02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatöru- Hikmel Çetinkav a 0 Yazıışlen Muduru- tbrahim S'ıldız # Sorumlu Müdur Fikret İlklz • Haber Merkezı Müduru Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser tstıhbarat: Cengiz Yıldırım • Ekonomı: Özlem Yüzak 0 Kullur Handan Şenköken 9 Spor: \bdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme' Abdullah Yazıcı # Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk ıBaşkan). Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke. Hikmet Çetinkava, Şökran Soner, tbrahim YıJdız. Orhan Bursaü. Mustafa Balbaş. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav AtaturkBuKarı No- 125, Kat4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020(7 hat), Faks 4195O270tzmirTemsilcisı:SerdarKızık, H.ZıyaBK 1352 S 2 3Tel-4411220, Faks 4419117 • AdanaTemsılcısı. Çetin Yiğenoğlu, lnonuCd 119 S No 1 Kat l.Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Muduru. Üstün ^Vkmen 0 Roofdmator Ahmct Konılsan # Muha- sebe Bâleat Yener # Idare Hüse\in GörerC Bılgı-lşlem Nail İıud • Bıigı- sayarSıaem Mürüvrt ÇüerSSatı; FazüetKuza MEDYA C: • Yönetım Kuıulu Başkanı - Genel Müdur Gülbin Erduran 9 Koordınator Reha Işıtnun # Genel MüdürYardımctsı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 51395S0-5B8«O41.Faks 5138463 la\ınla>aD \e Başan: > enı Gun Hdber AjanM. Basın \e Yavıncilık A Ş *urko.iğı Cad }t 4! Caialoglu 34334 Islanbul PK 1 246 - Sırkecı 34435 lslanbul Tel 10 2121512 05 05 (20 hat) Faks 10 2121513 85 95 www.cumh uriyet.com.tr 22MAYIS1999 imsak:3.42 Güneş: 5.34 Öğle: 13.08 Ikindi: 17.03 Akşam: 20.28 Yatsı: 22.12 Orhan Kemaj Roman Ödiilii • Haber Merkezi-1999 Orhan Kemal Roman Ödülü, Ahmet K.aracılılar'a venldı. Tank Dun>un K.. Prof. Dr. Tahsın Yücel. Naim Tirali, Yıldınm Keskin, Konur Ertop, Nurer Uğurlu ve K.emali Öğütçü'den oluşan seçıcı kurul. Ahmet Karacılılar'ın ""Yağmur Hüznü" adlı romanını ödüle değer buldu. Ödıii. Orhan Kemal'in eşi Nunye Ögütçü tarafından 2 Haziran 1999 Çarşamba günü saat 14.00'te Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde yapılacak bir törenle venlecek. Türk doktorlarının başarısı • ANKARA (ANKA) - Türk doktorlannın uluslararası birbaşansı daha ülkenin övünç kaynağı oldu. HÜ Dekanı Prof. Dr. Yavuz Renda ve Mfj Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurdan Tözün. bilım ve ınsanlık alanında verdikleri hızmetlerden dolayı ödüllendirildiler. Renda \e Tözün. bılim ve insanlık alanında verdiklen hızmetler dolayısıyla 14 Mayıs 1999 tarihinde Varşova Kraliyet Sarayı'nda yapılan bir törenle Polonya Tıp Akademisi Üyeliği'ne ve Albert Schweitzer Dünya Tıp Akademisi'nın şeref ödülünü almaya hak kazandılar. yararlı içki • tSTANBl'L(ANKA)- Haftada 1-7 bardak şarap içilmesinin, beyin damarlanndan birinin kanama veya pıhtıiaşma olasılığını azalttığı bildirildı. British Medical Journal'da yayımlanan ve Danimarkalı bir ekibin ortaya koyduğu çalışmaya göre, haftada bir bardak şarap içilmesi. beyin damarlanndan binnin kanama veya pıhtıyla tıkanması yoluyla felç yapma olasılığını yüzde 30 oranında azaltıyor. Araştırmacılarbu sonuca 45-84 yaşlan arasında 13 bın 329 ınsanı 16 yıl izleyerek vardı. Araştırmacılar. şarabın etkisinin alkolden değil. doğal maddeden kaynaklandığını saptadı. Öğrencilere prezervatif • TRABZON (AA) - Cınsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda ""riskli yöre" seçılen Trabzon "da, Türkiye Aile Planlaması Derneği tarafından Karadeniz Teknık Üniversitesi (KTÜ) öğrencüerine prezervatif dağıtılıyor Turkiye Aile Planlaması Derneği Trabzon ll Sorumlusu Ayşe Atal, öğrencilerı cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bir nebze olsun bılgilendirmeye çalıştıklarını belirterek •'Bu hastalıklan da daha ıvi öğrenmek ve onlardan korunmak içın 10 bın adet broşür dağıtacağız" dedı. Şantiye şefi Ümit Aslan Kobal hakkında Rize Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı ÇamhlıeıiLsiıı için kamu davası ÖVIER ŞAN RİZE-Çarnlıhernşin'dehukukdinlemeyendo- ğa katliamı sürerken. \ öre halkı ve çevreciler de boş durmuyor. Durdurma karanna karşın yapı- mı sürdürülen Dilek- Güroluk HES yaklaşım yol- lan nedeniyle şantiye şefı Ümit Arslan Kobal hakkında Rıze Ağır Ceza Mahkemesi'nde ka- mu davası açıldı. Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kuru- lu (KTVKK) tarafından çeşitli derecelerde SİT alanı olarak ilan edilen bölgede sürdürülen sant- ral çalışmaları. Trabzon KTVKK tarafından 14.7.1998 gün ve 596 sayılı ilke karanna daya- nılarak durduruldu. Durdurma karannın ardın- dan BM Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bü- lent Kuyumcu. 13.3.1999 tarihli bir yazı ile Ri- ze Valıliği'ne baş\ uruda bulunarak karann de- ğiştirilmesini ve ınşaat izninin sağlanmasını is- tedi. Bü aşamadan sonra firma yetkilisi konumun- Cumhuriyet Başsavcılığf nın 29.4.1999 tarihli başvurusu üzerine Rize Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1999/75 numaralı dosya ile açılan kamu davasının ilk duruşması 4.5.1999 günü yapıldı. Mahkeme, dava ile ilgili gerekli çalışma ve hazırhklann tamamlanması gerekçesiyle yargılamanın 16.6.1999 günü saat 09.00'da yapılmasına karar verdi. daki BM Enerji Yatınmlan ve Ticaret AŞ Çam- lıhemşin Şantiyesi Proje Müdürü Omit Arslan Kobal, inşaata yönelik çalışmalara son verildi- ğini bildirdi. Ancak Çamlıhemşinliler çalışma- lann bu kararlara karşın sürdürüldüğünü belir- leyerek Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Yapım sürüyor Mehmet Demirci, Memiş Akay ve Akif Ha- caioğlu tarafından yapılan suç duyunısu üzeri- ne 9.4.1999 günü yapılan tespit çalışmasında Çamlıhemşin HES yaklaşım yollannın yapımı- na fiilen devam edildiği belirlendi. Rize Cum- huriyet BaşsavcılığTnca 1999 23 hazırlık numa- ralı dosyada "dikkatsizlik ve tedbirsizlik netice- si yaralamaya sebebiyet verme" suçundan yürü- tülen soruşturma konusu olayın da yol açma ça- lışması sırasında 6.4.1999 günü meydana gel- diği belirlendi. Yapılan çalışma ve belirlemelerin ardından Ri- ze Cumhuriyet Başsavcılığı. BM Enerji Yatınm- lan ve Ticaret AŞ Çamlıhemşin Şantiye Müdü- rü Ümit Arslan Kobal'ın Kültür ve Tabiat Var- lıklannı Koruma Kurulu kararlanna muhalefet ettiği gerekçesiyle TCK'nin 31 ve 33. madde- leri gereğince Rize Ağır Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açtı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 29.4.1999 ta- rihli başvunısu üzerine Rıze Ağır Ceza Mahke- mesi'nde 1999/75 numaralı dosya ile açılan ka- mu davasının ilk duruşması 4.5.1999 günü ya- pıldı. Mahkeme, dava ile ilgili gerekli çalışma ve hazırhklann tamamlanması gerekçesiyle yar- gılamanın 16.6.1999 günü saat 09.00'da yapıl- masına karar verdi. Öte yandan Çamlıhemşinliler ve çevreciler, 3 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Çam- lıhemşın'de çeşitli etkinlikler düzenlemeye ha- zırlanıyor. Çeşitli dernek. kurum ve kuruluşla- nn katılmasının beklendiği etkinlikler çerçeve- sinde paneller, açık hava konserleri ve halk oyun- lan gösterilerinin yanı sıra doğa yürüyüşlerinin de yapılacağı belirtilirken, çevreye ve Çamlıhem- şin'e duyarlı bütün insanlann 3 Haziran Dünya Çevre Günü'nde bölgede buluşması çağnsında bulunuldu. GAZtANTEP 'îşyeri doktorluğuna önem verilmelT BEKTRŞAHIN GAZİANTEP-tşve- rı doktorluğunun yay- gınlaştınlması amacıyla Gaziantep'te bir komıs- yon oluşturuldu. Gazi- antep Tabıp Odası Baş- kanı Opr. Dr İdrisErtaş- kuı, komısyonun yasala- nn öngördügü çalışma- yı başlatarak öncelıkle 50'den fazla ışçi çalıştı- ran ve işyeri doktoru bu- lunmayan yerleri sapta- yacağını söyledi. Ülkemizdeki işçi sağ- lığı ve ış güvenliği tü- züğünün. Avrupa'nın birçok ülkesinden daha iyi ve ileride bir yapıya sahip olmasına karşın uygulamada büyük ak- saklıklaryaşandığını be- lirten Ertaşkın, bunun dadenetimsızlıkten kay- naklandığını söyledi Er- taşkın. "Yasa ve tüzük- lerde ileri, uygulamada geriyiz* dedikten sonra şöyle devam etti: •'İşyeri doktoru işçi kadar işveren için deson derece önemlidir. Hele heieGaziantep gibi sana- yide hızlı ilerleme kav- deden bir kentte konuya daha çok önem verilme- si gerekir. Oda olarak v«- ğun bir çalışma başlaü- voruz. Öncelikle işvere- ni sıkıntıya sokmadan sorunu çözmevıeçahşaca- ğız. Problem çıkarsa ya- sal yollara başvuraca- ğızr Konunun yararlarını bılen işverenlenn işyer- lerinde doktor bulundur- duklannı anımsatan Er- taşkın, doktor bulundur- mayan işyerlerine karşı yasalarda etkilı, caydı- ncı bir yaptınm bulun- mamasından yakındı. Ertaşkın. u Halen kenti- mizde 120 sertifikalı iş- veri doktoru var. Bu sa- yının şu anda bile 10 kat fazla otaıasgerek" dedı. AIDS'eKarşı Sinema Sinema dünyasının en hareketii etkinliği olan Cannes Fılm Festivali'nin elü ildncisi tüm canlılığıyla sürüyor. Festival kapsamında yer alan 'Cinema Aga- inst AIDS* (AIDS'e Karşı Sinema) bölümünün geçen perşembe akşamı dü- zenlenen galasına birbirinden renkli konukiar katıldı. Gala>a katılan isim- ler arasında rock şarkıcısı Mick Jagger'ın eski eşi, ABD'nin eski top model- lerinden Jerry Hall (üstte, solda),Av ustury-alı top modei Elfe McPherson (soWa)ve büyük Alman düşünürü, sosyalizmin babası Karl Marx"ın torununun toru- nu Katarina Marx (üstte, sağda) da yer aldı. Ünlii sinema oyuncusu Ehza- beth Taylor'un himayesinde düzenlenen geceden elde edilen gelir, ABD'deki AIDS'le Savaşım Derneği'ne bağışlanacak. (Fotoğraflar: RELTERS) A n t a l y a ' d a g e c i k e n m ü c a d e l e n i n u ç a k l a y a p ı l m a s ı p l a n l a n ı y o r Seçimler, sivrisineklere yaradı BÜLENT ECEV İT ANTALYA-Antalya'da yerel yönetimler sivrisinek mücadelesıni tartışıyor. Seçimler nedeniyle geç kalınan mücadele için Muratpaşa Beledıye Başkanı Süleyman Evcilmen. "Bu iş Büyükşehir Belediyesi'ne ait. karşılıklı görüşmelerle sorunu çözmek üzereviz'* derken. Konyaaltı Beledıyesi 15 kişilik ekip ile mücadeleye başladı. Kentin en büyük alt belediyesi olan Muratpaşa'nın DSP'lı Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen. sivrisinek mücadelesini uçakla yapmavı planladıklannı, ancak bunun da çeşitli çevresel sorunlar yaratacağını söyledi. Evcilmen. seçim nedeniyle sıvrisinekle mücadelede geç kalındığını belirterek "Bu aşamada mücadele ancak havadan yapüırsa başanlı olabilir. Ancak binalann degişik yükseklikte olması üaçların bina aralaruıa girememesi ya da birikim yapması gibi sorun yaratacağını tespit ettik. Ancak 3030 sayılı Belediye Yasası'na göre bu Büyükşehir Belediyesi'nin işidir" dedi. Evcilmen. Muratpaşa Belediyesi olarak bu ış için • Kentin en büyük alt belediyesi olan Muratpaşa'nın DSP'li Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, sivrisinek ve İcara sinek mücadelesinde kullanılan mazot püskürtme yöntemini eleştirdi. Büyükşehir Belediyesi'nden geçen dönemden kalmış 800 milyar lira alacaklan olduğunu belirterek "Ancak Büyükşehir'de de para yok. Bu sorunlan çözmeye çalışıyoruz, Sivrisinekle mücadelede gecikildiğinden Antalya'nm bütünü olarak ele alınacak bir mücadele gerekli. Bunun içinse 1 trihon liraya vakın bir paraya ihtiyaç var. Yine de depomuzda bulunan ilaçlarla mücadele devam etmektedir" diye konuştu. Sivrisinek ve kara sinek mücadelesinde kullanılan mazot püskürtme yöntemini de eleştiren Süleyman Evcilmen şöyle devam etti: "Daha çok çevreye duyarlı ve zarar vermeyen ilaçlar var. Bataklıklar, kanalizasyon bölgeleri ve çöplük alanlan gibi sineklerin üreme bölgelerinde çevreye de zarar vermeyecek şekilde üretilmiş ilaçlar var. Onlarla mücadele için çaba sarf ediyoruz. Mazot yöntemi halk sağhğı için uygun degil ve kabcı kirüliğe neden oluvor." Evcilmen, sadece kendi belediye sınırlannda yapılacak mücadele için 250-300 milyar liraya gereksinimlen olduğunu da anımsattı. 15 kişilik ekip Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'İi Bekir Kumbul. konuyla ilgili çalışmalann sürdüğünü, alt belediyelerle de görüşüp gerekli önlemlerin alınacağını bildirdi. Bu arada ANAP'lı Konyaaltı Belediye Başkanı Muhitân Böcek. Çevre Sağhğı Müdürlüğü'nün sivrisinek ve kara sinek mücadelesine başladığmı açıkladı. Böcek. "15 kişilik ekip göreve başladı. Özel bir şirketin çalışmalanyla 24 mahallenin her biri 7 günde bir ilaçlamyor. Belediye olarak bu çalışmalar için 20 milyar lira ayırdık. Vatandaşlanmızın çev re tembliğine özen göstererek ekiplere de yarduncı olmasını bekliyoruz" e-posta : tan (â prizma. net tr 1998 Orman yangınıyla savaşıma 16 trilyon harcandı ANKARA (ANKA)- " 1999 Ytü Orman Yangın- larıvla Mücadele Eylem Planı"nda. geçen yıl mey- dana gelen 1932 orman yangını sonucunda 6 bin 764 hektar orman alanının zarar gördüğü belırti- ldi. 1998 'de orman yangın- lanyla mücadele kapsamın- da Orman Genel Müdür- lüğü bütçesinden 16 tril- yon liralık harcama yapıl- dığı kaydedildi. Yangın istatistiklerinin tutulmayabaşlandığı 1937 yılından 1999 yılına kadar olan dönemde meydana ge- len orman yangınlan so- nucunda 1 milyon 501.4 bin hektarlık ormanlık sa- hanın yandığı ve toplam 10.1 katrilyon liralık fızi- ki zarann meydana geldi- ği bildirildi. Son 10 yıllık periyot dikkate alındığında, ortalama yılda 13 bin 635 hektarormanlık alarun yan- dığı vurgulandı. Ormanla- nn yüzde 58'inin yangın- lar açısından riskli bölge- de bulunduğu ve özellikle yaz aylannda çok sayıda orman yangınının meyda- na geldiği bildirildi. Tutulan yangın ıstatis- tiklerine göre. Türkiye'de- ki orman yangınlannın yüz- de 3'ü yıldınmdan. yüzde 14'ükasten, yüzde 35'i ih- mal ve dikkatsizlikten, yüz- de 48'i ise bilinmeyen ne- denlerden olmak üzere top- lam >'üzde 97 'si insanlardan kaynaklaridı. Tıpta 'yeterlilik sınavı'nı ^ bakanlık engelledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Öğretım Kurulu'nun (YÖK) tıp fa- kültelerinin nıteliğini yük- seltmek üzere 3. ve 5. sınıf- larda sınav yaparak, alınacak puanın 6. sınıf sonundaki Tıpta Uzmanlık Sınavı'na (TUS)eklenmesini öngören projesi. Sağlık Bakanhğı en- geliyle karşılaştı. Sağlık Ba- kanı Mustafa Güven Kara- haa YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürûz'e bir mektup göndererek. projeyi destek- lemediklerini. bunun bakan- lık gözetiminde yapılan TUS'a müdahale anlamına geldiğini belırttı. 3. ve 5. sınıflarda yapıla- cak sınavınTUS'ubellioran- larda etkilemesini hedefleyen YÖK. Sağlık Bakanlığı'ndan gelen yazı üzerine projesıni askıya aldı. YÖK, gelecek yıl uygulamaya koymayı tasar- ladığı yeterlilik sınav lan ile tıp fakültelerindeki eğitimin kalıtesini yükseltmeyi he- deflemişti. Sağlık Bakanı Mustafa Güven Karahan, mektubun- da, TUS'un ancak Sağlık Bakanhğı denetiminde ve bilgisinde yapılabileceğini, projeyi bu şekliyle onayla- madıİclannı vurguladı. Ormanda seçim yapıldı yapılma- sına. ama ortalık pek durulmu- yor. Krallık konusunda anlaşmaya v anlması pek kolay olmuyor. Kuşla kurdun anlaşması pek isteniyor, pek bekleniyor da arada beklenmedik aksilikleroluyor. Ormanın kuş kar- deşi güzel güzel öterken birdenbire beklenmedik sesler çıkanveriyor. Bu kez de tam anlaşmaya vanlıyor der- ken. kurt kardeşe 'Birazesner misin?' diye beklenmedik bir teklif yaptı. Bakın neler oldu? Kurt kardeş esneyecek mi?.. jr/"ırmızı Şapkalı Kuş durup durur- J\. ken, kurt kardeşe dönüp 'Biraz esner misin' deyince herkesler pek şaşırdı. Kurt da doğrusu bu söze alın- dı: 'Şimdi nedenesnememi istiyorsun ki?" diye sordu. Kuş. 'Bakalım dişle- rinin rengi kırmızı mı beyaz mı, göre- lim' dedi. Kurt daha da alındı: 'Ne varmış benim dişlerimde? Dişlerim berkesinki gibi beyazdır' deyince kuş. 'Ama geçmişte pek beyaz degildi. kır- nuzıydı da merak ettinr dedi. tşte bundan sonra olanlar oldu. Kurt kar- deş bu sözleri suçlama sayarak 'Ar- ük benim seninle işim kalmadı, bak- sana sen bana neler söylmorsun, öv- leyse ben de seninle konuşmuvorunT dedi. Bu kez araya Bay Kuş gırerek Canım, bunlan bayan kuş söyledi. ama o da kötü niyetle söylemedi, sa- dece eski günleri anarak öylesine söy- ledi' dediyse de durumu düzelteme- di. Bu kez An Beyi'nin canı sıkıldı. tçinden 'Böyle işlere kadınlan kanş- nrdın mı sonu böyle olur' diye geçir- MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Ormanda seçim yapıldı da... '99 diyse de dışından bir şey demedi. Oy- sa. o da atlann dişisinden hiç hoşlan- mıyor, bu ışlerin erkeklerin işı oldu- ğunu düşünüyordu. Neyse, baktı ki iş- lerkanşacak. 'beyfikbizdekalsın'de- yip arayı bulmaya karar verdi. Bu da herkese bıraz bal veımekle olurdu. Hemen kovana gidıp balın en güze- lınden birer parçayı hazırladı, kurtla kuşa götürdü. Aralannda neler konu- şulduğunu bilmiyoruz, ama ormanın işleri kanşınca görüşünün alınması kaçınılmaz olan akbabaya başvurul- du. Akbaba ne dedi?.. A kbaba. deneyımlı bir orman JM. adamıydı.Bırmeseleylekarşı- laştığı zaman kanadını saçsız kafa- sının üzerinde gezdirir, biraz düşü- nüp görüşünü söylerdi: 'Canımgar- deşim. meseleyi fazla büyütmeyin. Kuş demiş de ne demiş? Yok, dişin kırmızı mı demiş. Desin, bundan ne çıkar? Kimse ona senin şapkan ne- den kırmızı diyor mu? Ormanda herkesin bir kırmızı tarafı vardır. Şimdi kaldınp baksan, maymunun da kıçı kırnuzL Şimdi tutup da ona bunu söylemek mi gerekir? Her şe- yiduyarsan içinden çıkamazsın. Ba- na da 'bakalım, senin neren kırmı- zı?' diye çok sormuşlardır da ben de "gelin bakın' deyipsusturmuşumdıır. Böyle şeylerecanınm sıkmav uı. Kuş- lann böyle tuhafuklan vardır, 'kuş akh' diye boşuna dememişler. Öte yandan. kurt da işi büyütmesin, da- ha önlerinde çokyol var, sakin olsun, hepsi hallolur. güzel güzel el ele ve- rir. ormanı idare ederler. Karpuzun da dışı yeşildir, ama içi kırmızıdır değil mi?' dedı. Akbaba konulan pek güzel idare eder. pek sıkışırsa ara- ya bir fıkra ekler, konuyu yıamuşa- tırdı. Anlaşıhyordu ki bu konu sa- nıldığından daha önemliydi. orma- nı idare etmek için 'Kuş-Kurt-An' formülü isteniyordu. Ormanda ye- ni bir dönemin başlaması belki de geçmişe göre daha iyi olacaktı. Devekuşları kararsız kalıyor... B u kez de ortaya 'Devekuşu so- runu' çıkacağa benzıyordu. Çünkü 'devekuşu', geçmişte 'ben kuş muyunı, deve miyim?' diye bir sorun çıkarmış, ormanın bilimle uğraşan 'hindi', 'papağan' 'susa- muru', 'fil' gibi akıl küpleri işin içinden çıkamamışlardı. 'Deveku- şu'nun bu kez de 'Ben de kuşum ve ormanı yönetmeye hakkun var' de- mesi kimseyi şaşırtmazdı. Deve- kuşunun kimlik bunalımı pek çok çalışmanın konusu olmuş, ama bir sonuca vanlamamıştı. Bu kez deve de, devekuşunun or- manı yönetmesini destekleyebilir- di, çünkü onlar da bu yolla iktida- ra ortak olabilirlerdi. Böyle sorun- lar zaman zaman çıkar, kimi za- man biraz tartışılır, sonra da unu- tulup giderdi. Bu kez de öyle ola- cağa benziyordu. Yılanlarla tim- sahlar da kendilerine hiçbir zaman ormanı yönetme hakkı verilmeme- sini eleştiriyor. 'Bizim öteki yöne- tkilerden ne eksigimiz var' diyor- lardı. Yılanlar, anlardan daha iyi sok- tuklannı söyleyerek kendilerini sa- vunuyorlardı. Timsahlar da, 'Biz işi anında bitiririz' diye ortaya çı- kıyorlar. ama hiçbir zaman orman- da oy alamıyorlardı. Böy le dunım- lar her zaman görülürdü, ama olay çıkmazdı. Yalnız 'devekuşu'na şöy- le bir haber gönderebihrlerdi: 'Sen pek sesini çıkarma. Bak, etin para etmeye başladı, seni orman dışına gönderir, bütçe açığımızı kapatı- rız'. Böyle bir uyan devekuşunu kendine getirmeye yeter de artar- dı. Burası ormandı, kimin ne yapacağı, kimin ne olacağı belli ol- mazdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear