22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 5 AZİRAN 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Idnan locacılar ıkullarda! lamuoyunda "Adnan tocacılar" olarak klinen grup, ne idüğü Islirsiz Harun ^ahya'nın kaleminden tkmış "Evrim Adatmacası" kitabını iildolaşıp aliliklerden izin aarak sokaklarda ^ x bedava < * f ı dağrtıyor. ^ r ^ Zırvalaria dolu _ kitabın okullarda cağıtılmasına Milli Eğitim Bakanlığı izin «rmiyor ama vlayetten alınan izin ckul önlerinde tezgâh jçılmasına yetiyor. 'Adnan Hocacılar" ckulun içine girmeden ckula girip çıkan (ğrencilerin ellerine Htapları tutuşturuyor. Bu işi yaparken tabii H birilerinden destek dıyorlar. Çünkü bazı tğretmenler bu titaptan öğrencilerine 'ders" ve "ödev" \eriyor. Örneğin, (stanbul Kayışdağı'ndaki Celal Yardımcı Ilköğretim Okulu'nun fen bilgisi öğretmeni idris Mutlu, daha geçenlerde öğrencilerinden ''Adnan Hocalılar Vakfı"nın kitabını bulup okula getirmelerini istiyor. Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: someposta.cutnhiiriyetcom.tr - Yüzyılın en berbat fikirteri seçilecekmiş... "Jüri üveleri mutlaka Türkive'den olmalı!" A nkara'da ortaya atılan "tele-kulak" skan- dalı Cumhurbaşkanı'na kadar devletin en üst katlarındaki telefonların bile dinlendiği iddiasını gündeme getirdi. Sonradan anla- şıldı ki, polısin aradığı kişilerin izinedevletin telefon- ları çalarken rastlanmış. Skandal başka bir skanda- lı doğurduysa da, Türkiye'de arananlarla Türkiye'yi yönetenlerarasındaki "tele-muhabbet" konusunun üzerine nedense gidılmedi. Ve bu arada, Emnıyet içine sızmış Fethullahçılar ı araştıran polislerin "tele-kulaklık"lasuçlanıpgörev- den ahnması da skandatın başka bir boyutunu oluş- turdu. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan ın Fethullahçılar la bağlantısı olmadığı bilinmesine karşın ımzaladığı görevden almalarla Cumhurbaşkanı Süleyman De- mireJ'i ödüllendirmiş, Başbakan Bülent Ecevit'in hoş- görüsüne mazhar olmuş ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı her zaman takdir etmiş emekli va- Polisler iz Fethullah Gülen'in taa Amerikalar'da rahat ne- fes almasını sağladı. Türkiye'de arananlarla Türkiye'yi yönetenler ara- sındaki "tele-muhabbet" gibi Emniyet'teki Fethul- lahçılar ı araştıranlarla koruyanlar arasındaki "tele- kavga" da kaynayıp gitti. Ama ortada bir rapor var... Rapor, Fethutlahçılar'ın ipliğini pazara çıkartma- ya yetiyor: "Gülen, dünyaya meydan okumaktan geri durma- makta, faaliyetini peygamber seviyesine yükselt- mekte, tehdit içeren söylemlerîe topyekûn cihattan söz etmek"tedir. Bu cihat şimdilir ışık ordularının ye- tiştirilmesi için ilan edilmiş bir cihattır. Gülen, hasım cepheyle ilgili bilgi alıp karşı tedbirier geliştirmek için istihbarat faaliyetlerinde butunmay; da ihmal etme- mektedir. Bu tür ihmallerin kendisine çok pahalıya mal olacağını bilmektedir. Son zamanlarda ordu, polis ve Mn" arasına sızma faaliyetlerine ağırlık ver- diği bilinmektedir. Sızmalarda, EmniyetTeşkilatı'nın en çok istihbarat, bilgi işlem, personel birimleri he- def yapılmıştır." Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, polisin yeniden ya- pılandırılacağını söylüyor, tayin ve terfilerin orduda- ki gibi bir "polis şûrası"nın mesieki bir ortamında ka- rara bağlanmasından söz ediliyor. Doğru bir düşünce. Ama... Bu iş, polisin içine sızmış ve "sızıntı"ları su üstüne çıktığı Fethullahçılar'la biriikte yapılacaksa bunun adına "yeniden yapılanma" değil, "karşıdev- rimt hızlandırma" denir! Kamuoyu Tantan'dan hem "Hizbullahçı Polis- ler" hem de "Fethullahçi Polisler" konusundaaçık- lama bekliyor. SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE \ r. —N -v""~ Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Uzayda "iğne atsan yere düşmüyor" abi! Posta İşletmesi'nde çitte müdürlük Istanbul'daki Avrupa Yakası Posta Işleme Merkezi Müdürü Ebubekir Çoban'ın yine Istanbul'daki 150. Yıl Anadolu Yakası Posta Işleme Merke- zi'ne atandığını; Yüksek Disiplin Ku- rulu kararıyla yapılan bu ata- manın Avrupa Yakası Posta Iş- lemesi Başmüdiresi Gülseren Banar tarafından bir yıldır işle- me konmadığını; Ebubekir Ço- ban'ın hem Avrupa yakasında hem de Anadolu yakasında posta işleme merkezi müdürü göründüğünü yaz- mıştık. Eksik olmasınlar Posta Işletmesi Genel Müdüriüğü'nden yazılı açıkla- ma göndermişler: "Adı geçene nakil emri tebellüğ et- tirilmediği anlaşıldığından Başmüdür- lüğe gereğinin sağlanması yönünde gereklı tebliğde bulunulmuş olup, adı geçenin iki yerde görev yapması söz konusu degildir." Adı geçen, ikı yerde görev yapmı- yor ama Ankara'dan bakıldı- ğından Anadolu yakasındaki, ıstanbul'dan bakıldığında Av- rupa yakasındaki müdürlük kad- rosunu işgal ediyor. Aynı kurum içindeki farklı kâğıtlar üzerinde bir kişi iki müdürlük koltuğun- daoturuyor... Kaldı ki, bir emrini tam bir yıldır Is- tanbul'daki başmüdüriüğüne uygu- latamayan Ankara'daki en müdürie- re de bu ayıp yetiyor! öyle değil mi Posta Işletmesi'nin Genel Müdürü Nuri Alagöz? Kaymakamlıktan engelleme Mumcu için yuruyuşe ızın verilmediADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bûrosu) - MHP'lı Ceyhan Belediyesi yönetıminin Uğur Mum- cu Bulvan'nın adını değiştirmesı- ni protesto amacıyla CHP'nin yap- ınak ıstediği yürüyuşe kaymakam- lık tarafından izin verilmedi. CHP'lıkr araçlarla gittıkleri bul- var girişine sembolik "Uğur Mum- cu Bulvan" tabelasını koydular \e basın açıklaması yaptılar. Ma- halle ve bulvarlann adlannı degiş- tırmesıyle gündeme gelen Ceyhan Beledıye Meclısı'nın türbanlı üye- \e sesstzkaldığı, MHP'li Belediye Başkanı HüseyinSözlü'nün, Kal- takiye Mahallesi'nin adınm "Ata- türk" veya "Ata" olması için ma- halle tnuhtan Betül Ada tarafın- dan yapılan yazılı ve sözlü başvu- rulan kabul etmediği ortaya çıktı. CHP Adana tl Örgütü'nün. Uğur Mumcu Bulvan'nın adının değiş- tirilmesıne tepki göstermek için düzenlemek istediği protesto yü- rüyüşüne izin verilmedi. Nct bir gerekçe gösterilmediğinı belırten CHP Adana tl Başkanı Ethem Hakkı Öztürk. "Anladıgım ka- darıyla sanıyorum provokasyon- dan çekindiler. Problern yaşan- masın istediler" dedi CHP ılçebınası önünde toplanan partıliler ve bazı demokratik kıtle örgütlerinin temsikileri araçlara binerek. adı degiştirilen Uğur Mum- cu Bulvan'nın girişine gittiler. Re- fuje sembolik "Uğur Mumcu Bul- van" yazılı pankart konuldu. Bir basın açıklaması yapan ve "Cey- han Belediye Meclisi'nin ırkçı, kafatascı üveleri ne kadar uğ- raşsalar. ne kadar çırpınsalar yi- ne de Ceyhan'da İîğur Mumcu Bulvan adını tarihe gömemeye- cekler" diyen CHP Ceyhan llçe Başkanı Mevlüt Tosun. her fırsat- tayeni tabelakoyacaklannı söyle- di. Tosun, açıklamasını şöyle sür- dürdü: "İktidara gelen ırkçılar başka ülkelerde önce kendilerine kar- şıt olat canlılan yok etmekle işe başlarbrdı. Oysa Ceyhan'ı yöne- ten ırkçılar öİülerle işe başladı- lar. Ana bilsinler ki ölülerimize de sabp çıkacağız, dirilerimize de. Irkçı tetikçüerin karanlıkta sıktıkjırı ve sıkacakları kurşun- lar biz asla \ ddıramayacaktır. Bi- zim MHP seçmeniyle bu konu- da sorınumuı yok. Biz inanıyo- ruz kiMHP secmeni keat yöne- ticilerni Uğur Mumcu'lara düş- man osunlardiyeseçmîmişler- dir. Viıe inaaıyoruz ki \>HP seç- menihn Uğur Mumcu ile hiçbir kavga.ıyoktur\e büvük insana her 2^anan da saygı duymuştur." Basn açık.lamasınm ve alkışlı protesonun ardından topk luk da- gıldı. îu sırada oradan geçmekte olan br kişinin sözlü sataşma yap- tığı v< bırakılan "Uğur Mumcu Bulva"i" yazısını yırttığı ^örül- dü. M IP'li belediye yönetim;nin uygtaimasına tepkiler sürüyor. Atatürkçü Düşünce Derneği Cey- han Şubesi.ilkkez bir MHP'li baş- kanın yönetıme geldığı Ceyhan Bclediyesi'nm 20 MHP'li, 2 DSP'li ve 3 HADEP'liden oluşan mecli- sinın 4 Haziran'daki toplantısmda ilk ıcraat olarak mahalle muhtar- lanna. ihtiyar heyeti üyelerine ve mahalle sakinlerine danışmadan, bazı mahalle ve buharlann adla- nnı değistirerek ülkücü görüşü sim- geleyen %e çagnştıran adlarkoyma- sını eleştirdı. Mahallelerden Kal- takiye'nin "Ergenekon", Bota'nın "Osmangazi", Türlübaş"ın "Türkyurdu", Emek in "Tekefi", Uğur Mumcu Bulvan'nın da "Yu- murtalık" diye değiştinlmesmin yanlış olduğunu v urgulayan ADD yönetıminin açıklamasında şu gö- rüşlere yer verildi: "Durup dururken 4 mahalle- nin adı ile basın şehidimiz. laik Cumhuriyetin savunucuların- dan değerli ulusal yazarımız Uğur Mumcu'nun adı da sudan bir mazeretle değiştirilmiştir. Bu, meclisin ilk yanlışı degildir. 26.05.1999'da yapılan ilk toplan- tıda da bir kadın üyenin toplan- tıya türbanla katıldığı öğrenil- miştir. Biz ADD olarak beledi- ye başkanı ve meclis üyelerinin bu tavrını kınıyoruz." DtSK'e bağlı Tekstil tşçıleri Sen- dikası Toplu Iş Sözleşme Dairesi Başkanı Nuri Toprak da MHP'li Ceyhan Belediye Başkanı'run dav- ranışının toplumsal banşı bozma- ya yönelik olduğunu söyledi. Top- rak. uygulamayı şiddetle kmadı- ğını bildirdi. Bu arada. adı "Erge- nekon"a dönüştürülen Kaltaki- ye'nin muhtan Betül Ada' nın. meclis karanndan çok önce ma- hallenin adının "Atatûrk" ya da "Ata" olması için ikı kez dilekçe verdiğı, sözlü başvuruda da bu- lunduğu, ancak gûişimlerinin Baş- kan Sözlü tarafindan kabul edilme- diğı öğrenıldı. Ceyhan'da mahalle ve bulvar ad- lannın değiştirilmesi halktan da tepki alıyor. Türlübaş Mahallesi sakinlerinden bazılan, "Karde- şim burada sağcısı da var, solcu- su da. Neden böyle yapıyorlar, halkı karşı karşıya getirmek mi istiyorlar? Kim adından şikâyet- çi olmuş? Kime sormuşlar? Bun- lar birilerini memnun etmek. si- yasi bir mesaj vermek için böy- İe yapıyorlar" derken bazılan da "Bir sürü yanlışlığa ve karma- şaya da yol açılacak. Mahalle ve bulvar adlan boşuna değiştiril- di. Yapsınlar yenisini, koysunlar istedikleri adı" diye konuştular. Ceyhan'da yaygın bir söyknti de Uğur Mumcu Bulvan'na " Yumur- tauk" adının konmasının bir aldat- maca olduğu. Bazı çe\Telere göre Ceyhan'ın en işlek bulvan olan, Yumurtahk ılçesine açılan tek ka- pı durumundaki bulvar şimdilik bu adla anılacak. Ancak ortalık durulunca yerü bir kararla adı "Al- parslan Türkeş" buKan olacak. HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl HARBt SEMtH POROY BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇI MIRMIRLAR UĞUR DURAK TARİHTE BUGÜN MÛMTALARIKJUİ 15 Haziran $İ$Ü'DEKİ ATATÛRKÜN EVİMÜZE OLOU 1$4£'P£ sueüM, ATArüeK'ûN SAMSUN'A sinnEo MÜZE DU&UMUHA İ BAŞINPA BUUJNPuâu KBMAL PAÇA, ISTHNBUL'/İ Z>ÖHtoÛfrÜ(K4S/JM1Stff)~ &EKÇİ MOa/LmU OCAKAK MU&tCADIĞt Su EVD£ &f£ p , ûuc&tiu fÇİN CİDDÎ PLAA/LAKfNt O £VO£ Tt. SU 84*CtMC>A6/, ŞİŞİ.İ '£>£</ £W/V ÖNCMİ KUHTUUfŞ SAVrtŞt'N&AM SOMG*, IS28"DE, İSTMN BUL SELSPfrES/' rrt/Srt/c-fHMfi/ S7.SOO LİKA- &CM£SIHDE, yAZAK VE A&tÇ NÜZf/ETGEKÇEte'İN KATTKfSf SSLfM EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Güzellikler Yağma Edilmesin! Boşuna yazmamış Halikarnas Balıkçısı: "Ro- ma'yı gör, sonra öl, derier; Gökova'yı gör de ya- şa." Gökova'yı ilk görenle son gören, daha doğru- su hemen her gün gören hep aynı duygulan ya- şar. Turgutreis LJsesi öğrencisi Nuh Barza'nın Turgutreis Lisesi'nin dergisinde çıkan yazısı bu güzelliği birkaç satırda yaşatıyor: "Sakartepe'den aşağıya baktığınızda bir ressa- mın bütün sanatını aktardığı şahane bir tabloyu görürsünüz. Tablodaki renkterarasındaki uyum si- zi büyüler. Doğa tabloya bir dantel gibi işlendi- ğinden hayran kalmamak elde değil. Gökova 'nın, insanı bu kadar etkilemesi, Gökova insanlannın yüreğindeki sevgiden, samimiyetten kaynaklan- sa gerek. İnsanlannın iç güzelliği doğanın ihtişa- mıyla birbihne ne kadar benzese de bu iki güzel dünyanın birbirinden aynlmaz bir paylaşımı var." Sakar, söylentilere göre adını Kanuni Süley- man'dan almış... Rodos seferine çıkan Kanuni, ordusunu bu dik, dar tepe yollarından geçirmek- te zorlanınca, "Ne sakar bir yer burası" diyesiy- miş... Kaptan Cousteau ise ne buyurmuştu: "Dünyada cennet varsa, Gökova'dır." Gökova, Marmaris, Bodrum, Ege, Akdeniz kı- yıları!.. Birbirinden eşsiz güzellikte yöreler... Ama gereği gibi sahip çıkıyor muyuz? Yoksa isteyen bu güzellikleri yağmalamayı sürdürüyor mu? Muğla Kültür Müdürü Hikmet Öz bu ildeki ören yerlerinin iç ve dış yağmacılarca yurtdışına kaçı- rıldığını söylüyor. Eski eser kaçakçılığı günümüz- de de bütün hızıyla sürüp gitmekte. Hikmet öz şöyle diyor: "Antalya ve Muğla illeri eski eser kaçakçılığının en yoğun olduğu ıller arasında yer almaktadır. Zaman zaman basında bu konuda habeher ya- yımlanır. Yüzden fazla antik kent yeheşiminin bu- lunduğu Muğla'da özellikle kırsal kesimdeki bir- çok insanın bir an önce zengin olabilme sevda- sıyla kendini kaptırdığı bir uğraş haline gelmiştir eski eser kaçakçılığı... Eski eser kaçakçılığını ya- tıyia, botuyla profesyonelce yapanlar Muğla, An- talya sahillerinde cirit atmaktadır." Hikmet Öz, müzelerimizin eski eserleri satın almakonusundabaşansızolduklan kanısında: "Va- tandaş bulup da müzeye getirdiği bir eski eserin parasını birkaç ay sonra alabilmekîe ve zaman za- man umduğu fiyatı da bulamamaktadır. Buna benzer olumsuzluklar eski eser kaçakçılannın ek- meğine yağ sürmekte, vatandaşı eski eser kaçak- çılannın kucağına atmaktadır." Muğla'ya, Antalya'ya, tüm kıyı kent ve kasa- balarımıza özel yatlanyla gelenlerin ülkemizden neler alıp götürdükleri bilinmiyor! Yatçılık turizmi engellenmesin diye yabancı yatlar kontrol dışı tutuluyor. Bu yüzden de ülkemizin irili ufaklı ha- zineleri deniz yoluyla yurtdışına kaçırılıyor... Osmanlı döneminde Anadotu tam anlamıyla yağma edilmişti. Ingilizler, Almanlar, Fransızlar... Herkesın gözü önünde hazineler kaçırılmıştı. Ki- mi zenginlikler belli açıkgözlerin cebine girdi, ki- mi de Avrupa müzelerinin baş tacı oldu... Ingiliz, Amerikan müzelerine giderseniz öyledir; Alman, Fransız müzelerine giderseniz öylediri Hep gü- zel Anadolumuzdan kimi açıkça, kimi gizlice ka- çırılmış değerler!.. Bir kültür bakanı gelmişti, "Bütün bunlar bize ait değil. İsteyen alıp götürsün" gibilerden söz- ler söylemişti! Cumhuriyet yönetimi bu tür kaçır- ma olaylannı elden geldiğince önlemeye çalışmış- tır. Ama Anadolu öylesine eski eserlerle dopdo- lu ki kurnaz yabancılar yatlarla, botlarla yine hır- sızlıklarını sürdürüyorlar... Muğla Kültür Müdürü Hikmet Öz'ün dediği gibi, "kıyılanmızda ciritatan" hırsızların önünü kesmek bir çeşit utusal görev olmalıdır. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/Birişıyılma- dan sonuna de- gin götüren. se- batkâr. 2/ " — Kutlar": Yaza- 3 rımız... İki üç yaşındaki erkek koyun. 3/ Ge- neUikle yakmak ıçın kullanılan " ıri saman... Be- 7 lırti... Tavlada üçsayısı.4/Bil- 8 giçlik taslayan n 1 2 3 4 kımse...lskam- bildekı maçarengineye- rilen bir başka ad. 5/ Üç ya da daha çok sayıda halattelındenelleörüle- 2 rek yapılmış kısa ip. 6/ 3 Bakırınsimgesi...Umut- 4 suzluktan doğan karam- sarlık. II Bayrağın uç- kurluk karşısmdaki ke- 6 nan. Duman rengi. 8/ 7 Gemıyadatrenyatağı... g Atasözü. 9/ Eklemba- _ caklılann ve kabuklula- nn örteneğini oluşturan organik madde... Bir cetvel türu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Desenli ya da yollu do- kunmuş yün kumaş. 2/ Nâzım Hikmet'in bir oyunu... Genellikle ateşli hastalıklar, ruhsal bunahmlar sonucu de- ride fiskeler durumunda beliren kabarcık. 3/ Gök cisim- lerini gözetkme... Osmanlı devktinin Kuzey Afrika'da- ki son topraklannı da yitirdiği antlaşmanın adı. 4/ Bir gı- da maddesi... lshal, hafif sürgün. 5/ Ödünç verme... Bo- ru sesi. 6/ Küçük korparçası... lzmir'in Kemalpaşa ilçe- sinin eski adı. II Konut... lçınde yağ yakılan toprak kan- dil. 8/ Kuşak... Donuk renkli. 9/ Osmanlı donanmasın- da kullanılmış yelkenli bir gemi. Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır. Kalbinizi koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks: (0 212)212 68 35
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear