02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 EYLÜL 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER KDP, PKK'ye inanmıyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosul - Liderliğini Mesut Barzan 'nin yaptığı Kürdistan Demokrat Partisi ıKDP), PKK'nin silahlı mücadeleye son verdiği açıklamalannı inandırıcı bulmadığını bildirdi KDP, PKK'nin zor dunıma düştüğü anlarda bu taktiği uyguladığını kaydett. KDP'nin siyasi bürosundan dün yapılan yazıh açıklamada, "Yolunu şaşıran bu örgüt, binlerce peşmergenin yanı sıra sivil vatandaşlann ölümüne ya da yaralanmalanna, yüzlerce kö>r ün yıkılıp yakılmasına neden olmuşar. Bu arada 400den fazla sınır köyü halkının göç etmesine ve imannın yapılmamasına, aynca buralarda yaşayan insanlann yıllardır göçebe hayatı çekmelenne neden olmuşlardır. Neden ve hangi amaçla güçlerini Kuzey Irak'ta topluyorlar? PKK'nin bundan sonra silahlı eleman bulundurması ve sılahlara sahip olması için mantıklı bir gerekçesi var mı?" denildi. Mahalli İdareler Yasası • ERZURUM(AA)- MHP Grup Başkan Vekili Ismail Köse. Mahalli İdareler Yasa Tasansı'nın tatilden sonra TBMM'de ele alınacağmı söyledi. Köse. mahalli idarelerin düzenlenmesiyle ilgili yasanm çıkmasıyla birlikte il, ilçe ve köylere daha iyi hizmet \erilebileceğini söyledi. 'Akan kanı durdurun' • DİYARBAKIR (Cıımhuriyet) - Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı tarafından şehit aılelerine verilmek üzere yapılan gıda ve kırtasiye yardımı sırasında sahneye çağınlan şehit asker annesi Müşfike Avcı yardım malzemesini almaya gitmedi. Bunun üzerine yardım pakeii göre\ \i askerler tarafından Müşfike Avcı'nın yanına getirildi. Yardım paketi önüne bırakılan Müşfike Avcı, "Bize bunu mu layık gördünüz" diyerek akan kanın durdurulmasını ve banşın sağlanmasını istedi. Yurttaştan lise ve yurt binası • DtVARBAKIR (Cumhuriyet) - Elazığ'da hayırsever bir yurttaş tarafından yaptınlan 21 derslikli Fen Lisesi ıle 200 ögrenci kapasiteli yurt binası dün düzenlenen bir törenle Mili Eğitim Bakanlığı'na devredildi. Elazığ Valisi Lütfullah Bilgin, Elazığ'da her geçen gün artan okul ihtiyacını karşılamak amacıyla devlet olarak yüriittükleri yogun çahşmalara Elazığhlann da destek verdiklerini belirterek. liseye '"Kaya Karakaya Fen Lisesi" adını verdiklerini bildirdi. Aile yasası mahkemelik • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi. Ailenin Korunmasına Dair Yasa'nınbazı maddelerinm iptal istemini esastan göriişmeye karar verdi. Gülyah Sulh Hukuk Mahkemesi. yasanın, anayasanın 10. maddesindeki "eşitlik" ilkesiyle, 138. maddesindeki "mahkemelerin bağımsızlığı" ilkesine aykın olduğunu öne sürerek bazı maddelerin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Sahte belge şebekesi • Dİ YARBAKFR (Cumhuriyet) - Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından iki haftadan bu yana devam eden gizli bir operasyon sonucu. Irak u>Tuklu kişileri sahte belgeler düzenleyerek yurtdışına çıkaran bir şebeke çökertildi. Şebeke üyesi 14 kişi "Suç işlemek için teşekkül oluşturduklan" gerekçesiyle mahkemeye sevk edildi. Türk, HSYK'nin yapısının değişmesi için öneri hazırlıklannı sürdürdüklerini açıkladı Siyasetçi gölgesi kalkacakANKARA. (Cumhuriyet Büro- su) - Ada et Bakanı Hikmet Sami Türk, Hâkımler ve Sa\ cılar Yük- sek Kurulu'nun (HSYK't yapısı- nın değiştirilmesine ilişkin bir anayasa değişiklıği önerisı hazır- ladıklannı bildirdi. DSP'nin ge- çen yasama dönemınde hazıria- dığı öneride, Adalet Bakanı ve bakanlık müsteşannın HSYK'de yer almaması. bakanın gerekli gördüğü durumlarda kurula baş- kanlık edebilmesi. ancak oy hak- kına sahip olmaması öngörülü- yor. Yargıtay Başkanı Sami SeJ- çuk'un * 12 Eytül anayasası geçer- siz" açıkiamasından sonra, ana- yasa değişikliği önerileri günde- min ilk sualannayerleşti. Partiler tek tek değişiklık önerilenni orta- ya koyarken; Adalet Bakanı Hik- met Sami Türkde önceki gün ka- tıldığı bir televizyon programın- da HSYK'nin yapısının değişti- rilmesi gereği ûzennde durdu. TBMM'nin geçen yasama dö- neminde, DSP'nin hazırladığı anayasanın 144. ve 159. madde- lerinde değişiklik yapılmasına ilişkin öneride, yargı bağımsızlı- ğının saglanmasına ilişkin düzen- lemelere yer veriliyordu. Anaya- sanın 159. maddesi gereğince, Adalet Bakanı HS YK'ye başkan- lık ediyor. bakanlık müsteşan da kurulun doğal Cyesi olarak görev yapıyor. DSP'nin önerisinde. H- SYK'nın 9 asıl ve 3 yedek üyeden oluşması, kurulun altı asıl ve iki yedek üyesinın Yargıtay Genel Kurulu'nca, 3 asıl ve yedek üye- sinin Danıştay Genel Kurulu'nca kendi üyeleri arasından ve üye tamsayılannın salt çoğunluğuyla gizli olarak seçilmesi öngörülü- yor. DSP'nin önerisinde. müste- şar kurul dışı bırakılırken, baka- nuı konumuyla ilgili olarak da şu düzenleme getiriliyor: "HSYK, üye tamsayısının salt çoğunhığu ifc ve gizli oy(a üyeleri arasından 3 yıl için bir başkan ve bir başkaırvekili seçer. Bir üye, bu göre\1ere iki defa seçilemez. Ada- let Bakanı. gerekli gördüğü hal- lerde HSYK'ye başkanlık eder, ancak oylamaya katılamaz. („.) Adalet Bakanlığı'nın bir hâkim veya savcı hakkında disiplin ko- vuşturması açılmasu bir mahke- mcnin veya bir hâkimin vey a sa\ - cınm kadrosunun kaldınlması ve- ya bir mahkemenin yargı çevresi- nin değiştiriimesi konulanndaki tekliflerini karara bağlar. Aynca anayasa ve kanunlarla verilen di- ğer görevlerini yerine getirir. Ku- rul kararlanna karşı yargı raerci- lerine başvurulamaz. HSV K'nin Adalet Bakanlığı ile ilişkileıi se- çim ve çalışma usuUeıi, bölümle- ri ve bunlann görev leri ile toplan- tı ve karar veter sayılan, kurul ka- rarlanna karşı itirazlann kendi biinyesinde incelenmesi esaslaru başkan, başkanvekili ve üyderin aylık ve ödenekleri kanunla dü- zenlenir." Önennın gerekçesinde. HSYK'nin her türlü siyasi etki- den anndınlmiş bir yapıya kavuş- turulmasınin mahkemelerin ba- ğımsızlığı ve hâkimlik güvence- si bakımından vazgeçılmez bir önkoşul niteliği taşıdığı vurgulan- dı. Gerekçede, "Ancak.vürürlük- teki düzenlemeye göre, Adalet Ba- kanı'nın kurul başkanı. bakanhk müsteşannın kurulun tabii üyesi ohnasL, zaman zaman kurul ka- rarlaruun kamuoyunda tartışma konusu yapıimasına, bu arada ba- zı atama ve nakil karariannın si- yasal baskılar alunda ahndığı iz- leniminin doğmasma yol açmak- tadır. Bu dununun HSYK'nin ça- lışmalaruıı \e saygınlığını olum- suz yönde etkflemesi kaçınılmaz- dır" denildi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART Başbakan, 26 Eylül -1 Ekim günlerinde ABD'de temaslarda bulunacak Tasarruf önlemleri uygulanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakan Bülent Ecevit'ın 26 Eylül-1 Ekim günlerinde ABD'ye gerçekleştireceği ziyarette '" tasarruf önlemlerinin uygulanacağı, görevli bürokratlann dışında başka yetkılı götürülmeyeceği öğrenildi. Ecevit'in, Türk Hava Yollan'ndaı kiralanacak bir uçakla ABD'ye gideceği. ziyareti izlemek isteyen basın çalışanlanndan da yol ve konaklama ücreti alınacağı kaydedildi. Marmara Bölgesi'nde binlerce kîşinin yaşamını kaybetmesıne ve on binlercesinin evsiz kalmasına neden olan deprem nedeniyle uygulanan tasarruf önlemleri, Başbakan Ecevit'ın ABD gezisinde de belirleyeci olacaıc. Türk dış politikasının gelecegı açısından son derece önemli olan Ecevit'in gezisinde. ele alınacak konularla ilgili bakanlaruı yanı sıra üst düzey bürokratlar yer alacak. Başbakan'ın heyetinde bunlann dışında bir yetkiliye yer verilmeyecek. Başbakan'la ABD'ye gitmesi beklenen bakanlar arasında Başbakan Yardımcısı ve Enerji Bakanı Cnmhur Ersümer. Milli Savunma Bakanı Sebahattin Çakmakoğla Kıbns işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel yer alıyor. Heyette parlamentoda yer alan siyasi partilerden de birer temsilcinin bulunması bekleniyor. Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve bakanlığın ilgili dairelerinin başkanlan, ABD'ye önceden gidecekler. Cem, BM'in yeni dönem çalışmalanna katılmak üzere 17 Eylül'de ABD'de olacak. Türk-Yunan zlrvesi BM'nin çalışmalannın yanı sıra ikili göriişmelerde bulanacak olan Cem, Ecevit'in gezisiyle ilgili aynntılan ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle ele alacak. Cem, ABD'deki diğer önemh görüşmesıni 23 Eylül'de Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'yla yapacak. Cem, daha sonra Ecevit'in heyetine katıiacak ve 28 Eylül'de gerçekleşecek ABD Başkanı BiD Ctinton - Ecevit görüşmcsine katıiacak. Ecevit'in gezisine Türk basın kuruluşlan büyük ılgi gösterdi. Bırçok basın kuruluşu. 2-3'er kişilik gruplarla Ecevit'in ekonomi ve uluslararası ılışkiler konulannda yapacaklan görüşmeleri izleyecekler. ABD'ye Ecevit'in uçağıyla gitmek isteyen basın çalışanlan, Başbakanlıkça belirlenecek yol ücretini ödemek durumundalar. Ecevit. 28 Eylül'de Clinton ile yapacağı göriişmenın ardından başta New York'takıler olmak üzere ABD'nin diğer kentlerinde bulunan düşünce ve basın kuruluşlan, sivil toplum örgiitlen ile de bir araya gelecek. DYP'de kongre taktikleri Tansu Çiller'e Istanbul darbesi Kapatma davası Fazilet Partisi savunmasmı verdi AYŞESAYIN AJNKARA DYP'de, Genel Baş- kan Tansu Çüler'i de- \armevedönük hesap- lannı, yaz tatili ve deprem ne- deniyle bir süre erteleyen mu- halifler, önümüzdeki günlerde geniş katıhmlı birtoplantı dü- zenleyerek, 6. Olağan Büyük Kongre'ye dönük "taktik be- lirieme" karan aldı. 20 Kasım'da yapılacak 6. Olağan Büyük Kongre'ye dö- nük il kongreleri de yann Bur- sa'dan başlayacak. Kongre süreci öncesinde il ve ilçe yönetimleriıri tartışma- lı biçimde görevden alan Çil- ler'in. muhaliflerin güçlü ol- duğu ıJlerde. yandaşı il baş- kanlanna "destek büdirisi" yayınlatmaya hazıriandığj öğ- renildi. Muhalifler ise Çiller'in se- çimçevresi, enyüksekdelege- ye sah.p olan Istanbul'da il kongresinin. "görevden alma- lann usulsüz oklugu" yargı ka- ranyla kesinleşmesi nedeniy- le iptal edilebileceği görüşünü dile gerirdiler. DYP'de ilçe kong- releri büyük ölçüde ta- mamlanırken, yann- dan itıbaren de il kongre'.eri başlaya- cak. Bu çerçevede, ilk kongre- yi Bursa yapacak. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ise önümjzdeki günler- de büyük illerin kongrelerine katılarak moral toplamaya ça- lışacak. Çiller'in, muhaliflerin güç- lü oldugu. îzmir, îstanbul gibi illerde, kendi aadığı isimler- den oluşan il başkanlanna "destek bikürisi" yay ımlatma- yı planladığı öğrenildi. > Aralannda Çiller'in seçim çevTesi olan Istanbul'un da bu- lundugu bazı iBer ise Büyük Kongre'ye delege göndereme- me tehlikesıyle karşı karşıya bulunuyor. Bu illerin bazılannda itiraz- lar üzerine ilçe kongrelerinin iptal edildiği. bazılannda da il yönetimlerine yapılan atama- İann mahkeme karanyla usul- süz buJunduğu için il kongre- lerinin iptali olasılığı doğdu. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Yar- gıtay CumhuriyetBaş- savcısı Vural Savaş'm kapatılması istemiyle hakkında dava açtığı FP, dün Anayasa Mahkemc- si'ne ön savunmasmı verdi. FP'nin, eklerle birlikte 172 say- fadan oluşan ön saN-unmasında, özetle "Biz RP'nin devamı de- ğiLyeni bir partiyiz* görüşü sa- vunuldu Siyasi yasaklı Net- mettin Erbakan ile FP'nin eski TBMM Başkanvekıli Y»an H»- üpoğlu arasındaki telefon ko- nuşmasınm delil olarak kabul edilemeyeceğuıin ifade edildi- ği ön savunmada, Siyasi Parti- ler Yasası'ndaki değişikliğe de dikkat çekilerek FP'nin suç odağı olmadığı bildirildi. FP îstanbul Milletyekili Mehmet Ali Şahin. partisinin hakkmdaki kapatma davasıyla ilgili ön savunmasmı talep et- tikleri ek süre dohnadan dün Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Sadi Büyükerene verdL Mahkemeden ayrılırken gazetecilerin sorulannı yanıtla- yan Şahin, Meclis'in tatil olma- sını firsat bilerek yoğun bir ça- lışma gerçekleştirerek hazırhklarmt tamamla- dıklannı, bu nedenle de 15 Eylül'ü bekle- meden savunmaîannı mahkemeye sundukla- nnı bildirdi. Ön savunmanın ekleriyle birlikte 6 bölürn 1 7 2 sayfadan olujtuğunu belirten Şahin. giriş bölümünde demok- rasi ve siyasi parti ilişkisinin ir- delendiğıni kaydettı. Bu bölüm- de aynı zamanda demokratik bir de\ lette laiklik aniayışı ve din özgürlüğü konusunun da anlatıldığını ifade eden Şahin. birinci bölümde de siyasi parti kapatma davalanyla ilgiii bazı usul konulannın irdelendiğini bildirdı. Şahin. bu bölümde "yasama sorumsuzhığu" ile ya- sâdışı yollardan elde edilen de- lillerin delil olma niteliği bu- lunmadığına ilişkin konulara dikkat çektiklerini anlattı. Kapatma davasının FP'nin RP'nin devamı olduğu ve laik- lik karşıtı eylemlerin odağs ha- line geldiği iddiasıyla açıldı*ı- m anımsatan Şahin, ön savun- manın diğer bölümlerinde bu iddialann delilleriyle çürûtül- düğünü söyledi. Ceylan Otel DYP'lilerte Adnan Hocaalar kapışü • Taraflann birbirine silah çektiği kavga sırasında Bağımsız Elazığ Mılletvekili Mehmet Ağar'm da otelde olduğu ileri sürüldü AYKUT KÜÇÜKKAYA "Adnan Hoca"cı Bilim Araştırma Vakfı üyeleri ile DYP'li bir grup arasında dün gece silahlı kavga çıktı. tstanbul Ceylan Interconti- nental Oteli'nde DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e ya- kmlığıyla bilinen Istanbul Mılletvekili Celal Adan ile Bilim Araştırma Vakfı üye- lerinin kavgasında taraflar bırbırlerine silah çektiler. "Adnan Hoca" olarak bili- nen Adnan Oktar tarafın- dan kurulan Bilim Araştır- ma Vakfı. olay strasuıda es- kı DYP'li Elazığ Bağımsız Miüetvekili Mehmet Ağar'ın da Ceylan Intercon- tinental Oteli'nde bulundu- ğunu ıleri sürdü. "Adnan Hocacı" Bilim Araştırma Vakfi üyeleri ile DYP Milletvekili Celal Adan arasında yaşa- nan gerginlik dün gece Cey- lan Intercontinental Otel'de kavgaya dönüştü. Taraflann birbırlerine silah çektiği an- cak ateş edılmediğı belirtil- di. Kavga sonrasmda gelen gü\enlik güçleri her iki gruptan da bazı kişileri gö- zaltına alarak ifadelerine başMirmak üzere Beyoğhi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü. Bahadır Cüven serbest Adnan Hoca'nın gözde adamlanndan Bahadır Gü- ven. ifadesınin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Daha önce de sosyete dün- yasında ve bayan manken- lerle adı çeşitli skandallara kanşan Güven. Beyoğlu İl- çe Emniyet Müdürlü- ğü'nden aynlırken Cumhu- riyet'in sorusu üzerine, "Bazı IdşUer Celal Adan'la ilgili bir faksı çeşitli yeriere yollamışlar. İstanbul Millet- vekili Celal Adan ise bu faks- lann Bilim .Araştırma Vakfi üyelerince gönderildiğini zannederek benimle görüş- mek istedi. Bu fakslann ca- miamızla ilgisinin bulunma- dığını anlarmak için bu ak- şam (dün akşam) için rande- \ulaştık" dedi. Bu arada, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Artunay, yaşanan olaym sı- radan bir kavga olduğunu belirterek "Darp yok, yara- h yok.izyok. İki gruparasın- da tartışma yaşanmış. Bazı kişilergözalunaaundı" dıye konuştu. Daha sonra Bilim Araş- tırma Vakfı'ndan yapılan yazıh açıklamada, DYP Is- tanbul Milletvekili Celal Adan ve adamlannın kendi- lerine silahla saldırdıklan ıJeri sürüldü ve vakıf üyesi Fırat Develioğlu'nun darp edildiği iddiasında bulunul- du. Açıklaraada. Adan ile birlikte otelde Elazığ Ba- ğımsız Milletvekili Mehmet Ağar'ın da olduğu öne sü- rüldü. Otelden birlikte aynl- dıkları belirtilen Adan ile Ağar'ın isimlen Susurluk soruşturmaları sırasında sık sık birlikte anılmıştı. POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA 'Benim ülkem' Dinci televizyonun sunucusu bu kez de karşısı- na bir maJum kişiyi çıkarmış; Yargıtay Birinci Baş- kanı Sami Selçuk'un konuşmasını değeıiendiri- yor... Ben o din bezirgânını 5 yıl önce Taksim Mey- dam'nda görmüştüm. İki özel televizyon kanalı, bir gece önce Bosna için Taksim Meydanı'nı gösterince sabahın ilk sa- atlerinde on binlerce dinci Dolmabahçe'den yürü- yüşegeçmişti... Din bezirgânı o gün bir aracın üzerindeydi ve on binleri kışkırtıyordu... Şimdi bir dinci televizyonda konuşuyordu. Sa- mi Selçuk'a övgüler yağdınyordu; demokrasiden ve insan haklanndan söz ediyondu... Bu kişi, daha birkaç ay önce şöyle demişti: "Benim yönüm demokrasi yolu değil, şeriata gi- dençiçekliyoldur..." Dinci televizyon din bezirgânlannı, ikinci cum- huriyetçileri, Susurluk Çetesi'ni savunanları ek- rana çıkanp 'demokrasicilikoynamayı' çok seviyor- du... Türkiye'de düşünceler bir o yana bir bu yana gi- dip geliyordu. Sevgili Bekir Coşkun'un anlatımıy- \a 'Ne demokratianmız demokrat, ne cumhuriyet- çilerimiz cumhuriyetçi'ydi... Sahte demokratlarla, sahte cumhuriyetçiler ara- sında sıkışıp kalan toplum; yangısız infazlara alkış tutuyor; duvarlara yazı yazan 14-15 yaşlanndaki çocuklanmızın işkenceden geçinlip zindanlara atılmasına "Oh olsun" diyordu... Benim ülkemde 'Fethullahçı' olmanın 'demok- rasi'nin vazgeçilmez koşulu olduğunu söyleyen ya- zar, bilim insanı, işadamı, sanayici sayisı giderekar- tıyordu. Bu kişiler bir yandan Fethullah Gülen'in 'ilim, irfan sahibi' kişi olduğunu söyleyip öte yan- dan 'liberal ekonomi' ve 'liberal siyaset' kavramla- nnı savunup, toplumun karşısına dikiliyoriardı: "Laik demokratik Cumhuriyeti, Atatün\ ilke ve in- kılaplannı konıyacağız..." 12 Eylül 1980 sonrası Kenan Evren de bir yan- dan 'Atatün\ilke ve inkılaplan'ru koruduğunu söy- lüyor öte yandan Nurcular, Nakşiler ve Süleyman- cılarla işbiriiği yapıyordu... Benim ülkem bir tuhaftı.. 2000'e iki kala çağdaş demokrasiye bir türlü ge- çemiyordu... Sorumlu kimdi? Din bezirgânlan ve ikinci cumhuriyetçilere göre, 1923 devrimini gerçekleştiren Mustafa Kemaİ Atatûrk!.. 1950'den bugüne devteti kuşatan gerici faşist kadrolann, sahte cumhuriyetçi ve Atatürkçülerin hiç günahı yok!... • • • Din bezirgânı "Ben Sami Selçuk'u alkışlıyomm" diyor ve ekliyor televizyon kanalında: "Ben böyle bir Türkiye istiyonjm..." Onun yazılannı anımsıyorum birden... Şöyle diyordu: "Şehatın çiçekli bahçesinde gönlümüz rahat do- laşacağız..." Türkiye'de bugün 3 bin 680 vakıf, 118 bin der- nek, 383 imam-hatip lisesi, 22 ilahryat fakülte- si, 6 bin 544 Kuran kursu, 70 bin cami bulunu- yor... Vakıflann yüzde 25'i eğitim, yüzde 23'ü ise dini eğitim veriyordu... Sünni olmayan yurttaş sayısı 20 milyonu aşkın- dı. Onlar camilere gitmiyordu... Nüfusumuzun 50 milyon olduğunu varsayarsak, geriye kalan 40 milyonun yansı kadındı, onlar da camiye gitmiyordu. Geriye kalan 20 milyon nüfu- sun ise 10 milyonu 8-15 yaş arasındaydı, onlann camiye gitmesi düşünülmezdi. 10 milyon nüfu- sun tümü camiye gitse, cami başına 150 kişilik ce- maat düşüyordu... Tarikat şeyhleri, şıhlan yeterince özel okul ve Ku- ran kursu açmamışlar mıydı? Istanbul'un pek çok ilçesi, semti Kâbil, Tahran görüntüsünde değil miy- di? Sami Selçuk 'akademik' konuşmasında din ve vicdan özgürlüğü isteyip, laiklik kavramı üzerinde dururken ben din bezirgânlannın Türk Hava Ku- rumu ve Kızılay'a neden saldırdıklarını düşün- düm... Elbet kurumlar yeniden yapılanmalı, çağa ayak uydurulmalıdır... Ama onlar tüm cumhuriyet kurumlannın yerte bir edilmesini istiyoriardı... Ne diyor din bezirgânlan: "TürkHava Kurumu ve Kızılaykurban derileripa- ralanyla şampanyalı balolar düzenleyip, hıhuşyap- maktadıriar. Allah da onlan depremle cezalandın- yor..." ••• Benim Türkiyemde çağcıl ve demokrat olmak şeyhlere ve şıhlara ödün vermek, din bezırgânlan- nın önünü açmaktan geçiyor... Eh, işin içine demokrasi, insan haklan kavramla- nnı sıkıştınp, düşünceyi ifade özgürlüğünü savu- nursanız sizi omuzlara alırlar... Daha düne dek Susurluk Çeteleri'ni ekranlara çı- kanp "devletin bölûnmez bütünlüğü" diyenler; şe- riat pazarlamacılanyla işbirliğine girenler hangi çı- kar uğruna Sami Selçuk'u savunuyorlar söyter mi- siniz? Afganistan'da 'Allah adına' birbirierini doğrayan- lan, Almanya'da camileri 'çıkar çeşmesi' gibi kul- lananlan göremediğimiz sürece Türkiye'deki 'irti- canın gerçek yüzünü' tanıyamayacağız... Göremediğimiz için de sahte cumhuriyetçilerie sahte demokratlardan daha çok çekeceğiz... Işimiz zor!.. hikmetcetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Gümrük idareleıinin üçte biri kapanaeak ANKARA(Cumhuri- yet Bürosu) - Bakanlar Kurulu, '•Gümrük tda- resinin Modernizasyonu Projesir kapsammda, "daha iyi hizmet verebil- mek,daha etkin denetim saglayabilmek ve daha sağhkh istatistik ürrtebü- mek" amacıyla var olan gümrük idarelerinin 3 'te birinin kapatılmasına karar verdi. Buna göre, toplam 414 olan gümrük ve gümrük muhafaza idare- si sayısı bazılannın bir- leştirilmesi, bazılannın da tamamen kapatılması yoluyla 294'e düşürüle- cek. Gümrük idarelerin- deki bu azaltmanın, iş- lem hacmine olumsuz etkisi olmayacağı, tam aksine tasarruf sağlana- cağı ileri sürüldü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear