Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 MAYIS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Doktorlaruıa sahip çıktdarUluborlulu yurttaşlar, rüşvet almak ve gerçeğe aykın hasta dosyası tanzim etmek iddiasıyla görevden
alınan devlet hastanesi başhekimi Doğan'm sol görüşlü olduğu için komployla karşılaştığını belirttiler
İstanbul Haber Servisi-Uluborlu Dev-
let Hastanesı'nde başhekim olarak ça-
lışırken rüşvet alma \e gerçeğe aykın has-
ta dosyası tanzim etmek iddialany la gö-
revden uzaklaştınlan Dr. Hasan Doğan'a
ılçe halkından destek geldi
CHP ve MHP üyelen ile sıvil kuru-
luşlann temsılcılerinin de aralannda bu-
lunduğu Lluborlular. doktorlannın ke-
sınlikle bu suçlan işlemeyeceğını ve
kay makam ile emnıyet amirinin komp-
losuna kurban gittiğını öne sürdüler. Il-
çe sakinlen, Dr. Doğan için topladıkla-
n imzalan da ılgili yerlere gönderdiler.
1996 yılı sonunda Uluborlu Devlet
Hastanesı'nde göreve başlayan Hasan
Doğan, 1998 Ağustos- Aralık ay lan için-
de başhekımlik yaptı. Eşı tlknur Do-
ğan' ın da aynı hastanede doktor olarak
çahştığı Hasan Doğan. göre\ini kötüye
kullandığı gerekçesiyle işinden uzak-
laştınldı.
Doğan"ın kayınbabası olan İstanbul
Ünıversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğ-
retim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Evrinı,
damadı sol eğilımlı olduğu için komp-
lo kurulduğunu iddia etti. Evnm şu bil-
gileri verdi:
"98'in Arahk ayında ilçenin emniyet
amiri tarafından ayartanan iki öğrenci,
Hasan'ın muayenehanesine geliyorlar.
O zaman paralan olnıadığını söylüyor-
lar. Daha sonra 5 milyon liralık borçla-
nnı hastaneye getiriyorlar. O sırada po-
fisler geliyor ve rüşvet aldığı iddia edile-
rek görev den uzaklaşûnlıyor. Olayın ger-
çek olmadığı anlaşılınca, bazı hastalan
hastaneye yatırmadığı halde gerçeğe ay-
kın hasta dosyası tanzim etmek iddi-
asıyla hakkında da\a açılıyor. Hukukçu-
lar burada yardıma ihtiyacı olan iki has-
taya yardım ettiği görüşünde birleşiyor-
lar. Bu olaydan ceza almayacağı anlaşı-
hnca Kaymakam Mehmet Canoğlu ta-
rafindan Vbzgafa sürüldü. Hasan, açı-
ğa alınan birinin görev yerinin bu şekil-
de degiştirilemey eceğini belirtince işe aJ-
dılar ve aynı gün Yozgat'a gönderdiler."
Hasan Doğan da Uluborlu Ilçe Kay-
makamlığı'na gönderdiği savunmasın-
da, gerçeğe aykın hasta dosyası tanzim
etmek gibi bir dunımun olmadığını be-
lirtti. Dr. Doğan'a destek veren ilçe hal-
kı ise açığa alındığı gün toplanan yak-
laşık 800 ımzayı ilgili birimlere gön-
derdiler. Uluborlu CHP Ilçe Başkanı
Mehmet Murcak. Doğan hakkında id-
dia edilen suçlann kesinlikle doğru ola-
mayacağını vurgularken MHP üyesi Fa-
züet Üner şunlan söyledi:
u
Hasan Bey'i iftiralarla yıpratmak is-
tiyorlar. Doktor ilçede çok sevikn birisi.
Çoğu arkadaştan para bile almaz. Has-
taneye kayınbabasuıın adını verdikleri 1.5
milyarlık oda yaptırdılar. 5 milyon lira-
lık riiş\ eti niye alsın? Kaymakam ve em-
niyet amirinin kompiosu var."
Muhtelif EsnafSanatkârlarOdası Baş-
kanı Kemil Akkaya da Hasan Doğan'm
komploya kurban gıttiğini söyledi.
D E P R E S Y O N
Toplumda
görülme
riski yüzde
10-20 arasında
SAADET USLU
Depresyonun toplumda görülme sıklığı
yüzde 20'lerı buluyor.
tnsanlann hâlâ utandıklan ya da hastalık
olarak görmedıklen depresyonun kesinlik-
le tedavi edilmesı gerekıyor.
Psikiyatn uzmanı Dr. Peykan Gökalp. ın-
sanların şu anda sorunlan olmasa bile gü-
niin binnde bır ruhsal hastalığa yakalanma
nsklennın yüzde20-25 cıvannda olduğunu
söyledi.
Bütün insanlann zaman zaman üzüldük-
lennı. sıkıldıklannı anımsatan Gökalp. hep-
sinın sanılanın aksme depresyon olmadığı-
nı söyledı. Dr. Gökalp. depresyonu şöyle
tanımladı: "Hastalıgın birtakım tanımlan-
nus, özellikleri var. Her duygusal iniş çıkışa
depresyon deniyor. İnsanlar bunun yerine
Sıkıntılıvım. üzgünüm' gibi asıl duygula-
nnı dile getirmeli. Depresyon en az 2 hafta
süren ve günün çoğunu kaplayan hiçbir şey
vapmak istememe. karamsariık. u> ku ve iş-
tah bozuklukian, kilo değişjklikleri. hayat-
tan ze\ k almama. dikkat bozukluklaru cin-
sel ilgide azalma olarak kendini gösterir. Ve
kesinlikle uzman tarafından tanımlanmah-
dır. Çünkii bunlann bir ya da daha fazlası-
nın görülmesi başka bir nedene de bağlı ola-
bilir."
Insanlann ruhsal hastalıklan utanılacak
şeyler olarak gördüklerine dikkat çeken Gö-
kalp. "Depresymlu hastalann intihar riski
vardır. Depresyon 5
• Psikiyatri
uzmanı Dr.
Peykan Gökalp,
insanlann şu
anda sorunlan
olmasa bile
günün birinde
bir ruhsal
hastalığa
yakalanma
risklerinin
yüzde 20-25
civarında
olduğunu
söyledi. Bütün
insanlann
zaman zaman
üzüldüklerini.
sıkıldıklannı
anımsatan
Gökalp,
hepsinin
sanılanın aksine
depresyon
olmadığını
söyledi.
yıl içinde yüzde 70
oranında yineleye-
bilir. yüzde 10-20
oranında kronikle-
şebilir. l'ygun teda-
viyle yüzde 70-75
oranında iyileşme
sağlanır. Genei np
pratiğinde 5depres-
yon hastasından sa-
dece biri tespit edi-
lebilmektedir" dıye
konuştu.
Kadınlarda daha
sıkolmaküzereher
yaştaortayaçıkabi-
len depresyon. dü-
zelebilen bir ruhsal
hastalık olarak ka-
bul edilıyor ve 40
yaş cnannda daha
çok görülüyor.
Hastalığın teda-
visı için en az 6 ay
ılaç ve psıkoterapi
önerıliyor. Depres-
yonun nedenlennin
bıyolojık. psıkolo-
jik \e toplumsal olabileceğine dikkat çeken
Peykan Gökalp, risk gruplan ve yatkınlaş-
tıncı nedenlen ise şöyle sıraladı:
Depresyonda risk gruplan
- Kadınlarda. küçuk yaşta daha çok kötü
muameleye maruz kalma gibi nedenler et-
kili olabiliyor.
Doğum sonrası ya da regl dönemı.
- Kronık.bır bedensel hastalığı olanlar.
- Birinci derece yakınlan hasta olanlar, o or-
tamda bulunmaktan ya da genetik nedenler-
le hastalanabilıyor.
Vatkınlaşnncı nedenler:
- Yoksulluk. işsizlik. boşanma ya da aynl-
ma. dul olma.
- Erkekler için evlenmemiş olma.
- Kadmlar için e\ lenmiş olma, e\de küçük
çocuklann olması.
-11 yaşından önce ebeveyn kaybı ya da on-
lardan aynlmış olma.
- Gihen duyulan ılışkılerin olmaması,
- Doyum vermeyen aıle ilişkileri.
- Kjşilik özellikleri (takıntılı davranış örün-
tülen ya da düşük benlik kaygısı)
- Alkol bağımlılığı.
- Hızlı toplumsal değişiklık (göç etme gibi)
Tetikleyici etkenler:
- Hastanın kendısinde ya da yakm akraba-
smda ağır bır yaralanma ya da hastalığın
olması.
- Yakın akrabanın \eya arkadaşın ölümü,
- Işsız kalma.
- Yeni bir yere taşınma.
- Önemli parasal sorunlar,
- Saldınya uğrama v eya bır kaza kurbanı ol-
ma
Böyle bır sorunu olan hastalann ancak dört-
te birinin uzmana gittiğini vurgulayan Dr.
Peykan Gökalp. birinci basamak sağlık hiz-
meılerinin gelıştinlmesıni ve kişinin kendi-
sını ıfade edebilme yollannın tıkalı olmaması
için toplumun çaba göstermesıni istedi.
2000'K yıEaraı koriodanhastalığı
• WHO, 1996 yılında yaptığı
bir açıklamada, dünyada ruh
sağlığı sorunu olan 350 milyon
kişi bulunduğunu savunmuştu.
Yine WHO'nun verilerine göre,
bir insanın yaşamı süresince
depresyon geçirme olasıhğı
kadınlar için yüzde 20-26
arasında, erkekler içinse yüzde
8-12 arasında değişiyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün
(WHO)verilerine göre, başta depres-
yon olmak üzere ruhi sorunlar. 2000'li
yı 1larda en önemli sorunlardan biri
olacak. WHO verileri. depresyonu üı-
sanı diğer hastalıklardan daha da güç-
süz bırakan bir hastalık olarak göste-
riyor.
WH0,1996 yılında yaptığı bir açık-
lamada. dünyada ruh sağlığı sorunu
olan 350 mih/on kişi bulunduğunu sa-
vunmuştu. Yine VVHO'nun verilerine
göre, bir insanın yaşamı süresince dep-
resyon geçirme olasıhğı kadmlar için
yüzde 20-26 arasında, erkekler içinse
yüzde 8-12 arasında değişiyor.
ABD'de yapılan Ulusal Hastalık
Araştırması 'na göre de toplumun yüz-
de 17'sinin hayatının bir döneminde
depresyon sorunu olduğu ortaya çık-
mış. Yani her yıl en az 8 milyon Ame-
rikalı depresyonda.'
• Mevsimsel
depresyon hastalannın
yüzde 80'ini özellikle
30'lu yaşlardaki
kadınlann oluşturduğu
belirtiliyor. Kişi,
mevsimine göre, bazen
çok canlı, hareketli
oluyor, bazen de
depresif bir hale
bürünüyor. Genellikle
sonbaharda başlayıp,
ilkbahara kadar devam
eden sürede göriilen
mevsimsel duygulanım
bozukluğu, rutin hayatı
ciddi olarak etkiliyorsa
tedavi edilmesi
gerekiyor.
The Medical Outcomes Study, 11 bin
200 hasta üzerinde bir araştırma yap-
tı. Araştırmaya göre "Depresyx)n. ha-
reket kabitiyetini. dhabet, sırt sorun-
lanndan daha fazia kNmyar. Anjin,
bronşite oranla vücutta daha çok ısü-
raba voj açıyor. Diyabete oranla daha
çok yâtak istirahan gerektiriyor."
Depresyon, ise gidememe nedeniy-
le işgücü kayıplannda da önemli bir
etken. Kanada'da yapılan bir başka
araştırmaya göre ise mi-
yokard enfarktüsün ar-
dından depresyon geçiren
hastalarda 6 ay içinde öl-
me olasıhğı, depresyon
sorunu olmayanlardan 3-
4 kat daha fazla. Bunun
nedeni de depresyTKi olan
kişinin gıdalan iyi alma-
ması, yaşantısının bozul-
ması gibi nedenlerle di-
renç sisteminin etkılen-
mesi olarak göstenliyor.
Tedavi edilmedıği tak-
dirde kronikleşen dep-
resyonlu hastalann yüz-
de 15-30'u hastalıktan
tamamen kurtulmaz.
Hastalığın süresi uzadık-
ça tedavi şansı da düşü-
yor.
Mevsimseldepresyon ortayaşı vuruyor
İstanbul Haber Senisi - Me\ sim
değışıkliğı her ınsanı az ya da çok
etkiliyor. Bu dönemdeki duygu ınış
çıkışlannın genellikle depresyon
olarak adlandınlmasına karşın
uzmanlar, ancak kişinin gündelik
hayatını ciddı olarak etkilemesı
durumunda sorun var dıyorlar.
Mevsimsel depresyon hastalarının
yüzde 80'ıni özellikle 30'lu yaşlardaki
kadınlann oluşturduğu belirtiliyor.
Kişi, mevsimine göre. bazen çok canlı,
hareketli oluyor, bazen de depresif bir
hale bürünüyor. Genellikle sonbaharda
başlayıp, ilkbahara kadar devam eden
sürede görülen mevsimsel duygulanım
bozukluğu, rutın hayatı ciddı olarak
etkiliyorsa tedavi edilmesi gerekıyor.
Genel depresyonlarda olduğu gibi
burada da kişinin uyku. yeme gibi
aktivitelen bozuluyor. Bilım adamlan,
sorunun ışık azalmasından
kaynaklandığını savunurken, dünya
nüfusunun yüzde 5 kadannın bu
sorunu yaşadığı tahmin
ediliyor. Uzmanlar, mevsimsel
depresyonu olan kişılerin mümkün
olduğunca gün ışığına çıkmalannı.
dengeli beslenmelerini ve ev ıçinı iyi
aydınlatmalannı önenyor. Uzmanlann
bir başka önerisı de çocuk sahibi
olmayı düşünenlerin doğumu ilkbahar
aylanna denk getirmesı.
Yaşh ve çocuklar
Depresyonun yaşlılar-
da görülmeolasıhğı yüz-
de 15. 12 yaş altındaki
çocuklann yüzde 2,13-
19yaş.lan arasındakilerin
ise yüzde 5'inin depres-
yonu olduğu kabul edi-
îiyor. Yapılan araştırma-
lara göre dünyada her yıl
bin kişi intihar ediyor.
Bunlardan yüzde 45 ile
64'ünün geçmişte dep-
resyon sorunuolduğuka-
bul ediliyor. Depresyon
hastalannın yüzde İ5'i
ise hayatlanna kendi el-
leriyle son veriyorlar.
Havanın hep bulutlu olduğu, dünyanın sonunun geldiğini hissettiğiniz anlar depresyon olarak belirtiliyor
Depresyon
geçirme
olasıhğı
kadınlar için
yüzde 20- 26
arasında
erkekler için ise
yüzde 8-12
arasında
değişiyor.
Her üzüntü ve
kaygınru
depresyon
olmadîğı
beürtildi.
Insanları ııasıl etkiliyor?
İstanbul Haber Servisi- Uzmanlann
kesinlikle anımsattığı bır şey, her
üzüntünün, kaygmın depresyon olmadığı.
Havanın hep bulutlu olduğu, dünyanın
sonunun geldiğini hissettığinız anlar
depresyon olarak belirtiliyor ve kesinlikle
bir uzman tarafından tedavi edilmesi
gerekiyor. Depresyon halindekı kişinin
hayatından bazı kesitler ise şöyle
belirtiliyor:
• Her şey bozuk, kötü veya yanlış gibidir.
19IUY1S - 4 HAZİRAN1999
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı
11. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali programında yeralan
"F@ust Sürüm 3.0" gösterilerinin
gerçekleştirilmesindeki değerli katkılan için
Volksvvagen'e teşekkür eder.
FEST1VAL SPONSORÜ
Henkel
KURUMSAL SPONSOBLAB
KOCBANK
E3ÜÜI3
Bu ılan Cumhurıyet Gazetesi'nin
katkısıyla vavınlanmıştrr.
RENAULT
• Hayatımzdaki hiçbir şey size mutluluk ya
da ümit duygulan vennez.
• Hareketleriniz ve düşünceleriniz ağır
çekimde gibidir.
• Normal konuşmayı sürdürmek büyük bır
savaş gibidir. Kendinizi bır türlü ifade
edemezsiniz.
• Gülümsemek zorlama ve tuhaf gelir.
sanki gülümseme kaslannız donmuş
gibidir.
• Tedirgin ve endişelisınizdir,
boğuluyormuş gibi olursunuz.
• Eviniz darmadağınıktır. Çamaşır ve
bulaşıklar yıkanmayı bekler,
mektuplannızı açmazsınız bile.
• Görüşmek isteyen arkadaşlannıza
bahaneler yaratırsınız.
• Genellikle koyu renk giyinirsiniz.
• Başağnsı, mide sorunlan ve
yorgunluk gibi nedenlerle sık sık
doktora danışırsınız, ama bir türlü
hastalık bulunmaz. Ya da kendi
kendinizi kanser gibi bir hastalığmızın
olduğuna inandmrsmız.
• Gecenin ortasmda uyanır ve bir daha
uyuyamazsınız. Gün ortasmda hayattan
kaçmak için uyumaya başlarsınız.
• Normalde bir sabahta bitirdiğiniz
işler bütün bir haftanızı almaya başlar.
• Birkaç gün sonrası bile söz konusu
olsa bir türlü ileriyi göremez, plan
yapamaz, ümitlenemezsiniz.
• Aynı giysiyi günlerce arka arkaya
giyersiniz.
• Hep bir şeyleri kaybedersiniz, bir
şeyleri yapmayı unutursunuz. bazen
günlerden ne olduğunu hatırlamak bile
zordur.
• Sekse veya fiziksel temasa ilginiz
azalır. Birisine sanlmakla duvara
dayanmak arasında duygu açısından
pek fark yoktur.
• Sokaktayken kimseye
rastlamayacağınızı umarsınız. Hem
günlük konuşmayı sürdürmek zordur,
hem de sizle ilgili bir problemi
sezeceklerinden korkarsınız.
• Bazılan yemekten zevk almamaya
başlar, bazılan da fazla yemek yer.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Mutluluk ve Mutsuzluk
Üstüne
Günümüz insanı mutsuzluktan yakınıyor. Bilim-
de ve teknikte akıl almaz gelişmeler insandaki
mutsuzluk duygusunu gıderemiyor. Yoksul kişi
maddi sıkıntılar içinde günlük yaşamını sürdürme-
ye çalışırken, varsıl daha başka sıkıntıların tutsa-
ğı. Gelişmiş ülkelerde intihar ya da suç işleme
oranlarının yüksekliği mutluluğun her zaman zen-
ginlikle ilgili olmadığının kanıtı. Temelde toplum-
sal, ekonomik vb. çarpıklıklar bulunduğu kuşku-
suz olmakla biriikte. yoksuluyla varsılıyla günü-
müz insanının mutsuzluğunda "bi!inç"ve "ahlâk"
alanındaki çarpıklık ya da yoksunluklann etkenli-
ğini de görmek gerekiyor.
"Olmakya da Sahıp Olmak" adlı kitabında Erich
Fromm, günümüz insanındaki ölçüsüz sahip ol-
ma tutkusunun, dizginsiz mülkiyet edinme hırsı-
nın onu nasıl mutsuzluğa sürüklediğini anlatıyor.
Fromm'agöre, mutluluğun kaynağı "sahipolmak",
"tüketmek" değil, "var olmak" ve "üretmek"tir.
Günümüz insanı ise büyük çogunluğuyla, ölçüsüz
bir mülkiyet edinme hırsının kölesi olarak, sınır ta-
nımaz bir "tüketme" hırsı içinde, var oluşunun özü-
ne yabancılaşmıştır ve bu nedenle de mutsuzdur.
Günlük ekmeğını kazanmaya çalışan kişi için
mutluluk kavramının bile lüks olduğu hakh olarak
söylenebilir. Fakat varlıklı ya da maddi bakımdan
yeterince donanımlı olduklan halde mutluluğu ya-
kalayamayan kışilerin durumu için Fromm'un gö-
rüşlerı açıklayıcı olabilir.
Mutluluk ya da mutsuzluk kavramlanyla görü-
nürde bir ilgisi bulunmamasına karşın bir başka kı-
tap, 1818-1881 yılları arasında yaşamış Amerika-
lı antropolog Levis Henry Morgan'ın "Eski Top-
lum"u, bize bu konularda da görüş açısı kazandı-
rabilir... Daha önceki bir yazımda da sözünü etti-
öim klasikleşmiş yapıtında Morgan, Kızılderili ve
frıka uygarhklarını incelerken, hiçbir toplumun bi-
ricik olmadığını kanıtlıyor. Başka bir deyişle, bü-
tün kişiler ve toplumlar, herkes, hepimız, gelmiş geç-
miş bütün toplumlann ve tek tek bütün kışısel-
toplumsal birikimlerin sonucuyuz... Bütün bır ın-
sanhk tarihınin sonucu ve parçasıyız... Morgan'ın
kitabı bana, "sahip olma" hırsının yanı sıra günü-
müz insanının mutsuzluğunun bir başka nedeni-
nin de kendini biricik ve benzersiz sanması, ölçü
tanımaz bireycilik duygusunun sınırları içındekı
tutsaklığı olduğunu düşündürdü...
Sistem, sahip olma hırsını ve bireyciliği dayatı-
yor... Her ülkeden ve her toplumsal kesimden in-
sanlar, her biri kendi dar bıreyselliklerinin sınırları
içinde, her bin kendini bıricık sanarak, başka in-
sanlardan ve tarih duygusundan kopuk, dizginsiz
bir sahip olma ve tüketme hırsıyla gözleri karar-
mış, yarıştalar... Yaşamın anlamını, mutluluk ve
mutsuzluk kavramlannı ırdelemek ise modası geç-
miş çabalar sayılıyor...
Rus şairi Lermontov 1838 tarihincte yazdığı
"Düşünce" adlı şiirinde, kuşağını "boş ve karan-
lık" bir geleceğin beklediğini söylüyordu... Ler-
montov'un dizeleriyle: "Sevgimiz de rastlansaliğ-
rentimiz de I kurban vermiyonız ne kine ne aşka
I Kanımızın kaynadığı an bile I Gizemli bir soğuk-
luk egemen onda..."
Geçen yüzyıl şairinin önsezisi günümüz insanı
için belki daha da çok gerçeklik taşıyor... "Sevim-
siz ve unutulmaya yazgılı bir kalabalık halinde"
yeni bir binyıla doğru ilerleyen bugünkü ınsanhk,
belki hiçbir zaman olmadığı kadar mutsuz... Kar-
deşlik ve eşitlik idealleri canlanmadıkça, insanı sa-
hip olmak ve tüketmek hırslarının değil var olmak
ve üretmek duygulannın özgürleştirdiği duyum-
sanmadıkça, tek tek bireyselliklerimizin ötesinde
bütün bir insanlığın sonucu ve bir parçası olduğu-
muz bilinci kazanılmadıkça, mutluluk duygusu,
yerini şimdi olduğu gibi yüzeysel doyumlara ve git-
tikçe daha çok çatışmalara bırakarak, yeryüzün-
den büsbütün uzaklaşacak...
Dr. Sağıroğlu, haklılığını göremedi
Yargı karannı
uygulamayan SSK
yöneticilerine ceza
• Eski RP'li Necati Çelik döneminde görevinden
alınan SSK Istanbul ll Başkanı Dr. Fevzi
Sağıroğlu ile ilgili idari yargı karannı
uygulamayan SSK yöneticiîeri, tazminat
ödemeye mahkûm edildi. 12 Mayıs Çarşamba
günü yaşamını yitiren Sağıroğlu. haklıhğının
onaylanmasını göremedi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Ankara 17.
Asliye Hukuk Mahkeme-
si, yargı kararlannı uy-
gulamamanın alışkanlık
haline getirilmesine kar-
şı örnek oluşturabilecek
bir karar verdi.
Eski RP'li Necati Çe-
lik'in Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı dö-
neminde görevinden alı-
nan SSK istanbul ll Baş-
kanı Dr. Fevzi Sağıroğlu
ile ilgili idari yargı kara-
nnı uygulamayan SSK
yöneticiîeri, 400 milyon
lira tazminat ödemeye
mahkûm edildi. Dava de-
vam ederken 12 Mayıs
Çarşamba günü yaşamı-
nı yitiren Fevzi Sağıroğ-
lu, haklıhğının onaylan-
masını göremedi.
Partızanca politikalar
nedeniyle Necati Çelık
tarafindan görevinden alı-
nan Fevzi Sağıroğlu, İs-
tanbul Okmeydanı Hasta-
nesi'ne atandı. Sağıroğ-
lu'nun başvurusu üzerine
îstanbul 2. Idare Mahke-
mesi, bu işlemle ilgili ön-
ce yürütmenin durdurul-
ması, daha sonra iptal ka-
ran verdi. SSK Yönetim
Kurulu. yürütmenin dur-
dunılması karan üzerine
Fev zi Sağıroğlu'nu göre-
\ine iade ettı, ancak aynı
gün yeniden görevden ala-
rak SSK Ankara thtisas
Hastanesi'ne atadı. Bu iş-
lem de idare mahkemesi
tarafından iptal edildi.
Bunun üzerine Fevzi
Sağıroğlu'nun SSK Yö-
netim Kurulu aleyhıne aç-
tığı tazminat davası red-
dedildi. Yargıtay'ın bu ka-
ran haksız bulup bozma-
sı üzerine tazminat da\ a-
sı yeniden görüşülmeye
başlandı.
Ankara 17. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi'nde gö-
rüşülen tazminat davası
geçen günlerde sonuçlan-
dı. Mahkeme, verdıği ka-
rarda SSK Yönetim Ku-
rulu üyeleri ,\li Toptaş,
MafruzGükr, Naci l.'nal
ve Mehmet Kabakçı'yı
400 milyon lıra manevi
tazminat cezası ödemeye
mahkûm etti. SSK
avukatlan karan temyiz
etti.