Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 1999 PAZAR
12 PAZAR KONUGU
Reklamcılar ve Reklamverenler Derneği, sektördeki başıbozukluğu kontrol altına almak ve özdenetim için kitapçık hazırladı
Reklameının dayasası var
Tüketiciyi
aldatmadan
mesaj
- Reklamcütkta haksız rekabete çok dikkat
ediimesi gerektiği söylenir. Ancak
televizyonlarda yayımlanan gazete
reldamlannda saıttyorum haksız rekabet
yapüıyor. Bir gazete çıkıyor, "Ben
Türldye 'nin en iyigazetesiyim ", diyor.
öbürü, u
Ben Türkiye'nin en kaUteli
gazetesiyim " beyanında bulunuyor.
Reklamlarda, ürünle ilgUi hiçbir kritere
dayanmayan, isteyenin istediği gibi
niteükleri atfetmesi ne kadar doğru?
AKTUNÇ - Onun gazetecilik inancı,
gazetecilik konusunda kafasındaki imgeye
uygun gazete çıkardığuu düşünüyorsa hiç
kimse onun ağzını tutamaz. Haksız rekabet
mi, değil mi? Kışinin kafasındaki en iyisi,
ya da en kalitelısi. O ürünü alıp kullananlar
da olduğuna göre en azından o kişiler için
o gazete en iyisi, ya da en kalitelısi.
Böyle bir mantık geliştirilmiş.
- Bu çarpık bir mantık değil mi?
AKTUNÇ - Bence değil. Bir ticari mesaj
vermesi gerektiğinde ne diyecek? O, kendi
alarunda en iyisini yapüğına inanmaktadır.
Onun kendisine özgü ilkeleri vardır. Bu
ılkeler, tüketicinin, toplumun çıkarlanyla
çatışmadıkça, tüketiciyi somut olarak
aldatma noktasına gelinmedikçe onun
ağzuıı hiç kimse tutamaz.
- Sizin söylediğiniz bir kavram vardır.
Ürüıt kötüyse, rehlam çok iyi olsa bile o
ürün sonunda batar. Bttnu biraz açar
mıstntz?
AKTUNÇ - Bu çok eski bir kural. îyi
reklam kötü malı hızla batınr. Reklam
tarihinde bunun pek çok örneği vardır.
Tûrkiye'deki basının tarihini düşünün. Çok
güzel reklamlarla çıkıp batan gazeteler
' vardır. Bugün artık adını anabıleceğımiz
bir Aynntılı Haber var.
Aynntıh Haber gazetesi, o dönemin belki
de en mükemmel reklam
kampanyalanndan birisiyle çıktı. Hızla
battı. Bence o gazete kötü bir gazete
değildi. Ama reklamcıya söylediği iddia ile
gazete olarak alınan sonuç arasında önemli
farklar vardı.
'Basın bize
yardımcı
olsuıV
- Reklam Ajansı Seçiminde Uygulanacak
Yöntem ve tlkeler'e dönerselu. Bu yasa
niteliğindeki ilkeleri ttasü geliştirmeyi
düşünüyorsunuz?
ÇELEBİ - Reklamcılar ve Reklamverenler
Dernekleri olarak bu ilkelerin basın
yoluyla tüm reklamcılar ve
reklamverenlere duyurulması ve tavsiye
karan biçiminde olan bu ükelere herkesin
uyması, uyum göstermeye çalışmasmı
amaçhyoruz. Eksik, ya da farkh görülen bir
noktası \arsa bızimle temasa geçilerek
bunun düzeltümesinin istenmesini
bekliyoruz. Bir eksiklik varsa biz bu
eksikliği de gideririz. Yeter ki bir disiplin
gelsin, kaotik ortamdan çıkanlsın ve
Reklamcılar ve Reklamverenler Dernekleri
olarak dürüst ükeler doğrultusunda ticari
çalışmalanmızı götürelim, istiyoruz.
AKTUNÇ - Bu, birtakım gelişimlerin
ulaştığı yeni bir aşamadır. Bunun altında
iki derneğin imzası vardır. Özdenetim
konusunda iki dernek büyük bir uyumla
çalışmaktadır.
Yıne daha önce "Reklamveren, Reklam
Ajansı Hizmet ve lş.birtiği EsaslarT
belgesinde de bizim iki derneğin imzası
bulunmaktadır. "Reklam Ajanslan ie Fflm
Yapun Şirketleri Arasında Rektam Flmi
Yaptnu Konusunda Uyulacak Ükder"in
altında bu kez üç derneğin imzası vardır.
Bunlar Reklamcılar Derneği,
Reklamverenler Derneği ve Reklam Filmi
Yapımcılan Derneği'dir. Bu da birtakım
çahşmalann nasıl fıyatlandınlması
gerektiği konusunda Reklamcılar
Derneği'nin bir başka kod çalışmasıdır.
Adım adun gıdiyoruz. Bunlar bir külliyat
olacaktır. Bu çahşmalann neredeyse yansı
bitmiştir. Basınımızın da daha şeffaf, daha
net, daha sağhklı, daha büimsel ortamlann
doğması için harcadığımız bu çabaya
yardımcı olmasını diliyoruz.
• - LEYLA TAVŞANOĞLU Reklamcılar Derneği ve
Reklamverenler Derneği, kendi sektörlerindeki başıbozukluğu
kontrol altına almak amacıyla yasa niteliğindeki "Reklam Ajansı
Seçiminde Uygulanacak Yöntem veîlkeler" başlıkh bir kitapçık
hazırladılar. Bunu yapmakla da kalmayıp bu ilkelerin
uygulanmasını da bir Özdenetim Konseyi 'ne bıraktılar.
Reklamcılık ve reklamveren sektöründeki bu ilk, basın ve medya
sektöründe Türldye Gazeteciler Cemiyeti 'nin hazırladığı "Türkiye
GazetecileriHak ve Sorumluluk Bildirgesin
yle de denk düşüyordu.
Acaba, bir hsım medya ve siyasetçilerin bir zamanlar Türkiye 'de
telkin etmek istedikleri a
ÖrgüÜenme artık köhnemiş bir kavramdır.
Gemisini kurtaran kaptandur, ükesi benimsenmetidir", görüşünün
yanlış olduğu mu anlaşılmıştı? Örgütsüzlüğün yarattığı kaos
ortamından sektörlerini korumaya çalışan dernekler çok ciddi
çahşmalar içine girmişlerdi. Reklamcılar ve reklamverenlerin bu
olumlu çabalarını ayrıntılarıyla öğrenmek için Reklamcılar
Derneği Başkanı HuUdAktunç ve Reklamverenler Derneği
Başkanı BabürÇelebi'yle konuştuk.
PORTRE / HULKİ AKTUNÇ
1949 İstanbul doğumlu. Ortaöğrenimini_
Seümiye Askeri Lisesi'nde tamamladu tÜ
Hukuh Fakültesi'ne girdl Bu arada öyküler,
şiirler, incelemeleryazmaya başladu Prof.Dr.
Tarık Zafer Tunaya nin öğrencisi oldu.
Ancak 12 MartdönemindeProf. Tunaya'nin
baskı altına alınmasım protesto ederek
üniversite öğrenimini bıraktu 1973 'te Man
Ajans 'ta reklam metniyazarı oldu. tlk lâtabı
"Gidenler Dönmeyenler" 1976'da
yayımlandı; bu kitapla TDK (Türk Dil
Kurumu) ödülünü aldu 1980'de Man
Ajans'tan aynlarak Yaratım Ajansf
ı kurdu.
Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu
Başkanlığı yapıyor. Pek çokşiir, öykü kitabı
yayımlandı. "Büyük Argo Sözlüğü" adh
yapıtı geniş ilgi topladu
PORTRE / BABÜR ÇELEBİ
Yükseköğrenimini ABD 'de
Georgia Eyalet Üniversitesi İş
İdaresi Bölümü 'nde tamamladu
Master derecesini aynı
üniversitede aldu İş hayatına
ABD 'de birfinans kurumunda
başladu Türkiye'ye dönünce
Unilever Şirketler Grubu 'na
girdu Grubun çeşitlişirketlerinde
görev aldu Şimdiki halde Elida
Faberge Şirketi'nin Genel
Müdürlüğü ve Reklamverenler
Derneği Yönetim Kurulu
Başkanlığıyapıyor.
- Reklamcılar ve Reklamverenler Dernekleri reklam
ajanslannın seçimine Uişkin ilkeleri, standartlan belirlediler.
Bu ihtiyaç neden hissedildi?
AKTUNÇ - Evet, reklam dünyasında konkur ilkeleri belirlendi.
Mesleki jargon olarak böyle söyleniyor. Bu, aslında
Reklamcılar Derneği ıle Reklamverenler Dernegi'nin
koyduklan yenı bir yasa. Her alanda daha şeffaf, daha net
olmaya yönelik bır seri standartlaştırma çabasının, başka
deyişle de mesleki etıkler konusundakı bir seri çabanın vardığı
ilkaşama.
Pazar ekonomisi uygulayan gelişmiş ülkelerin deneyimlenne
dayanarak gerçekleştirilen çalışma.
u
Reklam Ajansı Seçiminde
Uygulanacak Yöntem ve İlkeler" başlığı altında bır kıtapçıkta
toplandı. Pazariama iletişımmde, kurumsal ımaj oluşturulması^
markîı inşa%\*'ivf r«kfifen"hızrnefi afınarak'satışlann "
arttınlmasında, reklam ajanslannın yaşamsal bır role sahip
olduğuna dikkat çekılen çalışmada, ajans seçimının hassas bir
konu olduğu vurgulanarak, uyulması gereken ilkeler sıralandı.
Reklamverenlenn, birlikte çalışacaklan ajansı seçerken göz
önüne alacaklan niteliklen değerlendirme yöntemlerinin
anlatıldığı kitapçıkta, ajans hakkında bilgi sahıbi olarak seçim
yapmanın önemi dıle getırildi. Bunun için Reklamcılar
Derneği'nin verdiği bügilerin referans alınması gerektiğine de
dikkat çekildi. Ortak çalışmalarda, konkur ise uzun dönemli
reklamveren- ajans ılişkisi kurmak için başvurulacak bir yol
olarak tanımlandı. Yine Reklamverenler Derneği ile birlikte,
medyanın, ünıversıtenm ve Türkiye Barolar Birliğı'nin de
katılımıyla bir "Reklam Özdenetim Kurulu" kurduk. Bu da
aslında, mesleki kodlamalann bır parçasıydı.
Bugün reklamla ilgilı herhangi bir sonın olduğunda, bu kurul
duruma re'sen el attığı gibi bır
rakibin ya da bir tüketicinin
başvurusuyla da konulan ele
alıyor; inceliyor, ırdeliyor ve
belirli bir sonuca ulaştınyor.
'En bûyûk reklam veren'
- Reklam ajansı seçiminde
yaklasunlaruuz nedir?
AKTUNÇ - Bu konuda bütün
dûnyada değişik yaklaşımlar
sergilenmiştir. Bir reklamveren.
bir reklam ajansının yaptığı bir
işi çok iyi bulur. "Bu ajans
benim için de iyi cahşır". der ve
gıdeı, doğrudan o ajansla anlaşır.
Reklamveren der ki:
"Benim istedigim şey şudur. Buna
flgi duyan ajanslar gekinler.
çahşsınlar."
Reklamverenler çok değişik
yollar kullanmıştır. Fakat birçok
ülkede devlet en büyûk
reklamverendir. Bu kodlama,
sadece Tûrkiye'deki reklamveren
diye bildiğımız sektörler ile
reklamcılar arasında yeni bir kod
olmaktan öte Türkiye'de daima
sorunlu olan devletin ıç ve dış
tanıtımı konusunda da aslında bir kod ileri sürmektedir.
Türkiye'de devlet, şimdiye kadar thale Yasası çerçevesinde
"tanıtun hizmeti" satın almıştu.
Bu satın alış çimento satın alışına çok benzemektedir, çünkü
yasa aynı yasadır. Öte yandan bir Basın tlan Kurumu Yasası
vardır. Bu yasa 1963'te çıkmıştır. İlk kez "besleme basın"
kavramı 27 Mayıs 1960 ihtilalinde kullanıldığı için Basm Üan
Kurumu Yasası bir tepki yasasıdır.
Bugün bir yasanın belge olmaktan öte başka bir önemı
kalmamıştir. Bu yasanın çağdaşlaştınlması gerektiğini biz de
biliyoruz, basm da biliyor, ilan da biliyor, kurumu da biliyor,
devlet de biliyor.
-Ama çağdaşlaşnnlmıyor, öyle mi?
AKTUNÇ - Evet. Basın İlan Kurumu Yasası'nda reklamcı
şöyle tanımlanır:
"Ğazetelere ilan toplayan krçL"
Zaten bu dört sözcük o yasanın ne olduğunu anlanyor. Gerek
thale Yasası, gerek Basın ilan Kurumu Yasası'nin nasıl
çağdaşlaştınlacağı konusunda, ilgili sektör olarak Ankara'yla
diyaloğumuz oldu. Ama bu, Türkiye'nin sorunlan içinde
kaçmcıdır? Buna ne zaman sıra gelecektiı?
Ankara, bu yaklaşımlanmızın doğru olduğunu resmen
açıklamıştır.
Bu da Ankara'da düzenledığimız "Kamu ve Reklam
Zirvesi''nde gerçekleşti. Reklam ajansındakı ilkeler bizim
bütün genel anlamdaki çabalanmızın sektörün tüketiciye de,
reklamverene de, Türkiye ekonomisine de Türkiye imgesine de
hangi sağhklı kodlar ve kurallarla çalışırsa nasıl daha yararh
olabilir sorusuna yanıt anyor. Sayısız yanıtlanndan birisi de
bu.
'Gazetelere ilan toplayan kjşf
- Sizce Basın İlan Kurumu Yasası neden çağdaş hale
getirilmiyor?
AKTUNÇ - Benim düşüncem demınkı yanıtımda biraz saklı.
Ülkemızin sorunlan listesıni yaptığınnzda bunun kaçıncı sırada
olduğunu hepımiz merak ediyoruz, ama hıçbirimız bunu
bilemiyoruz. Oysa bu çok önemli Burada kişisel görüşümü dile
getiriyorum. "Basm Üan Kurumu olmasın", diye bir düşüncem
yok. Ancak o dönemdeki basının, ilanın ve kurumun koşullan
36 yıl öncesine ait. Otuz alh yılda Türkiye'nin nereden nereye
gittiğini, basının neTeden nereye gıttığını. "gazetelere ilan
toplajvn kişi"Hfh ftrecfcnWefleycgittığinı ülkemızdejıerhakie * •
bilmeyen yoktur. Ama bu garip yasa hâlâ geçerlı. Biz bu amaçla
elimızden geleni yapıyoruz, ama ne zaman sonuca ulaşınz?
Onu da bılemıyorum. Ama somut olarak çalışıyoruz, somut
olarak önenyoruz. Amenkalılann şöyle güzel bir sözü vardır.
"Sorun getirip çözüm önermiyorsan sen de o sorunun bir
parçasısnr.
Biz sorunun alttnı çizdiğimizde daıma çözüm de öneriyonız.
Bu, Ihale Yasası için de geçerlidir. Aynı şekılde, konkurlar daha
şeffaf olmalıdır. reklamverenin ve reklam sektörünün neredeyse
200 yıldır biriktırdıği birtakım etiklerin birtakım kurallann
doğru olduğunun saptanması geçerli ohnahdır diye feryat
edebıhrsıniz. Ama şu türlü bir öneriyi getırmezsenız o zaman
feryatlannız boşa çıkar, O biraz şuna benzıyor: Reklamcılar
Demeğı, reklam ajanslan taban fiyat listesıni ilk çıkardığı yıl
hiç kimse buna ınanmamıştı. Herkes, "Hadi canım sen de, kim
bunauvar". demişti -Vma şu anda bu bir koddur Derneğımizce
temsil edilsin, ya da edilmesin, reklam ajanslan, "Yeni Kste
nerede" diye bize telefonlar yağdınrlar. Cıddı reklamverenler
ayn biçimde davranırlar. Hatta, büyük bir topluluk yaptınm için
sözleşmelerde taban fıyat listesıni açar.
Inancımız o ki, zaman içinde, reklam ajansı seçimınde ilkeler,
ya da alt başhğıyla konkur ilkeleri de aynı kod değerini
kazanacaknr. Günün birinde Basın îlan Kurumu Yasası'nin da
çağdaşlaşacağına inanıyorura. Günün birinde aynı şekılde, Ihale
Yasası'nın da çağdaşlaşacağına inanıyorum. Ankara. bunun
böyle olmaması gerektiğini bıliyor. Hatta, kendi uygulamalan
içinde, mevzuatlanna bırebır bağlı olmak kaydıyla daha esnek
birtakım uygulamalar yapıyor
'Doğrusu böyle yapıhr'
- Bu ilkelerin yaptınm gücü var mı?
AKTUNÇ - Yok. Hem var, hem yok. Şöyle anlatayım:
Bu tür bir kod önerisi ortaya çıktığı zaman insanlara bir
sorumluluk yüklemiş oluyorsunuz. "Bakın, doğrusu böyle
vapıhr", diyorsunuz.
Herhangi bir reklam ajansının ya da bir reklamverenin genel
müdürlüğü, bunu gördüğü, okuduğu zaman, kendisinde bir
sorumluluk uyanacaktır, diye düşünüyoruz. O sorumluluk
duygusu onu zaman içinde şöyle rahatsız edebilir.
"Burada böyle ilkeler varken ve bunlann hiçbirisi de yanhş
değilken ben niye farkh davranryoruni? Gün gelir de birisi bana
bu sorumhıhığumu hanrlanr mı? 'Sen bu reklam ajansını nıye
ve nasıl seçtın? Bunlara uydun mu' sorusuyla karşdaşabflir
miyim, karşüaşmaz mıyım?"
Bu, ince, tam entellekt düzeyde bir yaptınm. Nitekım reklam
taban fıyat listesi de aynı şekilde ele alınmıştır. öyle ki, "O
Hsteye uymayacağnn", diyen bir kuruluşun reklam ajanslanna,
"Ben konkur açıyorum'', biçimindeki mektubunda şöyle ıronik
btr nokta benı çok güldürmüştü:
"Şu özeflikleri anyoruz ve Reklam Taban Fiyat Iistesi'nden
yüzde kaç indirim yapdabQir?
T>
Yanı bir yandan ındınm istiyor,
bir y andan da kodu var.
'Bir şemsiye ahında'
ÇELEBİ - Bence buradaki bunun en önemli yaptınmı kodun
oluşturuhnası sırasında hem Reklamverenler Derneği'run, hem
de Reklamcılar Derneği'nin buna ortak ımza atrruş olmalan.
Reklarnverenler Derneği, Türkiye'nin en büyük
reklamverenleri bünyesinde bulunduran bir kuruluş. Biz buna
yönetim kurulundan çıkmış bir kararla imza atmışsak bu hem
üye olan, hem üye olrnayan reklamverenleri de bir şemsiye
altında toplamaktadır. Aynca Reklamcılar Derneği büyük üye
sayısına sahip ve belli kıstaslar doğrultusunda üye ahyor. Bu
kuruluşla ortak bir çalışma sonucunda ortaya çıkmış ilkeler
dizismin ya da kodunun yaptınm gücünün ohnadığmı söylemek
çok doğnı olmaz. O konuda Hulki Aktunç'a katılıyorum.
Bunun çok önemli ve yaptınm gücü olan bir çalışma olduğunu
düşünüyorum.
Reklamcıhkta özdenetim
- Türldye Gazeteciler Cemiyeti de daha önce "Türk
Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi" adı altında
gazeteciierin anayasasını hazıriadu Genelde gazetecüerin bu
bildirgeye uyduklannı söylemek miimkün. Ancak bir kısım
medya hâlâ bildiğini okuyor. Kuşkusuz sizin bünyenizde de
kendi bildiğini okuyan ajanslar bulunuyor. Bunlara karsı ne
yapıyorsunuz?
AKTUNÇ - Türkiye Gazetecileri Hak
ve Sorumluluk Bildirgesi'ni okudum.
Son derece iyi, yararlı bir metin.
Öte yandan sizin dediğiniz gibi bizim
bünyede kendi bildiğini okuyan
ajanslar olabılir. Reklamcılar Derneği
ve Reklamverenler Derneği mesleki
temsilleri çok yüksek olan demekler.
Yalnız aramızda, işin doğası gereği
şöyle bir fark var: Reklamcılar
Derneği bir mesleki temsil kuruluşu.
Reklamverenler Demeği, aslında kendi
dünyasının belirli bir düşleminin
temsıli. Ama hayatı bır işlevının
temsilini gerçekleştiriyor.
Dolayısıyla o hayati işleviyle çok
bağlanülı olduğu reklamcılık
sektörünün derneklerin özgür
ıradelerini böylece ortaya koyması
gerçekten çok önemli. Reklamcılık
denilen mesleğin oluşumu bundan 150
yıl kadar önce ABD'de reklamcı,
reklamveren ve medyanın aynı masaya
oturmasıyla başlar. Öndan önce, aynen
bizde olduğu gibi ilanlar \ax, reklamlar
pek yok. O ilanlann içinde olağanüstü
olanlar var. Örneğin, "Ölecek 50 kişi
aranıyor", diye eîeman ilanı verilmiş.
Bu da altına hücum döneminde çıkmış. Bu işbirliğinin
esaslannuı ortaya konulması, reklamcılık mesleğinin ciddi bir
meslek olarak doğmasmı sağladı.
- Bir bankanın, son günlerde çok tartışüan bir reklamı vardı.
Reklamda dille alay ediliyor, öğretmen küçük düşürülüyor,
Ingilizcede telefon sözcüğü karşüığı da banka olarak telkin
ediliyordu. Tepkiler nedeniyle reklama biraz çekidûzen
verÜmesine karşın esas içeriği değistirilmedi Siz o reklamı
nasıl değeriendirdiniz, ükeleriniz doğrultusunda?
AKTUNÇ - Bizim Özdenetim Kurulu'nun ilkeleri var. Kurul,
"Çelişkili noktalar vardır. Bunlan değiştirmeniz doğru olur",
diyor. Ankara'dakı Reklam Denetım Kurulu'nda Reklamcılar
Demeği, sektörü temsil etmektedir. Reklam Denetim Kurulu
gerekli gördüğü zaman cezayı veriyor. Bu ceza da öyle
azımsanacak gibi değil. 16 milyarlık bir ceza leblebi çekirdek
sayıhnaz. "Yok canım, biz özdenetime oymuyoruz", diyenler
oldu, ama bu kez Ankara'dan döndüler. Üstelik ceza almışlardır.
- Bir zamanlar medyamız ve basmımızda örgütsüzlüğün, birey
bazında çalışmanın çok daha sağhklı olduğu savunuluyordu.
Acaba şimdi söylediğiniz gibi, yaratüan bu kaotik ortamda
örgütlenmenin önemiyeniden mi kavrantyor?
AKTUNÇ - Çok doğru. tki demeğin de bu doğrultuda
düşündüğünden eminim. Birtakım bozukluklar, birtakım
yanlışlıklar, en kötüsü de bırtakım felaketlerle karşılaşmadan
yeni ve daha ilkeci ortamlann doğmasını diliyorum ve bunda
sivil toplum kuruluşlannın çok büyük önemi olduğunu
düşünüyorum.