Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 AR/LJK 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
JliJvt_/l l U I T J J . / ekonomitş curnhuriyet.com.tr A O
Hazine Müsteşarlığı'nın yeminli murakıplannın bankalardaki para transferlerini gözaltına aldığı bildirildiİltracatta umut
veroı
• ANtARA(ANKA)-
Eylül a-ında otomotivdeki
rekor üracat artışı
yanındi, ihracatı önceki
aylardagenleyen ağaç
ürünler- tûtün, pamuk,
mobilya ve kâğıt gibi
ürünlerJe kaydedilen ciddi
ihracat ırtışlan, gelecek
dönem çin umut ışığı
yaktı. Taplam ihracat
rakamı viizde 4.8'le eylül
ayında da gerilemeye
devam ftmekle birlikte,
düşüşüt hız kestiği dikkati
çekti. Bızı ürünlerde
ortaya çıkan yüksek
ihracat ırtışlan bunda
etkili oliu.
ORÜS Cide
Işletmesi'nîn
sattşı
• ANKARA (ANKA)-
Özelleşirme Idaresi
Başkanhğı (ÖtB)
tarafından yapılan ıhale ile
Necati Aslan adlı
girişimciye satılan ORÜS
Cide îşletmesi'nin sarış
sözleşmesi imzalandı.
ÖlB'den yapılan
açıklamaya göre,
ımzalanan satış sözleşmesi
uyannca Necati Aslan, 975
bin dolarlık bedelin
tamamını sözleşmenin
imzalandığı 1 Aralık
itibanyla peşin olarak
ödedi.
IVF'den tarıma
müdahale
• ANKARA (AA) - IMF
ve Dünya Bankası'nın,
tanmsal desteklemenin
kamu maliyesi ûzerindeki
yükünü azaltmak amacıyla
gelecek yıün hububat alım
fiyatlannın, CtF ithal
bcdelının en çok yüzde 40
fazlası olarak
belirlenmesini önerdiği
belirtildi. Tanm ve
Köyişlen Bakanlığı
yetkililerinden aünan
bilgiye göre, IMF ve
Dünya Bankası, 2000 yüı
destekleme alım
fîyatlannın dünya fiyatlan
-ifle ilşkitendirileft* • ^»VB S>
'hesaplanmasını önerdî.
Fmdığm
getirisi azaldı
• GtRESUN(AA)-
Fındık ihracatında, bu
sezonun 3 aylık
bölümünde miktar olarak
artış sağlanırken elde
edilen dövizde azalma
meydana geldi. Karadeniz
Fmdık ve Mamulleri
Ihracatçıları Birliğf ne
göre eylüJde başlayan
1999-2000 sezonunun
geride kalan bölümünde
105 bin 706 ton iç fındık
ihraç edilirken karşılığında
367 milyon 699 bin dolar
döviz sağlandı. Geçen
sezonun aynı döneminde
90 bin 904 ton iç findık
ihraç edilerek yaklaşık 369
milyon 403 bin dolar döviz
elde edilmişti.
Para reformlan
semineri
• Ekonomi Servisi -
Akfen Holding, Global
Menkul Değerler ve
TÜGİAD'ın katkılanyla
"Globalleşme ve Para
Reformlan" konulu
seminer düzenleniyor.
Ankara Hilton'da bugün
düzenlenecek seminerde,
Fransa Merkez Bankası
Para Politikalan Konseyi
Üyesi Jean-Pierre Gerard
konuşacak. REX Public
Relations & Travel
Agency'den yapılan yazılı
açıklamada, Avrupa
ekonomi anlayışmın
nabzını yakalamanın
önemine dikkat çekildi.
Micposoffun
geleceği belirsiz
• Ekonomi Servisi -
Microsoft Başkan
Yardımcısı JeffRaikes,
ABD Federal
Mahkemesi'nin şirketin
anti-tekel yasasını ihlal
ettiği karanna karşılık,
davarun hukuksal
sürecinin henüz sona
ermediğini söyleyerek
"Microsoft'un bölüneceği
yolundaki açıklamalar
spekülasyon" dedi.
Windbws 2000'i tamtmak
için Türkiye'ye gelen
Raikes, Türkiye'nin bilgi
teknolojisi en hızlı gelişen
ülkelerden biri olduğunu
belirtti. Raikes, Windows
2000'in mali açıdan
firmalara fayda sağlamak
için tasarlandığını söyledi.
a gei*ı sayım• Hûkümetin geçen
hafta gece yansı
operasyonunun ardından
faiz vergisiyle sarsılan
bankalarda artçı şokkr
sürüyor. Bankacılar,
Hazine yeminli
murakıplannın başlattığı
operasyonun bugünden
itibaren her an yapılmasını
beklediklerini bıldirdiler.
HAZALATEŞÇAKIR
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve
Dünya Bankası'nın istekleri doğnıl-
tusunda bankacıhk sektörüne yöne-
lik mali sistemi iyıleştirmeye yöne-
lik operasyona start verildiğı öğre-
nildi. Hazineyeminli murakıplannın
bankalann merkezleri başta olmak
üzere şubelerinde de de olası para
transferlerini gözaJtına aldığı bildi-
rildi. Rehabilitasyon çerçevesinde
bazı bankalann lıkidite ve mali du-
rumu iyi bankalarlarla birleştirilme-
si yönünde tekhfgötürülürken,bir kıs-
rmnın Tasamıf Me\'duatı Sigorta Fo-
nu'na alınacağı ve bazılarmın da ka-
patılacağı ifade ediliyor. Bankacılar
operasyonun bugünden itibaren her
an yapılması beklentisi içinde ol-
duklannı kaydediyorlar.
Ekonomiden sorumlu Devlet Ba-
kanı Recep Önal'ın sık sık dile ge-
tirdiğı bankacıhk sektörüne ilişkin re-
habilitasyon çalışmalannda son nok-
taya gelinirken, olası para transfer-
5 Nisan'ın mirasi: Mevduata 'sınırsız' güvence Prof. Dr. Reha Tanör: Paralar güvence altında
Türk ekonomi tarihine kara sayfa
olarak geçen ve ekonomik krizi
önlemek amacıyla aünan 5
Nisan 1994 Kararlan, bankalann
bugünkü duruma gelmesinde en
büyük neden olarak gösteriliyor.
Dönemın Başbakanı Tansu Çfller
tarafindan canlı yayınla açıklanan 5 Nisan
Kararlan'ndan sonra Türkiye bir haftada üç
bankanın kapaülması karan ıle karşı karşıya
kaJdı. TYT, fmpex ve Marmara Bank'ın
kapısına kilit vuran hûkümetin, bu karann
ardından tüm mevduata yüzde 100 güvence
getirmesi ise ilk anda yıpranmasını
engelledığı sistemin başına adeta bela oldu.
Yeni bir krizden çekinen
siyasilerin kaldırmaktan
korktuklan raevduat
güvencesine sığınan mali
yapısı güçsüz bankalar yüksek
faizlerle piyasadan para
toplarken bu durum haksız
rekabet ortamının da gıderek büyümesine
neden oldu. Türk mali sistemini gözlem
altına alan IMF ve Dünya Bankası heyetinin
üzerinde durduğu şeffafhk ve mevduata
güvence kapsamının kademeh olarak
kaldınlmasının ise beklenen "geceyana
operasvommun" ardından kademelı olarak
uyguiamaya konulacağı kaydediliyor.
Galatasaray Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Reha
Tanör bankalara yapılacak
operasyondan suçu ohnayan
müştennin zarar
görmeyeceğini söyledi.
Mevduata yüzde 100
güvence nedeniyle parası olan
müşterüerin bir sonm yaşamayacağuıı
dile getiren Tanör, sistemde çok önceden
altnması gereken önlemler için geç
kalındığını da iddia etti. Bankalann
rehabilitasyonunun birleşmeler veya
Merkez Bankasfna bağlı Tasamıf
Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmeler
şeklinde gerçekleşeceğini
belirten Tanör, bu nedenle
panik yapılmaması
gerektiğini dile getirdi.
Tasfiyenin bu aşamada
yapılacağını düşünmediğini
söyleyen Tanör. "Ben bu
zamana kadar yaptlan açıklamalan
yaünmcının parasırun bankada şu
ya da bu şekilde korunacağı şeklinde
algıladım" dedi. Tanör, ekonomik
yaşamın aynen devam edeceğini, banka
müşterilerinin çek, senet, kredi kartı gibi
ödemelerini aksatmaması gerektiğini de
sözlerine ekJedı.
lerinin kontrolü için de bankalara
Hazme'den yeminli murakıplar gön-
derildi. Kulislerde bankacılık sektö-
rüne ilişkin "gece yansı operasyo-
nu" beklentisi yayıhrken, birçok ban-
kanın üst düzey yetkilisinin de siya-
silerle görüşmek üzere Ankara'da
bulunduğu öğrenildi.
Kamu bankalanna devir
Konuyla ilgili görüştüğümüz bir-
çok bankanın üst düzey yöneticısi
murakıplann denetiminı doğrular-
ken, sektör için yoğun bir spekülas-
yonun günlerdir sürdüğünü dile ge-
tirdiler. Buaradaözelliklezayıfban-
kalann güçlü kamu bankalanna dev -
rinin de gündeme geleceği sektörde-
ki beklentilerden bir diğeri. Kamu
bankasuıdan üst düzey biryetkili de,
"Bu operasyon ashnda özel banka-
lara yönelik. Ancak kamu bankala-
nnda da düzenlemeyapacaklar. Teş-
vik ve rehabilitasyon günlerdir söy-
leniyordu. Kapat-aç politikalarrvla
piyasa sarsüryor. Birieştirmeler sağ-
uklı olabilir. Ancak siyasi nedenlerie
erteleme olabilir. Her şey üst üste gel-
dL Herkes siyasi baskı uygulayacak.
Ertefenmedesözkonusu oiabffîr. Ara-
yı soğutmak isteyebüirler'" dıye ko-
nuştu. Bankacılar, "Vergidepremin-
den sonra sistemdeki bu köklü deği-
şikükler sorunlan artürabilir. Bu-
gün sayısı 81'i bulan banka sayısınuı
azalnlması zorunlu oldu. Ancak bu-
gün bazı bankalar kapaulacak, da-
ha sonra yenüeri kunılacak. Banka
açmayetirîsmin suurianması gereki-
yor" açıklamasım yaptılar.
Banka yöneticileri, yapılacak dü-
zenleminin sektör ûzerindeki olası et-
kilerini de "Sıkıntı varatacakbr.CHa-
ğanüsrü yöntemler karsısında reak-
siyonlar olacaknr. Bu durum mevdu-
at sahipleri arasında paniğe yol aç-
mayacaknr. Mevduatayüzde 100dev-
let garantisi olduğunu herkes bili-
yor" şeklinde değerlendirdiler.
Bankalar temel işlevini yapacak
Dünya Bankası, Bankacılık Üst
Kurulu'nun oluşturulmasımn ardın-
dan 3 milyar dolarhk mali sektör re-
habilitasyon kredisı vereceğini açık-
lamıştı. Ekonomiden sorumlu Dev-
let Bakanı Önal da, IMF ve Dünya
Bankası 'nın üyeliklerine hemen ata-
ma yapıhnasmı istediğini, Bankacı-
lık Ûst Kurulu'nun sektörün rehabi-
lite editmesinden sonra kurulması-
nın düşünüldüğünü ifade etmişti.
Önal, Türk bankalarında özkayuak,
lıkidite ve randıman yetersizliğı, yö-
netim kalitesi gibi sorunlan ortadan
kaldırmak için sistemin tamamen
yenilenmesi gerektiğini bildirmişti.
Önal, şunlan söylemişti:
"Son yıllarda nıaliyetine bakümak-
sızın kaynak toplanması ve bu fonla-
nn yüksekfaiderle Hazine'\«verürne-
si bankalarımızı asti görevleri olan
risk yönetinı ilkelerinden uzaklaşnr-
mıstır. Kamu borçlanma gereğinin
azatanası>ia buüktebankalann temel
işlevlerine dönmeleri gerekecektir."
Ziraat Bankası Genel Müdürü, ek vergiden etkilenmediklerini söyledi
Tıınaboylu:
6
Sistem şeffaflaşmah
9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet
iç borçlanma senetlerine getirilen ek
vergilerden doğrudan etküenmediklerini
belirten Ziraat Bankası Genel Müdürü
Osmao Tunab<nhı. mevduata yüzde 100
güvencenin kalkması gerektiğini söyledi.
)9(f. Ş"111111
yapılabümesi için sistemin
jpvşenaflaşmasmın zorunlu olduğunu
bildiren Tıınaboylu, ekonomi
muhabirleriyie sohbet toplantısı yaptı.
Osman Tunaboylu, devlet iç borçlanma
senetlerinin ikinci elde de satıldığı
hatırlatılarak, getirilen yeni vergiler ile
"rantiye" olarak adlandınlan hangi
kesımin vergilendirildiğinin sorulması
üzerine, "Yakan top kimin elindeyse, vergi
yfikü ona gekti" dıye konaştu.
Mevduattaki >üzde 100 devlet
güvencesine ilişkin düşüncelerinin
• Devlet iç borçlanma senetlerine
getirilen ek verginin kendilerini
etkilemediğini bildiren Ziraat
Bankası Genel Müdürü Tunaboylu,
mevduata güvencenin kalkması için
sistemin"homojen hale gelmesinin
zorunlu olduğunu söyledi.
sorulması üzerine de Tunaboylu, "Evet
bence de mevduatta yüzde 100 güvence
kalkmajı7
' dedi. Tunaboylu, Devlet Bakanı
Recep OnaTın da belırttiğı gibi bankacılık
sisteminin rehabilite edilmesinin ardından
mevduattaki güvence konusunun yeniden
düzenlenebıleceğıni kayderti.
Bunun için sistemin homojen hale
getirilmesi ve bütün bankalann eşit
şaıtlarda, uluslararası standartlara uyması
gerektiğiıu anlatan Osman Tunaboylu,
"Uzun yülardn* yuşanan yüksek enflasyon
ortamı, sistemi defonne ettin
dedi.
Ziraat Bankası'nın görev zaran toplarrunın
bu yü sonunda 6.2 katrilyon liraya
olaşacağı tahmin ediliyor. Banka Genel
Müdürü Tunaboylu, çiftçiye
kullandınlacak kredinin faizine hûkümetin
karar vereceğini, oluştuğu takdirde görev
zarannm bankaya ödenmesi gerektiğini
kaydetti.
Görev zararian
Tunaboylu, Ziraat Bankası 'nın rehabilite. »
edıknesinin zorunlu olduğunu, Hazine ile
bu yöndeki görüşmelerin sürdüğünü
kaydetti. Ziraat Bankası'mn şube ve
personel sayısmın azaJtıiması gerektiğini
kaydeden ve son dönemde mobil şubelere
ağırlık verdiklerini belirten Tunaboylu,
şube ve personel sayısmın azaltılması
gereken bir dönemde yeni şubeler
açamadıklanm, zorunlu olan yeni şubeler
için eskilerin lisansını yeni açılacaklara
verdiklerini ifade etti.
Bankalan
zorlayan
nedenler
• Sektörde banka sayısı,
oldukça fazla. Sadece
ocak-eylül döneminde toplam
sayı 6 bankanın eklenmesiyle
81'eulaştı.
• Rekabet gücüne sahip
olmayan bankalar bugüne
kadar çeşitli desteklerle sektör
içinde tutuldu.
• Hazine ve Merkez
Bankası'nın sürekli
denetimine rağmen siyasilerin
sistemdeki etkisi denetim ve
gözetim mekanizmasını
zayıflattı.
• Mevduatın yüzde 100
güvence altında olması
sektörde haksız rekabetle
birlikte riskli banka
sayısını da arttırdı.
• Bankalar asli işlevlerini
unutarak ağırhklı olarak kamu
finansman açığını finanse
etmeye yöneldiler.
• Sistemde mülkiyet
yapısı birleşmeleri zorunlu
kıldığı halde bu konuda hiçbir
adım atılmadı.
• Dünyadaki örnekleriyle
karşüaştınldığında Türk
bankalanmn mali
açıdan oldukça zayıf
olması kredi rislderinin
artmasına neden oldu.
• Her gün artan açık pozisyon
haziran ayı itibanyla 10
milyar
dolar düzeyine çıktı.
DTO 3. Bakanlar Konferansı'nda zengin ülkeler arası anlaşmazhklar hâlâ çözülemedi
Ehşarıda protesto, içeride tarbşmalar süriiyorEkonomi Servisi - Dünya Ticaret
Orgütü'nün (DTÖ). yoğun protesto
gösterileri altında gecıkmeli olarak
başlayan 3. Bakanlar Konferansfnda
tanmsal desteklemeler ve işçi hak-
lan konusundaki tartışmalar sürer-
ken yeni überasyon takviminin buak-
şama kadarbehrlenmesi için zama-
na karşı yanşılıyor.
Biyoteknoloji ile ilgili çalışma
grubunda Avrupa Komisyonu'nun
genetik müdahale ile üretilmiş gıda
ürünlerinin ithalatı konusundaki itı-
razını geri çektiği yorumlanna yol
açan bir bıldiri, Greepeace ve Dün-
ya Dostlan gibi çevreci örgütler ta-
rafından tepkiyle karşılandı. Çe\Te-
ci gruplann bir kopyasını ele geçir-
dikleri bildinde AB'nin biyotekno-
loji konusundaki tavnnı değiştirdi-
ğiortayaçıkmasmakarşmAvrupa Ko-
misyonu, yayımladığı birbildindeka-
rara, güvenlik koşulu ile ilgilibirek-
lemeyaptığını belirterek kendini sa-
vundu.Avrupa Komisyonu'nunken-
• Biyoteknoloji ile ilgili çalışma grubunda Avrupa
Komisyonu'nun genetik müdahale ile üretilmiş gıda
ürünlerinin ithalatı konusundaki itirazını geri çektiği
yorumlanna yol açan bir bildiri, Greepeace ve Dünya
Dostlan gibi çevreci örgütler tarafından tepkiyle karşılandı.
di içinde de özellikle çevre bakan-
lannınmuhalefetine yol açankarar,
çevreciler taranndanAB'nın teslim
oluşu' olarak nitelendi. Öte yandan
Eriyopya ve Hindistan'ı da içeren
birçok gelişmekte olan ülke bu ko-
nudaki itirazını hâlâ sürdürüyor.
AB'nin, DTÖ içindebukonuda mu-
halefet edebilecek tek ticari güç ol-
duğuna inanılıyordu.
"Tanmda anlaşma yok'
ABD Ticaret Temsilcisi Chanene
Barshefsky'nın önceki gün yaptığı
açıklamada tanm konusunda taraf-
lar arası görüş aynhğrnrn azaldığı
yönündeki ifadesine karşınJaponya
henüzanlaşmaya vanlmadığını vur-
guladı. Japon delegasyonu sözcüsü,
ikili görüşmelerde Japon Tanm Ba-
kanı'nın ABD ve Avustralyalı mes-
lektaşlan ile görüş aynhklannın tek-
rar ortaya çıküğını açıkladı. Bu ara-
daItalyaBaşbakanı MassimoD"Ale-
ma, AB'nin bu konudaki genel tav-
nna karşı çıkarak tanm alanında li-
berasyonu sonuna kadar destekle-
diklerini ve bu alanda korumacı po-
litikalann giderek azaltılması gerek-
tiğini söyledi. Seattle sokaklannda
tanmsal destekleme politikalannın
kaldınlmasına karşı çıftçüerin ey-
lemleri detüm hızıyİasürerkenABD
Başkanı BUClinton. Amerikah çift-
çilenn serbest piyasadan büyük ya-
rar sağladığını ifade etti.
ABD'nin küresel düzeydegehrin
yüzde 22'sini elinde tuttuğunu söy-
leyen Clinton. •'Dünya nüfusunun
yüzde 96'sma ürünlerinuzi üatmaya
devam etmezsek bu geBr düzeyini
rurruramayabttiriz" dıyerek ABD
tarannm DTÖ görüşrnelerindeki yak-
laşımını özetledi. Öte yandan Clin-
ton, Sınır Tanımayan Doktorlar ör-
gütünün ve diğer gruplann oluştur-
duğu kamuoyu sonucunda, yoksul
ülkelerdeki acii übbi durumlarda fik-
ri mülkiyet haklan kapsanunda ol-
masınakarşınABDilaçlannınpatent-
leri konusundaesnek davTanabilecek-
lerinin sınyalinı verdı.
Bir tartışmalı komı olan işçi hak-
lannın standardizasyonu ve çocuk
işgücü kullanımı ile ilgili görüşme-
lerde ise henüz net bir sonuca ulaşı-
lamadı. DTÖ kurallan, ticareti yapı-
lan ürünlerin üretim koşuUannı ser-
best bırakıyor. DTÖ karşıtlan ise bu
durumundaemek sömürüsünüdes-
teklediğini ifade ediyorlar.
Küçük üreticinin Robin Hood'u
UĞÜRHÜKÜM
R4RİS-BeUibasiıtümTVka-
meralannın üstüne çevrildiği, pos
ormancı bıyıklan, aklanmn kızı-
la çalan saçlan arasmda kaybol-
duğu güleç kellesiyle sevimli ve
mükemmel(!) bir Ingilizce ko-
nusan köylü. Bir elinde mikro-
fon.bir elinde *Roqnefbrt'' (rok-
for) peyniri, gören de dünyamn
en tanuırmş peynirinin reklamı-
nı yapıyor sanır. Öyle sanan da
pek yamhnazashnda. Zira Fran-
sız köylülerinin yeni lideri, Dün-
ya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ)
ABD'nin Seattle kentinde dü-
zenlenen "Zfrve", daha doğrusu
"Kar^ZirveB
simn en parlak çeh-
relerden biri olan Jos'e Bov'e,
"küresefleşme'Ve tepki simgesi
olarak, "zengfaderin peyniri'' di-
ye bilinen küfiü peynir "i
Roqıı-
efcrt"u seçmiş durumda. Dar açı-
dan ele alındığında gerçekten de
bu tavır, ünlü Fransız peynirinin
reklamı gibi görülebilir. Fakat
Roquefort üreticisi, Jose Bov-
'e'ninkişiüğine, hayattna yakm-
dan bakttğınız zamanfaridı bir tab-
lo ortaya çıkıyor. Tam ismiyle
Joseph Bove, 1953 yılında Lük-
semburg kökenli Ulusal Zirai
Araştırmalar Enstitüsü araşOr-
macısı bir çiftin çocuğu olarak
Bordeaux'da dünyaya gelir.
"tsyanfaııın" çocuğu Jos'e,
1968 Mayısı'nın artçıl yelleriy-
le, 1972 yılında askerlikyapma-
yı reddeder. Öğrenciliğini sür-
dürdüğü 1974 yılında Montre-
don kasabasmm Larzac köyüne
yakın kışla ve askeri gamizonun
genişletileceği haberi üzerine yö-
reyegelir. Larzac köylülerinin de
destegiyle bir "Direniş Komite-
â" oluşturur. "GoevanKt" yön-
temler yerine "Gandkd" yollan
yeğleyenbuözgürlükçü, anti-mi-
litarist "anarşfet" kısa süre son-
ra,direnişinbaşansı için "orada",
köylülerin içinde yaşanması ge-
rektiğini kavrar. 1974'ten beri
Larzac'a yerleşen, arkadaşlan-
nın taktığı ismiyle Jos e, 1981
yılına, yani çoğul solun ılk ikti-
danna kadar, "Da>id-Gofiath"
misali orduya "kafstutar" ve so-
nunda kazanır. Larzac zaferinin
kahramanı okulubırakırama oku-
mayı bırakmaz.
1977 yılmda "Larzac Komi-
tesa"nin imece usulü diyebilece-
ğimiz bir dayanışma hareketiyle
bir traktör alır.
Bordeaux Üniversitesi 'nde gö-
revli bir çiftin verdiği 30.000
Frank borçla ilk koyun sürüleri-
ni edinir. Bu sayede Larzac kö-
yünde25yüdırkoyuncurukve ko-
yun peynirciliği, tt
Roquefort"
üreüciliği yapan Jos'e, önce ar-
kadaşlanyla küçük bir koopera-
tifkurar. 1987 yılında Fransaça-
pmda bir "Köylü Federasyonu"
oluşturur.
on çorebağlomok
Ekonomi Servisi -ABD Başkanı Bifl
Clinton ın DTÖ zirvesini protesto eden
göstericilere yönehk ılımlı tavn kısa
sürdü. Clinton, ticaret bakanlanna yönelik
konuşmasında, protestoculara artık
, hoşgörü gösterihneyeceğini söylerken
» Seattle sokaklannı ışgal eden ulusal
güvenhk muhafizlannın toplu
tutuklamalara başladıklan bıldiriliyor.
Polis, zirvenin üçüncü gününde de
binlerce protestocunun eylemlerinm
kontrol edilememesi üzerine
sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağının
zirve sonuçlanana kadar sürdürüleceğini
açıkladı. Polis kayıtlanna göre, düne kadar
240 kişi tutuklanırken yerel televizyonlar
sayınm 400'ü aştığını belirtiyorlar.
Kentin üzerinde birkaç blok alanı
kaplayan gözyaşartıcı gaz bulurunun ise
yavaş yavaş dağıhnaya başladığı
bildirildi.
Seattle kenti genelinde yoğun güvenlik
önlemleri sürerken gündüz polis
kontrolünde işlerine gidebilen Seattle
kenti sakinleri, gece acil durumlar dışmda
sokağa çıkamıyorlar.