Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 ARALJK 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çiler'den
MHP'ye koyıın
benzetmesi
• AMKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller, isim
verraeden MHP'nin
Abdullah Öcalan
konusundaki tavnnı da
eleştirdi. Çiller, "Geçmiste
Apo istisman yaptılar, 'Biz
iktidara geldiğimizde
Apo'yu bitiririz' diye
geldiler. Şimdı Meclis'te
'mee, mee' diye
dolaşıyorlar" dedi.
Genel kurul Insan
Hakları Gününde
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Insan
Haklan Kurumu (TİHAK)
Genel Kunılu. 10 Aralık
"Dünya Insan Haklan
Günü"nde yapılacak.
Türkiye Insan Haklan
Kurumu ıle ilgili
mahkemeye yapılan tescil
başvurusu, Ankara 21.
Asliye Hukuk Mahkemesi
tarafindan kabul edilmiş,
ancak bu karan Vakıflar
Genel Müdürlüğü temyiz
etmişti. Yargıtay 18. Hukuk
Dairesi, temyiz istemini
reddederek kurum ile ilgili
tescil başvurusunu kabul
etti. Bu girişimler sonucu
kuruluş aşamasını
tamamlayan TİHAK, yann
genel kurul toplantısını
Kavaklıdere'deki Çankaya
Belediyesi Kültür
Merkezi'nde
gerçekleştirecek.
İnsan Haklan
Komisyonu
GÜPCistan'a gitti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - TBMM Insan
Haklan Komisyonu
Başkanı Sema Pişkinsüt ile
bazı komisyon üyelerinden
oluşan heyet, Çeçen mülteci
kamplannı ziyaret etmek
üzere Gürcistan'a gitti.
Sema Pişkinsüt ile Emre
Kocaoğlu, Hüseyin Akgûl,
Mustafa Baş ve Kadir
Bozkurt'tan oluşan heyet,
Akmeta-Pankisi
bölgesindeki Çeçen mülteci
kamplannı ziyaret edip
göçmenlerle görüşecek.
yakıf
ünrvepsiteleri
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu
gündeminde bulunan vakıf
ünıversitelerine orman arazi
tahsisini öngören yasa
tasansıyla ilgili olarak
hazırlanan alt komisyon
raporunda, "üniversitelerin
orman arazilerini amaç dışı
kullanamayacaklan "
vurgulandı. Raporda, tahsis
edilen arazi üzerinde amaç
dışı binalar yapan ya da
satan üniversitelerin
arazilerinin Hazine'ye
devredilmesi gerektiği
beürtildi.
MHtetvekiHnin
kızı intihar etti
• İstanbul Haber Servisi -
Eskı ANAP Milktvekili
tbrabim Öztürk'ün kızı
Bilgen Dilek Öztürk (23),
kendisini asarak intihar
etti, Ataköy 4. Kısım'da
oturan ANAP 18. Dönem
Adana Milletvekili tbrahim
Öztürk'ün kızı Bilgen
Dilek Öztürk, henüz
belirlenemeyen bir nedenle
girdiği bunalım sonucu
kendisini çarşafla kalorifer
borusuna astı. Öztürk,
olayı kısa süre sonra fark
eden babasının
müdahalesine rağmen
hayatuu kaybetti.
Türkiye suçlu
bulundu
• STRASBOURG (AA) -
Avrupa Insan Haklan
Mahkemesi (AÎHM),
Anayasa Mahkemesi
tarafindan kapatüan
Özgürlük ve Demokrasi
Partisı'nin (ÖZDEP)
kunıculannın yaptıklan
şikâyet başvurusunda,
Türkıye'yi suçlu bularak
maddi tazminat ödemeye
mahkûmetti.
Türk-İş liderliğine yeniden seçilen Meral, emeği savunan partilere yakın olduklannı söyledi
'CHP'nin eksildiği duyuluyor'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başkanı
Altan Oymen, hükümetın
ekonomik zora düştüğü her
dönemde yükü çalışanlann
"sırtBuı vurduğunu" söyledi.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram
Meral de. u
CHP'nin MecBs'te
olmamasuun sıkıniısını
vatandaşlar gibi biz de
yaşryonız"' dedi.
Öymen dün Genel Başkan
Yardımcılan Cevdet Sehi,
Yaşar Seyman, Genel Sayman
Nihat Matkap ve Genel
• CHP Genel Başkanı Altan Öymen, dün Genel Başkan Yardımcılan Cevdet
Selvi, Yaşar Seyman, Genel Sayman Nihad Matkap ve Genel Sekreter Yardımcısı
Bekir Yurdagül ile birlikte Türk-lş Genel Başkanlığı'na yeniden seçilen Bayram
MeraPe kutlama ziyaretinde bulundu. Öymen, Meral'e, "Ekonomik
olumsuzlukların tüm yükünü çalışanlara yükleyen bir hükümet politikası ile karşı
karşıyasınız. En büyük sorununuz da bu" dedi.
çalışanlara ytUdeyen bir çizen Öymen, hükümetten
hükümet politikası 3e karşı katılan bakanlann da partılen
karşıyasınız. En büyük adına konuşmasının dikkat
sorununuz da bu" dedi. Türk-
lş Genel Kurulu'na tarihinde
ılk kez hükümet adına
kimsenin katılmadığının altım
Sekreter Yardımcısı Bekir
Yurdagûl ile birlikte Türk-tş
Genel Başkanlığı'na yeniden
seçilen Bayram Meral'e
kutlama ziyaretinde bulundu.
Öymen, MeraPe, "Ekonomik
olumsuzluklann tüm yükünü
çektiğini belirttı. Öymen,
emeği savunanlann güçlerini
bİTİeştirmeleri gerektiğıni
kaydederek CHP olarak bu
konudaki desteklerini
sürdüreceklerini yineledi.
Meral de, Türk-lş olarak tüm
siyasi partilere eşit uzakhkta
durduklannı, ancak emeği
savunan partilere daha yakınlık
duyduklannı kaydederek
"CHP'nin MecKs'te
ounamasuun sdanusmı
vatandaşlar gibi biz de
yaşryoruz. Bu eksDdiğinizi
hissediyoruz" dedi. Meral,
CHP'nin ilk seçimlerde
TBMM'de hak ettigi yeri
alacağmı söyledi.
Demirel, YÖK atamasıyla ilgili eleştirileri yanıtlarken seçiminin doğru olduğunu ileri sürdü
4
Gürüz görevini iyi yapıyor'ANKARA (Cumhuriyrt Bûro-
su) - Cumhurbaşkanı Sûleyman
Demirel Prof. Dr. Kemaİ Gû-
rüz'ü yeniden YÖK Başkanlı-
ğı'na atamasına yönelik eleştiri-
leri yanıtlarken "Ben hizmetle-
rin iyi görüldüğü kanaatine gel-
dim ki bu tasamıfu bö>le >ap-
tnn. Yalnız birkaç tane gazetenin
nesriyan benim ne kadar haklı
davnuKhğnnı gösteriyor" dedi.
Demirel, dün Çankaya Köş-
kü'nde gerçekleştirdiği kabulle-
ri sırasında gazetecilerin Gü-
rüz'ün yeniden YÖK Başkanlı-
ğfna atanması konusundaki
"Bu isim üzerindeki ısraruıız ir-
tkaik mücadeledeki ta\ nnızdan
mı kavnaklanıyor" sorusu üzeri-
ne Demirel, anayasal bir kuruluş
olan YÖK'ün başkanımn atan-
masının Cumhurbaşkanrnın
münhasır hakkı olduğuna işaret
etti. Cumhurbaşkanı'nın görev-
lerini yaparken kullandığı ölçüt-
lenn gizli olmadığını belirten
Demirel, "Çönküburasıaçıkre-
jim. Kim hangi tasamıfta buhı-
nursa onun bir gerekçesi vardır,
ohnahdu- da" diye konuştu. De-
mirel şu görüşleri dile getirdi:
"Devteti yönetenkr hiçbir şeyi
keyfi olarak yapamazlar. 'Canım
istedi, böyle yaptım sıze ne' de-
miyorum. Yani hak benimdir.ga-
yet tabii kimi tayin edeceksem,
onu tayinederim; bu doğaldır da.
Neye bakanm, bunu izah ettim.
Sanınm bu izabım çok dikkate
gehnedi. Ben kamuoyunun du-
yarhnğınıgözönüneabnm. Çün-
kü kamooyu dediğiniz zaman,
kamuoyunda birçok merkezkr
vardır. Menfi, müspet eleştirüer
vanhr. Hepsini dikkate alınm."
Demirel, üniversitelerin cum-
huriyetin üniversitesi olarak ko-
runması, gelişmesi, kampuslan-
nın daha iyi olması, 60 bin olan
öğretim kadrolannın 100bine çı-
kanlması ve öğrencilere daha
çok yurt sağlanması gibi üniver-
site projesi içinde mevcut olan
pek çok konuda yakın takıpçi ol-
duğunu bıldırdi.
Demirel, "Bunlan yaparken
bugün tayin etmiş bulunduğum
YÖK Başkanı'nın bu görevieriü-
yakaüa yapttçı kanaatine var-
dun. Yapmadı di>enler var. Han-
gi tasarrufta butunsamz. 'Bu iyi
olmadf diyenler olabilecektîr.
'Yapmadı' diyenler, TBMM'de
bir teşebbüse geçmişlerdir.Yabuz
TBMM'deki teşebbüs henüz bir
netkeye bağtannuş depdir."
'Toleransh ohın'
Demirel. "Kanşın. ama sizin
söyledikleriniz haklı otmayabilir.
Birazorada mösamahakâr olun.
Toierans sahibi olun" dedi De-
mirel, kimse ile polemiğe girme-
yeceğini, söylenen şeylerden de
alınmadığını kaydetti.
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller ıse Gürüz'ün üniversite
sistemini çökerttiğini savunarak
Demirel 'in atamasının kamu-
oyunda tedirginlik yarattığını
söyledi.
TBMM KÎT Komisyonu'nda
konuşan MHP Agn Milletvakili -
Nidai Seven. Demirel'ı eleştirir-'
ken "Türkiye'nin baş betası olan
insanuı tekrar Turkiye'nin başı-
na musallat edttmemesi laztmdT
ifadesini kullandı.
Hukukun Egemenliğı Derneği
Başkanı Av. Erdem Akyüz yap-
tığı yazılı açıklamada, "YÖK'e
en çok davayı biz açük, en çok
biz eleştirdik; ancak Cumhur-
başkanrnın, YÖK Başkanlı-
ğı'na yeniden Gürüz'ü atama-
suıı desteklivoruz" dedi.
Demirel: Devlet alacağına şahindir
Cumhurbaşkam Sûleyman Demirel, dün
Çankaya Köşkfi'nde Mardin Ortaköy
Belediyesi Muhasibi Cemalettin Bağış ve
beraberindeki hey^tk görüştü. Bağış,
betediyeterin maaş ödeme suanbsı içinde
oMuğunu belirtcrek bunun maliye tarafindan
ustfcnilmesini istedi. Demirel, belediyelerin mali
baknndan maü\e>e bağlanmasmuı bu
kurutuşlan yerel yönetim olmaktan çıkaracağuu
kaydetti. Türk Dış Tıcaret Vakfi Yönetim
Kurulu Başkanı Ertuğrul Önen ve işadanu
Sakm Sabancı'nın bulundugu heyeti de kabul
eden Demirel, dış tkaretin Türkiye'nin yaşamsal
önemde bir sorunu olduğunu \nrguladL
Demirel, TÜStAD Yönetim Kurulu Başkanı
Erkut Yûcaoğlu ve beraberindeki heyeti
kabulünde de Sakıp Sabancı'nın \ergi
Yasast'ndaki hızra özeüeştinnede de
vakalanmasuu istemesi ûzerine Cumhurbaşkaıu
Demirel, "Vergi aürken bir gecede nasl akülar'
diyorsun. Devlet alacağına şahin, borcuna
kargadff" âedi (Fotoğraf: AA)
Hükümet ortağı partiler, Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel'in desteklenmesi için uzlaştı
FP, Erbakan için pazarbk \apaeak
• Demirel için anayasa
değişikliği olursa FP,
siyasi yasaklann
kaldınlmasını pazarlık
konusu yapmaya
hazırlanıyor. Kutan'ın
" cumhurbaşkanlığı
problemi çıkmasına izin
vermeyecekleri ve
sürenin 4 yıl daha
uzatılmasına destek
verebilecekleri"
yönündeki açıklamalan
parti içinde tepkilere
neden oldu.
SEBAHAT KARAKOYUN
ANKARA- Siyasiparti liderleri, Cumhurbaş-
kanı Sûleyman Demirel'in görev süresinin uza-
tılmasınayeşil ışık yakarken gruplanndan fark-
lı sesler yükseliyor. FP'nin, Demirerin yeni-
den seçilmesine yol açacak anayasa değişikliği
gündeme geldiğinde, kapatılan RP'nin eski li-
deri Necmettin Erbakan'ın siyasi yasağuun kal-
dınlması ıçın pazarlık yapmayı planladığı be-
lirtıliyor. FP yönetimimn Demırel'e yönelik
üımlı tavn parti içinde tepkilere yol açtı. FP İs-
tanbul Milletvekili Mustafa Baş, "Genel başkan
taumatversedahigrubumuzdan Demirere des-
tek çıkmaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirerin, görev süresiyle
ilgili olarak 5 artı 5 formülünden söz etmesiy-
le birlikte cumhurbaşkanlığı seçimi siyasi gün-
demin ilk sıralanna oturdu. Hükümet ortağı par-
tiler "cumhurbaşkanhğı seçüninde sorun çika-
nlmamaa ve Demirel'e destek verümesi" için
uzlaşırken. FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın
da bu yönde açıklamalarda bulunması partisin-
de tartışmalara yol açtı. FP kulislerinde, parti
yönetimınin Demirel'in görev süresinin uzatıl-
masına yönelik anayasa değişikliğine desteği-
nin siyasi yasaklann kaldınlması koşuluna bağ-
lı olacağından söz edihyor.
Uluslararası tahkim yolunu açan anayasa de-
ğişikliği sırasında, hükümetle siyasi partilerin
kapatümasuun zorlaştınlması ve Erbakan' uı
bağımsız milletvekilliğinin olanaklı hale geti-
rilmesi için pazarlık yapan FP, şimdi Erbakan'a
endeksli yeni bir plan hazırhğvnda. Demirerin
görev süresinın uzatılmasına yönelik bir anaya-
sa değişikliğinin referanduma gidilmeden ger-
çekleşebilmesi için TBMM'de 367 mılletveki-
linin oyunun gerektiğini vurgulayan FP'liler,
iktidar partilerinin toplam milletvekili sayısı-
îun 349 olduğuna dikkat çekiyorlar. FP kurmay-
lan iktidar partilerinin firesiz desteğinin söz ko-
nusu olamayacağını belirterek bu durumda
cumhurbaşkanlığı seçiminin krizsiz gerçekleşe-
bilmesi için küit konumunda olacaklannı vur-
guluyorlar. FP kulislerinde bu aşamada Erba-
kan'm siyasi yasağınm kaldınlması için FP'yi
pazarlık yapmaya zorlayacağından söz ediliyor.
FP'de çaflak ~
FP GenelBaşkanı Kutan'ua "cumhurbaşkan-
hğı problemi çıkmasına izin vermeyecekleri ve
sürenin 4 yıl daha uzatılmasına destek verebile-
cekleri'' yönündeki açıklamalan partısinde tep-
kilere neden oldu.
IRMIKI AYDIN ENGÎN aenginadoruk.net.tr.
Ulucanlar, Ankara'nın bir semtiymiş
meğer. Oysa biz onu "Ankara 'nın Hapis-
hanesi" olarak tanıdtk. Hani bir gün sa-
baha karşı, kapılann kınfarak parçalan-
dığı, silah seslerinin şafak vakti Ankara
göklennde yankılandığı ve koğuşlardan
on delikanlının cesetlerinin çıkanldtğı o
cankınmıyla ünlenen Ulucanlar...
Baskının gerekçesi, çoğunluğu
DHKP-C sanığı, tutuklusu ya da hüküm-
lüsünün direnişe geçip sayım verme-
meleriydi. Dört duvar arasında kısılıp
kalmış insanlann "sayım vermeme" di-
renişleri aslında çocuksudur. Sağdan
say 100 kişi, soldan say 100 kişi. Kuş
olup uçamadıkça, mahkemeden bir
tahliye karan alamadıkça gene 100 ki-
şi, g e n e l 00 kişi...
Direnişin gerekçesi de pek yalındı.
100 kişilik koğuşa 250 kişi doldurulmuş-
tu. Istenen, hertutuklu için bir kuru ran-
za, bir ince şilte, bir eski battaniyeden
ibaretti. Sayım vermeme direnişi "dev-
lete başkaldırma" sayıldı. Koğuş kapı-
lan kınlarak açıldı. Koğuşların içi barut
koktu; duvarlar mermilerie delik deşikti
ve duvara isabet etmeyen mermiler,
gencecik insanların bedenlerine sap-
lanmıştı. 10 ceset çıkanldı.
Kol boyu uzaklıktan canlı bedenlere
mermi sıkanlar yargıç karşısına çıkarıl-
Ulucanlar - Metris
madı. Otopsiye, ölen tutuklulann yakın-
lan ve avukatlan sokulmadı. Otopsi ra-
poru bilinmezlikler sisini daha da koyu-
laştırdı. Bu tür direnişlerden sonra "bi-
çimsei olarak" başlatflan soruşturma ve
açılan dava geçtiğimiz hafta sonuçlan-
dr. Ölenler suçlu ilan edildi.
Gülemedik. Öfkelenemedik de...
Utandık!
• • •
Metris, 12 Eytül'ün simgelerinden bir
hapishane. Faşizmın karanlığında Met-
ris'etıkılan yurtseverler, ilericiler, sosya-
listler. komünistler, demokratlar orada
"yok edilmenin sınırlannda" yaşadılar.
Kimileri gerçekten de yok edildi, kimile-
ri yaşam boyu taşıyacaklan bedensel
sakatlıklarla salıverildiler.
Kara ünlü Metris iki gün önce bir kez
daha gündemimize çöktü. Islamcı terör
örgütü İBDA-C tutuklulan sayım vermi-
yorlar, duruşmalara katılmayı reddedi-
yoıiar, Metris içinde kendi "kurtanlmış
bölgelerinde" kendi kurallannı uygulu-
yoriardı.
Bir sabah Metris'in İBDA-C koğuşla-
rına 140 kişilik bir jandarma birliği dal-
dı. Hayır, öyle kapılar kınlmadı. Açılan
kapılardan, önce ölüm kusan namlular
uzanmadı. Koğuş barut da kokmadı.
Duvarlar mermilene delik deşik de edil-
medi.
Koguşlara dalan jandarma birliği si-
lahlardan anndınlmıştı. Jandarmalann
koğuşa airişini, görünüşte sakince kar-
şılayan ÎBDA-C militanlan aniden sal-
dırdılarve jandarmalann tümü rehin alın-
dı; komutan bıçakla yaralandı; vurdulu
kırdılı çatışmada her iki taraf da bir mik-
tar "hafıfyaralı" verdi.
Sonra dışı kuşatılan Metris'in içinde
alışılmadık bir sabırla yürütülen gorüş-
meter, pazariıklar başladı. Anlaşma sağ-
landı ve akşama doğru rehine jandar-
malar salıverildi; çatışan taraflar yeni-
den mevzilerine çekildi; Metris bir gün
öncesine kadar sürüp gitmekte olan
"sükûnetine" yeniden kavuştu.
Canlı bedenlere kol mesatesinden
mermi sıkılmadı. Kimse ölmedi. Koğuş-
lardan cesetler taşınmadı.
Şaşırdık. Alışmadığımız için şaşırdık...
• • •
Hemalde kimse, Ulucanlar - Metris
karşılaştırması yapıp, son derece ilkel
bir mantıkla "Solcuian öldürdûnüz -
Sağcılan öldürmediniz" dediğimizi dü-
şünmez. Devtetin tutuklularia ne pazar-
lık edebileceğine, ne de onlan öldürebi-
leceğine tartışmasız inanan ve savunan-
lardanız. Devlet, çerçevesi hukukla ve
yalnız hukukla çizilmiş bir kurallar ve ii-
keler bütünlüğü içinde davranır ve sa-
dece bu çerçevede davranır.
Devletin görevi, Ulucanlar'daki sol
terörist" delikanlılan da, Metrisieki Is-
lamcı "terörist" delikanlılan da yargıla-
mak ve sadece yargılamaktır. Hüküm
yargıcındır ve yargıç hükmünü yasalar-
dan ve sadece yasalardan süzmekle yü-
kümlüdür.
Ulucanlar cankınmının ardından kesi-
ci aygıt, delici silah sergileriyle "Bunlan
öldûmneyip de ne yapılacaktı" hazırtığı
yapanlar; şimdi de Metrisie cankınm-
lanna zemin hazırlamaktalar.
Terörün her türüne kesinlikle karşıysa-
nız, hukuku da eksiksiz savunmak zo-
rundasınız. Terörün sağcısı, solcusu,
resmisi, haklısı, haksızı olmaz. Ama te-
röre, "karşı terörü" kışkırtarak değil, te-
röristin bile ancak yargılanarak cezaian-
dınlabileceğine inanarak, savunarak ve
gerçekleştirerek karşı çıkabilirsiniz.
Demokratlık zor zenaattır diyenler,
böylesi günleri hesaplayarak söyledi-
ler bunu..
POLflİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA %
Bir Anav
Bir Oğul... f
Bu mevsim, şafağın rüzgân, dağlann tepelerine
vurur; kül rengi bir ışık Keban Barajı'nın uzantısında
bir adanın üzerindeki Pertek Kalesi'ne yansır...
Süpürgeç Tepesi beyazlara bürünmüştür...
5 bin 500 nüfuslu Pertek ilçesi, Tunceli'ye bağlıdm
Kaçarlar köyü de Pertek'e çok yakındır...
Öykümüz, 44 yaşındaki Sûleyman Ekrem ile 70,
yaşındaki anne Gülizar Ekrem'ın yaşamındaki titre-j
yen sesin güneşten bir leke gibi toprağa, ılk çiçeğş^
vurduğu mevsimde başlar...
Hani şairin söytedtği gibi 'aynada ötü bir yüzün' şaft
kısı ağızlardan çıkan bir soluk gibidir ürperen bozkır,
henüz boşaltılmamış bir şehir, bir köy, bir kasaba ak'£
şamında... %
Bir sabah gün ışıdığında, umut kaybolduğunda
bahçedeki ceviz ağacı, gözlenn mavi haritasını o uyai.
nışın ötesinde ölümle buluşturmuştur...
70 yaşındaki Gülizar ana, kanın, soluğun dondur4
.
ğu yerde kış bahçelerine koşmuş, yitirdiği oğlu Sü-
leyman'ın acısına dayanamayarak ceviz ağacını ölü^
me giden yolculuk için seçmiştir...
Ceviz ağacına asılmış yaşlı bir beden... ')v
Şafağın aydınlığında dağılan yıldızlar... «£
Kim demiş duru su bahann diye? >?İ
Söyleyin, kaç kişi duymuş Gülizar ananın yüreğirv?
deki katran siyahı kuşatmayı!.. -'<
Pertek Kalesi', şafağın ışıklanyla parlarken ve kr/-
nmlar yansırken aynalarda, o ölü yüz hangi sevdayj
kuşanmış!..
Bir ikindi vakti, Gülizar ana Kaçariar'ın köy mezar-
lığında toprağa veriürken onun şu sözlerine Demiret
mi, Ecevit mi, Bahçeli mi, Kutan mı, Yılmaz mı. Çil-
ler mi, kim kulak vermiş: S
"Oğlum yok yere terörist damgası yiyerek öldürül;
dü..." -J
••• <$
Kaçarlar köyü, 250 nüfusluydu...
Köy halkı çiftçilik ve hayvancılıkla geçiniyor, siyasi
eğilim olarak CHP ile EMEP'i destekliyordu...
Sûleyman Ekrem, Emeğin Part'si yandaşıydı...
Evli ve beş çocuk babası Sûleyman, 1980 sonra-
sı dört kez TDKP davasından yargılandı, hapis yat-
tı...
1990 sonrası Tunceli'de PKK vahşeti yaşanıyor-
du. Sûleyman, PKK baskılanna dırendi. PKK'lilerin is-
teklerini yerine getirmediği için iki kez dövüldü. Bu-
na karşın "PKK sempatizanı" olduğu gerekçesiyle i-
ki kez de gözaltına alındı...
Sûleyman Ekrem, yıllardır minibüsçülük yapıyordu;
ülkesini seven bilinçli bir kişiydi; bu nedenle de po-
tansiyel suçlu sayılıyordu...
29 Kasım 1999... *;J
Hava pusluydu. Dağlann etekleri beyaza bürün-,,
müştü... *
Ekmek kavgası, beyazın üzerine düşen gri gölge-
lerin içinde başlıyordu...
Annesi Gülizar Hanım'a uğradı...
70 yaşındaki Gülizar ana, gözlenni ıri yıldızlar gibi
açıp "Oğlum nasılsın" diye sordu. Sûleyman, anası-
nın elini öperken "lyiyim ana'' yanıtını verdi...
Ağır şarkılar gibiydi her şey...
. Yaşam, Tunceü yöresinde yıllardır bir belirsizüğin
».»
y
Erzak kısıtlaması eskisi gibi değildi ama insanlar 'i-'
ki ateş arasında' yaşıyorlardı...
PKK sinmıştı; zaman zaman ortaya çıkıyordu...
Yine geceleri kapılar çalınıyor; ekmek, çay, şeker
isteniyordu...
Karanlığa açılan yıllann aydınlıkla buluşması bir öz-
lem ve tutkuydu...
Sûleyman, minibüse bindi, uzaklaştı...
••• '/;
Hava kararmışt... *'
A
Sûleyman evindeydi. Kapı çahndı. Açtı. Eli silahlr'
dört PKK'li karşısındaydı.
Şöyie dediler:
"Bizi minibüsünle ya götürürsün ya da seriı öldü-
rûrüz..."
Minibüse bındiler... ,
Pirinçli köyüne gituler...
Geri dönerterken, güvenlik güçleri minibüse '
işareti verdi. Sûleyman gaz kesti, frene bastı. M
büs durdu. Ateş başladı...
Ve gazeteler haberi şöyle verdi:
"Tunceti'deki operasyonda beş PKK'li
dû..." ;,
Gülizar ana deliye döndü... ,;
Ölüm acısına dayanamadı Gülizar ana... ;
Ogecehiçbitmedi...
Şafağın ilk ışığında belki de ceviz ağacına, tururh
cu aydınlığa son kez baktı Gülizar ana... ,]'•
Son kez, şöyle seslendi: j ••
"Oğlum yok yere terörist damgası viyerek öldürük'^
dü..." ' -fj
Ceviz ağacına elinde iple yürüdü ve intihar etti 74-*
yaşındaki yaşlı kadın... . j
Hava soğuktu... Kaçarlar köyü sessizlik içindeydi..'."
Şafağın rüzgân dağlann tepelerine vuruyordu. . ^
Sûleyman ve Gülizar ana köy mezartığında yan
yana yatıyorlardı... &
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
'•>%
GÖZIİRİN POYRAZ
Cumhuriyet
k 1 î a p 1 a r 1
Gazeteci-Yazar Hıkmet Çetınkaya'nın içindekı fırtınalı
evrende geliştırdigi, duygu denizrnde damrttığı yazrlan.
Bir solukta okunacak, kımi zaman bn nisan j'ağmuru
ahında. bazan poyraz yelinin soguk savurganîığında ya da
karanlık bir gecenin yalnızlıgmda yeniden okunacak, ver
yer okunacak btr kitap bu kıtap
Çağ PazafSama A.Ş TîirC.ocağı Cad. No:39/41
t34334)Caöatoğ»u-!s«anbul Tei; (212)514 0196