ikram edildığim ve bu görevlendirme- nin de kamu yaran dikkate alınma- dığı gerekçesiyle 1996 yılının kasım ayında iptal edildiğini savunan GE- DAŞ'tan yapılan açıklamada şu gö- rüşlereyerverildi: "İzmir ve Manisa halkının kenet- lenmesiyle kunılan, 16 şirket ve 7 bi- ne yakuı ortağı bir çaü altında topla- YeıüZelanda'ıunNelsonşehrindedüzenlenen « G i y a e b i l i r sanadar" moda gösterisinin ödül töreni önceki gün yapıkü. 'Moda Dalgalan', "Geziler', 'lktişim Düması Keşifleri' kate- gorilerinin buhınduğu ilginç moda gösterisinde giysiler de 'Bahk Yemi'. Haritanın Oı- şında' gibi isimJer taşıdı. Lctr> Mac Phedran ve Clarrie Reid'in birlikte tasarladıgı 'Ses- siz Sinema' adlı giysi. 'tletişim Dünyası Keşifleri'; VVılm van Heuekmand'ın tasarladıgı 'Haritanın Dışında' adlı giysi de 'Geziler" kategorisinde birincüik ödülünü aJdı. (Reuters) van ve bugüne kadar 2 mflyon dolar harcama yapan GEDAŞ, SEN- KOM'un açtığı dava nedeniyle huku- ki sorun ile boğuşmaktadır. Bu kap- samda SENKOM'un hukuken geçer- sizsayrian göreviendirmesinin iptaH içm açügı davanuı sonucunu ve görev len- dirmeyi beklemektedir. SENKOM'un en büyük pav^ sahip ortaklanndan Mehmet Sevil'in, Cıngılh Holding'e faizve masraflar hariç 226 mflyar 266 miiyon 199 bin 880 nra borcunu öde- yemediği için tstanbul 5. Asttye Tica- ret Mahkemesi tarafından 9 Ekim 1998'detaşınırmallan,üçüncüşahjs- tardakj nak ve aiacaklanna ihtiyaten haciz konmuştur. Böyle bir şirkete tz- mir'in elektrik dağmmını vermek ne ölçüde mannkh ve isabetü olacaknr?" Yöneticiler, SEN- KOM'un 9.10.1991 tari- hinde Bakanlar Kurulu ta- rafindan görevlendirildik- ten sonra ilgili yasa uya- nnca Enerji BakanüğTndan izin alması gerekirken, 1998 yılına kadar 5 kez izinsiz ortaklık yapısını de- ğiştirdiğini de öne sürerek "SENKOM'un 1991'de 'yok hükmünde" karara gö- re yapılan görev lendirme- si, bizün açtığunız davanın sonucu beklenmeden, ba- kanlık bu göreviGE DAŞ'a bir an önce vermeiidir. Ka- mu vicdanuu rahatlatacak şekilde bu işin bir an önce sonucianduilmasuıı bekle- mekteyiz'" dedi. Güçbirhği Hoküng ve De- nizli, Aydın, Muğla Elekt- rik Dağıtım AŞ (DEMAY) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu. yaptığı açık- lamalarda Ege ıllennin elekt- nk dağıtım hakkının Danış- tay'a yaptıklan tüm itiraz- lara karşın SENKOM ve AYDEM şirketlerine veril- diğini. mağduriyetleri ne- deniyle mücadelelerini hu- kuksal zemınde sürdürecek- lerini bildirmişti. AKADEMİK YAŞAMDA KADINLARIN PAYI BÜYÜYOR Kadınlar hızh flerliyor ANKARA (ANKA) - Akademik yaşamda kadınlann payı büyüyor. 1997-98 öğretim yılında akademik kadronun yüzde 33'ünü kadınlar oluştururken. 1998-99 öğretim yı- lında bu oran yüzde 35 düzeyine ulaştı. 1998-99 öğretim yılında. bir ön- ceki yıla göre öğretim üyesi sayısm- daki artış yüzde 6.6 olarak belirle- nirken. kadınlardaki artış yüzde 9.2, erkeklerde ise yüzde 5.2 olarak ger- çekleşti. ÖSYM'ninyükseköğretim istatis- tiklerinden derlenen verilere göre akademik yaşamda kadınlann payı sürekli olarak artıyor. 1998-99 öğ- retim yılı sonunda öğretim üyesi sa- yısı 20 bin 826'sı kadın, 39 bin 3O3'ü erkek olmak üzere 60 bin 129 ola- rak belirlenirken, akademik yaşam- da kadınlann payı yüzde 34.8, erkek- lerin ise yüzde 65.2 oldu. Bir önce- ki öğretim yılında ise kadın akade- misyenlerin oranı yüzde 33.4, er- keklerin ise yüzde 66.6 olarak be- lirlendi. Bu arada 1996-97 öğretim yılın- da da kadın akademisyenlerin payı Istanbul Eczacı Odası yüzde 32.9. erkeklerin payı ise yüz- de 67.1 olarak gerçekleşmişti. Aka- demik yaşamda erkeklerin üstünlü- ğu devam ederken, kadın akademis- yenler. artış oranlannda erkekleri geride bırakıyor. Toplam öğretim üyesi sayısında- ki artış bir önceki öğretim yılına gö- re yüzde 6.6 olarak tespit edilirken, kadın akademisyenlerin artış oranı yüzde 9.2, erkeklerin ise yüzde 5.2 olarak gerçekleşti. Erkekleri geçtikr Akademik unvanlar açısından ba- kıldığmda da kadınlann artış oranı, erkeklerin artış oranının üzerinde gerçekleşti. Profesör düzeyinde, ka- dınlann artış oranı yüzde 6.9 düze- yine çıkarken. erkekler yüzde 2.2'de kaldı. Erkekler yalnızca doçent düze- yinde kadınlan geçebildi. Doçent düzeyinde kadınlann artış oranı yüz- de 6.2'de kahrken, erkeklerin artış oranı yüzde 9.2 düzeyinde gerçek- leşti. Kadın akademisyenler en fazla artışı öğretim görevlisi kadrosunda gerçekleştirdi. Yardımcı doçent düzeyinde ka- dınlann artış oranı yüzde 7.4, er- keklerin yüzde 2.6, öğretim görev- lisi düzeyinde kadınlann yüzde 14.1, erkeklerin yüzde 12.3 ve araştırma görevlisi düzeyinde de kadınlann artış oranı yüzde 8.6, erkeklerin de yüzde 4.7 olarak belirlendi. ÖSYM verilerine göre, son iki öğretim yılında kadın ve erkek aka- demisyenlerin unvanlara göre dağı- lımı da şöyle: UMMUR TOPUM PlOfefflf Doçent YntOoçent ÖgtGâotsi Oku&nan Uzman ÇfiVRTKR EğtPtentsraası K 190K 1574 1243 2133 2548 24» 84 8148 9 5 1967-96 E 37336 5909 2899 5422 5408 2133 1271 14277 7 10 199B-99 K E 20626 1790 1321 2380 2738 2796 932 8853 9 7 39303 6042 3166 5909 5561 2397 1245 14952 10 21 Yunanistana mektup 'Yorgo, oğhımu kurtan LATtFSANSÜR KUŞADASI - Insan tacirlerinin kan- dırdığı HyaşındakioğluYunanistan'da tutuklanan Kuşadalı anne Sevtap Çıkık- ÇL Yunanıstan Dışişleri Bakanı YorgoPa- pandreu'ya mektup yazarak Türk-Yu- nan dostlugunun gelişa'ği birortamda hiç- bir suçu olmayan oğlunun serbest bıra- kılmasını istedi. Kuşadalı iki gencin Yunanistan'ın ts- tanköy (Kos) Adası'nda tutuklanması- na neden olan olayın gelişimi de hayli ilginç. Yasadışı yollardan yurtdışına adam kaçırma suçundan sabıkalı Ne- dim Ö n (42), ayru mahallede oturan ve tamircilık yapan 14 yaşındaki Tolga Çı- kıkçı ile 17 yaşındaki Serkan Düzbas- ü'yı teknesinin anza yaptığını söyleye- rek Bodrum'a götürdü. Anzaya bak- mak için tekneye binen Tolga ile Ser- kan, 36 mülteci ile karşılaşınca 'şok' oldular. Tekneden çıkmak isteyen genç- leri silah zoruyla tuttuğu savunulan Ne- dim Örs, Tolga ile Serkan'dan mülteci- leri Yunanistan'ın Istanköy Adası'na götürmelerini istedi. Örs, Yunan kara- sulanna yaklaşıldığı sırada, beraberin- deki başka bir tekne ile Bodrum'a dö- nerken iki Kuşadalı genç ve 36 mülte- ci Istanköy açıklannda Yunan Sahil Gü- venlik botu tarafından yakalandı. Bir haftadır Istanköy Adası'nda tutuk- lu bulunan Tolga ile Serkan, mahkeme- ye çıkanlacaklan günü bekliyor. Oğlunun kandınldığını söyleyen gö- zü yaşlı anne Sevtap Çıkıkçı, tüm umu- dunu Yunanistan Dışişleri Bakanı Yor- go Papandreu'ya bağladı. Papandreu'ya mektup yazdığını be- lirten Çıkıkçı," Tektesellim son dönem- de yükselen Türk-Yunan dostluğu. Yu- nanlılar oğlum ile telefonla görüşmeme izin verdOer. Yunanistan Dışişleri Baka- m'na faks çektim ve bir de mektup yaz- dım.Oğiumun kurtanlması için gereken girişimleri yapacağma ve bana müjdeU haber vereceğme inanıyorum" diye ko- nuştu. SÖYLEŞİ T I ' C • ATTlLÂ İLHAN '...Hayallerim Hep Kırıldı!' Seçim mücadelesini çağdaş grup kazandı İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Eczacılar Gru- bu ve Idealist Eczacılar Grubu'nun yanştığı Is- tanbul Eczacı Odası'nın seçimleri sonuçlandı. Son 12 >nldır Istanbul Eczacı Odası'nı aralıksız olarak yöneten Çağdaş Eczacılar. 1127 oyla ye- niden seçildi. Idealist Ec- zacılar Grubu ise 859 oy- da kaldı. İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu adına başkan Erkan Onsel yap- tığı açıklamada. yeni prog- rama, 31 yıllık tecrübe ve bilgi birikimlerine daya- narak başlayacaklanru be- lirtti. Erkan Önsel, Sağlık Bakanlığı'nın bünyesin- deki eczacı kadrolannı katlayarak arttırması ge- rektiğini ifade ederek ül- kemizin ilaç alanında ec- zacı sorumluluğu ve de- netimine gereksinimi ol- duğunu \'urguladı. 6197 sayılı yasadaki de- ğişiklik taslaklannı Sağ- lık Bakanlığı 'na sunduk- lanm belirten Önsel, ec- zacılann temel sorunlan taslakta yapılacak deği- şikliklere bağh olduğunu öne sürdü. Yasataslağı Önsel, "Hazuiadığunız yasatasansı taslağmın içe- riği şu konularda değişik- likJeröneri>wn Eczane aç- manın nüfusa ve mesafe- ye göre sınırlandırılması, eczane açını ruhsatlan- nın TEB'ce verümesi, ec- zacı odalannuı yetkileri- nin artdnlması, yardım- cı eczacıhk, ecza dolapla- ruıınkaklınlması,eczacı- mn çahşma saatleri vegün- lerinin düzenlenmesL, ec- zandcrin denetimi,cezabr ve stajlar" diye konuştu. e-posta : tan (g prizma. net. tr Heyecanlı, o 6O'lı yıllar! İzmir gazeteciliğimi 'yok- tayan', 68rüzgân! O tarihte, hanl hanl, neleri tar- tışıyoaız; bir 'değişim' geçiren CHP'de, 'Kamu Eko- nomisi' fikrini egemen kılmak için, ne yapmalı? Ba- zı Faiban'cı solcular gibi -Cemil Sait vb. mi?- 'Halk Sektörü' adı verilen, sınırlan ve mahiyeti belirsiz bir kavramın, himayesine mi sığınmalı: yoksa, Yugos- lavya'da, Komintem'den aynldıktan sonra, Josip Broz Trto, Edvard Kardelj vb. gibi 'Marksist' yöneticile- rin, kuramsal olarak geliştirip, pratikte gerçekleştir- dikleri 'özyönetim modeli'n ömek mi edinmeli? O yıllar, Inönü CHP'sinin, Ecevit CHP'sine; Ece- vit hareketi'nin ise, 'Ortanın Solu' müphemiyetin- den, 'Demokratik Sol' kesinliğine dönüştüğü yıllar! özyönetim, ne anlama geliyor? Bürokratik merkezi- yetçi Sovyet kamu yönetimi modeline karşı; Trto, üre- timi doğrudan üreticilerin örgütleyip yönetmesi- ni öngören, son derece halkçı ve demokratik bir kamu yönetimi öngörüyor; öngörüyor da lâf mı şimdi, koca koca kombinalan, böyle örgütlemiş, tasanyı gerçeğe uygulamıştı. Sorun o derece önemli ve güncel görünüyor ki, birkaç yıl sonra, Mi- lojko Druloviç'in 'özyönetim' başlıklı kitabmı Türk- çeye çevirtip yayımlıyoruz. (Bilgi Yayınevi, 1976) Öz- gürlükçü sosyalizm adına, işin ne kadar ilginç oldu- ğunu daha iyi anlatabilmek için kıtaba ünlü Fransız Sosyalist lideri Michel Rocard'ın bir önsöz yazdığı- nı belirtmek, bilmem yetmez mi? 'Demokratik Sol' deyiminin tarihi çıkış nedeni bu- dur Kısmen 'romantik', kısmen 'duygusai', Fabian 'solculuğunu' bırakıp, Müdafaa-i Hukuk Doktri- ni'nin laik, demokratik ve anti/emperyalist temeline uygun bir 'özyönetim'fikrini benimsemek ve benim- setmek! Başka türlü söylersem, yalnız yönetimi de- ğil, üretimi -hatta sınai üretimi- halkın -yâni üre- ticinin- denetimine vermek! Türk halkının olanca ağıriığıyla iktidara getirdiği CHP (1973), sözde bu 'özyönetimci' CHP'dir ki, Ecevit 12 Eylül sonrasın- da, ayn ve bağımsız bir parti olarak örgütlendiğinde; -yakından bilen birkaç kişi hâriç- hemen herkes sol- da 'özgürlükçü sosyalist' özyönetimci, tarhşmasız Mü- dafaa-i Hukuk Doktrini'ne bağlı bir parti oluştuğu- nu sanıyordu. Besbelli seçmen de, önceki deneyle- rinden ağzı fena halde yandığı için, 'alışılmış' parti- lerin 'sultasından' kurtulabilsin diye, son seçimlerde Ecevif i de 'Demokratik Sol' Partisini de yürekten destekledi ve iktidara taşıdı. 'özyönetimi' ara ki bulasın! Degneğin öteki ucu Aynı seçimde, birçokgözlemciyefeleğini şaşırtan böylesine kitlesel bir seçmen desteği; Alpars- lan Türkeş'in ölümünü müteakip iyice itibardan düş- tü sanılan MHP'ye verildi. MHP geleneksel ve an- ti/emperyalist 'Cedit' Türkçülüğü'nü (Gasprinskiy); II. Dünya Savaşt'nda Berlin'in etkisiyle ırkçı/turan- cılığa; 'Soğuk Savaş' boyunca da, VVashington'ın etkisiyle 'Ü//aicü/üğe'dönüştürenI birsıyasal kadro- nun partisiydi ki, ekonomide 'devletçilik' tabiatı ica- bı, programının belkemiğıni oluşturuyordu; elbette ia- şizan', -bir hayli 'Inönü Modeli' bürokratik- birdev- letçilikti bu, ama, 'Millîsektör' -Ecevit takımının 'Halk Sektörü 'gibi- onun temel taşlanndan birisi sayılıyor- du. Türkeş sonrasında, hele Sovyetler Birliği dağıl- dıktan sonra, sebeb-i hikmeti antı/komunızm olarak bilinen MHP'nin zor günler yaşayacağı, ayan beyan görülüyordu; bence, tek bir çıkış yollan olabilirdi: kaynağa, Cedit Hareketi'nin ve ilk Türkçüler'in anti/emperyalist ve lâik ulusallığına dönmek! (Hâ- lâ aynı fikirdeyim). Partinin yeni lıderı Devlet Bahçe- li az tanınıyordu ama, yazdıklannda ve söylediklerin- de, en azından böyle bir ümıdi besler gibiydi. "...Bahçeli, 18 Nisan seçimleri sırasında hazır- lanan MHP propaganda ve seçim bildirgesinde, KTT'lerin ekonomideki vartığımn korunması ve rehabilite edilmesi yanında, özelleştirmenin de ik- tidara gelindiğinde 'durdurularak', altyapısının yeniden tanzkn edileceği' görüşüne yerverdi. Ser- mayenin tabana yayılması ilkesini öne çıkartan MHP, bu doğruttuda olmak kaydıyla da 'blok sa- tiş' yöntemiyle yapılan 'özelleştirmelere' karşı olduğunu beyan etti. 'Yabancı Sermaye'ye yak- laşım konusunda da, 'millT birtutum sergilemek- teydi..." (Milliyet, 18 Temmuz 1999) Türk halkı, ulusallığını sermaye faşizmine çevir- meyecek gibi görünen bu yeni MHP'yi, partinin ta- rihinde görülmemiş bir oy desteği ile -bildiğiniz gibi- iktidara kadar taşıdı. Seçmen neden oy vermijti? Şimdi dikkat isterim. Seçimlerden önce, kampanya boyunca bu iki par- tiden, seçmene verilen görüntü nedir? (Soğuk Sa- vaş) boyunca ülkeyi yanlıştan yanlışa sürüklemiş, Cumhuriyet'in temel yapısını bozmuş, Müdafaa-i Hukuk Doktrini'ni lâfta bırakmış iktidarlardan ve po- litikalardan uzak olmalan, onlara uzak durmalan, bir! Ekonomide olsun, siyasette olsun, rejimin ve ül- kenin 'ulusallığını', yâni ulusal çıkarlannı öndetutma- lan: bu yüzden de geçmiş iktidariann 'ecnebi'y\e or- tak 'lumpen' bir burjuvazi adına, Cumhuriyet'in 'ka- mu sektörünü' yağma etmesine karşı çıkmalan, iki! Yalnız bu kadar mı, hayır ulusal cumhuriyeti, 'ecne- bi tasallutundan' korumak maksadıyla, zamanında TBMM'nin kurduğu Yargrtay, Danıştery, Sayıştay ve benzeri kuruluşlann, yasalara dayanarak verdiği ka- rarlan benimsemeleri, bu kuruluşlara arka çıkmala- n, üç! Hele Özal'ın devr-i saltanatından itibaren, cum- huriyet hükümetlerini 'Sistem'in bölgedeki 'şubesi'ne dönüştüren ANAP, DYP ve CHP yönetimlerini, şid- detle ve haklı olarak eteştirip kınamalan, dört! Meraklısı, daha kim bilir ne sebepler bulabilir, sa- yabilir; haklı da çıkar; gerçek o ki, gerek DSP, gerek- se MHP, seçimde kendilerini takdim şekilleriyle, Tür- kiye Cumhuriyeti'ni 'sivilleştirmek' bahanesiyle Mü- dafaa-i Hukuk rayından çıkarmaya uğraşan ANAP, DYP ve CHP'nin tam karşıtı, basbayağı 'olumlu' bir 'altematif olarak halka sunmuşlardı; seçmen de, öbüıierinden usandığı, btktığı, onlara inandığı için, ço- ğunluğunu esirgemedi. Peki, onlar ne yaptılar, neler yapıyorlar? Asıl onu konuşacağız ya, önce işin 'evveliyatını' hatırlayalım dedik. http^/www.prizma.nettr/AJLHAN http^/www.bilgiyayınevi.com.tryailhan FaksK>-212/2601988
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear