07 Ocak 2025 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya # Yazıışlen Müdürü' Ibrahim Yıldız '• Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz 9 Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara # Görsel Y'önetmen- Fikret Eser Istıhbarat: Cengiz Yıldırım • Ekonomı: Özlem Yüzak • Kûltur Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı 0 Fotograf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge- Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Ya>ın Kurulu llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktaj Kurtböke, Hikmet Çeünkay». Şükran Soner. Ibrahim Yılchz. Orhan Bursah. Mustafa Balba), Hakan Kara. Ankara Temsılcısr Mustafa Balbay Atatürk Buivan No. 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel- 4195020 (7 hat), Faks 4195027 •IzmirTemsilcısiıSerdarKızık, H ZiyaBlv. 1352 S.2/3Tel:4411220, Faks 4419117 0 AdanaTemsilcisi Çetin Yiğenoğlu, InönüCd. 119 S.No:l Kat:l,Tel.363 12 11. Faks 363 12 15 Müessese Mudüü Ûstön Akmcn C KoordınalıV Ahmet Koroban 9 Muha- sebe Bükst V™<-r • Idare Hüjtytn Gûrer • Bügı-lşlcm Nail tnal • Bıigı- sayarSıston Mîrmet ÇBer#Sa&ş FızOetKıraı MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür. Gülbtn Erduran 9 Koordınator Reh» Işıtmaa • Genel MüdürYardımcLsı: Sevd»Çob*n Tel 514 07 53 - 51395 80-S13m>*l.Faks.5138463 Y a\ınla\an \e Basan: Yem Gun Haber Aıans: Basın ve Va>mcıiık A Ş Tuk tağı Cad 39 -M CaŞaloğlu 34334 Islanbui PK 246 - Sİrkecı 34435 Ulanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hall Faks (O212'ı5\3 85 95 wTA-w.cumhuriyet.com.tr 11 EYLUL 1999 tmsak:5.04 Güneş: 6.33 Ö|le: 13.08 ıkindi: 16.40 Akşam: 19.29 Yatsr. 20.53 Carey yardım yemeğinde • HaberMerkezi- Amerikalı ünlü şarkıcı Vlanah Carey, Los Angeles"taki Multiple Skleroz Derneği tarafından düzenlenen geleneksel yemeğe katıldı. Yemekten önce gazetecilere poz veren Carey. güzelliği ve sade giysisiyle dikkat çekti. Multiple Skleroz Derneği yemekte. 20th Centry Fox şirketi yönetecisi Bill Mechanic'i onurlandınldı. TBVIA büyüyop • İZ\dR(AA)-Türkiye Erozyonla Mücadele. Ağaçlandırma ve Doğal Hayatı Koruma Vakfi (TEMA)Başkanı Hayrettin Karaca. vakfın giderek büjüdüğünü belirterek, üye sayısının yurtiçinde ve yurtdışında 35 bini faal olmak üzere, 60 bine ulaştığını bildirdi. Erozyonun, Türkiye'nin en tehlikeli ve kahcı sorunu olduğunu ve sonuçlannın önce kişisel sonra toplumsal boyutta, ekonomik ve sosyal sonra da siyasal bir çöküntüye. toplumsal kaosa yol açabileceğini anlatan Karaca. önlem almanın kacınılmaz olduğunu belırtti. Japonfap çok harcıyor • ANKARA (ANKA) - Türkıye'ye gelen turistler içerisinde en fazla parayı Japon turistlerin harcadığı, Japonlan ABD'liler ve Ingılızlerin izlediğı belırlendi. Türkiye'nin en önemlı pazan durumundakı Almanlann ise turist başına harcama sıralamasında ortalarda yer aldığı belirlendi. Merkez Bankası ve Turizm Bakanlığf nın turizm gelirlerinin belırlenmesi amacıyla Türkive'den çıkış yapan yabancılar arasında yaptığı ankete göre. Japon turistler Türkiye'de kaldıklan süre içerisinde ortalama bın 212 dolar harcıyorlar. 'Yönetmelik sulandırıldı' • GAZİANTEP (Cumhurhet)-Milli Eğtım Bakanlığı'nın açtığı müdürlük sınavını kazanan, bakanlığın açtığı hizmet içi kurslardan geçen müdür adaylan dururken. boş okul müdürlüklerine çeşıtli nedenlerden dolayı görevden alınarak haklannda soruşturma açılan müdürlerin atanması tepkilere yol açıyor. Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Mehdi Resul Doğan, bakanlığın kendine bağlı kuruluşlarda siyasi referanslarla yönetici olmanın önüne geçmek iddıası ile çıkardığı yönetmeliğin uygulanmadan sulandırıldığım ifade etti. Mağara tunizmi kazandınyop • ANTALYA (AA) - Antalya"nın Alanya ilçesinde bu yaz turizme açılan Dım Mağarası'nı 60 binin üzerinde yerli ve yabancı turist gezdi. Mağarayı işleten Mağtur AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Güldalı, ülke genelinde bir oteller zinciri gibi 'mağaralar zinciri' kurmak istediklerini söyledi. Güldalı, "Bunun için ilk. olarak Toroslar'daki bazı mağaralan incelemeye aldık" dedi. Türkiye'de yüz binlerce çocuk, temel insan hakkı olan öğrenim-eğitim hakkmdan yararlanamıyor Eğitimde dünyamn gerisindeyiz• Türkiye'de ortaöğretimde okullaşma oranının yüzde 55- 65 dolayında olduğunu vurgulayan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Bal, ilk ve ortaöğretim çağında 2.5 milyon özürlii çocuktan 25 bininin eğitimden yararlandığını söyledi. NECATİ AYGES İZMİR- Eğitim-Sen Genel Başka- nı Kemal Bal. yenı bir yüzyıla girer- ken Türkiye'de eğitimin dünya standart- lannın çok altında olduğunu söyledi. Bu ögrenim yılında, yüzbinlerce ço- cuğun. •'temel insan hakkı olan öğre- nim-eğitim hakkmdan" da yararlana- madığını savunan Bal. "1999- 2000 öğrenim yıh başladu bu dönenı aynı zamanda bir v üzyılın bitip >eni bir yüz- v ılın başlangıcı oinıası açısından da ay- nca önemli. Ne yazık Id bugün sonın- larunız, yönetim, nitelik ve içerik yö- nündeo devasa boyutlara ulaş.mıştır. Tüm çabalara rağmen 6-14 yaş grubu öğrencilerimizin vüzde 89"u ilköğreti- me gidebiliyor. Okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 8.9 ile dünya standartlannın alündadır" dedi. Türkiye'de ortaöğretimde okullaşma oranının yüzde 55-65 dolayında oldu- ğunu vurgulayan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Bal, Güneydoğuda 2000'i aşkın okulun kapalı olduğunu. bir yandan da bu bölgede görevli ba- zı öğretmenlerin hukuk dışı yöntem- lerle bölge dışına sürüldüğünü savun- du. İlk ve ortaöğretim çağında 2.5 mil- yon özürlü çocuğun bulunmasına kar- şın bu çocuklardan sadece 25 bininin eğitimden yararlandığını vurgulayan Bal. milli eğitimde yaşanan sorunlan şöyle dile getirdi: "Çıraklık eğitimi insan yaşamını dikkate almadan sürdürülmekte, ço- cuklar güvencesiz olarak çalışma ha- yatına sürülmektedir. Eğitim parayla ahnıp saülan bir mal haline geİmiş, ti- caret konusu olmuşhır. Okullanmızda gönüllülük adı altmda kayıtlarda pa- ra toplanmakta ve parasız kayit yapd- mamaktadır. Bağışlar okullann du- rumlanna göre ild mihara kadar çık- maktadır. Bu durumdan. birinci dere- cede. okullara ödenek göndermeyen bakanhksonımiudur. Haten 11 bineya- kuı okulumuzda iküi öğretim yapıh- yor. Bütün çabalara rağmen metropol iUerde sınıf me\ cutlan hâlâ 80'in üze- rinde. Eğitim programlan eskimiş,ders kitaplan ölü bilgi yiğını haline gelmiş ve uygulama teknolojisinden uzakür. Eğitim dörtdu var arasına sıkışmışür." Kemal Bal, eğitimde yaşanan çık- mazlann sorumlulanndan olan ırkçı, şeriatçı yöneticilerin, bakanlık ve ye- rel yönetimde hâlâ korunduklanna dık- kat çekti. Bal, Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın kendi atadığı personeline sahip çıkamadığını da vurguladı. 16. MTV Video Müzik Ödülleri, New York'ta düzenlenen törenle sahiplerini buldu HflPe dört ödül birdenKühür Servisi - 16. MTV Video Müzik Ödülleri. Nevv York'taki Metropolitan Ope- ra House'ta düzenlenen tören- le sahiplerini buldu. Müzik dünyasından çok sayıda ismin katıldığı törende 'Hip-hop Kralicesi" olarak anılan La- uryn Hül. 'Doo VVop' şarkısı- nın klıbiyle MTV'nin büyük ödülü sayılan 'Yılın Vide- osu'yla birlikte 'En İyi Ka- dınVEn tyi R&B VTdeosu' ve 'En İyi Sanat Yönetmeni' ol- mak üzere toplam dört ödül kazanarak gecenin yıldızı ol- du. Latin müziğinin son yıl- lardakı popüler isimlerinden Ricky Maıün de "Lrvin LaVI- da Loca" şarkısının klibiyle •En İyi Dans' ve 'En İyi Pop Vldeosu' ödüllerinin sahibi ol- du. Martin. ödülünü alırken "Ogretmenkrime. pop miizi- ön efsanelerine bir teşekkür . . . „ ., . ^ . . . -. . . borçlınum;öneüolduklanve »adonna, 'Beauüfiıl Stranger' parçasıyla 'En ıvı füm vıdeosu odulunu aldı bana pop müziğin güzelliğini göster- ami'yle 'En İyi Erkek'; alternatifrock grubu Korn. Freak On A Leash'le 'En İyi Rock' ve Jay-Z, 'Can I Get a_' adlı şarkısının klibiyle 'EnİyiRapVi- deosu' dallannda 1999 MTV Video Müzik Ödüllerine değer bulundular. Will Smith, aynı adlı filmden çıkan 'VVffld VVıld VVest' videosuyla bekle- diği ödülü bulamadı, ancak kendisi- ne veriien 'En İyi Erkek Video KBp Sanatps' ödülünden de oldukça mem- nun olduğunu belirtti. Müzik dünyasının yeni isimlerini de unutmayan MTV, 'My Name ls' dikleri için..." sözlenyle Madonna, MichaeiJackson, Beades \ e Ehis Pres- ley'e teşekkür etti. "1999 MTV Müzik Ödülleri'nde halk tarafından veriien 'İzleyicininSe- çüni' ödülünü 'I VViuıt It That VVa>' adlı şarkılanyla Backstreet Boys' ka- zanırken, Beastie Boys grubu 'Inter- galactk'le 'En İyi Hip- hop Vldeosu' ödülüne değer bulundu. En İyiGrup' ödülünü ise 'NoScrubs' adlı videola- nyla üç bayandan oluşan TLC aldı. Şarkıcı ve oyuncu VVill Smith, 'Mi- adlı çalışmasından dolayı Eminem'e 'En tyi Yeni Sanatçf: 'Praise Vbu' ad- lı şarkısıyla Fatboy SBm'e ise *En İyi Çıkış Yapan Sanatçı' ödülünü \erdi. Praise You şarkısının video klibi aynı zamanda 'En İyiY'önetmen' ve 'En İyi Koreografi" ödüllerine değer bulundu. 1980'lenn başından bu yana mü- zik dünyasındaki yerini koruyan Ma- donna da 'Austin Powers: The Spy VVho Shagged Me" adlı film için yap- tığı 'Beautiful Stranger' parçasıyla 'En İyi Film Videosu" ödülünün sa- hibi oldu. 'En iyi dans' ve 'En iyi pop videosu' Martin'in~ Klazomenia'da keyifli kesifler Kazı için ödenek yok • Urla'daki kazılar sonucu antik kente dair pek çok seramik eser ve o yıllarda ticaret kaynağı olan zeytinyağının işlendiği zeytinyağı fabrikasının büyük bir bölümü ortaya çıkanldı. OZAN YAYMAN İZMÎR-Batı uygarlığının temellerinin aüldığı ve bilim- sel düşüncenin şekillendıği "İonia'V oluşturan 12 kent- ten bin olan "Klazome- nia rı 'nın ödenek yetersizli- ği nedeniyle ancakbinde bi- rinin gün ışığına çıkanlabil- diği açıklandı. Kazı çalış- malanna aynlan ödeneğin arttınlmaması halinde, kül- tür mirası antik kentin büyük birbölümünün dahayıllar yı- lı toprak altında duracağı vurgulandı. Kültür Bakanlığı, Ege Üniversitesi ve Urla Beledi- yesi'nin ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında, Prof. Dr. Güven Bakır başkanlığında bir ekiple gerçekleştirilen kazılarla MÖ. 10. yüzyıla uzanan "KUzomenia" an- tik kentinin, en parlak döne- mi olan MÖ 6. yüzyıla ait ka- lıntılara ulaşılması amaçla- 'Sınır' Altın Portakal Film Yanşması'nın iddialı yapıtlan arasında... Doğu Anadolu^nun lıaziıı öyküsü • 'Sınır'ın çekimleri 2 yıllık bir çaba ve 200 milyan aşkın maliyetle tamamlandı. Filimde sürekli kadronun yanı sıra 10 bine yakın kişi gönüllü olarak çeşitli roller üstlendi. e-posta : tan @ prizma. net. tr BAHAR TANRISEVHER ".\NKARA - 36. Antalya Altın Portakal Film Festiva- li yanşmasının iddialı yapıt- lan arasında gösterilen "Sı- 110-", hazin bir Doğu Anado- lu öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Töre kıskacında bir yaşam mücadelesini anlatan 200 milyar liralık bütçeli filmde 10 bine yakın kişi gönüllü rol aldı. Senaryosu Urya Şavata ve Yaşar Güner'e ait olan fil- mın yönetmenliğini Gani Rüzgâr Şavata ve Gürsel Ateş üstleniyor. Filmde, Ga- ni Şavata. llknur Bozkurt, Eylül Deniz, Aü Şakar, Yaşar Güner, Ümit Yesin, Mehmet Emin Eren ve Nurettin Özer rol alıyor. EY Prodüksiyon'un ya- pımı olan *Smır"ın kısa met- rajlısı 35. Antalya Altın Por- takal Film Festivali'nde bi- rincilik ödülü almıştı. 2 yıl- lık bir çaba ve 200 milyan aşkın maliyetle çekimleri ta- mamlanan Sınır'da, sürekli kadronun yanı sıra 10 bine yakın kişi gönüllü olarak çe- şitli roller üstlendi. Film, Dicle Üniversite- si'nden bir grup öğrencinin 1988yılındaKuzey Irak'ta yaşanan "Haiepçe Katfiamı" sonrası bölgeye insani yar- dım götürme istemi ile ge- lişen olayları konu alıyor. Aşiret reisi baba Battal Ağa, yardım grubu içindeki kızı Helin'in geri getirilmesi için yeğeni 2 çocuk babası Bar- zan'ı görevlendirir. Irak'a giden öğrenciler ve Barzan ile Suriye tarafında yaşayan Poyraz, bir süre sonra bilin- meyen bir savaşın içinde bu- lurlarkendilerini... Suriye 'ye geçer ancak burada da Türk casusu sanılaraktutuklanır- lar. 3 yıl sonra Türkiye'ye ge- ri döndüklerinde terör deh- şeti ve aşiret törelerinin acı- masızlığı ile karşılaşırlar. Yönetmen Gani Şavata, "Sı- nır"ın, Türk sinemasında bir aşama olduğunu belirterek. "Tarihimirin kühürümüzün yanı sıra Anadolu halkının yaşam biçimine açılan pen- ceredir. Evrensel boyutlar- da çevre komşu devletieri- nin de içine girdiği bir banş örneği vetel örgülerin kakta- nlışma çağndır" dedi. Senaryosu Urya Şavata ve Yaşar Güner'e ait olan fılmi Gani Şavata yönetti. nıyor. Binlerce yıl önce ya- şadığı kültürii 2000'li yılla- ra da. yansıtan l *İonia"yı gün*ışığına çıkarrmak iste- yen bilim adamlan, Urla'da bulunan ve 12 "İoma" ken- tinden biri olarak kabul edi- len, u Klazomenia''v ı büyük bir şans olarak görüyorlar. "İonja" kentleri arasında yer alan "Ephesos" ve "Mile- tos" gibi antik şehirlerin He- lenıstik ve Roma dönemle- rinin büyük yapılan altında saklı kalması, buralarda araş- nrmâ yapmayı güçleştiriyor. Bilımsel araştırmalara uy- gun olan ve "İonia"nın er- ken çağlan olarak kabul edi- len "Klazomenia"nın bu an- lamda arkeologlar için ra- hat çalışılacak bir yapmte ol- duğubelirtiliyor. Urla'daki kazılar sonucu antik kente dair pekçoJt se- ramik eser ve o yıllarda ti- caret kaynağı olan zeytin- yağuun işlendiği zeytinya- ğı fabrikasının büyük bir bö- lümüortayaçıkanldı. Ancak, çıkanlan eserlerin sergile- neceği yerel bir müzenin ol- maması, antik buluntulann farklı kentlerdeki müzeler- de sergılenmesine neden olu- yor. Antik kenti günyüzüne çı- karmak için 20 yıldır keyif- li birkeşif yaptıklannı belir- ten kazı başkanı Prof. Dr. Güven Bakır şunlan söyle- di: "Btıgüne kadar yapılan çahşmalarda alınan mesafe ne yazık ki \ etc rli degil. Lla- şabildiğinüz eserlerin yanı sra toprakahmdaçıkanîma- yı bekleyen büyük bir ken- tin olduğunu bilmemiz. bizi daha da hevecanlandırryor. Ancak, iğnev le kuv u kazdı- ğımızı da söylemeliyim. 25 mDyar liralık bir ödenekle binlerceyıl öncesine ulaşma- mızvegünümüze kültür mi- rası kazandırmamız isteni- yor. Ege İnhçrsitEsi .\rkeolo- ji Bölümü'nde görevli asis- tanlar ve öğrencilerin ide- afistvaklaşımlanolınasaka- züardabugünkünoktavada- hi gelinemezdi. Az sav ıdaki sponsorun katkısı ve Urlah- lar'ın ilgisi bizleri mouveedi- vor." MESELA DEDIK ERDAL ATABEK Deprem birçok konunun su yüzü- ne çıkmasına neden oldu. Yapı- lann kalitesi, kontrol sorunu, nerele- re yapılaşma izni verildiği. bu izin- lerin nasıl verildiği gibi pek çok ko- nu ortalığa döküldü. Bu arada kamu- oyu adını arasıra duyduğu gönüllü bir kuruluşu da daha iyi tarudı: AKUT. Bu kuruluş içinde birleşen gençler. deprem bölgelerinde yaptıklan kur- tarma işlemleriyle büyük bir beğeni ve destek aldı. Bu elbette iyi bir şey- di. insanlann isterse birleşip iyi şey- ler yapabileceklerinin olumlu bir ör- neği idi. Ama ortaya çıkanlar sadece AKUT İyi de ANUT'u Ne Yapalım? AKUT değildi. Başkalan da vardı. Örneğin ANUT... ( A nut', inat eden anlamında bir JX sözcük. Bu inatçılann da adı konmamış bir örgütü olmalı, yoksa bunca inatçı nasıl olur da bir araya ge- lir? Demek ki onlann da bir örgütü var ki böyle toptan her şeyi inada bin- dirmişler. Bunlann bilim tanımaz bir kolu var, bu koldaki ANUT'çular depremi Tann "nın bir cezası olarak ka- bul ediyor, böyle açıkhyor. Artık o cezanın birçok nedeni bu- Iunuyor, ileri sürülüyor. Kimileri ka- dınlann açık gezmelerinden. kimile- ri içki içildiğinden, kılık kıyafete ka- nşılmasından. kimileri de hepsinden dolayı bu kavmin cezalandınldığını söylüyor. İyi de. peki de içki içme- yenler, açık gezmeyenler, kapananlar bu cezaya neden ortak oldu? Dinin te- melleri. temel metinleri bilimleri red mi ediyor, eğer böyle>se inançlı in- sanlar neden gidip de bilim öğrenme- ye çalışıyor? Böyle çok soru sorula- bilir ama gereği yok. Önemli olan, bi- lime düşman bir bağnazlığın toplu- mu etkilemek için çalışması ve dep- remi bunun firsatı sayması. ANLT'çu- lann bir kolu ise, "Türkün TUrkten başka dostu yoktur" diye inadını sür- dürüyor. Oysa dünyanın bütün mil- letleri yardıma koşmuş. canla başla çalışıyor. Bunlarda ANUT örgütüne üye olmalılar. Onun için de bu neden- lerle 'ANUT'a Dikkat' diyoruz. Amut Ne işe Yarar?.. mut', başının üstüne dikilip ayaklannı havaya kaldırma po- zisyonuna deniyor. *Amuda kalkmak' diye tanınan bu pozısyon. başanlı cimnastik gösterilerinin bilinen hare- ketidir. Bu hareketi de yaptıklan ya- pılar yerle bir olan müteahhitlere. on- lara izin veren yetkililere, kontrol gö- revinı yapmayan teknik elemanlara ce- AVUT'a Çıkanlar... za olarak yaphrmalı. Bu kişilere her üç saatte bir 45 dakika umuda kalk- ma hareketini yapmalan ceza olarak verilmeli ki onlar da yaptıklan yan- lışlann hiç değilse birbölümünü unut- masınlar. Yaptıklan ya da yapılma- sına izin verdikleri yapılar tepe tak- lak olduğuna göre kendileri de tepe taklak gelmeli ki hiç değilse bundan sonra neyi nasıl yapacaklannı daha ivi anlasınlar. u arada 'AVUT'a çıkanlann da JD unutulmaması gerekiyor. 'AVUT', bilindiği gibi isabetsiz bir vuruş,la to- pun dışanya gitmesine deniyor. Bu olayda da epeyce şutun AVUT'a git- tiğini gördük. Gol beklerken topun avuta gitmesi izleyenlerin epeyce ah vah etmesine, saçını başını yolması- na yol açar da burdaki AVUT çok da- ha kötü tepkilere neden oluyor. Dep- remin ilk iki günü haberleşme çöktü, birinci AVUT. Hem de öylesine 'avut' ki, insanın aklına ya başka bir şey, örneğin 'bir sakfan olsaydı ne olurdu?' gibi soru- largeliyor. Demek ki teknik gereçler yetersiz kalıyor. Belki de bundan son- rası için posta güvercini gibi, duman- la işaret vermek gibi eski yöntemle- rin unutulmaması yararlı olacak. PTT merkezlerine, önemli kuruluşlann ha- berleşme merkezlerine bir güvercin- hane eklemek de akla gelmeli. tkin- ci AVUT, enkaz altından insan kur- tarmaoperasyonundayaşandı. Bütü- nüyle yetersiz bir sistem ne bir şey ya- pabildi ne de kendini savunabildi. Bü- yük can kaybına yol açan bir büyük ayıphr bu. Üçüncü AVUT da,hem devletten hem Kızılay'dan geldi. Sa- dece çadırlardeğil, organizasyon ek- sikliği de ne yazık ki bu büyük kuru- luşumuzun yeterli donanım yenilen- mesini yapamadığı ve hızlı hareket ref- leksini gösteremediğini ortaya çıkar- mıştır. Şimdi bütün bunlardan ders- ler alma zamanı değil mi?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear