Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 EYLÜL 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sendika üyesi işçileri korumak için çalışma içinde
Iş giivencesi için yasa taslağıANKARA(AA)- Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, hak-
sız iş akdinin feshi ve ilk kez top-
lu iş sözleşmesi kapsamında bu-
lunan işyerlerindeki işçilerin sen-
dika üyesi olması nedeniyle, işten
çıkanlmalannın önlenmesi ama-
cıyla yasa taslağı hazırladı.
Bakanhk tarafindan hazırlanan
yasa taslağında. 1475 sayılı İş Ya-
sası ile 2822 sayılı Toplu İş Söz-
leşmesi, Grev ve Lokavt Yasa-
sı'nda değişiklik yapılması öngö-
rülüyor. Yasa taslağı ile 1475 sa-
yılı İş Yasası'nın 13. maddesinde
yapılan düzenleme ile iş akdinin
feshinde ispat yükünün yer de-
ğiştirilmesi benimseniyor.
Yürürlükteki mevzuata göre, iş
akdinin feshine ilişkin davalarda,
iş akdinin haksız nedenlerle fes-
hedildiğini kanıtlama yükümlü-
lüğü işçiye aitken, taslakta iş ak-
dinin haidı bir nedenle feshedıl-
diğinin kanıt yükümlülüğünün iş-
verene ait olması öngörülüyor.
Bakanhk tarafindan hazırlanan
yasa taslağında 2822 sayılı Top-
lu tş Sözleşmesi Grev ve Lokavt
Yasası'nda da değişiklik yapıl-
ması esas alınarak sendikalaşan
işyerlerinde yasadışı olarak işle-
rine son verilen işçilerin iş gü-
vencelerinin sağlanması da
amaçlanıyor.
Taslakta, 2822 sayılı yasada
yapüacak değişiklikle. ilk kez
sendikalaşan işyerlerinde, işvere-
nin işçi sendikasınm çoğunluğu-
nu yitirmesini sağlamak amacıy-
la, kanunsuz olarak işçi çıkarma-
sı durumunda, işçilerin veya sen-
dikanınbaşvurusu üzerine iş mü-
fettişinin konuyu incelemesi ön-
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafindan hazırlanan yasa taslağına
göre, işten sendika üyesi olduğu için çıkanlan işçi 6 işgünü içinde mahkemeye
başvurabilecek. Mahkeme. iş akdi feshinin sendikaya üye olması nedeniyle
yapıldığı yönünde karar verirse, işveren 6 işgünü içinde işçiyi geri almak
zorunda olacak.
görülürken müfettişlerin bir ay
içinde yapacağı incelemeyi so-
nuçlandırması ve sonucu işçiye
veya ilgili sendikaya bildirmesi
benimseniyor.
Taslağa göre, inceleme sonu-
cunu alan sendika üyesi işçi veya
üyesi bulunduğu sendika, işçinin
işe iade edilmesi talebiyle 6 işgü-
nü içinde, işçinin işe iade edilme-
si talebiyle iş mahkemesine baş-
vurabilecek. Mahkeme. iş akdı
feshinin sendikaya üye olması ne-
deniyle yapıldığı yönünde karar
verirse. bu karan alan işçi, 6 iş-
günü içinde işe başlamak zorun-
da olacak. İşveren, iş mahkeme-
sinin karanna karşın işçiyi 1 ay
içinde işe başlatmazsa, işçiye bir
yıllık ücreti tutannda tazminat
ödeyecek.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafindan hazırlanan
yasa taslağı gerekçesinde, işçi-
nin, işten çıkarmalara karşı ge-
rektiği şekilde korunamadığı bir
hukuk düzeninde sendika. toplu
iş sözleşmesi özgürlüğünden ve
grev hakkından söz edilemeyece-
ği vurgulanarak iş güvencesinin
sağlanamadığı bir sistemde, sen-
dika ıçi demokrasinin de yeterin-
ce işleyemeyeceği behrtildi.
Işverenin, işçinin işine neden
göstermeksizin son verebilmesi
imkânına sahipbulunmasının, iş-
çinin hukuk düzeninin açıkça
kendisine tanıdığı menfaatı koru-
yamadığı sonucunu doğuracağı
kaydedilen taslak gerekçesinde,
"Sendikaya üye olan bir işçinin,
bu nedenle işten çıkanlması Tür-
kjye'nin onayladıgı sözleşmetere
aytandır" denildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyan, iş güven-
cesine ilişkin yürüttükleri ön ya-
sa taslağını tamamladıklannı be-
lirterek bu konuda işçi ve işvere-
nin uzlaşmasını beklediklerini
söyledi. Türkiye'nin ihtiyacı olan
böyle bir yasayı Meclis'ten ge-
çirmek istediklerini vurgulayan
Okuyan." İşçi ve işveren bu konu-
da ortak bir noktada buluşabüir-
lerse, biz bu yasa taslağını en kısa
sürede Meclis'e sevkederiz. Yeter
Irî, işçi ve işveren bu konuda bir-
leşebüsinler"
Dışişleri Bakanı, Haydar Aliyev ve Eduard Şevardnadze ile görustü
İsmail Cem Yalta Zirvesi'nden memnun
ismailCem.
ANKARA/YALTA (AA)-Dı-
şişleri Bakanı İsmail Cem, Bal-
nk ve Karadeniz Ülkeleri tşbir-
liği Zirve Toplantısma kaülmak
üzere gittiği Yalta'dan memnun
aynldı.Gürcistan Cumhurbaşka-
ru Eduard Şevardnadzeve Azer-
baycan Curnhurbaşkanı Haydar
Altyev ile görûşen Cem. "Kendi-
teriyle ga\et dostane konuşmala-
nmız oklu. Bakü-C e> han'a daha
fazla destek verilmesi gerektiği-
ni konuştuk " dedi. Cem'in Ali-
yev'le yaptığı görüşmesinde Ka-
rabağ konustınun da gündeme
geldiği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Süteyman
DemireTin deprem nedeniyle
katılmadığı zirve toplantısında
Türkiye'yi Cem temsil etti.
Cem. Baltıklar ve Karadeniz iş-
birliği çerçevesinde, Avrupa gü-
venliği ve çeşitli alanlarda işbir-
liğinin ele almdığı toplantı son-
rasında Türkıye'ye döndü.
Yalta*da Azerbaycan Cumhur-
başkanı Aliyev ve Gürcistan
Devlet Başkanı Şevardnadze ile
Bakü-Ceyhan, ikili ilişkiler ve
diğer konulardagörüşmeler yap-
tı. Cem konferansta yaptığı ko-
nuşmada da deprem nedeniyle
Türkiye'ye yapılan yardımlar
için teşekkür etti. Cem konuşma-
sında aynca, bölgenin giderek
artan önemine dikkat çekerek,
bölge ülkeleri arasındaki işbirli-
ğinin önemini vurguladı.
Baltıklar ve Karadeniz işbirli-
ği çerçevesinde gerçekleştirilen
Yalta zirvesine, bölgedeki 21 ül-
keyle birlikte Avrupa Konseyi,
AGtT, NATO. AB Komisyonu,
Baltık Konseyi ve Merkezi Av-
rupa Girişimi temsücüeri kaüldı.
Kanada
Mülted
devlet
ı
ENGtN AŞKIN
TORONTO- Anayasal dü-
zeniu
monarşi" olan Kanada,
devlet başkanlığına 60 yaşın-
daki Çin göçmenı Adnenne
Clarksonu seçti. 2. Dünya
Savaşı dönemlerinde Hong-
Kong'u istila eden Japon or-
dusundan kaçarak ailesiyle
birlikte Kanada'ya gelen ye-
ni devlet başkanının seçimi,
ülkenin çok kültürlü, çağcıl
yüzünün kanıh olarak değer-
lendinldi.
Ingiliz kraliçesinin simge-
sel temsilcisi olan ve atanma-
sı Kanada Başbakanı Jean
Chretien'ce yapılan "gend
vafi" tanımlı yeni devlet baş-
kanı, Kanada'da hümanist
çizgide ulusçu. bağımsızhk
yanlısı, ödün vermez bir ile-
rici aydın olarak tanınıyor.
1867'dekvırulmuş olan Kana-
da'da. daha önce görev yap-
mış olan Ingiliz ve Fransız
kökenli "genel vaKlerin" dı-
şındaki göçmen toplumundan
gelen Clarkson, tngiliz asıllı
yazar ve fılozof John Ralston
Saul ile evli bulunuyor.
Kanada'nın Amerikan et-
kisine kayan durumuna şid-
detle karşı çıkanlann başında
gelen Adrienne Clarkson'un
devlet başkanlığına atanma-
sı, Kanada'nın kartel medya-
sında ve statükocu çevrelerde
çekingenlikle karşılandı.
Toplumsal yaşamda, Yeni
Dünya Duzeni'nin getirdiği
dayatmacı kültürü ve şirketsel
değer birimini sert biçimde
eleştiren Adrienne Clarkson,
"Free Trade-Serbest Ticaret
AnlaşmalarTna sürekli ola-
rak karşı çıkmışh
34 yıl süreyle Kanada'nın
bağımsız devlet televizyonu
CBC'de sunuculuk yapan ye-
ni genel vali, çeşitli sanatsal
etkinlikler düzenledi ve Onta-
rio eyalet devletinin Paris
"genel temsflciliği''nı üstlen-
di. Son yıllarda. artık sadece
manevi çızgideki "monarşT
bağlantısını kopanp Cumhu-
riyet ilan etmesi seçenegini de
tartışmakta olan Kanada,
mültecı bir devlet başkanının
seçilişiyle, yepyeni bir çizgi-
ye yaklaştığını ortaya koydu.
uıgilizce, Fransızca bilen
ve "konuşmayeteneğiyle'' ün-
lenen Clarkson, Kanada'yı
çok iyi tanıyan birikimli kim-
liğiyle de saygı görüyor. Ka-
nada Devlet Başkanhğı sıya-
sal yetkisi bulunmayan. sim-
gesel ve törensel bir makam
olup vergi mükellefıne yılda
11.5 milyon dolara mal olu-
yur.
Alrlkiılııt'tan Vali TürkiyeBüyükMUlet\Iecüsi(TBMM)BaşkanıYıldınm Akbulut,İstanbul Va-
lisiErölÇaİar'ıveİstanbulBmükşehlr Belediye (İBB) Başkanı AliMüfrtGür-
tuna'vı zharet etti ve deprem bölgelerinde incelemelerde bulundu. Yıldınm Akbulut, Avcılar >e Bağcılar'da depremde zarar gören yuıttaşlann
öncelikli gereksinimleri olan gıda ve sağlık hizmetlerinde şikâyet olmadığını, bundan sonra yapüacak çalışınaların evsiz kalan depremzedelere,
kış gelmeden prefabrike konut sağlamak olduğunu belirtti. Akbulut. "Depremin zararlannı asgarive indirmek için çalışıyoruz. Hasar tespit ça-
hşmalan dün sona erdi. Oturulama>acak olan binalann yıkım işletnlerine başlanacak1
* dedi. Vali Çakır da, İstanbul'da geçici iskâna tabi tutu-
lacak yaklaşık 14 bin ailenin bulunduğunu belirterek "Okullann açüacak olması nedeniyle buralarda kalanlar kamu tesislerine ya da misafir-
hanelere yerleştirilecek. Ancak eldeki tüm imkâniarı kullanmamıza rağmen 4 bin ailelik kapasite varatabüi\oruz" şekünde konuştu.
tstanbol'un Dd ayn yerinde yapılan bombalı saldınlan üstienen olmadı.
Bombalı scddun: 20yarah
İstanbul Haber Servisi - tstanbul Şiş-
li'deki Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
ve Fatih Unkapanı'ndaki Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı tstanbul Böl-
ge Müdürlüğü binalanna dün akşam dü-
zenlenen bombalı saldınlarda 20 kişi ha-
fıf şekilde yaralanırken binalarda hasar
meydana geldi.
tstanbul'daki ilk patlama Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Böl-
ge Müdürlüğü'nün Unkapanı'ndaki bi-
nasındameydana geldi. Binanın 5. katın-
da görülen şüpheli paket, olay yerine ge-
len uzman ekiplerce incelendi.
tstanbul Terörle Mücadele Şube Mü-
dürlüğü Bomba Imha Bürosu'nda gö-
revli ekip, paketiçerisinde patlayıcı mad-
de olduğunu saptadı. Görevliler, paketi,
bölge müdürlüğü binasının en üst kaun-
dan boş alana attı.
Paket içerisindeki
bomba, atıldığı yerde
yaklaşık 1 dakika sonra
patladı. Patlamada ölen
ya da yaralanan olmaz-
ken çevredeki birçok
dükkân. ev ve araçta ha-
sar meydana geldi. Po-
lis, görgü tanıklannın
ifadelerine göre bomba-
lı paketi bırakan 1 'i ka-
dın 2 saldırganın yaka-
lanması için geniş çaph
operasyon başlattı.
Unkapanı'ndaki pat-
lamanın ardından ikinci
patlama saat 19.00 sıra-
lannda Şişli Halaskâr-
gazi Caddesi üzerinde-
ki Başbakanlık Hazine
Müsteşarlığı binasında
meydana geldi. 6 katlı
binanın 3. katında asan-
sör boşluğuna bırakılan
bombanın patlaması so-
nucu 20 kişi yaralandı.
Patlamadan sonra bina-
da hasar meydana gelir-
ken üst katlarda mahsur
kalan 2 kişi de itfaiye
ekiplerince kurtanldı.
Çoğunluğunu patlama
sırasında yoldan geçen
yurttaşlann oluşturdu-
ğu yaralılar Şışli Etfal
Hastanesi ve Amerikan
Hastanesi'ne kaldmla-
rak tedavi altına alındı.
Hastane yetkilileri, ya-
ralılann sağlık durum-
lannın iyi olduğunu ve
yapılan ilk müdahalele-
rinin ardından taburcu
edildiklerini bildirdi.
Yaralılann isimleri şöy-
le:
"SuhanAdaJuAlaat-
tin Doğan, Öznur Gür-
nek,Şirin Yaüncakoğlu,
Serkan Teksöz, Uğur
Seia,Vasfettin Saça, Ha-
lit Kalkan, Rasim Hön-
düre, Cemal Akkuş, Murat Okan, Serap
Keleş, Netke Tanm. Mithat Yiğitoğlu,
Mesut Bulgu, Hüse>1n Cömert, Erdal
Yıimaz, Cemal Şahiıi, Ceial Yiğit Fatma
ErgüT
Bombalı saldınnın ardından İstanbul
Emniyet Müdürü HasanÖzdemir ve Şiş-
li Belediye Başkanı Mustafa Sangül,
Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı bina-
sına gelerek incelemelerde bulundu. Öz-
demir, olayın faıllerinin kısa sürede ya-
kalanacağını belirtti. Sangül de, olayın
son derece üzücü olduğunu kaydererek
"Patlama mesai saarinde olsaydı, yaralı
sajısı çok daha fazla olurdu" dedı. tstan-
bul Valisı Erol Çakır da Şişlı Etfal Has-
tanesi'ne gelerek yaralılan ziyaret etti.
Çakır, "Bu tür eviemler hainlikten, insa-
na saygmzbktan ortaya çıkı>or" dıye ko-
nuştu.
Metris
Cezaevinde
ÎBDA-C eylemi
tstanbul Haber Servisi - Metris Kapalı Ceza ve
Tutukevi'nde, yakınlannın infaz koruma memur-
lanndan baskı gördüğünü öne süren ve aralann-
da şeriatçı terör örgütü ÎBDA-C'nin kurucusu ve
lideri "Kumandan" kod adlı Salih Mirzabe\'oğ-
iu'nun da (Salih tzzet Erdiş) bulunduğu 60 kadar
İBDA-C davası tutuklusu 2 müdür yardımcısı, 1
infaz koruma bas, memuru ile 30 infaz koruma me-
murunu yaklaşık 2 saat süreyle rehin aldı.
Metris Cezae\T B Blok'ta kalan IBDA-C'lile-
rin camlan, kapljan ve görüş kabinindeki bilgisa-
yan kınp 33 personefi rehin almasırun ardından
komandolar, itfaiye araçlan ve ambulanslar ceza-
evine geldi. Göruş günü oldugu için tutuklu ya-
kınlan cezaevinin kapısında endişeyle beklerken
panzereşliğinde İstanbul Çevik Kuvvet Şube Mü-
dürtüğü ekipleri cezaevi çevresinde geniş güven-
lik önlemleri aldı. Cezaevi yönetimiyle yapılan
pazarlıklar sonucu anlaşma sağlandı ve 15.30 sı-
ralarında isyan sona erdi. Rehin ahnan müdür yar-
dımcüan Ali Gökçe ve İbrahim Soydan ile infaz
koruma baş memunı Servet Garadeniz'in de ara-
lannda bulunduğu 33 cezaevi personeli serbest
bırakıldı. Mirzabeyoğlu'nun ve cezaevinde bulu-
nan bazı İBDA-C'lilerin avukatı Hasan Ölçer
"Durum normale döndü. Olaylar, tutuklu yakın-
lannm gardiyanlarca tartaklanması,görüş saatte-
rinin değiştirUmesi ve soyadı turmayan tutuklu va-
kınlannın görfişe ahnmaması nedeniyle çıknğmı
öğrendik'' dedi. Bir cezaevi yetkilisi ise tutuklu-
lann ziyaretlerin gün boyu sürmesini istedikleri
için gerginlik yaşandığını \oırgulayarak "Eyleme
kendiliklerinden son verdikr. Personelimiz ser-
best" diye konuştu.
İBDA-C'H tutuklulan, yaklaşık on gündür ce-
zaevi yönetiminin Mirzabeyoğlu'na DGM'deki
duruşmalanna kaülması için baskı yaptığı gerek-
çesiyle sayım vermeme eylemi yapıyordu. Ceza-
evinde, geçtiğimiz hatta polisin ÎBDA-C operas-
yonunda gözaltına alman 35 kişıden 8 kişinin tu-
tuklanmasi ile gerginlik daha da artmışü.
ÜRKÎYE 'DEKİ ALMAN VAKIFLARI, LAÎK CUMHURÎYETE SALDIRMALARININ SÖZ KONUSU OLMADIĞINI SÖYLEDÎ
4
Hakkunızdaki suçlamalar asdsız
9
Haber Merkezi- Heinrich Böll Vakfı. Fri-
edrich Ebert Vakfı ve Alman Şarkiyat Ens-
titüsü "Türkiye'de Alman Vakıflannın Ma-
rifederi" başlığıyla Cumhuriyette "CMa^-
lar ve Görûşler" bölümünde yayımlanan ya-
zıdaki savlann gerçeği yansıtmadığını açık-
ladılar. Vakıf temsilcileri. Türkiye'deki Al-
man vakıflannın faaliyetleri arasında "Ke-
malizmin iflas ettigini kanıtlamak'' gibi bir
amaç yer almadığım, yazıdaki. "Laik^de-
mokratik Türkiye cumhurryetini içten ve dış-
tan kuşatma" savının da yersiz olduğunu
vurguladılar.
Heinrich Böll Vakfı Türkiye Temsilcisi
Fügen Uğur yaptığı yazılı açıklamada. söz
konusu yazıda kendilerine yönelik önyargı-
lı ve haksız suçlamalar bulunduğunu öne
sürdü.
Tüm Alman vakıflannın "Kemalizmin if-
las ettigini ve sonınun geçici bir hükümet so-
runu değil, yapay ve uyduruk Türk ulusunu
tepeden inme yöntemlerle yaşatmav a çauşan
Türk devleti" olduğunu kamtlama amacını
güttükleri savını kesinlikle reddettiklerini
belirten Ugur, "Heinrich BöUVakfi'nın böy-
le bir amacı da. bu amaca yönelik bir strate-
jisi de yoktur" dedi. Heinrich Böll Vakft id-
dia edildıği gıbi "federal yönerim nimetleri-
ni Doğu Anadolu konusunda" gündeme ge-
tirmediğini belirten Uğur, "Vakıf Türki-
ye'nin etnik çetelesini rutmakla da meşgul de-
ğüdir" diye kaydetti. Uğur, Heinrich Böll
Vakfı'mn 1994yıhndanberi Türkiye'de si-
vil toplum kuruluşları ve akademik çevre-
lerle işbirliği yaparak sivil toplumun gelişi-
mi. demokrasi ve insan haklan, çevre, kadın
sorunlan ve kültürel konularda toplantı, se-
miner ve benzeri çeşitli etkinlikler düzenle-
diğini söyledi.
Alman Şarklyat Enstltüsü
rinden çıkıp tstanbul'a gelen, bu süre bittik-
ten sonra da genelde üniversitelerine dönen
bilim adamlan görev alır. Bir Osmanlı tarih-
çisi. bir dilbilimci (Türkolog) ve bir toplum-
bilimci (sosyolog). Enstitümüz bunun yanı
sıra doktora tezi burslan verir ve aynca Al-
manya'dan diğer Avrupa ülkelerinden ve
ABD'den gelen bilim adamlanna, enstitüye
misafir statüsünde bağlı olarak araştırma
yapma olanağını da sağlar. Yazıda adı geçen
Heidi VVedel ise hiçbir zaman enstitümüzünAlman Şarkiyat Enstitüsü'nden yapılan
açıklamada ise Alman
vakıfianyla ilgili yazıda • Heinrich Böll Vakfı Türkiye Temsilcisi Fügen Uğur, vakfin
1994 yılrndan beri Türkiye'de sivil toplum kuruluşlan ve
akademik çevrelerle işbirliği yaptığını vurguladı. Uğur, vakfin
sivil toplumun gelişimi, demokrasi ve insan haklan, çevre,
kadın sorunlan ve kültürel konularda toplantı, seminer ve
benzeri çeşitli etkinlikler düzenlediğini belirtti.
yer alan savlarla ilgili
olarak şu bilgilere yer ve-
rildi:
# tstanbul'daki Şarki-
yat Enstitüsü'nün hamisi
Alman Şarkiyat Cemiye-
ti'dir ve bu cemiyet de Al-
man üniversitelerinde Arabistik. lranistik,
Türkoloji, Hindoloji, Sinoloji ve Japonolo-
ji gibi bilim dallannda çalışan profesörlerin
ve diğer akademisyenlerin mesleki kurulu-
şudur. Enstitünün bütçesi tamamen Alman
Bilim Bakanlığı tarafindan sağlanmaktadır.
Hamburg kentinde Prof. Dr. Udo Stein-
bach'ın yönetimınde çalışan Alman Orient
Enstitüsü ile enstitümüzün hiçbir bağlantı-
sı yoktur.
0 Enstitümüzde üç bilim dalından her bi-
ri üç yıllık bir süre için Alman üniversitele-
elemanı olarak çalışmamıştır.
# Enstitümüzdekı bilim adamlan şu gö-
revlerde çalışmaktadır: Toplam 22 bin cil-
din mevcut olduğu kütüphanenin bakımı ve
geliştirilmesi; neredeyse, şarkiyat bilimleri
uzmanı olan tüm Alman profesörlerin eser-
leri yayımlanmış olan "Beiruter Texte und
Studien" (Beyrut Metın ve Araştırmalan)
adlı bilimsel dizide çıkan kitaplann redak-
siyonu; uluslararası akademisyenlerin katıl-
dığı ve her biri Türk kurumlannın işbirliğiy-
le gerçekleştirilen sempozyum ve atölye ça-
lışmalanmn hazırlıklan. "Türldye'dekisür-
gün Alman Bilim Adamlan 1933" (Aralık
1997, T.C. Turizm Bakanlığı'mn da deste-
ğiyle gerçekleştirildi), "Ölümünün 800. Yı-
lında Ibn Rüşd" (Aralık 1998, Türk Diya-
net Vakfı, Islam Araştırmalan Vakfı işbirli-
ğiyle gerçekleştirildi), "Gazelve Dünya Ede-
biyatındaki Yeri" (Mayıs 1999, IRCICA iş-
birliğiyle gerçekleştirildi) ve "Ahnanya, ts-
raiL Lübnan ve Türkiye Örneklerinde Yurt-
taşuk ModeUeri" (Boğaziçi Üniversitesi iş-
birliğiyle gerçekleştiril-
di) düzenlenen sempoz-
yumlardan bazılan. Ister
30'lu yıllarda Nazi Al-
manyası'ndan Türki-
ye'ye kaçmış olan Ahnan
profesörleri, ister Avru-
pa'yı Aristo ile tanıştıran
ıbn Rüşd'ün mirası, ister
gazel türünün Avrupa şiirine etkisi ve ister
yurttaşlık modellerinin karşılaştınlarak tar-
tışılması olsun bütün bu örnekler, amacunı-
zuı Doğu ile Batı arasında bilimsel, kültürel
ve siyasal alanda mevcut olan karşılıklı et-
kileşimi araştınp tartışmak olduğunu göster-
mektedir.
0 Türkiye ile Avrupa arasında bugünkü
dolaysız fikir alışverişi ise enstitümüzün
Fransız Anadolu Araştırmalan Enstitüsü ile
birlikte yürüttüğü "Türkiye'deld sivil top-
lum" konulu projenin başlıca amacıdır. Av-
rupa Komisyonu tarafindan finanse edilen
bu projede Türk bilim adamlan, Fransız,
Avusturyalı ve Alman araştırmacılan ile eşit
birbiçimde birlikte çalışmaktadırlar. Proje-
nin ilk sonuçlan kamuoyuna sunulmuş olup
Türk basıru tarafindan da ele alınıp tartışıl-
mıştır.
Friedrich Ebert vakfı
Friedrich Ebert Vakfi Türkiye Temsilcisi
Jörg Lange tarafindan yapılan açıklamada da
özetle şöyle denildi: "Yazann iddia ettiği gibi
Türkiye'deki faaliyeüerimizin amacı 'Kema-
lizmin iflas ettigini' kanıtlamak değildir. Ben-
zer bicimde Alman vakıflannın laik ve demok-
ratik Türid>e Cumhurheti'ni içten ve dıştan
kuşatma iddialan son derece yersizdir. Aynca,
Friedrich Ebert Nakfi'nı bay Steinbach'm gö-
rüşleri ve açıklamalanyla bağdaşbrma da son
derece yanılncıdır. Bay Steinbach kendi adına
ve başında buiunduğu kurum adına gönişleri-
ni açıktamaktadır; Bunlar Türki\c'de faaliyet
gösteren Alman vukıflar adına yapılan açıkia-
malar değildir. Türkiye'deki amaç ve faaliyet-
leri açık ve net olarak tanımlannus. olan Fried-
rich Ebert \'akn'nuı başhca amacı demokra-
tik reform sürecine destek vermektir. Ekono-
mik ve sosyal sorunlann çözümüne ilişkin çe-
şitli yaklaşun ve önerUere katkı \apmak ve ni-
hayetTürk-Alman ilişkflerinin gelişmesine yar-
dun etmektir."