25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 ARAUK 1999 CUMARTESJ HABERLERIN DEVAMI G T J N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada sayılan, süresiz ambargo ile uzaktan değinilmesi bi- le yasaklanan sorunlan artık açık toplantılarda dile getirebiliyorlar. Görünen o ki; Avrupa Biriiği, ABD desteği hemen her konuda hükümetimize yüksek perdeden övün- me olanağı sağladı. Örneğin, Başbakanımız Ecevit izledikleri para ve maliye politikalanndan çıkan olumlu sonuçlan öylesine ballandıra ballandıra anlatıyor ki; insan, 2000 yılında enflasyonun yüzde 20'lere ineceğini resmeden düşleri gerçek kabul etmeye başiıyor. Insanın "söyle söyle, heyecanlandınyor" diyesi gelen şu saptamalan yaptyor Başbakan: "Enflasyonun beli kınldı. Faizlerkısa sürede yüz- de 130'lardan yüzde 50'lere indirildi. Borsada re- kor üstüne rekor kınlmaya başlandı. Halkımız tasarnıflannı faize değil, yatınma yö- neltme alışkanlığı içine girmeye başladı. Bu eko- nomimize büyük ivme kazandıracaktır. Ûretici ve işçi kesimine büyük yarariar sağlaya- caktır. IMF ile anlaşmamız kesinleşmek üzere. Elbette 1-2 yıl sıkıntılar çekeceğiz." Ve... Başbakanımız bu renkli çerçeveyi anlamlı bir vurgulama ile bağlıyor "Bu karariı, hızlı ve tutarlı çalışması ile Türkiye 20. yüzyılın son mucizesini yaratmaktadır." Karşı çıkan var mı, Başbakan'a? Yok! Bu kadar! Işte mucize, işte Başbakan! Kuşkusuz, toplum böylesi moral aşıya gereksi- niyor. Ammaaa... Toplumu suskunluğa, sessizliğe, hat- ta tepkisizliğe iten moral söylemter, milletin temsil- cileri olmakla övünen TBMM'de gefeken yankıyı bulamıyor. Halkı unutmuşlar Ya kıyakçı milletvekillerinin gerekçeleri? TV'lerde dınledik. Örneğin Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen (RP), "Milletvekili emekli olunca simit mi yesin" diyor. Ergezen, Meclis'in koyu sağcısı, Müslümanlığın insancıl yaklaşımlannı böyle yorumluyor diyelim. Ama hem demokrat hem solcu Perihan Yıl- maz'a (DSP) göre, aidıklan bir buçuk milyar maaş yetmiyor. Milletvekili olmadan öğretmenmiş. "Da- ha mutluydum" diyor. Oysa Yılmaz Hanım'ı eski mutluluğuna kavuşma- sı için eski mesleğine dönmekten alıkoyan yok! Kıyak yasasına benzer 7 yasayı iptal eden Ana- yasa Mahkemesi üyelerine sus payı verir gibi tem- sil hakkı tanımak ayn bir rezalet! Diyoruz ya; AB adayiığı siyasetçilerimize, lider- lerimize yeterinden çok özgüriük sağladı, Herkes kendi kulvannda konuşabildiği kadar ko- nuşuyor... Taze ve çarpıcı örnek Mesut Yılmaz: Düne ka- dar suskun kaldığı konularda yüksekten uçan bir kartal mübarek. Buyuruyortar ki; AB'ye giden yol Diyarbakır'dan geçiyor. Sağır suttanın duyduğu bu tanımı başka bir gerçekle harman ediyor. "Demokrasinin Türk'ün de, Kürt'ün de hakkı" ol- duğunu, bu bilinen gerçeği yıllardan sonra, üstelik düne kadar semtine uğramadığı Diyarbakır'daKürJ kökenli Türk vatandaşlanna söylüyor, Ya Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz. Yıllardır sokak ortasında kurban kesimine tanık ol- muş bir din adamımız. Bugüne kadar sesi çıkma- mış bu konuda. AB ülkelerinde sokak ortasında kurban kesilmesine izin verilmediği manşetlerde y- er alınca.. birden uyandı. Artık kurbanlann "özel yerierde" kesilmesini is- tiyor. AB adaylığı siyaset adamından din otoritelerine değin bakınız ne değişimler, ne mucizeter yarattı. Tu tu... 41 kerre maşallah! Üniversitede dayağa öğrencflerden tepki CEMİLClĞERtM SAMSUN- Ondokuz Ma- yıs Ünıversitesi Tıp Fakülte- si Anatomi Anabüım Dah Laboratuvan'nda sınav yap- mak isteyen Doç. Dr. Cem Kopuzun. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sait BUgiç ve iki yardımcı doçent tarafından dövülmesi öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından pro- testo edildi. Öğretim üyeleri ve öğren- ciler ellerindeki karanfiller- le Kurupelit Kampusu'nda- ki Atatürk bûstü önünde top- landılar. Saygı duruşunda bulunmak ısteyen topluluğa üniversitenin Güvenlik Mü- dürü Suat Onen engel olmak istedi. Önen. "Toplanmak için rektörlükten izin aldmız mı? İzin atmadıysamz mû- dahale ederim" diye konu- şunca Samsun Âkademik Elemanlar Derneği Başkanı Prof Dr Süleyman ÇeKk, "Atatürk'e saygı için izin mi gerekir? Vatandaş Anrtka- bir"e giriyor saygı duruşun- da bulunuyor. Burada niye buhınamayalınr karşıhğıru verdi. Taruşma sûrerken top- luluktakiler Rektör Prof. Dr. Osman Çakır için, "O da getsin. Saygı dnruşunda bu- lunsun" "dediler. Güvenlik görevlileruun kamera ve fo- toğraf makineleri ile görün- tülediğı olay daha sonra ka- ranfillerin Atatürk büstüne bırakılması ve ardından ya- pılan saygı duruşu ile sona erdi. Samsun Âkademik Ele- manlar Deraeği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Çelik. Prof. DT. Osman Çakır'ın rektör olmasından sonra, yanlı bir kadrolaşmaya üni- versitede başlandığını ileri sürdü. Kadrolaşmanın öğretim üyeleri arasında huzursuzlu- ğa yol actığına değinen Prof. Çelik, "Huzursuzhığun za- manla kamptaşmaya gidece- ğmivetatsz obylarm cıkabi- leceğini kendisine bildinne- mize karşın dikkate ahnadL Bumın tehükdiobcağuu flet- memize karşın kadroiaşma- yadevamettTdedı Namoğhı'ndan yerel yönetim eleştirisi Istanbul Haber Servisi - Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğhu ilçe belediye başkanlannın "şube müdürü" göre- vinden kurtanlması gerektiğini söyledi. tlçesınde trafiği ra- hatlatmak amacıyla, kısa mesafelerde tûnelli geçiş ve rayh sisteme geçmeyi amaçladıklannı ifade eden Namoğlu, sabit pazarlan da kaldıracaklannı söyledi. Namoğlu, yerel yönetimler yasa tasansının eskisine oran- la daha iyi olduğunu ifade ederek "Şu aoda ilçe beJediyeieri tahakküm ahmda. İlçe belediye başkanlan şube müdürü gi- bfler. Büyfikşehir belediye başkam koordinasyonla flgBenme- t, asli görevfcrini yapmak" dedı. Kentin bütün olarak ek alı- nıp planlanmasuu isteyen Namoğlu, belediye sisteminin yan- lışlığına dıkkat çekerek "İstanbul plansızhğm cezasmı çeld- yor" diye konuştu. Namoğlu, büyûkşehir belediyesinin ken- dilerinden bağımsız yaptığı çalışmalann kimi zaman kendi- lerini yurttaşla karşı karşıya getirdiğini söyledi. Üçüncü köprüye karşı olduklannın altını çizen Namoğlu, tüp geçidın yapılması gerektiğini savundu. Namoğlu, ilçede gökdelen ve iş merkezi sa\ ısının arttığına dıkkat çekerek ula- şımın rahatlatüması amacıyla kısa mesafelerde tünellı geçiş ve raylı sistemin obnası gerektiğini vurguladı. Yine cezaevi yakıldı • Baştarafi 1. Sayfada Hakan ÇüKoğlu ve adamlan tara- fından vurularak öldürüldüğü B-2 koğuşundaki tutuklu ve hükümlü- ler tarafından çıkarüan yangında, cezaevi fınnı ile bazı koğuşlar ha- sar gördü. Türkiye'nin "kjınayan yarası" haline gelen cezae\lerindeki olay- lar dunümuyor. Bayrampaşa Çeza- evi'ndeki u Fmn Koğuşu" denilen B-2 koğuşunda bulunan yaklaşık 50 adli tutuklu ve hükümlü, aym ko- ğuştan Cuma Kıhç'ın başka bir ce- zaevine nakledilmek istenmesi üze- rine dün sabah 09.30 sıralannda ce- zaevinin bodrum katındakifinnbö- lümünü ateşe verip 6 infaz koruma memurunu rehine aldılar. Yangm zorhıkla söndûrüldü • • '- Cezaevinde çıkan yangm Bay- rampaşa ve Fatih itfaiye gruplan- nın çabalanyla saat 10.20 sırala- nnda, diğer binalara sıçramadan söndürülürken cezaevine çok sayı- da jandarma ve çevik kuvvet ekibi talcviye edildi. Cezaevinin çevre- sindeki bazı cadde ve sokaklar da trafığe kapatıldı. Yetkililer, fınn bölümü ile yangınm sıçradığı ko- ğuş kapılan ve yataklann yandığı- nı kaydettiler. Olaylar nedeniyle istanbul Cum- huriyet Başsavcısı Ferzan Çhki ile İstanbul Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay HaHl İbrahim Tüy- süz de sabah saatlerinde cezaevine geldi. Jandarma timlerinin "Fınn Koğuşu"ndaki tutuklu ve hüküm- lülerin elinde rehin kalan infaz ko- ruma memurlannı kurtarmak için başlattığı operasyonda, 6 infaz ko- ruma memurundan 4'ü kurtanldı. İstanbul Başsavcısı Ferzan Çitici ve ll Jandarma Alay Komutanı Kı- demli Albay Halil îbrahim Tüy- süz'ün isyancı tutuklu ve hüküm- lülerle yaptığı görüşmeler sonu- cunda, tutuklular eylemlerine son verirken ellerinde rehine olarak tut- Mafya ve şeriatçı terör örgütleri istedikleri gibi davramyor Cezaevleri hesaplaşma alanlan tstanbul Haber Servisi - Mafya hesaplaşmalan- run "cezaevi maltalannda" ve "vütalarmda" gö- ruldüğu Türkiye de "cezanın infaz edikliği kurum kimliğini jTtiren" cezaevlerinde artık •'mafya in- fazbuı" yaşamyor. Yeraltı dünyasımn yasalanmn Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalannın yerine geç- tiği cezaevlerinde tutuklu ve hükümhıler cezaevin- dekı ıktidar dengesinin "sevk", "tahfiye" gibi ne- denleıie değişmesiyle birlikte *isyanw ediyor. Yet- kılüer, siyasi tutuklu ve hükümlülerin "eo insani" istemlerine bile gaz bombası ve operasyonla yak- laşulcen mafya ve şeriatçı terör örgütleri cezaev- lerinde istediği gibi "at oynatabüivor^ Son dönemde cezaevlerinde meydana gelen ol^flar şöyle: • 7 Eylül 1999: Bayrampaşa Cezaevi'nde uyuş- turucu ticareti yapmak suçundan tutuklu Ecevit Sûtçû 2 hükümlü tarafından öldürüldü. • 10 Eylül 1999: Şeriatçı terör örgütü IBDA/C davasında yargüanan ve aralannda Salih Mirzabe- yoğlu'nun da bulunduğu 60 kadar tutuklu Metris Cezaevi'nde isyan girişiminde bulundu. Tutuklu- lar cam ve bilgisayarlan kırdılar. • 20 Eylül 1999: Kartal Cezaevi'nde tutuklu bu- lunan Afarattm Çakjcı'mn yeğeni Kenan Ali Gür- sei'in de aralannda bulunduğu 7 kişi Bayrampaşa Cezaevi'nde yaşanan mafya hesaplaşmasında öl- dü. • 26Eyhîl 1999: "UhKanhtt-" olarak bilinen An- kara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde bulunan ve yeni koğuş isteyen siyasi tutuklu ve hükümlü- lere operasyon düzenlendi. Operasyonda 10tutuk- lu ve hükümlü yaşamını yitirdi, 18'i de yaralandı. Diğer cezaevlerindeki siyasi tutuklularolaylan pro- testo eönek için görevlileri rehine aldı. Umraniye Cezaevi"ndeki rehinelerin serbest bırakıhnasıyla protesto eylemleri 1 Ekim'de sona erdi. • 19Ekim 1999: TevfikAğansoy'unöldürülme- si olayma da adı kanşan Alaattin Çakıcı'nm ada- mı Ahmet Atlılar ile kaldığı Paşakapısı Ceza- evi'nde bulunan 2 tutuklu için Diyarbakır'dan 2 adet Kalaşnikof marka otomatik tüfek ve 5.5 gram esrar getirdiği bildirilen Medeni Ekinci ve Recep Çolakoğlu İstanbul Organize Suçlar ve Silah Ka- çakçılık Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalandı. • 5 Aralık 1999: Metris Cezaevi'nde bulunan şeriatçı terör örgütü ÎBDA/C üyesi tutuklu ve hü- kümlüler arama yapmak isteyen jandarmalara sal- dırdı. 54 asker yaralandı, 150 asker rehine alındı. • 7 Aralık 1999: DYP Şanhurfa Milletvekili Se- dat Edip Bucak'ın yeğeni Fatih Bucak ın ve bazı adamlannın Nevşehir, Kırşehir ve Niğde cezaev- lerine gönderilmesinin ardından Ulucanlar Ceza- evi'nde ayaklanma yaşandı, adli tutuklular yatak- lan ateşe verdi, olaylarda 3 infaz koruma memu- ru ile 5 mahkûm yaralandı. tuklan 2 infaz koruma memurunu da serbest bıraktılar. Cezaevinde 6.5 saat süren isyan, saat 15.30 sı- ralannda sona ererken olaylarda yaralanan olmadığı belirtildi. Olaylar nedeniyle cezaevindeki görüşler iptal edılırken tutuklular- la göriişmek üzere cezaevine gelen tutuklu aile ve yakınlan cezaevini terk etmeyerek görüş yapılmama- suıı protesto ettiler. Alkış ve sloganlarla kendilerine açıklama yapılmamasını protesto eden tutuklu yakınlan, daha sonra polis tarafından cezaevinin önün- den uzaklaştınldı. Olaylann sona ermesinin ardın- dan cezaevini terk eden İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çi- tici yaptığı yazılı açıklamada, sa- bah B-2 koğuşunda hükümlü ola- rak bulunan Cuma Kılıç'ın sevki için gidildiğmde görevlilenn dire- niş ile karşdaştıklarmı, koğuşta bu- lunan 50 kişinin 6 infaz ve koruma memurunu rehine alıp koğuşu ate- şe verdiklerini belirtti. Çitici, isyancı tutukluve hüküm- lülerin eylemi saat 15.00'edeksür- dürdüklerini, yapılan görüşmeler sonunda eylemlerine son vererek koğuşlanna çekildiklerini kaydetti. Çitici, açıklamasında, "Buotay- lar nedenrvle adli ve idari soruştur- ma ile hasar tespit çalışmalannın başladığuu, diğer koğuşlann bu ey- lemi onaylamadıkları ve kanşma- dıklannı, cezaevinde hayatın nor- mak döndüğünü" kaydetti. Bayrampaşa Cezaevi'nde B-2 ko- ğuşundaki adli tutuklu ve hükümlü- lerin, Alaattin Çakıcf nın adamı Ke- nan Ali Gürsel'in Hakan Çillioğlu ve adamlan tarafından aym koğuşta vurularak öldürülmesinden bu yana başka cezaevlerine sevk edildiği, koğuştaki tutuklulann da bu neden- le isyan çıkarttığı iddia edildi. Türkbank ihalesiyle ilgili olarak hazırlanan dosyalar Fransa'ya gönderilecek Çakıcı'ya yargı izni istenecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Adalet Bakanlığı, Alaattin Çatacjnıa Türk- bank ihalesı yolsuzhıgua- daa sorgulanıp yargı lan- ması için Fransa'dan izin isteyecek. Bakanlık, Türk- bank ihalesinin de aralann- da bulunduğu dosyalan birkaç gün içinde Fransız makamlanna ulaştıracak. Eski Adalet Bakanı Seyfı Oktay, Çakıcı'mn bilgisi- ne tanık olarak her zaman başvurulabileceğini söyle- di. Oktay, iç ve uluslarara- sı hukuk kurallan çiğnen- meden çözüm noktasma ulaşıbnasımn önemli oldu- ğunu kaydetti. Avukat Yiizüak 'Çakıcı mahkemeye hazır değil' İstanbul Haber Servisi- Fransa'dan Türkiye'ye şart- h olarak iade edilen organi- ze suç örgütü elebaşısı Ala- attin Çakıcı, kaldığı Kartal Özel Tip Kapah Ceza- evi'nde dün avukatlan Mu- hittinYûzüak ve Berrin Ay- ranooğlu ile görüştü. Görüşmeden sonra gaze- tecüerin somlannı yanıtla- yan Yüzüak, Çakıcı'yla 3- 4 saat süren bir görüşme yaptıklanm belirtti. Çakı- cı'mn bir mesajının olup ol- madığının sorulması üzeri- ne Yüzüak, Çakıcı'mn "Ben yakmda huznra kavu- şacağun. Ulkeme gelmiş o\- manın rahatbğı içcrisinde- yim. En azmdan bir dinlen- me ve kendi kendimi tahlil imkânı buluyorumrı dedığı- ni kaydetti. Adalet ve Içişleri Bakan- lığı'nm, Çakıcı'mn sorgu- lanmasına ilişkın tutumla- nyla ilgili bir soruya karşı- lık Yüzüak şöyle konuştu: "Bu konuda Adalet Ba- kanı doğru söylüyor. Ceza usulyasamıza ve Çakıa'nın iadeedildiği özel anlaşmaya göre, gıyabi tevkifı olan bir Idşiyi sorgulayamazlar. A- ma bu sorgulamayı biz ka- nunlara rağmen Türkiye'de yapıyoruz." Yüzüak, müvekkilinin ilk davasının pazartesi günü İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde olacağmı, ancak Çakıcı'mn mahke- meye hazır olmadığını ifa- de etti. Yüzüak, Çakıcı'mn başka bir cezaevine sevk edilmesmın de mümkün ol- madığını bıldirdi. Adalet Bakanlığı yetkı- lileri, iade isteminin 1 Ey- • İÜİİ99S iarihinde Dışişle- n Bakanlığı aracılığıyla Fransız makamlanna ulaş- tınldığını anımsatarak bu tarihte 5 suç dosyası bulun- duğu için yalmzca bunla- nn ilgili ülkeye gönderildi- ğini bildu-diler. Çakıcı hak- kındaki Türkbank ihalesiy- le ilgili dosyanın 1 Eylül 1998 tarihli iade istemli ya- zıya eklenmemesini, yetki- liler, "tade dosyalan gön- derüdiğmde Türkbank ola- yı henüz ortaya çıknıamış- U. Dosyalar gönderildikten sonra Korkmaz Yiğit Ka- nal 6'va çıkarak açıklama- lar yapmca Çakıa'nın iKş- kisi ortaya çıkö" diye açık- ladılar. Yetkililer, mahike- menın Çakıcı'nın iade edil- diği 2 suç dosyasınm otu- rumu sırasında heyetin bu konulan da sorabileceğini bildirdiler. Çakıcı'mn iade dışında kalan Türkbank ihalesinin de aralannda bulunduğu suçlar nedeniyle sorgula- nıp yargılanması için hazır- lanan dosyalarm birkaç gün ıçerisinde Fransız ma- kamlanna ulaştınlarak izin isteneceği kaydedildi. Fransız makamlanndan izin istenecek suçlar ara- sında Mehmet Emin Can- kurtaran'ı silahla öldür- meye teşebbüse azmettir- mek, cürüm ışlemek için silahlı teşebbüs oluşturmak (Türkbank olayı da bu kap- samda), sahte pasaport dü- zenleyip kullanmak yer alı- yor. Yetkililer, bu suçlann "ötüm cezasuu" öngörme- diği için Fransa'nın izin vennesinin yüksek bir ola- sılık olduğunu dile getirdi- ler Hukuk devkti anlamını yitiriyor Eski Adalet Bakanı Sey- fi Oktay, Çakıcı'mn başta Türkbank ihalesindeki yol- suzluk olmak üzere diğer SamJdardan bazılan görüntûlerini ahnak isteyen gazetecflere küfretti AFİD davüsındahukukdersi İstanbul Haber Servisi - Şeriatçı terör örgütü Anadolu Federe Islam Devleti (AFİD) davası karara kaldı. Duruşma sırasında mahkeme başkam Şerafetin tste, sartık Ahmet Coşmanla DGM'lerin yasal olup olmadığım tartıştı. Cumhuriyetin 75. yıldönümü kutlamalanna gölge düşürmek amacıyla Anıtkabir'e uçakla intıhar saldmsı düzenlemeyi ve Fatih Camii'ni işgal etmeyı planladıklan gerekçesiyle yargüanan AFtD örgütü üyesi 29 samğm yargılanmasına devam edildi. istanbul 2 No'lu DGM'deki duruşmaya tutuklu sanıklardan 14'ü katıldı. Duruşmada söz alan sanıklardan Ahmet Demir kendısinin örgütün "emiri'' olduğu yolundaki iddialann astlsız olduğunu öne sürerek şöyle konuştu: "Ben 5 çocufuma bakabBmek için gecemi gündüzöme katarak çahşryorum. Bu nedenle bir örgüt flyesi olabflecek bie zamarum yok. 14 aydn- tutukluy unı, tahliyeıni isdyorumr Sanık Ahmet Coşman ıse DGM'leri kabul etmediğini belirterek "Burada hâkimlerin kanaarleri geçeriL İddia makamı türban yasağı gibi suni konulardan bahsederek insanlarm dini duygulannı renctde ediyor" dedi. Mahkeme başkam Şerafetin İste ise samğı DGM'leri kabul edip etmemesinin kendisini ilgilendirdiğini söyleyerek DGM hâkimlerinin yetkileriyle diğer mahkemelerin yetkilerinin farkh olmadığını belirtti. Kendilerinin de başka yerlerden DGM'ye tayin olduklanm ifade eden İste, "BUmeyenkr bu tartışmalan yapryor. Bu devlet varsa nıahkemeler de vardır. Yoksa, başka güçler ortaya çıkar. Bu mahkemefcrin kararlaruu uvgulamayanlar düşünsün" diye konuştu. Duruşmada son sözleri sorulan sanıklar tahliyelerini istedi. Tahliye istemlerini reddeden mahkeme heyeti bazı sanık avukatlannın savunmalannı yapmalan için süre vererek duruşmayı erteledi. Duruşma çıkışmda sanıklardan bazılan görüntûlerini almak isteyen gazetecilere kürietti. suçlar nedeniyle tanık ola- rak her zaman bilgisine başvurulabileceğini kay- detti. Türkiye'nin anlaşma kurallanna uluslararası platformda güvenilirliğini yitirmemek için uyması gerektiğini vurgulayan Ok- tay şunlan söyledi: "llkemiz çete, mafya oUylanndan, ihale yobuz- iuklanndan çok çekiyor. Hukuk devleti anlamını yi- tiriyor. Türkiye'nin ihale yolsuzlukianndan mafya- dan annarak esenliğe çık- ması lazun. Hukuku çiğne- meden çözüm noktasma gehnekte >-arar var. 'Onlar izin vermedi. Biz elimiz- den kaçırdık' demek de, 'hukuk böyle emrediyor' deyip bunlara sırt çevirmek de doğru değil. Hiçbir yasa hûkmünü ihlal etmeden bir sonuca \-armah. Türkiye'yi uluslararası kurallan çiğ- neyen konuma da düşür- memeli. Çete ohıştnrma idamı gerektirmiy or." 'Çakıcı muüaka sorgulanmah' DYP Genel Başkam Tansu ÇiDer, Çakıcı'nın emmyette sorgulanmadan cezaevine konulmasımn hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmadığım belirtti. Çiller, Çakıcı'mn emniyet- te sorgulanması ile birçok ola>m gerçek yüzünün or- taya çıkabileceğine dikkat çekti. Çiller yaptığı yazılı açıklamada, u Susurluk'tan bu >-ana Türkiye'de bir dizi olaym ortaya çdanasmda en önemli tanık olabilecek bir şahıs Fransa'dan getirildik- ten sonra her nedense doğ- ru dürüst sorgusu yapıhna- dan cezaevine konulmuş ve bir çeşit dokunulmazhk zır- hına büründürülmüştür" dedi. Çiller, "Konuşursam gündem değişir'" diyen Ça- kıcı 'nın mutlaka gereği şe- kilde sorgulanması ve maf- yanm hangi güç odaklan üe irtibath olduğunun orta- ya çıkanlması gerektiğini kaydetti. Çiller açıklama- sında şöyle dedi: "Avrupa ile bütünleşece- ğimiz günlerde cinayetlere kanşmış. karanlık işler çe- virmiş kişilerin sorgusuz sualsizbırakılması yanlıştır. Hukuk devletine yalaşma- yacak bir tavırdır. Bu kişi- lerinyapacağı açıklamalar- dan korkulacağnıa, iyi bir sorgulama ile bu kişilerin zircnieme suç odaklan or- taya çıkanlmah. Bu ülkenin mafya uzantüanndan korkmaması gerekir.'' G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafi 1. Sayfada Her iki konunun ortak bir yanı da Türk Silahlı Kuv- vetleri'yle (TŞK) doğrudan ilgili olması. TSK yetkilileri, AB görüşmelerine, Helsinki zirvesi- ne ilişkin sorulara, "Bunlar siyasi iktidan ilgilendirir" yanıtını veriyoıiar. Ancak bağlayıcı yönü olmamasına karşın kimi sohbetsel degeriendirmelerde bu konu- lardaki tüm gelişmeleri adım adım izlediklerini görü- yoruz. Zira, atılacak her adımın askeri boyutu da söz korrusu. Bu izlemede bizim dikkatimizi çeken değerlendir- meleri şöyle sıralamak mümkün: 1 - Kıbns konusuna hükümet de son derece hâkim- dir. Hükümette Türkiye'nin ulusal çıkarlannı çok iyi bi- len kişiler vardır. Durumu onlar bilmektedirter. Farklı bir adım söz konusu olmaz. 2- Yunanistan'la askeri alandaki ilişkilerde bir yu- muşama havası dikkati çekiyor. Gerek NATO çerçe- vesinde gerekse farklı alanlarda Türk askerieriyle iliş- kilerinde önceki dönemlerden daha yumuşak bir ik- lim var. 3- Bu ülkeyle sorunlann çözümü için öncelikle ge- rekli olan şey iyi niyettir. İki tarafın iyi niyeti öncelikle sağlam bir zemin ve bunun üzerine yükselen iki sü- tun niteliği taşır. İki taraftaki zemin de sağlam olursa sütun da aynı şekilde masayı taşıyacak sağlamlıkta olacaktır. 4- Bu iyi niyet sütunlannın üzerine güven oturur ve masa oluşmuş olur. Işte çözüm bu aşamada gerçek- leşebilir. 5- İyi niyet ve güven konusunda şu aşamada ke- sin bir şey söyiemek zor. Biraz bekleyip görmek ge- rekiyor. Bugünkü hava ne zamana kadar ve nereye kadar devam eder, bunu bilmek gerekiyor. 6- Yunanistan'da Türkiye ile ilişkiler sürekli iç poli- tika malzemesi olur. Konunun bu aşamasına ilişkin de kesin veri yok. İç politikanın yanı sıra Yunanistan med- yasının izleyecegi yol da önemli. Bizim medyamız Yu- nanistan'la ilişkilerin olumlu olması için gereken her şeyi yapıyor. örneğin geçen gün Kıbns Rum kesimin- de Sampson taraftariannın katlettiği Rumlann toplu mezarlan konusunda bir açıklama yapıldı. Bu konu bizim medyamızda haber niteliği taşımadı. Biz bu ve benzeri konulan kullanmıyoruz. 7- Bizim Lahey'den korkacak bir şeyimiz yok. Ken- di tezlerimizi anlatabilecek güçteyiz. Ancak bizim, AB'nin büyüme stratejisi içindeki yerimiz hâlâ çok belirginlik kazanmış değil. Bekleme odası mı? öteki adaylarla ilişkilendirme ne yönde olacak? Bunlann kesinlik kazandığı söylenemez. Böyle bir ortamda La- hey gündeme gelirse, siyasi hava, karan etkileyebilir. Yunanlar hediye verirken... 8- Yunanistan'ın özelliği şudur Savaşta kaybeder, masada istediğini alır. Yunanistan'ın kurulduğu gün- den bu yana topraklannı genişletme stratejisine ba- kılırsa durum görülecektir. Bu durumu da gündem- den uzak tutmamakta yarar var. 7 9- Avrupa'daki askeri tesislerin çoğu NATO prog- ramı içinde yapıldı. Havaalanlan, limanlar... Bunlann inşasında bizim de paramız var. Avrupa şimdi ABD'den NATO'dan bağımsız bir güvenlik kimliği oluşturmaya girişir, kendi ordusunu kurarsa, Türki- ye'yi de içine almak istemezse, bu olmaz. En azın- dan kullanılacak tesislerin inşasında emeğimiz var. Bu koRjjyu bütün yönlenyje deger|endirerek eJe almala- rıgeVlk?; Öyle*çSacağffiı Urrfuyöruz. '. * <^. p 1Ö- Son niaddeyı, sözümüz günümüzden dışa£d& ye aktaralım... Bir komutan, Truva Atı'na gönderme yapıyor: "Yunanlar Truva 'ya kocaman bir tahta at he- diye ediyor. Bunun alınıp alınmaması tartısma konu- su oluyor. Kimisi hemen alalım, diyor. Kimisi dikkat- li olmak gerektiğini söylüyor. At alınıyor, ama içinde Yunan askerlerinin olduğu iş işten geçtikten sonra an- faşılıyor... Olayı anlatan şair, biryerde ekliyor. - Yunanlar hediye verirlerken bile dikkat etmek ge- rekir!" Türk-Yunan ilişkileri 2000'li yıllann başlıca konula- nndan olacak. İyi niyet havasının sürmesini, güven rüzgâriannın banş tohumlan getirmesini dileyelim. Çocuk yargdama ayıbı I Baştarafi 1. Sayfada k" sahvenlmelerini istedi. Bostancıoğlu da öğrencı- lerin isteklerini "demokra- tik bir tavır ve eytem" olarak değerlendırdiklennı belirte- rek "Bakanlığımız, çocuk mahkemesinde açıian da%*a- nın delilleriniıı bir an önce toplanıp çocuklanmızmyar- güanıyor oimadurumundan ve bu durumun yaratoğı et- kiden kurtuhnalannm bek- lenasiiçindedir"' dedı. İstanbul Barosu Çocuk Haklan Komısyonu adına yapılan yazılı açıklamada Çocuk Haklan Sözleşme- si'nın (ÇHS) Birleşmiş Mil- letler (BM) Genel Kuru- Iu'nca 10 yıl önce kabul edildiği anımsanldı. Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin ço- cuklar için getirdiği yenilik- lerden bırinin de 15. madde- de yer alan "Dernek kurma ve banş amaçh toplantılar düzenleme hakkı'' olduğu- nun belirtildıgı açıklamada. "ÇHS'nin 15. maddesi dev- lete aktif olarak özel yüküm- lülükler getirmemektedir. Doietin bu hakkın kullanı- mı için yapması zonınlu ve gerekli işlerbuhınmamakta- dır" denildi. Çocuklann ÇHS'nin güvence altına al- dığı yaşam. eğitim, korun- ma, sağlık. katıhm gibi pek çokhaklaruu elde etmek ve yaşama geçirmek için der- TEKZtP 11 Eylül 1999 tarihli Cumhuriyet gazetesinin ilk sahifesinde sür manşetten verilen "Hedefleri Devlet başhkh yaada" Cum- huriyet'in Genelkurmay, MtT ve Emniyet belgelerinden derle- diği tarikat ve cemaatler bağlamında Türkiye'deki irtica tablo- su ana hatlan ile şöyle denılerek yazının devamının verildiği 19. sayfada yayınlanan "Tarikaüann Hedefı Devfct" başlıklı habe- rin bir bÖlümünde tarikat grubuna aıt olarak Baş Ozel Sağlık Hizmetlerinin faaliyet yürüttügünden bahsedilmektedir. Önce- lüde belirtmek gerekir kı bu haber tamamen düzmece, hayal mahsulü ve gerçekle yakından uzaktan ilgisi olmayan kasıtlı ya- yındır. Kuruluşumuzun kişiliğini rahatsız etmiş ve telafisi im- kânsız maddi manevi zararlarmeydanagetinniştir. Kurumumuz başından itibaren Sağlık Bakanlığı'nın Denetim ve Gözetimi al- ünda kuruünuş anayasaya, kanunlara ve tüm mevzuata saygılı ve uygun olarak faaliyette bulunmakta ve sağlık alanındaki hiz- metini sürdürmektedır, Yani haber tamamen yalandır. Baş Özd Sağbk Hizmetleri Ltd. ŞtLni temsiten Baş Heldm Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi nek kurabileceğüıin kayde- dildiği açıklamada şu görüş- lere yer verildi: "ÇHS, devlete. çocuklara tanınan bu haklann tanrtıl- ması \e çoculdar taranndan kullanılahilmesi için gerekli önlemİTİ ahna, hizmeâeri sunma. program ve planlan oluşturma görevini yükle- mektedir. D«1et ÇHSfleta- nınan haklann çocuklar ta- rafından kullaıulabihnesi için gerekenleri yapamıyor ise ortada bir hizmet kusunı bulunmaktadır. Hizmet ku- surunun ortaya çıktığı alan- larda, çocuklar da yasal ola- rak haklannı talep edecek- ler, ekştiride buhınacak, dü- şüncelerini açıklay arak ka- muoyuyaratma} a çauşacak- lardır. Koüuğun göre\i de öncelikle, çocuklann hak ve özgüriuklerüü kullanabfl- mesiicingerekfi önlemlerial- makolmahdm.çocuklan en- gellemek ve suçlanmasını sağlavıcı şekilde da\Tanmak değir CHP tstanbul tl Baş- kanı Mehmet Bölük de, AB üyeliği için Avrupa'ya de- mokrası ve insan haklan ye- minlen edenlerin, öğretmen istedikleri için yargılanan çocuklann başına gelenleri görmezden geldiklerini söy- ledi. Bölük, "AB'yedemok- rasi sözü vermekle obnoyor. Hükümet bu utana sona er- dirmeBdn-" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear