25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28ARALIK1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Danıştay'ın karan doğrultusunda yardım toplama yönetmeliğinde değişiklik yapıldı Kurbatı derileri yine THK'yeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YaKÜmToplama YönetmelığTnde yapı- lan değışıklikle kurban derilen, bağır- sak, fitre ve zekât zarfi dağıtarak yardım toplama yetkısı yeniden Türk Hava Ku- rumu'na (THK) verildı. Toplanan yar- drmlardan gıderler düşüldükten sonra gelınn yansı sosyal yardımlaşma ve da- yanışma vakıflanna, yüzde 40'ı THK'ye, yüzde 4'ü Kızılay'a, yüzde 3 "ü SHÇEK'ye, yüzde 3'ü Dıyanet Vakfi'na verilecek. THK'nin yardım toplama yetkisinı kaldıran düzenlemenin ıptali ıstemıyle açılan davada, Daruştay Idan Davalar Daıresrnin verdığı yürütmeyı durdur- ma karan doğrultusunda yardım topla- ma yönetmehğı yenıden değıştınldı. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürür- lüğe giren yönetmeliğe göre, Bakanlar Kurulu'ndan izin almadan yardım top- layabileceği kararlaştmlan kamu yan- na demek, vakıf ve kurumlann dışında- kı kışı ve kuruluşlar ılgih makamlardan ızin alacak. îzin alınmadan ve ılgili ma- kamlara bilgı verilmeden girişilen yar- dım toplama faaliyetlen gûvenlik güç- lerince engellenecek, sorumlulan hak- kında kovuşturma açılacak. Yardım toplamada kullamlmak üzere bastrnlan makbuzlar, müteselsil ve sıra numarası taşıyacak şekılde ve ciltler ha- linde düzenlenecek. Makbuzlann asıl ve koçan yapraklan aynı renkte kâğıtlara basılaeak. Kurban denlen, bağırsak. fit- re ve zekat zarfi dağıtma suretı ıle yar- dım toplama yetkisı yeniden THK'ye verildi. Fitre ve zekât zarflannın düzen- lenmesı ve kaydı THK Genel Merke- zi'nce belirlenecek ve şubelerince bas- tınlacak. Kurban denlen ve bağırsak toplama faaliyetlennde görev alanlara deri ve bağırsak makbuzlan imza karşı- hğı verilecek. Vatandaşlardan alınan her den ve bağırsak içın cinsine göre mak- buz venlecek. Toplanan den ve bağır- saklann satışı. depolayan THK şubesin- ce yapılacak. Şubeler, deri ve bağırsak- lann en kısa zamanda toplanması, bun- lann saklanması ve bozulmaması ıçin gerekli önlemlen almakla yükümlü ola- caklar Şubelerce kurban bayramında toplanan den ve bağırsaklann satışı so- nucu. elde edılen gelirtoplamı, toplanan den ve bağırsaklann cınsı, sayısı ve bi- nm fiyatlan da belırtilerek en geç 2 ay ıçınde "faaliyet raporu" ıle ramazan ayı içinde toplanan fitre ve zekât gelirleri de en geç 2 ay ıçınde raporu ıle THK Ge- nel Merkezf ne bıldirilecek. Elde edile- cek gelırlerden zorunlu giderler düşüle- cek. Ancak bu giderlenn toplamı, genel hasılatın yüzde 10'unugeçemeyecek. Yıl sonunda giderler düşüldükten sonra kalan gelırin yüzde 50'si, gelinn toplandığı yerdeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflannm hesaplanna aktanlacak Gelinn geriye kalan yüzde 4O'ı THK, yüzde 4'ü Kızılay'a, yüzde 3'ü Sosyal Hızmetler ve Çocuk Esırge- me Kurumu, yüzde 3"ü Diyanet Vak- fi'na göndenlmek üzere THK Genel Merkezi'ne gönderilecek. Yönetmeliğin yürüriüğe gırmesi ne- deniyle 29 Nisan 1998 tarihlı yönetme- lik yürürlükten kaldınldı. Yürürlükten kaldınlan yönetmelikte, kurban derisi, bağırsak, fitre ve zekât zarfi yoluyla yar- dım toplama ışi sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflanna venlmıştı. Enginyurt'un Toskay'ın odasını bastığı öne sürüldü 4 Çiko CemaP adını sflahk eylemle duyurdu ERDOĞANERİŞEN ORDU - MHP mılletvekıh Tunca Tos- kav'ın makamını silahla bastığı öne sürülen MHP Ordu Mılletvekıh Cemal Engin- yurt'un 12 Eylül öncesi silahlı eylemlere ka- tıLnıak suçundan cezaevine gırdiğı belirlen- di. 1980 sonrası adı çek-senet tahsilatçısı olarak da anılan Enginyurt, Ordu'da "Çiko Cemal" lakabıyla tanınıyor. Enguıyurt, "Ben kendi kavgamı değü. bu halkuı kavgasını ya- pryorum*' dedı. Dünkü gazetelerde Enginyurt'un, Tos- kay'ın makamını silahla bastığını okuyan Ordulular buna pek şaşırmadı. Çünkü ço- cukluğundan ben hırçınlığıyla tanman En- ginyurt, bu yapısını her ortamda açığa vuran bir kişüiğe saİup Ortaokul yıllannda ülkü- cü camia ıçıne gıren Enginyurt'un lise yıl- lannda silahlı çatışmalara gırdiğı bılinıyor. 12 Eylül öncesi aktıf bir ülkücü olan ve Ordu'dakı hemen her eylemde adını duyuran Çiko Cemal lakaplı Enginyurt, 12 Eylül dar- besi ıle bırlikte cezaevı ıle tanıştı. Bu- yıl ka- dar tutuklu kalan Enginyurt hakkındakı suç- lamalar örgüt üyelığı ve örgüt adına silahlı eyleme katılmaktı Ancak Çıko Cemal tüm bu suçlamalardan beraat ederek ülkücü ca- mıada daha da yükseldı ve bu camıaya yüz- lerce genci kazandu-dı 1983 yıluıda Milli- yetçı Çalışma Partisi (MÇP) kadrolannda görev almaya başlayan Enginyurt'un adı o dönemde çek-senet tahsilatçısı olarak da anıldı. Ancak Ordu'da ülkücü adı altında fa- izcılık ve çek senet tahsilatçılığı yapanlarla da mücadele etti. Ulkücülüğü kullanan bu kı- şilerin ışyerlenni basarak bozkurt resimleri ve üç hılalli bayraklan duvarlardan uıdirdı. Enginyurt, Ülkü Ocaklan üyelığinden daha sonra MHP adını alan MÇP'de yönetıcilik görevme kadar yükseldı. 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde MHP'den Ordu beledıye başkan adayı oldu, kazanamadı. 24 Arahk 1995 seçimlerinde MHP'den 1. srra milletvekilı adayı oldu. DYP'den aday olamayan eski Vakıflar Genel Müdürü Fadıl Ünver'e sırasını bırakarak 2. sıraya ındı. Gözünü de MHP ll Başkanlı- ğı'na dıkti. Partinın ıleri gelenlenne karşı girdıği ıl başkanlığı seçımını kazandı. 18 Nisan seçımlerinde milletvekilı seçilen Enguıyurt, hakkında gazetelerde yayımla- nan haberlen "22 gün önce otmuş bir otayı ısıtıp gündeme sokmuşiar" dıve değerlendır- di. Enguıyurt, Toskay'ın Devlet Bakanlı- ğı'ndaki makamını silahla bastığı yönünde- kı haberlerin kesmlikle doğru olmadığını sa- vundu. îşçigemisiistanbuVda Dünya taşıma işçilerinin sendikal haklannı savunan, 5 miryondan fazla deniz-hava-kara işçisiıû temsil eden L hıslararası Taşıma tşçileri Federasyonu'nun (I1F) Gk>- bal Mariner adlı gemisi, 1 .5 yıldır sürdürdüğü dünya ge- âsi kapsamında Istanbul'a geldi Gemi kaptanı Dave Enever, "İşçi sının olarak dayanışmaya geldik" dedL Gemi, "îşçi haklan evrenseldir'VKüreseUeşmeye kar- şı küresel mücadele'', "Küresel mücadeleyi desteknyo- ruz". "Yaşasın tşçüerin l luslararası Biriiği". "Havada- suda-karada özeDeştirmeye hayır" yazıh dövizlertaşryan bir grup işçi ve sendikacı taraîuıdan karşılandL Rauf Denktaş ile göraşen CumîîıfiBâşkanı, Türkiye'nin her zaman iyi riıyetle hareket ettiğini söyledi Demîrel: KKTC gerçeği kabııl edflsinANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkam Süleymaıı Demirel Türkiye'nin Kıbns sorununda hıçbır zaman ışi yokuşa sürmediğinı belırterek "Kuzey Kıbns gerçeği kabul edOdiği takdirde. çözüme giden yoDarda birçok açümalar olacaknr" dedı. KKTC Cunihurbaşkanı Rauf Denktaş da Kıbns'ta gelinen noktadan gerilemeden uzlaşma yolunda adun atmaya hazır olduklanru kaydederek "Haziranda, arnk üçüncü rauntta bir al-ver pozisyonu başlayabflu-" dıye konuştu Demirel. Rauf Denktaş'ı dün Çankaya Köşkü'nde kabulünde yaptığı açıklamada, Türkiye ve KKTC'nin Kıbns sorununun çözümünde her zaman iyı niyetle hareket ettıklerini belirterek kalıcı ve adil bır çözümün uzak olmadığını umduğunu söyledi Demirel. "Türkiye hiçbir zaman işi yokuşa sürmemiştir. Ancak burada adil ve kabcı bir çözüm şartür. Adada iki a> n devlet ve iki eşit egemenUk vardır ve de facto durum dikkate annmadan çözüme ulaşılması pek mümkün değDdir " dıye konuştu. Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin (GKRY) Kıbns'm tek egemen devletı olarak AB'ye üyelik girişimlerine işaret eden Derrurel, "Bu gayreder karşısında hangi Kıbns drye herkese sorduk. Çünkü Kıbns. bugün tek Kıbns değildir. Güney Kıbns'tald Rum idaresi Kuzey Kıbns'ı temsil ediyor değildir ve Kuzey Kıbns üzerinde hükümranhğı yoktur" dedı. Demırel, Kıbns söz konusu olduğunda Türkiye'de her zaman birlik olduğuna işaret etti. Denktaş da, ABD Başkanı Bffl Cnnton'ın "Kıbns'ta geriye dönüş j'ok" diyerek şımdıye kadar savunduklan "Kıbns meselesmde geriye gidilemez*' polıtıkasuu vurguladığmı kaydetti. Denktaş, "Geriye doğru dönüş obunayacağına göre, demek Id ileri gkfebibnek için bulunduğumuz noktadan başlamak lazun" dedı. New York'ta yapılan dolaylı görüşmelerde konfederasyon tezini savunduklannı anlatan Denktaş, bunun Kıbns sorununda bu yol açılımı, ıleriye doğnı bir bakış olduğunu vurguladı. Görüşmelerin ıkincı raundunun CenevTe'de başlayacağuu anımsatan Denktaş, buradakı görüşmelerde önerilerinin hukuki yöntemini ortaya koyacaklanm belirttı Denktaş, "Herkesin söylediğine göre, Haziran'da arok üçüncü rauntta bir al-ver pozisyonu başlayabttir ve o güne kadar il^Ui ülkeler ve kurumlar bir fikir edinmiş olabilir" dıye konuştu Türkiye'ye AB yolunun açıunasınm yeni bu sayfa olduğunu söyleyen Denktaş. "Bu, Türkiye'ye Kıbns sorununu daha etkin bir şekide AB içinde arüaünafirsatıvermektedir. Bize de bu yol açılabflir ya da açılacaktır diye düşünüyorum. Ohımhı ve ümh ederim hayırh bir yoldayız. Herkes arük Kıbns meselesi haDedibnelidir diyor, bunu en başta söyleyen de bizjz" görüşünü kaydetti. Banş yapılacaksa iyı niyet göstergesi olarak KKTC'ye uygulanan ambargonun kalduılabileceğıni belirten Denktaş. "Bize yapılanlann yapdmamasmı öngören, sağbm, egemenlik haklanna dayah, yıkdmayacak. bu bir iç meseiedir denilerek yırülıp aülmayacak bff anlaşma ktryoruz" dedi. İlgililer bir araya geldi SSK Genel Müdürü bürokrasiden yakındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SŞK Genel Mü- dürü Zekai Ozcan, bazı bü- rokratık engellen aşama- dıklaruıı, hastane onanmı, sağlık istasyonu açmak is- temeleri durumunda bıle Başbakanlığa başvurmala- n gerektiğinı söyledi. Ça- lışma ve Sosyal Güvenlık Bakanı YaşarOkuyan, sos- yal gûvenlik yasasının ana- yasaya aykuıhğırun söz ko- nusu olmadığını savıındu. Okuyan'ın başkanlığın- da. SSK hastane ve dispan- serleri başhekimleri, ü sı- gorta müdürleri, DİSK, Hak-Iş ve TİSK temsilcüe- n, SSK Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda bir araya gelerek kunımun so- runlaruu masaya yatırdılar. SSK Genel Müdürü Öz- can yaptığı açış konuşma- sında, bazı bürokratik en- gellen aşamadıklanm kay- detti. Özcan, Eskışehır'den Ankara'ya hemşıre veya ebe tayin etme haklannın olmadığmı, hastane onan- mı, sağlık istasyonu açmak istemeleri durumunda bıle Başbakanlığa başvurmala- n gerektiğinı belirterek "Bu engelieri, mazeret ola- rak sunmak istemiyorum. SSK'nin özerkyaptsı De uy- gulamadaki farklılıkJan beürtmek için anlatnm" dedi. DİSK Yönetim Kurulu üyesı EnverÖktem de Sos- yal Gûvenlik Yasası'nın uzun ömürlü ohnaması için ellerinden gelem yapacak- lanm, yasanın sorunlarmı daha da ağırlaştıracağını söyledi. Hak-lş Genel Baş- kan Yardımcısı Hüseyin Tannverdl daha önce baş- hekimlik yapmış büimn kendısine "Hastaneye 700 ton prinç aoyoruz, bu de- poya 70 ton, mutfağa ise 70 Idlogram olarak giriyor" dedığını anlatması üzenne salonda bulunanlar tepki göstererek "tsim v«rin" de- diler. Tannverdi, başhekı- mm bır brifıngde bunlan anlattığmı beluierek "So- runlan çözmek istiyorsak, rahatsız olmavalun" dedı. TtSK Genel Sekreteri BülentPirler, SSK'nın ıda- n ve malı yönden özerk ol- madığmı. buna bağlı ola- rak da siyası müdahalelerin yaşandığını kaydetti. Okuyan ise Anayasa Mahkemesi'nin FP'nin Sosyal Gûvenlik Yasa- sı'nuı iptali için açtığı da- vada, yürürlüğün durdurul- ması istemıni bugün görü- şeceğinin anımsatıunası üzenne, "Benim herhangi bir şüphem yok. ÇıkardığH mız yasanm anayasaya ay- kınhğı söz konusu degil di- ye düşünüyorum. Tabü ki takdir yüce mahkemenin- dir'' dedı. Zıhınsel ozurlu çocuklar yübaşını kuüadı Kâğrtbane'de kurulan Yaşar Doğu Zibinsel Özüıiüler Eğrtim ve Uygulama Okuhı öğrencikri, Sanyer Rotary Kulübü'nce dün düzenlenen yılbaşı partisinde eğlendiler. Partide. yaşlan 6-16 arasında değişen 48 öğrenci, paryaço eşliğinde dans ederek dağıtüan ojnncak. giysi ve ayakkabılan aJdüar. Sanyer Rotary Kulübü Başkanı Beyhan Şekerci, amaçlarmm sevgi ve ilghe muhtaç olan çocuklara hizmet vermek olduğunu belirterek öğrenci velileriyle eğrtim çahşmalan yapüklannı. öğrencilere de sağhk taraması yapmak istediklerini kaydetti. YetkilUer, lstanbul'daki 14 ahinsel özüriü çocuk okulunda sadece binin ahmda öğrencinin eğitim alabüdiğine dikkat çektiler. (Fotoğraf: SAADET USLU) Ashtürk dönemine ait 4 çanta evrak bulıındu İSTANBUL (AA) - Beykoz'da, eskı Şişli Beledıye Başkanı Gülay Astatürk'ün (Aüğ) belediye başkanlığı yaptığı döneme ait çeşith evrakın yer aldığı 4 adet çanta bulundu. Şifreleri kınlmış olarak bulunan çantalardaki değişik kişiler adına düzenlenmış vekâletnameler, ıhale tutanaklan, arsa tapulan ve Aslıtürk'le "zunmet" davalannda yargılanan Altan Demirel adına düzenlenmiş çek koçanlan ile satış dekontlan, incelenmek üzere Şışlı Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndenldi. Beykoz Çavuşbaşı Mevkii'nde devnye görevi yapan jandarma ekıplen, onnanlık alanda şıfresi kınlmış 4 adet bond tıpı çanta buldu. Jandarma tarafindan yapılan ıncelemede, çantalarda, Aslıtürk'ün Şişli Belediye Başkanı olduğu döneme ait ihale tutanaklan, arsa tapulan, banka dekontlan ile çeşith kişiler adına düzenlenmiş vekâletnemeler bulunduğu belırlendi. Demirel adına çekler Çantalardaki evrak arasında, Gülay Ashtürk ile "ihtiJasen zunmet" davalannda halen yargılanan ve Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu bulunan Altan Demirel adına düzenlenmiş çok sayıda çek koçanı ve satış dekontlannm da yer aldığı kaydedildi. Jandarma yetkılileri, evTaklann incelenmek üzere Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini bildirdiler. DUZYAZI ORHAJV BİRGtT Kendisiyle Kavgalı Olan Parti! Cumhuriyet Halk Partisi, Özal-lnönü ikilisinin eseri olan oy barajını aşamadığı için 18 Nisan 1999 seçimlerinde tarihinde ilk kez TBMM dışında ka- lınca, yeni bir olaganüstü kurultayda yeni bir yö- netimin sorumluluk üstlenmesınden bugüne 183 gün geçmiş. Genel Başkan Artan Öymen ,yeni Parti Mecli- si'nin göreve başladığı gün yaptığı konuşmada, yandaşlanna ilk seçımlerde ıktidar müjdesini ve- rirken, parti çalışmalannın bundan böyle kamu- oyuna tek ses halinde yansıyacağını söylüyordu. Doğrusu, "eskipartimdeki" yeniden örgütlenme «^lışmalannı, dışandan, ama umutla izlemek iste- dim. Bu yüzden, kimi Parti Meclisi üyesi arkadaş- lann yeni yönetimi tedirgin edici toplantı girişimle- rine sıcak bakmadım. Çoğunlukla da CHP de olup bitenler ıçin uzun bir süre seyirci kalmayı, eleştiri ya da övgü açıklamalannı zamana bırakmayı yeğ- ledim. Ta ki, Genel Merkez'in, seçim yenilgısinin neden- lerini ortaya çıkarmak amacıyla görevlendirdigi i- ki Merkez Yönetim Kurulu üyesinin raporunun or- taya çıkışına kadar. Siyasi partılerin, özellikle solda olanlann, yen geldikçe kendi içlerıne dönerek özeleştinde bulun- maları kadar doğal bır şey yoktur. Bu yüzden de CHP'de bir iç sorgulamanın gündemde olmasını, abartılı bıçimde yadırgamamak gerekir. Yadırganacak olan, sorgulamanın zamanlama- sı ve geçmiş zaman diliminde nereye kadar uza- tılmasının hakça olduğunun saptanmasıdır. Öyle anlaşılıyor ki, böyle bir araştırmayı başlatmayı dü- şünerek düğmeye basarken Merkez Yönetim Ku- rulu, bu iki faktörü hiç umursamamıştır. Bu yüzden de önlenne gelen "rapor" .Öymen'den önceki tüm genel başkanlan -Hikmet Çetin dışında- adeta tec- rim etmekte, yani suçlamaktadır. Gerçek CHP'nin 12 Eylül yönetimince kapatıl- masından sonra onun yenni almak amacıyla ku- rulan Sosyal Demokrat Halkçı Parti'den, bugün- kü CHP nin yeniden açılmasına, oradan da günü- müze kadar uzanan bir zaman diliminde Genel Başkan olarak görev almış olan Erdal Inönü, Mu- rat Karayalçın, Deniz Baykal'ın tümünü ayn ay- n nedenlerle suçlayan, yenılgılerden ötürü sorum- kı tutan bir rapor, gerçi CHP'nin kurultaydan son- ra en yüksek ve en yetkili karar organı olan Parti Meclisi'nde henüz bir karar konusu olma aşama- sına gelmemiştir; ama şayet yazılanlar doğru ise öyle bir raporun son biçimini alması amacıyla bu organın gündemine yerteştirilmesi bile, oradaki id- dialan Merkez Yönetim Kurulunun en azından gö- rüşülmeye değer gördüğünün bır kanrtıdır. Bu hareketi ile Oymen ve arkadaşlan, parti içi muhalefete yeni bir kurultaya kadar sürecek güç- te kozlar vermişlerdir. Erdal Inönü'lü SHP'nin, seçımlerde HEP ilegüç- biıiiği yaparak bu partıli kimi adaylan millervekili olarak pariamentoya taşıma sorumluluğunun say- falan yeniden açılırken, yönetim, DYP nin dümen suyuna girdığini, Sıvas olaylarında pasif kaldığını, partili belediye başkanlannın çıkar peşinde koş- malanna göz yumduğunu ileri sürdüğü kişinin, CHP'nin bugün de "Onursal Genel Başkanı" ol- duğunu unutmuşa benziyor. Yine aynı kişinin. CHP tarafindan Sosyalist Entemasyonal Ikincı Başkan- lığı'na aday gösterilip seçtirildiğini de parti belle- ğinden silmek istıyor. Dahası Genel Başkan öy- men'in, Erdal Inönü'nün, 16 Mayıs 2000 döne- minde Cumhurbaşkanı adaylığı ıçin lobi oluştur- maya yönelik gırişimlerinı de bır yana atıyor. Öyle anlaşılıyor kı eski Sovyetler Birliğinde, dö- nem dönem kendisıni gösteren ve Stalin'e kadar uzanan zincirteme kötüleme politikalarını anımsa- tan çabalar ile bugünkü CHP yönetimi, Murat Ka- rayalçın ve Deniz Baykal ekiplerini karşılanna al- makla yetinmiyorlar. 12 Eylülden sonra, merkez solda Soy gösteren SHP'lilerin hâlâ nostaljık bir saygı ile çevresinden aynlmak istemedikleri Erdal Inönü'yü de eyleme çağırmak istiyoriar. Şayet 1980 sonrası ıçin sosyal demokrat ya da demokratik solculann biriikteliğinın sağlanamama nedenleri üzerinde objektif bır araştırma yapmayı bugünkü CHP yönetimi illa zorunlu görüyorsa, kü- çük bir ipucu da ben vereyim. Sevgili Altan öy- men'in, 9 Eylül 1992'de CHP'nın yeniden açılma çahşmalan sırasında Bülent Ecevıt'i genel baş- kanlığa razı etmek için çabalayanlann karşısında inatla direnmesi de acaba Çevre Sokak arşivleri için yarariı bir belgesel olmaz mı? Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit(â do.net.tr. Özelleştirme süreci başlıyor Vakıfbank halka arz ediliyor ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Vakıfbank, bir kısım hısseleri halka arz edilerek özelleştinne süre- cine sokuluyor Vakıf- bank'ın çalışanlar adına Emekli Sandığı'na ait olan yüzde 10'hık; hıssesinin tş Bankasrnda olduğu gibı halka arzla satışının plan- landığı belirtildi. Özelleş- rirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova, bu- gün Vakıfbank'ın özelleş- tirilmesıyle ılgili bir basın toplantısı yapacak. Hisselerinın yüzde 55'i Vakıfbank Genel Müdür- lüğü'ne, yüzde 20'sı mül- hak vakıflara, yüzde 24.98'ı de çalışanlar adına Emekli Sandığı'na ait olan Vakıfbank'ın halka arzla özelleşnrilecek. Son yıllar- da kamu mevduatlannın Halkbank, Emlakbank ve Ziraat Bankası'na yönlen- dirilmesi, Vakıfbank' ın ka- mu mevduatı ağırlığının kaldınlmasının ardından bankada bireysel plasnıan tican plasman adı altında şubeler ikiye ajTihnıştı. Bireysel plasman adı altın- daki şubeler, yalnızca bi- reysel işlemlerle ve birey- sel kredilerle ılgilenirken ticari plasman adh şubeler hertürlü ışlemleri yapıyor- lar. Bu yapılanmanın özel- likle tıcan müştenlenn bi- reysel yoğunluk nedeniyle sıkıntı çekmelen ve ban- kanın bireysel bankacılığa ağu-lık vermesı sonucunda gerçekleştinldı. Bankanın özelleştiril- mesine Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün ve hisse- len bulunan valoflann, va- kıflara özel kişilerin mal varlıkknnı bağışlamalan nedeniyle karşı çıkıyorlar- dı Valafbank'ın Emekli Sandığı'na ait yüzde 10'luk kısmı halka arz edı- lebileceğı belirtildi. Bu du- rumda Emekli Sandığı'na ait hisseler, yüzde 14.98'e düşecek ve çalışanlann yö- netimde zaten az olan söz hakkı yok olacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear