Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 ARAUK1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kışlık çadırlarda kalanlar yardrmlann kesileceği düşüncesiyle geçici konutlara taşınmıyor
Prefabrike evlere başvuru yokANKARA (CumhuriyetBürosu)- Kış-
lık çadırlarda bulunan yurttaşlann aşev-
len, yiyecek yardımı, 100 mılyon lirâlık
katkı ve uzaklık nedenleriyle prefabrike
konutlan tercıh etmedikleri bildirildi.
Afet Bölge Koordinatör Valisi Kutiuay
Oktem ise prefabrike konutlara geçiş sü-
recinin devam ettiğinı belirterek, prefab-
rike konutlann tercih edilıp edilmedığini
anlamak içın en az 10 gün beklenmesi ge-
reküğini öne sürdü DYP Genel Başkanı
Taasu Çfllcr, depremzedelerin 100 mil-
yon liralık kıra yardımını alabılmek için
prefabrike konutlara gitmediğini kayde-
derek, hükümetı başlangıçta yanlış plan-
lama yapmakla suçladı.
Başbakan Bülent Ecevit, prefabrike ko-
nutlann "Istama aykm" olduğunu öne sü-
ren FP Sakarya Mılletvekilı Cevat Ay-
han'ı sorumsuzlukla suçladı. Ecevit, ça-
dırlarda bannan yurttaşlann kışı sorun-
suz geçirebilmeleri içın bir an önce ta-
mamlanan prefabrike konutlara ya da ta-
til yörelerindeki sosyal tesıslere geçmele-
nni beklediklerini belırti. Bayındırlık ve
tskân Bakanlığı'nca yapünlan ve bir bö-
lûmünün montajı ıle altyapı çalışmalan
sûren prefabrike konutlann "kışakcadır-
brda" kalan yurttaşlar tarafından tercih
edilmedığı bıldınldı. Bolu, lzmit ve Sa-
karya kriz merkezlerinden alınan bilgile-
re göre çadırlan iyıleştınlen depremzede-
ler, yemek-giyecek yardımlannın kesile-
ceği düşûncesi ve maddı olanaksızlıklar
nedenıyle prefabrike konutlara gıtmek is-
temiyorlar. Prefabnke konutlann daha
çok, kendı olanaklanyla yaptıklan "nsy-
loo banmüdarda" kalan depremzedeler
tarafından tercih edildığı ve şu ana kadar-
ki başvurulann düşük olduğu belirükn.
Bolu'da prefabrike konutlann yapımı
hâlâ sürerken, Bolu merkezde 11, Düz-
ce'de 5, Kaynaşlı'da 3 "imar projeüçadır-
kent" oluşturulduğu ve 33 bın 820 aile-
nın kışhk çadırlarda kaldığı bildirildi. Di-
ğer çadırkentlerin kurulmasına gereksi-
nime göre devam edildığı kaydedilırken,
çadırkentlerin yurttaşlann ısteklenni ve
gereksinımlennı karşılayacak düzeyde ol-
duğu belirtıldı. Bolu'da yapılması planla-
nan yaklaşık 5 bın prefabrike konutun
montajı ve altyapı çalışmalan sürüyor.
tzmıt'te 35 çadırkentte kurulan yakla-
şık 10 bın çadırda 43 bin 428 depremze-
denın banndığı bildirildi. Kışlık çadırla-
nn bölgeye ulaşükça eskı çadırlarla değış-
tırildiğı, çadırlann zeminı içın sert keçe ve
katalıtık soba dağıtımı ıle çamaşırhane ve
bulaşıkhane kurulması çalışnıalannın sür-
dûrüldüğü kaydedıldı. Izmıfte de dep-
remzedelerin büyük bölümünün kışlık ça-
dırlanndan ve yardımlann sürdüğü çadır-
kentlerden aynlmak istemediklen belrrtil-
di. Kocaelı Valilıği'nın, yurttaşlann mad-
dı olanaksızlıklar nedenıyle prefabnkele-
n tercih edemedığı düşüncesınden hare-
ketle, prefabrike konutlarda kalan yurt-
taşlara haftalık erzak yardımı yapma ka-
ran aldığı öğrenüdı.
Başbakan Ecevit dün TBMM Gru-
bu'ndakı konuşmasında sosyal tesıslere
giden yurttaşlann il veya ılçelennden ay-
nlmalan nedeniyle herhangı bir hak kay-
buıa uğramayacaklannı belırttı. Ecevit,
kira yardımının 1 yıl süreceğını bıldırdi.
BOLU'DA DEPREM MAĞDURU HALK VAIİLtK BİNASINA YÜRÜYEREK EYLEM YAPTI
Depremzede hîzmet istediYurt Haberleri Servisi - Bolu'da
kendılenne hranet gelmedığıni id-
dia eden Yukan Soku Çadırken-
ti'nde yaşayan depremzedeler, ön-
cekı akşam valilık binasma yürüye-
rek eylem yaptılar.
Çadırkentten başlayarak Bolu
Valıliği Knz Merkezi'ne kadar yü-
rüyen depremzedelere karşı çevık
kuvvet ekıplen, bına çevresınde gü-
venlik önlemı aldı. Bolu Emnıyet
Müdürü Uğur GüL depremzedele-
n eylemlennı sona erdırmelen içın
ıknaya çalıştı. Ancak depremzede-
ler. Emnıyet Müdürü Gül'e, "Ça-
dn-kentimizde ruvalet, banyo kulb-
nıbnaz halde, günlerdir ekmek gei-
miyor, güvenlik yok. kinıse bizûnle
üguenaıiyor,amacınııza ulaşmadan
biçDtryereayrümayız" dedıler. Slo-
gan atan depremzedelerden daha
sonra üç temsilcı seçilerek Vali
Nusret Miroğlu'yla görüştürüldü.
Miroğlu, Yukan Soku Çadırken-
ti'ne gelerek çadır sakınlerinin so-
runlannı dinledi. Depremzedeler.
Valı Miroğlu'na, 500 kişınin kaldı-
ğı çadırkentte 20 gündür banyo ya-
pamadıklannı. muhtar dahil hiçbir
yetkilinin ihtiyaçlannı giderme yo-
lunda çaba göstermediğını, çadır-
kentte kurulan banyolann çalıştınl-
madığını anlattılar.
Vali Miroğlu bunun üzerine, dep-
remzedelere Mehmetçik Çadııkent-
lerı'ne ya da lspanya çadırlanna
gecmelerini önerdi. Depremzede-
ler vali ile bir süre tartışarak. çadır-
lann su aldığını, çadırda kalanlann
büyük kısmımn hasta olduğunu be-
lirterek bir an önce ihtiyaçlannın
giderilmesıni istediler. Bunun üze-
rine Vali Miroğlu. depremzedelerin
kendı aralannda yönetim kurulu
oluşturmalannı ıstedi ve seçılen
temsilcilerle daha sonra görüşebile-
ceğını bıldırdı.
Düzce Knz Masası Başkanı Va-
Kışhk çadıriara yerieşemeyeııler bukJuklan luüaslarla derme çatma bannaklar yaparak kışı geçirmeye haariaruyoriar.
li Yardnncısı Orhan Oztürk, Avru-
pa Birliği adına Yunanistan tarafın-
dan Küçükahmetler köyündeki Or-
man Işletmesi deposunun bulundu-
ğu arazıye, 300 adet çadınn yer ala-
cağı çadırkent kurulacağını ifade et-
tı. Öztürk. ıkı ayn bölümden oluşa-
cak çadırkentın ılk bölümünün ze-
mın hazırlıklannın bıtmek üzere ol-
duğunu behrterek, buradakı çalış-
malann tamamlanmasından sonra
ıkıncı bölümün zenün hazırlıklan-
na başlanacağını söyledi.
Depremden sonra Düzce'de ya-
şayan ailelenn ılçe dışına nakıllen-
ni yaptınna ışlemlen de sürdürülü-
yor. Düzce Üçe Knz Merkezi'ne ön-
ceki gün 69 aıle başvurarak nakil iş-
lemi yaptırdı. Bu ailelere 6 miryar
551 milyon lira ödendi. Düzce'den,
12 Kasım'dan bu yana başkayerle-
re taşınmak için Kriz Merkezi'ne
başvurarak naİcıl yaptıran aıle sayı-
sının 960'a yükseldığı bildınldi.
Aydın'ın Incırlıova Kaymakamı
Kamfl Köten ile Adana'nın Pozan-
0 Kaymakamı Hayrettin Çiftçi. ge-
çici görevlendırme ıle Düzce Kriz
Merkezi'ne atandı. Kamil Köten,
çadırkentler ve aşevlerinin yöneü-
minden, Hayrettm Çiftçi ıse Kay-
makam AH Usfauımaz ile bırlıkte
Lojistik Destek Koordınasyon Mer-
kezı yönetiminden sorumlu olacak.
Erzurum Valisi Derya KadnğİD,
deprem için Başbakanlık'tan 30
milyar lira yardım gönderildiğıni
açıkladı. Depremın artçı şoklannuı
devam etnğjnı, depremzedelerin ih-
tıyaçlannın yenne geürildığını be-
lırten Kadıoğlu, "Şu an depremze-
deler için yapıbcak her şey yapth-
yor" dedı.
TBMM Deprem Araşürma Ko-
misyonu üyelen Sakarya'dakı Kı-
zılay Çadırkenti'nde ıncelemelerde
bulundular. DSP tstanbul Milletve-
kili Osman Kıbç, FP Sakarya Mil-
letveküı Nczir Aydm ve MHP Af-
yon Milletvekih Mehmet Tekk'ten
oluşan komısyon ile beraberlerin-
deki 3 müfettış öncekı akşam Ada-
pazan'nda Kızılay'ın kurduğu
Emirdağ Çadırkentı'nde çalışmalar
hakkında bilgi aldılar. Komisyon
üyelen daha sonra Kızılay'ın faali-
yetlen hakkında bılgı almak üzere
Kocaelı Valisi Kemal önal'ı ziya-
ret ederek Yalova'ya geçtüer.
Bolu'nun Sümer mahallesinde
üzerine çadır kurulu traktör römor-
kunda televizyon seyreden 3 çocuk-
tan bın sobayla oynayınca sıçrayan
kıvılcım brandayı tutuştürdu. Alev,
bir anda römorku tamamen sardı.
Alevler içınde kalan çadırdan
çocuklan mahalle sakinlen kurtar-
dı
5.5 üstüne duyarlı
Erken uyan
cihazı
Türkiye'de
lstanbul Haber Servisi -
Kanadalı Tectonics Araştır-
ma Grubu Başkaru Prof Dr.
Afshin Sadri "Erken Uyan
Cihazı Quake Aierfin dep-
remı tahmın eden değil, 5-30
saniye önceden uyaran bir
sıstem olduğunu söyledi.
ERENSAN Genel Dıstribi-
törü AM Eren. 'Quake
Akrt'in 5.5'in üzerindeki
sarsmtılara duyarlı olduğunu
söyledi.
Kanada Büyükelçüıği'nce
dün Kanadalı jeofizik ve
deprem profesörlerinın de
katıldığı depremi önceden
haber veren teknolojinin ta-
nıtıldığı basın toplantısı dü-
zenlendi. Toplantıda konu-
şan Prof. Dr. Sadri, cıhazın
uyanyla kalmayıp elektronık
olarak bazı sıstemleri kapat-
tığını da ifade etti.
Genel Dıstnbıtör EREN-
SAN Grubu adına toplantıda
konuşan Eren. evsel ürünle-
rin, taşıyıcı kolona, özellik-
le de yatak odalanna bağlan-
ması gerektiğıni belirtti. Ko-
caeli depremınin Kandilli
Rasathanesi'nce 14 saniye
önce belırlendığini. ancak
topluma ıletme şanslannın
olmadığını vurgulayan Eren,
•Quakc Alert'ın 5.5'tenyük-
sek sarsınülara duyarh oldu-
ğunu söyledi.
Eren, cıhazın 9 voltluk al-
kalı pılle çalıştığmı, evin ze-
mininin de cıhaza gelen dal-
ganın şiddetini etkıledığıni
açıkladı. Cihazm, tstanbul'da
deprem riski taşıyan semtler-
de deneme aşamasında oldu-
ğunu belirten Eren, evsel ci-
hazlann 295 dolar olduğunu
söyledi.
Patent Kanunu
4 Türk îlâcına
patent verildi
tstanbol Haber Servisi - Gün-
deme geldiğınden bu yana yerli
ilaç sana>iıni yok edeceği gerek-
çesiyle tepkilere neden olan tlaç-
ta Patent Kanunu kapsamında
Türkiye'den 4 ilaç patent aldı.
Haç Işverenler Sendikası tlmi
KDV
artışından
üaçda
etkilendi
tstanbul Haber Servisi -
Uaçta KDV yüzde J5'ten
yüzde 17'ye yükseltildi. Is-
~ tanbul Eczacı Odası Baş-
' kanı Erkan Önsel, 13 Ara-
lık'tan itibaren başlayacak
olan uygulamanın zaten ı-
laç alamayan yurttaşlan
.- iyicezordurumasokacağı-
nı vurguladı. Önsel,
KDV'nin yüzde 1 'e indiril-
mesini istedı.
Sağhk alanmı da vergı
kapsamı içine alan hükü-
met, ilaçta KDV'nin yüzde
15'ten yüzde 17'yeçıkanl-
masını kararlaştırdı.
Kozmetik ürünlerinde de
" yüzde 23'ten yüzde 25'e
yükseltilen KDV oranmda-
kı yeni uygulama 13 Ara-
lık'ta başlayacak.
Yeni uygulama ile ilgili
olarak bir açıklama yapan
t lstanbul Eczacı Odası Baş-
kanı Erkan Önsel, sağhk
hizmetinın, devletin yurtta-
şına karşı birinci derece yü-
kümlülüklerinden biri ol-
duğuna dikkat çekerek bu
vurdumduymazlığa 'dar'
denmesini istedi.
Kurul Üyesı Prof. Dr. Arif Esia
patentın ilaç sanayımızde reka-
betı sağlayacağını savundu. Pa-
tent Kanunu'nun çıkmasından
sonra ıse Türkiye'de yerlı-ya-
bancı 442 ilaç patent aldı
Türk ilaç sektöründe 3 ürünüy-
le patent alan ük yerlı fırma olan
Kurtsan llaçlan'nca dün düzen-
lenen toplantıda, patent durumu
tartışıldı. Prof. Dr. Esin, patent
konusundaki çalışmalan yaptık-
lan sırada yerlı ilaç sanayiinin
kaybolacağı yönünde eleştiriler
geldiğını anımsatarak "Ancak
bugün bir Türk firması 3 patent
akh" dedi. Patent Yasası'run
Türk fırmalarmda rekabeti uyan-
dıracağını ve araştıma gehştirme
çalışmalannı destekleyeceğini
vurgulayan Esin, "Yasa, 1 Ocak
1999'dan sonrald ilaçbın kapsı-
}w. Bu nedenk tüketka etkienmi-
yor. Hem bir ilacın araştırması
için molekülü bulmanın malheti
200 milyon dolar. Bunlanıı ilaç
hatini ahnası ve ruhsatiandınl-
masma baktağnmzda beild yılda
sadece 2-3 ilaç çıkar. Yani bu araş-
tırmalar ciddi maliyetler ve za-
man gerektiriyor'' dıye konuştu.
lstanbul Ünıversitesı Eczacı-
lık Mevzuatı ve Işletmecüiği
Anabihm Dalı Başkanı Prof. Dr.
Ahmet Araman, yerli ilaç sana-
yiinin araştırma gelıştırmeye ye-
terince kaynak ayırmadığına dik-
kat çekerek "Umutsuz olmaya-
um. Ama geç kaldığmuz bir ger-
çek" dedi. Araman, temyızi ol-
mayan patent suçlanm ve cezala-
nm ise şöyle suâladı:
u
Yanhş ve yanılbcı bildirim;
2AA& mihar para cezasU-2 yıl
paracezasL
Tanman hakkm genişletilmesi:
4J&-8 mflyar para cezasL, 2-3 >il
hapbcezasL
Tecavüz; 4.8-8 miiy-ar para ce-
zasj. 2,4 yıl bapis cezası, en az bir
yıl tkaretten men ve iş>eri kapat-
ma cezası."
ÇNAEM Müdürü Yaşar Ozal (sokia) \t Teknik Koordi-
natör Gfil Gdktepe (sağda) nükleer enerjinin gerekü
oktuğuraı savundu. (Fotoğraf: HATİCE TÜNCER)
2 reaktör standartlara uymadığı için yıllardır çalışmıyor
Nükleerbitikimyetersiz
CEMULUTAŞ
Akkuyu da dahil belirli bir
program çerçevesinde 11 adet
nükleer santral yapımına hazırla-
nan 1. derecede deprem kuşağm-
daki Türkiye'nin nükleerteknolo-
ji birikiminin yetersiz düzeyde ol-
duğu ortaya çıktı Ülkede eğitim
ve araştırma amaçlı olarak eski
teknolojıyle kurulu bulunan üç re-
aktörün ıkısı, yeni behrlenen gü-
venlik standartlanna uymadığı
için yıllardır çalışmıyor. Nükleer
santral işletmek bir yana, eğitim
ve araştırma amacı bıleyerine ge-
tirilemiyor. Türkiye Atom Enerjî-
si Kurumu'na (TAEK) bağlı Çek-
mece Nükleer Araştırma Merke-
zi'ndekı ikinci reaktör de 1995*te
deprem şartnamesine uymadığı
için kapatılmıştı.
1960ta yapılan fızibilite çalış-
malan sonunda nükleer enerji
santralının Mersin-Akkuyu'da
kurulmasına karar verildi. Altya-
pısının inşasına başlamrken araş-
tırma ve eğitim yapmak, Akku-
yu'da kurulacak nükleersantralda
çalışacak ıt/manlaryetiştirmek ve
tıp, tanm ve endüstn için radyo-
izotop üretmek amacıyla 27 Ma-
yıs 1962'de İstanbul'da Çekmece
Nükleer Araşürma Reaktörû
(ÇNAEM) faalıyete geçırildi.
Daha sonra TR-1 Nükleer
Araşürma Reaktörü'nün gücünün
yükseltılmesi ve modernize edil-
mesı içın 19 Eylül 1977'de devre
dışı bırakıldı. Yıne aynı merkez-
de aynı binada ışınlama amaçlı 5
megavat gücünde TR-2 Nükleer
Araştırma Reaktörû 10 Ocak
198 l'de devreye sokuldu ve 1985
yılında çıkanlan deprem şartna-
mesine uymadığı içın 14 yıl çalış-
tınldıktan sonra 1995'te TAEK
tarafından durduruldu. 196l'de
nükleer enerji konusunda yüksek
hsans ve doktora eğıtımi yapöra-
rak uzrnanlar yetiştirmek üzere
İTÜ'de Nükleer Enerji Enstıtüsü
(ÎTÜ-NEE) kuruldu ve bu enstı-
tüde eğitim amaçlı kullanılan 250
kilovat gücünde TR1GA MARK-
11 Araştırma Reaktörû 11 Mart
1979'da servise sokuldu.
ÇNAEM Müdürü Yaşar Özal
bütün bu gelışmelerin aksine,
Türkiye'nin nükleer enerji ve tek-
noloji birikiminin yeterli olduğu-
nu söyledi. Özal, fiatelli'deki rad-
yasyon kazasında merkeze yönel-
tilen eleştirileri kabul etmedi.
Özal, reaktörü durdurma ne-
denlerinden bırinin de 1990'h yıl-
lardan itibaren eğitim ve araştır-
ma talebınm olmaması olduğunu
söyledi.Özal, "Eaminn atanda-
ki kapbn yavrusu gB)i bir şey, ne
zaman ne yapacağmı biemezst-
BJZ" dediğı TR-2 reaktöriinü
198l'de kendi olanaklanyla dev-
reye soktuklanm anlattı.
ÇNAEM Teknik Koordinatörü
Gâi Göktepe ıse aül olarak duran
hidroelektrik potansiyeiin yüzde
70'inin aktif duruma getirilmesi
ve kayba uğrayan yüzde 23'lük
elektriğin geri kazarulması yaö-
nmlanmn yapılmasının gerekli ol-
duğunu, ancak enerji çeşitlılıği ve
artan nüfusa bakılırsa nükleer
enerjinin yine de zorunlu olduğu-
nu söyledL Göktepe, nükleerener-
jinin hidroelektrik santrallardan
daha çevreci olduğunu savundu.
Mesut Yılmaz
'Nükleer
enerji
zorıinlu'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Ydmaz, son dö-
nemde yaşanan elektnk ke-
sintilerini
M
hayırh->îrarü"
olarak değerlendinrken,
nükleerenerjinin zorunlu ol-
duğuna işaret ettı Yıhnaz,
"30 yıkhr tartışıian nükleer
enerji arük hayata geçirile-
cekbr" dedi.
Yıhnaz, TBMM Başkan-
vekili Nejat Arseven ve
ANAP Genel Başkan Yar-
dimcısı AB Doğan ile Anka-
ra Sanayi Odası 'nı (ASO)
ziyaret etti. Köşe yazarlan-
nın çok ağır sorunlan bulu-
nan Türkiye'de çözümü bir
"Kder meseksine'' ındırge-
diğini savunan Yümaz şun-
lan söyledi:
"Bu tür soruniaruı çözü-
mü adeta kurtanadan bek-
Ieni>or. Türldye'nin bugün
gekfiği noktada. sorunlann
çözümü bir Idşiden, kurtan-
adan beklenmemeti. herkes
sorunlann çözümüne katkı-
da bnlanmah. Türkiye, kişi-
lerin yerine, kurumlann
ağırhkra buhmduğu bir yö-
netim şekline kavuşnuÜL
Çağdaş demokraskk ldşiler
önemU değU, kurtanalar söz
konusu değiL Çağdaş de-
mokraskk kurumlar, siste-
mi çahşönr."
Türkiye'nin "kısır taröş-
malan geride bırakarak,
enerjide dönya ortalamasını
yakahmaa gprpkfigini" kay-
deden Yıhnaz, "Bir iki haf-
ta içinde nihai tercihkr yapı-
lacak \e 30 yddır tartişuan
nükleer enerji konusu arük
hayata geciriİecektir'7
dedi.
ASO Başkanı Zafer Çağ-
layan, ek vergıyi eleştinrken,
Türkiye'nin frekans tahsis-
leri gibi başka kaynaklar da
bulabileceğini kaydettı.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Laiklik ve Dinsizlik
Laiklik sözcüğü, son dönemlerde yoğun bir biçim-
de saptınlmaya başlanan bir sözcük. Önce (doğrudan
karşı çıkmaya cesaret edemediklerinden) "laikçilik"
diye bir kavram ortaya attılar. Şimdilerde de, laikliğin
dinsizlik olarak da değerlendirilebileceğı konusunda
görüşter geliştirilmeye çabalanryor.
özellikle Mehmet Doğan'ın, kaleme aldığı Türkçe
Sözlük'te, laikliğin bir anlamının da "dinsizlik" ve "din
karşıtlığr olduğunu söylemesi, tartışmaları biranlam-
da aleviendirdi. Fakat çok ilginç bir biçımde, günde
en az beş kez "laik Cumhuriyet" nutku atan kimi s»-
yasetçilerin ve "laik olduğunu" süreklı dıle getıren ki-
mı yöneticilerin, "dinsızlıksuçlaması" karşısında tep-
ki göstermemesini anlayabılmem mumkün değıl.
Sayın Mehmet Doğan, İstanbul'da gündelik bir ga-
zeteyeyazdığı "Türkiye'de Laikliğin Anlamı..." başlık-
lı bir yazıyla, kendisine yönelen çok "cılız" ve "müte-
vazı" eleştirileri, kendince yanrtladı. Bu yazı uzennde
biraz durmak istiyorum. Fakat daha önce vurgulamak
istediğim birkaç nokta var.
Mehmet Doğan yazısının sonunda şöyle diyon
"...Siz olsanız Türkiye'de veya Türkçede laikliği na-
sıl tarif edersiniz?
Resmi görüşe uyar, hakikati katletmek yolunu mu
seçersiniz, yoksa hakikati zapta geçirmeyi mı tercih
edersiniz?.."
Zapta geçirilmek istenen hakikat de, bu yazann ve
onun "referanslannın" düşüncelen. Aksinı dıle getirir-
seniz; "resmı görüş"ü savunuyorsunuz ve "gerçeği
katlediyorsunuz"... Bu da, boyle bir "demokrasi an-
layışr\şle...
Üzerinde durmak istediğim ikinci nokta, "ahbap ça-
vuş referanslan" olacak. Gerçekten, Türk toplumsal
bilimi alanında yıllardan beri gözledığimiz ilginç bir
gelişim var. Birileri, "düşüncelerini" kaleme alıyor. Hak-
kıdır, kaleme alır. Fakat daha sonra bir başkası. o dü-
şünceleri "referans alarak" görüşünü dile getiriyor.
Daha sonra bir başkası, bu iki düşünceyi referans alı-
yor. Daha sonra bir başkası... Ve bunlar "dipnotlu" dü-
şüncelerdile getirmiş olduklan için, "bilimserduyor-
lar. Oysakı "Ha Velı'yle Ali, ha Ali'yle Ve//..."
• • •
Sayın Doğan'ın diğer referanslar yanında, konuyla
ilgili iki temel referansı var. Bunlardan bın 1994 yılın-
da İstanbul'da Fransız Kultür Merkezi'nde yapılan,
"Avrupa'da Etık, Din ve Laiklik" başlıklı panelde Şe-
rif Mardin, Mouhammed Arkoun ve Oliver Abel'ın
tebliğleri ve karşılıklı sorulan sorulardan oluşan çevi-
ri bir kitap. öbiırü de Süleyman Hayri Bolay ve Müm-
tazer Türköne tarafından kaleme alınan, "Türkiye'de
Din Eğitimi Raporu" (Ankara 1995) başlıklı kitap. Ay-
nca bunlann dışında, Hikmet Özdemir, Ahmet Ka-
baklı, Thomas Michael vb. gıbi yazarlann, "kendian-
layışına uyan" tanımlannı da, referans olarak takdim
ediyor.
Bu düşüncelerin doğruluğu nereden belli?...
Örneğin Bolay ve Türköne şöyle yazıyoriar (s.23):
"Laisizm dinsizliği içehr, ancak dinsızlıkten öte biran-
lamı vardır. Bir dinsiz, kendisi herhangi bir dıne inan-
mamakla beraber inananlara saygı gösterebılir, ama
bir laikçi aynı zamanda dinsizliği topluma dayatmaya
kalkan kişidir."
Aynı yazariar şöyle devam ediyor: "...Laisizm laik-
liği bir gayretin ötesinde bir ideoloji olarak görmek-
tedir. Bir fert veya bir siyasal parti, siyasi kimliğini •la-
ik' olarak nitelemeye başladığı andan itibaren, laikli-
ği bir özgürleştirme aracı olmaktan çıkartıp bir siya-
sal amaç haline getirdiği zaman, laikliğin bulanık su-
lanna girmiş, laikçiliğı şiaredinmış demektir".(s.25)
Aynı konuda Hikmet Özdemır'ın de bir incisi var
"...Ne biçim 'laiklik'f/r kı kendi dinıne ve o dinin kut-
sal saydığı şeylere düşman, ötekı dinlere ve onlann
kutsallanna saygılıdır..."
Ahmet Kabaklı'dan da ilginç bir alıntılan var: "...Tek
parti diktatörlen, Atatürk'un ölümunden sonra komü-
nist- sosyalist-solcu görüş sahiplerinin bu konuda
'yandaşlığını' da kazanmışlardır. Böylece laiklik apa-
çık din düşmanlığı aleti olmuştur... Laiklik, dındariık,
dinsizlik kavramlan adeta kasten ve ayırt edilemeye-
cek biçimde birbirine kanştınlmıştır..."
Türkiye'de, "siyasalIslam'ın" güçlenmekte olduğu
bir dönemde dile getirilen ve kaleme alınan bu görüş-
lerin; Mehmet Doğan'ın, laikliği dinsizlik olarak da ta-
nımlamasının referanslan olduğunu ılgıyle gözlüyo-
ruz. Bugün farklı bir şeyler dile getiren kimi yazarlann,
o günlerde dile getirdiklerinı okumak daha da ilginç.
Ama bu yazıdaki amacım bu insanlan "teşhir etmek"
değil.
Işin daha da ilginç yanı, laikliği dinsizlik olarak gö-
ren yazariann bir bölümünün, devletin memuru olma-
sı Yani kendilerince "dinsiz" ve hatta "din düşmanı*
bir devletin göreviisi olmalan...
Ne diyelim? Diyecek pek bir şey de bulamıyorum.
Galiba en iyisi, laikliği bir kez daha tanımlamak ve bu
yazıyi noktalamak.
"Laiklik, bir toplumda yönetenlerin, yetkilerini' din
dışı bir kaynaktan almalan ve yönetim ilkelerini belir-
lerken kutsal referanslara değil, insan aklı ve gûnüh
gereksinimlerine başvurmalandır."
CHP'li Fikri Sağlar
'Hükümedn amacı
rantpaylaşımı' °'
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - CHP Parti
Meclısı Üyesı Flkri Sağ-
lar, nükleer santral kurul-
masındakı asıl amacın
enerji açığım kapatmak
değil, üç fırmaya 5 milyon
dolar kazandırmak oldu-
ğunu savundu. Sağlar.
Enerji Bakam'mn "enerji
açığı var" açıklamalarına
kârşın, DPT'nin *>t)k'<
de-
adiğini vurgulayarak "Bu
yüzden DPT müsteşannı
görevden akhlar" dedi.
Sağlar, Muğla'da örgüt-
leri ziyareü sırasında Ak-
kuyu nükleer santralı ile il-
gili bir soruyu yanıtlarken
nükleer santrala karşı ol-
duklannı açıkladı. AB'nın
nükleer enerjiye karşı çık-
tığmı anımsatan Sağlar.
Kanada'da 8 santrahn ka-
pandığına, ABD'nin ka-
patma hazırlığında oldu-
ğuna, Avusturya'nın daha
yeni yapüğı santralı çalışı-
tırmaktan vazgeçtiğme
dikkat çekerek "Ginneye
çauşüğımız AB. nükleer
enerji temiz değildir dh or.
Biz ise ısrarfayız. Bu tsrar
008X600-" diye konuştu.
Nükleer santral ihalesi^
ne girecek konsorsiyum-
lann Türkiye "deki üç orta-
ğından ikısinın Bayındır
Holding ve ENKA oldu-
ğuna dikkat çeken Sağlar,
"Şimdi sonm, bu yaünm-
dan doğacak 5 miKar do-
larhk ranti kûn alacak,
khn paylaşacak sonınu.
Mesut Yılmaz'm arkada-
şı mı. yoksa afle fotoğrafi-
na girenler mi alacak?"
dedı Sağlar, sözlerinı
şöyle sürdürdü:
"Nükîeer teknotojiyi ya-
ratan firnıalar. geri kalmış
ülkeler an>or. iki günlük
enerji kesintisi ile bize nük-
leere mecburuz mesajı ver-
diler. Santralı bugün kur-
maya başlasalar 8 yıkla
enerji üretebilir. 8 yıl ener-
ji kesinnsi mi olacak? Bir
ülkeyi yönetenlerin bu ka-
dar yaiancı olabileceğjni
kabul edemivorum."