Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26ARAUK1999PAZAR
10 H A B E R L E R dishab@cumhuriyetcom.tr
Parklar şehrinde sonbahar
ALMATI
OĞUZ
BULUT
Mevsüni mevsimine, hatta
günü gûnûne pek uymaz
Alman'nın... Bir bakarsrnız
yaz ortasında buz
kesmişsiniz, bir bakarsınız
kasım ortasında ceket fazla
gelmiş, ama ertesi gün
soğukla baş etmek için
palto ararsınız. Bu yılrn
mevsimleri de pek faıklı
geçmedi bu güzel şehirde,
örneğin eylülün son hafta
sonu şehir merkezinde
soguk hava ıle birlikte sıkı
bir yağmur, şehrin sırtını
dayadığı "AJataıTda
(AJadağ) ise kar yağışı
vardı. Ertesi gün ise pınl
pınl bır mayıs sonu güneşi
ortalığı sarmıştı Sonra tüm
ekim ayı neredeyse böyle
geçti. Oysa bu sıralarda,
daha kuzeyde yer alan
ûlkenin yeni başkenti
Astana'da çoktan kış
günleri başlamıştı.
Ancak bu durum,
sonbahann en belirgin
yönüne, yani doğanın
rengârenk hale gelmesine
engel olmadı. Şehır
kırmızının, kahverenginin
ve bütûn diğer toprak
renklerinin bin bir çeşidi ile
kaplandı. Bundan en büyük
payı da parklar aldı.
Aslında parklar demek
belki pek dogru değıl,
çünkü Almatı öyle yeşil bir
şehir ki, şehrin tamamı tek
bir park olarak nitelenebilir.
Görünüm böyle olunca,
doğanın bu tek hûzünlü
mevsiminde tüm şehir
inanılmaz bir renk
cümbüşüne bûrûnür.
Doyamazsınız ağaç
yapraklannın birbirinden
parlak renklerine, elde
fotoğrafmakinesi,
gördüğünüz her ağacı
görüntülemek istersıniz. Bu
mûmkün olmaz elbette, o
zaman daha derli toplu
görûntûleri bulacağînız irili
ufakü, birbirinden şirin
parklara dûşer yolunuz.
Bunlann üç tanesınden
özellikle bahsetmek
gerekir.
llk gideceğiniz şehrin en
görkemli parkı olan
Panfılov Parkı olacakür.
Içinde tkinci Dûnya Savaşı
sırasında Moskova
yakınlanna kadar gelen
Alman ordusuna karşı
verilen ölümüne
mücadelede büyük
yararlılıklar gösteren 28
Kazak kahramana adanmış
son derece estetik bir anıt
yer alu-. Anıtın simgelediği
anlam bütünlüğü
görülmeye değer. Yerden
çıkan ve hiç sönmeyen bir
meşale bu kahramanlann
unutulmayacağını gösterir.
Yine parkın içinde, anıtın
çok yakınlanndaki şehrin
alametı farikalanndan
Voznesenski Katedrali yer
ahr.
Son derece ilginç, hatta
şirin görünümlü rengârenk
bu yapı ile Avrupa'nın gri-
boz renkli, Barok veya
Gotık tarzlı soğuk
katedralleri arasında pek bir
benzerlik bulamazsınız.
Gideceğiniz diğer park
Gorki Parkı'dır. Şehrin en
eskı parkı olan bu mekânda
ünlü yazann dev bir heykeli
bulunur. İçinde yazın cıvıl
cıvıl olan bir de lunapark
vardır. Şehrin Alatau'ya
yakın kısmında ise bır
başka büyük park olan ve
haUon kısaca VDNH
(Vidinaha) diye bildiği park
bulunur. Istanbul'daki
TÜYAP benzeri bir fuar
merkezıni içinde
bulundurması nedeniyle bu
park diğerlerine göre daha
ayak altıdır, orada köpeğuıi
gezdirmeye çıkan yaşlılar
veya sarmaş dolaş
âşıklardan çok, ış güç
peşinde koşturan ınsanlan
görebilirsiniz.
Almatı'ya sonbahann
geldiği sanatsal ve kulturel
hayatın değişmesinden de
belli olur. Ekim ayı
başlanndan itibaren tiyatro,
sergi, konser, opera
gösterileri ivme kazanır.
Yaz boyu uyuyan toplumsal
aktiviteler birden çeşitlenir.
Şehrin iki modern
sınemasına yeni filmler
gelir, galerilerde ressamlar
yeni eserlerini sergilerier.
Kasım ayı içinde iki güzel
sürpriz ile karşılaşo
Almatılılar. Önce aym ilk
hafta sonu Rusya'dan iki
çok sevilen müzık
topluluğu geldi. "Maştnjı
VremenP (Zaman
Makinesi) ve
"Vtekresenye" (Pazar). Her
iki topluluk da daha önce
birkaç defa şehri ziyaret
etmişlerdi, ancak bu sefer
ilginç olan konsenn ortak
venlmesi oldu. Bu iki
topluluğun eski Sovyetler
Büiiği sınuian içinde
yaşayan birçok insan için
özel bir önemı var.
1970'lerin ortalanndan
itibaren rejimin
"görroezdengeknğTilk
rock gruplannın başuıda
gelir her ikisi de. Bu durum
onlann popüler olmasına
yol açmış, ancak bunun
ardına sığınıp ucuz müzik
yapmayı asla
düşünmemişler. Tam
tersine, hem tuularda, hem
de sarkı sözlennde hep
çıtayı yükseklere koymaya
ugraşnuşlar.
Konser en az üç bin oturma
kapasiteli mûkemmel bir
akustiğe sahip olan
Cumhurtyet Sarayı'nda
gerçekleştirildi. Sahnede iki
davul, bir org ve toplam altı
gitar bulunuyordu,
mûkemmel bir uyumla
çaldılar, her iki topluluğun
beyni diyebileceğimiz
Andrej Makarcviç ve
Akksey Romanov
gitarlanna hâkimiyetlen,
usta yorumlan ve dınleyici
ile olan içten bağlüıklan ile
salonu dolduran "her
vaştan gendn" yaratûğı
coşkulu koro ile birlikte
çaldılar, söylediler. Sonuçta
ortaya akülardan
çıkmayacak iki buçuk
saatlik bir performans çıktı.
tki hafta sonra, yine aym
yerde bir rock efsanesi
topluluk, Nazsretk sahne
aldı. Hard-rockın bu
unutulmaz topluluğu geçen
sene de Alman'ya gelmiş
ve hak ettiği ilgiyi
görmüştü. Ama bu sene,
daha iyi bir tanıtrmdan olsa
gerek, salonda ayakta
duracak yer bile
kalmamıştı. Sahnede
kaldıklan iki saat süresince
babalar müthiş
bir konser sundular. Salonu
dolduranlar hem şarküara
eşlik ettiler, hem de doya
doya dans ettiler.
Yazının başmda söylemiştik
Alman'run mevsüni
mevsimine, günü gününe
uymaz diye. Bu yüzden,
yann öbür gün hangı akla
hayale gelmedik yüdız
topluluk, hangı mevsimde
bu entelektüeî duzeyı
yüksek şehre gelir, belli
olmaz.
Ama belli olan bir şey var,
gelenler Almatılılardan çok
memnun kalırlar, çünkü bu
şehrin insanlan sanatı ve
sanatçıyı nasü takdir
edeceklerini çok iyi
biliyorlar.
Havanalı İsâ
Hıristiyanlar Noel'i kutladı
malan Roma'daki San Pierro Kifisesi'nde dün gece yansı yapılan No-
d ayiniyle başladı. Papa II. Jean Paul, ayinde yapoğı konuşmada, in-
sanhğm sevinç. kaygL, gözyay ve umuüanna değindL Ayin, geleneksel
Noel şariastyU sona erdi Dünyanın pek çok ülkesinde de Noel kutlan-
4. (Fotoğraf: REUTERS)
Isa her yerli olabilirdi ya da
Havanalı? Galiba ayak
basmadık yer bırakmamıştı
yeryüzünde! Şimdiye kadar
yüzlerce Isa görmüştüm;
binyılm ötesinden ikonlarla
beynimize kazınan Anglo-
îsalar... Ama ben en çok
Havanalı isa'yı sevdim.
Benceo
kendi kendisiyle dalga geçe
büiyordu, fiitursuz bir hali
vardı, post-moderndi, hatta
biraz da ateistti, her haliyle
sıradışıydı. Belki de tsa'nın
oralı olmak isteyeceği son
yer Castro'nun
Havana'sıydı. Otelin karşı
sahüınden görebiliyordum
onu; Havanalı Isa olmaktan
hoşnuttu, diğer tsa
heykellerinden
farklı olduğunu
biliyordu ve bir
Lsafigüründe
olması gereken
kederli ve
alçakgönüllü
ifadeden yoksun
olmanın ^ ^ ^ ^ - _
ötesinde
yüzünde bır de ironik
tebessüm taşıyordu. Onu
böyle aniden karşımda
bulmuşken dünyada
bırakamazdım. Bızim
oralarda tsa fena halde
in'di.
Çünkü yeryüzü
katmanlanmn arasında
sıkışıp kalmış bir yaratık
dünyanın rahmini
tekmeleyip dururken
kıyamet tellallanna gün
doğmuştu, ıyimserleT ise
dini öğretilerine sarılmıştı
sımsıkı: "Hayır kryamet
kopamazdL, çünkü İsa
layametten önce gelecek ve
kırk yü yaşayacaktı! "Dinle
Havanalı" dedım ona,
"Gerçekten söyiendiği gibi
kryamet kopmadan önce
yeryüzüne inip bizünle
kalacak mmn? Bümek
istiyonım, buna ihtiyacun
var! Belki de en çok şündi
vaat ettiğin o dingin lark
>ıla ilıth acım var~"
Havanalı îsa bilge maskmı
takındı ve "Bu yeryüzû
afetleri senin sinirierini fena
halde bozmuş çocuğum!"
dedi. "Istersen sana Îsa ve
kryamet ibşkisini açayım
birazJ" Yalruzca tsa değil
bütün peygamberler
yeryüzüne yeniden iniş izni
istediler; hani şu ikinci şans
dedikleri türden... Ve
ınecek olanlara yanlanna
almak isteyecekleri üç şey
sorulurdu ve sıra bana
geldiğinde ben de bizim
Musa'nınki gibi edebimle
"*Asam, Tevradım ve dîş
firçam'" gibılennden
masum bir yanıt
vereceğime,
HAVANA
ŞANSIN
TÜZÜN
şöyle
deyiverdim
onlara: "Diş
firçasi,cep
teiefonu ve
kondom. tşte
o anda Tann
_ — _ - ^ _ öfkeyte
meieklerme
döndü ve kryamet için
gerekU hazırfaklarm
başlatümasını buyurdu, ki
bu da bir kırk yılı bulur
çocuğum... tşte sana
fazladan bir zaman; hani şu
artık yıl dedikleri türden. (E
bizünki biraz daha uzun
oluyor tabö) Daya doya
yaşa" Galiba bu kadan
biraz fazlaydı, Havanalı tsa
için bile... Binlerce yıllık
bir ikon enkazı vardı
içimde. Yüzümdeki hayal
kınklığının resmi, zaman
ötesinden bakıldığmda
belki de mağara
duvarlanndaki abartüı
duygu fıgürleri kadar
ilkeldi. Şimdi Havanalı tsa
müşfik ve sevecendi: "Bazı
şeyler değişir çocuğum»
Dile kolay, ikibin yıl!" Ne
söyleyebilirdim ki?
"Hoş geldin veni binyüa tsa,
Havanah tsaL"
YeniŞündi açıkçası her gün hafta, her
hafta ay, her ay yd, her yıl yüzyd,
her yüzyü sonunda da bınyıl
değışmedığuıe göre, -Miladı kime
göre saptadığmıza bağlı olarak-
bükaç gün sonra, yukandakilerin
hepsini büden değiştireceğiz.
Önümüzdeki hafta Paris'te
"feteğin çarla"ndan çarkıfelekli
günler, geceler, saatler çalacağız.
Özellikle de cumayı cumartesiye
bağlayan gece ve sabahı. Yani
"mUenyum
r
'lu bü ydbaşmda!
Fransızlann iddiasına göre
dünyanın (5'er kulvarlı gıdiş-
gelişi, bü o kadar da yer yer
mermer kaplı kaldınrnlan ve yan
lüks mağazalanyla - zira gerçek
lüksler yan sokaklarda-) en güzel
caddesi Cahmps Elys'ees'ye
(Elize Tarlalan) kadar ulaşabdme
şansına (kün bilü belki
"şansstzhğnuT demek de doğru
olabılir) sahıp olanlar, "Bmyü'da
bir" rastianır tarihi bü dizi
göstenye tanık olacak: "2000
YıhmnKapılan"
Egemenlerin dünyanın döndüğünü
teslün etmesüıden asırlar önce
"MevJevüer" dönerken bütün bu
güzel yannlarl hülyasıyla girelimşaşaalı tantanayı, gösterileri kâğıt
üstünde borçlu olduğumuz (!) Isa
peygamberin yaşamının son
demlerini, gerildiği çarmıhta
çektiği ıstırabuı sembolü
"çarkıfeiek çjçeğj" de tam bü
"teker". Yani 400 küsur türhı
"passiflora" cinsi, acılı-ihtrras
çiçeği "teker çarkıfelek''te -büaz
açarsak-, Korona dikenli tacı,
çarmıhtaki çivileriyle, îsa'run 5
yarasım süngeleyen beş erkek
organlı merkezi (çiçeğtn orta
bölümündeki dokulan) ve
"Hazrefüıe ihanet eden Yahuda
ve yüıe "onu" üıkâr eden
Petrus'un dışında kalan 10
havariyi temsil eden 5 çanak
yaprakla 5 taçyaprağı da buluruz.
Elize Tarlalan Caddesi her yıl
sonu gecesi, yılbaşında hava
koşullan elvermese bile, asgari
yaklaşık 300 bin kışı ağırlar. Bu
"miknyum" sonunda Îsa'run
babası izüı versüı vermesin,
dünyanın ve Fransa'nm 44
bucağından koşacak, en azından 3
milyon "taBhB", "12 çarkrfetekM"
muhteşem olmaya namzet (1) bü
"lazerti, müzikli, dansh gösteri
jöleni" yaşayacaklar. Hani yani
"oUy", sıcacdc evüıde oturup
TV'nin kuytusunda da
seyreddebilü, fakat o talihliler gibi
"yaşanamaz"(!). Bü gün
öncesmden, beşte büi
"seyrüsefer"e kapatdnuş bü kentte
(Paris), 20 bin sivd-resmi gûvenlik
görevlisüün korumasmda, 2 bin
dansçı, akrobat ve figüranın
eşliğinde, 2. bının sonunu -ama 3.
binin başı ohnadığını (elbette ki 3.
bin, 1 Ocak 2001'de gelecek)-
duyuran gece yansı çanlannm
çaknasıyla başlayacak kutlamalar
dmsi"ZaferTakı''ıyla
"Concorde-Konkord" meydanı
arasında yer alan mekânda (Elize
Tarlalan Caddesi'nde)
gerçekleşecek.
Gecenın ana öğesi dönen
tekerlekler, "çarktor", kendilerini
tsa'nın "çarkıfefckgiller'' tekelıne
kaptirmadan çok önce, tÖ 35OO'lü
ydlarda kayıtlara düşmüş, Sümer
hiyerogliflennde "kızaldan
donatmı; tekerier" biçimınde
sergilenmiş ve bü arüamda
"nygarhğm ayaklan" olmuş. tster
Asur-Keldani-Yahudi-Kopt
PARİS
UĞUR
HÜKÜM
takvünlerine göre 5 binli yıllarda
dolaşrn, ister devrimci takvimlerde
100'lere, 200'lere uçun, ister
Rumi-Hicri'lere göre 1400'lerde
bekleyüı, GMT-Evrensel Saat
Ayan'yla aşağı yukan
5500X365X24 saat önce adamlar,
gerçek atalanmız tekerleği
keşfetmiş ve kullanıyorlarmış. ilk
"akdh biKm-kırrgu" fılmı,
rahmetli büviik sinemacı Stanky
Kubrkk'ın "2001'in
Odiseus
T>
undaki uzay gemisinin
"çark" olması da pek raslantı
olmasa gerek.
Ama Elize Tarlalan Caddesi'nde
kurulan 11 ve Concorde
Meydanı'na konan 1 başat
tt
teker"le dönen "çarklar" ise bü
başka. 21. yüzyılda artık "muhbir
Yahnda" ve "inkâra Petrns"ta 12
havariler kervanma katdıyor gibi
"ryimser" bü yorum - - — —
yapılabileceği gibi, 100 miryon
franka rnal olan (16 miryon
dolardan büaz fazla) ve ınşası
nedeniyle şehk trafiğüıi 10 gündür
dumura uğratan, şu bü gecede
tüketilecek "sffk"üı
(Fransızlar sirk sözcüğünü sık sık
bü faaliyeti kınama anlamında
kullanırlar) parasıyla ülkedekı 3
milyon işsize okkalı bır yıl
sonu primi veya 100 kişilik orta
ölçekli kalıcı bü işyeri de
açılabilüdi gibi olumsuz yorumlar
da gündemde.
Canım, "binyıkia bir de" olsun,
denilebilü! Zaten 72 milyon
turistle dünya turizm bınncisi
Fransa yalruzca ydbaşı şenlüderi
etrafında 7 milyondan
fazla turist çekecek belki.
2000 yılına yaydmış bü dizi 3
bininci ydnı eşiğüıdeki faaliyetüı
ilk önemlisi "çarkrfelek gösterisi"
için en küçüğünün yüksekliği
16.6, en yükseğüün boyu 60 metre
olan 12 teker, "dönme dobbm"
her brrinde TV kameralannm
görüntüleyeceği saatler sürecek
olan gösteriler var. Louvres
Müzesi bahçesinin dış suunnda,
Concorde Meydanı'na kurulmuş
görüntüleyeceği, saatler sürecek
olan gösteriler var. Louvres
Müzesi bahçesinin dış sınınnda,
Concorde Meydanı'na kurulmus.
60 metrelik "Bûyûk Teker"de 50
bin ampulle süslenmış 42 kabin
var.
Kasım sonunda kurulan
bu dönme dolap, gerçekten de tek
doğrudan kamunun kullammma
açdmış olam. Diğerieri ise
özel amaçlarla hazırlandı.
Ömegin 22 m. yüksekliğüıde,
TV programlan yapımcı ve
yöneticisi ve yani sıra haber kanalı
LCI'nüı Artistik Müdürü
RenaudLeVanKimın
düzenlediği "San \Mıeel
Teker''üıdeki 11 döner sepetüı
içüıe yerieştüilmiş 11 küpün içüıe
yerleştüilmiş 11,
her büi Tekerli Teker etrafmda
düzenlenen gösteriyle
"kolektifbaüıçsiztikve
ytğmlann görünrüfcri" yığınlara
sunulacak. Veya 20 m. çapmdaki
tngiliz yapısı "Sky Diver
Teker
B
üıüı içüıde, üstünde,
çevresuıde Lyonlu Azanie
topluluğu 65 dansçı, 70 müzisyen,
5 akrobat eşliğinde özgün bü
müzik ve dans ziyafeti çekecek.
Veya akrobat sanatçısı Ctaude
Crespin'in koreografismi yaptığı
sirk yaklaşımlı dans, akrobasi ve
palyaço gösterileri "No Bug Day
Teker"ınde sahnelenecek.
Paris ve Fransa yalnızca yılbaşı
gecesi için öngörülmüş onlarca
görkemli gösterinin dışında tüm
yıl boyunca "2000 Yımun
Kapılan
n
nda yüzlerce kutlamayla
3. milenyumu karşılamaya
hazu"lamyor. Ama galiba Eyfel
Kulesi'nde geriye sayma işlemi
bitip saatler 1 Ocak 2000'de
OO.OO'ı gösterdiği an "dönerek"
lavılcunlar saçacak donanma
fışekleri. Halikarnas Balıkçısı'run
dediği gibi, "her yani, finl finl"
yuvarlanan
u
çarkıfelekler*'in
aydmlatrığı
an, belki işte, bü "anhk" (efemer)
zaman dılıminde, daha önce
feleğin çarkmdan nasıl geçmiş
olursak olahm, "gûzel yannlar''
hülyasında buluşacağız...
Buyrun!.. «•
ANMA
Çok sevgili, kıymetli kardeşim
TOSU
TOKDİL'İ
kaybedişimin onikinci yılında
Sevgi, saygı ve özlemle anıyorum.
ÂZADE TOKDİL
"*!
KAKIAL 3. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1999/81
Davacı: Sevim Yıldız tarafindan davalı Düzgün Yıldız aleyhine mahkememizde açıl-
mış bulunan boşanma davasında:
Davalı Düzgün Yıldız'ın lnönü Mahallesi tstiklal caddesi Sefa Kent Bloklan kat: 8
D. 13 Sefaköy/lstanbul adresıne çıkartılan tebligat bila tebliğ iade edildiğinden, zabıta-
ca da yapılan araştırmalarda adresi tespit edilememiş olmakla duruşrna günü olan
29.12.1999 günü saat 11.00'de mahkememiz duruşrna salonunda hazır bulunmalan ve-
ya kendilerini vekille temsil ettirmeleri, gelmedikleri veya kendilerini vekille temsil et-
tirmedikleri takdirde tahkikata yokluklannda devarn edileceği ve karar verileceği 7201
sayılı Tebligat Kanunu'nun ve HUMK'nun değışik 213 ve 377. maddeleri gereğine adı
geçen davalıya ilanen tebliğ olunur. 10.11.1999 Basın: 67135
BAŞBAKANL1K VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
SINAVLA MÜFETIİŞ Y4RDEVICILARIALINACAKTIR
Vafaflar Gcnel Müdürlüğû Teftış Kumlu Ba^kanlığı'oa 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'na tabi,
aşağıda görev yen, unvanı, smıfı. derecesı ve sayısı belirtılen Müfettiş Yardnncısı kadrosuna, Devlet Me-
murlugu Sınavı'nda başanlı olanlar ile halenrnemurolanlardan sınavla eleman ahnacaktır.
Gömytri S H A U w m Kadrodereasi S«ywı
GenclMûdörlûk GW Mûfetti^YrA 7 21
ç
1- 657 sayüı Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'ina maddesinin (A) nkrasmın 1,4 ve 5'inci bentferin-
dela şartlarafaaizolmak.
2- Siyasal Bilgıler, Hukuk. tknsat. lşlelme, tktisadi ve tdari Büımlerfekûltelenndenveya bunlara denk-
liği yetiolı makamlarca kabul edilen en az 4 yıllık yerli ve yabancı fakülte veya yüksek okullardan bırini
bıtırmiş otmak.
3- 1 Ocak 2000 tarihi lübariyle 30yaşnu doldurmamış ofanak.
4- Sağlık durumu her tûrhı ıidim ve yolculuk koşullanna elvenşlı bulumnak.
5- Bu sınava daha önce ıb defa katümamış olmak.
6- Müfettışlık karakter ve vasıflanna haız bulunmak (bu husus yazılı sınavi kazanan adaylar yönünden
söz konusu olup Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca yapüacak inceleme \-e araştınna ıle tespit edihr).
7- Smava ginnek isteyenlerin Teftiş Kurulu Başkanlıgı'na kendı el yazılan ıle "doğûm yerivetarihi,bt-
ba w a n adbn ie Bedek vtyıişleri, meznı otdığB ik. orta ve>ükseköğreoim kflnımlannınadbnveyer-
fcri, kodfai kaUMfa UkjivmMecek Od loqiain adveadreskri, yüiaeköğreııiıııdensoBniK^bii^eryap-
ö^" şddinde özgeçnuşleri yazılı bır dılekçe ıle başvumıalan ve bu dilekçeye iş ve oturma yeri adresleri-
ni gösterir belgelerie aşağıdaki e\Takı eklemelen gereklidır
a) Noterden onaylanmış nûrus cüzdanı örneği.
b) öğrenım durûmunu göstenr belgenin aslı veya noterden onaylı örneği.
c) Memuriyete ilk defa gırecekler için Devlet Memurluğu Sınavı'nda başanlı olduğunu gösterir belge.
halen memunyet görevmi sürdûrenler için ise memur olduklannı gösteren, kamu kurum ve kunıluşlann-
ca otıaylanmış. belge
d) Saglam ve her türtû ıklım ve yolculuk koşullanna dayanıklı olduğuna daır tam teşekkûllü resmi has-
tanelerden alınacak sağhk kurulu rapom (bu belge, yazıh ve sözlû sınavuı kazanümasından sonra da geü-
rilebılir).
e) Yazıh sınavı kazandıktan sonra verihnek ûzere, askerlik göre\inın yapıldığmı veya en son sözlû sı-
nav tarihınden itibaren en az 90 günlük sûre sonuna kadar tecilh olduğunu gösterir belge.
f) 4.5X6 ebadında 4 adet fotoğraf.
8- Adaylar Çanhn Caddesi, No: 67, Kat 6 Dışkapı/ ANKARA adresındekı Tefhş Kurulu Başkanlı-
gı'na doğrudan veya posta ile müracaat edeceklerdir.
9- En son müracaat tarihi 28.01.2000 günü mesaı bıtımıne kadar ohıp. postadaki gecıkmeler dikkate
ahmnayacakbT.
10- Sınav adayhk belgesi 31.01.2000-04.02.2000 tanhleri arasında mesaı saatleri sonuna kadar Tefhş
Kurulu BaşkanlığYndan aknacaktır. Bu tarihler dışında imtıhan ginş belgelen venlmeyecek ve giriş bel-
gesi ohnayan adaylar ımtıhana kabul edılmeyecektit
11- Yazıh smavlar 9,10 ve 11 Şubat 2000 günlen ımtihan ginş belgesınde göstenlen yerde yapılacak-
Or Yazıh smavı kazananlara duyuru yapüacak ve aynca bır yazryla da sözlü sınava davet edüeceklerdir.
12- Dilekce ve eklerde yer alan bilgılerde gerçeğe aykın beyanda bulunduğu \e gırme şartını taşnnadığı
halde sınava gırdığı anlaşılanlar, tüm haklannı kaybedeceklen gıbı haklarmda Türk Ceza Kanunu'na göre
gerekli işlem yapılacaknr.
13- Mûfettiş Yardımcılıgı yazıh ve sözlü sınav konulannı ıçeren broşûr Tefhş Kurulu Başkanhğı'ndan
temin edüebüıı. Basnı: 67649
SIVAS 3. ASLİYE
HUKUK
MAHKEMESÎ'NDEN
1999/421
Davacı Beledıye Başkan-
hgı vekili Av. Ayşe Temel
tarafindan davalüar Demir
Sigorta, Battal Özer ve
Mehmet Özer aleyhine açı-
lan tazmınat davasında:
Tüm aramalara rağmen
adreslen tespit edilemeyen
Battal Özer ve Mehmet
Özer'in 22.2^000 günü saat
09.00'da mahkememizde
bızzat hazır olmalan veya
kendilerini bır vekille temsil
ettirmeleri, aksi takdirde
yokluklannda yapılacak iş-
lemlere ıtıraz edemeyecek-
leTİHUMK'nin213ve377.
maddeleri gereğince tebliğ
olunur. Basın: 67175
ESKİ YILI RAYLARIN
ÜZERİNDE UĞURLAYIP
YENİ YILIN İLK SAATLERİNİ
ESKİ BIR KENTTE KARŞILAMAK
ÖZEL TRENDE
ÖZEL BİR YILBAŞI
180$MILLENNIUM EKSPRESI
BU YIL BEŞİNCİSİNI OÜZENLEYECEĞİMIZ "YILBAŞI TRENİ "M1ZİN BEDELİ;
ÖZEL TRENLE RESTORAN VAGONLARDA CANU MÜZIK EŞLİ&INDE İKİ AKŞAM
YEMEĞI VE YOLCULUK, 1 GECE OTEL KONAKLAMASI, KAHVALT1, TRANSFERLER
VE ŞEHİR TURU, REHBERLİK, KISACASI TÜM ORGANİZASYON HERŞEY DAHİL
KİŞİ BAŞ1180 USD'DİR. CUMHURİYET OKURLARINA %10 İNDİRİM VE
3 TAKSİTTE ÖDEME KOLAYLIÖI. PAZAR GÜNÜ AÇIĞtZ. ARAYABİLİRSİNİZ.
A Y R 1 N T I L I B İ L O İ İ Ç İ N :İST1KUL CAD ZAMBAK S0K
-
N
° '
5U BEl0<
'
l
-
u
t gunbatmadan#qunbatmadân.cora
vmw.gunbatmadan.coni • - •
tLAN
TC
MERSİN 3. ASLİYE HUKUK !
s
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 199976
Davacı Mülkinaz Berk (GOndoğan) tarafindan davalı Ali Berk aleyhine açılan bo-
şanma davasının yapılan dunışmasında verilen ara kararı gereğince:
Davacı 25.01.1999 tarihli dava dilekçesinde davalının başka bir kadın ile ibşkisinin
olduğunu ve hatta bir de çocuklannın olduğunu ve davalı eşinin bu nedenle birlikte ol-
duğu kadm ile müşterek haneyi terk edıp gıftığını, halen de ayn yaşadıklannı, 3 çocu-
ğunun bulunduğunu belirterek boşanmak istediğinj belirtmiştir.
Davalı Ali Berk'in adresi tespit edilernediğinden hakkında duruşma gününü gösterir
şekilde davetiyenin ve dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verildiğınden karar ge-
reğince davalının duruşma günü olan 30.12.1999 günü mahkememiz duruşma salonun-
da hazır bulunması ya da kendisini bir vekille temsil ettırmesı, aksi takdirde
HUMK'nin değişik 213. maddesi gereğince yargılamaya yokluğunda devarn edileceği
ve karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur.
Basın: 59170