25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 MAYIS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMt /ekonomi(g cumhuriyet.com.tr 13 ŞİRKETLERDEN N/licrosoftijcrosoTt __ Omce2000ii • MICROSOFT'un Office 2000 programı Türkiye'deki kuUamcüaria buluşuyor. Verimliliğin yeni tanımı olarak nitelendirilen Offke 2000 programının HTML \e geleneksel belge formatlan arasındaki aynmı ortadan kaldırdığı belirtilirken program sayesinde tnternet'te vveb sayfası hazırlamayı herkes için mümkiin kıkİığı ifade edildi. • BAŞAK HAYAT StGORTA, înternet aracılığıyla sigortalılanna hizmet vermeye başladı. Başak Hayat Sigorta'nın vveb sayfası, şirketle ilgili bilgileT, ürünlerin tanıtımı, acentelerin listesi. anlaşmalı sağlık kuruluşlannın listesi ve başvuru formundan oluşuyor. • GİLAN Mücevher, Topkapı Sarayı Hazine Dairesi yenileme projesinin sponsorluğumı üstleniyor. Projenin dört ayn bölümden oluşan teşhir salonlannın çağdaş müzecilik anlavışına uygun bir biçimde 2003 yîlına kadar tamamlanması planlanıyor. • KOÇ ÜNİVERSİTESİ, Amiral Bristol Hemşirelik Okulu adı ile bilinen kurumu kendi bünyesine katarak 4 yıllık eğitim vermeyi amaçlıyor. Bu programla hemşirelik mesleğini Avrupa standartlanna çıkaracak düzeyde eğitim verileceği ifade ediliyor. • ECZACIBAŞI SCHVVARZKOPFua , hazırladığı yaz saç modası kataloğu, farklı saç modeUeri verenkleriUe kadınlan yaza hazırlıyor. Katatogda^Inger", "Femke" ve "Mi Dinh" olmak üzere üç. ayn model bulunuyor. • OPEL ticari araçlar serisinin yeni ürünleri olan Movano ve Combo Tour'u Perpa Tıcaret Merkezi, Güneşli Metro ve tkitellı lstoç'ta tanıttı. Türkiye'nin çeşıtlı bölgelennde satışa sunulan araçlar önümüzdeki günlerde diğerbayilerdede satılacak. • CISCO Înternet servis sağlayıcılannın ve telekomünikasyon flrmalannın bir ya da daha fazla sa> ıda network erişim sunucusu üzerinde koşutzamanlı olarak çahşan dial netvvork senislerini etkin bir biçünde yönetmelerini sağlayan yönetim çözümlerini tanıttı. • PİMAPEN panjur sistemi üretimine başladı. Dört farklı renkte, istenilen boyut ve şekilde üretilen panjurlara, sineklik. güneşlik, motor ve uzaktan kumanda gibi özellikler eklenebiliyor. • SUPERONLINE, aboneleri adına ağaç dikiyor. tnternet servis sağlayıcısı Superonline, Tema Vakfi ile yaptığı işblrliğj çerçe\esinde İnternet erişim paketi alan abonelerine Atatürk Baraj Götii kenarında bir fıdan dikecek. • TELSİM, Türkiye'nin ilk eğitim-öğretim fuan 'EÖF 99"un ana sponsoru oldu. Tepebaşı TÜYAP'ta gerçekleşen fiıara, Istanbul'daki resmi ve özel liseler, üniversiteler, mesleki eğitim veren kuruluşlar ve yabancı dil okullan katıldı. Türkbank Munzam Vakfı Başkaııı Balabanh, bürokratlann kellesinin uçurulduğunu söyledi ^Taner lıesap vermelT• Bürokrasinin siyasilerin eline bırakıldığını, altta hangi bürokratın imzası varsa onun kellesinin uçurulduğunu söyleyen Balabanh, Türkbank olayında hesap vermesi gereken kişinin, dönemin Devlet Bakanı Güneş Taner olduğunu belirtti. TARIKYILMAZ Türkbank ihalesinde or- tayaçıkan yolsuzluklara iliş- kin sonışturmalarda siyasi- lere dokunulmayıp yalnız- ca bürokratlann kurban se- çilmesine tepkıler giderek büyüyor. Türk Ticaret Bankası ça- lışan ve emeklilerinin kur- duğu Türkbank Emekli San- dıgı Munzam Vakfı Başka- nı Ceial Balabanlı, bürokra- sinin siyasilerin ehne bıra- kıldığını, yazılı kurallar çer- çevesinde altta hangi bü- rokratın imzası varsa onun kellesinin uçurulduğunu söyledi. Türkbank olayında hesap vermesi gereken kişinin dö- Saracoğlu: Başbakan'ın olmadığı dönemde Dinçmen'in alınması dusundurucu Eski ANAP lstanbul Milletveki- li ve Eski Merkez Bankass Başka- nı Rüşdii Saracoğtu, Başbakan'ın yurtdışmda olduğu bir dönemde Yencr Dinçmen'in Hazine Müste- şarlığı görevinden alınmasınm dü- şündürücü olduğunu söyledi. Sa- racoghı olayuı yapılış şeklinin ken- disini tedirgin ettiğini dile getirdi. Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası Başkanhğı gibi görevle- rin çok önemli sorunlar olduğuna işaret eden Saracoğlu. bu insanlar hakkında açılacak soruşturmanın çokdikkatli düşünülerek yapılma- sı gcrektiğini belirtti. "Açıkçası, Yener Dincmen hayatta en güven- diğun insanlardan biridir. Devleti bu kadar koruyan insanın herhan- gj bir yanhş yapmasının mümkün olduğuna inanmıyorum" diyen Rüşdü Saracoğlu, Yener Dinç- men'in yerine birilerinin getiril- mesinin düşünülüyor olabitecegi- ni ileri sürdü. Başbakan BülentEcevit'in Kıb- ns'ta bulunduğu bir sırada kendi- sine vekâlet eden Başbakan Yar- dımcıst HûsamettinOzkan'tn Türk- bank soruşturması için onay ver- dığıni belırten Saracoğlu "Yencr Dinçmenin doğrudan bağü oldu- ğu Başbakan Yardımcısı Hikmet Uluğbay'm da bu olaydan haberi yok. Bunlar farklı partiden insan- lar da değUler. Siyasi terbiye, en azından kendi partisinden ve dof- rudan bu bürokratın amiri konu- munda olan Başbakan Yanürocısı Uhığbay'ın da görüş.ünün aunma- s gerektirirr diye konuştu. Saracoğlu sözlerini şöyle sür- dürdü: "Devletin nasd çabş&ğnu, neyin ne zaman yapumasnın doğ- rn otecağun, farklı yapdmasram ne anbuntara geteceğmi ben de, Hik- met Ulugbay da, Büfent Ecevit de bfliyor." nemin Devlet Bakanı Güneş Tanerolduğunu belirten Ba- labanh. sorumluluğun yal- nızcabürokratlara yıkılma- sının yanlış olduğunu söy- ledi. Balabanh. Yener Dinç- men'in Hazine Müsteşarlı- ğı görevinden alınmasınm siyasilerin aklanmasını sağ- ladığmı dile getirdi. Bu olayda hesap verme- si gereken kişinin Bakan Güneş Taner olduğunu söy- leyen Balabanh, "Biz Me- sut Yümaz-Deniz Baykal kavgası yapıyoruz. Burada politik yön bir kenara bıra- ktlmabdır. Asıl sorumluluk bakandadır.Ne bulunacak- sa bakanın hakkında bulu- nur. Gidip de bir bürokra- tın üzerine tiim işler yıkıl- maz. Türkiye'de bürokrat- lar Atatürk döneminden bu yana iyi çahşıyoriar. Ancak bunlar cenderedeter.Sorun burada" dedi. Fatura bürokrata Bankalar Kanunu'na gö- re 64. madde kapsamında- ki bankalarda tek yetkilinin bakan olduğunu belirten Ba- laban. "Bakanihaleyefesat kanşanldığını büiyorsa bu- nu niçin engellcmiyor.' Dü- ğüm burada. TürkKe önce nereden başlanacağını bflmi- yor.Faturalardaima bürok- ratlara ödetiliyor" dedı. Balabanh, dönemin Baş- bakanı Mesut Ydmaz'ın 4 Eylül 'de emniyetin gönder- diği yazıdan haberi olmadı- ğını tahmin ettiğini belirte- rek, "Mesut Yümazbuotay- lan bBse "Biz bu fırmalara ön onay verdik, gerçek onay vermedik ve ihaleyi iptal et- tik' diyerek 5-6 kere aynı \-anlış açıklamayı yapmaz- dı. Ancak sorunlan Bakan Taner biliyDr. Bu bilgi gaze- telerde \e soruşturmada da var.ÇünküTaner.Korkmaz Yiğit'i çağınyor, görüşüyor vebankayıabnasuusöyKiyor. En azrodanbuüıaleyeginne- den önceparayı neredenbu- lacaksın diye Korkmaz Yt- ğit'e bir sonı sorulması ge- rekmez miydi?r ' dedi. 1994ten başlamah Türk Ticaret Bankası'yla ilgili sorunlan çözebilmek için 1994 yılından bu yana başlamak gerektiğini söy- leyen Balabanh, o yıldan bugüne Türkbank'ın için- de olan sendikacılann. va- kıf, banka yöneticilerinin hepsininbir arada sorgulan- ması gerektiğini kaydetti. Bankalar Yasası'nın 64 ve 65. maddesinin ilgili bö- lümlerinin neden iptal edil- diğine kamuoyunun dikkat etmesi gerektiğini belirten Balabanlı, o dönemde Türk- bank*ın sermayesinin 20tril- yon liraya çıkanlmasıyla il- gili, "Tnrkbank'ta izknen prosedür baştan sonayasa- lara ay kırrvdı. Biz sermaye arttmmma ilişkin olarak ip- tal davasını açtığımızdan Anayasa Mahkemesi de Bankalar Yasası'nın ilgili maddeteriniiptaletti n dedi. Eczane denetinderi sürüyor Öğrenciler gelecekteki is yaşamları için yatırım yapıyorlar Üniversiteliden üretime katkı NİLÜFERŞENSÖZ Üniversiteli işsizlerordusu her ge- çen gün artarken, lstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri "Üni- vwsite - Sanayi tşbirHtJ" (ÜSİ) pro- jesiyle geleceklerine sahip çıkıyor- lar. İlk olarak Orta Doğu Teknik Üni- versitesi (ODTÜ) bünyesinde başla- tılan üniversite - sanayi işbirliği ça- lışmalan, tTÜ'de de hız kazanıyor. İTÜ Işletme Mühendisliği Kulübü (tMK) öğrencileri tarafından ger- çekleştirilen ÜSt projesi, sanayici- lerin AR-GE gereksinimlerine kat- kida bulunurken bir yandan da öğ- rencilere iş kapıları açıyor. İTÜ tşletme Mühendisliği Kulü- bü Başkanı MehmetDoğanyiğit te- orinin ağırlıkh olduğu bir eğitim sıs- teminde, öğrencilerin çeşitli proje- lerle üretime katıldıklannı belirti- yor. Doğanyiğit, ÜSİ projesinin ITÜ'nün birçokbölümünde uygulan- dığmı söyleyerek "Tüm üniversite- ler genelindedev^ım ettirmeyihedef- lediğimiz projeyi eğitim sisteminin bir parçası yapmak ıstiyoruz" diye konuşuyor. Koç, Netaş, Eczacıbaşı, • Eğitim sisteminin en önemli eksikliğinin teorik bilginin pratiğe taşınamaması olduğunu kaydeden ÎTÜ lşletme Mühendisliği Kulübü Başkanı Mehmet Doğanyiğit, ÜSÎ projesi ile üniversitelilerin okul sırasında üretime katıldıklannı belirtiyor. Arçelık, Beko, Arthur Andersen gi- biTürkiye'nin önde gelen gruplan- na proje sunan ve şirketlerin proje- lerinde görev alan üniversiteliler, iş dünyasında girmeden önce tecrübe kazanıyor. Şimdiye kadar 150 öğ- rencinin projelerde görev aldığını belirten Doğanyiğit, bu yıl projele- re ortalama 75kişinin katıîacagını ifa- de ediyor. Doğanyiğit, ÜSÎ uygulamasıyla öğrencilerin gerçekleştirdikleri ba- zı projeleri ise şöyle anlatıyor: "Öğ- renciler, Arçelik'te toplam kalite uy- gulaması ve süreçlerin iyfleştirüme- siprojesi ve diğer bir dizi projeye ka- ükhlar. Mercedes Benz'dc stok kul- lanmadan tam zamamnda üretim anlamıru taşıyan Kaizen uygulama- sı gerçckleştiriM." ÜSİ projesinin ıki işletme mühen- disliği öğrencisınin hayahyle başla- dığını dile getiren Doğanyiğit, üni- versitelilerin geleceklerini kendi el- lerine almalan gerektiğini vurgulu- yor. Doğanyiğit, üniversite yönetimi- nin kendilerini cesaretlendirdiğini söyleyerek u Bu ülkeyi değiştirmek, yönlendirmek, daha ileriye götür- mek istiyorsak elimizi taşın altına sokmabyız. Üniversitelerinyönetim- leri birçok sorunla boğuşuyor. Bu nedenle kendigeleceğunizi kendimiz pbnlıyoruz" diyor. Üniversitelerin zo- runlustajlannın öğrencilere çok faz- la fayda sağlamadığını söyleyen Do- ğanyiğit. "Bu uygulama ile öğrend- ler projeierini sunuyorlar ya da fır- mada devam eden projelerde görev alıyorlar. Öğrenciler yaz ayannda minimum 2-2^ ay çalışıyorlar. Kar- şıhğmda belirli ücretlerde alıyorlar" açıklamasını yapıyor. • Maliyenin ilk defa incelemeye aldığı eczaneler, denetimlerin tek bir sektörde yoğunlaşmastndan şikâyetçiler. HAZALATEŞÇAKIR Maliyenin, başta hastane- lerin acil servislerine yakın eczanelerde başlatılan ver- gi denetimleri sürerken, ec- zanelerden tepkiler gelme- ye başladı. Maliye denet- menleri tarafından Istan- bul'da eczanelere yönelik olarak ilk defa yapılan ince- lemelerde. ilaç dışında satı- lan kozmetik, ortopedik ter- lik gibi ürünlerin giriş ve çı- kışlannda kayıt tutulmadığı bildirildi. lstanbul Eczacı Odası Başkanı Erkan Önsal. ec- zanelerin kayıth ve belgeli çalıştıklarmı bildirirken "An- cak vergi kaçtranın yakası- nay^ptşüır.İlkemizdeilacın yüzde 70 alıctsının devlet ol- duğu unutubnamalıdır" di- ye konuştu. Eczacılar da "AcB servis crvanndaki ec- zanelerde bazen çok acil ilaç ya da malzeme ahnusırasuv- da telaştan fatura verSmemiş olması kayip-kaçak olarak değerlendirUmemeH. Ama vergi kaçıranlar da cezalan- dmhnah" açıklamasını yap- tılar. Maliyenin, baştahastane- lerifî acil servislerine yakın eczanelerde başlatılan VCT- gi denetimleri sürüyor. ls- tanbul Eczacı Odası Yöne- tim Kurulu Başkanı Erkan Önsel, eczanelerin Türkeko- nomisinde kayıth, belgeli çalıştıklannı ifade ederken "Ülkemizdeflacinyüzde 70 abcısı Emekli Sandıgı. Bağ- Kur, SSKveçeşjtti kamu ku- ruluşlandır. Geriye kalan yüzde 30'luk bölümüde ka- safışleriaebe^elivonız''di- ye_ konuştu. ÖnseL "Dacuı yüzde 70 ahası olan devlet, eUnde fatura olmadan mı ec- zacrya ödemeyapmaktadır? Geriye kalan yüzde 30'luk bölümü ise kasa fışleri ile bdgeliyoruz. Hal böyleyken bahsedflen vergi kacağı na- sd açıklanabOir?" dedi. Gir- disi-çıktısı belgeli olanbir iş- kolunda "şüphe" ile kayıp- kaçak oranın yüksekliğin- den bahsetmenin gerçeğe uygun olmadığını belirterek -Ancak eczacıukta vergi ka- çtnmlann yakasuıa yapi9- hr. Denetimlene açığız. Mal- ki cinayeti Sağhk Bakanağı bütçesmi Udye kadryor. Asıl panuarbunuarda dönüyor" diye konuştu. Bazı eczane sahiplerinin konuya ilişkin değerlendirmeleri ise şöy- le: "Bir kere hastanelerin acil servislerine yakın ecza- nelerde müşteriler apar to- par ahşveriş yaptp çıkiyorUr. Fiş kesösede almadan gitrik- leri oluyor. Dolayısıyla bu- radaeczanelerinbir suçu ol- duğunu söyleyemeyiz. Ba- zen de içerisi müşteri dolu- yor. Birinin istediği ilacı ve- rryüru/. öbür muşterflerie 0- gilenince kanşıkbk oluyor. Belgesizişlem yapdması im- kânsız. Eğer vergi kaçıran, kayrt tutmayan varsa yaka- sına yapışıhr.'' îskontolar beyan edilnüyor Maliye denetmenleri, in- celemelerde, birçok eczane- nin müşterinin istememesi dunımunda fatura kesmedi- nin saptandığını belirterek "Belli kurumlardan alınan Uaçtangöstermek zonında- lar. Ancak bazı eczanelerin iskontolarmıbeyanetmedik- leri görüldü" değerlendir- mesini yaptılar. Eczaneler- de satılan kozmetik ürünler, gözlük. ortopedik ayakkabı ve terlik gibi eşyalann giriş- çıkış işlemlerinde kayıt tu- tulmadığını kaydeden de- netmenler, "tlaç dışında bd- gesizalınan ürünler içinbel- gesiz çıkış yapıbyor. Bazı ec- zanelerde bunlann kayitia- ra ahnmadıgınıgördük. Av- nıpa'da kimse müşterinin fiş istemesini beklemez" di- ye konuştular. Denetmen- ler. Türkiye'de denetim ora- nının yüzde 2 gibi düşük bir oranda kaldığına işaret eder- ken "tstanbul'da başlatılan incelemelerin Türldye gene- line yayılması gerekiyor. Sa- dece eczacüık değil, bütün sektörler denetknmeü Çün- kü yalnız bu sektöre yönelik inceleme vapdması hakstz- hk"dedikr. Küreselleşmede ıızlaşıııa sağLanamadıEkonomiServisi-tktisatçılar, "ikiucukes- kin tanç" diye yorumlanan küreselleşme ko- nusunda uzlaşma sağlayamadılar. Devlet PlanlamaTeşkilatı (DPT) Müsteşan Orhan Güvenen, ulus-devlet karar sisteminin etki- sinin azaldığını savunurken, Gazi Üniversi- tesi öğretim üyesı OğuzOvan, "Kontrobüz küreselleşmeye yönelik kuşkular arftı. Tür- ldye için bu doğru yol değil" diye konuştu. lstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi Mezunlan Cemıyeti tarafından düzenlenen 24. tktisatçılar Haftası'nm 3. gününde "Tür- kiye'nin lktisadi Konumu ve Beklentileri" konulupanel yapıldı. Şükrü Karahasanoğ- lu'nun yönettiği panele eski Hazine Müs- teşan Mahfı Eğihnez, DPT Müsteşan Prof. Dr. Orhan Güvenen, Prof. Dr. Oğuz Oyan ve Türkiye Ihracatçılar Meclisi (TÎM) Baş- kanı Okân Oğuz katıldı. Eğilmez, siyasi is- tikrann enflasyonla ilişkisini değerlendi- rirken Türldye ekonomisi dengesizlikler dengesinde. Siyasetçinin sert önlemler ala- rak enflasyonu düşürmesini beklemek doğ- ru değil. tki hanelienflasyon kriz dönemin- de piy asanın sigortası oktu" diye konuştu. Eski Hazine Müsteşan Eğilmez, "Şuanda Türkiye'de liberal ekonomi benzetmesi ya- prjoruz. Disiplinsizlik var. Harcamalarda- ld disiplinsizlik sürdükçe y üksek faiz de- vamedecek" açıklamasını yaptı. KİT'lerin "haraç mezat" satılmasını doğru bulmadı- gını kaydeden Eğilmez, "KİTlerin de\1e- te verdiği para inandmaz düşük. Vergi öde- yebilir dunıma geünhneleri başandu-" de- di. 'Yeniden sorgulanmalı' DPT Müsteşan Güvenen de orta ve uzun dönemde Türkiye'nin sorunlannı değer- lendirirken "Türkiye'nin 204 mflyar dotar GSMH'si var. ABD'nin ise 7 trilyon dolar. tki ülkenin sistem içinde aynı olması bekle- neroez" diye konuştu. Prof. Dr. Oğuz Oyan ise dünyada yaşanan ekonomik krizle bir- likte kûreseUeşmeninyeniden sorgulanma- yabaşlandığını belirterek "Kontrobüz kü- reselleşmeye yönelik kuşkular ortaya çıkn. Krizler niçin bizim gibi küçük ekonomik- re vuruyor? NeoHberal ekonomive kaptn*- nuşlar da ulus-devlet bitiyor mu? MAI tar- nşmatonna ABD'den SOÖ bürokrat katıldı. Kendişirkeüeri dünya>'a hâkûn oluyor. Bu- rada biraz kuşkucu olmak gerekii" değer- lendirmesini yaptı. TÎM Başkanı Okan Oğuz da devletin ekonomiyi girişimcilere bırakması gerek- tiğini savlayarak "Ekonomininuhıslarara- sı rekabete açılmasu esascn tercih olmaktan çokzonınhıhıkolarak karşımızda durmak- tadır" dedı. İŞÇİNtN EVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Hint Kumaşı Türbanlı milletvekili, türbanını çıkararak yemin tö- renine katıldı ya bizim medya MHP'yi nasıl taçlan- dıracağını bilemiyor. Hele de Bahçeli, Fazilet'in tür- ban oyunlannı "s/y«s/"olarak suçladığında. MHP, ANAP ve DYP ile biriikte Meclis'te türban şov sergilenirken sessiz kalmış. Aslında üç parti de duruma göre vaziyet almayı beklemişler, çok da önemli değil. Kimse Bahçeli ve MHP'lilerin türbana ilişkin açıklamalarına dikkat etmiyor. Oysa MHP'liler tam da Aydın Menderes'in çiz- gisinde; türbanın kendisine, anlamına karşı çıkmı- yorlar. Türbanın önce Refah sonra Fazilet adına si- yasi malzeme olarak kullanılırken gerilimin tırman- dınlmasına ttiraz ediyorlar. Bahçeli'nin ve diğer MHP'lilerin söylemlerinde, kamu alanında türbanın kullanılmasının laikliğe, de- mokrasi insan hak ve özgürlüklerine aykırı olacağı ve inanç alanma ait bir hak ve özgürlüğün asla top- lumsal alanda kullanılamayacağı vurgulanmıyor. Tam tersi, kendi taktikve yöntemleriyle, toplumsal uzlaş- ma sağlanması koşulu ile bu sorunlann ılerde tür- ban lehine çözümleneceği izlenimi veriliyor. ANAP'ın, DYP'nin de hep yaptığı üzere laik cep- he, en önemlisi askerlerin bastırdığı noktada çark edilecek, ancak fırsat bulunduğunda türbana, dinin sonuna kadar istismar edildiği siyasi politikalara yol açılacak hertür strateji uygulanıyor. Fırsatını ilk bulduklannda türbanı gerek üniversi- teler, gerekse kamu alantnda, tabii Meclis'te de öz- gür bırakacak yasal değişikliklere oy kullanmaya hepsinin de gönüllü olduklanndan hiç kuşkunuz ol- masın. Zaten DYP 8 yıllık kesintisiz eğitim karşısında b&y- rak açmıştı. ANAP, 8 yıllık kesintisiz eğitimı kendi se- çim kaybının nedeni olarak gosterecek kadar ileri git- ti. Herfırsatta da 8 yıllık kesintisiz eğitim yanına Ku- ran kurslannda sınırsız özgürtük ile syasal Islam cep- hesine kendisinin aslında daha ileri bir çizgıyı savun- duğunu söylemeye çalıştı. MHP ise Bahçeli'nin sustuğu, taktik olarak genel sekreter ve diğer parti yöneticilerinin konuştuğu açıklamalarla, 8 yıllık kesintisiz eğitime karşı görü- şünün değişmediğini söylüyor. Uygun koşullarda bu konuyu gündeme getireceğini kamuoyuna açık- lamakta bir sakınca görmüyor. MHP'nın Cumhuriyet, devlet çıkarian için ciddi tehdit oluşturan bir başka tavrı, Apo'nun yargılan- ması, "idam "ını koalisyon pazarlığı gündemine ge- tirmesi. Çirkin, o ölçüde de ucuz, sorumsuz bir po- litika olmasının ötesinde açıklanabilir yanı yok. Bir hukuk devletinde yargının sorumluluğunda olan bir karar nasıl koalisyon protokolünde gündem konu- su yapılabilir? Dışişleri, aklı başında herkes, Batı'nın Türkiye'ye yönelik oyunlannı, önyargılannı ortadan kaldırmak üzereTürkiye'nin insan hâklannasaygılı, hukuk dev- leti çabalannı kanrtlama uğraşında. Çakıcı ve ben- zeri olaylarda da Apo'ya ilişkin Türkiye'ye iade gin- şimlerinde de hep aynı şeylerin altı çizildi. Uzun süreçteTürkiye'nin çağdaş demokratik tüm ülketerde olduğu üzere ölüm cezasını kaldırmaya ça- lışacağı, zaten uzun süredir de ölüm cezası olma- sına karşm infaz uygulamasına gidilmediğı bir gü- vence olarak anlatıldı. Maraş katliamının idama mah- kum olmuş sanıklannın, Sıvas'ta insanlan din diri ya- kanlann idam edilmediği kanıt olarak gösterildi. Tabii ki Türkiye'nin, Apo için, onun yakalanması sonrası aşamasında nukukunu değiştirmesi gerek- siz bir ödün olurdu. Ama ilk fırsatta da idamın kal- dınlması gerektiği tarttşılamaz bir konu. Yürürlükte- ki yasalara göre de yargılama sonunda Apo'ya ölüm cezası verilmesi sürpriz olmaz. Meclis'ten bekle- nen, Türkiye'nin bugüne kadar uyguladığı üzere, Maraş, Sıvas katilleri ve diğerleri için geçerii oldu- ğu gibi bundan sonrasında idam infaz karan verme- mesi olabilir. Şimdi bu tabloda bir siyasi parti, hükümet kurma koşullan arasında nasıl olur da, Apo'nun ıdamını koymaya kalkışacak kadar densiz, hukuk tanımaz olabilir? Iktidar ortağı adayı bir siyasi partinin idamı koalisyon ortaklığı koşulu yaptığı bir ülkede kim ba- ğımsız yargıdan, hukuktan söz edebilir ki? Sadece Dışişleri değil, devletin bütün güçleri Apo'nun bağımsız yargıda yargılanacağının güven- cesini vermek üzere her tür çabayı gösterirlerken MHP'nin ülke çıkarlannı dinamitleyen bu tavn nere- de ise yok sayılıyor. Olacak, akıl alacak iş değit. Borsa yupileri, sermaye, medya önceden kurgu- ladıklan DSP-MHP-ANAP koalisyonunun gerçekleş- mesini dört gözle bekliyorlar. Malum "istikrar"^) ge- lecek, borsa yükselecek. Devletin, demokrasınin, in- SÎBI haklannın, laikliğin, Cumhuriyetin, ülke çıkarla- nnın köküne dinamit konuyormuş, kimin umurun- da? TURSAB Başkanı Talha camas 'Turizmde yaşananlar ulusal bir sorun oldu' İSTANBUL - Türkiye Seyahat Acentalan Birli- ği (TÜRSAB) Başkanı Talha Çamaş, turizm sek- töriinün son yıllann en ağır sorunlan ile karşı karşıya geldiğini ve iradesi dışın- da gelişen olaylann fatu- rasını ödediğini belirterek "Turizm sektörünün so- runlan arnk kendi sorun- lan olmaktan çıkıp ulusal bir sorun haline gelmiş- tir" dedi. Çamaş, "Turizm Sek- töründeki Son Durum ve GeHşmekr" konulu basın toplantısındakı konuşma- smda, TÜRSAB'ın tektek firma ve kişilerin özel du- rumlanyla değil, sektörün bütünüyle ilgili olduğunu söyledi. "Biz turizm ge- misiniyüriitmeye çalışıyo- ruz. Geminin yürümesi, içindebulunanberkein ya- rarmadır" diyen Çamaş, sektörünbugün içindebu- lunduğu darboğazdan çı- kış yollannın, sağlıklı bi- çimide belirlenmesi gerek' tiğini bildirdi. Çamaş, şöyle devam et- ti: "Sektör şu andason >ıi- lann en ağır sorunlanyla karşı karşıya gefaniştir ve turizm şu anda iradesi dı- şında gelişen olaylann ta- turasım ödemektedir. Tu- rizmde şu anda karşı kar- şıya kalınan sorunlann ne- deni de sorumlusu da sek- törün kendisi değildir. 1999'a iyi bir başlangıç yapmışken, daha sonra meydana gelenolaylar tu- rizmi darboğaza sokarak sıkıntılann yaşanma.sına etkenolmuştur. Buolaylar, sektörel değn, ulusal nite- h'klidir. Turizm sektörii- - nün sorunlan artık kendi sorunlan olmaktan çıkıp ulusal bir sorun halinegeİ- miştirr Sektörün rahatlaması ve ayakta kalması için, kısa vadede küçük ve orta boy işletmelerin SSK. Muhta- sar Vergısi ve Kurumlar Vergisi gibi borçlannın er- telenmesi, Halk Bankası aracılığıyla işletme kredi- si verilmesini istedikleri- ni kaydeden Çamaş. sek- törün finansman ihtıyacı- nın karşılanması için de Eximbank'a taze kaynak aktanmı yapıhnası ve ih- tiyaç sahibi seyahat acen- telerine kullandırılması gerektiğini bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear