14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA 14 kultur@cumhuriyetcom.tr Frankfurt'taki Schirn Kunsthalle'de Joseph Kosuth 'kavramsal sanat' sergisini açtı Ciüııleleıiıı arkasındald geçi NECMİSÖNMEZ FRANKFURT - Bu yıl Frankfurt do- ğumlu ünlü Alman yazan Johann Wof- gangvonGoethe'nin 250. doğum gününü kutlamak amacıyla geniş çaplı birprog- ram gerçekleştiren Frankfiırt kentinde gün geçmiyor ki Goethe ile ilgili bir et- kinlik yapilmasın. Bu etkinlikler çerçe- vesinde Schim Kunsthalle'de açılan "Ga- este und Fremde: Goethes Itaüanische Refae" (Misafırler ve Yabancılar: Goet- he'nin Italya Yolculuğu) ismini taşıyan sergi, ünlü Amerikan sanatçısı Joseph Kosutfa'un büyûk boyutlu bir çalışma- sını izleyicilere sunuyor. 1960'lardan itıbaren 'kavramsal sa- nat'ın önde gelen temsilcilerinden biri olarak önemli işler gerçekleştiren Jo- seph Kosuth'un sergisi, 1775 yılında Frankfurt'tan ilk Italya yolculuğuna çı- kan Goethe'nin, gördüklennden yola çıkarak sıradan bir Alman aydını statü- sünde "dünya vatandaşhğuıa" geçişini tematıze etmekte. Uzun isminden de anlaşılacağı gibi. "Misafirve YabancT konulan sadece serginin çerçevesıni oluşturmakla kalmayıp izleyicilere fark- lı yorumlan sunuyorlar. Kelimelerin, kavTamlann arkasındaki yorumlarla il- gilenen sanatçının Frankfurt sergisi, sa- dece siyah bir duvann üzerine degişik büyüklükte ve farkJı karakterle düzen- li olarak yazılmış cümlelerden oluştu- ğu için son derece sakin bir atmosfere sahip. Kunsthalle'nin epeyce büyük bir salonunu bir baştan ötekine dek kapla- yan bu cümlelerin tamamını okuyabil- mek için en azından beş altı kere mekâ- nın tamamını turlamak gerekiyor. Bir yıldır Roma'da yaşıyor Kosuth'un, Goethe, VValter Benja- min, James Joyee, Lodwig VVittgenste- in başta olmak üzere kimi yazarlardan seçerek işinde kullandığı cümlelerin ta- mamı, kendini geliştirebilmek için doğ- duğu, ait olduğu yerlerden uzaklaşarak farklı kültürlerle tanışmayı hedefleyen bireylerin duygulannı dile getirmekte. 'oethe'nin 250. doğum günü kutlamak amacıyla Frankfurt kentinde gün geçmiyor ki Goethe ile ilgili bir etkinlik yapılmasın. Bu etkinlikler çerçevesinde düzenlenen "Misafirler ve Yabancılar: Goethe'nin Italya Yolculuğu" ismini taşıyan sergi, ünlü Amerikan sanatçısı Joseph Kosuth'un büyük boyutlu bir çalışmasını izleyicilere sunuyor. Cümlelerin gönderide bulunduğu kav- ramlan izleyicilere sunarken Kosuth'un duvar gazetesi estetiğini aşarak ulaştı- ğı boyut, görsel sanatlarla filozofi ara- sındaki verimli diyaloğu gözler önüne serdiği için son derece önemli. Çünkü sanat eserinin dekorasyon amacından uzaklaşarak yeni düşûnceleri, kavram- lan ortaya çıkaracak olan "devriıncigü- cû", ancak belli bir "soyutiama nokta- smdan" sonra kavTanabilecek bir özel- lige sahip. Kosuth'un Franldurt'taki ser- gisinin önemi de burada yatıyor. Sıra- dan olmayan cümlelenn arkasındaki an- lamlan, farklı düşünce geçişlerini orta- ya çıkaran sergi bu açıdan yetkin bir görselliğe sahip. Yaklaşık olarak bir yıldan beri New York'un yanı sıra Roma'da yaşayan sa- natçının misafirlik, yabancılık, yaban- cılar gibi konularla ilgilenmesi, Alman düşünûrü Hans-Dieter Bahr'ın kitapla- nnı okumasıyla başlamış. Bu konular üzerine etnografik, etimolojik araşürma- lar yapan Bahr'ın yaklaşım açısı Ko- suth'u "yaban" temasıyla ilgilenmeye itmiş. Latincedeki "hospes" ve "hos- pts* sözcüklerinin anlamlanndan yola çıkarak bu konuda düşünce üretmiş olan yazarlan araştıran sanatçı, sergisinde kullanacağı cümleleri uzun süre biroku- ma-araştırma evresinden sonra seçmiş. Sadece duvardaki cümlelerle karşılaşan izleyicilerin sergiyi önce "düz" olarak sonra da gönderide bulunduğu kavram- lar, düşünce geçişleri açısından "soyut- lavarak" okuması gerekiyor. Kavramsal sanatın tipik yaklaşımla- nndan birini ortaya çıkaran bu özellik, dü üe düşüncearasında yeni köprülerkur- mayı da öneriyor. Gerçekte, 'yabancı'ya hiçbir açıdan sempatik, önyargısız ba- kamaz Alman toplumu. Yabancıyı, po- tansiyel tehlike olarak gören bu toplu- mun düşünürleri de konuyla ilgili fikir- Ierini anlaşılmazlığın eşiğinde yorum- lamayı bir gelenek haline getirmişlerdir. Yoğun düşünce atmosferi Kosuth'un sergisi öncelikle bu gele- neği ortaya çıkanyor. Küçük burjuva biraileden geimesine rağmen kral tara- fından soylulaştınlan Goethe'nin îtalya yolculuğu, 18. yüzyıldabirmodaolma- sının dışında neredeyse toplumsal bir salgına dönüşmüştü. Günümüzün poli- tik değerleriyle, sığınmacılan havali- manlannda tavuk kümeslerinde yaşa- tan, çift pasaportu "ihanet" olarak yo- rumlayan Alman toplumunun değerie- rinı unutmadan bu sergiyi gezenler du- varlardaki Benjamin'e, Deleuze'e ait cümleleri farklı açılardan yorumlama firsatına sahip. Kosuth'un duvarlarda, yalın bir mal- zeme ve grafik anlayışıyla gerçekleştir- diği sergi, farklı düşünce modellerini izleyicilere öğretici, anlatıcı olmadan sunduğu için tekrar tekrar gezilebile- cek. sonu gelmeyecek bir yolculuğu anımsatıyor. Düşüncelerin dille, top- lumla, politika ve önyargılarla olan iliş- kisi, önümüzdeki yüzyılın sanat anlayı- şını betimleyen temel faktörler olacak. Ancak bunu 1960'lann 'kavramsal sa- nan'nı aşan farklı bir çizgide gerçekleş- tirmek gerekiyor. Joseph Kosuth, bir düşünce modelini sürekli olarak yeni- lemesine rağmen, tekrara düşmediği için önemli bir sanatçı. Frankfurt sergisin- de karşılaşılan yoğun düşünce atmosfe- ri bunun belirtisi. Tasanmı sanatçıya ait bir katalogla belgelenen sergi 12 Eylül'e dek Frank- furt'taki Schirng Kunsthalle'de izle- nebilir. Üç aylık düşünce dergisi Cogito 'nun Yaz '99 sayısı yayımlandı 700.yılında OsmanhlarabaktşKültür Servisi-Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık tarafından yayımlanan üç aylık düşünce dergisi Cogito, 'Osmanlı Özel Sayısı' ile okuyuculann karşısma çıkıyor. Cogito dergisi, Osmanlı devletinin kuruluşunun 700. yılı nedeniyle, Yaz '99 sayısını 'Osmanlılar'a ayırdı. Yerli-yabancı önemli bilim adamı ve uzmanlann yazı ve görüşlerine yer veren derginin bu sayısı dört bölümden oluşuyor. Bölümler; 'flk Osmanlı Klasigi'. 'Kuruluşa Dair". Osmanlılan Tammak', 'Osmanlı Devleti'ne Bakış' başlıklanndan oluşuyor. Derginin birinci bölümünde, 16. yüzyılda yaşamış ünlü şair, tarihçi, bürokrat ve aydın Gelibolulu Mustafa Ali'nin 'Künh ül-ahbar' ve yine 16. yüzyılda yaşamış tarihçi Selaniki Mustafa Efendi nin 'Tarihte Selaniki' adlı yapıtlanndan alıntılar yer alıyor. Derginin 'Kuruluşa Dair' başlıklı bölümünde, temel bir problematik olma niteliği halen süren 'kuruluş' olgusu inceleniyor. Konunun iki uzmanı Halil tnalcık ve Cemal Kafadar ile yapılmış birer söyieşinin yanı sıra, Cemal Kafadar'ın 'Between . Two VVorlds' (İki Cihan Arasında) adlı Ingilizce yayımlanan yapıtından çevrilmiş parçalar bulunuyor. tlber Ortayiının Halil Inalcık ile gerçekleştirdiği ve Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna, gelişimine, Osmanlı sultanlanmn çeşitli dönemlerde kullandıklan unvanlara değinen söyleşi 'Osmanlı Tarihi En Çok Sapönlmış, Tek Yanlı Yorumlanmış Tarihfir' başlığını taşıyor. Ahmet Kuyaş'ın Cemal Kafadar ile gerçekleştirdiği 'Ortaçağ Anadolusu ve Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu Üzerine' başlıklı söyleşi, Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna ve üzerinde kurulduğu Anadolu coğrafyasının ortasına ışık turuyor. tlber Ortayh. Nejet Göyünç, Klaus Kreiser, Halil tnalcık, Sencer Drvitçioğju, Jane Hathaway, Nicolas Vatin, Şevket Pamuk, Edhem Ekfem, Maurice M. Cesari ve Jamal J. Elias gibi ünlü bilim adamı ve uzmanlar ise Osmanlılar'ın kimliğine dair bilgiler veriyor. 'Osmanlı Devleti'ne Bakış' bölümünde Osmanlı Devleti'nin bugün nasıl değerlendirildiği, nasıl ele alındığı ya da nasıl anlaşılması gerektiği tartışılıyor. llber Ortayiı'nın yönettiği ve Ekrem Işuı, Mehmet Genç, Cornefl H. Fieiscber, Mete Tunçay, Nuray Mert ve Hilmi Yavuz'un katıldıklan açık oturum ise yine bu bölümde yer alıyor. YAPı KREDI ULUSLARARASI LEYLA GENCER ŞAN YARIŞMASI 29 AGUSTOS - 4 EYI.UL . 1999 ÖNEMLİ DUYURU . UĞRADIĞIMIZ DEPREM FELAKETİ NEDENİYLE 29 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 1999 TARİHLERl ARASINDA YAPILMASI PLANLANAN III. YAPıKREDÎ ULUSLARARASI LEYLA GENCER ŞAN YARIŞMASI 2000 YILINA ERTELENMİŞTÎR. COVENT GARDEN'DA KRALİÇE YANI 1250 STERLİN îngiltere'de sanatm ölçütü kürkler ve mücevherler YAPI KREDi Kültür Servisi - tngiltere'deki Kraliyet Opera Evi'nin (Royal Opera House) salonu Covent Gar- den uzun süren ve 214 milyon pounda mal olan tadilatın ardın- dan aralık ayında salonlannı aca- cak. Ancak bu kararhalkın sade- ce yüzde yirmisini ilgilendiriyor. Çünkü operaevi yetkilileri, tadi- latın masrafiannı karşılayabil- mek için sezon başında yerlerin yüzde seksenini bağış karşıhğın- da ülkenin elit kesimine ayırdı. Elit kesimin bir kısrru kraliçe- nin yanındaki yerlerini koruya- bilmek için her ay 1.250 sterlin ödüyor. 4 Aralık'ta gerçekleşecek Placido Domingo ve VTviana Du- rante'nin katılacağı açıhş gece- sinin protokolü, biletlerin sarışa çıkmasından bir ay önce belir- lendi. Vergisini ödeyen pek çok yurt- taş Covent Garden'ın kapısından giremezken bir sanat yapıtını iz- lemenin ölçütünün kürkler ve mücevherler olması tepki toplu- yor. Gösterilerden halkın bu ka- dar küçük bir kısmının yararla- nabilmesi, operaevine devlet büt- çesinden aynlanparanın tartışıl- masına neden oluyor. Covent Gar- den'da gerçekleşen gösteriler için Sanat Konseyi'nin önümüzdeki nisan ayında 20 milyon pounda yükselecek bütçesinin 16 milyon poundluk bölümü aynlmış durumda. Res- mi piyango idaresinin gelirlerinden 78 mil- yon dolarlık bir bölüm de yıl başında salo- nun restorasyonu için aynlmıştı. Ülkedeki diğer sanat kurumlan da tepki- lerini dile getiriyorlar. tskoçya'da biletlerin yüzde 97'si, Galler'de de yüzde 95'i halka aynlıyor, bütçeden aldıklan pay ise Covent Garden'la karşılaştınlamayacak kadardûsük. Vergilerini ödeyen sanatseverler, Kültür Ba- kanı Chris Smhfa'e ilettikleri tepkilerinde tngiltere'nın Amerika'ya benzetilmesinin çok komik olduğunu söyleyerek biletlerini halka sarışa sunmayan New York'taki Met'in ülke bütçesinden tek kuruş almadığını, Ro- yal Opera House'un ise vergilerle destekle- nen bir kamu kuruluşu olduğunu hatırlattı- lar. DEFNE GOLGESt TURGAY FİŞEKÇİ Goethe Müzeleri Doğumunun 250. yılı kutlanan ünlü Alman şair ve yazan Goethe'ye ilişkin ülkemizde yayın alanında bir canlılık görülmedi yılın ilk sekiz ayında. Geçmişteçoğu Milli Eğitim Bakanlığı klasikleri ara- sında çıkmış kitaplannın basımlarına da rastlanmı- yor artık. Benim görebildiğim, gazetemizin salı günleri da- ğrttığı Dünya Klasikleri dizisinde, Yüksel Pazarka- ya'nın büyük bir özenle gerçekleştirdiği yeni bir çe- virisi yayımlandı: Genç Werther'inAalan. Bir de Ah- met Cemal in çevirisiyle Urfaust (Boyut Yayınlan). Almanya'da ise Goethe etkinlikleri peş peşe sü- rüyor. "Damals" dergisi, temmuz sayısında "Goet- he: Insan ve Mitos" başlıklı özel bir sayı yayımladı. Pek çok inceleme yazısının yanı sıra Almanya'daki Goethe müzelerini tanıtan bir yazı da vardı. Bize de belki örnek olur umuduyia bu müzelere ilişkin kimi bilgileri aktanyorum. Goethe'nin anıana yapılan evierden ilki, yazann 250 yıl önce, 28 Ağustos 1749'da Frankfurt'ta doğduğu ev. Ahmet Haşim, 1933'te yayımlanan Frankfurt Se- yahatnamesı kitabında o zaman da müze olan bu evi gezdiğini anlatır. ikinci Dünya Savaşı'ndaki bombardımanlar sıra- sında tümüyle yıkılan bu ev, savaştan sonra aslına uygun olarak yeniden yapıldı ve son derece modern bir müze olarak düzenlendi. Burada Goethe'nin ya- şamı ve döneminin sanatı sergileniyor. Müzenin 14 odası Goethe'nin VVeimar'da yaşadığı yıllann ve Ital- ya gezisinin belgelerine aynlmış. Kütüphane bölü- münde 120.000 cilt değerli ilkbasım kitaplar, dergi- lervar. Şairin çalışma odası ve belki de VVertheVi yaz- dığı mekân üçüncü katta. Yeri gelmişken bu müze üzerine Enis Batur'un 'Go- ethe £w"adlı bir şiirinin de olduğunu belirtelim. Da- hası Seyrûsefer Defteri adlı kitabında, bu şiirin ya- zılış serüvenini de tam 63 sayfa boyunca aynntıla- nyla anlatır Goethe döneminin havasını solumak isteyenler için Düsseldorf'taki Goethe Müzesi öneriliyor. Düsseldorf, Goethe'nin oturmadığı ama ziyaret ettiği birkent. Buradaki "JagerhofSarayı" adlı iki kat- lı görkemli yapı, müze olarak düzenlenmiş. Dönemin çok sayıdaki tanıklıklan burada sergileniyor. Döne- me ait eşyalar, kent planlan, manzara resimleri vb. Yine, mektuplar, notlar, kitaplar ve şairin elyazmala- n da var. Şairin çocuklugu, öğrenim yıllan, ilk yazı de- nemeleri, tiyatro yapıtlan gibi bölümlerie yaşamı ve çalışmaları aynntılanyla tanıtılıyor. VVeimar'daki Goethe Evi ise bu kentin en tanınmış yaptsı. Goethe 1771 'den 1832'deki ötümüne dek, son- radan eviendiği Christiane Vülpius ve oğlu August ile bu evde yaşadı. Ev, Goethe'nin içinde yaşadığı gibi korundu. Evde şairin uzun yaşamı boyunca bi- riktirdiği çeşitli resimler, heykeller, madalyalar, mek- tuplar, taşlar, kemikler vb.'nin yanı sıra 6000'in üze- rinde kitabın bulunduğu bir de kitaplık var. Bu evde sonuncusu 1885'te ölene dek Goethe'nin torunlan yaşadı. 1913'te evin yanına bir de Goethe Ulusal Müzesi yapıldı. Weimaı J dakk)irbaşkaönemli Goethe Müzesi ise, kentin kryısındaki llm ınmağının içinden aktığı park- taki yazlık evdir. Bu ev, Goethe, VVeimar'a ilk kez gel- diğinde kentin dükü Carl August tarafından kendi- sine armağan edilmişti. Goethe bu evde 1776'dan 1782'ye dek oturdu. Ünlü aşklanndan -sonradan onun da VVeimar'da oturduğu ev müze yapıldı- Char- lotte von Stein'a mektuplannı bu evden yazdı, öğ- leden sonraları şair arkadaşlarıyla bu evde buluşup konuştu. Ünlü oyunlarından kimilerini burada yaz- maya başladı. Evin Ingiliz Bahçesi de şairin düzen- lediği biçimiyle korunuyor. Dergide bunlann dışında Almanya'da yedi Goet- he müzesinin daha adresleri verilmiş. Bizim yazarlanmıza ilişkin müzecilik anlayışımız Tevfik Fikret-Yahya Kemal çizgisini aşamadı. Kentlerimızin ve insanlanmızın hızla yok olduğu bir dünyada hiç değilse yazarlanmıza ait belgelerin top- lanacağı bir çağdaş edebiyat müzesi kurabilmiş ol- saydık. Goethe yılında, ondan birkaç şiir okumak isteyen- ler için Selahattin Batu'nun çevirdiği Şiirfer keşke yeniden basılabilse. Meraklı okuıiar, Ibrahim Serhat Canbolat ın ha- zırladığı Kültûherarası Şiir adlı çalışmada da (Alfa Ya- yınlan, 1997) Goethe'nin 22 şiirinin çevirisini bulabi- lirier. Kim emredebilir kuşiara Kırtarda sessiz olmayı? Altın Koza Festivali ertelendi • ADANA (Cumhurhet Güne> tlleri Bürosu) - Türkiye'nin her yerinden olduğu gibi Adana'dan da deprem bölgesine yardım sürerken Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali'nin ertelendiğini açıkladı. Durak. "Acımız büyük. Festivali ileriki tarihlerde geniş zamana yayarak gerçekleştirmeyi düşünüyoruz" dedi. Adana Sanat Konseyi ve Koza AŞ yetkililerinin de katıldığı toplantıda İconuşan Durak, "Toplumsal dayanışmaya her zamankinden fazla ihtiyacımız olduğu ve büyük üzüntü duyduğumuz bir dönemde festivali gerçekleştirmemiz olanaksızdı. Bu nedenle ilgili arkadaşlanmızla bir araya gelerek durumu değerlendirdik. Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali'nin ertelenmesi karan alındı. Festivalin ileriki tarihlerde geniş zamana yayılarak yapılması doğrultusunda görüş birliği var. Bunlan plan çerçevesinde yapacaf ız" diye konuştu. Altın Koza Festivali geçen yıl da Adana depremi nedeniyle ertelenmişti. Internationale Akademie Mapmapis'in ppogramı • Kültür Servisi - Marmaris'in Turunç köyünde kurulu bulunan Internationale Akademie Marmaris'in (IAM) 1999 yılı sanat programı sürüyor. Profesyonel sanatçılann katıldığı serbest atörye çılışmalannın yanı sıra sanatseverlere workshop'lann da düzenlendiği merkez, 30 Ağustos'a dek pek çok sanatçı ve sanatseveri ağırlayacak. IAM'de bu dönemde resim atöryelerinde Zekai Ormancı ve Umur Türker, heyİcel atölyesinde Koray Ariş çalışmalannı sürdürüyor. Yusuf Taktak tarafından ise çağdaş sanat konusunda çeşitli tekniklerin uygulandığı bir atölye çalışması sürdürülüyor. Atölye çalışmalannın yanı sıra söyleşi ve dia gösterilerinin de düzenlendiği merkezde konuk olarak Prof. Dr. Ali Akay bulunuyor. IAM, eylül-ekim aylannda ise Mustafa Altıntaş, Mahir Güven, Makedonyalı sanatçı Nehat Bekiri serbest atölye çalışmalannı, Alman sanatçı Ina Seeberg ve tngiliz sanatçı Jenny Macquireise workshop programlannı yürütecekler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear