25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3AIALIK1999CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Mecburi Mevlit •T.C Ordu Valiliğı ll Mılli Eğitım Nudurluğu" başlıklı ve rrudur yardımcısı İhan Akçay ımzalı devletm yazısında, Oğretmenler Gunu nedenıyle "edebiyef'e yanı ebedıyete ıntikal eden oğretmenler ıçin akşam namazından sonra okutulacak Mevlıd-ı Şertf'e her okuldan en az dort ögretmenın katılması resmen ve alenen tstenıyor! Damdaki Mizahçı Cıhan Demirci dostumuzun, Curnhurıyet Kitap Kulubu'nun Taksım'dekı salonunda yann saat 18.00-19.30 arası söyleşısi var. Söyfeşının duyurusunu gazetenın sayfalannda goreceksınız ama bız şımdıden haber venyoruz. Çunku, Vazıyet'e geçen yıllarda lafonzmalanyla katkıda bulunan Cıhan'dan "rüşvet" aldık: "Bız altımızdan geçen fay hattının derdıyle uğraşırken, acız bır hukumet fena halde 'ustümüzden' geçıyor hâlâ farkında değılız!" Etektrorok posta: som©posta.cumhuriyet Te): 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Depremzedeierin geçici konutlan boş kalmış... "Çünkü kalıcı çözüm mezariıkta!" unya Tıcaret Örgutu'nun ABD'nın Seattle kentınde toplanan bakanlar zırvesıne sen- dıkaların, çevrecılerın, dunyanın dort bır yanından gelen sıvıl toplum orgutlennın tepkısı buyuyunce Amerıka ne yaptı gordunuz m u ' Kentte olağanustu hal ılan edıldı ve toplantılar bı- tınceye dek sokağa çıkma yasağı kondu' Ne oldu sonsuz ozgurlukler ulkesı Amenka'ya da, boylesıne despot bır tavır ıçıne gırdı? Yanıtı çok basıt. Amenka'nın huzuru bozuldu! Seattle'da ulus otesı şırketlenn anayasası sayılan Çok Taraflı Yatırım Anlaşması'na son şekıl venlırken ve yenı bın yılın "kuresel dunya"sında somuru du- zenı bıçımlendınlırken huzur ıstenıyor Yenı dunya duzenının uyumlu bır şekılde ve hu- zur ortamı ıçınde kurulması gerekıyor Guaıltu ıs- tenmıyor Seattle'da kararlar alındıktan sonra bu kez somurulecek ulkeler aynı huzur ortamı ıçınde ım- zaya çağrılacak Seattle'da Gurultusuz, patırtısız.. Seattle'dakı patırtılar karşısında olağanustu hal ılan edılmesı ve sokağa çıkma yasağı konması, gelecek ıçın ıpucu verıyor olmalı Somurulmeye razı olmayacak ulkelenn başına ne- ler geleceğı şımdıden bellı gıbı* Ama bız rahatız Kamu yatırımlannda uluslara- rası tahkımı kabul ederek ulusal yargısını devre dı- şı bırakan, ozelleştırme ıçın her turlu odunu veren Turkıye'nın geleceğı çok parlak Somur somurebıldığın kadar' Dunya Enerjı Konseyı Turk Mıllı Komıtesı'nın es- kı yonetım kurulu uyesı elektrık yuksek muhendısı Ünal Erdoğan bakın ne dıyor "Enerjı Bakanlığı, 25 Şubat 1998 tarıhlı raporun- da ayncalıklı statu yarattığı gerekçesıyle TEAŞ ve TE- DAŞ ısımlerının başındakı Turkıye kelımesının kal- dırılmasını ıstıyor" Raporu sankı Turkıye Cumhurıyetı'nın bır bakan- lığı değıl çok uluslu şırket patronu hazırlamış 1 Amerıkan şırketlennın son 20 yıl ıçındekı dış yatı- nmlan yuzde 100 artmış, variıklan ıkıye katlanmış du- rumda. Dunyanın en buyuk 500 şırketınden 222'st, ılk 50 şırketın 34'u Amerıkan Dunya tıcaretının yuz- de 7O'ı, toplam tıcan gelırlenn yuzde 30'u bu şırket- \ere aıt Sadece General Elektnk'ın sermayesı 223 mılyar dolar kı Turkıye butçesının dort katından faz- la Unal Erdoğan'ın da söyledığı gıbı, Çok Taraflı Ya- tınm Anlaşması ıle ulus otesı şırketler sınırsız, ko- şulsuz ve sureklı egemenlık ıstıyor.. Bıraz da ışbırlıkçılık, hepsı bu! Gurultuye patırtıya yer yok Yoksa, olağanustu hal ve sokağa çıkma yasağı var 1 TEKEL Genel Müdürû Mehmet Akbay'dan ılk açıklama g&ldı Ikına açıklamayı Anadolu yakasında görevden altnan başmudur yardtmcısının Istanbul yakasında başmudur yardımcısı olarak goreve getınlmesı konusunda beklıyoruz. Açıklamanın ılk konusu "Son fıyat ayarlamasında (zam demek ıstıyor) Anadolu yakasında TEKELllfill faalıyet gösteren •*«•*••«••• başbayının (şırketın adını açıklamıyor, ES-DAĞ oimalı) verdığı stok beyannamesının doğru olmadığına ılışkın şıkâyet nedenıyle konu ıdaremız mufettışlenne tnceletıtmış, 41 mılyar lıralık bır fiyat farkı bulunmuştur (şıkâyet konusu fıyat farkı 105 mılyar lıraydı) Tespıt edılen fıyat farkınm, başöayıden faızıyie bırfıkte tahstlı ıçın gereklı ışfem başlatılmış bulunmaktadır Perakendecı sattcılanmız olan bayılerden fıyat zamlarında beyanname alınmamaktadır Bu nedenie, başbayılenn bayılerden zam farkını toplamalan mumkun değıldır." Ikıncı konw "Dığer taraftan Istanbuf'un bır başka bolgesınde 1 Parayı aldılar, 'Atatürk'ü de sattılar! tnlyon lıra borç taktığı ılen sürûlerek kastolunan şırketın ıse Istanbul Rumeft yakast şarap toptan satıcısı olması muhtemeldır Zıra Istanbul'da bır başka toptan satıcı ıle ıhtılafımız bulunmamaktadır Bu firma ıle ıhtılafımız da ılen süruduğu şekılde tnlyonluk değıldır ve sözleşmesı feshedılmış olup mal variığı uzenne hacız konmustıır." Mıllı Eğıtım'ın valılıkler aracılığıyla başlattığı "kendı okulunu kendın yap" kampanyası vardı Okul yapımı ıçın arsa bağışlayan, ın- şaat gıderlennı karşılayan yurttaşla- nn adı bu okullara verılırdı Yenı okullar da genellıkle kentlerın yenı gelışen dış mahallelenne yapılır- dı Ne kı, parayı veren "hayırsever"ler varoşlarda duduk çalmak ıstemedığı ıçın olsa gerek "sıstem" değıştı Son ornek Antalya'dan Antalya'da parayı bastıran kentın en eskı okullarının kapısına adını yaz- dırıyor Orneğın "Sakarya" llkokulu Bu okul 1910 yılında Osmanlı do- nemınde açılmıştı ve ılk adı "Reşadi- ye" ıdı Kurtuluş Savaşı yıllarında, Sakar- ya Zafen'nın hemen ardından adı de- ğıştınlmış veSakarya llkokulu olmuş- tu Sakarya Zaferi'nı kaç paraya sat- tılar bılınmez ama okulun adını "H. Tatoğlu" llkoğretım Okulu yaptı- lar. Aynı şekılde Kaleıçı'nde ''Ata- türk" llkokulu olarak açılan ve sonradan "Atatürk" Ortaokulu olan okulun adı da şatıldı Yusuf Zıya Öner Fen Lısesı Antalya'da satılığa çıkabılecek baş- ka okullar da var "Sakarya"yı satan yıne Kaletçı'nde- kı "Dumlupınar"ı da yakında satışa çıkaracaktır Okulun "Atatürk" adını değıştıren, "Gazı M. Kemal"i de mutlaka sata- caktır. Yok mu arttıran Antalya'da satılık İstiklâl" var Saaat Dışarıdan Turkiye'ye Bakış DENİZ BANOĞLU Turkıye, dun olduğu kadar bu- gun de, dıyebılınz kı bugun daha da belırgın bır şekılde dış dunya- nın ıkjı odağı Dun asken guçlen ıle Anado- lu topraklan uzennde sıyasal, kul- turel ve ekonomık alanda hak ıd- dıa ederek egemenlık kurmak ıs- teyenler, gunumuz sıyasasında "kûreselleşme" adına, bıryandan f-, ,dıp.lomatık kanallardan ekono- '— 'mık ve dunya polrtıkalanndakı çı- karlannı kollamaya çalışırlarken dığer yandan da Turkıye'nın ken- dı dınamıklert ıçındekı sıyasal ve toplumsal sorunlarına, Turkler- den daha bılgıç bıçımde sahıp çıkarak, Turkler adına Turkıye'nın ıç sıyasetıne yon vermek hakkı- nı kendılerınde gormekteler Gerçı ulus olarak, dunya polı- tıkasının ıplennı ellennde tutan uluslararası kuruluşlann, ekono- mı, ınsan hakları ve toplumsal alanlarda alacağımız herturlu ka- rarda demokrası ozgurlukler ve laıklıkle ılgılı ızlenen polıtıkalarda "nasıldavranmamız ve neyapma- mız gerektığı konusunda" bıze yolgostermelenneıyıceatıştık Kı- mı zaman dıplomatık yollardan ve basın aracılığı ıle kımı zaman da eylem yaparak zaman zaman gostermekte olduğumuztepkıle- nn ıse tam adresıne ulaşamadı- ğı, ulaşsa bıle tam ısabet kay- detmedığı de bılınmekte Buna alıştık ta, hâlâ bır turlu ıçımıze sındıremedığımız ve benımseye- medığımız, ust duzey yabancı pohtıkacıların akademısyenle- nn basın ve medya temsılcılen ıle araştırmacı bılım adamlarının, Turkıye ve Turk gerçeğını, sahıp olduklan Batılı normlar ve Batılı bakış açısından değerlendırmek- te ılle de ısrar etmelerı Hanı ın- sanın sorası gelıyor Nerede kal- dı Batı zıhnıyetının bılımsellığı nesnellığı ve tarafsızlığı? Eğer sız, ıster toplumsal ıster sıyasal olsun, bır ulkenın kendı tanhsel ve kulturel geçmışı ve bınkımı ıçınde ortaya çıkan bır olguyu, sadece kendı bakış açınızdan ve o olgunun taraflarından sadece bınnın gozluğu ıle bakarak değer- lendınyor ve ustune ustluk bır de yargılıyorsanız bununadı"neo/- lımsellık ne de tarafsızlık" olur Ne yazık kı, Turkıye'nın ve bız Turklerın değışmez yazgısı bu Hıç tartışmasız çok yararlı ol- duğuna ınandığımız, uluslarara- sı duzeydekı "Laıklık ve Demok- rası ' Kolokyumunda bu olguyu bır kez daha yaşadık Turkıye'nın, laıklık, ozgurlukler bağlarnında- kı sorunlarının adeta bır Fransız kuşatması altında masaya yatı- rıldığına tanık olduk Laıklığın Batı dan Turkıye'ye tanhsel ge- Itşımı lie laıklık ve dın ozguriuğu- nun Batı'dakı (Fransa'daki) uygu- lamalan konusunda Fransız hu- kukçu ve akademısyenlenn açık- lamaları ıle bılgı dağarcığımızı zengınleştınrken, aynı akademts- yen ve hukukçulann Turkıye'de- kı mucadelecı iaıkhğın asıl so- rumlusunun "laıkler safında" (') odaklaştığını oğrendık Onceten Refah Partısı'nın, şım- dılerde Fazılet Partısı yandaşla- rının dılıne doladığı "Musluman- 'arazulm*edıldığı $ soylemmı, da- na yumuşatılmış ve ılımlı olarak 3atılı hukukçu ve araştırmacıla- ın ağzından da duymuş olduk Örneğın Toulouse Unıversrte- ,ı Sıyasal incelemeler Enstıtu- u'nden Prof Dr Mıchel Louıs Aartın belkı kuramsal bağlam- la doğru olan "Dınlenn toplum- <akı kötuluklen engelledığı" sap- îmasını yaparken, bunun, saf, dınıbutun Muslumanlar ıçın geçer- lı olabıleceğını, "Allah korkusu tehdıtı ıle ve Allah adına ınsanın canına kıymayı görev addeden" sıyasal Islam ıçın geçerlılığı ol- madığını gozardı edıyordu Konferans oncesı "Benımsoy- leyeceklenmebırazkızacaksınız" uyarısı yapan Parıs Uluslararası İncelemeler ve Araştırmalar Mer- kezı'nden (Turkçeyı çok lyı ko- nuştuğu halde, bıldınsını neden Fransjzca dılınde verdıgını anla- madığımız) Doç Dr Semıh Va- ner, "Laıklığıngörecebırolgu'ol- duğunu soylerken, Islamın ve Muslumanlığın yorumunun da go- recelı olabıleceğını, unutuyordu Hele olayları ıçende ve ıçenden yaşamadıkça bırkımsenın ma- sa başında ne kadar araştırma yapsa da (Turkıye ıle ılgılı bıkjıle- n Turk gazetelen ve dışanda ız- ledığı televızyonlar ıle yabancı ga- zetelerden edındığını soyluyor) nesnellıkten uzak kalabıleceğı olasılığını hesaba katmıyordu Ulusal Bılımsel Araştırma Mer- kezı'ndenDr Gerard Groc'a ge- lınce Değeriı akademısyenımız sunumu ıle Turtoye'yı laıklık, oz- gurlukler ve demokrası bağla- mında tam anlamı ıle amelıyat masasına yatırdı Sezafın hakkı Sezar'a Turkla- ıklığıne ılışkın" hızlı ve sıkı soru- lan ıle (i) Turkıye'dekı laıklık ve "Laısızme a la Turca'yı (Turk usulu laıklığı) en az bızım kadar, hatta bızden de daha çok lyı bıl- dığını ortaya koydu Ortaya koy- du da Turkıye'ye dışandan ba- kan ve Hırıstıyan dını ıle Islam'ı terazınm aynı kefesıne koyan bır yabancıya, Turklenn de soracak bazı soaılan vardı Ne yazık kı, Mosyo Groc'a bu sorulann sorul- masına fırsat tanınmadı Ancak değerlı hukukçu Prof NıhalUlu- ocak ın rejımın tehdrt edıldığı du- rumlarda, sıstemın kendısını sa- vunması bağlamında demokra- sılenn de sınınnm olabıleceğı şek- lındekı goruşunu sorduğunda Groc şu yanıtı verdı Tehdıt edı- len rejim değıldı Sıyası erk rejı- mın yokedılmesınden değıl, ken- dı ıktıdannın elden gıtmesınden korkuyordu Kısacası tum kaba- hat yıne laıklerdeydı Groc'a go- re, Turkıye'de ne gerıcılık vardı, ne de laıklık tehdıt âltındaydı Oz- gurluk ve demokrası adına kuçu- cuk kızlan Kuran kursuna gonde- np başlannı ortmeye zorlayan, laıklık adına Ramazanda oruç tutmayanlan okullarda dovdurten, ıçkılı lokantaları basan hep laık- lerdı Ya haması soylevlerde ve ışlenne geldığı zaman, "nufusu- muzunyuzde doksanı Muslüman- oV'dedıklerı halde, "laıklendın- sjz'ılanedelerenedemelı? Aca- ba bu laık dedıklerı dınsız ınsan- lar, Turkıye'de değıl de bır baş- ka ulkede mı yaşıyordu da yuz- de 99'ın ıçıne gırmıyordu? Tabıı bunları Groc'a soramadık So- nuçta, ışievı ve mısyonu Hınstı- yanlık propagandası yapmak ol- mayıp, "tutucu sıyasetı" benım- seyen ve Turkıye'dekı islamcı partıyle yakından uzağa hıçbır benzerlığı bulunmayan, Avru- pa'dakı Hınstıyan Demokrat Par- tı 'ömek alınarak (ıstedığımızde hep Batı'yı ornek ahnzya)' Tur- kıye ıçın en doğru formulun "Müs- lüman demokratlar" olduğu go- ruşuyle sonuçlandı kolokyum Tabıı Musluman demokratların karşısında da Musluman olma- yan laıkler olacaktı "UzJaşmacı laıklık" bu olsa gerektı Bınlerce alkış Ikıncı Cumhurıyetçılerı- mız ıle dısardan Turk/ye'yı boy- le gormek ısteyen Batılı dostla- nmız ıçın hayırlı, uğurlu oisun' HAYVANLAR ISMAİL GÜLGEÇ KtM KİME DUM DLMA BEHÎÇAK behicakia turk.net r\ nn n n n r\J U J uu L ÇtZGİLİK KÂMÎL MASARACI BULUT BEBEK M/ıuYçtFTçl • 0/{&ekle bcn» yent T( haberrlerle dönücem! TARİHTE BUGÜN MVMTAZAMKAN 3Aralik TEKNE /MSANLARl.. ANKARA...ANKA... MÜŞEKREF HEKtMOĞLU Müziğin Gizemi Başkentın genlımını sanat olaylanyla aşanm her zaman Bır sure de olsa guzel bır soluk alıyor ınsan, dunyaya yenıden gulumsuyor Yoksa yaşam bır ka- rabasan' • • • Hacettepe Oda Orkestrası'nı ızledık geçen akşam, konser oncesı yenı rektör Prof Dr TunçaJp Özgen selamladı muzıkseverlen Guzel bır seslenış, ama konsen dınlemedı AynısaatlercteCurnhurbaşkanı'nın yemeğı var Çankaya Koşku'nde Eskı rektor Süley- man Sağtam da acı bır olay nedenıyle konserde bû- lunamıyor, aılesınden bınnı trafık kazasında yıtınyor, cenaze torenıne gıdıyor o gun Oysa bu orkestranın kurulmasında buyuk emeğı ve desteğı var Program- dakı sunuş yazısı da guzel bır selam nrtelığınde An- cak acı gerçeklerı de belırtıyor 1 Prof Nermın Abadan Unat ve llhan Unat da An- kara'da o gun Konserı bırlıkte ızledık, arada bır ızle- nımlenmeı aktardık bırbınmıze Orkestradakı kadın uye- lenn sayısı da guzel anılara, yorumlara yol açtı Ce- becı'de, DH Tanh Fakultesı salonunda dıntedığımız kon- serlen, çokseslı muzık sevgısını gelıştıren, yayan ça- balan, uluslararası boyutlara varan çağdaş yorumcu- lanmızı, bestecılenmızı anımsadık Bu konsenn son bolumunde de onlardan bın, Ulvi Cemal Erkın var. Taze bır guç ve coşkuyla Sınfonıetta'yı seslendınyor genç çalgıcılar Konsenn tumu bellı bır çabayı kanıt- lıyor doğrusu Rengım Gökmen'ı de kutiamak gere- kır Ben de bu yaprtın ılk seslenışını anımsıyorum Ba- tılı bır dıplomatın sozlen çınlıyor kulağımda Çağdaş bestecılenmızı yeten kadar tanımadığı ıçın uzuntusu- nu belırtıyor Doğru bır saptama, ama nedenlen var Muzık devnmı de yeten kadaryerleşmedı ulkemızde 1 Hacettepe Oda Orkestrası'nda 10 genç kız, 8 er- kek çalgıcı var CSO'da, sayısı çok sınıiiı otekı orkest- ralarda da benzer bır durum var Ama, çokseslı mu- zık sevgısını, eğıtımını gedştırmek değıl genletmek ça- bası daha ağır basıyor uzun suredır Konservatuvar sayısı da kanrtlıyor bu gerçeğı Sayı bır yana, varotan konservatuvariann durumu da ılenye donuk gırışım- lere yol açamıyor Örneğın Devlet Konservatuvan'nın çağdaş bır salonu yok, muzık festıvallen de çağdışı koşullarda gerçekleşıyor başkentımızde Acı ama gerçek başka devlet konservatuvarları da uyuyan guzelı yaşadı uzun yıllar öğretım dalında buyuk boş- luklar oldu, gereklı yontemler oluşamadı Hacettepe Unıversıtesı'nın yenı rektorune de gonderme yapıyo- rum bu koşede Konser oncesı seslenışın sozden ey- lemedonuşmesınıumutedıyorum Toplumda da boy- le bır beklentı var, özel kuruluşlar da orkestralar ku- ruyor, konserter duzenlıyor Unıversrteler gende kal- mamalı bu yolda Umudum yonetımde gorev alan- lardan kaynaklanıyor her şeyden once, seçımle ye- nıden gorev ustlenenlenn olumlu ve duyarlı çabala- nndan Çokseslılık beklentısı ve özlemı de gıderek denn- leşıyortoplumumuzda Bu beklentı yanıtlanmalı, Cum- hunyetımızın temel ılkelen, çağdaşlığı amaçlayan dev- nmler daha yaygın bıçımde yaşama geçmelı Unı- versrtelenn öncelığı yadsınamaz bu yolda Devrımle- n yaşamında hıssetmelı genç kuşaklar Yuzeysel ça- balaria soyut kavramlar oluşuyor, ışık kınlınca aydın- lığa gıden yol tıkanıyor, alacakaranlık kuşağı oluşu- yor ancak Işığı, karanlığı delecek bıçımde tutmak gerekıyor • • • Bu guzel konsen bır muzık şotenının ötesınde du- şunuyorum ben Mozart ı Bach'ı, Grteg'ı ya da Er- kin'ı dınlerken yıllann otesınden sesler gelıyor Btr devnmın yaprak yaprak açılması resımlenıyor duşün- cemde Ankara konserten Anadolu konserten O kon- serlerı ılgıyle, sevgıyle ızleyen, alkışlayan cumhur- başkanlan başbakanlar bakanlarcanlanıyorgözum- de Mozart ın dostu Nadir Bey'ı anıyorum saygıyla, Suna Kan'ı dınlıyorum Bach'ın konçertosunda Dun- ya buyuyor ve kuçuluyor bır anda Sıcak kopruler oluşuyor, ışıktan damlaiaria butün sevgılıler dans edı- yor karşımda. Bu guzel konserözşarkımızdan bırde- met bence Cumhunyetımızın ılkelen, Atatürk dev- nmlenyte oluşuyor Halkımızın gızemını, ılgıyle, sev- gıyle boy veren yeteneklen sergılıyor Başka bır Islam ulkesınde yaşanmıyor bu olay Yeteneklerını yeşert- meden yaşıyorgençler Cumhunyetımızın laıkJık ılke- sı ve devnmier var bu konserde Kadın devnmı, mu- zık devnmı var Bellı çevreler bu nedenie desteklemı- yor bu nedenie ters bakıyor çokseslı muzığe O ko- numda başka turiusu de beklenemez galıba Turbanlt çalgıcılar duşunebılır mısınız orkestralar- da' Tersıne, kapalı yaşama zorlanıyor kadmlar Sessız- lığın muzığını uretmesı amaçlanıyor Yol açık sonu ay- dınlık çunku Son konser de bır uyan, bır ışık bence Muzık devnmıne ters bakanlara, destek yenne kos- tek olanlara karşın duraklama değıl, tınnanma var Her- kes guzel arayışlarıçınde Devlet Konservatuvan'nda da bu doğrultuda çabalar, gınşımler Konser salonu yok, ama konserler venlıyor, kadın uyelenn sayısı er- keklen aşıyor dışandan gazel okuyanlara karşın no- talardan şaşmıyor muzık uretıyor çalgıcılar Işte muzığın gızemı O guzel konserden sonra boy- le bır yazı esınledı bana Sıyasal orkestralann gerçe- ğını de yenıden vurguladı duşuncemde Tekseslı şar- kıcılan, çalgıcılan muzık uretemıyor Notalan çarpıtı- yor, konser veremıyor, alkışlanmıyor, tepkı topluyor B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Dümen kul- lanmakla gö- revlı bılgılı ve deneyımlı tay- fa.2/Karakter Bır çeşıt teste- re 3/Yahudılık- te kullanılan kutsalbuyüzar- ları ya da çu- bukları Bız- mut elementı- _ nın sımgesı 4/ " "Oktay — " 9 Şaınmız Ya- bancı 5/ Horoz, hındı gıbı hayvanlann tepe- sınde bulunan kırmızı den uzantısı Yanılgı 6/ Yayılmak eylemı 7/ 3 Büyük erkek kardeş Rey Bır nota 8/ Bır cetvef turü Selçuklu- larda şebzadelen eğtt- mekle görevlı vezırlere venlensan 9/Mülksu- resıne venlen bır başka ad YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Evlenme sonucu oluşan yakınlık 2/ Rütbesız asker Tann buyruklannı yenne getırme 31 Halvetılık tanka- tının bırkolu 4/"— vursun beynıme poyrazpoyraz/ Şa- şırayım sahılımı" (Cahıt Irgat) Eskı dılde su 5/ Afh- ka'nın güney ucundakı burnun adı Tatlı sularda yaşa- yan bır tur gehncık balığı 6/ Işık yegınlıgı bınmı Bır şeyı seçmekte ya da yapıp yapmamakta özgürluk II Ha- yatarkadaşı Tropıkal bolgelerde yetışen ve yumru kök- len yıyecek olarak kullanılan bıtkı Benlyum elemen- tının sımgesı 8/ Bıtkı Içıne başka bır sıvı kanştınlma- mış ıçkı 9/ Mısır'ın Osmanlı topraklan arasına katılma- sını sağlayan savaş
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear