25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 1999 PAZAR HABERLER DIMVADA BUGÜN ALİ SİRMEN fiar Lokantaları Sevgili, Meğer ne çok seveni ve meraklısı varmış gar lo- kantalannın. Fatma Artunkal'a rastladım geçen gün. Sana gar lokantasını anlattığım, daha doğ- rusu başlaytp da anlatamadığım yazıyı okumuş. "Babamı,halamı, anneni alıp gidelim oraya ne olur" diyordu. Fatma'nın halası Nebahat Hanım annemin arkadaşı ve çocukluğumun unutulmaz simalarından biri. Sonra geçenlerde dostum Aydın Cumalı tele- fon etti. "Atilla Tokatlı ömrünün son yıllannda, hep Haydarpaşa Gar Lokantası'na giderdi. Is- tanbul'a ilk geldiklerinde trenden iner inmez babası onu oraya götürmüş, adeta o günlere dönmek istiyordu" dedi. Ne garip değıl mi, Sevgili, bir kente dtşardan gelen insanlar, oraya ilk adım attıklan yeri unutmu- yorlar, dönüp dolaşıp, hep orayagidiyorlar. Attmış- lı, yetmişli yıllarda, AJmanya'nın bir çok kentinde, Hauptbanhof dedikleri, merkez garlarında hep Türk işçiler dolu olurdu. Değişmez kural gibiydi, Münih'te, Hamburg'da, Köln'de, Frankfurt'ta, Ber- lin'de hep büyük garlann çevresinde onlan görür- düm. Altmışh yıllann sonlanna doğru, Berlinli bir Alman arkadaşıma, "hadi Zoo Banhof'un oradaki Asc- hinger'e gidelim " dediğimde, "Aman " yanıtını ver- mişti, "orası iyideğildir, hep Türk işçiler doludur". Tahmın edersin ki, daha lafını bitirmeden kıpkırmı- zı olmuş, nasıl özür dileyeceğini bilememiş, benim kahkahayla gülmem karşısında ise daha da bir bozulmuştu. Gerçekten de, istasyon civaıian hep Türklerle dolu oluyordu, o yıllarda. Hiç unutmuyorum. 1962'de, Almanya'ya ilk gidişimizde, banhof civa- nnda bir selfservis lokantada, patates kızartma is- teyeceğim, etin yanına, ama nası! dendiğini bilmi- yorum. Etrafa bakıyorum, bir yerlerde de görmü- yorum, sıra da bana geldi gelecek, çaresiz tezgâ- hın başında elimde tepsi yüksek sesle bağırdım, Türkçe olarak: - Arkadaşlar, patates kızartması nasıl deniyorAI- manca? Anında beş yerden yanıt geldi: "Bom frit" Tabii Almanya'da, garların içindeki lokantalar, Köln'de hemen çıkıştaki lüks lokantayı hesaba katmazsan, fazla ahım şahım değil. Sosis, bira tü- ründen şeyler veriyoriar. Ama o bockwusrtlar ile bradvvurstlara ve çekme Alman biralarına bayıldı- ğım için, ne zaman Almanya'ya gitsem, hemen oralara koşuyorum. Biz yine Atilla Tokatlı'ya dönelim. Sanıyorum, bir ara Kadıköy tarafinda oturdu, Türkçeye bir çok temel eseri kazandırmtş bu aydınımız. Acaba Hay- darpaşa Gar Lokantası'na giderken, Kadıköy Is- kelesi'nin yanından sandala biner miydi? Artık var olmayan o sandallar kentin ve yaşamı- mın renkli parçalanndan biriydi. Iskelenin hemen yanında dört beş basamak inerek vanlan sandal iskelesinde bekleyen sandallardan birine atlardın, bir ayağını ileri uzatmış birini hafıfçe geriye doğru çekmiş, hepsi de Kastamonulu olan sandalcılar, ağır ağır küreklere asılıriar, beş yedi dakika içinde Kadıköy ile Haydarpaşa arasını geçiverirlerdi. O sandallara binmiş olan hangi çocuk, gömleğinin kollannı sıvayıp, biraz da eğilerek, elini suya sok- mamıştır ki? Epey ufaktım, bir gün sandal ile Haydarpaşa'ya giderken, geçen vapurun dalgasını yandan alıp, sallanınca korkmuştum. Çok nekre bir insan olan anneannem, gülerek takılmıştı bana: - Hani sen erkektin, erkekler korkar mı? O sırada yiğitliğe leke sürmek falan umurumda değil, cevabı yapıştırmışım: - Erkeklik karada, denizde erkeklikmerkeklikol- maz. Yıllarca anlatmıştı bu olayı. Sevgili, görüyor musun, yine şu Haydarpaşa Gar Lokantası'na giremedik. Bizim gar lokantası Kafka'nın şatosuna döndü galiba. İP secim kampanyasım başlattı Sol Güçbirliği Kurulu solpartileri 'altiolCta birleşmeye çağırdı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Işçi Partisi (İP), gerçekleştirilen "Sol Güçbirliği ŞöJenT ile se- çim kampanyasım başlat- tı. Sol Güçbirliği Kurulu Genel Başkanı (SGK) Prof. Dr. Tahir Hatipoğhı. tüm sol partileri "alü ok"ta birleşmeye çağıra- rak. "Artık sağ mazi, sol istikbaldir. Soicular, sosya- listter. Kemalistier arük nokta ve virgiil kavgasını bırakarak büyük hedef- lerde buieşmeliyiz" dedi. İP Genel Başkanvekili HasanYalçm, Türkiye' nin gereksinmesinin sol ikti- dar olduğunu dile getire- rek "DSP ve CHP sol ikti- dar imkânını reddettiler. Türkiye'yi sol iktidardan yoksun bıraktılar" diye konuştu. İP'in seçim kampanya- sı, düzenlenen şölenle başlatılırken milletvekili ve belediye başkan aday- lan da tanıtıldı. Çeşitli tnüzik gruplan ve sanatçı- lann da yer aldığı şölende partililer, türkülereşliğin- de halay çektiler. Şölende konuşan SGK Genel Başkanı Prof. Dr. Hatıpoğlu, son birayda 16 yerde kurultay toplandığı- nı söyledi. Türkiye'nin 1919 sonrasım y aşadığına inandığını belirten Hati- poğlu, "Bu şenlik gericili- ğe, cehakte ve şeriata baş- kaldındır. Soi demek ulu- salcı demektir. Emperya- listierin solu desteklediği görülmemiştir. Emperya- listier gericiliği. ırkçıhğı se- ver. İşbirukçUerini bunla- nn arasından seçer" dıye konuştu. Bazı sol partile- rin "alto ok"un tamamını kabul etmediğini kayde- den Hatipoğlu, "Bölficü- lüğe varaıı etnik milliyetçi- liğe karşıyız. Kardeşliği ortadan kaldıran çatiak- lara karşıyız" dedı. tP Genel Başkanvekili Hasan Yalçın, sağın 430 milletvekili bulunmasına karşın iktidar olamadığı- nı, sorunun milletvekili sayısında olmadığını kay- detti Yalçm, "Arukkesin- lik kazanmıştır ki sağ iş- birlikçidir. Türkiye'ye iha- net etnüştir. Hiçbir seçim sağı iktidar yapamaz. Bu seçim değil, bir mafya ve tarikatJar yanşıdır'' de- ğerlendirmesini kaydetti. DSP ve CHP'nin sol ikti- dar olanağmı reddettikle- rini savunan Yalçın. "Tür- kiye'ye sol iktidar lazım- dır. TAmerika'nın sol ikti- dara izin vermeyeceğin- den korktular" diye konuştu. Hukukçular; Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Bakanlar Kurulu ve milletvekillerinin dikkatini çekti Devlete DGM çağnsı• Hukukçular, Avrupa însan Haklan Mahkemesi'nin (AÎHM), DGM'leri İHAS'ınadilve bağımsız yargılama öngören 6. maddesine aykın bulmasıyla ortaya çıkan hukuksal sorunun ciddiyetini siyasilere tam olarak kavratabilmek için çabalannı sürdürüyor. tstanbul Haber Servisi - DGM'lerin yapı- sının İnsan Haklan Avrupa Sözleşmesi'ne (tHAS) uygun hale getirilmesinin hukukun gereği ve yurtseverlik görevi olduğunu be- lirten Marmara Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi Anayasa Hukuku Anabilim Dah Başka- nı ve lstanbul Barosu İnsan Haklan Merke- zi Başkanı Prof. DT. tbrahim Kaboğlu; Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı. Bakanlar Kurulu ve milletvekillerini göreve çağırdı. Kaboğlu. Türkiye'nin direnmesi halinde Ocalan davasının hukuki olmaktan çıkıp si- yasallaşacağı uyansında bulundu. Hukukçular, Avrupa tnsan Haklan Mah- kemesi'nin (AlHM). DGM'leri İHAS'ın adil ve bağımsız yargılama öngören 6. mad- desine aykın bulmasıyla ortaya çıkan hu- kuksal sorunun 'ciddiyetini' siyasilere tam olarak kavratabilmek için çabalannı sürdü- rüyor. Türkiye'nin DGM'lerin yapısım de- ğiştirmemekte direnmesi halinde Öcalan davasının hukuki olmaktan çıkıp siyasalla- şacağı uyansında bulunan Prof. Dr. Kaboğ- lu, Türkiye'de 'yargı bağımsızdır' şeklinde- ki politik çıkışı hukukileştırmenin bir yurt- severlik görevi olduğunu söyledi. Prof. Ka- boğlu, "Yoksa 'vatan hainliği' söylemiinan- dıncıhğuu tümüyle yitirebflir" dedi. t TBMM toplanmalı' Prof. tbrahim Kaboğlu, tüm bu nedenler- den ötürü anayasanın 93. maddesine göre Cumhurbaşkanı'nın TBMM'yi acilen top- lantıya çağırması gerektiğini belirtti. TB- MM Başkanı'nın paralel bir girişimde bu- lunabilecegini ya da TBMM üyelerinin bu- nu doğrudan yapabileceğini anımsatan Ka- boğlu, Meclis'in yapması gerekenleri şöy- le özetledi: "TBMM. önceükle anayasanın 143. mad- desini değiştirerek 'askeri hâkimler' kaydı- nı çıkarmah; DGM'lerin Kuruluş ve Görev- leri Hakkındaki Kanun'u da aynı doğrultu- da değiştirmeHdir. Pişmanhk Vasası. sadece vurtiçi \e dağdaldlerle sınırlı kalmamalı; a>- nı zamanda yurtdışındakâeri de kapsayan bir afvasası biçimindedüzenlenerek. yaban- cı ülkelerde 'Kürt diasporasr'nın oluşması- mn öniine geçilmelidir." Prof. Kaboğlu, si- yasilerin, seçimleri bahane ederek çözümü seçimler sonrasına bırakmalan durumunda hukukçularada görev düştüğünü anlattı. Ka- boğlu şu önerilerde bulundu: "Görevaçtsından. Öcalan'uı 1 Mayıs 1984 (DGM'lerin göre%e başlaması) öncesi işledi- ği suçiar, ağır ceza nıahkenıelerinin göre\' >« yetki alanına girmekte idi. DGM'ler mev cut olmasaydı yargılama ağır ceza mahkeme- sinde >apılacaktı. DGM, iç hukuktaki geliş- meleri ve davanın AvTupa'ya taşınma olasi- Uğını göz önüne alarak 'davadan çekilmesi zor olsa da" TBMM'nin seçimler sonrası toplanıp anayasa ve yasada düzeltme yap- masına kadar dava>ı askıya alabilir." CHP Genel Başkan Yardımcısı, solun seçimlerden başanlı çıkacağını söyledi Taııla: Sağ blok dağdacaktstanbul Haber Servi- si-CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tan- la, 18 Nisan yerel ve ge- nel seçimlerinde Türki- ye'de sıyasi dengelerin değişeceğini belirterek seçimlerin sonucunda, "vurguna, soyguna, çe- telere bulaşmış, 1983'ten sonra oluşan yüzde 65'Kk sağ blokun çöke- ceğini, radikal sağın merkez sağj zorlayacağı- nı ve solun seçimlerden daha başanlı çıkacağv- m" ileri sürdü. Bülent Tanla, dün CHP lstanbul 11 Başkan- lığı'nda düzenlediği ba- sın toplantısında, parti- !.ü!n oK/ia!I<to Kofı^fo^o Tanla, seçimlerden sonra Türkiye'nin sosyal demokrat ilkelerie yeniden yapüanacağını söyledi. Sim s tVlaii la UaŞlalaCa~ ğını belirtti. Tanla, CHP Genel nin, Türkiye'nin sorunlanna "özte- Bülent Tanla, önümüzdeki seçim- malannın yasaklanmasını da eleş- lerde sol ve sosyal demokrat parti- lerin yüzde 35'leri zorlayacağını belirterek, "seçimlerden sonra Türkiye'nin yeniden yapılanması konusundaki ükelerln, sosyal de- mokrat ilkelerie oluşacağını" söy- ledi. Tanla, belediye se- çimlerinde Istanbul'da CHP ve FP'nin yanşa- cağını öne sürdü. CHP'nin aday belirle- mede önseçim yöntemi- ni uyguladığını. 26 kon- tenjan hakkından 16'sını kullandığını ve en fazla üniversite mezunu mil- letvekili adayına sahip olduğunu vurgulayan Tanla, milletvekili liste- lerinde 63, belediye baş- kanlığı listelerinde de 32 olmak üzere toplam 95 kadın adaya yer vermek- le CHP'nin en fazla ka- dın adaya sahip parti ol- duğunu söyledi. ğ Başkanı Deniz Baykal'ın bu tarih- te. "Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntı ve tıkanıklıklan çözen ve di- ğer partilerden farklılığını ortaya koyan" seçim bildirgeterini açık- layacağinı söyledt.Tarila", bildirge- y nen ve beklenen çözümleri, sosyal demokrat bir anlayışla, gerçekçi, süratli. katılımcı ve anlaşılabilir" bir yaklaşımla hazırlandığını sa- vundu. -CHP Genel Başkan Yardımcısı y ş tiren Tanla, seçim öncesi söylenen- lerle seçim sonrasmda ortaya çıka- cak gerçeklerin tutarlılığı açısın- dan siyasiler ve medyanın etik, il- keleri gözönün^ahnası gerektiğini söyledi. S e ç i m k a m p a n y a s ı n d a m a n i l i a f i ş ' k u l l a n a r a k F P ' y e y ü k l e n e c e k DSP propagandaya kısıtlı bütçe ayırdıANKAR\ (ANKA) - DSP Genel Başkanı. Başbakan BülentEcevit seçim kampanyasında. bir imam-hatiplinin yazdığı 'adfl düzen'i yeren maniyi seçim afişi olarak kullanarak FP'ye yük- lenecek. DSP yönetimi, seçim kampanyasına diğer partiler gibi büyük bütçe ayırmamayı, şarkı-tür- külere büyük telif hakkı ödememeyi kararlaş- tırdı. Seçim kampanyasında. Ecevit'in siyasi yasaklı olduğu dönemden kalma, emektar 'Gö- zün aydm Türkiye, ak güvercin geüytır' sloganı- nı kullanmaya devam edecek olan DSP, propa- ganda sürecinde Ecevit'in 'dürûst, mütevazı devlet adamı' imajını vurgulayacak. Ecevit. yurt gezilerinden birinde bir emekli i- mam-hatiplinin kendisine okuduğu ilen sürülen "Suçlulan sakladılar/Yolsuzluğu akladılar/Yok- sullan hakladılar/Gördük adil düzeni. Yazan: Bir emekli imam-hatipli" biçiminde satırlariçe- ren afış bastırttı. DSP milletvekillerinin, Tansu Çiller ve Mesut Ydmaz"ı Yüce Divan oylama- lannda aklamalanndan önce basılan afişler D- SP örgütlerine dağıtıldı. DSP'nin bastırdığı se- çim afişlerinden bir diğeri 'Sömürünün en kö- tüsü, inanç sömürüsü' özdeyişini içeriyor. Bir başka afişte ise 'Dürüst devlet - Dürüst siyaset - Dürüst Bder' slogam kullanıldı. DSP manifestosu DSP'nin din ve din politikası anlayışında yo- ğunlaşan seçim afişlerinden bir diğeri ise bu alandaki DSP manifestosunu içeriyor. DSP, din- devlet anlayışını. hazırlattığı seçim afışinde şöy- leaçıkladı: "DSPdin, inanç vegerçeği arayişözgüriüğün- de her türiü Mnıriamaya ve yasağa karşıdır. Ay- nı zamanda dinin ve tarikatçıuğtn siyasete alet edilmesine de karşıdır. Çünkü dinin ve tarikat- çüığın siyasete alet edilmesi ve dc\ let işlerine ka- nştınlması dini yozlaştırıp bağna/laştıracağı gi- bi mezhep ve tarikat aynlıklarını da düşmanh- ğa ve kavgaya dönüştürür ve ulusal birliği zede- ler.DSP, Dİyanet lşleri örgütünün her mezhep ve tarikatı kucaklayacak bir çoğulcu yapıya kavuş- turubnasından yanadır. O arada nüfusumuzun büyük ve dinamik bir kesimini oluşturan Alevi- ler de bu örgütte mutlaka hakça temsil olanağı- na kavıışturulmahdır." Bu arada Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan. Ecevit'in Güneydoğu için öngörülen eğitim ve kalkınma atağını, bu alandaki projeleri açıkla- mak için sadece Güneydoğu ve Doğu Anadoiu değil, Türkiye'nin değişik illerinde toplantılar düzenleyeceğini bildirdi. Ecevit'in gelecek hafta Güneydoğu gezisine çıkabileceği bildirildi. Gerici adaya tepki DSP Afyon ll Örgütü ile belediye başkan adayian. il genel meclisi ve belediye meclis üye adaylan, eski ANAP millet\ekili olan ve "geri- ci" çizgideki Gaffar Yakuı'ın liste başından mil- letvekilliğine aday gösterilmesi nedenıyle top- luca istifa etti. DSP Afyon 11 Başkanı ve arka- daşlannca kaleme alınan istifa metninde, Gaf- far Yakın'ın "cuma günlerinin tatiledilmesiniis- teyen ve bunu müler>ekilligi döneminde TB- MM'ye getiren bir kişi okJuğu" vurgulanarak Kubilay l vgun'un ardından "ikinci bir ayıba aracı olmak istemedikteri'' görüşüne yer verdi- ler. Öte yandan Kadın Adaylan Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER). milletvekili listele- rinde kadınlan seçilebilir yerlerden gösterdiği için DSP'ye teşekkür etti. DSP lstanbul büyükşehir adayı Temizel, yüzde 27 oy alacağını tahmin ediyor 4 Kazanamayacağun yarışa ginnem r tstanbul Haber Servi- si - DSP lstanbul bü- yükşehir belediye baş- kan adayı Zekeriya Te- mizel, belediye başkan- lığı seçimini yüzde 27 oy alarak kazanacağını tahmin ettiğini belirte- rek "Kazanamayaca- ğım hiçbir yarışa gir- mem"dedi. tstanbul büyükşehir belediye başkanhğmın güçlü adaylarından DSP'li Zekeriya Temi- zel dün Istanbul'a gele- rek seçim çalışmalannı başlattı. Atatürk Havali- manı'ndan, Mecidiye- köy'dekiDSPllMerke- zi'ne konvoy eşliğinde gelen Temizel, burada DSP'nin ilçe ve belde belediye başkan aday- lanyla tanıştı. Temizel yaptığı ko- nuşmada, "Laik demokratik Tür- kiye için tstanbul çok önemlidir. Buradaki yönetim tüm Türkiye'ye yansıyacakür'' dedi. Yapılanlann inkâr edilemeyece- ğini, ancak lstanbul'un çok daha iyisine layık olduğunu vurgulayan Temizel, hiçbir çıkar grubunun DSP'li Temizel dün İstanbuPa gelerekseçim çalışmalannı başlattı. (MEHMET DEMİRKAYA) temsilcisi olmadıklannı söyledi. Tüm insanlann insanca yaşaya- cağı bir ortam olması gerektiğini ve bunu sağlayacaklannı anlatan Temizel, tstanbul'da gördüğü coş- kunun kendisini çok mutlu ettiğini vurguladı. Temizel daha sonra özetle şunla- n söyledi: "Laik demokratik Türkiye, bi- zim için çok önemlidir. Laik, de- mokratik, hakça düzene kav uşmuş bir tstanbul, bizim için çok daha önemlidir. Bizlerin görevi, laik, de- mokratik, çağdaş yönetimi hep bir- likte huzur içinde yönetime taşı- maktır. Bizim referansımız halkbr, sayın Başbakanımız Bülent Ece- vıt'tir. Çalışmalanmız halkla birtikteolacaktır. Halkın istediği olacak- ür. lnsanlık için ne iyiy- se o olsun. lstanbul'un sorunlannı halkla bir- likte çözeceğiz. tstanbul sizlerie dünya kenti ola- caktır. Türkiye, DSP'nin iktidan ve Bü- lent Ecevit'in başba- kanlığı konusunda ka- ranru verdi." 'Adaylar çok iyi' DSP lstanbul ll Baş-' kanı Hasan Fehmi Ya- vuzalp, lstanbul'da de- mokratik sol düşünceyi uygulama noktasında değerli adaylara sahip olduklannı söyledi. Temizel, parti binası önünde toplanan parti- lilere de kısa bir konuşma yaptı. Partililer, "tstanbul'a başkan Ze- keriya Temizel", "Türkiye'deteky- ol Demokratik Sol" şeklinde slo- gan attılar. Temizel, gazetecilerin sorusu üzerine, lstanbul'da yüzde 27 oy alacağını tahmin ettiğini ve kazanamayacağı bir yanşa da asla girmeyeceğini söyledi. RP kökenlileri liste dısı bıraktı ÇükrMüli Görüşçüleri şaşırtU AYŞE SAYIN ANKARA - DYP Genel Başkanı Tansu Çilkr. tari- kat, cemaat ve kapatılan RP tabanından oy alabılmek için saflanna kattığı ve kendılennı "Gönül Erieri Ptat- fonnu" üyeleri olarak tanıtan Milli Görüşçülen düş kı- nklığına uğrattı. Kapatılan RP'nin Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan'ın "ricası"* üzerine C'Her'in liste dışı bıraktığı savlanan Gönül Erlen Platformu üyelerinden Yakup Kaldınm. DYP'nin yüzde 7-8'lik bir oy potan- siyelini kaybettığini ileri sürerek, "Sağa sola imzalar atan Çiller,attoğtimzalanyalayacak" dedi. Jet-Pa ve Sü- leymancılar kontenjanından adaylan seçilebilir yerler- den aday gösteren Çiller'in ise "çahşan ve çalışmayan" adaylan belirlemek için bütün illerde akademıs>enler- den oluşan "izle- me ekibi" oluştu- racağı öğrenildi. Çiller, RP'nin "adil düzen" programtnm ha- zırlayıcilanndan Süleyman Akde- mir. Kemal Gü- leç, RP kurucula- nndan .\3A Türk- men, eskı Akıncı- lar Derneği yöne- tıcileri Tevfİk Rı- za Çavuşoğlu ve Yakup Kaldınm"ı ortada bıraktı. Gönül Erieri Plat- formu üyelerin- den Yakup Kaldı- nm, 24 Şubat gü- nü aday listeleri- nin teslim edil- mesine 2 saat ka- la. DYP genel merkezinden kendilerine, bü- yük bölümü liste başı ya da seçile- bilir yerlerden a- day olduklannın bildirildiğini ak- tardı. Lıstelerde ad- lannı göremeyin- ce çok şaşırdıkla- nnı aktaran Kal- dınm, "Erbakan devreye girdi de- tıiyor. Eğer bu doğruysa, Çil- Jer'to AP, DP re- feransı göstererek savunduğu de- mokrasi anlayışı- nın nasıl olduğu da ortaya çıkmış oMu" dedi. Kal- dınm, "ÇOler, 28 Şubat'a karsı bir söylem geliştire- rek puan topla- maya çalıştı. an- cak şimdigöriiyo- ruz ki 28 Şubat sürecini savunan- lan listelere akü" görüşünü savun- du. Erbakan'ın Çiller'den "Ksteye koyma" ricasında bulunmasım do- ğal karşıladığını ifade eden Kaldı- nm, "Erbakan'a diyeceğimiz bir şey yok. Ama Tansu Hanım'ın. bu ricayı yerine getirmesi anlaşıhr DYP başkan adaylannı tanıttı tstanbul Haber Servisi-DYP Genel Başkanı Tansu Çiller Türkiye'nin ve lstanbul'un so- runlannı bir tek DYP'ninçöze- bileceğini savunurken, partisi- nin büyükşehir belediye baş- kan adayı YalcuıOzer'ı "Artık her evde bir ağabeyiniz daha var. kapısı herkese açtk, vçi dı- şı tertemiz biri"1 sozlenyle ta- nıttı. DYP dün lstanbul büyükşe- hir belediye başkan adayı ile ilçe ve belde belediye başkan adaylannı, Hilton Oteli'nde düzenlediği bir törenle basıııa ve parti örgütüne tanıttı. DYP Genel Başkanı Çiller, istanbul'un bir dünya şehri ol- duğunu ve bu kenti 30 yıldır kendilerinin değil, başka anla- yışlann yönettiğini belirterek "İstanbul'da hak mületin oia- cak. Dağı taşı gecekondu olan bu kentimkdn trafik. ulaşun, otopark sorunlannı çözeceğiz" dedi. 3. köprünün çözüm getir- meyeceğinı, çünkü köprülerin insan değil, araç taşidığını vur- gulayan DYP lıderiÇiller, top- Iu taşımaya ve raylı sisteme önem vereceklerini ifade etti. DYP'nin lstanbul ilçe bele- diye başkan adaylan: Adalar - Adnan Demir, Av- cılar - Cuma Köse, Bağcılar - RentriŞen. Bahçelievler - Mu- zaffer Doğan. Bakırköy - Ka- dir Aksu, Bayrampaşa - tsnıa- U ABoğlu. Beşiktaş - jKemal Ulosu. Beykoz - İzzet Öztürk, Beyoğlu - MevKit Akarçeşme, Büyükçekmece - Ercan Çiftçi, Çatalca - Ahmet Rasim Yücel, Eminönü - Tahir Aktaş, Esen- ler - Vlustafa Balct Eyüp - Mehmet Göl, hatıh - Fikri Geoç, Gaziosmanpaşa - Süley- man Soyiu. Güngören - Remzi Yavuz, Kadıköy- Mehmet Nu- ri Kuriş. Kağıthane - Hatice Yılmaz. Kartal - Kenan Din- çer, Küçükçekmece - Haa Ak- yüz. Maltepe - Kemal Gordel, Pendik - Hüsamettin ElçL Sa- nyer - tbrahim Özdemir, Si- livri - TahirSert Sultanbeyli - Nimet Çaçan. Şile - Abdullah Gökalp. Şişli - Salih Güngör, Tuzla - Hasan RaşitGökdemir. Ümramye - Mehmet A>an, Üs- küdar - Adnan Odabaş, Zey- tinburau - Sükjınan Lluocak. gibi değü" dıye konuştu. DYP kulislerinde ise Çıller'in, Millı Görüş- çüleri devre dışı bırakmasında "Erbakan'm ricası" dı- şında etkenler olduğu savunuluyor. REFAHYOL sürecinde askerle arası açılan Çiller'ın, 18 Nisan seçimlerinden sonra "radikaüeşme" görüntü- sünden kurtulup, "devlet kurumlanyla banşanuV ikti- dara gelme hesabı yaptığına dikkat çekiliyor. Bazı DYP kurmaylanrun Çiller'e RP ile "yakınlaşma"nın bedeli- nin REFAHYOL sürecinde iktidardan uzaklaştınlarak ödediğini anımsatarak, "sistemle banşahm" telkininde bulunduğu ifade ediliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear