25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 HAZİRAN 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükiimetin anahtarı Meclis' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, 55. hûkümetin işbaşından aynlmastndan bu yana yaprak kıpırdamadığını ve Türkıye'nın başta ekonomı olmak ûzere zaman kavbına dayanımı olmayan ağır sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Bu sorunlann çözüm yerinın de Meclis olduğunu kaydeden Yılmaz, "Hükümetin yapabileceği fazla bir şey yoktur. Meclis çalışmazsa hükümet başanlı olamaz. Ancak Meclis verımlı bır çalışma ortaya koyarsa 57. hükümetle başlayan yeni döneme iyimser bakabilinz" dedi. FP'den ekonomi eleştirisi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - FP Grup Başkanvekili Abdüllatif Şener. 2 yıldır hükümetler içınde yer alan Başbakan Bülent Ecevit'ın devletin bütçesıni "kevgire çevirdiğını" ılen sûrdü. Ecevit ıktıdarlannın "yokluk, kıtlık. kuyruk" anlamına geldığını savunan Şener, DSP ıle hükümet ortaklıgı kuran partılerin de yaşanan ekonomik bunahmın sorumluluğunu paylaştığını vurguladı. Ecevit ıktidarlannın hem ekonomi hem de düşunce özgürlüğüne karşı "dayatmacı. baskıcı" bir anlayışa sahıp olduğu görüşünü sa\ unan Şener. bu anlayış doğrultusunda hazırlanan Vergi Yasası'nın, esnafı "kıskaca" aldığını. buna karşın vergi gelirlenrnn artmadığını söyledi. Ipek demipyolu 1 yeniden • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkıye ile Gürcıstan arasında yapımı planlanan ve bugüne kadar ihalesı iki kez ertelenen Kars-Tiflis demiryolu projesi yeniden ele ahnıyor. Devlet Limanlar ve Hava Meydanlan Inşaatı (DLH) Genel Müdürlügü programına alınan demiryolunun yapımında, bu yıl için gerekli ödeneğin aktarma yolu ile karşılanması kararlaştınldı. Bu doğrultuda, DLH Genel Müdürlüğü'nce şartname çalışmalanna yeniden başlanan Kars-Tiflis demiryolu hattı için gelecek günlerde yeniden uluslararası ihale açılması beklenıyor. 10. Eureka toplantısı başladı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -10. Eureka Parlamentolar Arası Konferansı TBMM'de başladı. TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut. Eureka'nın, kuruluşundan bu yana işbirliği ve dayanışftıanın güzel örneklenni veren yararlı bir platform olduğunu belirterek '"Politikalanmızla ışbırliğınin gelıştinlmesini destekleyeceğiz" dedi. Akbulut. sanayi ve araştırma kuruluşlan arasındaki rekabet gücü yüksek teknolojilerin araştınlması ve geliştirilmesi amacıyla ortak projeler oluşturulmasmı hedefleyen Eureka'nın, atılımlannı dinamık bir şekılde 21. yüzyıla taşımakta olduğunu söyledi. MaHye'de sıkmtı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Maliye Bakanlığı'nda Akif Hamzaçebi'nın Istanbul Defterdarlığı'ndan Gelirler Genel Müdürlüğü'ne atanmasma hesap uzmanlannca tepki gösterilmesi. bu birimde çalışmalann tıkanmasına neden oldu. Maliye Bakanı Sümer Oral'm kadro değişiklığme gıtme eğilimı olmamasına karşm, eski Gelirler Genel Müdürü Nevzat Saygılıoğlu'nun yeniden bu göreve getırilerek yaklaşık 3 yıldır müsteşarlık görevini yürüten Erdoğan Öner'in yerine Hamzaçebı'nin atanabıleceği savlanıyordu. Ancak Maliye Yüksek Egıtim Dairesı Başkanlığı'na atanan Sa\gılıoğlu'nun adının Hazine Müsteşarlığı için geçtiğı. Hamzaçebı'nin Gelirler Genel Müdürlügü görevınde kalacağı belirtildi. Öcalan, yargılanmasının dördüncü gününde banş çağnsmı yineledi POLİTİKA GÜNLÜĞÜ 4 PKK dagLardan inecek'DENİZ TEZTEL İMRALI - PKK liden Abdullah Öcalan. davanın dünkü oturumuBda dünya ve Tür- kiye kamuoyuna mesajlar verdi. Öcalan yargılamanm başmdan beri söylediği "ba- nş çağnsTnı sık sık yınelerken mahkeme başkanıTurgut Okyay dasürekliÖcalan'ın sözlerini kesip "Arılat dün va seni dinlryor". "tnsanı en iyi kendisi savunur", "Çağrın varsa burada sö>1e" diyordu. Yargılamanın dördüncü günü mahkeme başkanının Öcalan"dan daha önce söyle- diklerine açıklık getırmesını ıstemesıyle başladı. "Mahkemeye net ve samimi biigi verin. Bövlece mahkemeye yardımcı olursunuz" diyen Turgut Okyay. Abdullah Öcalan'dan demokratık cum- huriyet konusunu açmasını ıstedi. Banş çağnsmı yinele- yen Öcalan, uzun uzun hü- kümetin. de\ Ietin destek \ er- mesi halinde Türk ve Kürtle- rin bundan sonra kardeşçe yaşayabileceklerinı anlattı. Bu anlatımlar sırasında Ok- yav yıne Öcalan'a telkınde bulundu: "Bak savunmanı hazırla. Açıkaçık\az. \ esö\ lemek is- tiyorsan aynnülamla anlat. Herhangi bir çagn yapmak istiyorsan burası tam yeri." Ökyay zaman zaman u oğ- lum" diye seslendiği Öca- lan'dan "isiın vermesiııi" is- tedi. Ancak. Öcalan bu yön- deki sorulan "Onu başkanbk konseyi biKr"', "Sorumlular biHr" diye geçiştirdı. Öcalan'ın PKK'nin ey- lemlerine son vereceğini. dağdakı insanların inebilece- ğini anlatırken "PKKsadece karşı olmayacak, cumhuriye- tin en önemh destekgücü ola- cak. Bu zarurettir" demesi üzerine a^keri yargıç hâkim albay AbdülkadirDavarcıoğ- hı, irkilerek Okyay'ın kulağı- na fısıldadı. Bunun üzenne Okyay. "Vatandaş gibi mi inip destekverecek" diye sor- du. Öcalan'ın kafasını salla- ması üzerine bu sözler tuta- nağa, "PKK dağdan inecek- tir. Türkive cumhurh'eti va- tandaşı olarak destek otacakür'" diye geçi- rildı. Müdahil avııkatlann sorulan sırasında Öcalan ile Avukat Fuat Turgut arasında etnik köken dıyaloğu yaşandı. Turgut "Kürtierin Türk kökenü olduğunu'" uzun uzun anlattı. \'e Öcalan'dan Türkiye tari- hini öğrenmesini ıstedi. Bunun üzerine Öcalan, tarihi öğrenmeye çalıştığını belir- terek "1920'lerde Kürt Teali Cemiyeti iti- laf devletleriyle Uişlddeydi. Daha sonra Mustafa Kemal ile birlikte oidular" karşı- lığını verdi. Tartışmanın bazı bölümlerin- de avukata katıldığını belirten Öcalan. baş parmağını havaya kaldırarak onayladı. Turgut'un "Ziya Gökalp'in görüşlerini benimsiyor musun" sorusuna ise Öcalan gülerek*"1922'deki Türk ve Kürtkrie ilgj- li yazısına aynen kaüuyorunj. Siz de oku- yun" yanıtını verdi. Yüksekova çetesinin de avukatlığını ya- pan Turgut, sözü dönüp dolaştınp Diyar- bakır DGM'de görülen dava dosyasına ge- tirdi. Anlatımlanyla çetenin çökmesine ne- den olan ıtirafçı Kahraman Bilgiç'e ılişkin soru yönelten Turgut, "İtirafçıİık görevini siz mi verdmiz" dedi. Bu soruya Öcalan, "Nerden çıkn bu şim- di" dercesine gülümseyerek ellerini iki ya- na açtı ve "Çok yöolü oynamak isteyen bi- ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART riydi" demekle yetindi. Duruşmada sık sık ırkçı söylem kullanan Turgut, Ermeni ve Azeri savaşında PKK'lilerin Ermeni- lerden yana olduğunu. Ermenilerle biriik- te Azeri kadınlara tecavüz ettiğini öne sü- rünce Öcalan alaylı bir gülümsemeyle yi- ne ellerini iki yana açarak suçlamayı red- detti ve Ermenilerin doğu Anadolu'yu da kapsayan Ermenistan haritasını dayatma- smı kabul etmediğini söyledi. Turgut'un Öcalan'ın babasının Ermeni asıllı olup olmadığının sorulmasını iste- mesi üzerine mahkeme başkanı Okyay, sert bir üslupla. "Bu soruyu sormuvormn. Her- kesin kökeniyie uğraşmavııı. Onemli olan insanlıktu-" diye uyardı. Tur- gut sorulanndan sonra Öca- lan'a iletilmek üzere mahke- me heyetine Prof. Dr. Reşat Genç'ın "Türk tnanışlan ve Milli Geleneklerinde Renk- ler" adlı Kültür Bakanlı- ğı'nın yayımladığı ve üzerin- de "san-Janııızı-yeşil" renk- lerbulunan kitabı verdi. Öca- lan'ın buna tepkisi, sevindi- ğini gösteren hareketler oldu ve teşekkür etti. Öcalan'ın "rahat rahat ko- mışmasını" ve "her şeyi an- latmasını" sadece Okyay de- ğil müdahil avukatlar da sık sık telkin etti. "Sen büyükoy- nadın ama kaybettin. Sonu- cu kabul edeceksin" dıyen müdahil avukatlanndan Ca- hit Torun ardından şöyle de- vametti: "Pişmanhk yasasının çıka- cağı söylenr»or. Başkanbksis- temi için yanşanlar var. Dev- let içindeld hainlerin isimle- rini say. Hangisi seni aradu sordu. Rahat rahat konuş, devletin yarunda son savun- ma hakkını kullan. Vukan- dakiler seni rahat dinlesin." Cahit Torun, PKK lideri Öcalan'a avukatlan konu- sunda da "uyanda" bulundu. 40 yıllık avukat olmasına karşın hâlâ bazı konularda bilgisiz olduğunu düşündü- ğünü ifade eden Torun, "Ya- hu çoluk çocugu avukat tuta- cağına, para ver de adam gi- bi avukat tut Bu çocuklarca- hil" dedi. a. Kolordu Komutanı sehit ailelerine madalya verdi 'Türkyargısı Öcalan için gerekeniyapacak' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Gü- neydoğu'da şehıt olan askerlerin aileleri- ne madalya verilmesi nedeniyle düzen- lenen törende konuşan 4. Kolordu ve An- kara Garnizon Komutanı Korgeneral Erol TutaL PKK'ye tepkısinı dile getir- di. Tutal. "Büvükbirsuikastplanuunbiz- den kopanp aldıgı değerleri gözler önü- ne getirip hırslanma- mak. öfke kusmamak mümkün degil" dedi. Ankara Garnizon Komutanlığı'nda dü- zenlenen törende duy- gusal anlar yaşanırken bazı şehit yakınlan fe- nalık geçırdi. Şehit ya- kınlannın sakinleştiril- mesinin ardından ko- nuşan Korgeneral Erol Tutal, 15 yıldır Türkiye düşmanlanna karşı bir mücadele sürdürülmekte oldu- ğunu anımsattı. Tutal. "Türklüğu tarih sayfaianndan silmeye çahşanJann akıl al- maz sinsi metotiarla hazırla> ıp asuiardır binbir maske takarak sergiledikleri bü- \ük bir suikast planının bizden kopanp aldığı maddi-manevi nice değerleri gözler • Şehit olan askerlerin ailelerine madalya veren 4. Kolordu Komutanı Korgeneral Tutal, "Büyük bir suikast planının bizden kopardığı değerleri görûp hırslanmamak, öfkelenmemek mümkün değil" dedi. önüne getirip hırslanmamak, öfke kus- mamak mümkün değil" diye konuştu. Tutal konuşmasını şöyle sürdürdü: "Üzerimizde kalleşçe oynanmak iste- nen tüm oyunlann, bugüne kadar dost- luk elimizden başka bir şev ıtfatmadığı- mız bir kısım komşulanmızla sözde dost- lanmızın çevirmeve çalıştığı tüm dolapla- nn, yaptıkları en hafif deyimiy le gaflet, dala- let gerçekte ise hiya- netten başka bir keü- me ik tanımlanama- yacak olan içimizdeki tüm \ılanlann asü yüzleri bugünlerde bi- raz daha orta\a çık- maya başladj." Hakkâri'de bir can- lı bombanın saldınsı sırasında. astsubay üstçavuş olan eşi Ir- fan Türker'ı şehit veren Giilsün Tür- ker'in, "tzin verin ben de kendimi patla- tarak onlara cezasını vereyim'' demesi üzerine Korgeneral Tutal, "Siz gelecek nesilleri yetiştireceksiniz. Biz, Türk dev- letL, Türk yargısı onlar için gereğini yapı- yor, >apacak da" diye konuştu. 55. hükümet döneminde karşı olduğu bildirilmişti MSB, DGM'lerle ilgüi görüşünü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mil- li Savunma Bakanlığı 'nın. Abdullah Öca- lan'ın yargılamaya başlamasından sonra yeniden gündeme gelen Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin (DGM) sivilleştirilme- si konusunda görüş değiştirdiği ortaya çıktı. 55. hükümet döneminde, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu tarafından hazır- lanan hukuk reformu pa- ketinde yer alan DGM'lerin sivilleştiril- mesi önerisine karşı çı- kan Milli Savunma Ba- kanlığı, Avrupa Insan Haklan Komisyonu'nun karannı da "slyasi" ola- rak nitelendirmişti. Dönemin Milli Sa- vunma Bakanı tsmet Sezgin. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'ya gönderdiği yazıda, ba- kanlığınm DGM'lerin sivilleştirilmesine karşı görüşünü iletti. Yazıda özetle şöyle denildi: "DGM'lerin bünyesinde askeri hâkimlerin bulunması nedeniyle bağım- sız ve tarafsız olmadıklan yolunda, Avru- pa tnsan Haklan Komisyonu'nca ortaya konulan kanının, Tüıidye'deki askeri yar- gı ile askeri hâkimlerin statülerine, ko- numlanna ve uygulamalara ilişkin eksik bBgiye ve hatalı değerlendirmelere dayan- maktadır. Askeri >argı ve askeri mahke- meler, devletin \-argi fonksiyonunun a>Til- maz bir parcası olarak, anavasanın 145, 156 ve 157. maddelerinde belirienen. yar- gı bagımsızlığı ve hâkitnlik teminaü ilke- lerinesahip kuruluş- lar olup askeri yargı- daveDGM'lerdegö- rev alan askeri hâ- ldmlerde birçok Ba- tılı ülkenin aksine hukuk fakültelerini bitirmiş. hâkimlik stajuu tamamlamış, diğer subaylara na- zaran özel bir atan- ma usulü üe atanan meslek mensuplandır. Avrupa İnsan Haklan Komisyonu \e Divanı'nm Türki- ye De UgUi konularda zaman zaman hu- kuksal ohnaktan ziyade, poütik > aklaşım- laratekyanb sübjektifalgüamalara vepe- şin hükümlere dayalı olarak hüküm ver- mekte olduğu uzunca süredirizlenmekte- dir." • Milli Savunma Bakanlığı'nın, DGM'lerin siviHeştirilmesi yönünde görüş değiştirdiği ortaya çıktı. 55. hükümette îsmet Sezgin, yargı reformunu hazırlayan Oltan Sungurlu'ya MSB'nin karşı görüşünü iletmişti. Protestolarla cezaevine uğurlanan İHD Genel Başkanı Akın Birdal can güvenliği istedi '\Jç maymıuıu oynamamızı istediler9 İnsan Haklan Derneğı Genel Başkanı Akın Birdal, 10 ay 3 gün hapis yatacak .\NKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - Insan Haklan Derneği (İHD) Genel Başkanı Akm Birdal, Ankara ve Mersin DGM 'lerince ve- rilen toplam 2 yıllık hapis cezası nedeniyle dün Ankara Ulucanlar Cezaevi 'ne uğurlan- dı. Birdal'ın cezaevine gönderilmesi tHD'liler tarafından protesto edildi. Ugra- dığı suikast nedeniyle özellikle sağ kolun- daki rahatsızlığı süren Akın Birdal, 10 ay 3 gün hapis yatacak. İHD Genel Başkanı Akın Birdal'ın ceza- evine girmesı Ankara Yüksel Caddesi'nde dün saat 13.00'te düzenlenen gösteri ile pro- testo edildi. Gösteriye, ÎHD'liler "Hedef İHD değiL insan haklan", "Düşünceye öz- gürlük" pankartı açtı lar. "Yaşasın halkla- nn kardeşliği" sloganının da atıldığı göste- riye bazı sı\ il toplum örgütlerinin temsılcı- leri de kaüldı. Birdal yaptığı açıklamada, 13 yıldır ınsan haklan için mücadele verdiği- ni, ancak birilerinin kendilerinin yaptığı ça- lışmalan görmek istemediğini söyledi. İn- san haklan savunuculannın gördükleri olumsuz olaylan konuşmalannın da yasak- landığını kaydeden Birdal, "Bizden üçmay- munlan oynamamızı istedikr" dedi. Uluslararası İnsan Haklan Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Mkhael EUman. Türkiye'nin insan haklan alanında birçok sözleşmeye imza atmasına karşın bunlan çiğnemeyi sürdürdüğünü iddia etti. İnsan Haklan Vakfi Başkanı YavuzÖnen. Birdal 'ı yalnız bırakmayacaklannı söyledi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Baş- kanı Ismet Demirdöğen de "Yüksel Cadde- si'ne Birdal'ı hapse uğurlamak için değil. Terörlt Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin kaldınlmasuu kutlamakiçin toplanmamızı isterdim" dedi. Konuşmalann ardından dü- şünceleri nedeniyle hapse atılanlan temsi- len balonlar uçuruldu. Yüksel Caddesi'nden Adliye Sarayı'na gelen Birdal, Cumhuriyet Başsavcıveküi Bekir Selçuk'tan Istanbul Adli Tıp Kuru- mu"ndan aldığı raporu gerekçe göstererek cezasının ertelenmesini istedi. Erteleme is- temi kabul edilmeyen Birdal. savcıdan can güvenliği ıstediğıni ve bu konuda güvence verildiğini söyledi. Birdal, çocuklan Evren, Sinan Cem ve İHD'liler ile vedalaşarak ce- zaevine girdı. Birdal, 1 Eylül 1996'daki mitingdeki ko- nuşması nedeniyle Ankara 1 No'lu DGM, Mersın'dekı açıkhavatoplantısındaki konuş- ması nedeniyle de Adana DGM'ce 1 'er yıl- lık hapis cezasına çarptınlmıştı. HİKMET ÇETİNKAYA ••YıldK Hemşire. Acılı kadının gözlerinin içine baktım... Bir hüzün yumağı düşmüştü. Yaşamın o ağır çizgisi bilinmeyen zamanlan çağrıştırıyordu... Kendimi rüzgârlara bırakmış, ışıklarla ıslak bir sokakta dolaşıyor gibiydım... Yıldız Hemşire anlatıyordu: "Otomobilimizin önünü kestiler. Askerelbiseliy- diler. Murat astsubay olduğunu söyledi. Indirdi- ler. Sonra yola çıktık yeniden. Tepede, şalvariı, e/- lerinde kaleşli teröristler yolumuzu kesti...' Yutkundu... Kamera yakından çekiyordu... Yaşamın nasıl çözüldüğünün, sevginin nasıl kör kurşunla katledildiğinin tanığıydı milyonlarca insan... Gözlerini yumdu... Kocasının adım adım ölüme yaklaşırken nasıl elini tutup öptüğünü anlattı... Dediki: "öleceğini hissetmiş gibiydi..." Tüm bunlar önceki akşam televizyon ekranlan- nayansıdı... Günlerdir Mudanya'da acılı analar, eşler, baba- lar, kardeşler, çocuklar dolaşıyor... Renk renk, dal dal insanlar yıllardır yaşanan kanlı teröre lanet okuyor... Ellerinde çocuklarının, eşlerinin, babalarının fo- toğraflarıyla dünyaya ders veriyorlar... Onlan yakından izliyorum... Cam kafeste oturan. ellerini kollannı sallaya- rak konuşan, simsiyah gozbebeklerınde nefretin tohumlannı atan Öcalan'ı anımsadıkça kendi ken- dimesoruyorum: "Otuz bin insanın katili, ne de güzel numara ya- pıyor..." Patlamak üzere bir susuş bazen saniyelik fırtı- naya dönüşüyor, acılı insanlann tepkisi salonda yerini sessizliğe bırakıyor... Genç kadın ağlıyor... Milyonlar ağlıyor... Diyarbakır'ın Lice ilçesinde bir yaşlı kadın, yıl- lardır dağa çıkan üç oğlundan haber alamıyor; Yük- sekova'da Tahir Onbaşı elinde dürbünüyle karşı tepeleri gözlerken Karadeniz'de ay ışığının deni- ze yankılanışını düşünüyor... Yıllar önceye dönüyorum... Tuzla'da tren istasyonunda bombayla katledilen genç subay adaylarının anneleri, babalan, kardeş- leri acaba Mudanya'ya geldiler mi? • • • Sanki Czeslaw Milosa'nın donmuş taıialann- dan geçiyorduk bir vagonla şafakta... Ve... Elin çakıp sönüşü, koşuşun hızı, çakıl taş- lannın hışırtısı... Ben, Yıldız Namdar'ı izlıyordum... Havada serin bir haziran şarkısı vardı... Yıldız Hemşire, hıçkınklara boğuluyordu... "Murat benim her şeyimdi. Canımdı, eşimdi. Kürt-Türk diye kimseyiayırmazdı. Ben tüm hayal- lerimi yitirdim artık..." Mudanya üzerinde bulutlar çekilmişti... Iskele Meydanı'nda televizyon kameralan gü- nün yorgunluğu içindeydi... Aşkale'de bir kadın, Silopi'de bir genç batan güneşin ardından dağlann yamaçlarında hiç bilme- dikleri, düşünmedikleri bıroyunun figüranlarıydı... Aldatılmış çocuklar, Öcalan'ın açıklamalarını dinleme olanağı bulmuşlar mıydı? Artık geceydi... Mudanya uykuya dalmak üzereydi... öcalan'ın bir sözünü anımsadım: "Isyan yanlıştır..." Öcalan, Mahkeme Başkanı Turgut Okyay'a ba- kıyordu... Okyay sormuştu: "Kimsenin gücü bizi ayırmaya yetmez..." Öcalan: "Biriik Türk-Kürt ilişkilerinde egemendir. Çatış- malarda dış ve iç güçler etken oldu. Biriikte yaşa- yacağız..." Dağdaki çocuklan, sınır boyundaki askerleri, analan, babalan, kardeşleri, eşleri, sevgilileri dü- şündüm... Serin bir haziran şarkısı gibiydi gece... Hüzün ve umutsuzluk yüklüydü... Mudanya iskelesınde dalgalar çay bahçelerine vuruyordu... • • • Yıldız Hemşire ağlıyordu... öcalan başını öne eğdi... x O saatlerde, Şırnak'ta şehit düşen Jandarma Er Mahmut Polat toprağa verilirken Öcalan banş çağnlan yapıyordu... öcalan'a inanacak mıyız? HayırL Çünkü yalan söylüyor... Acılı insanlar Mudanya'da... Bu 'kan gölü'nden çıkar umanlar, Türkiye'den Lozan'ın hıncını almak isteyen 'Sevr' özlemcileri görüntüler karşısında ne yapıyorlar? Acaba yürekleri sızlıyor mu? hikmet.cetinkayafo cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 CEZAEVİNDE TOPLANTI PKK'lilerden devlete bağlılık dilekçesi KAHRA>L\NMA- RAŞ(Cumhuriyet)- lm- ral ı'dajargı lanan Abdul- lah Öcalan'ın yaptığı açıklamalardan etkilen- diği belirtilen PKK üye- si 8 tutukJunun "devlete bagiılıkJannı belirten" dilekçe verdikleri bildi- rildi. Kahramanmaraş Cum- huriyet Başsavcısı Ah- met Gökçınar. yaptığı açıklamada, Öcalan'ın tmralı'daki duruşmalarda yaptığı açıklamalann, P- KK'li hükümlüler üze- rinde bıraktığı etkiyi de- ğerlendirmek amacıyla, kendisinin başkanlığında ve aralannda bir sosyolo- ğun da bulunduğu 4 kişi- lik ekibin, E tipi ceza- evindeki hükümlüler ile değerlendirme toplantısı yaptığını kaydetti. Yapılan görüşmeler- den sonra, tamamına ya- kını ölüm cezasj ve ömür boyu hapis cezasına hü- kümlü 8 kişinin, Adalet Bakanlığı'na gönderil- mek üzere kendilerine, "Türldye Cumhuriyeti Devleri'ne bağlüıklannı ve devletin bölünmez bü- tünlüğüne olan inançla- nnı" ifade eden birer di- lekçe verdiklerini kayde- den Ahmet Gökçınar, "Saymın, önümûzdeki günlerde artmasını u- muyoruz" şeklinde konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear