Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 HAZİRAN 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hükiimetin
anahtarı Meclis'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, 55.
hûkümetin işbaşından
aynlmastndan bu yana
yaprak kıpırdamadığını ve
Türkıye'nın başta ekonomı
olmak ûzere zaman kavbına
dayanımı olmayan ağır
sorunlarla karşı karşıya
bulunduğunu söyledi. Bu
sorunlann çözüm yerinın de
Meclis olduğunu kaydeden
Yılmaz, "Hükümetin
yapabileceği fazla bir şey
yoktur. Meclis çalışmazsa
hükümet başanlı olamaz.
Ancak Meclis verımlı bır
çalışma ortaya koyarsa 57.
hükümetle başlayan yeni
döneme iyimser
bakabilinz" dedi.
FP'den ekonomi
eleştirisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - FP Grup
Başkanvekili Abdüllatif
Şener. 2 yıldır hükümetler
içınde yer alan Başbakan
Bülent Ecevit'ın devletin
bütçesıni "kevgire
çevirdiğını" ılen sûrdü.
Ecevit ıktıdarlannın
"yokluk, kıtlık. kuyruk"
anlamına geldığını savunan
Şener, DSP ıle hükümet
ortaklıgı kuran partılerin de
yaşanan ekonomik
bunahmın sorumluluğunu
paylaştığını vurguladı.
Ecevit ıktidarlannın hem
ekonomi hem de düşunce
özgürlüğüne karşı
"dayatmacı. baskıcı" bir
anlayışa sahıp olduğu
görüşünü sa\ unan Şener. bu
anlayış doğrultusunda
hazırlanan Vergi Yasası'nın,
esnafı "kıskaca" aldığını.
buna karşın vergi
gelirlenrnn artmadığını
söyledi.
Ipek demipyolu
1
yeniden
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Türkıye ile
Gürcıstan arasında yapımı
planlanan ve bugüne kadar
ihalesı iki kez ertelenen
Kars-Tiflis demiryolu
projesi yeniden ele ahnıyor.
Devlet Limanlar ve Hava
Meydanlan Inşaatı (DLH)
Genel Müdürlügü
programına alınan
demiryolunun yapımında,
bu yıl için gerekli ödeneğin
aktarma yolu ile
karşılanması kararlaştınldı.
Bu doğrultuda, DLH Genel
Müdürlüğü'nce şartname
çalışmalanna yeniden
başlanan Kars-Tiflis
demiryolu hattı için gelecek
günlerde yeniden
uluslararası ihale açılması
beklenıyor.
10. Eureka
toplantısı başladı
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) -10. Eureka
Parlamentolar Arası
Konferansı TBMM'de
başladı. TBMM Başkanı
Yıldınm Akbulut.
Eureka'nın, kuruluşundan
bu yana işbirliği ve
dayanışftıanın güzel
örneklenni veren yararlı bir
platform olduğunu
belirterek '"Politikalanmızla
ışbırliğınin gelıştinlmesini
destekleyeceğiz" dedi.
Akbulut. sanayi ve araştırma
kuruluşlan arasındaki
rekabet gücü yüksek
teknolojilerin araştınlması
ve geliştirilmesi amacıyla
ortak projeler
oluşturulmasmı hedefleyen
Eureka'nın, atılımlannı
dinamık bir şekılde 21.
yüzyıla taşımakta olduğunu
söyledi.
MaHye'de sıkmtı
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Maliye
Bakanlığı'nda Akif
Hamzaçebi'nın Istanbul
Defterdarlığı'ndan Gelirler
Genel Müdürlüğü'ne
atanmasma hesap
uzmanlannca tepki
gösterilmesi. bu birimde
çalışmalann tıkanmasına
neden oldu. Maliye Bakanı
Sümer Oral'm kadro
değişiklığme gıtme eğilimı
olmamasına karşm, eski
Gelirler Genel Müdürü
Nevzat Saygılıoğlu'nun
yeniden bu göreve
getırilerek yaklaşık 3 yıldır
müsteşarlık görevini yürüten
Erdoğan Öner'in yerine
Hamzaçebı'nin
atanabıleceği savlanıyordu.
Ancak Maliye Yüksek
Egıtim Dairesı
Başkanlığı'na atanan
Sa\gılıoğlu'nun adının
Hazine Müsteşarlığı için
geçtiğı. Hamzaçebı'nin
Gelirler Genel Müdürlügü
görevınde kalacağı
belirtildi.
Öcalan, yargılanmasının dördüncü gününde banş çağnsmı yineledi POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
4
PKK dagLardan inecek'DENİZ TEZTEL
İMRALI - PKK liden Abdullah Öcalan.
davanın dünkü oturumuBda dünya ve Tür-
kiye kamuoyuna mesajlar verdi. Öcalan
yargılamanm başmdan beri söylediği "ba-
nş çağnsTnı sık sık yınelerken mahkeme
başkanıTurgut Okyay dasürekliÖcalan'ın
sözlerini kesip "Arılat dün va seni dinlryor".
"tnsanı en iyi kendisi savunur", "Çağrın
varsa burada sö>1e" diyordu.
Yargılamanın dördüncü günü mahkeme
başkanının Öcalan"dan daha önce söyle-
diklerine açıklık getırmesını ıstemesıyle
başladı. "Mahkemeye net ve samimi biigi
verin. Bövlece mahkemeye
yardımcı olursunuz" diyen
Turgut Okyay. Abdullah
Öcalan'dan demokratık cum-
huriyet konusunu açmasını
ıstedi. Banş çağnsmı yinele-
yen Öcalan, uzun uzun hü-
kümetin. de\ Ietin destek \ er-
mesi halinde Türk ve Kürtle-
rin bundan sonra kardeşçe
yaşayabileceklerinı anlattı.
Bu anlatımlar sırasında Ok-
yav yıne Öcalan'a telkınde
bulundu:
"Bak savunmanı hazırla.
Açıkaçık\az. \ esö\ lemek is-
tiyorsan aynnülamla anlat.
Herhangi bir çagn yapmak
istiyorsan burası tam yeri."
Ökyay zaman zaman u
oğ-
lum" diye seslendiği Öca-
lan'dan "isiın vermesiııi" is-
tedi. Ancak. Öcalan bu yön-
deki sorulan "Onu başkanbk
konseyi biKr"', "Sorumlular
biHr" diye geçiştirdı.
Öcalan'ın PKK'nin ey-
lemlerine son vereceğini.
dağdakı insanların inebilece-
ğini anlatırken "PKKsadece
karşı olmayacak, cumhuriye-
tin en önemh destekgücü ola-
cak. Bu zarurettir" demesi
üzerine a^keri yargıç hâkim
albay AbdülkadirDavarcıoğ-
hı, irkilerek Okyay'ın kulağı-
na fısıldadı. Bunun üzenne
Okyay. "Vatandaş gibi mi
inip destekverecek" diye sor-
du. Öcalan'ın kafasını salla-
ması üzerine bu sözler tuta-
nağa, "PKK dağdan inecek-
tir. Türkive cumhurh'eti va-
tandaşı olarak destek otacakür'" diye geçi-
rildı.
Müdahil avııkatlann sorulan sırasında
Öcalan ile Avukat Fuat Turgut arasında
etnik köken dıyaloğu yaşandı. Turgut
"Kürtierin Türk kökenü olduğunu'" uzun
uzun anlattı. \'e Öcalan'dan Türkiye tari-
hini öğrenmesini ıstedi. Bunun üzerine
Öcalan, tarihi öğrenmeye çalıştığını belir-
terek "1920'lerde Kürt Teali Cemiyeti iti-
laf devletleriyle Uişlddeydi. Daha sonra
Mustafa Kemal ile birlikte oidular" karşı-
lığını verdi. Tartışmanın bazı bölümlerin-
de avukata katıldığını belirten Öcalan. baş
parmağını havaya kaldırarak onayladı.
Turgut'un "Ziya Gökalp'in görüşlerini
benimsiyor musun" sorusuna ise Öcalan
gülerek*"1922'deki Türk ve Kürtkrie ilgj-
li yazısına aynen kaüuyorunj. Siz de oku-
yun" yanıtını verdi.
Yüksekova çetesinin de avukatlığını ya-
pan Turgut, sözü dönüp dolaştınp Diyar-
bakır DGM'de görülen dava dosyasına ge-
tirdi. Anlatımlanyla çetenin çökmesine ne-
den olan ıtirafçı Kahraman Bilgiç'e ılişkin
soru yönelten Turgut, "İtirafçıİık görevini
siz mi verdmiz" dedi.
Bu soruya Öcalan, "Nerden çıkn bu şim-
di" dercesine gülümseyerek ellerini iki ya-
na açtı ve "Çok yöolü oynamak isteyen bi-
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
riydi" demekle yetindi. Duruşmada sık
sık ırkçı söylem kullanan Turgut, Ermeni
ve Azeri savaşında PKK'lilerin Ermeni-
lerden yana olduğunu. Ermenilerle biriik-
te Azeri kadınlara tecavüz ettiğini öne sü-
rünce Öcalan alaylı bir gülümsemeyle yi-
ne ellerini iki yana açarak suçlamayı red-
detti ve Ermenilerin doğu Anadolu'yu da
kapsayan Ermenistan haritasını dayatma-
smı kabul etmediğini söyledi.
Turgut'un Öcalan'ın babasının Ermeni
asıllı olup olmadığının sorulmasını iste-
mesi üzerine mahkeme başkanı Okyay, sert
bir üslupla. "Bu soruyu sormuvormn. Her-
kesin kökeniyie uğraşmavııı. Onemli olan
insanlıktu-" diye uyardı. Tur-
gut sorulanndan sonra Öca-
lan'a iletilmek üzere mahke-
me heyetine Prof. Dr. Reşat
Genç'ın "Türk tnanışlan ve
Milli Geleneklerinde Renk-
ler" adlı Kültür Bakanlı-
ğı'nın yayımladığı ve üzerin-
de "san-Janııızı-yeşil" renk-
lerbulunan kitabı verdi. Öca-
lan'ın buna tepkisi, sevindi-
ğini gösteren hareketler oldu
ve teşekkür etti.
Öcalan'ın "rahat rahat ko-
mışmasını" ve "her şeyi an-
latmasını" sadece Okyay de-
ğil müdahil avukatlar da sık
sık telkin etti. "Sen büyükoy-
nadın ama kaybettin. Sonu-
cu kabul edeceksin" dıyen
müdahil avukatlanndan Ca-
hit Torun ardından şöyle de-
vametti:
"Pişmanhk yasasının çıka-
cağı söylenr»or. Başkanbksis-
temi için yanşanlar var. Dev-
let içindeld hainlerin isimle-
rini say. Hangisi seni aradu
sordu. Rahat rahat konuş,
devletin yarunda son savun-
ma hakkını kullan. Vukan-
dakiler seni rahat dinlesin."
Cahit Torun, PKK lideri
Öcalan'a avukatlan konu-
sunda da "uyanda" bulundu.
40 yıllık avukat olmasına
karşın hâlâ bazı konularda
bilgisiz olduğunu düşündü-
ğünü ifade eden Torun, "Ya-
hu çoluk çocugu avukat tuta-
cağına, para ver de adam gi-
bi avukat tut Bu çocuklarca-
hil" dedi.
a. Kolordu Komutanı sehit ailelerine madalya verdi
'Türkyargısı Öcalan
için gerekeniyapacak'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Gü-
neydoğu'da şehıt olan askerlerin aileleri-
ne madalya verilmesi nedeniyle düzen-
lenen törende konuşan 4. Kolordu ve An-
kara Garnizon Komutanı Korgeneral
Erol TutaL PKK'ye tepkısinı dile getir-
di. Tutal. "Büvükbirsuikastplanuunbiz-
den kopanp aldıgı değerleri gözler önü-
ne getirip hırslanma-
mak. öfke kusmamak
mümkün degil" dedi.
Ankara Garnizon
Komutanlığı'nda dü-
zenlenen törende duy-
gusal anlar yaşanırken
bazı şehit yakınlan fe-
nalık geçırdi. Şehit ya-
kınlannın sakinleştiril-
mesinin ardından ko-
nuşan Korgeneral Erol
Tutal, 15 yıldır Türkiye düşmanlanna
karşı bir mücadele sürdürülmekte oldu-
ğunu anımsattı. Tutal. "Türklüğu tarih
sayfaianndan silmeye çahşanJann akıl al-
maz sinsi metotiarla hazırla> ıp asuiardır
binbir maske takarak sergiledikleri bü-
\ük bir suikast planının bizden kopanp
aldığı maddi-manevi nice değerleri gözler
• Şehit olan askerlerin
ailelerine madalya veren 4.
Kolordu Komutanı
Korgeneral Tutal, "Büyük
bir suikast planının bizden
kopardığı değerleri görûp
hırslanmamak,
öfkelenmemek mümkün
değil" dedi.
önüne getirip hırslanmamak, öfke kus-
mamak mümkün değil" diye konuştu.
Tutal konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Üzerimizde kalleşçe oynanmak iste-
nen tüm oyunlann, bugüne kadar dost-
luk elimizden başka bir şev ıtfatmadığı-
mız bir kısım komşulanmızla sözde dost-
lanmızın çevirmeve çalıştığı tüm dolapla-
nn, yaptıkları en hafif
deyimiy le gaflet, dala-
let gerçekte ise hiya-
netten başka bir keü-
me ik tanımlanama-
yacak olan içimizdeki
tüm \ılanlann asü
yüzleri bugünlerde bi-
raz daha orta\a çık-
maya başladj."
Hakkâri'de bir can-
lı bombanın saldınsı
sırasında. astsubay üstçavuş olan eşi Ir-
fan Türker'ı şehit veren Giilsün Tür-
ker'in, "tzin verin ben de kendimi patla-
tarak onlara cezasını vereyim'' demesi
üzerine Korgeneral Tutal, "Siz gelecek
nesilleri yetiştireceksiniz. Biz, Türk dev-
letL, Türk yargısı onlar için gereğini yapı-
yor, >apacak da" diye konuştu.
55. hükümet döneminde karşı olduğu bildirilmişti
MSB, DGM'lerle ilgüi
görüşünü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mil-
li Savunma Bakanlığı 'nın. Abdullah Öca-
lan'ın yargılamaya başlamasından sonra
yeniden gündeme gelen Devlet Güvenlik
Mahkemeleri'nin (DGM) sivilleştirilme-
si konusunda görüş değiştirdiği ortaya
çıktı. 55. hükümet döneminde, Adalet
Bakanı Oltan Sungurlu tarafından hazır-
lanan hukuk reformu pa-
ketinde yer alan
DGM'lerin sivilleştiril-
mesi önerisine karşı çı-
kan Milli Savunma Ba-
kanlığı, Avrupa Insan
Haklan Komisyonu'nun
karannı da "slyasi" ola-
rak nitelendirmişti.
Dönemin Milli Sa-
vunma Bakanı tsmet
Sezgin. Adalet Bakanı
Oltan Sungurlu'ya gönderdiği yazıda, ba-
kanlığınm DGM'lerin sivilleştirilmesine
karşı görüşünü iletti. Yazıda özetle şöyle
denildi: "DGM'lerin bünyesinde askeri
hâkimlerin bulunması nedeniyle bağım-
sız ve tarafsız olmadıklan yolunda, Avru-
pa tnsan Haklan Komisyonu'nca ortaya
konulan kanının, Tüıidye'deki askeri yar-
gı ile askeri hâkimlerin statülerine, ko-
numlanna ve uygulamalara ilişkin eksik
bBgiye ve hatalı değerlendirmelere dayan-
maktadır. Askeri >argı ve askeri mahke-
meler, devletin \-argi fonksiyonunun a>Til-
maz bir parcası olarak, anavasanın 145,
156 ve 157. maddelerinde belirienen. yar-
gı bagımsızlığı ve hâkitnlik teminaü ilke-
lerinesahip kuruluş-
lar olup askeri yargı-
daveDGM'lerdegö-
rev alan askeri hâ-
ldmlerde birçok Ba-
tılı ülkenin aksine
hukuk fakültelerini
bitirmiş. hâkimlik
stajuu tamamlamış,
diğer subaylara na-
zaran özel bir atan-
ma usulü üe atanan
meslek mensuplandır. Avrupa İnsan
Haklan Komisyonu \e Divanı'nm Türki-
ye De UgUi konularda zaman zaman hu-
kuksal ohnaktan ziyade, poütik > aklaşım-
laratekyanb sübjektifalgüamalara vepe-
şin hükümlere dayalı olarak hüküm ver-
mekte olduğu uzunca süredirizlenmekte-
dir."
• Milli Savunma
Bakanlığı'nın, DGM'lerin
siviHeştirilmesi yönünde
görüş değiştirdiği ortaya
çıktı. 55. hükümette îsmet
Sezgin, yargı reformunu
hazırlayan Oltan
Sungurlu'ya MSB'nin
karşı görüşünü iletmişti.
Protestolarla cezaevine uğurlanan İHD Genel Başkanı Akın Birdal can güvenliği istedi
'\Jç maymıuıu oynamamızı istediler9
İnsan Haklan Derneğı Genel Başkanı Akın Birdal, 10 ay 3 gün hapis yatacak
.\NKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - Insan
Haklan Derneği (İHD) Genel Başkanı Akm
Birdal, Ankara ve Mersin DGM 'lerince ve-
rilen toplam 2 yıllık hapis cezası nedeniyle
dün Ankara Ulucanlar Cezaevi 'ne uğurlan-
dı. Birdal'ın cezaevine gönderilmesi
tHD'liler tarafından protesto edildi. Ugra-
dığı suikast nedeniyle özellikle sağ kolun-
daki rahatsızlığı süren Akın Birdal, 10 ay 3
gün hapis yatacak.
İHD Genel Başkanı Akın Birdal'ın ceza-
evine girmesı Ankara Yüksel Caddesi'nde
dün saat 13.00'te düzenlenen gösteri ile pro-
testo edildi. Gösteriye, ÎHD'liler "Hedef
İHD değiL insan haklan", "Düşünceye öz-
gürlük" pankartı açtı lar. "Yaşasın halkla-
nn kardeşliği" sloganının da atıldığı göste-
riye bazı sı\ il toplum örgütlerinin temsılcı-
leri de kaüldı. Birdal yaptığı açıklamada, 13
yıldır ınsan haklan için mücadele verdiği-
ni, ancak birilerinin kendilerinin yaptığı ça-
lışmalan görmek istemediğini söyledi. İn-
san haklan savunuculannın gördükleri
olumsuz olaylan konuşmalannın da yasak-
landığını kaydeden Birdal, "Bizden üçmay-
munlan oynamamızı istedikr" dedi.
Uluslararası İnsan Haklan Federasyonu
Genel Başkan Yardımcısı Mkhael EUman.
Türkiye'nin insan haklan alanında birçok
sözleşmeye imza atmasına karşın bunlan
çiğnemeyi sürdürdüğünü iddia etti. İnsan
Haklan Vakfi Başkanı YavuzÖnen. Birdal 'ı
yalnız bırakmayacaklannı söyledi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Baş-
kanı Ismet Demirdöğen de "Yüksel Cadde-
si'ne Birdal'ı hapse uğurlamak için değil.
Terörlt Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin
kaldınlmasuu kutlamakiçin toplanmamızı
isterdim" dedi. Konuşmalann ardından dü-
şünceleri nedeniyle hapse atılanlan temsi-
len balonlar uçuruldu.
Yüksel Caddesi'nden Adliye Sarayı'na
gelen Birdal, Cumhuriyet Başsavcıveküi
Bekir Selçuk'tan Istanbul Adli Tıp Kuru-
mu"ndan aldığı raporu gerekçe göstererek
cezasının ertelenmesini istedi. Erteleme is-
temi kabul edilmeyen Birdal. savcıdan can
güvenliği ıstediğıni ve bu konuda güvence
verildiğini söyledi. Birdal, çocuklan Evren,
Sinan Cem ve İHD'liler ile vedalaşarak ce-
zaevine girdı.
Birdal, 1 Eylül 1996'daki mitingdeki ko-
nuşması nedeniyle Ankara 1 No'lu DGM,
Mersın'dekı açıkhavatoplantısındaki konuş-
ması nedeniyle de Adana DGM'ce 1 'er yıl-
lık hapis cezasına çarptınlmıştı.
HİKMET ÇETİNKAYA
••YıldK Hemşire.
Acılı kadının gözlerinin içine baktım...
Bir hüzün yumağı düşmüştü. Yaşamın o ağır
çizgisi bilinmeyen zamanlan çağrıştırıyordu...
Kendimi rüzgârlara bırakmış, ışıklarla ıslak bir
sokakta dolaşıyor gibiydım...
Yıldız Hemşire anlatıyordu:
"Otomobilimizin önünü kestiler. Askerelbiseliy-
diler. Murat astsubay olduğunu söyledi. Indirdi-
ler. Sonra yola çıktık yeniden. Tepede, şalvariı, e/-
lerinde kaleşli teröristler yolumuzu kesti...'
Yutkundu...
Kamera yakından çekiyordu...
Yaşamın nasıl çözüldüğünün, sevginin nasıl
kör kurşunla katledildiğinin tanığıydı milyonlarca
insan...
Gözlerini yumdu...
Kocasının adım adım ölüme yaklaşırken nasıl
elini tutup öptüğünü anlattı...
Dediki:
"öleceğini hissetmiş gibiydi..."
Tüm bunlar önceki akşam televizyon ekranlan-
nayansıdı...
Günlerdir Mudanya'da acılı analar, eşler, baba-
lar, kardeşler, çocuklar dolaşıyor...
Renk renk, dal dal insanlar yıllardır yaşanan
kanlı teröre lanet okuyor...
Ellerinde çocuklarının, eşlerinin, babalarının fo-
toğraflarıyla dünyaya ders veriyorlar...
Onlan yakından izliyorum...
Cam kafeste oturan. ellerini kollannı sallaya-
rak konuşan, simsiyah gozbebeklerınde nefretin
tohumlannı atan Öcalan'ı anımsadıkça kendi ken-
dimesoruyorum:
"Otuz bin insanın katili, ne de güzel numara ya-
pıyor..."
Patlamak üzere bir susuş bazen saniyelik fırtı-
naya dönüşüyor, acılı insanlann tepkisi salonda
yerini sessizliğe bırakıyor...
Genç kadın ağlıyor...
Milyonlar ağlıyor...
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde bir yaşlı kadın, yıl-
lardır dağa çıkan üç oğlundan haber alamıyor; Yük-
sekova'da Tahir Onbaşı elinde dürbünüyle karşı
tepeleri gözlerken Karadeniz'de ay ışığının deni-
ze yankılanışını düşünüyor...
Yıllar önceye dönüyorum...
Tuzla'da tren istasyonunda bombayla katledilen
genç subay adaylarının anneleri, babalan, kardeş-
leri acaba Mudanya'ya geldiler mi?
• • •
Sanki Czeslaw Milosa'nın donmuş taıialann-
dan geçiyorduk bir vagonla şafakta...
Ve... Elin çakıp sönüşü, koşuşun hızı, çakıl taş-
lannın hışırtısı...
Ben, Yıldız Namdar'ı izlıyordum...
Havada serin bir haziran şarkısı vardı...
Yıldız Hemşire, hıçkınklara boğuluyordu...
"Murat benim her şeyimdi. Canımdı, eşimdi.
Kürt-Türk diye kimseyiayırmazdı. Ben tüm hayal-
lerimi yitirdim artık..."
Mudanya üzerinde bulutlar çekilmişti...
Iskele Meydanı'nda televizyon kameralan gü-
nün yorgunluğu içindeydi...
Aşkale'de bir kadın, Silopi'de bir genç batan
güneşin ardından dağlann yamaçlarında hiç bilme-
dikleri, düşünmedikleri bıroyunun figüranlarıydı...
Aldatılmış çocuklar, Öcalan'ın açıklamalarını
dinleme olanağı bulmuşlar mıydı?
Artık geceydi...
Mudanya uykuya dalmak üzereydi...
öcalan'ın bir sözünü anımsadım:
"Isyan yanlıştır..."
Öcalan, Mahkeme Başkanı Turgut Okyay'a ba-
kıyordu...
Okyay sormuştu:
"Kimsenin gücü bizi ayırmaya yetmez..."
Öcalan:
"Biriik Türk-Kürt ilişkilerinde egemendir. Çatış-
malarda dış ve iç güçler etken oldu. Biriikte yaşa-
yacağız..."
Dağdaki çocuklan, sınır boyundaki askerleri,
analan, babalan, kardeşleri, eşleri, sevgilileri dü-
şündüm...
Serin bir haziran şarkısı gibiydi gece...
Hüzün ve umutsuzluk yüklüydü...
Mudanya iskelesınde dalgalar çay bahçelerine
vuruyordu...
• • •
Yıldız Hemşire ağlıyordu...
öcalan başını öne eğdi...
x
O saatlerde, Şırnak'ta şehit düşen Jandarma Er
Mahmut Polat toprağa verilirken Öcalan banş
çağnlan yapıyordu...
öcalan'a inanacak mıyız?
HayırL
Çünkü yalan söylüyor...
Acılı insanlar Mudanya'da...
Bu 'kan gölü'nden çıkar umanlar, Türkiye'den
Lozan'ın hıncını almak isteyen 'Sevr' özlemcileri
görüntüler karşısında ne yapıyorlar?
Acaba yürekleri sızlıyor mu?
hikmet.cetinkayafo cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
CEZAEVİNDE TOPLANTI
PKK'lilerden devlete
bağlılık dilekçesi
KAHRA>L\NMA-
RAŞ(Cumhuriyet)- lm-
ral ı'dajargı lanan Abdul-
lah Öcalan'ın yaptığı
açıklamalardan etkilen-
diği belirtilen PKK üye-
si 8 tutukJunun "devlete
bagiılıkJannı belirten"
dilekçe verdikleri bildi-
rildi.
Kahramanmaraş Cum-
huriyet Başsavcısı Ah-
met Gökçınar. yaptığı
açıklamada, Öcalan'ın
tmralı'daki duruşmalarda
yaptığı açıklamalann, P-
KK'li hükümlüler üze-
rinde bıraktığı etkiyi de-
ğerlendirmek amacıyla,
kendisinin başkanlığında
ve aralannda bir sosyolo-
ğun da bulunduğu 4 kişi-
lik ekibin, E tipi ceza-
evindeki hükümlüler ile
değerlendirme toplantısı
yaptığını kaydetti.
Yapılan görüşmeler-
den sonra, tamamına ya-
kını ölüm cezasj ve ömür
boyu hapis cezasına hü-
kümlü 8 kişinin, Adalet
Bakanlığı'na gönderil-
mek üzere kendilerine,
"Türldye Cumhuriyeti
Devleri'ne bağlüıklannı
ve devletin bölünmez bü-
tünlüğüne olan inançla-
nnı" ifade eden birer di-
lekçe verdiklerini kayde-
den Ahmet Gökçınar,
"Saymın, önümûzdeki
günlerde artmasını u-
muyoruz" şeklinde
konuştu.