Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3AIALIK1999CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Mecburi
Mevlit
•T.C Ordu
Valiliğı ll Mılli Eğitım
Nudurluğu" başlıklı ve
rrudur yardımcısı
İhan Akçay ımzalı
devletm yazısında,
Oğretmenler Gunu
nedenıyle "edebiyef'e
yanı ebedıyete ıntikal
eden oğretmenler ıçin
akşam namazından
sonra okutulacak
Mevlıd-ı Şertf'e her
okuldan en az dort
ögretmenın katılması
resmen ve alenen
tstenıyor!
Damdaki
Mizahçı
Cıhan Demirci
dostumuzun,
Curnhurıyet Kitap
Kulubu'nun
Taksım'dekı salonunda
yann saat 18.00-19.30
arası söyleşısi var.
Söyfeşının duyurusunu
gazetenın sayfalannda
goreceksınız ama bız
şımdıden haber
venyoruz. Çunku,
Vazıyet'e geçen
yıllarda
lafonzmalanyla
katkıda bulunan
Cıhan'dan "rüşvet"
aldık: "Bız altımızdan
geçen fay hattının
derdıyle uğraşırken,
acız bır hukumet fena
halde 'ustümüzden'
geçıyor hâlâ farkında
değılız!"
Etektrorok posta: som©posta.cumhuriyet Te): 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Depremzedeierin geçici
konutlan boş kalmış...
"Çünkü kalıcı çözüm
mezariıkta!"
unya Tıcaret Örgutu'nun ABD'nın Seattle
kentınde toplanan bakanlar zırvesıne sen-
dıkaların, çevrecılerın, dunyanın dort bır
yanından gelen sıvıl toplum orgutlennın
tepkısı buyuyunce Amerıka ne yaptı gordunuz m u '
Kentte olağanustu hal ılan edıldı ve toplantılar bı-
tınceye dek sokağa çıkma yasağı kondu'
Ne oldu sonsuz ozgurlukler ulkesı Amenka'ya da,
boylesıne despot bır tavır ıçıne gırdı?
Yanıtı çok basıt. Amenka'nın huzuru bozuldu!
Seattle'da ulus otesı şırketlenn anayasası sayılan
Çok Taraflı Yatırım Anlaşması'na son şekıl venlırken
ve yenı bın yılın "kuresel dunya"sında somuru du-
zenı bıçımlendınlırken huzur ıstenıyor
Yenı dunya duzenının uyumlu bır şekılde ve hu-
zur ortamı ıçınde kurulması gerekıyor Guaıltu ıs-
tenmıyor Seattle'da kararlar alındıktan sonra bu
kez somurulecek ulkeler aynı huzur ortamı ıçınde ım-
zaya çağrılacak
Seattle'da
Gurultusuz, patırtısız..
Seattle'dakı patırtılar karşısında olağanustu hal ılan
edılmesı ve sokağa çıkma yasağı konması, gelecek
ıçın ıpucu verıyor olmalı
Somurulmeye razı olmayacak ulkelenn başına ne-
ler geleceğı şımdıden bellı gıbı*
Ama bız rahatız Kamu yatırımlannda uluslara-
rası tahkımı kabul ederek ulusal yargısını devre dı-
şı bırakan, ozelleştırme ıçın her turlu odunu veren
Turkıye'nın geleceğı çok parlak
Somur somurebıldığın kadar'
Dunya Enerjı Konseyı Turk Mıllı Komıtesı'nın es-
kı yonetım kurulu uyesı elektrık yuksek muhendısı
Ünal Erdoğan bakın ne dıyor
"Enerjı Bakanlığı, 25 Şubat 1998 tarıhlı raporun-
da ayncalıklı statu yarattığı gerekçesıyle TEAŞ ve TE-
DAŞ ısımlerının başındakı Turkıye kelımesının kal-
dırılmasını ıstıyor"
Raporu sankı Turkıye Cumhurıyetı'nın bır bakan-
lığı değıl çok uluslu şırket patronu hazırlamış
1
Amerıkan şırketlennın son 20 yıl ıçındekı dış yatı-
nmlan yuzde 100 artmış, variıklan ıkıye katlanmış du-
rumda. Dunyanın en buyuk 500 şırketınden 222'st,
ılk 50 şırketın 34'u Amerıkan Dunya tıcaretının yuz-
de 7O'ı, toplam tıcan gelırlenn yuzde 30'u bu şırket-
\ere aıt Sadece General Elektnk'ın sermayesı 223
mılyar dolar kı Turkıye butçesının dort katından faz-
la
Unal Erdoğan'ın da söyledığı gıbı, Çok Taraflı Ya-
tınm Anlaşması ıle ulus otesı şırketler sınırsız, ko-
şulsuz ve sureklı egemenlık ıstıyor..
Bıraz da ışbırlıkçılık, hepsı bu!
Gurultuye patırtıya yer yok Yoksa, olağanustu
hal ve sokağa çıkma yasağı var
1
TEKEL Genel Müdürû Mehmet
Akbay'dan ılk açıklama g&ldı
Ikına açıklamayı Anadolu
yakasında görevden altnan
başmudur yardtmcısının Istanbul
yakasında başmudur yardımcısı
olarak goreve getınlmesı
konusunda beklıyoruz.
Açıklamanın ılk konusu
"Son fıyat ayarlamasında (zam
demek ıstıyor)
Anadolu yakasında TEKELllfill
faalıyet gösteren •*«•*••«•••
başbayının (şırketın adını
açıklamıyor, ES-DAĞ oimalı)
verdığı stok beyannamesının
doğru olmadığına ılışkın şıkâyet
nedenıyle konu ıdaremız
mufettışlenne tnceletıtmış, 41
mılyar lıralık bır fiyat farkı
bulunmuştur (şıkâyet konusu fıyat
farkı 105 mılyar lıraydı) Tespıt
edılen fıyat farkınm, başöayıden
faızıyie bırfıkte tahstlı ıçın gereklı
ışfem başlatılmış bulunmaktadır
Perakendecı sattcılanmız olan
bayılerden fıyat zamlarında
beyanname alınmamaktadır Bu
nedenie, başbayılenn bayılerden
zam farkını toplamalan mumkun
değıldır."
Ikıncı konw
"Dığer taraftan Istanbuf'un bır
başka bolgesınde 1
Parayı aldılar, 'Atatürk'ü de sattılar!
tnlyon lıra borç
taktığı ılen sürûlerek
kastolunan şırketın ıse Istanbul
Rumeft yakast şarap toptan
satıcısı olması muhtemeldır Zıra
Istanbul'da bır başka toptan satıcı
ıle ıhtılafımız bulunmamaktadır Bu
firma ıle ıhtılafımız da ılen
süruduğu şekılde tnlyonluk
değıldır ve sözleşmesı feshedılmış
olup mal variığı uzenne hacız
konmustıır."
Mıllı Eğıtım'ın valılıkler aracılığıyla
başlattığı "kendı okulunu kendın yap"
kampanyası vardı
Okul yapımı ıçın arsa bağışlayan, ın-
şaat gıderlennı karşılayan yurttaşla-
nn adı bu okullara verılırdı
Yenı okullar da genellıkle kentlerın
yenı gelışen dış mahallelenne yapılır-
dı
Ne kı, parayı veren "hayırsever"ler
varoşlarda duduk çalmak ıstemedığı
ıçın olsa gerek "sıstem" değıştı
Son ornek Antalya'dan
Antalya'da parayı bastıran kentın
en eskı okullarının kapısına adını yaz-
dırıyor
Orneğın "Sakarya" llkokulu
Bu okul 1910 yılında Osmanlı do-
nemınde açılmıştı ve ılk adı "Reşadi-
ye" ıdı
Kurtuluş Savaşı yıllarında, Sakar-
ya Zafen'nın hemen ardından adı de-
ğıştınlmış veSakarya llkokulu olmuş-
tu
Sakarya Zaferi'nı kaç paraya sat-
tılar bılınmez ama okulun adını "H.
Tatoğlu" llkoğretım Okulu yaptı-
lar.
Aynı şekılde Kaleıçı'nde ''Ata-
türk" llkokulu olarak açılan ve
sonradan "Atatürk" Ortaokulu olan
okulun adı da şatıldı
Yusuf Zıya Öner Fen Lısesı
Antalya'da satılığa çıkabılecek baş-
ka okullar da var
"Sakarya"yı satan yıne Kaletçı'nde-
kı "Dumlupınar"ı da yakında satışa
çıkaracaktır
Okulun "Atatürk" adını değıştıren,
"Gazı M. Kemal"i de mutlaka sata-
caktır.
Yok mu arttıran
Antalya'da satılık İstiklâl" var
Saaat
Dışarıdan Turkiye'ye Bakış
DENİZ BANOĞLU
Turkıye, dun olduğu kadar bu-
gun de, dıyebılınz kı bugun daha
da belırgın bır şekılde dış dunya-
nın ıkjı odağı
Dun asken guçlen ıle Anado-
lu topraklan uzennde sıyasal, kul-
turel ve ekonomık alanda hak ıd-
dıa ederek egemenlık kurmak ıs-
teyenler, gunumuz sıyasasında
"kûreselleşme" adına, bıryandan
f-, ,dıp.lomatık kanallardan ekono-
'— 'mık ve dunya polrtıkalanndakı çı-
karlannı kollamaya çalışırlarken
dığer yandan da Turkıye'nın ken-
dı dınamıklert ıçındekı sıyasal ve
toplumsal sorunlarına, Turkler-
den daha bılgıç bıçımde sahıp
çıkarak, Turkler adına Turkıye'nın
ıç sıyasetıne yon vermek hakkı-
nı kendılerınde gormekteler
Gerçı ulus olarak, dunya polı-
tıkasının ıplennı ellennde tutan
uluslararası kuruluşlann, ekono-
mı, ınsan hakları ve toplumsal
alanlarda alacağımız herturlu ka-
rarda demokrası ozgurlukler ve
laıklıkle ılgılı ızlenen polıtıkalarda
"nasıldavranmamız ve neyapma-
mız gerektığı konusunda" bıze
yolgostermelenneıyıceatıştık Kı-
mı zaman dıplomatık yollardan ve
basın aracılığı ıle kımı zaman da
eylem yaparak zaman zaman
gostermekte olduğumuztepkıle-
nn ıse tam adresıne ulaşamadı-
ğı, ulaşsa bıle tam ısabet kay-
detmedığı de bılınmekte Buna
alıştık ta, hâlâ bır turlu ıçımıze
sındıremedığımız ve benımseye-
medığımız, ust duzey yabancı
pohtıkacıların akademısyenle-
nn basın ve medya temsılcılen
ıle araştırmacı bılım adamlarının,
Turkıye ve Turk gerçeğını, sahıp
olduklan Batılı normlar ve Batılı
bakış açısından değerlendırmek-
te ılle de ısrar etmelerı Hanı ın-
sanın sorası gelıyor Nerede kal-
dı Batı zıhnıyetının bılımsellığı
nesnellığı ve tarafsızlığı? Eğer
sız, ıster toplumsal ıster sıyasal
olsun, bır ulkenın kendı tanhsel
ve kulturel geçmışı ve bınkımı
ıçınde ortaya çıkan bır olguyu,
sadece kendı bakış açınızdan ve
o olgunun taraflarından sadece
bınnın gozluğu ıle bakarak değer-
lendınyor ve ustune ustluk bır de
yargılıyorsanız bununadı"neo/-
lımsellık ne de tarafsızlık" olur
Ne yazık kı, Turkıye'nın ve bız
Turklerın değışmez yazgısı bu
Hıç tartışmasız çok yararlı ol-
duğuna ınandığımız, uluslarara-
sı duzeydekı "Laıklık ve Demok-
rası ' Kolokyumunda bu olguyu
bır kez daha yaşadık Turkıye'nın,
laıklık, ozgurlukler bağlarnında-
kı sorunlarının adeta bır Fransız
kuşatması altında masaya yatı-
rıldığına tanık olduk Laıklığın
Batı dan Turkıye'ye tanhsel ge-
Itşımı lie laıklık ve dın ozguriuğu-
nun Batı'dakı (Fransa'daki) uygu-
lamalan konusunda Fransız hu-
kukçu ve akademısyenlenn açık-
lamaları ıle bılgı dağarcığımızı
zengınleştınrken, aynı akademts-
yen ve hukukçulann Turkıye'de-
kı mucadelecı iaıkhğın asıl so-
rumlusunun "laıkler safında" (')
odaklaştığını oğrendık
Onceten Refah Partısı'nın, şım-
dılerde Fazılet Partısı yandaşla-
rının dılıne doladığı "Musluman-
'arazulm*edıldığı $ soylemmı, da-
na yumuşatılmış ve ılımlı olarak
3atılı hukukçu ve araştırmacıla-
ın ağzından da duymuş olduk
Örneğın Toulouse Unıversrte-
,ı Sıyasal incelemeler Enstıtu-
u'nden Prof Dr Mıchel Louıs
Aartın belkı kuramsal bağlam-
la doğru olan "Dınlenn toplum-
<akı kötuluklen engelledığı" sap-
îmasını yaparken, bunun, saf,
dınıbutun Muslumanlar ıçın geçer-
lı olabıleceğını, "Allah korkusu
tehdıtı ıle ve Allah adına ınsanın
canına kıymayı görev addeden"
sıyasal Islam ıçın geçerlılığı ol-
madığını gozardı edıyordu
Konferans oncesı "Benımsoy-
leyeceklenmebırazkızacaksınız"
uyarısı yapan Parıs Uluslararası
İncelemeler ve Araştırmalar Mer-
kezı'nden (Turkçeyı çok lyı ko-
nuştuğu halde, bıldınsını neden
Fransjzca dılınde verdıgını anla-
madığımız) Doç Dr Semıh Va-
ner, "Laıklığıngörecebırolgu'ol-
duğunu soylerken, Islamın ve
Muslumanlığın yorumunun da go-
recelı olabıleceğını, unutuyordu
Hele olayları ıçende ve ıçenden
yaşamadıkça bırkımsenın ma-
sa başında ne kadar araştırma
yapsa da (Turkıye ıle ılgılı bıkjıle-
n Turk gazetelen ve dışanda ız-
ledığı televızyonlar ıle yabancı ga-
zetelerden edındığını soyluyor)
nesnellıkten uzak kalabıleceğı
olasılığını hesaba katmıyordu
Ulusal Bılımsel Araştırma Mer-
kezı'ndenDr Gerard Groc'a ge-
lınce Değeriı akademısyenımız
sunumu ıle Turtoye'yı laıklık, oz-
gurlukler ve demokrası bağla-
mında tam anlamı ıle amelıyat
masasına yatırdı
Sezafın hakkı Sezar'a Turkla-
ıklığıne ılışkın" hızlı ve sıkı soru-
lan ıle (i) Turkıye'dekı laıklık ve
"Laısızme a la Turca'yı (Turk
usulu laıklığı) en az bızım kadar,
hatta bızden de daha çok lyı bıl-
dığını ortaya koydu Ortaya koy-
du da Turkıye'ye dışandan ba-
kan ve Hırıstıyan dını ıle Islam'ı
terazınm aynı kefesıne koyan bır
yabancıya, Turklenn de soracak
bazı soaılan vardı Ne yazık kı,
Mosyo Groc'a bu sorulann sorul-
masına fırsat tanınmadı Ancak
değerlı hukukçu Prof NıhalUlu-
ocak ın rejımın tehdrt edıldığı du-
rumlarda, sıstemın kendısını sa-
vunması bağlamında demokra-
sılenn de sınınnm olabıleceğı şek-
lındekı goruşunu sorduğunda
Groc şu yanıtı verdı Tehdıt edı-
len rejim değıldı Sıyası erk rejı-
mın yokedılmesınden değıl, ken-
dı ıktıdannın elden gıtmesınden
korkuyordu Kısacası tum kaba-
hat yıne laıklerdeydı Groc'a go-
re, Turkıye'de ne gerıcılık vardı,
ne de laıklık tehdıt âltındaydı Oz-
gurluk ve demokrası adına kuçu-
cuk kızlan Kuran kursuna gonde-
np başlannı ortmeye zorlayan,
laıklık adına Ramazanda oruç
tutmayanlan okullarda dovdurten,
ıçkılı lokantaları basan hep laık-
lerdı Ya haması soylevlerde ve
ışlenne geldığı zaman, "nufusu-
muzunyuzde doksanı Muslüman-
oV'dedıklerı halde, "laıklendın-
sjz'ılanedelerenedemelı? Aca-
ba bu laık dedıklerı dınsız ınsan-
lar, Turkıye'de değıl de bır baş-
ka ulkede mı yaşıyordu da yuz-
de 99'ın ıçıne gırmıyordu? Tabıı
bunları Groc'a soramadık So-
nuçta, ışievı ve mısyonu Hınstı-
yanlık propagandası yapmak ol-
mayıp, "tutucu sıyasetı" benım-
seyen ve Turkıye'dekı islamcı
partıyle yakından uzağa hıçbır
benzerlığı bulunmayan, Avru-
pa'dakı Hınstıyan Demokrat Par-
tı 'ömek alınarak (ıstedığımızde
hep Batı'yı ornek ahnzya)' Tur-
kıye ıçın en doğru formulun "Müs-
lüman demokratlar" olduğu go-
ruşuyle sonuçlandı kolokyum
Tabıı Musluman demokratların
karşısında da Musluman olma-
yan laıkler olacaktı "UzJaşmacı
laıklık" bu olsa gerektı Bınlerce
alkış Ikıncı Cumhurıyetçılerı-
mız ıle dısardan Turk/ye'yı boy-
le gormek ısteyen Batılı dostla-
nmız ıçın hayırlı, uğurlu oisun'
HAYVANLAR ISMAİL GÜLGEÇ
KtM KİME DUM DLMA BEHÎÇAK behicakia turk.net
r\ nn n n n
r\J U J uu L
ÇtZGİLİK KÂMÎL MASARACI
BULUT BEBEK M/ıuYçtFTçl
• 0/{&ekle bcn» yent
T( haberrlerle
dönücem!
TARİHTE BUGÜN MVMTAZAMKAN 3Aralik
TEKNE /MSANLARl..
ANKARA...ANKA...
MÜŞEKREF HEKtMOĞLU
Müziğin Gizemi
Başkentın genlımını sanat olaylanyla aşanm her
zaman Bır sure de olsa guzel bır soluk alıyor ınsan,
dunyaya yenıden gulumsuyor Yoksa yaşam bır ka-
rabasan'
• • •
Hacettepe Oda Orkestrası'nı ızledık geçen akşam,
konser oncesı yenı rektör Prof Dr TunçaJp Özgen
selamladı muzıkseverlen Guzel bır seslenış, ama
konsen dınlemedı AynısaatlercteCurnhurbaşkanı'nın
yemeğı var Çankaya Koşku'nde Eskı rektor Süley-
man Sağtam da acı bır olay nedenıyle konserde bû-
lunamıyor, aılesınden bınnı trafık kazasında yıtınyor,
cenaze torenıne gıdıyor o gun Oysa bu orkestranın
kurulmasında buyuk emeğı ve desteğı var Program-
dakı sunuş yazısı da guzel bır selam nrtelığınde An-
cak acı gerçeklerı de belırtıyor
1
Prof Nermın Abadan Unat ve llhan Unat da An-
kara'da o gun Konserı bırlıkte ızledık, arada bır ızle-
nımlenmeı aktardık bırbınmıze Orkestradakı kadın uye-
lenn sayısı da guzel anılara, yorumlara yol açtı Ce-
becı'de, DH Tanh Fakultesı salonunda dıntedığımız kon-
serlen, çokseslı muzık sevgısını gelıştıren, yayan ça-
balan, uluslararası boyutlara varan çağdaş yorumcu-
lanmızı, bestecılenmızı anımsadık Bu konsenn son
bolumunde de onlardan bın, Ulvi Cemal Erkın var.
Taze bır guç ve coşkuyla Sınfonıetta'yı seslendınyor
genç çalgıcılar Konsenn tumu bellı bır çabayı kanıt-
lıyor doğrusu Rengım Gökmen'ı de kutiamak gere-
kır Ben de bu yaprtın ılk seslenışını anımsıyorum Ba-
tılı bır dıplomatın sozlen çınlıyor kulağımda Çağdaş
bestecılenmızı yeten kadar tanımadığı ıçın uzuntusu-
nu belırtıyor Doğru bır saptama, ama nedenlen var
Muzık devnmı de yeten kadaryerleşmedı ulkemızde
1
Hacettepe Oda Orkestrası'nda 10 genç kız, 8 er-
kek çalgıcı var CSO'da, sayısı çok sınıiiı otekı orkest-
ralarda da benzer bır durum var Ama, çokseslı mu-
zık sevgısını, eğıtımını gedştırmek değıl genletmek ça-
bası daha ağır basıyor uzun suredır Konservatuvar
sayısı da kanrtlıyor bu gerçeğı Sayı bır yana, varotan
konservatuvariann durumu da ılenye donuk gırışım-
lere yol açamıyor Örneğın Devlet Konservatuvan'nın
çağdaş bır salonu yok, muzık festıvallen de çağdışı
koşullarda gerçekleşıyor başkentımızde Acı ama
gerçek başka devlet konservatuvarları da uyuyan
guzelı yaşadı uzun yıllar öğretım dalında buyuk boş-
luklar oldu, gereklı yontemler oluşamadı Hacettepe
Unıversıtesı'nın yenı rektorune de gonderme yapıyo-
rum bu koşede Konser oncesı seslenışın sozden ey-
lemedonuşmesınıumutedıyorum Toplumda da boy-
le bır beklentı var, özel kuruluşlar da orkestralar ku-
ruyor, konserter duzenlıyor Unıversrteler gende kal-
mamalı bu yolda Umudum yonetımde gorev alan-
lardan kaynaklanıyor her şeyden once, seçımle ye-
nıden gorev ustlenenlenn olumlu ve duyarlı çabala-
nndan
Çokseslılık beklentısı ve özlemı de gıderek denn-
leşıyortoplumumuzda Bu beklentı yanıtlanmalı, Cum-
hunyetımızın temel ılkelen, çağdaşlığı amaçlayan dev-
nmler daha yaygın bıçımde yaşama geçmelı Unı-
versrtelenn öncelığı yadsınamaz bu yolda Devrımle-
n yaşamında hıssetmelı genç kuşaklar Yuzeysel ça-
balaria soyut kavramlar oluşuyor, ışık kınlınca aydın-
lığa gıden yol tıkanıyor, alacakaranlık kuşağı oluşu-
yor ancak Işığı, karanlığı delecek bıçımde tutmak
gerekıyor
• • •
Bu guzel konsen bır muzık şotenının ötesınde du-
şunuyorum ben Mozart ı Bach'ı, Grteg'ı ya da Er-
kin'ı dınlerken yıllann otesınden sesler gelıyor Btr
devnmın yaprak yaprak açılması resımlenıyor duşün-
cemde Ankara konserten Anadolu konserten O kon-
serlerı ılgıyle, sevgıyle ızleyen, alkışlayan cumhur-
başkanlan başbakanlar bakanlarcanlanıyorgözum-
de Mozart ın dostu Nadir Bey'ı anıyorum saygıyla,
Suna Kan'ı dınlıyorum Bach'ın konçertosunda Dun-
ya buyuyor ve kuçuluyor bır anda Sıcak kopruler
oluşuyor, ışıktan damlaiaria butün sevgılıler dans edı-
yor karşımda. Bu guzel konserözşarkımızdan bırde-
met bence Cumhunyetımızın ılkelen, Atatürk dev-
nmlenyte oluşuyor Halkımızın gızemını, ılgıyle, sev-
gıyle boy veren yeteneklen sergılıyor Başka bır Islam
ulkesınde yaşanmıyor bu olay Yeteneklerını yeşert-
meden yaşıyorgençler Cumhunyetımızın laıkJık ılke-
sı ve devnmier var bu konserde Kadın devnmı, mu-
zık devnmı var Bellı çevreler bu nedenie desteklemı-
yor bu nedenie ters bakıyor çokseslı muzığe O ko-
numda başka turiusu de beklenemez galıba
Turbanlt çalgıcılar duşunebılır mısınız orkestralar-
da'
Tersıne, kapalı yaşama zorlanıyor kadmlar Sessız-
lığın muzığını uretmesı amaçlanıyor Yol açık sonu ay-
dınlık çunku Son konser de bır uyan, bır ışık bence
Muzık devnmıne ters bakanlara, destek yenne kos-
tek olanlara karşın duraklama değıl, tınnanma var Her-
kes guzel arayışlarıçınde Devlet Konservatuvan'nda
da bu doğrultuda çabalar, gınşımler Konser salonu
yok, ama konserler venlıyor, kadın uyelenn sayısı er-
keklen aşıyor dışandan gazel okuyanlara karşın no-
talardan şaşmıyor muzık uretıyor çalgıcılar
Işte muzığın gızemı O guzel konserden sonra boy-
le bır yazı esınledı bana Sıyasal orkestralann gerçe-
ğını de yenıden vurguladı duşuncemde Tekseslı şar-
kıcılan, çalgıcılan muzık uretemıyor Notalan çarpıtı-
yor, konser veremıyor, alkışlanmıyor, tepkı topluyor
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA 1 2 3 4 5 6 7 8
1/ Dümen kul-
lanmakla gö-
revlı bılgılı ve
deneyımlı tay-
fa.2/Karakter
Bır çeşıt teste-
re 3/Yahudılık-
te kullanılan
kutsalbuyüzar-
ları ya da çu-
bukları Bız-
mut elementı- _
nın sımgesı 4/ "
"Oktay — " 9
Şaınmız Ya-
bancı 5/ Horoz, hındı
gıbı hayvanlann tepe-
sınde bulunan kırmızı
den uzantısı Yanılgı
6/ Yayılmak eylemı 7/ 3
Büyük erkek kardeş
Rey Bır nota 8/ Bır
cetvef turü Selçuklu-
larda şebzadelen eğtt-
mekle görevlı vezırlere
venlensan 9/Mülksu-
resıne venlen bır başka
ad
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Evlenme sonucu oluşan yakınlık 2/ Rütbesız asker
Tann buyruklannı yenne getırme 31 Halvetılık tanka-
tının bırkolu 4/"— vursun beynıme poyrazpoyraz/ Şa-
şırayım sahılımı" (Cahıt Irgat) Eskı dılde su 5/ Afh-
ka'nın güney ucundakı burnun adı Tatlı sularda yaşa-
yan bır tur gehncık balığı 6/ Işık yegınlıgı bınmı Bır
şeyı seçmekte ya da yapıp yapmamakta özgürluk II Ha-
yatarkadaşı Tropıkal bolgelerde yetışen ve yumru kök-
len yıyecek olarak kullanılan bıtkı Benlyum elemen-
tının sımgesı 8/ Bıtkı Içıne başka bır sıvı kanştınlma-
mış ıçkı 9/ Mısır'ın Osmanlı topraklan arasına katılma-
sını sağlayan savaş