25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 MAYIS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Namaz çıkışı gösteri yapan grubun polisle çatışması sonucu işyerleri tahrip oldu, 236 kişi gözaltına alındı Malatya'da şeriatçı kalkışmaSELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA - Inönü Üniversi- tesı Senatosu'nun önceki hafta içerisinde yayımladığı kıyafet ge- nelgesini bahane eden şeriat yan- lılan cuma namazından sonra yi- ne gösteri yaptılar. Cuma nama- zından çıkanlann Akpınar Mey- danı'nda toplanmasından sonra başlayan olaylann, hakkında tu- tuklama karan bulunan ve polis- çe aranan imam Ramazan Kes- Idnin telkmleriyle başlatıldığı be- lirtıldi. Olaylar sırasında çok sayı- da kişi yaralanırken 236 kışi de gözaltına alındı. Emniyet Genel Müdürü Necati BUican. Malat- ya'da meydana gelen olaylann "irticai bir hareket" olduğunu söyledi. Eylem yapılacağı istihba- ratını daha önceden aldıkiarını kaydeden Bilican. "Dağıhn" uya- nsını dinlemeyen 236 gösterici- nin gözaltında olduğunu açıkladı. Eylemlenn arkasmda örgüt bulu- nup bulunmadığı yönündekı so- rulan da yanıtlayan Bilican şunla- n söyledi: u Buirticai hareketi teş- vik edenlerin ögrencilikle alakası yok. Eylemlenn ardında bazı der- nek ve \akıflar var. Ancak herhan- gi bir siyasi partinin eylernlerle bağlannsınj tespit edemedik." Unıversitenin genelgesıne ge- çen cuma günü camilerden çıka- rak tepki gösterenler. bu cuma da yine aynı senaryoyu sergıledıler. Cuma namazından sonra camiler- den çıkanlann ayn ayrı gruplar halinde geldigi Akpınar Meyda- nı'nı bir anda yaklaşık 2 bın kişi doldurdu. Gruptakılere çevre il- lerden gelen şeriatçılann da katıl- dığı saptandı. Şeriat yanlısı grup. tnönü Universitesi Rektörii Omer Şartak'ı tehdit ederek "Rektör is- tifa", -RektördeğilYahudi-. "Bu- rası Tûrkiye, İsrail değü", "Koso- va'da Sırplar, Malatya'da rektör" \e "Çankaya şişmanı Allah düş- manT sloganlan attı. Kalabalığa müdahale etmek isteyen güvenlik güçlenne gruptan taş atılınca po- lıs göz yaşartıcı bomba kullandı. Polisın müdahalesi sonrasında tekbir getirerek kücük gruplara bölünen şeriat yanlılanndan iki ki- şi yaralandı. Meydanın üzerinde polıs heli- kopten dolaşırken meydanın çe\ - resinde önlem alan askerler ıse olaylara müdahale etmedi. Olay- lan izleyenlerden bazılan asıl kış- kırtmayı yapanın daha önce de verdiği şeriat yanlısı hutbelerle ta- nınan \e hakkında tutuklama ka- ran bulunan Ramazan Keskin ol- duğunu iddia ettiler. Adlarının açıklanmasını ıstemeyen kışıler, "Bu imamcamileri kullanarakşe- riat yannsı söylemleriy le halkı kış- kırüyor. Arandığı haldc buluna- mıyor. ama cami \e meseitlerde sık sık halka hitap ettiğini duyuyoruz. Böyle adamlar serbest gezerse Malatya'da daha vahim olaylara tanık oluruz" dediler. Malatya'da Akpınar Meyda- nı'ndakı ızinsız gösterinin ardın- dan göstericiler sokak aralannda toplanmaya başladılar. Güvenlik güçlerinın zamanında müdahale- si sonucu, Aslantepe. Akpınar. Halep ve Cezmı Kartay mahalle- lerindeki ara sokaklarda toplan- maya çalışan küçük gruplar dağıl- dı. Müdahale sırasında uyanlara rağmen dağılmayan 45'i kadın 231 kişi gözaltına alınırken, ko- valamaca sırasında bazı ışyerleri- nin de camlanrun kınldığı gözlen- di. Öte yandan, Akpınar Mahalle- si'nde Yeni Cami önünde bir grup göstencı, polise taş atarak camiye gırmeye çalıştı. Güvenlik güçlen, söz konusu göstencilen avlu giri- şınde gözaltına alırken, bu şahıs- lann "Poliscamiyi basö" dıye ba- ğırdıklan duyuldu. Takviye gelfü Malarya'ya oiası olaylara karşı Kahramanmaraş, Elazığ ve Adı- yaman'dan takviye kuvvetler ge- lirken, Jandarma ll Alay Komu- tanlığı'na bağlı jandarma birlik- leri de bir süre şehır merkezınde alınan güvenlik önlemlenne ka- tıldılar. Gösteri sırasında askeri bir helikopter de sürekli olarak bölge- de uçuş yaptı. Bılındiği gibi, şeriatçılann tep- kısıne yol açan Inönü Cnıversıte- si Senatosu karannda şöyle denil- Diyarbakır toplantısı Rektörlerden geridliğe sert tepki • Diyarbakır'da bir araya gelen 65 üniversite rektörii, Inönü Universitesi Rektörii Şarlak'a destek verdi. Toplantı sonrası açıkJanan bildirgede "Türk milleti, toplumumuzu çağın gerisine götürmek isteyenlere asla izin vermeyeceğimizden emin olmalıdır" denildi. ENVERSEVİŞ DİYARBAKIR - Üniversiteler Arası 101. Kurul Toplantısı Diyarbakır Dicle Universitesi'nde gerçekleştirildi. 65 üni- versite rektörünün katıldığı toplantı son- rası açıklanan. "Türk Kamuoyuna ve TürkMiletine''başlıklı bildirgede, "Türk milleti. toptumumuzu çağın gerisine gö- türmek isteyenlere asla izin venneyeceği- mizden emin olmahdır" denildi. Toplan- tı sonrasında yayımlanan sonuç bildırge- sinde de Merve Kavakçı'nın Meclis'teki türban eyiemine değınilerek "Türk ulu- sunun temsflcisi olan Tüıidye Büyük Mil- let Meclisimiz şanlı tarihi boyunca şeriat- çı eylemcilerin gösteri alanı olmamıştır. Bundan böy le de olmasına izin \erümeye- cektir" görüşüne yer verildi. Üniversite rektörlen Diyarbakır'da dün toplantı öncesi Yüksek Oğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz başkan- lığında bir dizi ziyaretlerde bulundular. Zafer Anıtı'na çelenk koyan rektörler Di- yarbakır Valisi NafîzKayalıileOlağanüs- tü Hal Bölge Valisi Aydın Arslan ve 7. Ko- lordu Komutanı Korgeneral Kemal Yıl- maz'ı makamlannda ziyaret ederek bir süre görüşrüler. Şarlak'a destek Rektörler daha sonra Dicle Universite- si Rektörlüğü binasında bulunan Senato Salonu'nda düzenlenen toplantıya katıl- dılar. Basına kapalı yapılan toplantı son- rası YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gü- rüz tarafından rektörler komitesi sonuç bildirgesi okundu. Toplantıda, üniversite- lerle ilgili ve ülke meseleleri konusunda görüş ahşverişinde bulunulduğunu belir- ten Gürüz, Inönü Üniversetisi Rektörii Prof. Dr. Ömer Şarlak'a yöneltılen tehdit- lere değinerek. bu konuda şunlan söyle- di: "tnönü Universitesi Rektörü'ne sade- ce yasalann emrettiği şekilde görevini yap- tiğı için bazj çev relerce y öneltilen tehditie- ri şiddetle kınıyoruz. GÖre\ hepimizindir, Türkiye Cumhuriyeti ünhersitelerinin rektörleri olarak bundan sonra da aynı görev bilind içinde hareket edeceğimiz ve Inönü Ünherseu"'nin rektörünün yanında olduğumuz biBnmeli, Türk milleti. toplu- mumuzu çağın gerisine götürmek isteyen- lere asla izin vermeyeceğimizden emin ol- malıdır." Prof Dr. Şarlak da kendisine verdikle- n destekten dolayı YÖK Başkanı Prof. Dr. Gürüz ile rektörlere teşekkür etti. Toplantı sonrasında yayımlanan sonuç bıldirgesini Üniversiteler Arası Kurul Başkanı Prof. Dr. Ayhan Kızı! açıkladı. Sonuç bildirgesınde şöyle denildi: "Büyük Atatürk'ün Türk ulusuna ar- mağanı olan laik cumhuriyete yöneiik sal- dınlann yüce MecHsimizin çatısı altına ta- şmması girişimini esefle karşuıyoruz. Türk uhısunun temsilcisi olan Türkiye Büyük Miüet Meclisimiz şanlı tarihi boyunca şe- riatçı eylemcilerin gösteri alanı olmamış- tır. Bundan böy le de olmasına izin verilme- yecektir. "\ üce Meclisimiz bu konudaki ka- rarhiğını ve irticai provokasyonlara geçit vermeyeceğini en onurlu biçimde ortaya koymuştur. Ulusal birlik ve bütünlüğümü- züzedefemeyi, aynmahk varatarak ulusu- muzu dindar. dinsiz kamplaşmasına sü- rüklemeyi hedefleyen bu girişimin laiklik flkesine yöneUk bir saldın anıacı taşımak- ta olduğu ve halkımızın milli ve manevi duy gulannı incütmeyi hedef aldığı açıkür. Kamu hukuku statüsüne tabi kanıu görev- Bleri olan millersekilkrimizin kılık kıyafet bakımından ayTjcalıklı bir konumda de- ğerlendirilemeyeceği gerçeğinden hareket- le Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin laik- Bk karşıtı girişimlere firsat vermeyeceğine olan inancımızı \ ineliyor. Türk ünrversite- lerinin laik demokraükcumhuriyete sahip çıkma ve çağ dışı irticai görüşlerk müca- detedeki kararbhğuıı Türk kamuoyuna bir kez daha önemle duvururuz." Göstericiler. "polis (>asrı" yalanıyla halkı emniyet güçierine karşı kışkırtnıaya çalışblar. (Fotograf: AA) mişti: "Ümversitemiz yönetimL kılık-kıvafet ileilgili mev'zuann uy- gulanmasuıda öğrencilerimize, ye- ni durunıa uyum sağlamalan için yeterince süre verdiği \e hoşgörü gösterdiği kanaatine varnuşnr. Bu konuda küık-layafet mevzuatına uymayan sınırlı sayida öğrencimi- zin yönetkileri ile sürekli olarak davalı olmasının maddi ve manevi kayıplan getirdiği, açılan müker- rer soruşturmalara harcanan za- man ve emeğin asli görev ve so- rumluluklanmıza aynlması gere- ken kaynaklardan alındığı değer- lendiriİmesiile üniversitemiz sena- tosu kıhk-kıyafet me>zuatına uy- mayanlann 26.04.1999 tarihinden itibaren üniversitenıiz kapalı alan- lanna girişlerinin yasakJanması- na. görevlikrin bu konudaki çalış- malanna engel olan veya engeile- me girişiminde bulunanlara, ey- lemlerine uyan yaptmmlann ödünsüz olarak uygulanmasına oybirUği ile karar vcrUmiştir.'1 Bildiriden sonra karan protesto etmek isteyen yaklaşık 200 öğren- ci ve veli, tekbir getirerek rektör Şarlak'ı istifaya çağırmış, yine Akpınar Meydanı'nda bir araya gelen ve uyanlara karşın dağılma- yan topluluğa müdahale eden po- lis 5 kişiyi gözaltına almıştı. tP Genel Başkanvekili Hasan Yalçın, Merve olayıyla başlatılan tertibin sürdüğünü belirttı. Batı destekli irticanın iç savaşı tahrik ettiğini, Malatya'da yaşanan olay- lann anlamının bu olduğunu öne süren Yalçın, yaptığı yazılı açıkia- mada şu görüşlere yer verdi: "f rtica, seçün sonuçlanndan ce- saret almışür. .\BD Türkiye'ye er- ken seçimi böyle bir istikrarsızhk tablosu oluşturmak için dayatmış- ü. Amaçlan, iç kargaşahğa sürük- leyerek Türkiye'ye, kriz bölgeleri- ne müdahale gücü misyonunu ka- bul ettirmektir. Türkiye'yi karga- şadan kurtarmanın tek yolu. 28 Şubat karaıiannı uygulama ira- desini canlandırmakür. 7 " Türbana kınama: Demokrasi, temellerini yıkıcı davranışlara tepkisiz kalamaz Kavakçı'ya tepld dinmiypr Haber Merkezi - Yarattığı türban bunaumı' ile Meclis'in açılışına gölge düşüren Fazilet Partili (FP) Merve Ka- vakçı ve destekçisi siyasi partilere yö- nelik protestolar sürüyor. Hacettepe Üniversitesi Senatosu'ndan yapılan açıklamada. TBMM çatısı altında. inanç özgürlüğü ardına saklanarak la- ik cumhuriyetin temel değerlerine meydan okuyan davranış ve bunun ar- kasındaki çağdışı zihniyet kınandı. Hacettepe Üniversitesi Senatosu, kendilerine milletin vekili olma hak- kını ve onurunu veren demokratik dü- zenin, kendi temellerini yıkacak dav- ranışlara hiçbir zaman tepkisiz kala- mayacağını voırguladı. Senato karannda şöy- le denildi: "Laik ve demokra- tik Türkiye Cumhuri- yeti'ne karşı sistemli olarak yürütülen, ka- mu kurumlan ve üni- versitelerden sonra şimdi de ulusal ege- menliğin en üst temsil organı olan parlamen- to içinde meşruiy et ka- zanmayı amaçlayan bu planh ve karanlık ha- reketi. anayasal hakkın kullanılması olarak görmek münıkün de- gildir. Atatürk devrim- lerine ve çağdaş cum- huriyetin 75 yılhk ka- zanımlanna yürekten bağlı olan Türk halkı, bu tür evlemlerin kar- şısına her zaman olduğu gibi yine aynı kararüukla çıkacaktır." Ankara Üniversitesi Türk lnkılap Tarihi Enstitüsü'nce yapılan yazılı açıklamada, irticanın çirkin yüzünü üniversiteler. bağımsız yargı ve diğer deviet kurumlanndan sonra temelini Atatürk'ün attığı Meclis'in çatısı altın- da göstermekten kaçınmadığına dik- kat çekildi. Enstitü. Kavakçı'nın kişisel niteli- ğinden çok ilintili olduğu dış odaklar ve bunlann iç uzantılanna dikkat edil- mesi gerektiğini vurguladı. TESK Genel Başkanı Derviş Gün- dav da TBMM'de türban bunalımına yol açan ve destekleyenlerin Türkiye Cumhuriyeti ile kendi güçlerini sına- dıklanm belirterek "Dini bahane ede- rek, türbanı öne plana çıkararak bu- nun sonuçlarından kâriı çıkmaya çah- şanlan, bu eylemleri gerçeklestirerileri ve sessiz kalarak dolay lı da olsa destek verenleri şiddetle kmıyoruz" dedi. Günday, "Gerçekleştirilen eylem, Atatürk, Atatürk ilke ve inkılaplanm, laik Türkiye Cumhuriyeti"ni hedefle- miştir. Tüıidye Cumhuriyeti'ni yıkma- yı, Atatürkçü düşünceyi ve bunlan sa- vunanlan yok etmeyi kendilerine hedef seçen bu şer güçler, en az çocuk katili Apo ve PKK kadar tehlikdidir" diye 'Kadınlar kıdlıığu kabuletmez'Istanbul Barosu Kadın Haklan Komisyonu adına açıklama yapan komisyon başkanı Nazan Moroğlu ise Meclis İçtüzüğü'nde türbanla ilgili açık bir hükmûn bulunmamasının yüksek yargı kararlannın ve yürürlükteki hukuk kurallarının göz ardı edilmesini haklı gösteremeyeceğini kaydetti. CHP Konak llçe Kadın Kolu Başkanı Ruldye Acar, TBMM Başkanı Ali Rİza Septioğlu'na gönderdiği yazıda, basit bir kılık- kıyafet gibi sunulan fürbanın. tarikatların simgesi. gericiliğin bayrağı olduğunu söyledi. Cumhuriyet kadınının aydınlık Türkiye'yi temsil ettiğini, TBMM'ye giren her milletvekılınin tarikatlar adına değü, Türkiye Cumhuriyeti adına orada olduğunu vurgulayan Acar, şu görüşlere yer verdi: "Cumhuriyet devrimi ik kul olmaktan. çocuk ve deliierie bir tutuhnaktan kurtularak yurttaş kimligimizt' ka\Tiştuk. Özgür ve eşit yıırttaşlık ülküsünden bizi vazgeçirmeye çalışmak inıkânsızı denemektir. Türkiye toplumunu böhneye hizmet eder. Hiçbir kuv-vet buna yetmez. Mustafa Kemal'in dediği gibL Türkiye Cumhuriyeti tarikatlar, şeyhler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. Bütün kadınlan Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkmaya ve bu sakhnyı protesto etnıeye çağırıyoruzJ' Türk Dişhekimleri Biriiği Genel Başkanı Celal Yıkünm TBMM'deki türban krizinin, dini duygulann bir partinin siyasi amaçlan için araç edilmesinden başka bir şey olmadığını belirterek "Gerek MecBs'e türbanla ginneran demokrasiye aykın olacağıru iddia eden anlayış, gerekse türbana karşı çıkmanuı antidemokratik olacağuıı iddia eden anJayış. şimdiye kadar çok daha acil demokratik sorunlara bu denli duyariılık göstermiş obalardı, ülkemizin demokratiklesmesinde ciddi adımlar adlnuş olurdu" dedi. konuştu. Türkiye Odalar ve Borsalar Biriiği (TOBB) Başkanı FuatMiras, tüm par- tilere seslenerek laikliğe, hür parla- menter sisteme. Atatürk ilke ve inkı- laplanna sahip çıkacaklannı belirten bir deklarasyon imzalayarak kamu- oyvına açıklamalannı istedi. Pir Sultan Abdal Kültür Derne- ği'nce yapılan açıklamada, Kavakçı olayıyla birlikte, teokratik deviet öz- lemcilerinin cumhuriyet değerleriyle hesaplaşmalannın TBMM Genel Ku- rul Salonu'na taşındığı belirtildi. Açıklamada, "Ortaçağ özlemcilerine verflecek her ödün, daha büyük talep- leri doğuracaknr" de- nildi. Tüm Emekliler Sendikası Genel Yü- rütme Kurulu üyesi Nurhayat Kalkan da TBMM çatısı altında çağdaşlaşmaya karşı gerici bir tavırla cum- huriyet kazanımlanna meydan okunduğuna dikkat çekti. ADD Aliağa Şube Başkanı Hakan Onur ise Atatürk milliyetçi- liğinin, ülke sevgisini, çıkarlannı, onurunu, saygınhğını korumayı gerektirdiğini, her fir- satta şeriatçılara söz veren ve onlarla ey- lem biriiği yapanlann milliyetçi olamayaca- ğını söyledi. Dekana saldın 'Aydınlıktan korkuyorlar' tstanbul Haber Servisi - tstanbul Üniversitesi Dişhekimligi Fakülte- si Dekanı Altan Gültan Ozerkan'a bombalı saldın gırişımine tepkiler dün dedevam etti. Soruşturma ise çok yönlü ola- rak sürdürülüyor. Türk Dişhekimleri Biriiği ve Is- tanbul Dişhekimleri Odası'nın or- tak açıklamasında, "Karanhkgüç- lerin, kendilerine hedef olarak bi- lim adamlan ve aydınlan seçmele- rinin sebeplerinin aydınlıktan du- yulan korku olduğu anlaşılmakta- dır" denildi. lstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu'nca yapılan yazılı açıkla- mada. saldınnın toplumsal huzuru bozmaya, eğitim-öğretim özgürlü- ğünü tehdit etmeye yöneiik oldu- ğu belirtildi. Cıımhıırivet ve Biliııı TeknikV ödül T™*1 ^ Bm 5im Vakfi * y ^ L i ı ı ı ı ı ı ı l l V ^ l v c u ı t u ı ı H t v ı i u v e u u u ı odülleri '98,düzenlenentörenlesahiplerineve- rildi. Bilişim teknolojisinde yazılı basında verilen önem dalında gazetemiz adına Genel Yayın Yönetmenimiz Orhan Erinç'e, Cumhuriyet Bilim Teknik dergisindeyayımlanan "Yıl 2000 Sorunu" haberiyle de Tanol Türkoğlu'na man- siyon odülleri verildi. Sabancı Center'de düzerilenen törende konuşan TB\' ^ önetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacı- başı. bilişim sektöründeki gelişmeierin yeni olanaklar y arattığını belirterek toplumsal sorumJuluklann insanlan, bu- günün şekilltndirdiği gelecek vizyonuna toplumu hazıriamay a zorunlu tuttuğunu söyledi. Basından kendilerine yar- dımcı olmalannı da isteyen Eczacıbaşı, "Anlayarak, eğiterek ve öğreterek. saghklı. sürdürülebüir bir kalitede ve ken- dini yenileyebilen bir toplumun onurlu üyeleri olaiım" dedi. Törende, 1998 yılında medyada yapüklan çalışmalaria bilişim alanına katkıda bulunan kişi ve kuruluşlara 4 ayn kategori ve çeşitli dallarda ödüller verildi Törenin sunu- culuğunu yapan Leyla Tekül'ün orkestra eşliğinde söylediği şarkılar ve çeşitli karakterleri canlandırarak sunduğu parodiler. davetlilerce Ugiyle izlendl Tekülün Tansu Çiller riplemesi, izleyicilerce uzun süre alkışlandı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Yanlı Basın Aldatmacası Din ağırlıkh hatta "Islam şeriatçısı" diyebilece- ğimiz kimi yayın organlarında, genellikle "iktibas" yazılann yayımlandığı sayfalar var. Ve bu sayfala- nn gediklisi; kimi süper zekâlı, özgüriükçü geçinen köşe yazariannı zaman zaman ibretle ve zaman zaman dehşetle okuyoruz. Başörtülü milletvekili hanımdan sözedecekde- ğilim. Yeterince reklamı yapıldı. Sayın Ecevrt TB- MM'de, "Bu hanıma haddini bildirin" dedi ama, korkanm TBMM içinde DSP'liler dışında, kimse- nin böyle bir niyeti yok. Bu arada, dile getirmek istediğim bir konu var. 2 Mayıs akşamüstü Sayın Ecevıt TBMM'de "gür- leyince"; çok içtenlikiesöylüyorum, "iftiharettim". 1980 öncesinin "Karaoğlan"\nı anımsadım. "Fa- natik DSP'li" birkaç dostumu arayarak, onlan da kutladım... Başörtülü hanımdan bahsedecek değilim ama, bu yazımda eleştirmek istediğim kimi süper zekâ- lı köşe yazariannı, bu hanımla ilgili yazdıkları ne- deniyle eleştiriyorum. Gerçekten çok satan kimi renkli gazetelerimiz, sanki okurlarıyla alay ediyor- lar. Manşetleriyle, köşe yazarlannın kaleme aldık- lan, neredeyse birbirinin tam zıddı. Kişisel polemiğe girmek istemediğim için, o sü- per zekâlı köşe yazartarının isimlerini "zikretmek" durumunda değilim. Fakat Hürriyet, Milliyet, Sa- bah, Radikal vb. gibi gazeteler, "manşetleriyle", la- ik cumhuriyete sahip çıkar ve savunurken; içerde- ki kimi köşeyazarlan, neredeyse "şeriat devleti ku- rulmasını" demokrasinin gereği sayacaklar. Bu adamlan ve hanımlan okurken, inanın sinir basıyor... Dinci ya da şeriatçı gazetelerin köşe yazarları- na, bu kadar kızmıyorum. Onlar kendi ideolojileri- nin gereğini, kumaz bir biçimde yaşama geçiriyor- lar. Kendi yayın organlannın genel politikasıyla tu- tarlılar. Başkalannın "yaşamına müdahale" ettik- leri zaman bunu "inançla" açıklıyorlar. Durumu lehlerine gördükleri ve kendilerini güçlü hissettik- leri zaman, "Demokrasi neymiş kardeşim?" di- yorlar, "Biz çok şükür Müslümanız, demokrat fa- lan değiliz". Daha sonra sıkıştıkları bir zaman, "Bu memlekette demokrasi yok mu?" diye ağlaşma- ya başlıyorlar. Ve bizim süper zekâlılar da, aynı "koroya" katılıyorlar. Bazı "keskin " Atatürkçülerimiz, benim "hoşgö- rü"me çok takılırlar. Ama hoşgörü gösterilecek durum var, hoşgörü gösterilemeyecek durum var. Bu insanlarla "biriikte yaşamanın" yollannı ara- mak gerek, ama bu tuzağa düşmemeli. Bana hoş- görü gösterılmeyen hususlarda, ben başkalarına neden hoşgörü göstereyim? Ama bizim süper zekâlı demokratlanmız, laik cumhuriyeti korumaya yöneiik her şeyi, "demok- rasiye tecavüz" olarak değertendiriyor. Sadece bu son olayda değil, Türkiye'nin içinde bulunduğu her sorunda Türkiye haksız, Türkiye'nin karşısın- dakiler haklı. Neredeyse PKK konusunda da hak- sızız, Kıbns konusunda da haksızız, hatta Ermeni sorunu konusunda da haksızız... Değerli bir öğretmenimizin, yurtdışında yaşayan oğlu da; Türklerin Ermenilere soykınm uyguladığı iddiasını Almanya'dan sonra Beverly Hills'de yine- lemiş. Bu soykınm, yüzyılımızın ilk soykınmı imiş. Bu haberi yayımlayan "LosAngeles 77mes"ın mu- habiri bile, bizim süper zekâlıdan daha insafla ele alıyor sorunu. Bu "süperzekâlı muhteremlere"^sayfalannı açan gazetelerin manşetlerine bakarsanız, cumhuriyet- ten yana görünüyortar. Peki bu "zırvaJara" nasıl izin veriyorlar? Işte bunu anlamak çok zor. Bazen bu gazetelerin yöneticisi konumunuda olan arkadaşlaria konuşuyoruz. "Bu ne biçim bir anlayıştır'diyesoruyoruz. "Efendim"diyorlar, "Biz demokrat yayın organıyız, her türiü düşünceye açığız". Peki ama o şeriatçı yayın organlan her türiü dü- şünceye açık değil. Genel politikalanna ve dünya görüşlerine aykın olan hiçbir kimseye tek satır yaz- dırmazlar. "Demokrasi ve özgüriükten yana olmak" hem kolaydır, hem de keyiflidir. Hele "lafta"... Şöyle arkanıza doğru bir kaykılırsınız, karşısı- nızdakine "müstehzi" bir biçimde bakarsınız ve "efendim" dersiniz, "Ben sizin gibidüşünmesem bile, sizin düşüncelerinizi dile getirebilmeniz için canımı bile verebilirim..." "Bravo adama" derler, "Bakın ne denli demok- rat..." Ama içlerinden çoğu kez "kıs kıs gülerier"... (Acaba neden?..) Ve bu "boyalı" gazeteleri, kuponlan uğruna sa- tın alan çağdaş ve laik cumhuriyetten yana "va- tandaşlann", yavaş yavaş kafalarını kanştınrlar. Ve bu "aldatmaca" sürer gider. Acaba nereye ve ne zamana kadar?.. Durum normale döndü Ümraniye Cezaevi'nde 7 saat süren gerginlik tstanbul Haber Servisi- Ümraniye Cezaevi'nde si- yasi tutuklu ve hükümlü- ler, koğuşlann kalabalık olması ve bazı tutuklula- nn açılacak Yakacık Ceza- evı'ne sevk edilecekleri haberleri üzerine, cezaevi görevlilerinin kaldığı bö- lümün kapılannı kırarak yedi saat işgal ettiler. Ümraniye Cezaevi 'ne dün öğleden sonra görüş için gelen tutuklu yakınla- n "tadüat" olduğu gerek- çesiyle ıçeri alınmazken görüşteki ziyaretçiler de süreleri dolmadan ceza- evinden dışan çıkanldı. Tutuklu ve hükümlü ya- kınları cezaevi önünde beklemeye başlarken DHKP'C'lilerin yattığı C- 8 koğuşundaki siyasi tu- tuklu ve hükümlüler, ko- ğuşlann kalabalık olması gerekçesiyle cezaevi gö- revlilerinin kaldıklan bö- lümün de koğuş olarak kullanılması talebinde bu- lundular. Isteklennin ceza- evi yetkililerince geri çev- rilmesi üzerine tutuklu ve hükümlüler bu bölümün kapılannı kırarak işgal et- ti. Bazı tutuklulann Kar- tal'da açılacak Yakacık Ce- zaevi'ne nakledileceği ha- berleri üzerine gerginliğin daha da tırmandığı ceza- evine çok sayıdajandarma sevk edilirken iki itfaiye aracı ile çevik kuvvet ekip- leri cezaevi önünde hazır beklerildi. Tutuklu ve hükümlüle- rin işgal eylemi saat 21.30 sıralannda sona ererken çevik kuvvet ve itfaiye ekipleri de cezaevi önün- den aynldı. Eylemle ilgili resmi bir açıklama yapıl- mazken siyasi tutuklulann kaldığı koğuşlarda duru- mun normale döndüğu bil- dirildi. Bazı tutuklu yakın- lan ise cezaevi önündeki bekleyişlerini gece boyu sürdürdü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear