Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SATA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 1999 PAZAR ••••
8 HABERLERIN DEVAMI
Çarakkale PB 26
Izrnr PB 28
_Y 20 Diyarbakır PB 15
Giresun JY 20 Şanlıurfa Y 20
PB 20Ankara
Maıısa PB 28 Eskişehir
_Y 23 Mardin
Y 21 Siirt PB 18
Ayan
Derizli
PB 31 Konya Y 22 Hakkârı PB 14
Y 28 Sıvas Y 22 Van PB 13
Zorguldak Y 20 Antalya PB 33 Kars
Bütün bolgeler parçaı
ve çok bulutlu, Marma-
ra'nın kuzey ve doğusu.
Iç Ege, göller yöresı
Doğu Akdenız, Iç Ana-
dolu. Karadenız. Doğu
Anadolu'nııcı kuzey ve
batısı ıle Guneydoğu
Anactolu'nun batısı so-
ğuk ve gökgurultülu sa-
ğanak yagışlı geçecek
Hava sıcaklığı yurdun
guney kesimlennde de-
ğışmeyecek.
IS MERKEZLE
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
19
22
20
21
19
19
20
23
Berlin Y 21 Moskova
Budapeşte Y 25 Aşkabat
Madrid PB 31 Astana
Viyana
Belgrad
Y 22 Taşkent PB 28
Y 23 Bakû PB 25
Sofya
Roma
Y 21 Bişkek Y 20
A 25 Tiflis Y 28
Atina PB 30 Kahire A 36
Münih PB 25 Zünh Y 20 Şam PB 33
Taşkert
Tafıran
Parçalı buluikj ^ Çok bulutlu Yağmurlu Kariı k Gök gürültûlû
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
3aştarafı 1. Sayfada
Eu sav kimin sözlerine dayanıyor? 30 bin kişi-
nin katlinden sorumlu idamlık Öcalan'ın!
Eu savda gerçek payı olduğuna inanılır mı?
Syasal bir savunmaya zemin hazırlayan terö-
ristoaşjnın her yalanına inanılırsa, gerçek dışı her
sö2ü için bir araştırma komisyonu kurmak gere-
kecek..
Genelkurmay Başkanı'nın TSK'nin öcalan'la
ilişki kurduğu savına gösterdiği sert tepkiyi, Re-
cai Kutan, "Yadırgıyorum" diye karşılıyor.
Lütfen söyleyiniz; Kutan "birgarip" değil mi?
üstelik, TSK'nin Öcalan'la "temas kurduğu'nu
içeren sav, iftiranın ötesinde anlam taşıyor.
Bir başka amaç içeriyor:
Son yıllarda azgınlaşan şeriat heveslerine kar-
şı tek dayanağımız, son savunma hattımız olan
TSK bünyesınde ikilik yaratma heveslerine ışık tu-
tuyor.
Nazlı llıcak, son yazısında "ordunun biriik ve
beraberlik içinde ve yumruk gibi olduğunu" ka-
bul ediyor.
Ne ki, hemen arkasından şöyle bir cümle kulla-
nıyor:
"Ama zaman zaman bu kutsal müessesenin
içinde 'bazı fesat yuvalan' kök salıyor" diyor.
Bu savını kanıtlamak için TSK'nin müdahalesi
ile sonuçlanan kimi tarihsel olaylan sıralıyor.
Bırinci sırada Türkiye'ye 1961 Anayasası'nı ge-
tirerek aydınlık günlerin kapısını aralayan 27 Ma-
yıs'ı"kutsal müessesedeki bazı fesat yuvalannın"
marifeti olarak anıyor.
Daha sonra gerektiği yerde, gerektiği ölçüde
karşı çıktığımız 21 Mayıs-22 Şubat isyanlannı, 12
Mart'ı, 12 Eylül'ü, Necdet Öztorun'un devre dı-
şı bırakılışını ve son olarak 28 Şubat'ı "TSK'deki
bazı fesat yuvalannın yaptınmı olarak irdeler" gö-
rünüyor.
Eğri oturup doğru konuşalım: TSK, 27 Mayıs
dahil "askeri müdahalelerin"hiçbirini yadsımadı;
yadsıyacak bir hareket yapmadı.
Müdahaleleri tartışmaktan uzak durdu. Hatta
bu olaylan TSK'nin bütünüyle benimsediğini gös-
teren davranışlar sergiledi.
Ne oldu?
Şimdi gelelim gerçeğin bir başka yanına:
Kuşku yok; RP'nin de, RP'den doğma FP'nin
de 28 Şubat'ı sindirmesi olanaksız.
Partinin genel başkanından dümen erine kadar
bütün kadrolarına kuyruk acısı ve hâlâ köktendin-
ci ilkeleri kabul ettirme çabası egemen.
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karada-
yı ve arkadaşlarının MGK'den geçirttikleri 28 Şu-
bat Kararları ve ardından gelen süreçte TSK'nin
şeriata karşı kararlı tutumunun, görevi devralan
bugünkü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvn-
koğlu ve arkadaşlarınca "sürdürülmeyeceğini"
günlerce yayan, RP-FP önde gidenleri değil mry-
di?
Peki, ne oldu? Orgeneral Kıvnkoğlu, göreve
başlamadan önce ve görevinin ilk günlerinde 7a-
ik, demokratik ve sosyal hukuk devletini" koruyup
kollamada TSK'nin değişmez tutumunu sürekli
yineledi.
Zira; ulusun yüzde 85'inin güvenini kazanan
TSK, gelen giden ekiplerle "kararveyön değişti-
recek" bir kurum değil.
Üstelik, anayasadan kaynaklanan; kendine öz-
gü yasalaria pekişen görevi, laik Cumhuriyeti ve
Atatürk devrimlerini korumak!
Bu kararlılık RP-FP kafasıyla bağdaşabilir mi?
Orgeneral Kıvnkoğlu ile komuta heyetinin "de-
mokrasi yolunda attığı adımlan (ömeğin llıcak gi-
bi) ferahlatıcı" bulmak, ama TSK'nin yurt savun-
ması kadar önem verdiği, laiklik karşıtı gîderek
büyüyen hareketlerle mücadelesine karşı çıkmak
ne ölçüde sağlıklı bir mantığın eseridir?
Doğrusu bu tezadı yadırgıyor insan!
Biryolda olanlara anımsatalım: "Komplo teori-
leri ile teorisyenlerinden" uzak durmak gerekiyor.
Aklın, sağduyunun selameti için!..
Moskova'ya işbirliğî önerisi
• Baştamfı 1. Sayfada
demokrasinin kazandığını belirterek
bölgenin yeniden yapılanması için
Tûrkiye'nin her türlü katkıya hazır
olduğunu söyledi. Başbakan Bülent
Ecevit de Rusya'nın Türkıye Büyü-
kelçisî Atesander Lebedev'e, Balkan-
lar'da istikrann sağlanması için An-
kara ve Moskova'ya özel görevler
düştüğünü bildirdi.
Clinton'ın dûn Demirel'i arayarak
Kosova harekâtına Tûrkiye'nin verdi-
ği destek için teşekkûr ettifi öğrenil-
di. Edinilen bilgiye göre CIinton-De-
mirel telefon görûşmesi şöyle gerçek-
leşti:
Cffinton: Türkiye'ye ve özellikle si-
ze şahsen teşekkûr ediyorum. Bu ko-
nuda sizin özel çabalannızın da öne-
mini vurgulamak isterim.
Detniret: Olay özgürlük ve demok-
rasinin zaferidir. NATO'nun kurulu-
şunun 50. yılı törenlerinde sizın ve
benim altını çizdiğımiz, birükte sa-
vunduğumuz mekanizma kazanmış-
tır. Bunda ortak değerlerimızin bü-
yük önemi vardır.
Ctinton: Türkiye'nin gerek sığın-
macılara sağladığı destek gerekse ha-
rekâta yaptığı katkının başanda bü-
yük rolü olmuştur.
Demirel: Sıra Kosovalılann en kı-
sa zamanda yurtlarına dönmesinde-
dir. Bölgenin yeniden imanna Türki-
ye her türlü katkıyı yapmaya hazırdır.
Harekâttaki duyarlılığımız bu aşama-
da da sürecektir. Şimdi sıra Amavut-
luk ve Makedonya'nın ekonomık ba-
kımdan desteklenmesindedir. Heriki
ülkenin cumhurbaşkanıyla konuş-
tum. Geleceğe umutla bakmak isti-
yorlar.
Clinton: Bu konuyu anımsattığınız
için çok teşekkûr ederim. Makedon-
ya ve Arnavutluk konusunda yapıla-
caklan da gözden geçirmek gereki-
yor.
NATO ile Yugoslav askeri makam-
lannın askeri teknık anlaşmasının ar-
dından, bölgeye asker göndermeye
yanaşmayan Rusya'nın Kosova'ya
birliklerinı gönderen ilk ülke olması
Türkiye'de de şaşkınlıkla karşılandı.
Ecevit, konuyla ilgili soru üzerine,
"Rusiar adeta bir köşe kapmaca oy-
nuyorlar. Üzücü bir dunım, ama çok
da önemB değiL Çünkü NATO güçle-
ri de Kosova topraklanna güiyw. Sağ-
lıklı bir denge kurulabiur" dedı.
NATO aracılığıyla bölgeden bilgi
almaya çalışan Türkiye, Mamak'ta
hazır tutulan 28. Mekanize Piyade
Tugayf nı da hazır tutuyor. Türk ve
NATO askeri makamlan arasında ya-
pılan görüşmelerde Türk birliğinin
Kosova'da hangi görevi üstleneceği
değerlendiriliyor. Toplam 987 kişi-
den oluşan Türk birliğinin, devriye,
keşif gibi ön planda olmayan bir gö-
revi üstlenmesi bekleniyor.
Kosova'ya Türk poBsi
Tûrkiye'nin Kosova'ya 200 kadar
polis de göndereceği kaydedildi. Türk
polislerinin Kosova'da Türklerin yo-
ğun yaşadığı bölgelerde görev yapa-
cağı kaydedildi. Polislerin yanı sıra
Kosova'daki yerli emniyet birimleri-
nin yeniden yapılanmalannın sağlan-
ması için yüksek seviyeli bazı bürok-
ratlann da gönderileceği belirtildi.
Polislerin, Sırpça, Amavutça gibi ye-
rel dilleri bilenlerden seçileceği, eği-
timlerinin tamamlanmasının ardın-
dan gönderilecekleri bildirildi. Türki-
ye, daha önce Dayton Anlaşması kap-
samında Bosna'daki Mostar kentine
de polis göndermişti.
Türk birliğinin, NATO ile yapılan
gorüşmeler sonunda bir haftaya kadar
yola çıkması, haziran sonuna doğru
da Kosova'daki görevine etkin başla-
ması öngörülüyor. NATO ile Bulga-
ristan arasında yapılan görüşmelerin
olumlu sona ermesi durumunda, 205
araç ve 88 konteynerden oluşacak
Türk askeri konvoyu karayoluyla bu
ülkeden geçerek Kosova'ya giriş ya-
pacak.
Ecevit, Rusya'nın "Ulusal Günü"
nedeniyle Rusya Büyükelçiliği'nde
verilen resepsiyona katılarak Mosko-
va yönetiminejestte bulundu. Rus bü-
yûkelçiliği binasına yıllar sonra Baş-
bakan olarak giden Ecevit, Büyükel-
çi Lebedev ile de başbaşa görüştü.
Görüşmede ağırhklı olarak Kosova
bunalımının ele alındığı, Lebedev'in
Ecevit'e, "Kosova bunalımının iki ül-
ke arasındaki iüşkileri olumsuz etki-
lememesi >önündeki istemini iletâğT
öğrenildi.
Lebedev'in, iki ülkenin işbirliği
olanaklannın arttınlması yeterli
potansiyelin bulunduğunu, bundan
sonraki dönemde yapılacak ziyaret-
Ierle bu ilişkilerin önünün açıla-
bileceğini kaydettiği bildirildi. Rusya
Büyükelçisi, bu kapsamda, Başbakan
Ecevit'i Moskova'ya resmen davet et-
ti.
Lebedev 'in bu sözlerine karşılık E-
cevit, Kosova bunalımının NATO ile
Yugoslavya arasında yapılan bir an-
laşmayla çözülme sürecine girdiğini,
bundan sonraki dönemde Balkan-
lar'da istikrann bozulmaması için ül-
kelerin işbirliği yapmalan gerektığini
söyledi.
Ecevit'in, bu bağlamda, bölge ül-
keleriyle tarihi ilişkileri bulunan Rus-
ya ve Türkiye'ye özel görevler düş-
tüğünü belirterek Ankara-Moskova
arasında işbirliği olanağının Balkan-
lar'da olduğu kadar Kafkaslar'da da
olumlu etkisini göstereceğini ilettiği
bildirildi. Başbakan Ecevit'in.
büyükelçinin davetine de olumlu yak-
laştığı, 1999 yılı içerisinde mutlaka
Moskova'ya gıtmek istediğini ilettiği
belirtildi.
Ekonomiye IMF damgası
H Baştarafı 1. Sayfada
Maliye Bakanı Sfimer Oral. Türk
ekonomisinin gereği neyse onun ya-
pılması gerektiğini belirterek memur
maaşlan ve tahıl fiyatlannın belirlen-
mesinde IMF'nin Türkiye'ye ziyare-
tinin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini
savundu. Vergi gelirlerinin belirlenen
rakamı bulmayacağmın anlaşıldığını
kaydeden Oral. "Ama biz o rakama
doğru ulaşabilmek için vergi idaresi-
nin etkinliğini, performansını müm-
kün olduğu kadar arttırmaya çalışa-
cağE" dedı. ANAP lideri Mesut Yü-
maz da vergi yasasıyla ilgili olarak
kamuoyundan gelen dilek ve öneri-
ler olduğunu, Maliye Bakanltgf nın
konuyla ilgili çalışmalannın tamam-
landığını belirtti. Yılmaz. yasanın
getirdiği düzenlemelerin özüne do-
kunmadan konjonktürden kaynakla-
nan olumsuzluklan giderecek geniş
kapsamlı bir değişikliğe gidilmesi
gerektiğini kaydederken 5-6 madde-
Iik değişiklik ile yakınmalann orta-
dan kaldınlabileceğini söyledi.
Liderler zirvesinde benimsenen
öncelikli yasalaria umulan getiriler
şöyle:
1999 yılı bütçesi: 1999'-un
ilk 6 ayı için çıkanlan geçici bütçe-
nin haziran ayı sonunda bitmesi ne-
deniyle kesin bütçenin bu süreye ka-
dar çıkanlması gerekiyor. Bütçe bü-
yüklüğünün 28-30 katrilyon lira ara-
sında, bütçe açığının da 10.5 katril-
yon lira olarak değiştirilmesi bekle-
niyor. 1999 bütçesindeki 3 katrilyon
370 trilyon liralık faiz dışı fazla he-
defînin ise 500 trilyon liraya kadar
geri çekilmesi gerekebilecek.
Bankalar YasaSI: Bankalann
güçlü bir mali yapıya kavuşturulma-
lannı ve bağımsız bir organ tarafin-
dan denetlenmelerini esas alan ulus-
lararası normlar hedefleniyor. Faiz
sarmalına karşı, üretken yatınmlara
ve dışsatıma destek olacak hükümler
öngörülüyor. Böylece iç ve dış piya-
salara güven verilmesi amaçlanıyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyo-
nu'nda kabul edilen tasan üzerinde-
ki görüşmelere bu hafta genel kunıl-
da başlanması bekleniyor.
Uluslararası tahkim: Enerji
sektörü başta olmak üzere kamu hiz-
metini de kapsayacak biçimde ya-
bancı sermayenin uyuşmazhklanmn
ulusal yargı yerine belirlenen yaban-
cı bir mahkeme ya da hakem tarafin-
dan çözülmesi yönünde anayasal ve
yasal değişiklik yapılacak. ABD,
uluslararası tahkimın gelmesi duru-
munda, Türkiye'ye enerji sektörün-
de ilk adımda 30 milyar dolarlık ya-
tınm paketinin açılacağını bildiriyor.
Sosyal güvenlik reformu:
Sosyal güvenlik kurumlanmn aktü-
eryal dengelerinin sağlanmasına yö-
nelik olarak öncelikle emeklilik ya-
şınm yükseltilmesini öngören birdü-
zenleme çıkanlacak.
SSK'nin örgüt yapısı da değiştiri-
lirken, sağhk ve emeklilik sıgortala-
n birbirinden aynlarak özelleştirme-
nin zemini hazırlanacak. Getinlecek
düzenlemelerle. bu yılkı açığı üze-
rinden 5.5 milyar dolann ekonomi-
ye kazandınlmasi umuluyor.
vergi yasasında değişik-
lik: Başbakan Ecevit'in "aynntı de-
ğişikHkler
1
' olarak nitelendirdiği ye-
ni düzenlemeler uyannca. mali mi-
ladın kaldınlması, emlak vergisinde
değişiklik, faiz vergilendirilmesinde
stopaj ile yetinilmesi, peşin verginin
kaldınlması hedefleniyor.
Mali miladın kaldınlmasıyla yurt-
dışına kaçan 25 milyar dolar ve ka-
yıt dışında kalan 71 milyar dolann
ekonomiye kazandınlacağı sav lanı-
yor.
Musevi
lobisi
MF'yi
zorlayacak
ANKARA(AA)-
Amerikan-Musevi
Komitesi Başkan
Yardımcısı B»rry B. R
Jacobs, Uluslararası Para
Fonu'nun (IMF),
Türkiye'ye azami yardım
yapabilmesi için, siyasi
düzeyde bütün imkânlannı
ve etkilerini kullanarak
ellerinden gelen tüm
gayreti göstereceklerini
söyledi.
ABD'de yaşayan
Musevileri bûnyesinde
toplayan Amerikan-
Musevi Komitesi'nin
Beyaz Saray ile
ilişkilerden sorumlu
Başkan Yardımcısı Jacobs,
Türkiye'ye yaptıklan
ziyareti değerlendirdi.
Devlet Bakanı Hikmet
Uluğbay ile bazı hükûmet
yetkililerini ve ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz ı ziyaret eden
Jacobs. Tûrkiye
ekonomisıyle ilgili
gelişmeler konusunda bilgi
aldıklannı ifade etti.
IMF'den bir heyetin,
gelecek hafta Türkiye'ye
geleceğini hatırlatarak
Washington'a
döndüklerinde, IMF'nin
Türkiye'ye daha çok
yardım yapması için,
siyasi düzeyde
girişimlerde
bulunacaklannı kaydeden
Jacobs şöyle konuştu:
"Türkiye ekonomisinde
olumlu gelişmeler
olduğunu gördük. Türkrve,
Avrupa bölgesinde. hızla
gelişen bir ülke
konumunda. Bu
edindiğimiz bilgileri. gerek
Amerikan siyasi
çe\Teleriue, gerekse
Amerika'daki Musevi
cemaatine anlatarak
Türkiye'ye daha fazla
destek verDmesini
sağtayacağH."
AJBD'deki Musevi cemaati
tarafından oluşturulan
B'nai B'rith'in isimli
dernek ve düşünce
kuruluşunun başkanı
Daniei S. Mariaschin de
Türkiye'de yaptıklan
ziyaretlerde, yeni hükûmet
hakkında çok olumlu
izlenım edindiklerini
kaydetti. Türkiye ile ABD
arasındaki ilişkileri daha
da güçlendirmek ve
Türkiye'nin, ABD'deki
siyasi ve ekonomik
çevrelerde daha da
tanınmasını istediklerini
belirten Mariaschin, ABD
yönetimine, Türkiye'nin
çok önemli ve stratejik bir
ortak olduğunu
hatırlatacaklannı söyledi.
Kosova'da ı>ii\laşnn telaşı
• Baştarafı 1. Sayfada
sınm NATO'nun inisiyatifini gerilettiği,
süreci daha da karmaşık bir hale
getirdiğine inanılıyor. Ahtisaari-
Çernomırdin anlaşması Banş Gücü'nün
etki alanını tüm Yugoslavya yerine
Kosova'yla sınırlıyor. Göçmenlerin geri
dönüşünün denetimini NATO'dan alıp
BM"ye veriyor. Kosova'da bir
referandum olasıhğını dolayısıyla
bağımsızlık seçeneğini ortadan
kaldınyor. UÇK'nın
silahsızlandınlmasını getiriyor. Sonuçtan
ne Sırplar ne de Kosovalı Anavutlar
memnun. Anlaşma, Kosova'yı belirsiz
bir süre için uluslararası bir gücün
denetimine teslim ediyor, ama Rusya'ya
da yeni inisiyatif alanı açıyor.
Liberation'un aktardıgına göre, 13
Mayıs'ta Yeltsin, Jacques Chirac'a
Kuzey ve Kuzeybatı Kosova'da
konuşlanmak istediklerini bildirmişti.
Sırplar için kutsal topraklann bulunduğu
bu bölgede Sırp nüfusu çoğunlukta. Eski
bir süper güç olarak Rusya kendi
bölgesinin oluşmasmı istiyor. NATO
komutası altında ve bir başka NATO
ülkesine aynlmış bölgede
konuşlanmaktan yana değil. ABD ve
NATO ise Kuzey. Kuzeybatı Kosova'nın
Rusya'ya verilmesine karşılar. Sırplarla
Rusya arasındaki iyi ilişkilerin bir süre
sonra Kosova'nın fıilen bölünmesine yol
açmasından korkuyorlar.
Daha ilk günden durumun
karmaşıklaşnği tümüyle ortaya çıktı.
Rus-Interfax ajansının aktardıgına göre
Rusya, Kosova banş operasyonuna her
alanda katılrnak istiyordu. NATO ise
Kosova'da II. Dünya Savaşf nın
Berlin'ini hatırlatan bir Rus bölgesinin
oluşmasına karşıydı. Bu yüzden cuma
günü basına verilen beş bölgeli Kosova
haritasında Rusya'nın adı geçmiyordu.
ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, Rus
Dışişleri Bakanı İvanw"un Rus
birliklerinin statüleri belli olmadan
Kosova'ya girmeyeceğine dair garanti
verdiğini söylemişti.
Cumartesi günü evdeki hesabın çarşıya
uymayacağı anlaşıldı. Öğleye doğru
Fransız ve Ingiliz zırhlı birlikleri
Priştine'ye girmeye başlarken ABD
temsilcisi Strobe Talbott Kremlin'de
Ivanov'la hâlâ Rusya'nın operasyona
katılma biçimlerini tartışıyordu. Ancak
200 kişilık bir Rus zırhlı birliği çoktan
Priştine'ye ulaşmış, NATO karargâhı
olmak üzere aynlan havaalanına
yerleşmişti. tvanov Ruslann herkesi
şaşırtan bu girişimine "şanssız bir hata"
diyor, ama birlikler Priştine'yi terk
etmiyordu. Itar-Tass ajansına göre Rus
birliklerinin Priştine'ye NATO'dan önce
girmesinin karan en üst düzeyde
alınmıştı. The Independent'in
bildirdiğine göre General Leonid İvasov,
NATO'nun Rusya'ya kendi sektörünü
vermemiş olmasmın bu sonuca yol
açtığını belirrmiş, "Bize de bir parça
\«rin diye kimseye yal\armavacağız"
demişti. NATO, Rusya'nın aceleciliğinin
süreci karmaşıklaştıracağıru, 200 kişilik
birliğin askeri anlamda önemsiz
olduğunu vurguladı. Ancak bu
konjonktürün diplomatik sonuçlannın
neler olabileceği henüz açıklığa
kavuşmadı.
T^HOTEL
İTRINCESSE C D P ü M G L V E
c
C 1 1 L ' «
DOĞASI, DOĞALLIĞI, DENİZE SIHR PLAJ1.
HAVUZU, DİSKO BAR1. DEVAMLI SICAK
SULU VE TELEFONLU OD.ALARI.
SABAH AKŞAM AÇIK BÜFE RESTORANI,
AKŞAM YEMEĞ1 VE EĞLENCELERİNDE
CA>JLI MÜZIĞIÎLE
1999 YILI SEZON FİYATI
1 KİŞİ TAM PANSİYON: 7.750.000 TL.
(0-5 YAŞ GRUBU ÜCRETSİZ)
HAZtRAN AYI FtYATI 5.000.000 TL.
Rez.: TUĞÇE TURİZM LTD. ŞTİ
Menekşe 2 Sok. No: 25'3 Kızılay-ANKARA
Tel: 0 312 425 65 22 -23
Faks:0 312 425 65 24
HOTEL PRINCESS
GüvercİDİik - Bodrum / MDĞLA
Tel: 0 252 374 52 43 Tel/Faks: 0 252 374 50 93
Türkiye'de her gün
2 özürlü terk ediliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürü Bülent
İHk. Türkiye'de her gün 2 zihınsel özürlü çocuğun terk edil-
diğini söyledi.
SHÇEK Genel Müdürlüğü, Zihinsel Özürlüler Federas-
yonu ve üniversıte temsılcilerince düzenlenen "Zihinsel
Özürlükrin Probtem Davranışlan ve Başetme YoUan" ko-
nusunun ele alındığı Bilimsel Kurul dün toplandı.
SHÇEK'nin içerisinde 17'si yatılı, 30'u gündüzlü olmak
üzere toplam 47 zihinsel özürlü rehabilitasyon merkezi bu-
lunduğunu belirten 1lik, bu yılın sonuna kadar 15 yeni mer-
kezin daha açılacağını bildirdi. Başbakanhk Özürlüler Ida-
resi Başkanı Mehmet Özer de, devletin hizmet veren ku-
rum sayısını arttırması gerektiğini belirterek gönüllü kuru-
luşlannda katkılanna büyük gereksinim olduğunu söyledi.
ıavınevlerı • Kıl;ıbc\lerı 293 89 78 ı 3 Hat)
ÇAĞIN MOTEL
Temiz bir deniz, her öğün
balık, dostça bir tatil için.
fiyatlanmız:
1 kişiT.P. 10.000.000.-TL.
2kişi1 hafta 125.000.000.-TL
Assos Bektaş Köyü Sütlüce Koyu
Tel: 0286 - 723 40 42 -43
0532 - 767 06 55
SAIRLERIMIZ VE SIIRLERI
YENİ DÜNYA MÜZİK
Tel 0212 522 37 56 Fax 0212 5190822
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
soy. O, kimi oyunlanna girerken, arada göndermeler
yapar. Ömeğin, 'yazan Shakespeare, bozan Ferhan
Şensoy' der. Ben de sizin yazdıklannızı bugünkü bo-
zukluğa göre bozdum."
"Ne yani" dedi, "Benim yazdıklanm anlamını yitir-
di mi? Toplum tümüyle değişti mi?"
- Kesinlikle haytr. Ama toplum değişmedi, başka-
laştı. Böylece sizin masallannız daha anlamlı hale gel-
di. Arada size kızmayan da yok hani...
"Anlamadım, kim kızıyonvuş ki bana?"
- Anlatayım. Geçen pazar akşamı sizin başkalaşan
masallannız üzerine arkadaşım Cevher Kantarct ara-
dı. Bir zaman önce dinlediği masalı aktardı. Efendim,
ağustosböceği şarkı söylemiş bütün yaz. Kannca ise
kışlığını hazırlamış...
"Hop hop, bu benim masalım..."
- Biliyorum, ama sonunu dinleyin... Kış gelmiş. Her
taraf kar, çamur. Kanncanın evi mamur. Yuvanın bir
yanında buğday, biryanında hamur. Kapı çalınmış...
Bizim ağustosböceği. Sırtında kürk, elinde çanta. Az
ötede limuzin duruyor. "Şekerim" demiş ağustosbö-
ceği, "Buralarsoğudu. Ben Paris üzerinden sıcakik-
limlere uçacağım. Yaza gelirim. Biristeğin varmı di-
ye soracaktım." Kannca şaşırmış, başını arkaya aşır-
mış, seslenmiş, "Birselamgöndereceğim. Paris'teşu
adreste La Fontaine diye biri otunıyor, onun taa.."
demiş...
La Fontaine bozuldu, ama durumu anlamakta ge-
cikmedi.
"Yaaa... Söyle o zaman benim masallarda değişen
neler var?"
- Madem izin veriyorsunuz, anlatayım. Sizin "Ho-
rozla Inci" masalınız...
"Evet, horozçöplükte incibulur. Işimeyaramaz, de-
yip hemen sarrafa birkaç lokma yiyecek karşılığı sa-
tar... Şimdi ne yapar?"
- Şunu yapar... Inciyi sarrafa gösterir. Sarraf görün-
ce şaşınr. Nereden bulduğunu sorar. Horoz, "Kayna-
ğını söytemem. Bundan binlerce bulabilirim" öer. Sar-
raf havalara uçar. Horoz, en azından yüz incinin be-
delini hemen öderse, bin inci getireceğini söyler. Sar-
raf bankadan kredi alıp parayı verir. Horoz ortadan
kaybolur.
Kargayla Tilki...
Alaylı alaylı gülümsedi La Fontaine, sordu:
"Kargayla Tilki masalında değişme var mı?"
- Var... Karga ağzında peynir, konmuş bir dala. Til-
ki şöyle bir bakmış bu dala, "hımm" demiş, "yakala-
dım bir budala"...
"Günaydın sayın karga" demiş, "ne kadargüzelsi-
niz. Muhteşem olur, tüyleriniz gibiyse sesiniz"... Kar-
ga mest, açmış ağzını, başlamış ötmeye. Peynir ağ-
zından düşmüş, ama farkında değil. Bu sırada ora-
dan bir ayı geçiyormuş. Bu sesi duyunca, Tamam"
demiş, "bizimkilerekonserverecekmuhteşem sanat-
çıyı buldum". Hemen bir anlaşma yapmışlar. Karga,
ayılardan sonra, öküzler, danalar âleminin de en ün-
lü sanatçısı olmuş. üsteleri altüst etmiş...
Renk veımedi La Fontaine. "Peki" dedi, "benim
'Altın Yumurtlayan Tavuk' ne oldu?"
- Evet, en ünlü masallannızdan biri... Adamıntavu-
ğu her sabah bir altın yumurtlarmış. Bir miktar birik-
tirmiş. Satmış. Şirket kurmuş. Ikinci satıştan sonra
şirketi biraz daha büyütmüş. Başka altın yumurtlayan
tavuk bulabılir miyim diye aramış-taramış, yok. Ken-
disine bir danışman grubu kurmuş. Danışmanlar öner-
mişler, "biz bu tavukla devletten altın sağanz." Birkaç
iş takipçisi bulup devlete gitmişler. Altın yumurtlayan
bir tavuğun getirisini hesaplayıp on bin tavuklu bir
çiftlik projesi yapmışlar. Devleti de ortak etmişler. Pa-
rayı peşin almışlar...
La Fontaine araya girdi:
"Yeter.. Anlattıklann cehennem entrikalanndan be-
ter"...
- Durun Sayın La Fontaine. Daha Kurtla Leylek var-
dı, Tavuk Tüyleri Takınan Karga vardı, iki Boğa ile Kur-
bağavardı...
Daha sayacaktım, ama zaman dardı...
Affedersin La Fontaine, böyle olmasını istemezdik.
Ama bilseniz... Geçen gün bukalemunlar adına bir
özel temsilci ülkemize geldi.
"Insanlar bizi sollamış" deyip sözlükten çıkarıl-
masını rica ederek gitti...
f Doğanın cenpeti
EHA TATİL KÖYÜ
Tatilinizi, orman içinde;
deniz, nehir ve göl ile çevrili
EHACLUB'tegeçirin.
HAZİRAN
9 250.000
1 KİŞİ AGUSTOS
15.000.000
0 - 12 Yaş Free (2Büyüğün Yanında)
SNG. Oda Fark %50 / 3. Kişi %50 tndirim
rttreyengöl Mevhi Side - Manavgat! Antaka
Rezervasyon Tel: 0242 756 90 50-51,53 Fate- 756 90 52
• • • •
IVEeri
Ö L Ü D E N İ Z
" X a t i l d e k : i e v i n i z "
* Tamatnen yenilenmiş kümah odalar. asan&ör, sauna,
havuz, ozel plaj ve deniz aktivitelen
* Dinleıunek, ba^ınızı dinlemek, tatili latil gibi yaşamak için.
* Doğa harikası Ölüdenizde hizmelinizdedir.
* Çocuklara, balayına gelenlere, gnıplara ve müdavimlerimize
özel indirimler.
Internet : www.hotelmeri com.tr.
E-Mail : hotelmeri ©hotelmeri.com.tr.
» Rez.Tel: 0.252.6170001 (PBX 8 Hat)Fax : 61700 10 ,