25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 /VRALIK 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA. 17 Yelekler sandıkta Şehir Hatlan ışletmesi, Istanbul'un iki yakası arasında çalışan bazı yolcu vapurlannda yeni bir düzenleme yaptı. Başüstü ve kıçüstü güvertelerinde yolcular için tavanda duran can yelekleri sandığa girdi. Sandık, en az onbeş kişinin için© girebileceği büyüklükte, boş iken içine biri düşse bir tarafını kıracak boyutta. Bilindiği gibi gemilerde can yelekleri, genellikle bir tehlike halinde gemiyi terkederken kullanılır ve o sırada insanlar genellikle panik halinde olur... Şimdi bir panik ortamı düşünün... İnsanlar tavandaki rafa uzanıp can yeleğini alabilecekken herkes sandığın başına üşüşüyor. Buyrun size yeni bir panik! Ama panik bu kadarla bitmiyor çünkü Şehir Hatlan Işletmesi'nin sandığa koyduğu can yeleklerini giy giyebilirsen... Çünkü sandıklar kilttJi! Yolcular can havliyie kiiidi kırdı diyelim, bu kez de kapağı aç açabilirsen... Çünkü sandık kapağının boyu tavandan yüksek! Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronik posta: som@posta.cumhunyetcom.tr - Mahkûmlar, cezaevi yakmış... "Adalet Bakanhğı rtfarve teskilatına baâlanmalı!" B akû-Ceyhan Petrol Boru Hattı anlaşması- nı, AGİT toplantısı için Istanbul'a gelen Bill Clinton'ın tanıklığında ve büyük bir tören- le imzaladık; rahatladık... Dünyalar bizim ol- du, kazanacağımız paranın hesabıyla şimdiden kö- şeyi bile döndük... Jeoloji, petrol ve maden mühendisi Tufan Erdo- ğan ise, Sibirya'dan Azerbaycan'a dek eski Sovyet- ler'in petrol ve gaz sahalan üzerinde çalışmış bir uz- man olarak farklı bir hesap yapıyon "Boru hattının 2004 yılında faaliyete geçmesi ön- görülüyor. Hat açıldığında yılda 100 milyon dolar ka- zancımız olacağı ve masrafımızın 20-30 yılda geri döneceği söyleniyor. Ancak küçük bir problem var. Içınden günde 1 milyon varil petrol geçmezse bo- ru hattı bir işe yaramıyor. Azerbeycan Uluslararası Işletme Şirketi AlOC'nin yaptığı planlamaya göre 2004 yılında günlük üretim 350 bin varil olacak. Bu- nun 100 bin varili Novorosisk hattına, 100 bin vari- li Supsa hattına gidecek. Kalan 150 bin varilin yak- Boru laşık 100 bin varili de iç tüketime verilecek. 1 mil- yon varillik boru hattına kalacak 50 bin varil... O tarihte Clinton da iktidarda olmayacağına gö- re ne yapacağız? Boruya Kazak petrolü verelim! Kazakistan, kendi tüketimi çıktıktan sonra dışsa- tıma günde 258 bin varil ayırabiliyor. Bunun önem- li bir kısmını da Amerikan şirketi Chevron, Tengiz sa- hasında üretiyor. Chevron'un teknolojisi ve parası ile üretim rahatlıkla 1 milyon varilin üzerine çıkarıla- bilir. Ama Chevron, Rusya ile Hazar Boru Hattı Kon- sorsiyumu CPC'si kurdu. Plana göre hat 2001 yılın- da bittiğinde petrol Novorosisk'e taşınacak. Diğer yandan Çin Halk Cumhuriyeti, Chevron'un Tengiz sahasının çok yakınındaki Uzen sahasına or- tak oldu. Anlaşma, bu bölgeden Çin'e uzanacak 3 bin kilometrelik bir boru hattı yapımını kapsıyor. Hat- tın 2007'de bitmesi ve kapasitesinin günde en az 1 milyon varil olması planlanıyor. Çin aynca Aktübe böl- gesi petrolüne de ortak oldu ve yeni bir gaz ve pet- rol boru hattı için Kazakistan'la görüşmelerini sür- dürüyor. Fransızlar'ın başını çektiği bir ortaklık da Kazakis- tan-lran arasında günde 900 bin varillik bir boru hattının yapımını üstleniyor. Bu borulann tümünün kapasitesi Kazak petrolü- nün günümüzde dışsatıma ayırdığı üretimin 14 ka- tına vanyor. Bizim hatta yine petrol kalmıyor. Bakû-Ceyhan'ın toplam maliyeti 2.7-3.8 milyar dolar arasında varsayılıyor. Türkiye'deki bölümün ma- liyeti ise 1.4 milyar. Bu rakam aşılırsa üstünü Türki- ye karşılayacak. Ve bizim inşaat firmalan şimdiden 'vatan için' kollan sıvadı." \ Sonuçta ortada petrol olmasa da boruyu döşe- yen parayı götürecek... Umanz birgün borudan ge- çecek yeterii petrolü de bulurlar! önce bir soru: Iran Islam Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklannın bir kısmını işgal etse ne olur? Sorunun en kestirme yanıtı: Savaş oluri Şimdi başka bir soru: Büyükelçilikler, konsolosluklar o ülkenin toprağı mı sayılıyor? Yanıt ı w . . . . . ıraıt, topragımızı ışgal ettı!Evet! ömeğin Şam'da Fransız Büyükelçiliği'ne sığınan biri Fransa'da sayılıyor. Suriye'nin yasalan Fransız büyükelçiliğinin sgfa smtrtan içinde geçmiyor. ( **w) Fakat, Fransa'ya sığınmış j=\ sayılan kişi, Şam'daki - 1 L büyükelçiliğin kapısından dışan adımını atamıyor. Çünkü kapının dışında bu kez de Franscz yasalan geçerti olmuyori Peki, Istanbul'daki Iran Islam Cumhuriyeti Başkonsolosluğu, bahçesinde başlattığı inşaat bahanesiyle kendi sının olan bahçe duvannı kaldınp, bir tahta perde ile caddenin yaya kaldınmını nasıl işgal edebiliyor? Iranlılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin toprağını hem de dağ başında değil en büyük kentinin göbeğinde işgal etme cesaretini kendilerinde nasıl buluyor? Sahipsiz Istanbul hep arazi mafyası tarafından işgal edilecek değil ya... Artık yabancılar bile kendilerinde işgal hakkı görüyor! Bu işgalın işbiriikçisi de ne yazık ki belediye oluyori Vakıflar'm hafta'sı kuflu olsun! 17. Vakrf Haftası kutlantyor. Kutla- malar 6 Aralık'ta başladı, 12 Aralık'ta bitiyor. Bu arada Ramazan'agirildi; Va- krflarGenel Müdüriüğü'nün hazırtadı- ğı programa bakıyorsunuz etkinlikle- rin arasına "öğle yemeği" arası kon- muş. Kâğıt üzerinde devletin laiklik ilke- sine uyulmuş... Vakıflar"a bakan Devlet Bakanı Yük- sel Yalova'nın "çağdaşlaşma" atılımı- na uygun bir program gibi... Ama programın satır aralarına bak- tığınızda Dr. Gülsen Ataseven'in se- minerini görüyorsunuz. Gülsen Ataseven, kadın doğum uz- manı bir doktor ve türbanlı bir ha- nım... Kızlarımızın başörtüsünü birif- tjharvesilesi olarak gören birhanım... Üstelik askeri öğrenci iken türbana bürünüp Türk Silahlı Kuvvetleri'yle ili- şiği kesilmiş bir hanım... Türbanlı doktor hanımın eşi Prof. Dr. Asaf Ataseven de kutlama prog- ramının konferansçılanndan bir bey... Asaf Ataseven, Vakıf Gureba Has- tanesi'nin eski başhekimi... Hastane- de 1988-1991 arasında kendince epey yol alan biryönetici... Hastanede aç- tığı hemşire okulunda türbanlı kadro- lar yetiştirmekle ünlenen ve Gu- reba'da şeriatçıların cirit attığı bir üniversite kurmaya niyetle-/ nen girişimci... Hastanedeki ge-^ rici kadrolaşmalar ayyuka çıktı- ğı için Süteyman Demirel siyasete dö- nüp yeniden başbakan olduğu 1991 'de görevinden aldığı bir başhe- kim... Ve 1999'da parasızlıktan hasta zi- yaretçilerinden bile para alan Vakıflar, aynı kadrolaria kutlamada! Şehir plancıları dava açmıştı Dolapdere-Piyalepaşa planları iptal edildi İstanbul Haber Servisi - Şehir Plancılan Odası Istanbul Şubesi tarafından açılan dava sonucu Dolapdere-Piyalepaşa planları iptal edildi. Şehir Plancılan Odası Istanbul Şube YöfletirrrKurulu adına AH Rıza Nnrhan tarafından yapılan açıklamada. 12 Ocak 1998 ve 16 Ocak 1998 tanhlerinde yürürlüğe gıren Beyoğlu Belediyesi ve Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nce hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar pianlan ve 1/5000 ölçekli nâzım imar planlannın, kamu yararına ve şehircilık ilkelerine aykın olduğu gerekçesiyle Istanbul 5. ldare Mahkemesı'nde dava açtıklan, 26 Temmuz 1999 tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verildiği anımsatıldı. Açddamada, mahkemenin 1999/1310 sayılı karanna özetle şöyle yer verildı: "1/5000 ölçekli nâzım imar pianlan ile ilgili olarak nâzım planın 'kentsel doku dıkkate ahnmaksızın yapıldığı ve pJaölama hiyerarşisıne aykın olduğu anlaşılarak şehircilik ilkeleri, planlama esaslan ve kamu yaran ve hukuka uyarlık bulunmadığr tespit edilmiştir. 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile ilgili olarak 'imar planının büyükşehir belediye meclısı karan ve büyükşehir belediye başkan onayı ile tadılen değıştırilemeyeceği' gerekçesiyle 'kanuna uyarlığının olmadığf karanna vanlmıştır. Yukarıda sıralanan gerekçelerle 1/1000 uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nâzım imar planının iptaline karar verilmiştir." Mimarlardan belediyeye uyarı 'Hipermarket trafik yükünü ağırlaştırır' İstanbul Haber Servisi - Şehir Plancılan Odası; Beşıktaş Belediyesi'nin, Nüzhetiye Caddesi ile Ihlamurdere Caddesi arasında hipermarket ınşaatı yapmaya hazırlandığını; beledıyenın bu girişiminin bölgede trafik yükünü daha da ağırlaştıracağını belirterek bu girişimden vazgeçmesini istedi. Mimarlar Odası da böylesı bir tesisin Beşiktaş'a yeni bir darbe daha indireceğini vurguladı. Şehrr Plancılan Odası Istanbul Şubesi adına şube sekreten Ali Rıza Nurhan tarafından yapılan açıklamada, Beşiktaş Belediyesi'nin bu ıki işlek cadde arasında kalan belediye arsası üzerinde hipermarket ınşaatı yapmak için Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'na (KTKK) başvurup zemin altı otopark, üst katlan hipermarket ve nıkâh salonu olan bir projeyi onaylatarak kent topraklannın rant aracı olarak kullanılması ve tüketihnesine katkı koymaya hazırlandığı \ıırgulandı. Açıklamada, bu girişimın bölgedeki tüm ulaşım arterlerüıi tıkayacağına dikkat çekildi ve "Küitlenen trafiğin yaratacağı gürültü ve bava kirliliği, alanın vadi tabanı olması nedeniyle artacak ve alanın hava akımlanna kapalı olması nedeniyle insan sağlığını tehdit edecektir" denildi. Açıklamada söz konusu alanın tamamınınjeolojik açıdan "sakıncalı alan" statüsünde olduğuna dikkat çekildi. Bölgede boş alan gerektiği, aynca deprem tehlikesi nedeniyle açık alanlara ihtiyaç olduğu ifade edilerek alanın açık ve yeşil alan olarak kullanılması istendi. Mimarlar Odası yetküileri de. Beşiktaş ve özellıkle de Ihlamurdere vadisınin taşıma kapasitesinin çok üzerinde yoğunlukla yüklenmiş dunımda olduğunu arumsatarak "Bu nedenle zeminln jeolojik durumu mfisait olsa bile kentin nefes alabilmesi ve trafik akışının daha fazla engellenmemesi için bu tür yüksek nüfus ve yoğunluk çekecek bir tesis, Beşiktaş'a indirilmiş yeni bir darbe olacaktır" dediler. Yetkililer, Beşiktaş'ta Istanbul'un en köklü ve en zengin geleneksel çarşı merkezlerinden binnm bulunduğuna dikkat çekerek buraya bu- hipermarket yapmarun Beşiktaş Çarşısı'na saygısızlık olacağıru vurguladılar. HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ l/lk KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behhak@turk.net ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBI SEMİH POROY / \ /\ A \/i \A\A\ \/ A ' yv c A / \ TARÎHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 9Arahk D£VL£T OTUR/TESINE KARSi'/. f89S'TE BUGÜN, AMA&ŞtST I/AtU-AMrCyAYYAN*), F&\N- S(Z PA&LAAAENTO 8İNASINA 8OMSA A7MIŞTI f. OEV- L£T CTX>RlT£S(fJ( f*£DOEPEM BİR DÜŞÜNCE KUHAMI VE POLJrİK AtCtM OLAM AfiMfZŞİZM, İ9- yÖZylLOA oGr?»A çiKMiçrrR. AK/HA, SiecvcJ ve TDPLUMCU piY£ İtCİ AMA TtİROe £L£ At-tNMAf£7?4DtR. *HÛKÛ- iAeTt-£& TAfJISlMIN KJRBAClDlR. * DIYGN ÜAJLÛ FGAN- s<z PûçüA/ejeü psee/ZB P&OUDHOH ryeog-iSĞS'), ÇAĞPAf AUAKŞlZMIH TEMeU^&M A?7*N ICtŞİ KA - BUL eOİL-EBİLİfZ. OHUM er&L£AJDİĞr &U3ZOF İSE, IfU- GİLİZ. ' £ ) iL £ & 8 Ç , N T C fAASI İÇİfJ Şi&D£Ti OMA YLAMAKTAM Ç£>£İNK>1EMEK- TEYOİ-. Solda, Fransız Pctriane»te>su'ndiakı paNamadam Sonra, kafkatn, üye/en sakjnleçi-irtueye çafıfrHsnt şönMjor DÜZ ÇİZGI ÜMİT ZİLELİ TeröMe MuhabbetL. Tarih 25 Eylül 1999.. Yer, Ankara Merkez Kapalı - Cezaevi.. Güvenlik güçleri sabaha karşı sol görüşlü tutuk- lu ve hükümlülerın kaldığı 4. Koğuşa operasyon dü- zenledi. Bomba ve silahlann kullanıldığı bilanço deh- şet vericiydi: - 10ölü, 26yaralı.. Tarih 5 Aralık 1999.. Yer, Istanbul Metris Cezaevi..; Güvenlik güçleri sabah saatlerinde İBDA-C isinv^ li şeriatçı terör örgütü elebaşlan ve militanlannın bu- lunduğu B-2 koğuşunda arama yapmak istedi. "Si? ] lahtan anndınlmış" şekilde koğuşa giren jandarma, şeriatçı militanlann bıçaklı, kasaturalı, palalı ve kimf; iddialara göre silahlı, bombalı saldınsına uğradı. 67 ' terörist 50'yi aşkın askeri yaraladı, 150 askeri ise sa*; atlerce rehin tuttu. Yedi saatten fazla süren olayın sonucu da dehşet vericiydi: - İBDA-C bütün isteklerini kabul ettirmişti!.. Devlet aynı devlet, bakanlık aynı bakanlık, ceza-- evlerıni yöneten aynı genel müdürtük, yalnızca me- kânlarfarklı.. Öyleyse iki olayda böylesinetaban ta-' bana zıt tutum ve sonuç nasıl olabilir sorusunun ya- nıtı da Tüm Yargı- Sen Genel Başkanı Tekin YıkJız tarafından verildi: - İBDA-C yerine, isyanı çıkaran sol örgütler olsay- • dı çok ölü olurdu!.. Tıksindirici değil mi?.. ^ • • • ; ;; j Yaşamsal soru şu: - İBDA-C'ye bu derin muhabbet nereden kay- ' naklanıyor?!.. Yaklaşık 3 ay önce, 10 Eylül 1999'da aynı terö- ristler, aynı cezaevinde yıne isyan çıkartmışlar, ce- zaevi müdürünü, gardiyanlan rehin almışlar, ortab- ğı yakıp yıkmışlardı. O olay da "hoşgörü" sınırîan da- hilinde sümen altı edildi. Teröristlerin bundan önce- ki üç ayn isyan girişimini ise saymıyoruz bile!.. Yine altı ay kadar önce Metris Cezaevi Ikinci Mü- dürü Mehmet Yağmurfu şeriatçı militanlara silah ve- rirken yakalandı. Elazığ'a sürgün edildi. Herhalde git- tiği yerde melanetlerini sürdürsün diye!.. Başka her- hangi bir işlem yapıldı mı?.. Bilinmiyor!.. Metris Cezaevi'nin İBDA- C'li teröristler için ce- zaevi değil, adeta karargâh olduğu, burada bomba bile imaledıldiğı defalarca yazıldı. Sonuç?.. Son is- yandan sonra öğrendik ki; bu koğuşlarda hiç ara- ma yapılmamış!. İBDA-C'nin lideri Salih Izzet Erdiş (Mirzabeyoğ- lu), idam cezasıyla yargılandığı DGM'de görulen 4 duruşmanın hiçbirisinegitmedi, götürülemedi!.. Hem de DGM Savcılığı'nın defalarca resmi yazıyla baş- vurusuna karşın.. Istihbarat birimlerinin "çok gizli" ibaresiyle Ada- let ve Içişleri Bakanlıklanna, "Metris Cezaevi İBDA- C'nin idare merkezine dönüşmüştür" yolunda rapor verdiği de ortaya çıktı. Hiç olmazsa bu rapor üzeri- ne herhangi bir girişimde bulunuldu mu? Tabii ki ha- yır!.. Yukanda sıraladığımız maddeler ışığında soruyu bir kez de Adalet Bakanımız Hikmet Sami Türk'e soralım: - Bu terör örgütü böylesine açıkça nasıl ve kim- ler tarafından kollanmaktadır?. - Karargâh haline getirilmiş bir cezaevi devlet açı- sından utanç verici değil midir?. - Siz ne yapmayı düşünüyorsunuz? ••• Düşünüyorum da; galiba soruyu yanlış sorduk!. Aslında şöyle olmalıydı; içeride ve dışanda kim, İBDA-C'nin üzerine titriyor!.. Baksanıza; adamlar Internette hangi eylemleri gerçekleştirdiklerini, nereleribombaladıklannı, han- gi cinayeti nasıl işlediklerinı açık açık anlatıyorlar. Teröüe mücadele birimlerinde çalışanlann isim ve eşkallerini bir bir sıralıyor, açıkça hedef gösteriyor- lar. Yıne aynı Internet sayfasında, bomba yapımında, suikast tekniklerine dek her konuda eğitim veriyor- lar. Başta Mustafa Kemal olmak üzere, Türkiye Cum- huriyeti'ne akıl almaz hakaret ve yalanlarla saldın- yorlar. Her allahın günü cumhuriyeti nasıl yıkacak- lannı anlatıyoriar. İBDA-C bu gücü kimden, hangi kaynaktan alıyor?. Acaba, "bu terör örgütü yıllardırbirileri tarafından kul- lanıldı. Sonra kontrolden çıktı. Ama hâlâ devlet için- de yuvalanan bazı mihraklaria ilişki içinde" diyenler haklı mı?!. - Ne dersiniz?!.. Bir saptamayla bitirelim; sevgili Hikmet Çetinka- ya'nın belki binlerce kez vurguladığı gibi, "terörün \ sağcısı solcusu, dincisi dinsizi olmaz. Terör bir in- , sanlık suçudur." Bir ekleme de biz yapalım; besleyip büyüttüğü-., nüz, koruyup kolladığınız terör, bir gün gelir sizi de vurur. Hem de en acımasız şeklide. - Tarih, bu gerçeğin binlerce örneği ile dolu!.. Email:zileli@garanti. net.tr Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41. iırf B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/ Almanya'da Münih kenti ya- kınlanndaki ün- lü Nazi toplama kampı. Bafış- 3 lama. 2/ Bir gı- da maddesi... Yurdumuzun batıdakı en uç noktası olan bu- run. 3/ Bir şeyi J istenilen dunım- da tutmak \e ° oturtmak için g kullanılan takoz gibi şeyler. . "Oğuz — ": Karikatür sanatçımız. 4/ Büyük kardeş, ağa- bey... Kaz Dağı'nuı an- tık dönemlerdeki adı. 5/ 3 Muğla'nın Ortaca ilçesı- 4 nin Dalyan beldesınde, deniz kaplumbağalan- nın jTimurtlama alanı " olan kumsal... Hayat ar- kadaşı. 6/ Matem... Va- g nhnak istenen bir ama- „ ca doğru geçilmesi ge- rekli dönemlerden her biri. 7/ Divan şurinın ölçüsü... Et- men. 8/ Anfaller'de bir ada-devlet. 9/ Bir mal ya da para- nın emek venlmeden sağladığı gelir... Meyve kurusu. YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ Otomobilde motor ile vites kutusunu birbirine bağla- yıp ayıran düzen. 2/ Tanntanımaz... Ziyan. 3/ tnce kabuk- İu ve çekirdeksiz bir mandalina cinsi. 4/ On yedi hecelik üç dizeden oluşan Japon şıin... Sanı. 5/ Tuzağa düşürü- len şey.. Üye... Terbiyesiz kımse. 6/ Muğla"nın bir ılçe- si.. Erkek hizmetçı. 7/ Nazilerin polıtikasında Germen ırkından kimselere yakıştırılan ad... Maksat. 8/ Yükse- kokul. 9/ Etyopya'da yaşayan siyah derili Yahudiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear