29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 h-t^RAN 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Olol Palmerrvalı bülbülü >.bdullah Öcalan, fcveç Başbakanı >lof Palme'nin tlcürülmesine iisKin açıklamalar japtı; cinayeti PKK çindeki fraksiyonlara jükledi. Açıklama, Avupa'da büyük yankı lyandırdı. Isveç, Ocalan'ın ifadesini ncelemek istedi, ama sorgulamak için eirşimde bulunmadı. Acaba, Türkiye, bveç'e "Gelip sorgulayın" çağrısı japsa, terörle nücadelede tluslararası bir başarı kazanılmaz mı? Teşekkür "Marmara Omversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki kız fcardeşlerimizin Vergi Nukuku, Devletler Cenel Hukuku, bra-iflas Nukuku, Roma Nukuku, Medeni Usul Hukuku fınal sınavlarına türbanla çirmesine izin vererek şeriatçı direnişimize maddi ve manevi desteğini esirgemeyen değeıii hocalanmıza şükranlarımızı sunar, Kendilerinden Allah razı olsun der ve şeriat hukukunu yaşayacağımız günlerin beklentisi ile hocaefendilerimizin ellerinden öperiz." Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: som6posta.cumhuriyetcom.tr - Bülent Ecevit, hükümete üç ay süre tanınmasını istemiş. "Sonra seçim mi vari" Sisters United for Merve în USA D ikkatler Marmara Denizi'ndeki Imralı Ada- sı'na çevrildiği için Atlas Okyanusu'nun ötesindeki gelişmeler gözden kaçmaya başladı. Oysa, Amerika Birleşik Devletle- ri'nde şu sıralar epey yoğun çalışmalar yapılıyor. Örneğin, Dallas'ın başimamı Imam Yusuf Zia Ka- vakci'nin kızı "Mervecik" için VVashington'da birör- güt kuruldu: "Sisters United for Merve" Kısaca "SUM" adıyla anılan örgütün Jürkçe adı: "Merve İçin Birlesmiş Kız Kardeşler" Türkiye Büyük Mıllet Meclisi'ne türbanı sokmak- la görevlendirilmiş Faziletli Merve Abushanap için kurulan örgüt, ABD'nin Uluslararası Din Özgürlüğü Büyükelçisi Robert A. Seiple'la bağlantıh olarak çalışan The Council on American Islamic Relati- ons (CAIR) tarafından destekleniyor. Merkezi VVashington'da bulunan CAlR'in Türkçe- si: Amerikan Islam llişkileri Konseyi. CAIR'nin başkanı: Nihad Avvad. Nihad Avvad, türbansız Amerikan vatandaşı ve Fazilet milletvekili Oya Mugisuddin'in VVashing- ton'da kurduğu Müslüman Cemaati Merkezi'nde ders veriyor. Nihad Avvad'ın yönetimindeki CAIR'nin basın bül- tenlerinde "Sisters United of Merve"nin etkinlikleri anlatılıyor; başta Merve Abushanap olmak üzere Türkiye'dezulüm gören Müslüman "sister" ve "brot- her'iar için VVashington'daki Türkiye Büyükelçiliği önünde yapılan gösterilerden söz ediliyor. Büyükel- çiliğimiz önündeki gösteride bir bildiri okuyan Miss Manal Omar, Türkiye'de dinsel haklara saygı gös- terilmesini, ibadetler üzerindeki yasakların kaldınl- masını ve Merve Abushanap'ın Türk pariamentosu- na alınmasını istiyor. Bu arada Nihad Avvad, ABD'nin Uluslararası Din Özgürlüğü Büyükelçisi Seiple'ın katıldığı birtoplan- tıda şöyle diyor: "Amerikalı Müslümanlar, Türkiye'deki dindaşları- nın dinsel haklannın sürekii çiğnendiğine inanmak- tadır. Başa türban takmak ya da Mekke'ye hacca gitmek gibi dinsel ibadetler Türkiye'de siyasi isyan olarak görülmektedir. Biz, Amerika Birleşik Devlet- leri'nden, temel dinsel ve politik haklann sağlan- ması için Türkiye üstünde ekonomik ve diplomatik güç kullanmasını talep ediyoruz." Bu toplantıya, adı açıklanmayan, Türkiye'de gö- rev yapmış Amerikalı bir büyükelçinin de katıldığı be- lirtiliyor. SESStZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Tarihi eserlere pazar yaratmak Arkeologlar, başlattıkları bir imza kampanyasıyla "Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koleksiyonculuğu ve Denetimi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"e karşı çıkıyor: Arkeologlar şöyle diyor: "Yönetmelik değişikliğinin defineciler tarafından örenyeri ve SİT alanları tahrip edilerek elde edilecek tarihi eserlere pazar yaratacağı düşünülmeden hazırlandığı kanısındayız, Anayasanın 63. maddesinde devlet tarih, kültür ve tabiat varlıklannı korumakla yükümlü kılınmıştır. 2863 sayılı yasanın 4. 5. ve 24. maddelerine de aykırı olduğu açık olan bu yönetmeliğin nasıl hazırlandığı merak konusudur. Bizler Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlan ve arkeolog olarak, anayasa hükmü gereği kültür ve tabiat varlıklanmızın korunmasını devletten isteme hakkına sahibiz. Anayasaya ve yasaya aykırı olarak düzenlenen yönetmeliğin derhal iptal edilmesini talep ediyoruz." Kültür Bakanı istemihan Talay, arkeologların yüzlerce imzalı dilekçesine olumlu ya da olumsuz bir yanıt vermedi ve dolayısıyla "yönetmelik değişikliğinin nasıl hazırlandığı"nı açıklamadı. Biz açıklayalım: Türkiye'nin önde gelen işadamlanndan ve tarihi eser koleksiyoncusu Rahmi Koç'un, kendisine yazdığı mektuptan sonra! Hem de koleksiyoner belgesi iptal edilmiş bir kişinin Rahmi Koç hesabına hazırladığı mütalaadan yararlanarak! U l u s a l F e n i I k e t o n ü r i G ü n u Doğum öncesi teste 2 damla kan yeterli SAADET USLU Türkiye'de her yıl doğan 350- 400 fenilketonürili çocuk, sade- ce 2 damlalık kan testi ile yaşa- ftra-yenidert döndürülebilir. Has- "t&lık Avrupa'da en çok ülkemiz- de görülürken Ulusal Fenilketo- nüri Tarama Programı'yla yeni doğanlann sadece yüzde 60'ına ulaşılabilıyor. Uzmanlar, zekâ özü- rûne neden olan hastalıkla müca- dele için Türkiye'de evde gerçek- kşen yüzde 40 oranındaki do- ğumlara da ulaşılması gerektiği- ni vurguluyor. 1 Haziran Ulusal Fenilketonü- ri Günü"nde yıne hastalığın top- luma duyurulmasına çalışılıyor. Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Anabilım dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe- gül Tokath, hastalığın beyin ha- sarına yol açtığına dikkat çekti. Hastalığın kahtsal olduğunu belır- ten Tokatlı şubilgıleri veTdi: "An- ne ve babanın taşıyıcı olması du- rumunda çocuğun hasta olma olasılığı yüzde 25'lere çıkıyor. Fenilketonüri Amerika ve birçok Avrupa ülkcsinde her 10-30 bin yenidoğanda bir görülmesine karşın ülkemizde 3-4 bin yeni- doğanda bir görülüyor." Tedavisi var Hastalığın erken teşhis edildi- ğinde tedavi edilebıldiğini vur- gulayan Tokatlı, "Teşhis için to- puktan alınacak 2 damla kan ye- terli oJacakttr* dedi. Tokatlı, şun- ları söyledi: "Sağlık Bakanlı- ğı'mn organi/as\onuyla başla- tılan Ulusal Fenilketonüri Tara- ma Programı, her yeni doğan be- beğe uygulanmaya çalışılıyor. Ailelerçocuklannamudaka test yaptırmalı." îedavide özel dıyet ürünleri- nin kullanıldığını kaydeden Tokat- lı, hastalarayardımamacıyla Fe- nilketonüri ve Benzeri Metabo- lik Hastalıklı Çocuklar Vakfı'nın kurulduğunu belirtti. Buraya yar- dım ekmek isteyenler, Yapı Kre- di Bankası Hacettepe Şubesi 920075-9 No'lu hesaba para ya- tırabilirler. TEGV'den çocuklara bisikletli trafik eğitimi Geleceğin büyükleri çocuklara, trafik eğitimi bisikletle verilecek. Türkiye Eğitim Göniillüleri Vakfı (TEGV), TOYS'R'US Uluslararası Çocuk Çarşıları ve Bisikletsevenler Derneği'nin işbirliğiyle düzenlenen eğitim kampanyası 15 Temmuz'da başlayacak. Konuyla ilgili dün gerçekleştirilen toplantıda konuşan TEGV Başkanı Kemal Kafadar, Türkiye'de dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar çok can alan "trafik sorununun çözümünün eğitimde olduğunu" söyledi. Fındıkzade ve Fatih'teki eğitim parklannda yapılacak eğitim diğer illere de yayılacak. Kampanyada TOYS'R'US mağazalarında toplanacak eski bisikletler kullanılacak. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Sokak çocukları için konser istanbulHaberServisi- Mer- kezinde şu an 50 çocuğa bann- ma, beslenme. sağlık ve eğitim hizmeti veren Sokak Çocuklan Rehabilitasyon Derneği, gelir sağlamak amacıyla Bostancı Gös- teri Merkezi'nde konserlerdüzen- ledi. Numaralı biletlerin 3 milyon, numarasızbiletlerin 2 milyona sa- tıldığı konserlerin programı ise şöyle; Bugün saat 20.00'de Athena, yann saat 18.00'de Bulutsuzluk Özlemi, 6 Haziran'da Teoman. Demekle iletişim kurmak isteyen- ler 0.216.347 66 57-58 No'lu te- lefonlan arayabilirler. Derneğe yardım etmek iste- yenler içinbanka hesap numara- lan ise şöyle: Iş Bankası Yeldeğirmeni Şu- besi 318373. TürkTicaret Banka- sı Sahrayıcedit Şubesi 304- 03000452. Yapı Kredı Bankası Yeldeğirmeni Şubesi 1102108-8. HAYVANLAR ISMAÎL GVLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@turk.net ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI BULUT BEBEK NVRAYÇtrrçt TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 4 Haziran MÜTrERKLER ROAM'ÛAf f$44 'TE BUGÜN,S. DÖA/JM SAVAff IÇİNOE,AAÜT- TBFİK AMBtiKAN VE İH6İÜZ ASKBKİ KUVVETUBa İTAiyA'NIN BAÇKCNTİ RCHMfvA 6İBOİ. 1943'TE &İCİLYA*YA ÇKARJUA y/VHNMÛTr£FİKL£R., İTALYAN VE ALMAAI KUVVETLE&İyLE SA\/A$A- KAK KUZeYe POĞMJ İL&UJEMİŞLZBC*. 1944 rtLI BflÇLAtZlNC**J,ZORLU MONTE CASS/AA3 ÇARPIŞMAIA&N&AN >CNİIC Ç/*?*V A1MAN- US*. ÇeKİLMEİİ SÜRDÜBÖetCEN, MÛTTBFİK.- LER 'AÇIK K£Nr\*-) RDM4'*4 3İBDİ! 0») AÇIK KEMT- ASKERİ g/e HCDBF OtMA- SlNA KAJSŞIN, KÜCrÛK D£Ğfgl ££i NEDENİ1U SALÛia VE 8OMBA&MMANCHN ZA/IAK 6ÖKME- MES/ IÇİN PÜÇMAUA AÇIK TUTULAN KENT. ANKARA.,. ANKA.., MÜŞERREF HEKtMOĞLU Ninniler Kaç gündür karşımda duruyor, benı çok onur- landıran bir armağan Izmir'den. El mikrocerrahi ve ortopedi travmatoloji hastanelerinin açılış anı- sına hazırlanan bir plaket, ama bir tablo, bir sa- nat yapıtı gerçekten, Abidin Dino'nun imzası var. Çağrı kartındaki sözleri de yeniden çınlıyor kula- ğımda. Parmağa, ele, kola, bacağa dikiş tutturmak ko- puk bir dünyaya bütünlük vermenin örneği gibi bir şey diyor sevgili Dino. El cerrahlığının onanjı- ğı kopukluğu düşünüyorum sonra. Üretkenliğe ye- niden kavuşan elleri. Sonra da soruyorum, yaşa- mımızdaki kopukluklar nasıl bir cerrahlıkla ona- rılır acaba? örneğin kuşaklar arası kopukluklar. O kopukluk nedeniyle belli çatışmalar var. Evimiz- de, işyerimizde, çevremizde de yaşıyoruz her gün. Kimi gençlerle konuşurken şaşırıyor, hüzün- leniyor insan. Çocukluklarında hiç masal dinle- memiş, sevgiyi, saygıyı, özveriyi. hoşgörüyü his- setmemiş bir kuşağı oluşturan koşulların nasıl değişebileceğıne karar veremiyor. 1980'li yıllan dü- şünüyorum, 68 kuşağının dokusunu, o dokuyu yıp- ratma, yozlaştırma çabalannı. Hâlâ ödenen acı fa- turalan, dalında açmadan solan çiçekler gibi ba- harı yaşamadan kara kışagömülenleri. Anımsar- ken soğuk ürpertiler duyuyorum hâlâ. 1980'ler- de hepimiz çok üşüdük değil mi? Kuşaklar arası kopukluk da 12 Eylül yönetiminden kaynaklanı- yor. Aynca Turgut Özal felsefesinden. Okullarda din dersleri, imam-hatip okullan, köktendincilik ge- lişiyor, politikaya araç oluyor, tehlikeli tırmanışlar yasanıyor ülkemizde. Kimi kurum ve kuruluşlar- da, açıkçası siyasal partilerde tırmanış durmuş de- ğil bence. Sekiz yıllık eğitimi yozlaştırma çabala- rı dolaylı biçımde sürüyor. Özal felsefesi de hay- li yerleşmiş, boyutlanmış görünüyor. Işini bilirlik kavramı yaşam biçimine dönüşmüş bulunuyor. Her dalda çarpıcı örnekleri var. Para en yüce değer, evrensel değerler çağdışı sayılıyor! Her şey para ile ölçülüyor. Oysa para her şey değil! Izmir'den gelen armağanı parayla almak olanağı var mı, bir yazar için daha değerli bir armağan olur mu? Hepimizin yaşamındayıldızlann pariadığı anlar var. Parayla satın alamazsınız o yıldızları, inandı- ğınız yüce değerlerle, öz ışığınızla pariatırsınız. Pa- raya karşın solan, sönen yıldızlar da var değil mi? Gerçek değerlerden kopmalan nedeniyle. Birbirine ters düşenlerin bütünleşmesi için çok usta onarımlar gerekiyor. Yeni masallar anîatmak çocuklara, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, özveriyi duyurmak zorunluiuğu var. Bu tür çabalar da az değil ülkemizde. Karşılığını da alıyor. Müzik Fa- kültesi Dekanı Ersin Onay ile konuştum dün ak- şam. Bilkent'in Anadolu festivalini anlattı bana. Halkın coşkusu tırmanıyor konserlerde, kopuk- luğu çoksesli müzikle aşıyor ınsanlar. Çokseslili- ği her dalda yaşayarak tüm kopukluklar onanla- maz mı acaba? Kuşaklar arasında, kurumlar ara- sındaki sağıriık aşılamaz, yabancılık aşılamaz mı? Kuşkusuz aşılacak. Aşılması gerekiyor. Dino'nun sözterine dönüyorum yine. Kopuk et- ler, kopuk parmaklar, kollar bilimin ışığında bü- tünleşiyor, ama öteki kopukluklar onanlamryor, bir- liktelik oluşamıyor ülkemizde. Bilimin ışığt parla- mıyor, el yordamıyla çıkarlar doğrultusunda ya- şanıyor olaylar. Kişiler de, kurumlar da kopuklu- ğu sergiliyorancak. Örneğin bugün 57. hüküme- tin programı okunuyor Meclis'te. Koalisyon par- tilerinin üstlendiği görevlerde hayli kopuk. Uzlaş- madan çok söz edilse de bu kopukluk nasıl bü- tünleşir diye kuşku duyuluyor. CHP'de yaşanan olaylar da belli bir kopukluğun sonucu değil mi? O kopukluk giderilecek, kuşaklar arası çatışma- nın uzlaşmayadönüşmesiyleCHP'lileryeni birya- pıya ulaşacak beklentisi var şimdi. Bence toplu- mun tüm kesimlerinde var bu beklenti. Ne süre- • de yanıtlanır, kestirmek kolay değil. Ancak vakit yok. Söylemde ve eylemde, düşünce ve davra- nışta, yaşam biçiminde, değer yargılarında çok- sesli birlikteliği bir an önce kurmak gerekiyor. Ke- sin kararlılık, içten çabalarla kısalabilir zaman. ••• Emre Yılmaz ın yeni kitabını okudunuz mu? Adı "Şeytanm Fısıldadıklan". Yazann düşünce ve duy- gulannı yansrtan denemeler. Hayli acımasız bir de- neme; kuşağının tepkisi, başkaldırısı gibi etkile- di beni. Bir gün karşılaşır, tartışınz belki. Kitabın ilk sayfasında birkaç satır var: Meleklerin ninnisiyle mi bûyütüldünüz? Işte o zaman şeytanm fısıldadıklannı daha iyi du- yabilirsiniz. Okurken düşündüm... Her şey ninnilerle başlryor galiba. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4SOLDAN SAĞA: 1/ Kaynağı Kafkasya olan ve hızlı oyna- nan bir halk dansı. 2/Gemi- lerde türlü iş- lerde kullanılan bir tür demir halka... "Fazıl —": Piyanisti- miz. 3/ Yağda kızartılarak üzerine şeker yadaşerbetdö- külenbırhanıur tatlısı. 4/ Saygınhk... Derviş selamı. 5/ Tom- bul fındık grubundan birfındıkçeşidi...Ölüm 2 cezası. 6/ Duman leke- si... Bir gösterme sıfan... "Kınamazlar güzel sev- se yiğidı ' Güzel sev- mekkoçyiğıde — de- 6 ğil" (Karacaoğlan). 7/ Birvidadaikidişarasın- g dakalançukurbölüm... . Denizh'ninbırilçesı.8/ y Namaz çağnsı... Togo'nun başkenti. 9/ Yunan mıtoloji- sınde bellek tannçası. YUKL4RIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir şeyı yapabilme nite- Hğini ve ustalığıtu kazanmış olan. II Odünç venlmiş bir paranın, bir yıldan daha kısa bir dönem için hesaplanan faizlerinin ana parayaeklenmesi. 3/ Necati Cumalı'nın, bir adı da "Tütün Zamanı" olan romanı... Atlann taşın- ması için yapılmış kapalı taşıma aracı. 4/ Etli, yuvarlak- ça ve şişkin olan sap kısmı yenen lahana çeşıdi... Bir so- ru sözü. 5/ Övme... Bir çalgı. 6/ Bir renk... Telefon sö- zü. II Baston... lsvıçre'de bir kent. 8/ " — var diye kor- ku verirler / Benim ipek yüklü kervanım mı var" (Kara- caoğlan). 9/ Hacim... Tekil ikincı kişi adılı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear