Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 h-t^RAN 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Olol Palmerrvalı bülbülü
>.bdullah Öcalan,
fcveç Başbakanı
>lof Palme'nin
tlcürülmesine
iisKin açıklamalar
japtı; cinayeti PKK
çindeki fraksiyonlara
jükledi. Açıklama,
Avupa'da büyük yankı
lyandırdı. Isveç,
Ocalan'ın ifadesini
ncelemek istedi, ama
sorgulamak için
eirşimde bulunmadı.
Acaba, Türkiye,
bveç'e "Gelip
sorgulayın" çağrısı
japsa, terörle
nücadelede
tluslararası bir başarı
kazanılmaz mı?
Teşekkür
"Marmara
Omversitesi Hukuk
Fakültesi'ndeki kız
fcardeşlerimizin Vergi
Nukuku, Devletler
Cenel Hukuku,
bra-iflas
Nukuku, Roma
Nukuku, Medeni
Usul Hukuku fınal
sınavlarına türbanla
çirmesine izin vererek
şeriatçı direnişimize
maddi ve manevi
desteğini
esirgemeyen değeıii
hocalanmıza
şükranlarımızı sunar,
Kendilerinden Allah
razı olsun der ve
şeriat hukukunu
yaşayacağımız
günlerin beklentisi ile
hocaefendilerimizin
ellerinden öperiz."
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: som6posta.cumhuriyetcom.tr
- Bülent Ecevit,
hükümete üç ay süre
tanınmasını istemiş.
"Sonra seçim mi vari"
Sisters United for Merve în USA
D
ikkatler Marmara Denizi'ndeki Imralı Ada-
sı'na çevrildiği için Atlas Okyanusu'nun
ötesindeki gelişmeler gözden kaçmaya
başladı. Oysa, Amerika Birleşik Devletle-
ri'nde şu sıralar epey yoğun çalışmalar yapılıyor.
Örneğin, Dallas'ın başimamı Imam Yusuf Zia Ka-
vakci'nin kızı "Mervecik" için VVashington'da birör-
güt kuruldu:
"Sisters United for Merve"
Kısaca "SUM" adıyla anılan örgütün Jürkçe adı:
"Merve İçin Birlesmiş Kız Kardeşler"
Türkiye Büyük Mıllet Meclisi'ne türbanı sokmak-
la görevlendirilmiş Faziletli Merve Abushanap için
kurulan örgüt, ABD'nin Uluslararası Din Özgürlüğü
Büyükelçisi Robert A. Seiple'la bağlantıh olarak
çalışan The Council on American Islamic Relati-
ons (CAIR) tarafından destekleniyor.
Merkezi VVashington'da bulunan CAlR'in Türkçe-
si: Amerikan Islam llişkileri Konseyi.
CAIR'nin başkanı: Nihad Avvad.
Nihad Avvad, türbansız Amerikan vatandaşı ve
Fazilet milletvekili Oya Mugisuddin'in VVashing-
ton'da kurduğu Müslüman Cemaati Merkezi'nde
ders veriyor.
Nihad Avvad'ın yönetimindeki CAIR'nin basın bül-
tenlerinde "Sisters United of Merve"nin etkinlikleri
anlatılıyor; başta Merve Abushanap olmak üzere
Türkiye'dezulüm gören Müslüman "sister" ve "brot-
her'iar için VVashington'daki Türkiye Büyükelçiliği
önünde yapılan gösterilerden söz ediliyor. Büyükel-
çiliğimiz önündeki gösteride bir bildiri okuyan Miss
Manal Omar, Türkiye'de dinsel haklara saygı gös-
terilmesini, ibadetler üzerindeki yasakların kaldınl-
masını ve Merve Abushanap'ın Türk pariamentosu-
na alınmasını istiyor.
Bu arada Nihad Avvad, ABD'nin Uluslararası Din
Özgürlüğü Büyükelçisi Seiple'ın katıldığı birtoplan-
tıda şöyle diyor:
"Amerikalı Müslümanlar, Türkiye'deki dindaşları-
nın dinsel haklannın sürekii çiğnendiğine inanmak-
tadır. Başa türban takmak ya da Mekke'ye hacca
gitmek gibi dinsel ibadetler Türkiye'de siyasi isyan
olarak görülmektedir. Biz, Amerika Birleşik Devlet-
leri'nden, temel dinsel ve politik haklann sağlan-
ması için Türkiye üstünde ekonomik ve diplomatik
güç kullanmasını talep ediyoruz."
Bu toplantıya, adı açıklanmayan, Türkiye'de gö-
rev yapmış Amerikalı bir büyükelçinin de katıldığı be-
lirtiliyor.
SESStZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Tarihi eserlere pazar yaratmak
Arkeologlar, başlattıkları bir imza
kampanyasıyla "Korunması Gerekli
Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıkları
Koleksiyonculuğu ve Denetimi
Hakkında Yönetmelikte Değişiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik"e
karşı çıkıyor:
Arkeologlar şöyle diyor:
"Yönetmelik değişikliğinin
defineciler tarafından örenyeri ve
SİT alanları tahrip edilerek elde
edilecek tarihi eserlere pazar
yaratacağı düşünülmeden
hazırlandığı kanısındayız,
Anayasanın 63. maddesinde devlet
tarih, kültür ve tabiat varlıklannı
korumakla yükümlü kılınmıştır.
2863 sayılı yasanın 4. 5. ve 24.
maddelerine de aykırı olduğu açık
olan bu yönetmeliğin nasıl
hazırlandığı merak konusudur.
Bizler Türkiye Cumhuriyeti
yurttaşlan ve arkeolog olarak,
anayasa hükmü gereği kültür ve
tabiat varlıklanmızın korunmasını
devletten isteme hakkına sahibiz.
Anayasaya ve yasaya aykırı olarak
düzenlenen yönetmeliğin derhal
iptal edilmesini talep ediyoruz."
Kültür Bakanı istemihan Talay,
arkeologların yüzlerce imzalı
dilekçesine olumlu ya da olumsuz
bir yanıt vermedi ve dolayısıyla
"yönetmelik değişikliğinin nasıl
hazırlandığı"nı açıklamadı.
Biz açıklayalım:
Türkiye'nin önde gelen
işadamlanndan ve tarihi eser
koleksiyoncusu Rahmi Koç'un,
kendisine yazdığı mektuptan sonra!
Hem de koleksiyoner belgesi iptal
edilmiş bir kişinin Rahmi Koç
hesabına hazırladığı mütalaadan
yararlanarak!
U l u s a l F e n i I k e t o n ü r i G ü n u
Doğum öncesi teste
2 damla kan yeterli
SAADET USLU
Türkiye'de her yıl doğan 350-
400 fenilketonürili çocuk, sade-
ce 2 damlalık kan testi ile yaşa-
ftra-yenidert döndürülebilir. Has-
"t&lık Avrupa'da en çok ülkemiz-
de görülürken Ulusal Fenilketo-
nüri Tarama Programı'yla yeni
doğanlann sadece yüzde 60'ına
ulaşılabilıyor. Uzmanlar, zekâ özü-
rûne neden olan hastalıkla müca-
dele için Türkiye'de evde gerçek-
kşen yüzde 40 oranındaki do-
ğumlara da ulaşılması gerektiği-
ni vurguluyor.
1 Haziran Ulusal Fenilketonü-
ri Günü"nde yıne hastalığın top-
luma duyurulmasına çalışılıyor.
Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk
Sağlığı ve Hastalıklan Anabilım
dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe-
gül Tokath, hastalığın beyin ha-
sarına yol açtığına dikkat çekti.
Hastalığın kahtsal olduğunu belır-
ten Tokatlı şubilgıleri veTdi: "An-
ne ve babanın taşıyıcı olması du-
rumunda çocuğun hasta olma
olasılığı yüzde 25'lere çıkıyor.
Fenilketonüri Amerika ve birçok
Avrupa ülkcsinde her 10-30 bin
yenidoğanda bir görülmesine
karşın ülkemizde 3-4 bin yeni-
doğanda bir görülüyor."
Tedavisi var
Hastalığın erken teşhis edildi-
ğinde tedavi edilebıldiğini vur-
gulayan Tokatlı, "Teşhis için to-
puktan alınacak 2 damla kan ye-
terli oJacakttr* dedi. Tokatlı, şun-
ları söyledi: "Sağlık Bakanlı-
ğı'mn organi/as\onuyla başla-
tılan Ulusal Fenilketonüri Tara-
ma Programı, her yeni doğan be-
beğe uygulanmaya çalışılıyor.
Ailelerçocuklannamudaka test
yaptırmalı."
îedavide özel dıyet ürünleri-
nin kullanıldığını kaydeden Tokat-
lı, hastalarayardımamacıyla Fe-
nilketonüri ve Benzeri Metabo-
lik Hastalıklı Çocuklar Vakfı'nın
kurulduğunu belirtti. Buraya yar-
dım ekmek isteyenler, Yapı Kre-
di Bankası Hacettepe Şubesi
920075-9 No'lu hesaba para ya-
tırabilirler.
TEGV'den çocuklara
bisikletli trafik eğitimi
Geleceğin büyükleri
çocuklara, trafik eğitimi
bisikletle verilecek. Türkiye
Eğitim Göniillüleri Vakfı
(TEGV), TOYS'R'US
Uluslararası Çocuk
Çarşıları ve Bisikletsevenler
Derneği'nin işbirliğiyle
düzenlenen eğitim
kampanyası 15 Temmuz'da
başlayacak. Konuyla ilgili
dün gerçekleştirilen
toplantıda konuşan TEGV
Başkanı Kemal Kafadar,
Türkiye'de dünyanın hiçbir
yerinde olmadığı kadar çok
can alan "trafik sorununun
çözümünün eğitimde
olduğunu" söyledi.
Fındıkzade ve Fatih'teki
eğitim parklannda
yapılacak eğitim diğer illere
de yayılacak. Kampanyada
TOYS'R'US
mağazalarında toplanacak
eski bisikletler
kullanılacak. (Fotoğraf:
UĞUR GÜNYÜZ)
Sokak çocukları için konser
istanbulHaberServisi- Mer-
kezinde şu an 50 çocuğa bann-
ma, beslenme. sağlık ve eğitim
hizmeti veren Sokak Çocuklan
Rehabilitasyon Derneği, gelir
sağlamak amacıyla Bostancı Gös-
teri Merkezi'nde konserlerdüzen-
ledi.
Numaralı biletlerin 3 milyon,
numarasızbiletlerin 2 milyona sa-
tıldığı konserlerin programı ise
şöyle;
Bugün saat 20.00'de Athena,
yann saat 18.00'de Bulutsuzluk
Özlemi, 6 Haziran'da Teoman.
Demekle iletişim kurmak isteyen-
ler 0.216.347 66 57-58 No'lu te-
lefonlan arayabilirler.
Derneğe yardım etmek iste-
yenler içinbanka hesap numara-
lan ise şöyle:
Iş Bankası Yeldeğirmeni Şu-
besi 318373. TürkTicaret Banka-
sı Sahrayıcedit Şubesi 304-
03000452. Yapı Kredı Bankası
Yeldeğirmeni Şubesi 1102108-8.
HAYVANLAR ISMAÎL GVLGEÇ
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@turk.net
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
BULUT BEBEK NVRAYÇtrrçt
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 4 Haziran
MÜTrERKLER ROAM'ÛAf
f$44 'TE BUGÜN,S. DÖA/JM SAVAff IÇİNOE,AAÜT-
TBFİK AMBtiKAN VE İH6İÜZ ASKBKİ KUVVETUBa
İTAiyA'NIN BAÇKCNTİ RCHMfvA 6İBOİ. 1943'TE
&İCİLYA*YA ÇKARJUA y/VHNMÛTr£FİKL£R.,
İTALYAN VE ALMAAI KUVVETLE&İyLE SA\/A$A-
KAK KUZeYe POĞMJ İL&UJEMİŞLZBC*. 1944
rtLI BflÇLAtZlNC**J,ZORLU MONTE CASS/AA3
ÇARPIŞMAIA&N&AN >CNİIC Ç/*?*V A1MAN-
US*. ÇeKİLMEİİ SÜRDÜBÖetCEN, MÛTTBFİK.-
LER 'AÇIK K£Nr\*-) RDM4'*4 3İBDİ!
0») AÇIK KEMT- ASKERİ g/e HCDBF OtMA-
SlNA KAJSŞIN, KÜCrÛK D£Ğfgl ££i NEDENİ1U
SALÛia VE 8OMBA&MMANCHN ZA/IAK 6ÖKME-
MES/ IÇİN PÜÇMAUA AÇIK TUTULAN KENT.
ANKARA.,. ANKA..,
MÜŞERREF HEKtMOĞLU
Ninniler
Kaç gündür karşımda duruyor, benı çok onur-
landıran bir armağan Izmir'den. El mikrocerrahi
ve ortopedi travmatoloji hastanelerinin açılış anı-
sına hazırlanan bir plaket, ama bir tablo, bir sa-
nat yapıtı gerçekten, Abidin Dino'nun imzası var.
Çağrı kartındaki sözleri de yeniden çınlıyor kula-
ğımda.
Parmağa, ele, kola, bacağa dikiş tutturmak ko-
puk bir dünyaya bütünlük vermenin örneği gibi
bir şey diyor sevgili Dino. El cerrahlığının onanjı-
ğı kopukluğu düşünüyorum sonra. Üretkenliğe ye-
niden kavuşan elleri. Sonra da soruyorum, yaşa-
mımızdaki kopukluklar nasıl bir cerrahlıkla ona-
rılır acaba? örneğin kuşaklar arası kopukluklar.
O kopukluk nedeniyle belli çatışmalar var. Evimiz-
de, işyerimizde, çevremizde de yaşıyoruz her
gün. Kimi gençlerle konuşurken şaşırıyor, hüzün-
leniyor insan. Çocukluklarında hiç masal dinle-
memiş, sevgiyi, saygıyı, özveriyi. hoşgörüyü his-
setmemiş bir kuşağı oluşturan koşulların nasıl
değişebileceğıne karar veremiyor. 1980'li yıllan dü-
şünüyorum, 68 kuşağının dokusunu, o dokuyu yıp-
ratma, yozlaştırma çabalannı. Hâlâ ödenen acı fa-
turalan, dalında açmadan solan çiçekler gibi ba-
harı yaşamadan kara kışagömülenleri. Anımsar-
ken soğuk ürpertiler duyuyorum hâlâ. 1980'ler-
de hepimiz çok üşüdük değil mi? Kuşaklar arası
kopukluk da 12 Eylül yönetiminden kaynaklanı-
yor. Aynca Turgut Özal felsefesinden. Okullarda
din dersleri, imam-hatip okullan, köktendincilik ge-
lişiyor, politikaya araç oluyor, tehlikeli tırmanışlar
yasanıyor ülkemizde. Kimi kurum ve kuruluşlar-
da, açıkçası siyasal partilerde tırmanış durmuş de-
ğil bence. Sekiz yıllık eğitimi yozlaştırma çabala-
rı dolaylı biçımde sürüyor. Özal felsefesi de hay-
li yerleşmiş, boyutlanmış görünüyor. Işini bilirlik
kavramı yaşam biçimine dönüşmüş bulunuyor. Her
dalda çarpıcı örnekleri var. Para en yüce değer,
evrensel değerler çağdışı sayılıyor! Her şey para
ile ölçülüyor. Oysa para her şey değil! Izmir'den
gelen armağanı parayla almak olanağı var mı, bir
yazar için daha değerli bir armağan olur mu?
Hepimizin yaşamındayıldızlann pariadığı anlar
var. Parayla satın alamazsınız o yıldızları, inandı-
ğınız yüce değerlerle, öz ışığınızla pariatırsınız. Pa-
raya karşın solan, sönen yıldızlar da var değil mi?
Gerçek değerlerden kopmalan nedeniyle.
Birbirine ters düşenlerin bütünleşmesi için çok
usta onarımlar gerekiyor. Yeni masallar anîatmak
çocuklara, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, özveriyi
duyurmak zorunluiuğu var. Bu tür çabalar da az
değil ülkemizde. Karşılığını da alıyor. Müzik Fa-
kültesi Dekanı Ersin Onay ile konuştum dün ak-
şam. Bilkent'in Anadolu festivalini anlattı bana.
Halkın coşkusu tırmanıyor konserlerde, kopuk-
luğu çoksesli müzikle aşıyor ınsanlar. Çokseslili-
ği her dalda yaşayarak tüm kopukluklar onanla-
maz mı acaba? Kuşaklar arasında, kurumlar ara-
sındaki sağıriık aşılamaz, yabancılık aşılamaz mı?
Kuşkusuz aşılacak.
Aşılması gerekiyor.
Dino'nun sözterine dönüyorum yine. Kopuk et-
ler, kopuk parmaklar, kollar bilimin ışığında bü-
tünleşiyor, ama öteki kopukluklar onanlamryor, bir-
liktelik oluşamıyor ülkemizde. Bilimin ışığt parla-
mıyor, el yordamıyla çıkarlar doğrultusunda ya-
şanıyor olaylar. Kişiler de, kurumlar da kopuklu-
ğu sergiliyorancak. Örneğin bugün 57. hüküme-
tin programı okunuyor Meclis'te. Koalisyon par-
tilerinin üstlendiği görevlerde hayli kopuk. Uzlaş-
madan çok söz edilse de bu kopukluk nasıl bü-
tünleşir diye kuşku duyuluyor. CHP'de yaşanan
olaylar da belli bir kopukluğun sonucu değil mi?
O kopukluk giderilecek, kuşaklar arası çatışma-
nın uzlaşmayadönüşmesiyleCHP'lileryeni birya-
pıya ulaşacak beklentisi var şimdi. Bence toplu-
mun tüm kesimlerinde var bu beklenti. Ne süre-
• de yanıtlanır, kestirmek kolay değil. Ancak vakit
yok. Söylemde ve eylemde, düşünce ve davra-
nışta, yaşam biçiminde, değer yargılarında çok-
sesli birlikteliği bir an önce kurmak gerekiyor. Ke-
sin kararlılık, içten çabalarla kısalabilir zaman.
•••
Emre Yılmaz ın yeni kitabını okudunuz mu? Adı
"Şeytanm Fısıldadıklan". Yazann düşünce ve duy-
gulannı yansrtan denemeler. Hayli acımasız bir de-
neme; kuşağının tepkisi, başkaldırısı gibi etkile-
di beni. Bir gün karşılaşır, tartışınz belki.
Kitabın ilk sayfasında birkaç satır var:
Meleklerin ninnisiyle mi bûyütüldünüz?
Işte o zaman şeytanm fısıldadıklannı daha iyi du-
yabilirsiniz.
Okurken düşündüm...
Her şey ninnilerle başlryor galiba.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4SOLDAN SAĞA:
1/ Kaynağı
Kafkasya olan
ve hızlı oyna-
nan bir halk
dansı. 2/Gemi-
lerde türlü iş-
lerde kullanılan
bir tür demir
halka... "Fazıl
—": Piyanisti-
miz. 3/ Yağda
kızartılarak
üzerine şeker
yadaşerbetdö-
külenbırhanıur
tatlısı. 4/ Saygınhk...
Derviş selamı. 5/ Tom-
bul fındık grubundan
birfındıkçeşidi...Ölüm 2
cezası. 6/ Duman leke-
si... Bir gösterme sıfan...
"Kınamazlar güzel sev-
se yiğidı ' Güzel sev-
mekkoçyiğıde — de- 6
ğil" (Karacaoğlan). 7/
Birvidadaikidişarasın- g
dakalançukurbölüm... .
Denizh'ninbırilçesı.8/ y
Namaz çağnsı... Togo'nun başkenti. 9/ Yunan mıtoloji-
sınde bellek tannçası.
YUKL4RIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir şeyı yapabilme nite-
Hğini ve ustalığıtu kazanmış olan. II Odünç venlmiş bir
paranın, bir yıldan daha kısa bir dönem için hesaplanan
faizlerinin ana parayaeklenmesi. 3/ Necati Cumalı'nın,
bir adı da "Tütün Zamanı" olan romanı... Atlann taşın-
ması için yapılmış kapalı taşıma aracı. 4/ Etli, yuvarlak-
ça ve şişkin olan sap kısmı yenen lahana çeşıdi... Bir so-
ru sözü. 5/ Övme... Bir çalgı. 6/ Bir renk... Telefon sö-
zü. II Baston... lsvıçre'de bir kent. 8/ " — var diye kor-
ku verirler / Benim ipek yüklü kervanım mı var" (Kara-
caoğlan). 9/ Hacim... Tekil ikincı kişi adılı.