14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2S ARALJK1999 CUMABTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TURKİ IsBnbul Marmara'mn doğusu, Iç Ege. Karadentz, Iç Anado- lu, Akdentz ıle Doğu Ana- dokı'non kuzeyı yağtşh, dğer yerier parçalı bukit- lugeçecak.Yağçlaryafl- mur, karia kanş* yağmur ve kar şekSnde otacak. Hava stcaMği bıraz aza- lacak. Rüzgâr, yırdun ba- tı kBMrterinden kıgey ve doğu, dğeryerienfe gü- neyve doğuyMenfen or- taşıddetteesecak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 4 3 4 10 -8 7 6 4 Beriin Budapeşte Y -2 Madrid VTyana Betgrad Y -2 Sofya PB 0 Roma PB 11 Atina PB 11 Münih 6 Zürih Y 4 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire PB B A A A PB PB PB -3 8 -4 13 7 1 3 19 Y 17 bSutukar . G<* gûrüthjtü GÜNCELCÜTVEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada nı öne sürsünler. Uluslararası Para Fonu, gerçekten ekonomiye, kuşkusuz ekonominin etkileri altında yaşayacak olan toplumun eline ayağına zincir vurdu. Niyet mektubunda bu gerçeği kanıtlayan satır- lann altında Türk hükümetinin imzası var ve şöyle diyor "Türk hükûmeti... eğer gerekirse programı ba- şan ile sürdürebilmek için fon ile düzenli temas ederek gerekli ek tedbirieh almaya hazırdır." Bu yazım çevirisi: IMF'nin Türkiye'yi sürekli izte- yeceğini, ömeğin yeni vergiler önereceğini veya hükümete dayartığı koşullardan en ufak sapma gördüğü zarnan gereken müdahateyi yapacağını ifade ediyor. IMF gibi kredi dağrtımında -özellikle Türkiye'ye- hasis davranan bir kuruluşun 4 milyar dolan üç yı- la yaymasındaki neden böylece anlaşılıyor. IMF, bütün olasılıklan hesapladı. Türkiye'ye da- yattığı hersatın kuyumcu terazisinden geçirdi. So- nunda Ankara'yı üç yıl boyunca kıpırdayamaz du- ruma getirdi. Çoğunluk neden sessiz? Yıllardır gerçeğe dönü- şeceğini beklediği bir umudun peşinde: Toplum Demirel, Özal, Ecevrt, Mesut Yıtmaz, Çffler hükümetlerinin ekonomik icraatlanndan kay- naklanan çaresizlik içinde bugünlere geldi. Şimdi yine Godof'nun peşinde. Enflasyonun yüzde 25'e düşmesini bekliyor. Halk, enflasyon beklentisinin yine boşa çıktığını gördüğü zarnan.. hükûmeti oluşturan partilerin vay haline! Kuşkusuz, başta Ecevit ve ortaklan ateşe elleri- ni sokarken riskli girişimlerin olumlu sonuçlar ve- receğine güvenditer. Dünya basını niyet mektubunu yorumlarken, "sessiz çoğunluğa" koşut bir olguya işaret ediyor: "Türkiye ytllardan beri kronik hale gelen... çift ha- neli enflasyon problemini çözeceği umudunu ta- şıyor" d'ıye yazıyor. Bir kanı içte ve dışta belirginlik kazanıyor. Halkımızın, kararlan yine tepkisiz karşılamasının tek bir nedeni var Toplum enflasyonun aşağıya çekileceği umudu- na endeksli. Tepkiye tepkisizlik Niyet mektubunun IMF yönetimirtde kabul gör- düğünün açıklandığı gün, başta başkent, Türki- ye'nin birçok ilinde, memurtara yüzde 15 zamma direnen gösteriler yapıldı. Insanın içini sızlatan bir manzara. Bu direnişle- rin memurlar lehine bir şeyteri değiştirmesi artık olanaksıZi'Wer şey olmuş bitrujş, ^ ^ » ^ , Üstetik niyet mektubunda "enflasyon artı 2 pu- an" formülü, yerini "enflasyon kadar zamma" bı- rakt. Niyet mektubu hükümetin başı üzerinde üç yıl Demokles'in kılıcı. Bu koşulda hükümet, IMF da- yatmalanndan en ufak sapma yapabilir mi? Bu hükümet Demirel'in köylüsüne iyileştirici yap- tınmlar uygulayabilir mi? Geçmiş ola! Mitingler, direnımeler... hiçbir şey değişmeyecek. Hükümet, memura, işçiye miting yapma iznini verirken konuşurlar, sonra hiçbir şeyin değişme- yeceğini anlayıp susarlar mantığıyla hareket edi- yor. Tabii mitingleri, yürüyüşleri "konuşan Tûrkiye" edebiyatını canlı tutmak için kullanıyor. Ünlü Sakıp Sabancı, geçende kamu işçilerine yüzde 25 zammın özel sektörde de uygulanması- nı ister göründü. Işçinin yaşam koşulları daralacak, ama işvere- rttn daha büyümesi sürecek veya hızlanacak! "Bir imza attık, hayatımız değişti" diyor bir ga- zetemiz. Bir başkasının başlığı: "IMF'yi şaşırtan 3'lû". Iki başlıktan bir gerçek çıkryor. "Hayatımızı şaşırtan 37ü." 'Yarın geç olabîlir' Haber Merkezi - Akku- yu'da kunılması planlanan tıükleer santrallar, gelecek kusaklan ıpotek altina ala- cağı ve ûlkeyi nükleer çöp- lüğe dönüştüreceği gerekçe- siyle düzenlenen eylemler- Le protesto edildi. Ihaleninhemen iptal edil- mesini isteyen sıvil toplum örgûtleri, ABD ve Avnrpa ûlkelerinde yeni reaktör si- parişi verilmediğine işaret ederek şu açıklamada bu- lundular. "Fransa, 2010 yıhna ka- dar nûkleer progranunı as- kıya aldL ABD'de 1978, Al- manya'da 1982, Kanada'da 1975yıBarmdan beri nükle- ersantralsiparişiyok. Fran- sa, 2010 yıima kadar nükle- er programıni askıya aldL Japonya'da 1996 yıhnda MJüd kasabasına yapılmak istenen nükleer santral için halk referandumda' Hayır' dedl Kanada'da 1997 ydın- da 21 adet CANDU nükleer santrahndan7'sitehlikefive yönetim hata» bulunduğu içm kapatddL Avusturya, Fl- lipinler ve Brezflya'da nük- leer santrallar çahşünlma- dan kapabldı. Sadece ABD'deNnkleerDenetleme Komisyonu'nun kayıtlarma göre felakete yo( açabilecek derecede 169 kaza olmuştur. Japonya'da 20 önemli kaza rapor edilmiştir. Rusva,205 kaza rapor etmiştir. (ngute- re'de 17 ciddi kaza oimuş- tuKEnson30EyhTl1999gü- nfl Tokaimura Nûkleer Santrah'ndaki kazada 49 iş- çi, yüksek radyasyon aldı. Akkuyu'da>cbaşkabiryer- denûkleer santraltstemiyo- rnz. Ülkemizi, nükleer lobi- lerin tehlikeli munlarma tesiim etmeyecek kadar çok seviyonız. Bunun için sonu- na kadar mücadele edece- Izmir-AkkuyuEl Ele Ha- reketi üyeleri, nûkleer sant- rala karşı tepkilerini, Bnr- çak Anger'in yönettiği kısa bir tiyatro gösterisiyle Ko- nak Meydanı'nda dile getir- düer. Bu arada, Izmir-Akkuyu El Ele Hareketi'nce yapüan, "Akkuyu da nerea diye sor- mayın, Öğrendiğinizâe çok geç olabitir"" başlıklı basın açıklamasında, Çernobil Nükleer Santral felaketi anımsatılarak 26 Nisan'da patlayan santralın radyoak- tif bulutlannın hemen Edir- ne'ye, Karadeniz sahilleri- ne, 5 Mayıs günü de Izmir'e ulaştığı bıldirildi. "Nükleer Sa&traDara Karşı Güçbirliği" oluşumu tstanbul Birimi de Sultanah- met Meydanı'nda bir basnı açıklaması yaptı. TMMOB Elektrik Mü- hendisleri Odası Istanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi AhmetUzunkaya, rant peşuıde koşan ıktidatiar ve onlann yandaşlannnı ener- jiye değil kansere yaünm yaptıklannı savundu. Eskışehir'deki demokra- tüc kitle örgûtleri de Bûyük- şebir Belediyesi Kültür Merkezi önünde toplanarak nükleer santrallarakarşı 'al- kışh' protesto eylemi yapü. 4 SOITUI holding bankacıhğı9 • Baştarafi 1. Sayfada bfa karşianz desin, ortakkk kvsan. Böyle kepazdik olnr mu? Bu tam bir kepazefiktir^ dıye konuştu. Kumbaracıbaşı, holding bankacı- hğının mutlaka engellenmesi gerek- tiğını, çünkü ne yapılırsa yapılsın bankamn ıçinin boşaltıldığını belir- tirken mevduat gûvencesinin de aşa- malı olarak kaldınlmasıyla vatanda- şuı gerçekten güvendığı bankalara yönelene«eğini, böylece "iyi-kötii soygunbrn engeieaebieceğm'' söy- ledı. Türkiye'de bankacıhgın anayurdu olan tngiltere'den bıle daha çok ban- kabulunduğunu, bunun gereksınim- den değil, holdinglerin fınansman sağlamak ve yüksek faiz kân için banka kunnalanndan kaynaklandı- ğını kaydetti. Kumbaracıbaşı, bugü- ne kadar kasıtlı olarak devlet banka- lanyla "iKUİnizlûk, voknzlttk'' pro- pagandasıyla özelleştinne kampan- yasının yürütüldûğünü, ancak özel- İeştirilen Sümerbank'ın battığına dikkat çekti. "Sümerbank özeleşti- rfldi örneğm. ÖzeDeştinneden önce çahyyordo. Ne okta şimdi birdenbi- re. Simerbank bato. Sonradan izm vcrften bötim bokling bankalan bat- d. özd sektör bankabuinda ne oio- yor acaba? Asl ona bakmak tazmT dıye konuştu. Kumbaracıbaşı, teorik olarak ban- kacdık sistemıni oluştunılacak ku- rulun düzeltmesinin beklendiğinı, ancak Türkiye'de bu tür kurullann ömeğiıu oluşturan RTÜK ve Reka- bet Kunılu'ndan dolayı bankacüık sisteminin de düzenlenebileceginden son derece kuşkulu oldugunu söyle- di. RTÜK'ün ciddı çalışma yapma- dığı konusunda herkesin hemfıkir ol- dugunu, Rekabet Kurulu'nun Türki- ye'de yaşanan muazzam ölçüde te- kelleşme ve kartelleşmeye elini sür- medığini, strtnu çevınp başka yöne baktığını belirten Kumbaracıbaşı, "Bankalar Üst Kurulu da bn havaya girecekse, korkanm öyk otar, tama- men öyasi «t^nıainr, kasrth oraya gönderien kişierolacaktır. Böyle bir kuruh^undeBedemesigerekir.Eter BankabrKoraiu'nonişteroesiisteni- yona, çokbâyaksorıniDialnkvcrmek gereldr oradaki yöoetküere. Böyle bir durum oidağu zaman hesabmı sormak gerekn-" dedi. Kumbaracıbaşı, Rekabet Kuru- lu'na kımsenın hesap soramadığını, bankalar kunıluna da kimse hesap soramayacaksasıstemdekı olumsuz- lugun düzelme olasılığınııı buhınma- dığını söyledi. OnurKumbaracıbaşı, uzun süredir CHP'yi devletçiparti olarak suçlayıp özel gnişimi, piyasa ekonomisıni ye- Tüketiciyi Kornma Derneği dün Mecidiyeköy Kültür MerkezTnde "Nüldeer Enerji ve Alternatif Enerji" sorunlannın değeriendi- rildiği bir panel düzenledi. re göğe sığdıramayanlann şimdi sü- reklı dönüş ıçınde olduklanna dikkat çekti. "Çankâdûnyadabanfauınaıı- bdığı tarzdaübenüizm,sertoest piya- saekonomisi yok. Bö>1e bir serbestpi- yasa ekonomisi bize özgü değO. Bu serbest çete ekonomisi ashnda. Bir tek onbr rahat dunundatar. Onlar Mçbir şekflde >vabrdaıı etkUemni- yoriar" dıyen Kumbaracıbaşı, kurun çıpaya bağlanmasınm serbestpıyasa- ya müdahale oldugunu, batan banka- lan devletın kurtarmaya çahştığun, kâr artışlannın sınırlandığuu, ücret- lerin önceden açıklandığmı arumsa- tarak şunlan söyledi: "Bunun mk serbest piyasa nn oiu- yor. Biz serbest piyasanııı jşjbnize ge- len taraflamu akyoraz. Isnnize geten tarafderken,tabigenişİMİkkiÜeie- rinin işbıe gelendeğfl,sermayenin,çe- tderm işine gelen tarafian knBanb- ^Memleketi satıyorlar' • Baştarafi 1. Sayfada nan Bergamah 40 yurttaş, "Memkkete sahip çüanak suç mu? Biz anarşht mryiz? Bu memlekette yaşamayı köylâye zehir ettiniz'" diye bağırdı. TEAŞ önünde sa- at 09.30'da toplanan Ber- gama köylüleri, Türkiye topraklannın zehirlenme- sine ızin vermeyeceklerini söylediler. Protestolannı 'Türkiye, nükleer lobilerin vitrirti' tstanbul Haber Serviâ - Galatasaray ve Işık Üniversitesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Tb^ı Yarman, 19S4 yınnida söyledigi -Nûkleer enerji, tekmk bir zorunhıhık degH, siyasi bir karanfcr" sözünü anımsatarak bu eğer siyasi bir kararsa, bu karara karşı geliştirilen tavırlara da saygılı olunması gerektığini söyledi. Tüketıciyi Koruma Derneği (TÜKODER) dün Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde, NükleeT Enerji ve Alternatif Enerji sorunlannın değerlendırildiği bir panel düzenledi. Panelde konuşan Prof. Dr. Tolga Yarman, "Nükleer enerji gerddMir" diyenlerin, bu konuda hiçbu- dayanaklan ve bilgüeri olmadığını belirterek "Bnnlar, 'nükleer müminler', 'köktennükleeıcileT'dir. Söylediklerinde hiçbir pınlb yoktnr. Kendilerine söylenenleri sadecetekjrar ediyotiar, özgünlük â$briüyörur diye konuştü/""""* ' ' Nükleer santralın teknik bir zorunluluk olarak sunulduğunu ifade eden Yarman, enerji yatınmlannın sanayi yatınmlanna paralel yapıhnası gerektığini vurguladı. Yarman, Türkiye'de enerji yönetuninde ciddi sonmlar oldugunu savunarak şöyle devametti- "lcraaün okiuğu yerde çıkar vanhr. Tophım bigisiznğe, riyakarhğa karşı tavn-abnaMır. Ben nûkleer enerjiye değl, nokker santrala kanıynn." Yetkilılere. "TÜPRAŞ'ı fay hattuun özerine kurar. sonra da takdiri flahi dersiniz'' dıye seslenen Yarman. Akkuyu'da nükleer santral kurulursa *psikolojflr nedenlerle Akdenize turist gelmeyeceğini iddia etti. Nükleer lobilerin, Türkiye'yi "vitrin olarak kullanmak ıstedıklerinı befirten "Yarman, "Enerji olan yerde siyaset, çoğunhuda da kirS siyaset vannr" dedı. Yarman, "bağunsıziığuj'' Türk mületinin karakten oldugunu, ancak yönetenlenn karakterinin oldugunu söyledi. i i H k i l gp g y tstanbul Çevre için Hekimler Derneği Başkanı Dr. Gûnay Can da "Radyasyon lösenü, akdğer kanseri, kemik sarkonu, karadğer kanseri, tiroit kanserierine yol açryor. Çernobilden sonra özeffikk çocuklarda tiroit kanserleri büyük arüş gösterdi*" açıklamasmı yaptı. Elektnk Mühendisi Ünal Erdoğan ise Türkiye'nin 7 yıldır enerjiye yatinm yapmamasma ragmen enerjiye ihtiyacı olmadığını ifade etti. TEKHESAP Tek Hesap'ta çok marifet! Vadesiz hesap gibi kullanın, vadeli hesap gibi kazanın. • Vadesiz hesabın tüm kolaylıklannı yaşarken, günlük bakiyelerinize • . göreaylık faiz kazantrsınız. • Tüm Bireysel Bankacılık işlemlerinizi Tek Hesap'tan yapabilirsiniz. • Tek Hesap, kredili mevduat hesabı olarak da kullanılabilir. Hemen bir İktisat şubeslne uğrayın, Tek Hesap avantajlarından siz de faydalanın. (0212) 274 16 16 www.iktisatbank.com.tr İKTİSAT Memnuniyetle "efcisek stkriniakı rarak" sürdüren Bergamalı- lann eylemi pencere önle- rinde yığılan TEAŞ çahşan- lan ve çevTedeki yurttaşlar tarafindan merakla ızlendı. "Bia oruçJu haBerimizle buraya getirdiniz'" dıye ağla- yan Bergamalı bir kadın, hü- kümetin köylüye yaşamı ze- hir ettiğıni söyleyerek tepki- sini şöyle aktardı: «Bu nasd devlet? Hiç ken- ditoprağmı yabaBoyasatan devletoiurmn?Eskiden top- rağnnızdaB bal damianfa, şimdi zehir çıkıyor. Bu hö- kûmetten menumn değüz. Mazotfldmtsi oldu. Türld- ye'de yaşamak arok snç oJ- du. Depremzedelerebie yar- dnn eünediler. Köyhılen öl- dürdüler. Bu yaşj geçkin adamlaıia devlet daha nere- ye kadar gjdecek?" Yaşb kadınlann da sık sık ağladığı eylem. polislerin gehnesiyle arbedeye dönüş- tü. Polıse "Biz anarşKt mi- yiz" dıye çıkışan köylüler, "Memkketi savunmak, ü- keye sabip çıkmak suç m " diye bagırdılar. Kirm polis- lerin sert tavırlanna köyhl- ler, "Çıptak bedenlerimize vvanlarmeleri kınlsın. Ye- dflderi onbra haram obun" diye tepkı gösterdiler "Su- çnmuz neoğhnn? Benimto- ronlanm, çocoklannı var. Onıcta hanmizie barabra kadar gekfik" diye ağlayan yaşh bir Bergamalı kaduun koluna giren bir polis ise "Teyze, bbdegörevimiziya- pıyonız.tfadefcrkıizataıddt- tan sonra serbest kaknmc Panik yapacak bir şey yok" diyerek köylüleri saİanleş- tirmeye çaliştı. Minibüslere doldurularak Ankara Emni- yet Müdürlügü'ne götürülen Köylüler ise tepkilennı "Bi- n minibuse dolduramazsK MZ.Bizanarsistdegi Mns- lümanız. Anarşist obak, da- ha iyi davnuurdnnz" diye sürdürdüler. Çevredeki yurttaşlarm al- kışh desteklerini alan köy- lüler, mücadelelenne devam edeceklerini yinelediler. Türk Mimar ve Mühendis Odalan Bırliği Yönetim Kurulu üyesi Cemalettin Knçük, eylemlerin süreceği- ni vurgulayarak "Mücadele Bergama'dan başfaMh, admı adantüınTûrldye'yevayia- cak, tüm Taridye ayağa kal- kacak" dedi. Küçüİc, "Ülke- pıiii pjyfyji D8JTCH SfluİDftflSBU önleyeceğiz''dedı. Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi 2. Baş- kanı Necati Ipek, nükleer santrallann yarattığı radyo- aktif atıklann yaratacağı çevte sorunlanna işaret etti. Gözaltına alınan 11 'i ka- dın 40 Bergamalı köylü, öğ- leden sonra Ankara Adliye- si'ne getirildi. Mesai saati bitimine kadar adliye dokto- rutarafindan kontrolden ge- çirildikten sonra Keçi- ören'deki Adli Tıp Kuru- mu'na sevk edilen köylüler, akşam serbest bırakıldı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada yıllık bir yolculuğa çıktım. Insanoğlu milattan iki milyon yıl önce taşlardan alet yapmayı akıl etmiş. Kesici, delici hiçbir şeyin ol- madığı bir ortamda. bir taşa şekil verip insana ya- rariı bir alet haline getirmek... O günün insanı kim bilir bunun ne büyük devrim oldugunu düşünmüştür... Insanoğlu milattan 500 bin yıl önce ateş yakma- yı öğrenmiş. Gündüz güneşten başka yeryüzünü ısı- tan bir şeyin tanınmadığı, bilinmediği bir dönemde ateşe uiaşmak... insana sağladığı bire bir yarar göz önüne alındığında belki de insanoğlunun aya çıkı- ştndan daha büyük bir adım... O günün insanı kim bilir bunun ne büyük devrim oldugunu düşünmüştür.. Insanoğlu milattan 40 bin yıl önce yağ lambasmı bulmuş. Gece doğadan toplanan odunlaria başan- labilen aydınlanmanın devamında, yağ lambası... Artık gözün görmesi zemininde güneşe koşut küçük btraygıtvar... O günün insanı kim bilir bunun ne büyük devrim olduğunu düşünmüştür... Insanoğlu milattan 8 bin yıl önce toprağa tohum atıp ondan ürün almasını öğrenmiş. Bunu iki bin yrf- lık kısa bir süre içinde geliştirip milattan 6 bin yıl ön- ce Mezopotamya ve Nil Vadisı'nı büyük tanm alan- lan haline getirmiş. Toprağın kendisine hiç yalan söytemediğini, koşullar etverdlğinde ne olanaklı ise onu sunduğunu öğrenmiş. O günün insanı kim bilir bunun ne büyük devrim olduğunu düşünmüştür... Insanoğlu milattan 4000-3500 yıl önce yazıyı bul- muş. Yazının bulunuş, kullanılış sürecindeki küsurat 500 yılcık! Yazıyla birlikte uygarlık aktanmı, kuşak- tan kuşağa söylenenlerden, ınsanlann doğa yardı- mıyia sunabildiklerinden öteye geçmiş. Söz uçar yazı kalır, atasözü yerieşmiş... O günün insanı kim bilir bunun ne büyük devrim olduğunu düşünmüştür... Insanoğlu milattan 3500-3000 yıl önce tekerleği bulmuş. Bunun üzerinde yürütebilecekterini hayal etmiş. Aradan çok değil 2000 yıl geçmiş demiri bul- muş. Doğadan doğa kadar kalıcı bir yardımcı. O günün insanı kim bilir bunun ne büyük devrim olduğunu düşünmüştür... Milattan önceki 500 yıllık küçük düimin önünde ar- kasında insanoğlu aklını biraz daha derin, geniş kul- lanmaya başlamış. Bugünkü bilimsel düşüncelerin zeminini oluşturan adımlar atılmış. Miletti Thales, Efesli Heraclitus, Atinalı Sokratos, Aristoteles, Koslu Hippokrates, dünyanın oluşu- mundan insanın yaşam gizlerine kadar her şeye ka- fayormuşlar... O günün insanı kim bilir bu adımlann ne büyuk devrim olduğunu düşünmüştür. Daha iyi ve güzel arayışı Milattan sonraki bin yıllık dilimin ilk yansında Av- rupa gelışimini sürdürmüş, ıkincı yansında ise bay- rağı Islam dünyası devralmış. Birkaç yüzyıl fizikte, tıpta, felsefede kalıcı ürünler vermiş. Sonra durrnuş. Milattan sonraki birinci bin yıla eklenen 3. yüzyıl- da Rönesans hareketi başlamış: Aydınlanma... Aklın öncülüğü... Insanlık için ne büyük devrim... Gutenberg bin yılın devamındaki 500 yılı taçlan- dırmış.. 1454'te matbaayı bulmuş. Yazının bulunu- şundan sonra ilk kez sistematikolarak insan eti değ- meden yazının kâğıda geçişi... 5 bin yıllık yolculuk... Ne büyük devrim... 16. yüzyılda bugünkü anlamda ilk bilim adamı ka- bul edilen Galilei'nin çıkışı, 17. yüzyılda buluşlann artmasının ardından patent uygulamalannın başla- ması, 18. yüzyılda sanayi devrimi... 19. yüzyılda bu- har lokomotifi, fotoğrafın icadı, ışılda ve suyta oyna- malar... 20. yüzyılda etektrikle ilgili her şeyin serpilip ge- lişmesi. İlk televizyon yayını 1929'da başlamıştı. 1969 ayda yürüyüş, 1978 tüp bebek, 199O'lı yıllar bikjisayar teknolojisınin hızla yükselişi... 2000'e giriyoruz... Dünyayı yaşanmaz kılmak için gerekli her adım var. Ama daha yaşanılası bir dün- ya arayışı da var. Zaten ikisi atbaşı gitmemiş mi? 3000'in eşiğine gelindiğinde o günün insanlan, bi- zim bugünkü başdöndürücü dediğimiz gelişmelere birkaç paragraf ayıracaklar... Insanlık tarihinin elbette başka pencereleri devar. Onlan da bir başka yazıya btrakalım. Yaşasın insanoğlunun daha iyiye ve güzete ulaş- ma arayışı! BTK Başkanı tarikat başkaıuyla kol kola RİZE (Cumhuriyet) - Ri- ze Vali Yarduncısı ve bu ü- dekı Başbakanlık Takip Ku- rulu (BTK) Başkanı Metin Yahşj, Nakşibendi tarikatı- nın bölgedeki temsilcisi ol- duğu iddıa edilen Mustafa Yridn'la birlikte halı öptü ve cami açtı. Yahşi'nin, Rize Müfnılüğû'nün uyanlanna karşın öğrenci yurtlannda mescitlerin açılrnasına, din dersleri verilmesine engel ohnadığı, birçok Atatürkçü öğretmeni sürgüne gönder- dığı iddia edildi. Rize Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkan Yarduncısı SamiKosif; Yah- şi'yi istifaya çagırdı. Rize'nin Gündoğdu bel- desine bağlı Yeniköy'de ya- püan caminin açıhşuıı vali yaıdımcısı Metin Yahşi ile "ZavendUdi Mustafa Efen- dt" olarak anılan ve Nakşi- bendi tarikannm bölgedeki en önemli ismi olarak bili- nen Mustafa Yıldız yaptılar. Yahşi ve Yıldız kol kola gi- rerek camiye girdiler ve bir- likte halı öpriiler. Rize'nin Güneysu ilçesi- nebağlı Zavendik köyünden olan ve admı bu köyden alan Mustafa Yıldız, camive Ku- ran kurslannda imamlık ya- pıyordu. Dıni sohbetlerinde "bik sisteme karsı'' sözleri dolayısıyla birçok soruştur- maya uğrayan Mustafa Yıl- dız, bu tutumundan dolayı Gümüşhane'de görevlendi- rilmiş, ancak politikbaskılar nedeniyleyineRize'de göre- ve başlamıştı. Rize Vali Yardımcısı ve il- deki Başbakanlık Takip Ku- rulu Başkanı Metin Yah- şi'nin, laik sisteme karşı tu- tumu nedeniyle soruştunna- yauğrayan bu-tarikatın tem- sılcısiyle cami açılışına ka- ülması tepkılere neden ol- du. Yahşi'nin, Rize Müftü- lüğü'nün uyan ve karşı çık- malanna karşın öğrenci yurtlann- da mescitlerin açıhnası, di- ni dersler verilmesi ve sivil- lerinbu yurtlarda banndınl- ması gibi olaylann üzerine gitmediği de öne sürüldü. Yine Yahşi'nin birçok Atatürkçü öğretmeni "ahlak dtşı davranısjarda bahmdu- ğu" gerekçesiyle sürgüne gönderdığı iddia edildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear