Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15HAZfRAN1999SALI CUMHURİYET SAYFA
/ ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 13
ÖYK'ye sunulan rapor, 1986'dan beri yapılan satışlardan sadece 200 milyon dolar kazanıldığını ortaya koydu
ANKARA(Cumhuri>«Bürosu)-ÖzelleştınTie tda-
resi Başkanlığı'nın (ÖlB) Özelleştirme Yüksek Ku-
rulu'na (ÖYK) sunduğu rapor. 1986 yılından ben
gerçekleştinlen özelleştırmelerden devletın masraf-
lar çıkanlınca yalnızca 200 milyon dolar gelır sağ-
ladığını ortaya koydu. Başbakan Bûknt Ecevit özel-
leştirmenın mevcut halıyle anlamını yitırdiğını be-
Iırterek, sıstemin yenıden gözden geçırileceğinı söy-
ledi. ÖYK. anayasal ve yasal engellenn kaldınlma-
sı için gereklı düzenlemelenn yapılması. özelleştir-
me kapsamına alınacak kuruluş sayısının arttınl-
masını benimsedi.
Yenı hükümetin ilk Özelleştirme Yüksek Kurulu
toplantısı, dün Başbakan Ecevit başkanlığında ya-
pıldı. Toplantıya kurul üyelen Devlet Bakanı ve
irtne sorgıdaııacak• Yeni hükümetin ilk Özelleştirme Yüksek Kurulu toplantısında konuşan
Ecevit, sistemde belli yanlışlıklar olduğunu, kamuoyuna iyi yansıtılamadığını
ve işçüerin gözünde işsizleştirmeyle eşanlam taşır hale geldiğini savundu.
le eşanlam taşır hale geuniştir. l stelik özelleştinne-
den dde ecMfen kazançlarözeleştirmeiçinyaprian mas-
raflarla eşdüzeve geldi. Bu şekilde özelleştirme anla-
mını yitirmiş oldu ve devlete somut kazanç sağlaya-
maz hale geldi. Bunkn nesnel biçiınde gözden geçi-
rip en kısa sürede daha verimfi bir düzenkmeye ge-
çebileceğünizi umuyorum" diye konuştu.
Ecevit'in toplantıda bazı özelleştirme uygulama-
Başbakan Yardımcılan Devlet Bahçeli \ e Hüsamet-
tinOzkan. Devlet Bakanlan Yüksel Yalova ve Hik-
met Uluğbay, Maliye Bakanı Sümer Orai ve Sana-
yı \e Ticaret Bakanı AhmetKenan Tannknhı ile eko-
nomi bürokrasisi katıldı.
'Sistem gözden geçirilecek'
Başbakan Ecevit. toplantı oncesi yaptığı açıkla-
mada. "Sistemde birtakun yaıthşhklar var. Anayasa
ve \asalardan ka\ naklanan bazı engeüer olduğu gö-
rüldii. Özelleştirme işçilerin gözünde işsizkştirmey-
lannın ciddi kuşku uyandırdığını, sıyasilerin sürek-
li devreye girmesınin çahşmalara zarar verdığini
belirterek. "Bu iş kurahna göre yapümab ve hiçbir
şekilde suistimal edflmemelidir'' dediği öğrenildi.
Ecevit'in, ayrıca çeşitli alanlarda işten çıkarmalann
yaşandığını, özelleştirme uygulamalannm istihdam
sorunu yaratmayacak şekilde yapılmasına özen gös-
terilmesıni istediği kaydedildi.
Toplantıda ÖlB yetkilileri, 4.8 milyar dolarlık
özelleştirme yapıldığını, buna karşılık özelleştirme-
ler için yapılan harcamanın 4.6 milyar dolar oldu-
ğunubelirttiler. Isdemir'in Kardemirmodelinde ol-
duğu gibi bedelsiz olarak çalışanlara devredilmesi-
nin de gündeme geldiği belirtildi.
Başbakan Yardımcısı Yalova, toplantı sonrasında.
uluslararası tahkim başta olmak üzere anayasa ve ya-
sa degişikliklerinin bir an önce Bakanlar Kurulu
gündemıne getirileceğini belirtti.
Prof. Cevdet Akçay kriz önlemlerinl değerlendlrdi
'Ekonomiyi bu hali ile
sürdürmek olanaksız'
NİLÜFERŞENSÖZ
Faiz yükünün gıderek şiştiğı Türkıye'de,
ekonomik gidışatın bu halı ile sürdürüleme-
yeceğini vurgulayan Boğaziçi Üniversitesi tk-
tisat Fakültesi öğretım üyesi Prof Dr. Cev-
det Akçay. "İktisadi göstergelerinizi düzgün
hale getiremezseniz bu o\undan çıkış yok.
Bir yerde panayacaknr" uyansını yaptı.
Küreselleşmeyle birlikte dünyanın finan-
sal bunalımlara artık alışması gerektığini
söyleyen Prof. Akçay, Türkıye'nın dışandan
gelen krizlere karşı nasıl önlemler alabılece-
ğini ve dünyada tartışılan sermaye hareket-
lerinin kontrolünü Cumhuriyet'e değerlen-
dirdi. ^ — ^ — ^ ~
- Finansal krizkrden et-
kflenmemek için Türkiye
nasıl bir poütika izlemeti?
- Öncelıkle yapacağınız
pek bir şey yok. Sıze çarp-
tığı zaman çarpıyor. Ama
çarptıgı zaman hasar gör-
memek istıyorsanız temel
iktisadi göstergelennızin
sağlam olması gerekıyor.
Türkıye'de reel faiz oranı
ile büyüme oranı arasın-
dakı fark çok fazla. Bugün
reel faiz yüzde 25 'lerde ve
Türkiye çok büyüdüğün-
de de yüzde 8 büyüyor.
.Aradaki fark 17. Dünyada( v > ^ ; - ^ ^
bunun bir eşi yok. Yabancıfaribu dılrumun
çok yüksek getirisi olduğunu görüyor, fakat
uzun dönemde bunun sürdürülemez olduğu-
nu biliyor. Bu sürdükçe sizin faiz yükünüz
o kadar şişıyor ki sürdürülemez olduğuna
inanç gıttıkçe artıyor. İktisadi göstergeleri-
nizi düzgün hale getiremezsenız bu oyundan
çıkış yok. Bir yerde patlayacaktır.
- Malezya'nın sermaje hareketlerine kont-
rol gerirmesi diğer ulkeler için örnek olabilir
mi? Bu model Türkive'nin dünyadaki şok-
lardan korunmasını sağlar mı?
- Bir ülkenin yaparak başanya ulaştığı her-
hangi bir şey'i her ülkeye uyumlandırmak
mümkün değil. Tıpkı. IMF'nin her ülkeye ay-
nı reçeteyı uygulaması gibi. Güneydoğu As-
ya ekonomılerinin mali dısıplinleri çok ıyi
Bugün reel
faiz >üzde 25'lerde ve
Türkiye çok büyüdüğünde
de yüzde 8 büyüyor.
Aradaki fark
17. Dünyada bunun
bir eşi yok. Yabancılar
bu durumun çok yüksek
getirisi olduğunu görüyor,
fakat uzun dönemde
bunun sürdürülemez
olduğunu biliyor.
durumda. Türkiye"de ise koşullar çok fark-
lı. Türkıye'de yüksek faiz politikası uygula-
nıyor. Yüksek faiz politikası uygulanarak
kur korunuyor. ancak bu politika da reel eko-
nomıde yavaşlamaya yol açıyor ve devamlı
borçlanılıyor.
- Ancak sermave girişinin serbestieşmesi-
nin ulus ekonomilerini yarardan çok zarara
soktuğunu görüvoruz-
- Sermaye hareketlerinin serbestleşmesi
gündeme geldiğinde tasarruf yaratamayan ül-
kelerde çok ışe yarayacak denildi. Kâğıt üze-
rinde baktığınızda öyle oldu. Ama burada
önemli olan. ülkeye üretime yönelik direkt
y abancı sermaye yatınmının girmesi. Geliş-
^ — — — — mekte olan ülkelere ser-
maye daha çok kısa vade-
deginyor\eçıkıyor.
- Dışandan getecekkriz-
lerin Türkhe'j e bulaşma-
ması için neler>apüabilir?
- Daha-az hasar görmek
için rezervlennizı müm-
kün olduğunca yüksek tut-
malısmız. Paranızındeğe-
nnın olduğundan daha yük-
sek bulunmasından kaçın-
malısımz. Sağlam makro
ekonomik polıtikalannız
ve sağlıklı bankacılık sek-
törünüz olmalı.
- Yeni hükümetin eko-
kodirir misiniz?
- Türkiye'nin vergi tahsilatı gayri safı mil-
li hasılasının >üzde 18'i kadar. ABD'ye ba-
kıyorsunuz yüzde 30, Avrupa'ya bakıyorsu-
nuz yüzde 35. Türkıye'de bir de yüzde 50 ka-
yıtsız sektör var diye düşünürseniz devlet
sadece yüzde 12 topluyor.
Siz yüzde 12 ile ne Amerika'yı ne Ruan-
da'yı ne de Türkiye'yı yönetebilirsiniz. Ama
kayıtdışının sıstem içine almıp vergilendiril-
mesı halınde Türkiye ekonomisinin çökece-
ği iddia edılıyor. Bu kesinlikle doğru olamaz.
Vergi oranlannı arttınrsanız gelirlerinızin
düşmesı mümkün değil. Vergiyi toplayamaz-
sanız bu ülkeyi ıdare edemezsiniz. Kimse is-
teyerek vergi vermek istemez. ama almak zo-
rundasınız.
MAÎ karşıtları, 18 Haziran % sermayeyi protesto günü ilan etti
Sendikaiar,roestekodalan,
shil toplum örgötteri ve
bireysei kaühmlardan oluşan
Türldye MAI Karşrtı
Çafaşma Gnıbu gazetemizi
zharetetti. Küresefleşmenin
anayasası olarak
adlândırüan. ulus-dev1etieri
tehdit eden Çok Taraflı
Yabnm Anlaşması'na (MAI)
karşı oluşturulan Türkiye
MAI Karşrtı Çaoşma Grubu.
"MAI: 21. Yûzyılm
Sömürgecflik Bildirgesi -
GlobaBeşmeye Karşı
Enternasyonalizm'' admdaki
kitapianru da tanıtülar.
(Fotoğraf: KUBÎLAY
TÜNTÜL)
'ZenginlerZirvesVne Türkiye'den tepki
Ekonomi Servisi - Dünyanm 42 ül-
kesinde 18 Hazıran'da küreselleşme
karşıtı eylemler yapılması planlanır-
ken sendikaiar, meslek odalan, sivil
toplum örgütleri ve bireysei katüımlar-
dan oluşan Türkiye MAI Karşıtı Ça-
lışma Grubu da Tüdtiye'de 18 Haziran'ı
"para ve sermaye pivasalannı protes-
to günü" olarak ılan ettı.
MAI Çahşma Grubu tarafindan ya-
pılan basın açıklamasında. işsizliğin
veyoksulluğun "^asino Ekonomisr ile
daha da katmerlenmesme karşı çıkılır-
ken"*Düm ada yeni Asya, Rosya ya da
Gnne> Amerika krizleri \-araülması-
na. krizterin bedelinin emekçilere ve
yoksollara ödetilmesine ve yaratılan
krizi bahane ederek çabşnıa yaşanu-
nın esneklik adı ahında kurabciaştınJ-
masma ha\ır" denildi.
Finans piyasalannm sanayıye kaynak
sağlamasının aldatmaca olduğuna dik-
kat çekilen bildiride, şunlara ışaret edil-
di: "Yalanın temeiinde emek sömürü-
sü bulunu>T)r. Lzerinde speküla*ryonlar,
manipülasvunlar\apılarakdüşârülüp
> ükseltüen hisse senetierinin >« bono-
lann değeri afan teri ve emek olmaks-
zm var olamaz.''
Emekçilerin ve yoksul kesimlerin
aleyhine işleyen gidışatın durdurulma-
sı gerektıği vortgulanan bıldinde, "Tür-
kiye'deki ve dünyadaki mevcut finan-
sal yapı acüen sorgulanmah. sermaye-
nin planh sakhnsuıa karşı mücadele
edilmdi w finansa karşı verOen müca-
deteiere tüm toplum kesimlerince kat-
kıkonmab" denildi.
Dünyadaki yoksul sayısmı yüz mil-
yonlarca arttıran Asya krizinde dina-
mit işlevi gören türev piyasalannın
Türkiye*de de ohışturulması yönünde-
ki hazırlıklara tepki gösterilen bildiri-
de, emekçilerin sosyal güvenlik tbnla-
n üzerinde yapılmaya başlanan rant
hesaplanna ve bu fonlann spekülatör-
lere yem edilmesine karşı çıkıldı.
MAIkitabı
Küreselleşmenin anayasası olarak
adlandınlan, ulus-devletleri tehdit eden
Çok Taraflı Yatınm Anlaşması'na
(MAI) karşı oluşturulan Türkiye MAI
Karşıtı Çahşma Grubu, "MAI: 21. Yöz-
yıhn Sömürgecflik Bikürgesi - Global-
leşıneyeKJu? Eırternasyonafam'" adın-
da kitap yayımladı.
"MAI nedir, neleri kapsamaktadır,
nasıl bir hukuk dayaoyor, sos>al gü-
venlik kurunüan ve sağiık hizmetleri
MAI ile ne hak getirikcek" sorulanmn
yamtlandığı kıtabı oluşturan ana baş-
lıklar ise şöyle:
"'MAI'ninorijinalmetnmdenahnımş
maddelerveanlamlan, MAI ve özeieş-
tirme, sermaye sav-aşjannda etkin bir
sflah; sıcak paravefinans krizleri,MAI
veemek,eğra'ın,kûMr veMAI, kadın-
bu- ve MAI, tanm poütikaian v« MAL
enetji sektöründe özefleştirmeler, ye-
rel yönetimtasans veMAl,serbest bS-
geJer. MAI 3e ^ n t son gettşmeler, kfi-
remizde yaşanan son geüşmeler. bölge-
sel btrlik ve konsorsivumlar ik mevcat
egilimler üzerine bir değeriendinne.''
Kitap, TMMOB Makina Mühendis-
leri Odası îstanbui Şubesi, Birleşik
Metal-fş Sendikası ile Enerji Yapı-Yol
Sendikası'ndan edinilebilir.
Bu arada Kamu Emekçileri Konfe-
derasyonu (KESK) ve Devrimci Işçi
Sendikalan Konfederasyonu (DtSK)
tarafindan bugün Mecidiyeköy Kültür
Merkezi'nde "YeniDünya Düzeni" ko-
nulu bir panel düzenlemyor. Panele
Prof. Dr. İzzetimÖnderve Prof. Dr. TCr-
kel Minibaş katıîıyor.
İŞÇİNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Dün Gibi...
Anılar dün gibi taze. 14 Haziran günü DlSKte ya-
pılan toplantıda, taban, uretimden gelen gücünü kul-
İanmaya karar vermişti. işçilerin işyerlerini terk ede-
rek kent merkezlerine dogru yürüyeceklerini söyle-
diğimde, kimse eylemin boyutunu algılamak iste-
memişti.
Doğrusu ben de on binlerce DİSK üyesinin yürü-
meye karariı olduklannı toplantının havasından kav-
ramış dmakla birlikte, yüz bini aşan Türk-lş üyesi iş-
çinin de fabrikalannın kapısına kilit vurarak yürüye-
ceklerini, polis, asker barikatlannın, tanklann üstün-
den aşılarak geçileceğini düşünememiştim.
Üstelik işçi sınrfının gazaba gelmesine neden olan
olayda, hükümetin bir gece yansından sonra çıkar-
dığı ve DlSK'in kapatılmasını hedef alan yasa hazır-
lığında Turk-lş'in de ışin içındeolduğu bılinirken. Iş-
çiler, 1961 Anayasası, 1963 sendikal yasalan ile gün-
deme gelen sendikal haklar kullanımında, sadece üc-
retlerinin iyileştirilmesi ile değil, işyerlerinde kimlik, iş
güvencesini kazanmanın tadına varmışlardı. 3 yıl ön-
ce kurulmuş ve üye sayısı 30 bini geçmeyen DlSK'in
öncü işlevinin yok edilmesine yüz binlerie karşı dur-
muşlardı. Büyük olasılıkla çoğu DlSK'in sınıf ve kit-
le sendikacılığı ilkelerinin adını bile duymamış, ama
işyeri işyen örgütlenmenin, dinamik sendikacılığın, he-
le de işyerlerinde işçrye sahip çıkmanın yolunun ke-
silmesinin kendileri için anlamının bilincine varmış ola-
rak ayaklanmışlardı.
15-16 Haziran patlamasının önü sıkıyönetim ilanı
ile kesilmiş, arkasından 12 Mart ve işverenlerin ün-
lü kara listeler uygulamalan gelmişti.
DİSK yeniden toparlanmış, Türk-lş daha ilkeli ve
dinamik sendıkacılığa koşullanmış, 12 Eylül 1980'e
kadar gelinen süreçte, sigortalı çalışanlann yansının
sendikalılaşabildiği bir parlak dönem yaşanmıştı. 12
Mart'ın iki yıllık bir duraksaması dışında 12 Eylül'e
kadar sadece 7 yıl gibi toplum yaşamında çok kısa
bir süreçte çok etkili bir sendikalaşma yaşanmakla
kalınmamış, sürekli ücret ve çalışma koşullannın iyi-
leştirilmesi gerçekleştirilmişti. Aynı dönemlerin Tür-
kiye'nin demokratikleşmeye açılım yıllan olduğunu,
solun yükselışi ile çakıştığını, TİP olgusunu, CHP'nin
anlamlı sosyal demokrat çizgisini atlamamak gere-
kiyor. 12 Mart 1971 solun yükselişinın önüne set
çekmiş, belki bir ölçüde hızını kesmiş, ama akışını
durduramamıştı. 12 Eylül 1980 sadece 24 Ocak ka-
rarlannın uygulatılmasının değil, solun yolunun ke-
silmesi, küresel tek ideolojinin, yükselen değerlerin
Türkiye'de kurumlaştınlmasının aracı oldu.
Tabii başta sol, bütün ideolojilerin yenı dünya sö-
mürü düzeninın tek ideolojisine indirgenebılmesi için
çok bedel ödetildi. DlSK'in üye tabanını da alarak üye
sayısı ile büyüyen Türk-lş'in tabanı, gerçi bahar ey-
lemleri, yaz direnişleri, büyük Zonguldak direnişle-
rinde, anlamlı karşı duruşlan gerçekleştirdi. 12 Eylül
sonrası süreçte, küresel ideolojinin dayatması doğ-
rultusunda yaşanan işçinin yoksullaştınlması ve sen-
dikasızlaştırılması programı püskürtüldü. Ancak ey-
lem etkinliği, işçi katılımlan ile(hergünon binleryüz-
binlerle işçinin katıldığı, aylar süren) bu çok büyük
karşı duruşlann, işçiye birkaç yıllık iyileştirmeter dı-
şında kalıcı sonuçlan olamadı. İşçinin arkasındasol,
sol partiler, ideotoji, sınıf sendikacılığının ilkelerini sa-
vunan kadrolar yoktu. Bugün gerek Türk-lş, gerek
DlSK'te yaşanan örgütsel küçülme, moral değerier-
den kopuş elbette bir rastlantı, geçici bir hastalık
değil. Işsizlik çığ gibi büyürken, çalışanlann kayıt dı-
şına, kayrtlı olanlann sendıkasızlığa zorianması, eme-
ğin geriye püskürtülmesi, yenı dünya somürü düze-
ninin programının bir parçası. Ideolojisiz, ufuksuz,
umutsuz kalan medya araçlan ile sınıfına, çıkarlan-
na yabancılaşan işçi sınıfı yolunu şaşırmış.
Solunu bulamayınca öbür dünyayı vaat eden di-
ne ya da bu dünyada boşuna övünmeyle uyuşturan
ırkçılığa sığınıyor. Daha kolay sömürüluyor. Birkaç sen-
dikada kalmış, sendikal değerien savunan liderierin
temizlenmesı, yerlerine Türk-lslam sentezcisı kad-
rolann gelmesi, elbette rastlantı değil.
Güney Koreli sendikacılar açlık grevine gidiyor
İ İ İ
Güney Kore'de hükümetın
sendikalan örtülü olarak
yasaklama çabası nedeniyie
ülkedeki sendika liderlen açlık
grevine çıktı.
Ülkedeki 20 sendika lideri süresiz
açlık gre\ine gıderken 300 kadar
sendikacı da polısle çatıştı. 550 bin
üyesi bulunan Güney Kore
Ticaret Sendikalan
Konfederasyonu (KCTU)
yetkilileri, 1998 yılı
Kasım ayında ülkedeki
darphanede yolsuzluklar ve işten
çıkarrmalar nedeniyie
gerçekleştirılen grevin haksız
şekilde kınlmasını protesto
ettiklerini ve eylemlerinın
süreceğını söylediler.
'Sorumlular cezalandınlsın'
Sendika yetkılılen. Cumhurbaşkanı
Kim Dae- Yung'dan, yolsuzluklan
araştınnası için özel bir savcı
komitesi tayın etmesini ve
tutuklanan sendika çalışanlannın
serbest bırakılmasını. olaydan
sorumlu kışilerin
HAFTA İÇİ KESİNTİSİZ EKONOMİ
Bangladeşlilerden insan zinciri
Başkent Dakka'da Batılı ülkelerin büyükelçilikleri önünde
toplanan 2 bini aşkm Bangladeşli, yuksul ülkelerin borçlanmn
silinmesi çağnsı yaptt. Bir sivil toplum kuruluşunun
ÖDcülüğündeki gösteride ev lemciler bir insan zinciri oluşturarak,
aldıklan dış borcun halkın yaşamında hiçbir olumlu etki
yapmadığını vıırguladılar.
cezalandınlmasını ve tek taraflı
işten çıkarmalann önüne
geçmesim istediler. Güney
Kore'deki işçi sendikalan bu yıl
başında da haksız işten
çıkartmalan protesto
etmek için grevler düzenlemiş,
ancak kamuoyunun desteğini
almakta başansız kalmıştı.
Bu seferki eylemde
kamuoyunun işçılere
destek verdiği tespıt edildi.
Avrupa Birliği'nin tanm bakanlarından cagrı
Gıda güvenliği için sıkı önlemler
Ekonomi Servisi-Belçıka'daki tavnk
yemlenne kansere yol açan dioksin
maddesinin bulaşmasıyla patlak ve-
ren gıda skandah Avrupa Birliği (AB)
tanm bakanlannı harekete geçirdi.
AB'li tanm bakanlan, Belçika'nın
Lüksemburg kentinde dün bir araya ge-
lerek, gıda güvenliği konusunda daha
sıkı düzenlemelerin gerçekleştirilme-
si çağnsında bulundular.
îkı gün sürecek toplantılarda. Bel-
çıka'dan ithal edilen gıda ürünlerinin
yasaklanması için daha fazla garanti-
nin isteneceği de bildirildi.
Aynca, Avrupa Komisyonu'nun,
Belçika'nın AB'ye üye diğer ülkele-
re skandalın patlak vermesinden ön-
ce uyan yapmaması nedeniyie yasal
ışlemlerde bulunmasının beklendiği
ıfade edildi.
Belçika hatalı
Coca Cola'ları
toplatıyor
Belçika'da tavuk skanda-
lından sonra göreve getın-
len Sağiık Bakanı Luc Van
den Bossche'nin emriyle ül-
kede satılan tüm Coca Cola
ürünleri geri çekiliyor. Bel-
çika Coca Cola fabrikası, ge-
çen hafta içinde, bazı ılkokul
öğrencilerinin hastalanma-
sına yol açan hatalı ürünle-
nni toplatmıştı. Sağiık Ba-
kanlığı'nın karan tüm Coca
Cola ürünlerini kapsıyor.
Anmda* •
• î
-
Dogm
Güvenilir
Haberinizolsun. KANAL E
TÜRKIYE'NIN İLK EKONOMİ VE HABER KANAL