Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 1999 PAZAR
8 HABERLERİN DEVAM
*•
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
•(.«•
lişti, genişledi.
57. hükümet, ortaktan arasına parlamentoyu da
kattı.
Bu doku içinde tezgâhlanan al gülüm, ver gü-
lüm oyunu sürüp gidiyor.
Medyayı gökdelenlerde barındıran çiftetelli sem-
tinde -affedersiniz- Ikıtelli'de goygoycu orkestra-
,Jan her gün yeni bir besteyi icra ediyor.
Son numaraları çok renkli: Yakın günlere kadar
kuşkuyla baktıkları "derin devlef'ten, dünden rti-
_baren övgü ile söz etmeye başladılar.
. Yazıp çizdiklerine göre. meğer Demirel'le Ece-
.vit yönetimindeki derin devlet, "politikalarda çok
ince ayarlı birihtilal" yapmış!
Kuşkusuz, ülkenin yabancı eller tarafından so-
yulmasına karşı çıkanların anlayamadığı, anlaya-
mayacağı bir garip ihtilal!
- Oysa sözü edilen "ihtilal"\n başarılan ortada. Sı-
-ralayalım:
Cumhurbaşkanı Demirel'in kanatları altına giren
Fazilet Partisi'nin kapatılma olasılıgını ortadan kal-
-dırdı.
Türkiye'yi 28 Şubat sınırına getirenlerin başak-
törü Necmettin Erbakan'a fiifi siyasete dönme
"Oİasılığı sağladı.
- "Siyasete yeniden dönmesini bir lütuf gibi su-
nanlardan", Erbakan, şimdi, "hizmetlerine karşılık
'teşekkür ve özür" bekliyor.
Hedef, demokrasiyi geliştirmek değil mi? Yakın-
da hükümet parlamento, -tahkime benzer bir şey
karşılığı- Erbakan'dan özür dileyen bir davranış
gösterebilir.
Derin devlet ihtilali. değeri asla küçümsenmeye-
cek bir olay yarattı.
Birverdi, biraldıveuluslararasıtahkimiyasalaş-
tırdı.
Işin içindeki 'ama'lar
Şimdi ihtilalin kime ne kazandırdığına bakalım:
r
Tahkim konusunda içimizde tartışmalar sürerken
Atlantik ötesinden şu haber geldi:
1
"TahkJmin kabulü, ABD yönetımi ile IMF çevre-
^lerince büyük bir memnunlukla karşılandı."
' Türkiye tahkim konusunda ikiye bölündü. Öyley-
se tahkimin gerçekleşmesi yabancı bir ülkeyi,
"Amerika'yı niçin sevındiriyor"du?
Yanıt aynı haberin içinde ve de şöyle diyor:
"(ABD'de) Yetkililer... tahkimeilişkinanayasa de-
ğişikliğinin, Türkiye'de eneni alanında geniş yatı-
nmlaryapmak isteyen Amehkan firmalannı rahat-
latacağını... söylediler."
Bu ifadeyle tahkim konusunda başta Cumhur-
başkanı, devletin her kesimiyle "geniş temaslar
yapan", hattaTürkiye'deki kudret sahipleriyle "mu-
tabık kalan" Amerika'nın asıl amacı ortaya çıktı.
Sen istediğin kadar ağla. Amerika sevinsin, bi-
zimkilere yeter!
Başbakan Ecevit de Amerika'dan gelen açıkla-
malara koşut söylemlerde bulunduğuna göre,
ABD'nin amacı, "anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi" de-
yimiyle özetlenebilir artık.
Neçare; tahkımdi, sosyal güvenlikti gibi ağırso-
rumluluklar, sanırız, Başbakan Ecevit'in sağlığı
üzerinde (örneğin yürürken zortanmak veya unut-
iLkanlık gibi) olumsuz etkiler yapıyor.
Kimi özel TV'lerden izlediğimiz olayı, Hürriyet
şöyle haberleşth-di:
"Gizli oylamada milletvekilleri kabul-ret veya çe-
kimser şeklindeki oylardan birini seçerek perdeli
kabinlerde zarfiçine koyup kutulara atıyor.
- Başbakan Ecevit, (tahkim oylamasında) ikinci
madde için kabinde oyunu zarfa koyduktan son-
ra kutuya atmayı unutarak, zarfelinde olduğu hal-
cte oturduğu sıraya doğru ilerledi. Ancak her za-
manki gibi kendisini gölge gibi bir adım arkadan
takip eden Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Öz-
kan, Ecevit V (kolundan tutarak) uyardı.
Bunun üzerine Ecevit, Özkan'ın eşliğinde dönüp
4-5 adım geri gelerek zarfını oy kutusuna attı."
Bütün bu olaylar bir yana: "Ölüm Aliah'ın emriI
Aynlık olmasaydı."
Can Yücel aramızda yok artık. Keskin bir zekâ-
nın ürünü şiirleriyle yaşayacak aramızda. Hele şu
• iki dizesi neler anımsatmıyor ki:
"Kötü şairden iyi Başbakan çıkmaz I lyi şair za-
" ten Başbakan olmaz"
S i i r l e r l e , o f k e y l e , k ü f u r l e r l e m a v i y o l c u l u g a g i t t i C a n B a b a
'Aşkiya' günebakankaiaçıktı numyolaûuğa
SERDARKIZIK
tZMİR - Bazı sonlara nokta konmaz, bazı
ölümlere de... Can Baba, üç noktayla sûrsün git-
sin en iyisi... Hem değil mi ki o, şiir ve şehir "aş-
ldyas"ydı... Değil mi ki sevdanın ve öfkenin
Can'lı şiirleri de okunacak bundan sonra. Üç nok-
ta devam edelim. Zaten bundan ötürüydü son is-
teği:
"Mavi bir yolculukia uğurlayın. Hem tstan-
bul'da yer kalmadı. Datça'da. üstümde güneba-
kanlar. begonfdler obun._"
Dûn cenazede, o şiirli, öfkeli. günebakanlı tö-
rende, diğer ölümler gibi son yolculuk değildi san-
ki. Bir baba ses yükseliyordu mikrofondan, aşki-
ya sesi. Orada çıçeklerin arasında yatan cansız be-
dene inat bağıra bağıra, vura vura, öfke ve hayat
dolu:
" Yalnızlığım benim çoğuJ türkûJerim/Ne kadar
yalansız yaşarsak o kadar iyL_"
Ailesi, dostlan, arkadaşlan. anılannı ortaya
döktüler, şiirleri yayıldı alana.
Su kadar güzel insan
DEÜ Tıp Fakültesi'nde çiçekler arasında, hüzün
ve acıdan çok, hayatın başka vurgulan yansıyor-
du. Rektör Fethi tdiman seslendi sevenlerine.
Ölüm gövdesini hastanede bir sarmaşık gibi sarar-
ken, onun insan yönünü tanıdığını anlattı.
Güleryüzlülüğü ile su kadar güzel insan oldu-
ğunu vurguladı. Yücel'i sevenlennin ağlamasını
değil, gülmesini istediğini anımsattı, ardından "O
bana imzalayarak sunduğu kitabında 'Sizi sev-
mekten başka ne yapabilırim' diye yazmıştt. Sev-
gtti Can, biz sizi sevmekten başka ne yapabfliriz"
dedı.
Sonra Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Emin Ahcı, şa-
irin "hayatta en çok sevdiğinr dedıği babasından
başlayarak söze girdi:
"Atatürk'ü en iyi anlayan Hasan Âli Yûcerin oğ-
luydu. Can Yücel de geride iji evlatiar bırakü. Ca-
nınuzı kaybettik, o Can, bu ülkeye çok şey katmış-
ü. Anadolu'yu saran karanbğı aydınlığa çevinnek
istedi hep. Hastahğında büe 'düşünen Türkiye' için
güzel şeyler yapmayı bedefiedL Hastalığına rağ-
men 18 Ni&an seçimJerinde aday olarak mücadele
etti. Onu seven herkes Türkiye'de aydmhğı koru-
malı ve onun düşüncelerini yaymaya calışmaü~"
Dosflan yalnız bırakmadı
Can Baba'nın cocuklan Su, Güzel, Hasan, eşi
Güler ve kız kardeşi Canan. ÖDP Genel Başkanı
Ufiık L'ras, Gencay Gürün, Nevzat Çeük, Sadun
Aren, Derya Köroğlu. Mefamet Çetin, lzmır Bü-
yükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina, Çiğ-
li Belediye Başkanı Tevfik Alyanak, Karşıyaka
Belediye Başkanı Şebnem Tabak. Konak Beledi-
ye Başkanı Erdal fzgi, CHP PM üyeleri Türkan
Miçoğullan ile Bülent Baratau, Alpaslan Berktay,
Haluk TekelL Musa Çam, lzmirlı şair dostlan
Mansur, Namık, Ünai ve diğerlerine. Adalet Ağa-
oglu sesleniyordu: "Can ve ildzi Canan ile aynı
semtte oturuyorduk. Onun yoMan geçişjıu, hayata
duruşunu ben hepkendimeörnekaldım. O hep ba-
na içten özgürlük hissi veriyordu. Üniversitenin flk
yıllannda bocalamıştım. anıa gözümü diktiğim
yer yine Can Yücel'di. O sapına kadar iyi bir hkN
ustasıydı. Çok iyi yaşadı ve küfnettL Can Yücd'in
içten özgürtüğü ve bana verdiği güven olmasaydı,
buflkadımlan atamazdım. Şimdi bUiyonım ki, o
bana tabutunda göz kırpıyor. Yücel, insanın yüzü-
ne gülerken tükürebilen ve bunu çok iyi yapabilen
birustaydı."
Kızı Güzel, Can Baba'nın son günlerini ancak
bir cümleyle anlatabildi, hıçkınklara boğulmadan
önce^
" Ölüm zor geunivor, ama ölümü beklemek zor
derdL."
O sırada mikrofondan aşkiyanın sesi gürledi ye-
niden:
" Çaresiz dertiere düştüm/Vok mu bunun çare-
si?/ Var:/Yaşama}i ökcek kadar sevmek"
Cenazede 18 Nisan seçimlerinde Yücel'in ka-
rargâhlanndan biri olan Kafe Miko'nun sahibi Ce-
nap ve arkadaşı Erol küfrederken ölüme, bizım ak-
lımıza milletvekilliği adayhğı günleri geldi. Adı
ilan edilirken ÖDP'den milletvekili adayı diye, bu-
nu birçoklan gibi kanserli bir cüssenin anlaşılmaz
inadı diye yormadığımızı anımsadık.
Canı burnunda tüterken "Bu ilkde bu yaşta, ne-
den adaysm" diye sorunlara. adamına göre cevap
vermişti, kızarken de gülerken de. Yumruğunu
gösterdi kimine, kavga dedi. Kimine aşk dedi, ya-
nağından makas alırken. Kiminin de omzuna eli-
ni atarken öflce, sorumluluk, devrim için dedi...
Kampanya boyunca ne süs olmuştu ne de mal-
zeme. fici gün kala 18 Nisan'a, tek başına Alsan-
cak'ta yürürken Miko'ya, sormuştuk nasıl gidiyor
diye. Okkalı bir küfiir savurdu önce. Sonra "Gi-
ddnn" dedi. "şarap içmeye."
Mavi Yolda Bodruîn Sualtı Arkeoloji Müzesi
önünde bekliyordu bu kez sevenleri onu. Ufuk
Uras konuştu kısaca, onun protokolü sevmediği-
ni vurgulayarak:
"Ülkenin en büyük şairini yitirdik. Biz ÖDP'Ii-
ler ise mücadeleınizin en inançlı yol arkadaşını. O,
aklın ve yüreğin sesine ihanet edenleri hep eleştir-
dL"
Bodrum'dan Datça'ya dostlan onu mavi yolcu-
luga götürürken günebakanlar arasında, ölüm o-
nun için kendi dizelerinde şöyleydi:
"Badem çırparcasına olacak ölümüm/ Azala-
ran dökülecek toprağa/Yine ben toplayacağun se-
pete."
Ya geride kalanlar için neydi Can Baba'nın ölü-
mü? Onun da yanıtı, kendi dizeleriyle şu olmalıy-
dı:
u
Ötüm bir esek şakasıdır/Gear geçer goçer"
Yine de kendi dedıği gibi en güzel şiir yaşamıy-
dı belki...
Başbakan Ecevit: Erbakan hayal görüyor
I Baştarafı 1. Sayfada
nuz?
- Öncelikle ekonomiyi canlan-
dırmamız lazım. Devletin elinde
kaynak yok. Ya dış yardımla ya da
yap-işlet formülüyle yatınmlar
yapmamız gerekiyor.
Bu adımlan atmazsak çağın ge-
risinde kalınz. Dışandan sermaye
çekmek zorundayız. Bunu yap-
mazsak işsızlik de artacak. Yakın
gelecekte büyük bir yatınm ham-
lesi yapacağız. AksaklıkJar, aleyhi-
mize olan durumlar ortaya çıkarsa
uygulamada düzeltiriz, gerekli ted-
birleri alınz.
- Sosyal güvenlikte yeni önerite-
re kapalı görünüyorsunuz_
- Orada verebileceğimiz ödünii
verdik. Türk-tş dışındaki kurum-
lar uzlaşmaya kapalı. Onlar da
Türk-îş'i etkiliyor. Öteki grupların
eylemlerinden kaygı duyuyorum.
Kaygım eylem değil, yapılış biçi-
mi. Eylemleryasanın dışına çıkar-
sa ciddi sorunlar doğar.
Topluma tribünden sahaya inîn
diyen beniffı. Ama sahada oynama-
nın da bir kuralı var. Eylemlerde.
kayıt dışı ekonomiyi teşvik ettiği-
miz söyleniyor. Doğru değil. Biz
kayıt dışı ekonomiye karşı da çok
ağır yaptınmlar getirdik. Artık atı-
lacak başka geri adım yok. Bu ko-
nularda toplumun pek çok kesimi-
ni ikna edebileceğimize inanıyo-
rum, Cumhuriyethariç. Cumhuri-
yet'i ikna etmem çok zor.
- Vergi Yasası'ndaki değişildikle-
ri yaparkeıvyasanın özüne dokun-
mayacağtz dediniz. Ancak bir dizi
yaptinm ertetendi. Bu yasanın özü
neresiydi?
- Ekonominin kriz ortamında
vergi reformunda inat etmenin an-
lamı yoktu. Düşünün, kamuperso-
neline 7 katrilyon aynlmış, yatı-
nmlara aynlan pay 1 katrilyon. Şu
ekonomiyi düze çıkarahm, vergi
reformundaki yaptınmlan o zaman
uygulamaya koyacağız.
Mecüs'in saygınlığı
- Siyasi Partiler Yasası'ndaki de-
ğişikfiğin Necmettin Erbakan'a si-
yaset yolunu açacağı yorumlan ya-
pılıyor. Katüıyor musunuz?
- Kesinlikle hayır. Ben bu konu-
daki düşüncemi söyledim. Sayın
Erbakan'ın hayalci yanını siz de
biliyorsunuz. Yine hayal görüyor.
Orada siyasi partilerin kapatılma-
sı zorlaştınldı. Yenilik o. Bunu biz
de öteden beri istiyorduk. Zira par-
ti kapatmanın pratik bir yaran yok.
Kapatıyorsunuz, yeniden kurulu-
yor.
- Ancak bu yasayla 28 Şubat sü-
recinin sulandınldığı iddia ediliyor.
Bu ytMTimlara ne diyorsunuz?
- Önemli olan demokrasinin su-
landınlmaması.
- Demokrasi kıvamında mı?
- Türkiye en çetın dönemlerin-
den birini geçinyor. Meclis'in say-
gınlığını arttınyoruz. Ödün veril-
meyecek konularda da kararlıhkla
yürüyoruz. Bu çok önemli bir ge-
lişmedir. Bazı konularda göriiş ay-
nlığımız çıksa da konuşarak halle-
debiliyoruz.
- Her parti kendine göre bazı ön-
celikler koyuyor. Örneğin MHP,
YÖK'e çok yükleniyor. Bunlar so-
nın oluşturmuyor mu?
- Her parti kendi içinde değişik
düşünebilir. Partilerin içinden fark-
lı görüşe sahip kişiler de çıkabilir.
Önemli olan uyum. Bugün attığı-
mız adımlann meyvesini 3-4 yıl
sonra alacağız. Eskiden siyasiler
popülist yaklaşımlar sergilerlerdi.
Şimdi onu siyaset dışındakiler ya-
pıyor. Kim alınırsa kanşmam!
Demirerin görev süresi
- Hükümetin icraatına karşı pek
çok kesimin eylemlere devam ede-
ceği anlaşılıyor. Bundan siyasi kay-
gı duyuyor musunuz?
- Ben görüşümü söyledim. Anar-
şi. hukuk devletini ortadan kaldınr.
Ömeğin Kızılay'ı kapatmak toplu-
ma, işine gidip gelmek isteyen in-
sanlara eziyet değil mi? Ben bun-
lara karşıyım. Biz sadece sesini çı-
karanlara değil, çıkarmayanlara da
kulak vermek durumundayız. Ör-
neğin köylülerin temel ciddi sorun-
lannın çoğunu çözdük.
- Cumhurbaşkanının görev sü-
resinin uzaması da bir anayasa de-
ğişikliği olay ı. Bunu düşünüyor mu-
sunuz?
- Ben bu konudaki düşünceleri-
mi söyledim. Şu anda gündemde
değil. Ancak o gün geldiğinde baş-
ka bir çözüm yolu olmazsa cum-
hurbaşkanının görev süresi uzaya-
bilir.
-Öcalan art arda açıklamalar ya-
pıyor. Nasıl değeıiendiriyorsunuz?
- Sanki önde gelen bir siyaset
adamıymış gibi konuşmalar yapı-
yor. Bunlar tepki uyandınr. Biz,
yapmamız gerekenleri kendimiz
değeriendiriryapanz. Bunun dışın-
da dayatmalarla, pazarlıklarla ha-
reket etmeyiz. Avrupa ülkeleri
Öcalan'la ilgili tavırlannın Türk
toplumunda tepkiyle karşılandığı-
m görünce politıkalannı değiştiri-
yorlar. Bunun somut örneği Italya.
Dışişleri Bakanı Dini önümüzdeki
günlerde Türkiye'ye gelecek.
- İçeridekj geüşmelerin yanında
bir dizi dış olay da var. Kuzey I-
rak'uı geleceği ne olacak? lran'la
ilişkikr ısınabilir mi? Kafkaslar
Türkiye'yi etkiler mi?
- Kuzey Irak'ta, 9 yıl süren boş-
luğunardından Bağdat'tan bagım-
sızbiroluşumvar. Buolağan. Boş-
luklar doldurulur. Bizim önerimiz,
Irak'ın bütünlüğü içinde bu ülke-
nin demokratik bir yapıya kavuş-
ması. ABD ille de Saddam'ı devir-
mek istiyor, ama görüyorsunuz, ol-
muyor.
Iran'la umudum yeni bir döne-
min başlaması. İki ülkenin birbiri-
nin aleyhine olmasmın anlamı yok.
Kafkaslar'da yaşayan etnik grup-
lann hemen tümünün Türkiye'de
de uzantısı var. Örneğin hem Ab-
haz var, hem Gurcü var.
Ama Türkiye'de kavga etmiyor-
lar. Demek ki yan yana da olabili-
yor. Türkiye'de böyle bir yaşamın
zemini var.
KlİLTÜR • SANAT (O 212) 293 89 78 (3 HAT)
YAZ KARMASI'99
25 Haziran-25 Eylül
Abidin Dino
Eren Eyüboglu
Fikret Mualla
Mübin Orhon
Or+ıan Peker
Burhan Uygur
Avni Arbaş
Ali Atmaca
GülgUn Başarır
Burhan Doğançay
Turan Erol
Julide
Komet
Metin TaJayman
Adnan Varınca
ADTİ6AN
ŞAKAYIK SOKAK NO 54/1
NISANTASI/m 247 90 81
Dağdaki
I Baştarafı 1. Sayfada
madde ile geriye doğru da
bu haklardan aynı koşullar-
la yararlanılabilinecek.
Pişmanlık tasansı yasa-
laşırsa, Resmi Gazete'de
yayım tarihinden itibaren
altı ay süre ile yürüriükte
kalacak. Bu süre içinde te-
rör örgütü elemanlanndan
gelerek teslim olanlar veya
haklannda soruşturması
sürenler, halen yargılanan-
lar veya hüküm giyenler
başvurarak, yasadan yarar-
lanmak isteyebilecekler.
Bütün bu durumlarda son
karan mahkeme verecek.
8. Beş Yıflık Kalkınma Pianı
hanrtamyor
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık
tarafından yayımlanan genelge ile 2001-2005 yıllan
arasmı kapsayacak olan, "8. Beş Yıllık Kalkınma
Planı'"nın hazırlık çalışmalannın başladığı bildirildi.
Başbakanhğın konuyla ilgili genelgesi. Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. 8. Beş Yıllık
Kalkınma Planı, Türkiye'nin dünya ile bütünleşmesinin
hızlandınhTiasını, dünya katma değerinden daha çok
pay almasını, dünyada ve bölgesinde daha etkili bir güç
haline gelmesini amaçlıyor. Plan, makro ekonomik
istikrann sağlanmasını, etkin bir kamu yönetimi ve
rekabetçi bir ekonomik yapının geliştirilmesi yoluyla
istikrarlı ve sürdürülebilir gelişmenin teminini, işgücü
niteliklerinin yükseltilmesini, istihdamm arttınlmasını,
toplumsal refah göstergelerinin iyileştirilmesini, gelir
gnıplan ve bölgelerarası gelir dağıhmının
düzeltilmesini ve yoksulluğun azaltılmasım hedef
alıyor.
ĞĞBAŞSAĞLIĞI
Değerli Şair ve Çevirmen
Can YücelV
yitirdik.
Kederli ailesine, okurlarına ve sevenlerine
başsağlığı dileriz.
YAPI^CKREDI
KÜLTÜR SANAT
YAYINCILIK
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bazen ali kıran baş kesen meydan okumaday-
mış.
Güvercin uzun yıllar herkesin umuduymuş,
Bunu değme diyarlar, dağlar, taşlar duymuş.
Bir araya gelmiş bu üç kafadar,
"Her şeyi yapanz" demişler, dünya bize dar.
An girmiş söze:
"Önce sorumluluklanmızdan kurtulalım,
Bunun formülünü sağlam bulalım.
Bakın o zaman ne güzel yönetiriz,
Gücûmüzle her tarafı inletiriz.
Küçük bir sorun daha var,
Şu yargı denen canavar.
Jnanın attığımız her adımı engeller,
Gelecek dolariarı çengeller.
Bu işi onlardan alalım,
Başka bir yol bulup, yol alalım."
Herkes başını sallamış,
Biri ötekini kollamış. '
An devam etmiş:
"Ama bir dileğim var sizden,
Bunlan benim yaptığım anlaşılır, izden.
Ben biraz geride dursam,
An değil de tilki olsam."
Kurt, "Tamam" demiş, "katılınm sevincine,
Ama ben de benzemek isterim dövercine."
Güvercin araya girmiş:
"Dövercin değil güvercin,
Zor iştir, yumuşak olmalı her demecin."
Kurt atılmış, "Oyle deme cin,
Nesi varmış benim demecin.
Yumuşanm, belki kanatlanm da çıkar zamanla,
Değişik olmak istiyorum, beni anla."
Güvercin "Olur" deyince kurt atmış taklayı,
Ardından güvercin çıkarmış, ağzındaki baklayı:
"Ben de kurt olsam,
Tabanıma hırt olsam.
Herkesin ağzından Iokma alsam,
Alkışlasa beni Sam.
Atmasam geri adım,
Inatçıya çıksa adım."
"Anlaştık" demiş, tilkiye özenen an,
"Arttı kanımın alyuvan.
Muhteşem üçlüye çıkacak adımız, ,
Emrimizde olacak kadımız. '-»"
Ben an değil tilkiyim o kadar, :..'"'•
Söyleyin istediğiniz akıl ne kadar!"
Her biri haber salmış kendi âlemine,
"Susun" demişler, işi bozmanın âlemi ne?
Kurtlar ayaklannı kanat yapmaya çalışmış,
Dişlerini sıkıp ağzını kapatmaya alışmış.
Girilen kılıktan hoşnutmuş arılar,
Yeter ki ambardan eksilmesin danlar.
Kurt demek zormuş güvercine,
Ama kanatlanm germiş benzemiş cine.
Her biri güzel hayallere dalmış,
Çıktıklan iktidar yüksekçe bir dalmış.
An demiş:
"Bundan sonra ikisini de kullanınm,
Geride görünür, paralanır pullanınm."
Güvercin demiş:
"Artık güçlüyüm, kimse diş geçiremez,
Yeni ufuklardayım, eski yolumdan geçiremez."
Kurt demiş:
"Bunca yaptıklanmızla dendiya bize güvercin,
Fena çarpanm, kendine dikkat et cin!"
Sosyal güvenlikyasa tasansı
görüşmeleri sürüyor
Emekli aylığına
enflasyon ayan
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Genel Ku-
rulu'nda sosyal güvenlık ya-
sa tasansı görüşmeleri dün
de sürerken FP ve DYP en-
gellemek için içtüzüğün sağ-
ladığı tüm olanaklan kullan-
dı. Emekli aylığı bağlanır-
ken katsayı ve gösterge sis-
temi yerine, enflasyon oranı-
nın dıkkate alınmasını öngö-
ren düzenlemeler kabul edü-
di. TBMM Genel Kuru-
lu'nda dün sosyal güvenlik
yasa tasansının 9 maddesi
daha kabul edildi.
Muhalefet partileri bol
imzalı önergeler vererek ve
sürekli açık oylama isteye-
rek tasanya karşı engelleme
yapmayı dün de sürdürdü.
Hükümet ise maddeler
görüşülürken Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Ya-
şar Okuyan'a soru sorma
süresinı 10 dakika ile sınır-
layarak engellemeye karşı
önlem aldı. TBMM Genel
Kurulu'nun 17 Ağustos Sa-
lı günü sosyal güvenlik ta-
sansı görüşmeleri tamamla-
nıncaya dek çalışmalannı
kesintisiz sürdürmesi de ka-
rara bağlandı. Emeklilik ya-
şının kadınlarda 58, erkek-
lerde 60 olmasını öngören
maddenin önceki gün kabul
edilmesinin ardından dün de
bazı maddeler kabul edildi.
Düzenlemeler şöyle:
. Emekli aylığı bağlanır-
ken, geçmişe dönük enflas-
yon oranı dikkate almacak
ve buna refah payı eklene-
cek.
Yaşlılık aylığına hak ka-
zananlann aylığı, belirlene-
cek ortalama yıllık kazanç
ile aylık bağlama oranının
çarpımının on ikide biri esas
alınarak hesaplanacak. Ay-
lık bağlama oranı sigortalı-
nın toplam prim ödeme gün
sayısının ilk 3 bin 600 günü-
nün her 360 günü için yüzde
3.5, sonraki 5 bin 400 günün
her 360 günü için yüzde 2 ve
daha sonraki her 360 gün
için yüzde 1.5 oranlannın
toplamı olacak.
. Yaşlılık aylığı alırken
serbest avukat veya noter
olarak çalışmalannı sürdü-
renlerden sosyal yardım
zammı dahil aldıklan aylık-
lanndan yüzde 15 oranında
sosyal güvenlik destek primi
kesilecek.
. Ölüm aylıklannın hesap-
lanmasında, yaşlılık aylığın-
da olduğu gibi enflasyon
oranı dikkate almacak.
. Maaşın sigorta primi ke-
silecek bölümü yeniden dü-
zenlendi. Buna göre, prime
esas kazanç, en az aylık 120
milyon, en çok ise 360 mil-
yon lira olacak. Alt ve üst sı-
nırlar her yıl enflasyon ora-
nında yeniden belirlenecek.
Bu konuda Bakanlar Kurulu
değişiklik yapabilecek.
. Işverenin ayda 30 gün
çahştırmasına rağmen işçi-
sinin primini eksik ödemesi-
nin önüne geçilecek. tşve-
ren, 30 günden az çahştırdı-
ğını iddia ederse bunu belge-
lemek zorunda olacak.
. Isteğe bağlı sigortalılar,
prime esas kazançlannı ay-
lık 120-360 milyon lira ara-
sında bir rakama göre istedi-
ği şekilde belirleyebilecek.
. Sigortasız işçi çahştır-
mayı engellemek amacıyla
denetün yapacak kamu gö-
revlisi sayısı arttınlacak. Şir-
ketdenetlemeye giden kamu
kuruluşu müfettişleri bu ko-
nuda da denetleme yapabile-
cek.
. Sosyal güvenlik yasa ta-
sansının dün akşam son ola-
rak kabul edilen 15. madde-
sine göre, sigortalılann eş ve
çocuklanna verilecek protez
araç ve gereçlerin bedelleri-
nin bir bölümünün sigortalı
tarafından karşılanması ön-
görülüyor. İktidar partili
milletvekillerinin bu madde
için verdikleri değişiklik
önergesinin kabul edilme-
sıyle, ağır işlerde çahşanla-
nn fıili yıpranma gün sayısı-
na eklenmesi uygulamasına
devam edilmesi olanağı sağ-
landı.
Tasan üzerindeki görüş-
meler 16. maddeden başla-
narak bugün de sürecek.