29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç 9 Genel Ya>ın Koordınatöru. Hikmet Çetinkaya • Yazıışlerı Mudüru İbrahim Yıldız 9 Sorumlu Müdür Fikret tlkiz 9 Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara 9 Görsel Yonetmen: Fikret Eser Utıhbarat Ccngiz Yıldınm 9 Ekonomı Özlem Yüzak 9 Kültur Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Düzeltme Abdullah Vazıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge EdibeBuğra9 YurtHaberlen. MehmetFaraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Ilikmtt Çetinkaya, Şükran Soncr. Ergun Balcı, İbrahim V ddız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No 125, Kat.4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel. 4195020 (7 hat). Faks.41950279lznurTemsı!cısı Serdar Kızık, H.ZıyaBlv. 1352S 2 3Te! 4411220, Faks 4419117 9AdanaTemMİcısı:ÇetinYiğenoğlu, lnonuCd. 119 S Nol Kat 1. Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Mudunj Üstün Akmen # Koordınatör Ahmtt Korukan # Muha- sebe Böknt V ener • tdaıe Hüseyin Gûrer9 Bllgı-tşlem Nail tnal • Bügı- sayar Sıstem Mûrm et ÇHer 9 Satış FazJktKun MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Cülbin Erduran • Koordınatör Reha Işıtnuın # Genel MüdurYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 ^a>ımla>an *e Basan: > ı enı Gun Haber ^ıansı. Basir. \e YaMncılık \ Ş Turkocağı Cad İW 4] Cağaloglu 34334 tst PK 246 Sırkecı Utanbul Tel (0 112) 5 12 05 05 120 hatl Faks (0 212 ı 513 S5 ->5 8MAYIS 1999 lmsak:4.04 Güneş: 5.48 Öğle: 13.08 İkindi: 16.59 Akşam: 20.14 Yatsı: 21.51 www.cumhuriyet.com.tr Çalınan eserlere Başak Sigorta güvencesi • Haber Merkezi- "Yuzyıhn Definesı" olarak tanımlanan Elmalı Defınesı'nınl661 adet gümüş sıkkesı \e Sı\as Dıvrığı Llu Camisf ne an bır ahşap pano 28 nısan tarıhinde Türkıye've getırıldı 1984 vılında Antalya Elmalı'dan kaçınlan ve tamamı 1900 adet antık gümüş sıkkenin 1661 adedi ve İstanbul Yenıkapı Me\le\ihanesrnden çalınan Sıvas Dıvnğı Llu Camiı"nin beş ahşap panosundan bın Kültür Bakanlığı'nın büyük uğraşlan sonucu Ankara Anadolu Medennetlen Viüzebf nde yerını aldı. Nevv York Federal Savcılığı'nda yapılan törenle Türk yetkılılere teslim edilen tanhı eserlerimız ülkemıze gen getırılişlen sırasında meydana gelebilecek nsklere karşı Başak Sigorta gihencesı altındaydı Enkeklerde göğüs kanseri • CHICAGO(AA)- ABD'de yapılan bir araştirma. erkeklerde göğüs kanseri \akalannın son 10 yıla göre artı^ gösterdiğini ortaya çıkardı. ABD Kanser Bırlığı'nın uzmanlanndan Dr. Wıllıam Donegan. her yıl 800 erkekte göğüs kanserıne rastladıklannı belırttı. Donegan. konunun fazla gündemde olmaması nedenıyle erkeklerin rahatsızlıklannı gızlediklerını ama mutlaka kadınlar gıbi doktor kontrolünden geçmelen gerektığinı kaydettı. TTB merkezi sınava karşı • ANKARA(ANKA)- Turk Tabıplerı Birlıği'ınce (TTB). tıp eğitımınin iyileştırilmesı ıçin öncelikle fakültelerın altyapı ekMklıklerının giderilmesi ve tıp eğitim müfredatının değıştirilmesi. bu koşullann yerıne getınlmesınin ardından da merkezi sınav sisteminın uygulanması gerektığı belınildı. Selim Sırrı Tarcan koşusu • İstanbul Haber Servisi - Türkiye Beden Eğitımi Öğretmenlen \e Spor Kulübü Derneğı tarafından ılköğretım ve lise öğrencileri arasında gelenekscl olarak düzenlenen Selim Sım Tarcan yol koşusu. yann saat 10 OO'da Üsküdar-Yalıdebağ parkurunda yapılacak. Koşuda ılk üç dereceye giren takımlar ve ılk ferdi dereceye giren öğrencıler ödüllendırilecek. ÖSYM'ye tepki • ANKARA (Curahuriyet Bürosu)- Açıköğretim Fakültelerı Kültür \ e Dayanışma Derneği Genel Başkanı Nejdet Uluhan, ÖSS tanhının 6 Hazıran'a ertelenmesi nedeniyle Açıköğretim Sınav ı tarihinin değıştırilmesını eleştirdi. Uluhan. "Tüm arkadaşlann çalışma \e ış programlannı şımdıden ayarlayarak 20 Haziran'da vapılacak açıköğretim sına\ ına göre hazırlanmalan gerekmektedir" dedi. YÖK'ün sınav tarihlerini titızlikle belırlemesi aerektiğını kavdeden Uluhan, OSYM'yi de eleştirdi Uluslararası Karayolu Trafik Güvenliği Haftası'nda Cumhurbaşkanı Demirel uyardı 6 Ecele gitmeyin., evînîzeANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, trafik olayırun ulusal bir felaket haline geldiğinı belir- terek. kaza rakamlannm ıleri ül- kelerin düzeyine çekılmesi ge- rektiğini söyledı. Demirel yurt- taşlara -Ecele gitmeyin. evinize gidin" çağnsında bulundu. "LTuslararaa Karayolu Trafik Güvenliği HaftasT Çankaya Köş- kü"nde düzenlenen törenle baş- ladı. Cumhurbaşkanı Demirel, törende "Trafik denen olay bir milli felaket halindedir. Büyük bir zarar, zayiat tablosuyla önü- müzde duran soruna bir milli meselediyebakacağız veonun ça- relerini milletçe, toplumca ara- yacağız''dedı. 1955-1997 yılla- n arasında trafik kazası sonucu 186 bin kişinin yaşamını kay- bettigine ışaret eden Demirel. bu rakamın birkaç kentin nüfu- suna karşılık geldiğine dikkat çekti. Bunun ulusa. topluma ver- diğı zarann rakamla ıfade edile- meyeceğini vurgulayan Demi- rel. bır yurttaşın dahi yaşamını kaybetmesinin çok önemlı ol- duğunu söyledi. Trafik kazala- nna karşı akılcı ve koordinelı bir biçımde çaba harcanması ge- rektieıni anlatan Demirel. bu ko- • Demirel, trafik kazalanna karşı etkili mücadele yapılması, can güvenliğinin daha iyi sağlanması ve yurttaşın canının trafik canavannın elinden kurtanlmasınm önemine dikkat çekti. nuda herkese görev düştüğünü bıldırdı. Demirel şöyle konuş- tu: "İstediğimiz şey, bu ülkenin insanlannın kendi hayatlarını korumada kendilerine yardım- cı olmalandır. Kendi çocuğunu. aileni ve milleti acıya sokmaya hakkın yok. Öyleyse bu ülkenin insanlan kendi hayatlannı ko- rumak için daha çok bilinçli, bil- gili ve gayret içinde olmaudır." Demirel, trafik kazalanna kar- şı etkili mücadele yapılması, can güvenliğinin daha iyı sağlanma- sı ve yurttaşın canının trafik ca- navannın elinden kurtanlması- nın önemine dikkat çekti. Yurt- taşlara çağnda bulunan Demirel, "AceJe giden ecele gidcr, denili- yor. En önemli mesele bu. Ecele gjtmeyin de evinize gidin" dedı. Emnıyet Genel Müdürü Neca- ti Bilkan ıse Atatürkıike ve de\ - rimlenne bağlı, insan haklanna saygılı biçimde. bıryandan ulu- sal bırlık ve beraberlıği koru- mak amacıyla organıze suç ör- gütleri ile mücadele ettıldenni, diğer yandan da trafik kazalan- nı en aza ındirmeye çalıştıklan- nı belırttı. Bır orkestrayı andıran trafik güvenliğinin. "tüm enstrüman- lann uyumlu, birükte çalışması" ile sağlanabileceğıni \-urgulayan Bilican. Dünya Bankası'ndan edinilen kaytıakla tam donanım- lı 121 denetımaracınınalınaca- ğını bildırdi. Bilican, trafik ku- rallannm toplumda bir ahlaksal ılke olarak kabul edilmesi ve uy- aulanması gerektiğini vurgula- dı. Türkiye Trafik Kazalan Yar- dım Vakfi Başkanı Rıdvan Ege. Türkiye'de karayolu taşımacılı- ğının diğer ülkelere oranla çok yüksek düzeyde bulunduğuna ışaret ettı. Ege. "Demiryohıve di- ğer taşıma sistemlerini biraz ih- mal etmişiz. Trafikeskiyıllara gö- re iyi. Ama bu bize yetmez. Ya- sa çıkü. çok mükemmel. Yalnız her mükemmel yasa aynı dere- cede verimli oJamıvor 1 " dedı. Halk Eğitim Semineri Diyabette diyet anlayışı değişti İstanbul Haber Servisi - Kesın tedavısı henüz bulu- namayan diabette uygula- nan klasik diyetler değış- meye başladı. Uzmanlar ye- nı yapılan anştırmalar sonu- cu bundan sonra kışıye özel diyetlenn uygulanacağını ka>dettiler. Amerikan Hastanesi ta- rafından düzenlenen "Di- abet Eğitim Halk Semineri" önceki akşam Cevlan In- tercontınental OtePde va- e-posta : tan (a prizma. net. tr pıldı. Ocretsiz yapılan semi- nerde dıabet tedav isındeki yenilıkleranlatıldı.Dr Sel- çuk Can. son 4-5 \ ıldır cid- di gelışmeler olduğunu be- hrterek "Tip 1 diabette u>- gulanan >ogun tedavhie hav- taljğın \ücutta \arattığı ha- sariar vüzdc 70 azaltüdı" dedı. Yenı tedavide ensülı- nin günde ıkı kereden faz- la kullanıldığını söyleyen Can. dıabetın ABD'de sal- gın haline geldiğinı kaydet- tı. Dr. Can, bazı yeni geliş- meleri şöyle anlattı: "Teda\ide ensülin pom- pası adı verilen yeni bir alet kuDanılma>a başlandL Ozel- liği: Karbonhidrat sa>ımı- nı hesaplayarak kan şekeri- ni nontıal düze> de tutuyor. \ ücudun dışına bele takıh- yor. 24 saat bo>unca pank- reasın salgıladığı gibi \ ücu- da ensülin >eriyor." Diabette ekip tedavisinin benimsenmesinin önemine dikkat çeken Dr. ŞafakGü- ven de. "Hekim. pratisyen, egzersiz uzmanı hatta psiko- log. teda\i>i bûiikte yapma- lı" dedi. Dı>etisyen Hatice Ökten, klasik diyet anlayı- şının değıştığını ifade ettı. Okten. "Tip 2 diabette çok kau sınırlar vardı. Şimdi ki- şilerin vaşam tarzını öğren- mc\i düşünüyoruz. Bunla- ra uygun diyetler uygula- vacaöz" dedi. Blanchett' küçük rol 1997vılındaçevirdiği "Ccnncf ..^.. 'Oscar ve Lucinda* filmleri> le > ıldı/ı > parlayan C'atc Blanchett. Kli/abeth tllmindcki başansıyla kendini kanıtladı. Kraliçe Kli/abeth rolü\ lo Altın Kürc üdiilüııü ka/anan \e en i\ i kadııı OMIIICU dalında Oscar'a ada> olan Blanchett, halen doğunı >eri A\ııstraha"da, senaiTn ya/an olan eşi Andre>v Upton'la birlikte \aşıyor. Blanchett. Anthon> Minghella'nın yeni filmi The TaientedMr. Riplev'de (Bi-cerikli Ba\ Kiple>»de küçük bir rol iistieııiyor. Dora Maar portresi, milyarder bir Arap işadamınm Antibes Limanı'nda demirli yatındaydı SanathırsırfanPicasso'nunyapiünıçaldıKültür Servisi - Picasso'nun bır dö- nem büyük bir aşk yaşadığı Dora Ma- ar'dan esınlenerek yaptığı 'Bustde Fem- me' adlı yapıt. kımlıği belirlenemeyen kişiler tarafından çalındı. 19 yıl önce mil- yarder bir Suudi Arabistanlı ışadamı tarafından satın alınan yapıt. Fransa sa- hillerinın en önemlı tatıl beldesi olan ve zenginlerın lımanı olarak adlandınlan Antıbes'de demırleyen yatta birdenbi- re ortadan kayboldu. Antibes'de yatlan demırlı duran mil- yarder ışadamlannın şu günlerde en bü- yük korkusu. sıranın bır gün kendilen- ne gelecek olması. Picasso"nun 1938 tarihlı 'Bustde Femme'adlıtablosunu 19 yıl önce 4 mil- yon pound'a alan ışadamı, şaşkınlığını ve üzüntüsünü üstünden atabilmış de- ğil. Polıs. hırsızlann soygunu bütün ay- nntılan düşünerek planlamış olduğu görüşünde. Ancak, Antibes'dekı bu hırsızlıktan çok kısabir süre sonra yıne Picasso'nun bir resminin Pans'te çalınması kolek- sıyonerleri ve polisi ayağa kaldırdı ve güvenlik önlemleri en kısa sürede art- tınldı. 'Picasso'su çalınan zengın ışadamı ilk çareyı. yapıtı gen getıren kişıye ya- nm milyon pound ödül vereceğinı açık- lamakta buldu. Barcelona'ya teknik onanm için gi- den ve sonra Antibes'ye dönen yatın ıçın- deki sanat yapıtlan, sahipleri tarafından özel olarak >apılmış banka kasasının ıçınde muhafaza ediliyordu \ e yatta sa- dece ıki kişi, koleksi>onda yer alan ıki Picasso yapıtından biri olan 'Bust de Femme'in nerede saklandıgını bilıyor- du. Kuşkusuz. yapıtın çok iyı düzenlen- miş bir alarm sistemi dahilinde olması gerekıyordu. Taşeronlar yatın bakımı- nı engelledıği gerekçesıy le kasanm baş- ka bır odaya alındığmı. fakat bu odada güvenlik sisteminin olmadığını ifade ediyorlar. Olayın diğer ılguıç tarafı ise aynı oda- da bulunan Matissetablosuna el sürül- memiş ve ne tesadüftür ki vıdeo dene- tıminın üç aydır onanlmadan duruyor olması. Sigorta şirketı konuyla ilgilı olarak özel bır araştırma başlatmış du- rumda.Yapıtın bir görüntüsülnternet'e yüklendi. 'Bust de Femme'. Picasso'nun özel koleksıyonunda bulunuyordu. Ünlü sa- natçı kendıne ayırdığı yapıtlara tarih koyuyor, ama imza atmıyordu. Resim Suudı Arabistan tarafından Nevv York'ta- ki Pace Sanat Galerisi'nden 4 milyon pound'a satın alınmıştı. Resmin mode- li. Pıcasso'nun bır dönem büyük aşk yaşadığı, 199 7 yılında ölen Dora Ma- ar dı. Ve resim hiçbır zaman izleyici karşısına çıkmadı, hiçbir galeride ve müzede de sergilenmedi. İ Toscani, Venedik'in çirkin yüzünü ortaya çıkanyor KükürServisi-Benetton"ın çarpıcı, tartışmalı reklam kampanyalannın arkasında- ki isim olan fotoğraf sanatçı- sı Oüviero Toscani bu kez Ve- nedik'in bilınmeyen yüzünü çıkanyor ortaya. Toscani, Ve- nedik içinhazırladığı tanıtım programında kentin fotoğraf- lannda ölü güvercin. sıçan ve kirli kanal görüntülerine yer veriyor. Programı yılda 12 milyon tunstin 'istüasına' uğrayan Venedik'in beledi- ye başkanı Massimo Cacciari hazırlatryor. Cacciari, buprog- ramla günübırlik ziyaretçile- ri kentten soğutmayı ve Ve- nedik'i daha 'nhelikli'turist- lerin ziyaret ettikleri bir ken- te dönüştürmeyi amaçlıyor. Toscani'nin fotoğrafları önümüzdekj ay kentin sokak- lanndaki reklam panolanna asılacak. Felsefe profesörü olan Cacciari yaptığı açıkla- mada, "Venedik'in akıllı tu- ristlere ihtiyacı var, onun ta- rihi ve doğal dokusuna saldı- np bu dokuy u bo/anlara de- ğil. Kartpostal görüntülerine hajTan m aretçiler yerine Ve- nedikin sonınlaruun farkm- da olan kişilerin gelmesini is- tiyoruz. Gondollara ve man- zaralı köprülere son artık" diyor. Venedikli yetkililer kentte birkaç saat geçirerek hemen hemen hiç para harcamayan günübırlik ziyaretçiler yeri- ne, birkaç gece kalacak olan daha varlıklı tunstleri yeğlı- yorlar. Büyükbirkalabalığa ve her türlü kirliliğe neden olan hızlı ziyaret trafiğinden kurtulmak isteyen Belediye Başkanı Cacciari, Toscani'ye hiçbır baskı ya da denetim getirmeyeceklerini kendisin- den düşündüren, insanlann suratına tokat gibi çarpan fo- toğraflar beklediklerini söy- lüyor. Toscani ise fotoğraflann- da turistlere, yankesicilere, kanallardaki ölü güvercinle- re, sıçanlara ve saraylardakı duvar yazılanna bir arada yer veriyor. 'Kültür öncelikli planlar yapılmalıy MUĞLA (Cumhuriyet) - Muğla Ünıversitesı'nın (MU) düzenlediği "Osmanh'mn 700. V ılında Muğla" sem- pozyumunda korumacılığın önemi vurgulanırken "Artık Türkiye, kültürönceüki plan- lannı yapnıat Muğla bunu yapd" denildi. Sempozyumun açış ko- nuşmasını yapan MÜ Rek- törü Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığlah, günümüzde fetih rii- yalan görmenin mümkün ol- madığını belirterek "Gün bi- lim, teknoioji rüyalan gör- me çağı. Baülı uzayuı rüya- snu göriirken,Osmarih son fld asır çocuklanna rüya göster- medi. Şimdi >eniden değişim azmi, Kuv-ayi Milliye ruhu ile bilgi çağuu yakalamaiıyız" dedi. Muğla Valisi A.Cemfl Ser- hadk. kültürün e\Tensel ol- duğunu belirterek tarihine, geçmişine sahip çıkmayan, tarihindeki yanlışlardan ders almayan hiçbir ulusun ayak- ta kalamayacağını söyledi. MESELA DEDIKERDAL ATABEK Kuşla kurt kral olunca... Oeçmenin ısteği böyle oldu. Hem i 3 ~kuş"a. hem de "kurt"a "haydi" dedıler Böyle olunca da kuşla kurdun ortak krallığı kaçınılmaz oldu. Şimdi kuş bıraz tedırgın, "acababoşbulunup kanadımı kapünr mıyım?" diye dü- şünceli düşünceli uçup duruyor. Kur- dun pek telaşı yok. acelesi de yok. "Nasıl otsa bu iş bensizolmayacak" de- yip beklıyor. Kuşla ortaklığı isteme- sınin nedenı şu kı. atla an kendi ala- nında çalışıyor. onlann da bır hayli deneyimı var. Oysa kuşun gözü ufuk- larda geziniyor, ortaklıkta bir zaran ol- maz. Atın gözü arpada amma... A tın gözü arpada amma... Arpa 7 1 arnbanndan uzak düştü. ona ya- nıyor Üstehk de bir zamanlar kraldı, ıstedıği arpayı istediği yerden bulup güzelce karnını dovururdu. Ah o yem- yeşil çavırlar. o güzelim otlaklar. Ya- yılıp yayılıp kişnemeler, ordan oraya Ormanda Seçim Var '99... sıçramalar. Ne günlerdı ama. At sü- rüsünün önüne düşüp de yelesinı bir o yana bir bu yana savuran kısrağın çalımlı günleri ne rahattı. Öyle ki ar- tık buralann otlan. samanlan, arpala- n yetmemişti de suyun öte tarafından bile yeni arpahldar bulmuştu. ordan da otlayıp duruyordu. Geri kalan at- lar, yeni yetme taylar onun peşinde sıçrayıp duruyorlardı. Ama işte, bütün bunlar geride kalmıştı. Bütün güzel günler gibı geçrruş gitmişti. Acaba o rüya gibi günler at gözlüğüyle görü- len hayaller miydi? Ama hayal de ola- mazdı, hâlâ geride kalan arpalıklarla otlaklar bütün bu yaşananlann hayal olmadiğını anlatmıyor muydu? Artik papucun pahalı olduğu günler gelip çat- mıştı. Hele de o kara yelelı hırçın at sağda solda dolaşıyor, "arnkbenim z»- manım gekü" diye ayağını yere vuru- yordu. Bakalım atın hali ne olacak? Arılar umutla bekliyor... A nlar da hayal kınklığına uğradı- XX lar.Oncabalyapıpdağıtmışlardı ya olmamıştı, olmamıştı... Ya millet baldan bıkmıştı ya da balın eski tadı yoktu. Hem ne olacak. ormanın bütün ahalısi bal yemiyordu ki. Kjmisi et yi- yordu, bala dönüp bakmıyordu bile. Ki- rmleri ot yıyordu, onlar da baldan an- lamıyordu. Balı sevenlerde "her gün bal börek olsa bıkıhr'" diye başka yer- lere yönelmişlerdı. Bırçok neden ol- malıydı ki anlar bu kez kral seçilme- mişlerdi. Ama anbeyi hemen "anlar meclisi''ni toplantıya çağırmış, akıllı anlar da hesap kitap yapmışlar, "bu krallık bizsiz olmayacak" demişlerdi. Böyle olunca da rahatlamışlar, bekle- meye başlamışlardı. Nasılsa onlann ba- lı olmadan bu ış yürümeyecekti. Kuş- lar bal yapmayı da bilmezdi, bal ye- meyi de. Aslına bakılırsa kuşlann kim- seye zaran olmazdj. yararlarını da şimdiye kadar pek gören olmamıştı. Kuşlann başında romantik. uçmavı seven. bunu da canı çektiği gibi yapan azimlı bir kuş vardı. "Baykuş"' kuşla- nn asıl başının kendısi olduğunu söy- leyip duruyor. hakkının yendiğini an- latıyordu ya, onun pek şansı yoktu Çünkü. akıllı "baykuş", herkesm uyaruk olduğu gündüz saatlennde uyu- yor. gece uyanıp dolaşıyordu. Böyle- ce, kuşlar sevimli sevimli ortalarda dolaşıyor. hangi dala konacaklan da bellı olmuyordu. Kurtlann krallıkta neleryapacağı henüz belli değildı ama vaat ettikleri gibi koyunlan yemekten vazgeçerlerse iyi şeyler yapabilırler- di. Anlann umutla beklemeleri boşu- na değildi. Atlann durumu kötüydü. sürüde büyük bir kanşıklık vurdı. şim- dilık ses çıkarmadan beklemek en doğrusuydu. Anbeyi de vızıltıyı bi- le sevmez. "sessizolalımarkadaşlar" diye çevresını uyanrdı. Anlara gene ballı bir yol görünüyordu. Orman devesi ne yapacak?.. 7~\ evelerin durumu biraz kanşıktı. L-J Yaşlı deve, orman işlerine kanş- maktan men edılmişti, buna pek öfke- liydı. Ağzını açmadan dişlerini gıcır- datıp duruyordu. tçınden "hele bak- sınlar. onlara ne işler edeceğim, sanı- yoriar ki ben ortalarda olmazsam iş- ler düzelecek. Siz öyle sanın. Aranıza öyle develer salacağun ki beni araya- caksuuz. Aman 'yaşlı deve gel de bu yeni de\ r elere söz geçir' diye ayağıma geleceksiniz ama yağma yx>k. Siziinim inim inleteceğim'' diyordu. "Yok de- venin başudahaneler, hiç öyle şey olur mu?" diyenler bile neler olacağını merak etmeye başladılar. Yaşlı devenin yerine geçen "öteki yaşlı deve", buna pek kızıyor. "yeter arnk.yakanuzı bıraksm" deyip duru- yor ama eli mahkûm oldugundan bir şey yapamıyordu. Bu arada, işlerin başından uzaklaştınlan develer de ha- muru topak topak yuhnaya başlamış- lardı. Uzun yolculuga çıkılacağı zaman de- veler hep böyle yapar, bulduklan her şeyi hamur yapıp topak topak yutar- lardı. Geriye kalanlar ortada bir şey bulamaz. "bak hele şunlara, gene her şeyi deveyapmışlar" dŞ'lerdi. "Birşe- yi deve yapmak" deyımi de burdan geliyordu. Sonunda devenin başı bir şey yap- mış, genç bir deveyi olay çıkarmak için hazırlamıştı. Bakalım arkası nasıl ge- lecek? ARKAS1 AZ SONRA...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear