14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 31 MART 1999 ÇARŞAMBA 12 EKONOMI 1994-1999 DÖNEMİNDE HÜKÜMETLERİN UYCULAMALARI lhlııızca luııut dağıtüctaTürk ekoiomisine '5 Nisan Kararları' tanımlanasıyla damgasını vuran süreçten bugüne kıdargeçen zaman diliminde ülkeyi DYP liderliğinde önce SHP, ardından CHP ile duşturulan koalisvon; ardından ANAYOL REFAHYOL, ANASOL-D vönetti. Bu dönem boş vaatler veyanhş uygulamalar nedeniyle ekonomide büyiik firsatlann kaçtığı, zengin ile yoksul arasındaki gelir dağılımımn açtldığı, yolsuzlukların, adam kayırmaların son kerteye ulaştığı bir dönem oldu. 'Düştü' denilen enflasyondaki gerileme, ne gariptir ki bir türlü halka yansıyamadı. Dış kredi kapılannın birbiri ardına kapandığı, yüksekfaizle iç borçlanmanm bütçeyi delik deşik ettiği bu dönemlerde 'kurtarıcı' gözüyle bakılan özelleştirmeler yağmaya dönüştü. KlT'îerin içi büinçli bir şekilde boşaltıldı. Uluslararası rekabetin büyük hızlayol aldığı bu ortamda, hukuksal düzenlemeler ve altyapı oluştundmadan bilinçsizce sürdüriilen liberal ekonomi politikalarının ülkeleri daha büyük kaoslara sürüklediği gerçeği de göz önüne ahnmadı. 1994-1999yılları arasındaki bu süreçte somut olarak 'yapıldı' diyebileceklerimiz ne yazık ki, 8 yıllık eğitimin yaşama geçirilmesi ve vergi reformu ile sınırh kaldı. 50. )/. ve 52. ÇtLLER HÜKÜMETLERİ 5 Nisan kararları ile rant ekonomisi başlatddıDYP'ninliderliğinde SHP ile kurulan 50. hükümct, 5 Nisan kararlanna attığı imza ile ülke ekonomisini çıkmaza so- kan süreci oe iyice körüklemış oldu. 50. hûkümetin başlıca icraatlan yüzde 139'la- n aşan devaiüasyon, KİT ürûnlerine yüz- de 100'lere varan zamlarla hatırlandı. Bu dönemde tüketici enflasyonu 125.5'lere \ardı. 1994 Ocak aymda ya- şanan dış borç krizi nedeniyle Türki- ye'nin kreds notu düşürüldü. Hazine, iç borçlanma faizini net 204"e kadar yük- seltti. 1994yıhnın ilk üç ayında yapılan ve resmi olmayan devaiüasyon nedeniy- le bankalararası piyasada faizler yüzde 300'e vurdu. Üretimde yüzde 11.3, ya- tınmlarda yûzde 15.2 düşüş, ekonomide yûzde 6.1 daralma yaşandı. Çalışanlara verilen vaatler havada kaldı. 1991'de ücretlilerin ulusal gelirden aldığı pay yüzde 31.9 ikenl993'te yüzde 30.9'adüştiL 1994'te yüzde 25.5. 1995'te yüzde 22.2'ye geriledi. Rant geliri elde eden sermaye gnıbunun payı 1993'te yüzde 54.2'den 1995'te yüzde 61.4'e yükseldi. Ulusal gelir kişi ba- şına 1993 'te 3 bin 400 dolardan 1994'te 2 bin 196 dolara geriledi. Enflasyon ve faiz üç hanede Yüksek faizli. kısa vadeli borçlanmalar iç borç stokunu 5 Nisan'dan sonraki 3 yılda 356 trilyon- dan 3.9 katnlyona çıkardı. Yine CHP ile koalisyon biçiminde yürütülen 51. ve 52. Çiller hükümetleri de 5 Nisan kararla- 50. HÜKÜMET: DYP-SHP(5.7.1993) 51. HÜKÜMET: DYP(S.ıo.1995) 52. HÜKÜMET: DYP-CHP (3O.io.i99S) 53. HÜKÜMET: ANAYOL (6.3.1996) 54. HÜKÜMET: REFAHYOL (28.6.1996) 55. HÜKÜMET: ANASOL-D (30.6.1997) 56. HÜKÜMET: DSP a1.1.1999) 5 4 . H U K U M E T : REFAHYOL DYP - CHP koalisvonu 5 Nisan kararları ile anımsanıvor. rının ülkeyi sürüklediği yüksek faiz ve enflasyon ortamında geçti. 1994'te üç hanelere fırlayan fa- iz ve enflasyon rakamlarının bu düzeylerden ge- rilemesi hükümet tarafından 'başarı' olarak gös- terilmeye çalışıldı. Buna karşılıkbankalararası pi- yasada faizler 1995'te en yüksek yüzde 106,1996'da ise yüzde 96 gibi yüksek düzeylerini korudu. Yük- sek faizli, kısa vadeli borçlanmalar ıç borç stoku- nu 5 Nisan'dan sonraki 3 yılda 356 tnlyondan 3.9 katrilyona çıkardı. Dısandan borç bulamayan hûkümetin iç borç- lanmada faizlen yükseltmek zorunda kalması ban- kalan ve dolayısıy la ülkeyi rantekonomisine sürük- ledi. Para üretim yerine faiz yoluyla kazanç elde etmeye yönelince yatınmlarda önemli oranlarda gerileme kaydedildi. 53.HÜKÜMET: ANAYOL Soruşturmalar ile hatirlanacak ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın istifasıyla son bulan ANAYOL hükümetinin üç ayı ortaklar ara- sındaki çekişmeyle geçti. Koalisyon ortaklan arasın- da, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ve DYP'li eski bakanlardan Şinasi Altıner hakkında Meclis soruştur- ması açılmasıyla başlayan gerginlik, ANAYOL için so- nun başlangıcı oldu. Hükümet üç ayda kendisi tarafın- dan hazırlanan sadece bir kanun tasansını TBMM'de yasalastırabildi. Reform kkliasıyla 6 Mart 1996tarihin- de kurulan ANAYOL hükümeti, ortaklar arasındaki yolsuzluk iddialannın gölgesınde kaldı. TEDAŞ ve TOFAŞ'la İlgili yolsuzluk soruşturmalan- nın açılması, ortaklar arasmda ikinci krize neden oldu. Çiller*in.başbakanlığının son günlerindeörtülüödenek- ten 500 milyar lira çektiğine ilişkin basında yer alan bel- geler koalisyonu kopma noktasına getirdi. Önceki hükümet döneminde ekonomik göstergeler- den ödün verildiği için stand-by anlaşmasını iptal eden IMF ile yeniden ilişkiye girmeye çahşülar. KÎT ürün- lerine yapılan yüksek oranlı zamlar dışında hiçbir is- tikrar karan uygulanmadı. Erbakan başbakanlığında kurulan REFAHYOL hükümeti ekonomide enkaz bıraktı. Popülizmin sonucu: Borç batağı ve enflasyonRefah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan başkanlığında. Refah Partisi ile Dogru Yol Partisi'nin kurduğu REFAHYOL koalisyonu, hükümeti kurarken verdikleri vaatlenn çogunu gerçekleştiremedi. Denk bütçe vaadiyle gelen Erbakan hükümeti döneminde 1997 yılı bütçesi 2.5 katrilyona yakın açık verdi. Üç kaynak ANASOL-D: Resmi II! düzelme piyasâya yarisımadı 55. Hükümet makroekonomik göstergelerde görece iy ileşme sağladı. Enflasyonun düşürülmesinde göreli başanlar el- de etmesıne karşın 55. Hükümet özellikle yapısal reformlan gerçekleştiremedi. Dünyadaki ekono- mik krizle birlikte dış kredı sağlamada zorlanan 55. Hükümet, iç borçlan tıımandırdı. Bu da. bütçede sağlanan artılann faiz ödemelerine gitmesine ne- den oldu. Bankacıhk sistemindeki yapısal bozukluk ve hu- kuki boşluğun giderilmesi hedeflenmesine karşın yapısal bozukluk ve hukuki boşluk giderilmedi, arttı. Vergi reformu gerçekleştirildi ve vergi gelir- lerinın arttınlmasında başanlı bir performans gös- terildi. Sekiz yıllık kesintisız eğitim projesinin yaşama geçirilmesi hûkümetin yüzakı olarak göze çarpar- ken yüzde 85.2 olan tüketici fıyatlannı başanlı bir şekilde yüzde 90.6'ya yükseltti. Faiz oranlannın dü- şürülmesi başan olarak görünse de kısa vadeli ya- bancı ve yerli sermaye paradan para kazanmanm keyfini sürdü. Kaynak yaratmak için özelleştirme- ye sanlan hükümet bütçe dışında tuttuğu gelirle- • Göreve geldiklerinde yüzde 100 düzeyinin üzerinde olan bono faizi, Kör- fez Krizi'yle birlikte yüzde 125'lere kadar yükselmesine karşın Merkez Ban- kası'nın başanlı politikasıyla birlikte düşme eğilimine girdi. ri yatınmlarda kullanacağını açıklasa da. geride 'dişe dokunur* bir yatınm bırakmadı Buna kar- şın kamu çalışanını kemer sıkmak zorunda bırak- ması yönüyle daha önceki hükümeti aratmayan ANASOL-D döneminde makro ekonomik göster- gelerdeki iyileşme piyasalara yansımazken ihraca- tın ithalatı karşılama oranı düştü. Yılın ilk üç ay- lık döneminde dış ticaret açığı yaklaşık 4.5 milyon dolardan 4.8 milyon dolara yükseldi. Aynı dönem- de ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 57.5'ten yüzde 57.2'ye geriledi. Ithalat ilk 4 ayda yüzde 5.4 artarken tüketim ithalatının yüzde 18.6 oranındakı artışı, yerli firmalan zorladı. 1998 bütçe programına göre bütçe giderleri 14.8 katrilyon lira, gelirler 10.8 katrilyon, açık 4 katril- yon olarak benimsendi Ancak, ilk beş ayda bütçe 1 katrilyon 471 trilyon açık verdi. 5.549 trilyon li- ra olan bütçe giderlennin 2.496 trilyonu iç borç 171 trilyon lirası da dış borç faizi oldu. Faiz dışı fazla 1.202 trilyon oldu. Bütçe gelirleri de 4.123 trilyon. Merkez Bankasf nın dö\ iz devirlerini almayaca- ğını açıklamasıyla birlikte TL'nin değer kaybınm dolar karşısında yavaşlaması ülkeye sıcak para gi- rişini arttınrken ödemeler dengesi üzerinde baskı yarattı. Ihracat pahalılaşırken ithalatın ucuzlama- sı yabancı mallann tüketimini kamçıladı. Göreve geldiklerinde yüzde 100 düzeyinin üzerin- de olan bono faizi Körfez Krizi'yle birlikte yüzde 125'lere kadar yükselmesine karşın Merkez Ban- kası'nın başanlı politikasıyla birlikte düşme eğilimine girdi. Son olarak IMF ile anlaşmanın ar- dından Merkez Bankası'nın faizoranlannı lOpuan düşürmesi faiz oranlannın yüzde 70'lere düşmesine yaradı. paketi açıklayan hükümet, hiçbir istikrar önlemi getirmezken denk bütçe hedefini gerçekleştirmek için Merkez Bankası'nın kânna bile göz dikti. (MB'nin kân bütçeye aktanlarak fazla vermiş gıbı gösterildi.) Merkez Bankası'ndan avans tüketildi. Bankalann insafına kalınca, bono faizleri 7- 8 puan yükseldi. 1997 programında yıl sonunda yüzde 57.7 olarak öngörülen enflasyon, REFAHYOL'un görevi devrettiği 55. Hükümet tarafından yüzde 85 olarak revize edılmek zorunda kalındı. Popülist politika yüzünden IMF ilişkileri askıya alındı. 135 bin lira olarak öngörülen ortalama dolar kuru ise 147 bin liraya ulaştı. 54. Hükümet döneminde sanayinin performansında da gerileme görüldü. Hükümet göreve geldığınde 75.8 milyar dolar olan dış borç, görevi bırakırken 80 milyar dolar oldu. İç borç ise 2.3 katrilyon iken 4.2 katrilyona tırmandı. 2 0 0 0 ' E D O C R U P A R T İ L E R V E S E C İ M MtLLİYETÇt HAREKET PARTİSİ ÖZGÛRLÛK VE DAYANIŞMA PARTİSİ PARTİSİ Mİ11İ İktİsat politikasi 'Herkese iş, işçiye hak!' 'Ulusal sanayi ve bağımsız ekonomi' Liberal sistemi reddeden MHP, milli bir iktisat politikasının oluşturulmasını istiyor. Ekonomik sorunlara değinmekle birlikte çözümler konusunda somut veriler içermeyen programda, orta sınıflara yönelik vaatler ağırlık kazanıyor. Enflasyon: Ahlaki değerleri aşındıran enflasyonun 'gayrimeşru haksız kazancı teşvik ettiği' vurgulanıyor. Sosyal güvenlik: Işsızlikle mücadele edileceği, ıstihdam kabiliyeri olan yatınm projelerine öncelik verileceği ifade ediliyor Teknoloji: Bütçeden bi|im ve araştırmaya aynlan payın arttınlacağı, bilgi ve teknoloji kentleri kurulacağı sözü veriliyor. Sendikalar: Sendikalann çağa uydurularak itibannın yeniden kazandınlacağı vurgulanıyor. Memurlann örgütlenme hakkı önündeki engellerin kaldırılacağı ifade ediliyor. Vergi: Vergi toplamada devletle vatandaşın karşı karşıya getirilmeyeceği belirtılerek ilk aşamada geçici ve basit- usulde verginin kaldınlacağı söyleniyor. HALKIN DEMOKRASİ PARTİSÎ Toprak ve tarım reformu sözü Halkın Demokrasi Partisi (HA- DEP), bugünkü ekonomik sistem- de, kendi deyimleriyle asalak ve yapay sömürü sınıflannın KlT'ler kanalıyla beslenmesinin engelle- neceği sözünü veriyor. Özelleştir- meye tam anlamıyla karşı çıkan bir yak- laşıma sahip olan parti, "sömürüye, ta- lana dayanan ekonomik sistemde KİT'le- rin siyasilerin arpalığı olmaktan çıka- rılacağını" vaat edıyor. Toprak ve tarım reformu yapılacağını, kooperatifçiligin özendirileceğini belirten HADEP'in saptamalan şöyle: KİT'LER VE ÖZELLEŞTİRME: KlT'ler, çalışanlann, yerel yönetimlerin, üretici ve tüketici temsilcilerinin de katı- lımı sağlanarak, demokratik \ e özerk bir yönetim yapısına kavuşturulacak. ENFLASYON: Enflasyonist teş- vik önlemlerinden ve tüketicinin zaranna olacak önlemlerden kaçı- nılarak kendi çıkarlannı konıma ve ekonomik yaşama katılmalan sağlanacak. TARIM: Topraksız çiftçilerin yeterli topraga sahip olmalan sağlanacak. Tanm desteklenecek. Ormanlar ve orman köy- leri korunacak. VERGİ: Bölgesel, demokratik ve özel kalkınma planlanyla bölgelerarası gelir farklılıklan giderilecek, batıya akan ser- maye, beyin ve emek gücünün önlenmesi için özel önlemler alınacak, kamu yatı- nmlanna ağırlık verilecek. Parti programında emeğin ertelenemez taleplerini sıralayan ÖDP, iş güvencesinin sağlanmasını istiyor. Sosyal güvenlik: Sendikal özgürlükle- rin genişletileceği. işsizlik si- gortasmm yaşama geçirilece- ği belirtilirken emeklilik sü- resinin uzatılmaması gerek- tiği ifade ediliyor. Borçlanma: Kamu harca- ma modellerinin borçlanma yerine vergikndirmeye da- yandığı ifade ediliyor. Rant aktaran değil kamu hizmeti üreten bir bütçe yapssı hedef- leniyor. tç borcun, çahşan ke- simîeri ve küçük tasarruf sa- hiplerini en azetkileyecek şe- kilde uygulanacak bir defalık birservet vergisi alınarak sağ- lanacak kaynak ile ödenece- ğinin altı çİziliyor. Özelleştirme: Eneni sant- ralları ve Türk Telekom'un kamu mülkiyetinde kalması ve toplumsal yarar doğrultu- sunda faaliyetlerini sürdür- mesi gerektiği vurgulanıyor. Kamu mülkiyetinin yaygın- lasınasını savunuyor. Vergi: Asgari ücretin ver- gi dışı kalmasının sağlanaca- ğı. ücretliler için özel tarife- hazırlanacağı vurgulanıyor. Enflasyon: Devle- tin fiyat artışlannm durduruiması için top- lumsal anlaşma sag- ladığı birprogramı uy- gulayacak. Ücretler: Asgari ücret saptama biçiminin de- ğiştirilecegi, zorunhı tasarnrfa son verileceği belirtiliyor. Faiz: Kur istikrannı ve fi- nans sistemini dış şoklardan korumak için sermaye kontrol- lerinin uygulanacağı vur- gulanıyor. Işçi Partisi (İP). "Ulusal sanayi ve bağım- sız ekonomi" başlığı altında. "Özelleştir- meye hayır, yağmacılardan hesap sorula- cak, krediler mafyaya değil, üreticiye ve esnafa" diyerek özetlıyor ekonomi poiitıka- sını. Bugünkü ekonomıyi 'eroin bağımlısı' olarak nitelendıren tşçi Partisi, liberalleşme sonu- cunda ekonominın kırli ve kara paraya hükmeden mafyanın denetimı altına girdiğini belirtiyor. İP se- çim bildirgesinde. ulusal devletle birlikte ulusal pa- ranın da çökertildiğı belirtiliyor. Uygulanacak ulusal ekonominin temelleri şöyle açıklanıyor: "Ankara, IMF ve Dünya Bankası ipo- teğinden kurtarılacak, ulusal ve halkçı bir ekono- mik politika için bağımsız karar merkezi yaratı- BARIŞ PARTİSİ 'Liberal sol' ekonomi anlayışı Banş Partisi, 'liberal sol' diye adlandırdı- ğı yaklaşım üzerinden politika yaparken, prog- ramdaki saptamalar ile çözüm önerileri diğer partilere göre değışkenlik göstermıyor. "Türkiye Toplumsal Banş Projesi Yeni- den Yapdanma Programı" başlığı altında top- lanan programda 'ilginç' çözüm önerileri yer alıyor. Parti, serbest piyasa ve rekabet ortamında devle- tin ekonomik faaliyetierdeki rolünü asgariye mdirme- yı amaçlarken, programına kendisinin 'liberai sol' di- ye tanımladığı bir yaklaşım kazandırmaya çalışıyor: Özelleştirme: Parti, stratejiköneme sahip kuruluş- lar dışında bütün KlT'lerin ve bunlara bağlı ortaklık- lann özelleştirileceğıni duyuruyor. Vergi: Vergi sisteminin basitleştirileceği, Gelir, Kurumlar ve Stopaj vergilerinin koru- nacağı, KDV dışında tüm dolaylı vergilerin ise kaldmlarak 'özel tüketim vergisi' adın- da tek vergi getirileceği belirtiliyor. Borçlar: Türkiye'yi borç darboğazından çıkarmak amacıyla 'toplumsal banş için dayanış- ma vergisi' admda bir vergi alınmasını öneriyor. Enerji: Parti. enerjide öncelikle yap-işlet-halka açıl modeli çerçevesinde özel sektör yatınmlan- nın teşvik edileceğini ve nükleer enerjinin emni- yetlı yollarla kullanılma yöntemlerinin aranacağı- nı, santrallann kurulacağı yerlerde halkoyuna baş- vurulacağını belirtiyor. lacak. Günırük Birliği'nden derhal çıkıla- cak. İç piyasada dolann ve markın dikta- sına son verilecek, spekülatif para operas- yonlanna olanak verilmeyecek." KİT'ler ve özelleştirme: Özelleştirme po- litikalanyla cumhuriyet ekonomisinin kale- lerinin yabancı ve özel sermayeye teslim edildiği be- lirtiliyor. Devletçi uygulamalann ağırhklı olduğu kar- ma ekonomi uygulanacağı vurgulanıyor. Bankalar: Ulusal ekonomiyi destekleyici polirika- larla uyum halinde kamu bankacılığı geliştirileceği ifade ediliyor. Ücretler: Ücretlerin, taban fiyatlannın arttınlma- sı yoluyla iç pazarda talep büyütülerek sanayinin ka- pasitesi ve tanmsal üretimin arttınlması planlanıyor. Tanm: Toprak ağalığı, aşiret reisliği, şeyhlik, tefe- cilik gibi statülerin kökün- den temizleneceği belirtili- yor. Tütün. sigara, sıvı yağ, pamuk gibi tanm ürünleri- nin ithalinin yasaklanaca- ğı, kooperatifleşmenin özen- dirileceği kaydediliyor. Borçlanma: tç borç ve faiz ödemelerinin donduru- lacağı, böylece kamu kay- naklannın kamu için değer- lendirilme olanağı yaratıla- cağı ifadesi yer alıyor. Vergi: 'Nereden buldun' yasası ile kirli ve kara ser- vet kamulaştırılacak. Son on yılda büyük kazançlar elde eden sermaye kesimi- nin ulusal ekonominin ge- lişmesine katkısı sağ- lanacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear