Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 ARAUK 1999 CUMARTESJ
HABERLERIN DEVAMI
G T J N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
sayılan, süresiz ambargo ile uzaktan değinilmesi bi-
le yasaklanan sorunlan artık açık toplantılarda dile
getirebiliyorlar.
Görünen o ki; Avrupa Biriiği, ABD desteği hemen
her konuda hükümetimize yüksek perdeden övün-
me olanağı sağladı.
Örneğin, Başbakanımız Ecevit izledikleri para
ve maliye politikalanndan çıkan olumlu sonuçlan
öylesine ballandıra ballandıra anlatıyor ki; insan,
2000 yılında enflasyonun yüzde 20'lere ineceğini
resmeden düşleri gerçek kabul etmeye başiıyor.
Insanın "söyle söyle, heyecanlandınyor" diyesi
gelen şu saptamalan yaptyor Başbakan:
"Enflasyonun beli kınldı. Faizlerkısa sürede yüz-
de 130'lardan yüzde 50'lere indirildi. Borsada re-
kor üstüne rekor kınlmaya başlandı.
Halkımız tasarnıflannı faize değil, yatınma yö-
neltme alışkanlığı içine girmeye başladı. Bu eko-
nomimize büyük ivme kazandıracaktır.
Ûretici ve işçi kesimine büyük yarariar sağlaya-
caktır.
IMF ile anlaşmamız kesinleşmek üzere. Elbette
1-2 yıl sıkıntılar çekeceğiz."
Ve... Başbakanımız bu renkli çerçeveyi anlamlı bir
vurgulama ile bağlıyor
"Bu karariı, hızlı ve tutarlı çalışması ile Türkiye 20.
yüzyılın son mucizesini yaratmaktadır."
Karşı çıkan var mı, Başbakan'a? Yok! Bu kadar!
Işte mucize, işte Başbakan!
Kuşkusuz, toplum böylesi moral aşıya gereksi-
niyor.
Ammaaa... Toplumu suskunluğa, sessizliğe, hat-
ta tepkisizliğe iten moral söylemter, milletin temsil-
cileri olmakla övünen TBMM'de gefeken yankıyı
bulamıyor.
Halkı unutmuşlar
Ya kıyakçı milletvekillerinin gerekçeleri?
TV'lerde dınledik. Örneğin Bitlis Milletvekili Zeki
Ergezen (RP), "Milletvekili emekli olunca simit mi
yesin" diyor.
Ergezen, Meclis'in koyu sağcısı, Müslümanlığın
insancıl yaklaşımlannı böyle yorumluyor diyelim.
Ama hem demokrat hem solcu Perihan Yıl-
maz'a (DSP) göre, aidıklan bir buçuk milyar maaş
yetmiyor. Milletvekili olmadan öğretmenmiş. "Da-
ha mutluydum" diyor.
Oysa Yılmaz Hanım'ı eski mutluluğuna kavuşma-
sı için eski mesleğine dönmekten alıkoyan yok!
Kıyak yasasına benzer 7 yasayı iptal eden Ana-
yasa Mahkemesi üyelerine sus payı verir gibi tem-
sil hakkı tanımak ayn bir rezalet!
Diyoruz ya; AB adayiığı siyasetçilerimize, lider-
lerimize yeterinden çok özgüriük sağladı,
Herkes kendi kulvannda konuşabildiği kadar ko-
nuşuyor...
Taze ve çarpıcı örnek Mesut Yılmaz: Düne ka-
dar suskun kaldığı konularda yüksekten uçan bir
kartal mübarek.
Buyuruyortar ki; AB'ye giden yol Diyarbakır'dan
geçiyor. Sağır suttanın duyduğu bu tanımı başka bir
gerçekle harman ediyor.
"Demokrasinin Türk'ün de, Kürt'ün de hakkı" ol-
duğunu, bu bilinen gerçeği yıllardan sonra, üstelik
düne kadar semtine uğramadığı Diyarbakır'daKürJ
kökenli Türk vatandaşlanna söylüyor,
Ya Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz.
Yıllardır sokak ortasında kurban kesimine tanık ol-
muş bir din adamımız. Bugüne kadar sesi çıkma-
mış bu konuda. AB ülkelerinde sokak ortasında
kurban kesilmesine izin verilmediği manşetlerde y-
er alınca.. birden uyandı.
Artık kurbanlann "özel yerierde" kesilmesini is-
tiyor.
AB adaylığı siyaset adamından din otoritelerine
değin bakınız ne değişimler, ne mucizeter yarattı.
Tu tu... 41 kerre maşallah!
Üniversitede dayağa
öğrencflerden tepki
CEMİLClĞERtM
SAMSUN- Ondokuz Ma-
yıs Ünıversitesi Tıp Fakülte-
si Anatomi Anabüım Dah
Laboratuvan'nda sınav yap-
mak isteyen Doç. Dr. Cem
Kopuzun. Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Sait BUgiç ve iki
yardımcı doçent tarafından
dövülmesi öğretim üyeleri
ve öğrenciler tarafından pro-
testo edildi.
Öğretim üyeleri ve öğren-
ciler ellerindeki karanfiller-
le Kurupelit Kampusu'nda-
ki Atatürk bûstü önünde top-
landılar. Saygı duruşunda
bulunmak ısteyen topluluğa
üniversitenin Güvenlik Mü-
dürü Suat Onen engel olmak
istedi. Önen. "Toplanmak
için rektörlükten izin aldmız
mı? İzin atmadıysamz mû-
dahale ederim" diye konu-
şunca Samsun Âkademik
Elemanlar Derneği Başkanı
Prof Dr Süleyman ÇeKk,
"Atatürk'e saygı için izin mi
gerekir? Vatandaş Anrtka-
bir"e giriyor saygı duruşun-
da bulunuyor. Burada niye
buhınamayalınr karşıhğıru
verdi. Taruşma sûrerken top-
luluktakiler Rektör Prof. Dr.
Osman Çakır için, "O da
getsin. Saygı dnruşunda bu-
lunsun" "dediler. Güvenlik
görevlileruun kamera ve fo-
toğraf makineleri ile görün-
tülediğı olay daha sonra ka-
ranfillerin Atatürk büstüne
bırakılması ve ardından ya-
pılan saygı duruşu ile sona
erdi.
Samsun Âkademik Ele-
manlar Deraeği Başkanı
Prof. Dr. Süleyman Çelik.
Prof. DT. Osman Çakır'ın
rektör olmasından sonra,
yanlı bir kadrolaşmaya üni-
versitede başlandığını ileri
sürdü.
Kadrolaşmanın öğretim
üyeleri arasında huzursuzlu-
ğa yol actığına değinen Prof.
Çelik, "Huzursuzhığun za-
manla kamptaşmaya gidece-
ğmivetatsz obylarm cıkabi-
leceğini kendisine bildinne-
mize karşın dikkate ahnadL
Bumın tehükdiobcağuu flet-
memize karşın kadroiaşma-
yadevamettTdedı
Namoğhı'ndan yerel
yönetim eleştirisi
Istanbul Haber Servisi - Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf
Namoğhu ilçe belediye başkanlannın "şube müdürü" göre-
vinden kurtanlması gerektiğini söyledi. tlçesınde trafiği ra-
hatlatmak amacıyla, kısa mesafelerde tûnelli geçiş ve rayh
sisteme geçmeyi amaçladıklannı ifade eden Namoğlu, sabit
pazarlan da kaldıracaklannı söyledi.
Namoğlu, yerel yönetimler yasa tasansının eskisine oran-
la daha iyi olduğunu ifade ederek "Şu aoda ilçe beJediyeieri
tahakküm ahmda. İlçe belediye başkanlan şube müdürü gi-
bfler. Büyfikşehir belediye başkam koordinasyonla flgBenme-
t, asli görevfcrini yapmak" dedı. Kentin bütün olarak ek alı-
nıp planlanmasuu isteyen Namoğlu, belediye sisteminin yan-
lışlığına dıkkat çekerek "İstanbul plansızhğm cezasmı çeld-
yor" diye konuştu. Namoğlu, büyûkşehir belediyesinin ken-
dilerinden bağımsız yaptığı çalışmalann kimi zaman kendi-
lerini yurttaşla karşı karşıya getirdiğini söyledi.
Üçüncü köprüye karşı olduklannın altını çizen Namoğlu,
tüp geçidın yapılması gerektiğini savundu. Namoğlu, ilçede
gökdelen ve iş merkezi sa\ ısının arttığına dıkkat çekerek ula-
şımın rahatlatüması amacıyla kısa mesafelerde tünellı geçiş
ve raylı sistemin obnası gerektiğini vurguladı.
Yine cezaevi yakıldı
• Baştarafi 1. Sayfada
Hakan ÇüKoğlu ve adamlan tara-
fından vurularak öldürüldüğü B-2
koğuşundaki tutuklu ve hükümlü-
ler tarafından çıkarüan yangında,
cezaevi fınnı ile bazı koğuşlar ha-
sar gördü.
Türkiye'nin "kjınayan yarası"
haline gelen cezae\lerindeki olay-
lar dunümuyor. Bayrampaşa Çeza-
evi'ndeki u
Fmn Koğuşu" denilen
B-2 koğuşunda bulunan yaklaşık 50
adli tutuklu ve hükümlü, aym ko-
ğuştan Cuma Kıhç'ın başka bir ce-
zaevine nakledilmek istenmesi üze-
rine dün sabah 09.30 sıralannda ce-
zaevinin bodrum katındakifinnbö-
lümünü ateşe verip 6 infaz koruma
memurunu rehine aldılar.
Yangm zorhıkla
söndûrüldü • • '-
Cezaevinde çıkan yangm Bay-
rampaşa ve Fatih itfaiye gruplan-
nın çabalanyla saat 10.20 sırala-
nnda, diğer binalara sıçramadan
söndürülürken cezaevine çok sayı-
da jandarma ve çevik kuvvet ekibi
talcviye edildi. Cezaevinin çevre-
sindeki bazı cadde ve sokaklar da
trafığe kapatıldı. Yetkililer, fınn
bölümü ile yangınm sıçradığı ko-
ğuş kapılan ve yataklann yandığı-
nı kaydettiler.
Olaylar nedeniyle istanbul Cum-
huriyet Başsavcısı Ferzan Çhki ile
İstanbul Jandarma Alay Komutanı
Kıdemli Albay HaHl İbrahim Tüy-
süz de sabah saatlerinde cezaevine
geldi. Jandarma timlerinin "Fınn
Koğuşu"ndaki tutuklu ve hüküm-
lülerin elinde rehin kalan infaz ko-
ruma memurlannı kurtarmak için
başlattığı operasyonda, 6 infaz ko-
ruma memurundan 4'ü kurtanldı.
İstanbul Başsavcısı Ferzan Çitici
ve ll Jandarma Alay Komutanı Kı-
demli Albay Halil îbrahim Tüy-
süz'ün isyancı tutuklu ve hüküm-
lülerle yaptığı görüşmeler sonu-
cunda, tutuklular eylemlerine son
verirken ellerinde rehine olarak tut-
Mafya ve şeriatçı terör örgütleri istedikleri gibi davramyor
Cezaevleri hesaplaşma alanlan
tstanbul Haber Servisi - Mafya hesaplaşmalan-
run "cezaevi maltalannda" ve "vütalarmda" gö-
ruldüğu Türkiye de "cezanın infaz edikliği kurum
kimliğini jTtiren" cezaevlerinde artık •'mafya in-
fazbuı" yaşamyor. Yeraltı dünyasımn yasalanmn
Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalannın yerine geç-
tiği cezaevlerinde tutuklu ve hükümhıler cezaevin-
dekı ıktidar dengesinin "sevk", "tahfiye" gibi ne-
denleıie değişmesiyle birlikte *isyanw
ediyor. Yet-
kılüer, siyasi tutuklu ve hükümlülerin "eo insani"
istemlerine bile gaz bombası ve operasyonla yak-
laşulcen mafya ve şeriatçı terör örgütleri cezaev-
lerinde istediği gibi "at oynatabüivor^
Son dönemde cezaevlerinde meydana gelen
ol^flar şöyle:
• 7 Eylül 1999: Bayrampaşa Cezaevi'nde uyuş-
turucu ticareti yapmak suçundan tutuklu Ecevit
Sûtçû 2 hükümlü tarafından öldürüldü.
• 10 Eylül 1999: Şeriatçı terör örgütü IBDA/C
davasında yargüanan ve aralannda Salih Mirzabe-
yoğlu'nun da bulunduğu 60 kadar tutuklu Metris
Cezaevi'nde isyan girişiminde bulundu. Tutuklu-
lar cam ve bilgisayarlan kırdılar.
• 20 Eylül 1999: Kartal Cezaevi'nde tutuklu bu-
lunan Afarattm Çakjcı'mn yeğeni Kenan Ali Gür-
sei'in de aralannda bulunduğu 7 kişi Bayrampaşa
Cezaevi'nde yaşanan mafya hesaplaşmasında öl-
dü.
• 26Eyhîl 1999: "UhKanhtt-" olarak bilinen An-
kara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde bulunan
ve yeni koğuş isteyen siyasi tutuklu ve hükümlü-
lere operasyon düzenlendi. Operasyonda 10tutuk-
lu ve hükümlü yaşamını yitirdi, 18'i de yaralandı.
Diğer cezaevlerindeki siyasi tutuklularolaylan pro-
testo eönek için görevlileri rehine aldı. Umraniye
Cezaevi"ndeki rehinelerin serbest bırakıhnasıyla
protesto eylemleri 1 Ekim'de sona erdi.
• 19Ekim 1999: TevfikAğansoy'unöldürülme-
si olayma da adı kanşan Alaattin Çakıcı'nm ada-
mı Ahmet Atlılar ile kaldığı Paşakapısı Ceza-
evi'nde bulunan 2 tutuklu için Diyarbakır'dan 2
adet Kalaşnikof marka otomatik tüfek ve 5.5 gram
esrar getirdiği bildirilen Medeni Ekinci ve Recep
Çolakoğlu İstanbul Organize Suçlar ve Silah Ka-
çakçılık Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalandı.
• 5 Aralık 1999: Metris Cezaevi'nde bulunan
şeriatçı terör örgütü ÎBDA/C üyesi tutuklu ve hü-
kümlüler arama yapmak isteyen jandarmalara sal-
dırdı. 54 asker yaralandı, 150 asker rehine alındı.
• 7 Aralık 1999: DYP Şanhurfa Milletvekili Se-
dat Edip Bucak'ın yeğeni Fatih Bucak ın ve bazı
adamlannın Nevşehir, Kırşehir ve Niğde cezaev-
lerine gönderilmesinin ardından Ulucanlar Ceza-
evi'nde ayaklanma yaşandı, adli tutuklular yatak-
lan ateşe verdi, olaylarda 3 infaz koruma memu-
ru ile 5 mahkûm yaralandı.
tuklan 2 infaz koruma memurunu
da serbest bıraktılar. Cezaevinde
6.5 saat süren isyan, saat 15.30 sı-
ralannda sona ererken olaylarda
yaralanan olmadığı belirtildi.
Olaylar nedeniyle cezaevindeki
görüşler iptal edılırken tutuklular-
la göriişmek üzere cezaevine gelen
tutuklu aile ve yakınlan cezaevini
terk etmeyerek görüş yapılmama-
suıı protesto ettiler.
Alkış ve sloganlarla kendilerine
açıklama yapılmamasını protesto
eden tutuklu yakınlan, daha sonra
polis tarafından cezaevinin önün-
den uzaklaştınldı.
Olaylann sona ermesinin ardın-
dan cezaevini terk eden İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çi-
tici yaptığı yazılı açıklamada, sa-
bah B-2 koğuşunda hükümlü ola-
rak bulunan Cuma Kılıç'ın sevki
için gidildiğmde görevlilenn dire-
niş ile karşdaştıklarmı, koğuşta bu-
lunan 50 kişinin 6 infaz ve koruma
memurunu rehine alıp koğuşu ate-
şe verdiklerini belirtti.
Çitici, isyancı tutukluve hüküm-
lülerin eylemi saat 15.00'edeksür-
dürdüklerini, yapılan görüşmeler
sonunda eylemlerine son vererek
koğuşlanna çekildiklerini kaydetti.
Çitici, açıklamasında, "Buotay-
lar nedenrvle adli ve idari soruştur-
ma ile hasar tespit çalışmalannın
başladığuu, diğer koğuşlann bu ey-
lemi onaylamadıkları ve kanşma-
dıklannı, cezaevinde hayatın nor-
mak döndüğünü" kaydetti.
Bayrampaşa Cezaevi'nde B-2 ko-
ğuşundaki adli tutuklu ve hükümlü-
lerin, Alaattin Çakıcf nın adamı Ke-
nan Ali Gürsel'in Hakan Çillioğlu
ve adamlan tarafından aym koğuşta
vurularak öldürülmesinden bu yana
başka cezaevlerine sevk edildiği,
koğuştaki tutuklulann da bu neden-
le isyan çıkarttığı iddia edildi.
Türkbank ihalesiyle ilgili olarak hazırlanan dosyalar Fransa'ya gönderilecek
Çakıcı'ya yargı izni istenecekANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Adalet Bakanlığı,
Alaattin Çatacjnıa Türk-
bank ihalesı yolsuzhıgua-
daa sorgulanıp yargı lan-
ması için Fransa'dan izin
isteyecek. Bakanlık, Türk-
bank ihalesinin de aralann-
da bulunduğu dosyalan
birkaç gün içinde Fransız
makamlanna ulaştıracak.
Eski Adalet Bakanı Seyfı
Oktay, Çakıcı'mn bilgisi-
ne tanık olarak her zaman
başvurulabileceğini söyle-
di. Oktay, iç ve uluslarara-
sı hukuk kurallan çiğnen-
meden çözüm noktasma
ulaşıbnasımn önemli oldu-
ğunu kaydetti.
Avukat Yiizüak
'Çakıcı
mahkemeye
hazır değil'
İstanbul Haber Servisi-
Fransa'dan Türkiye'ye şart-
h olarak iade edilen organi-
ze suç örgütü elebaşısı Ala-
attin Çakıcı, kaldığı Kartal
Özel Tip Kapah Ceza-
evi'nde dün avukatlan Mu-
hittinYûzüak ve Berrin Ay-
ranooğlu ile görüştü.
Görüşmeden sonra gaze-
tecüerin somlannı yanıtla-
yan Yüzüak, Çakıcı'yla 3-
4 saat süren bir görüşme
yaptıklanm belirtti. Çakı-
cı'mn bir mesajının olup ol-
madığının sorulması üzeri-
ne Yüzüak, Çakıcı'mn
"Ben yakmda huznra kavu-
şacağun. Ulkeme gelmiş o\-
manın rahatbğı içcrisinde-
yim. En azmdan bir dinlen-
me ve kendi kendimi tahlil
imkânı buluyorumrı
dedığı-
ni kaydetti.
Adalet ve Içişleri Bakan-
lığı'nm, Çakıcı'mn sorgu-
lanmasına ilişkın tutumla-
nyla ilgili bir soruya karşı-
lık Yüzüak şöyle konuştu:
"Bu konuda Adalet Ba-
kanı doğru söylüyor. Ceza
usulyasamıza ve Çakıa'nın
iadeedildiği özel anlaşmaya
göre, gıyabi tevkifı olan bir
Idşiyi sorgulayamazlar. A-
ma bu sorgulamayı biz ka-
nunlara rağmen Türkiye'de
yapıyoruz."
Yüzüak, müvekkilinin
ilk davasının pazartesi günü
İstanbul 6. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde olacağmı,
ancak Çakıcı'mn mahke-
meye hazır olmadığını ifa-
de etti. Yüzüak, Çakıcı'mn
başka bir cezaevine sevk
edilmesmın de mümkün ol-
madığını bıldirdi.
Adalet Bakanlığı yetkı-
lileri, iade isteminin 1 Ey-
• İÜİİ99S iarihinde Dışişle-
n Bakanlığı aracılığıyla
Fransız makamlanna ulaş-
tınldığını anımsatarak bu
tarihte 5 suç dosyası bulun-
duğu için yalmzca bunla-
nn ilgili ülkeye gönderildi-
ğini bildu-diler. Çakıcı hak-
kındaki Türkbank ihalesiy-
le ilgili dosyanın 1 Eylül
1998 tarihli iade istemli ya-
zıya eklenmemesini, yetki-
liler, "tade dosyalan gön-
derüdiğmde Türkbank ola-
yı henüz ortaya çıknıamış-
U. Dosyalar gönderildikten
sonra Korkmaz Yiğit Ka-
nal 6'va çıkarak açıklama-
lar yapmca Çakıa'nın iKş-
kisi ortaya çıkö" diye açık-
ladılar. Yetkililer, mahike-
menın Çakıcı'nın iade edil-
diği 2 suç dosyasınm otu-
rumu sırasında heyetin bu
konulan da sorabileceğini
bildirdiler.
Çakıcı'mn iade dışında
kalan Türkbank ihalesinin
de aralannda bulunduğu
suçlar nedeniyle sorgula-
nıp yargılanması için hazır-
lanan dosyalarm birkaç
gün ıçerisinde Fransız ma-
kamlanna ulaştınlarak izin
isteneceği kaydedildi.
Fransız makamlanndan
izin istenecek suçlar ara-
sında Mehmet Emin Can-
kurtaran'ı silahla öldür-
meye teşebbüse azmettir-
mek, cürüm ışlemek için
silahlı teşebbüs oluşturmak
(Türkbank olayı da bu kap-
samda), sahte pasaport dü-
zenleyip kullanmak yer alı-
yor. Yetkililer, bu suçlann
"ötüm cezasuu" öngörme-
diği için Fransa'nın izin
vennesinin yüksek bir ola-
sılık olduğunu dile getirdi-
ler
Hukuk devkti
anlamını yitiriyor
Eski Adalet Bakanı Sey-
fi Oktay, Çakıcı'mn başta
Türkbank ihalesindeki yol-
suzluk olmak üzere diğer
SamJdardan bazılan görüntûlerini ahnak isteyen gazetecflere küfretti
AFİD davüsındahukukdersi
İstanbul Haber Servisi - Şeriatçı terör
örgütü Anadolu Federe Islam Devleti
(AFİD) davası karara kaldı. Duruşma
sırasında mahkeme başkam Şerafetin
tste, sartık Ahmet Coşmanla
DGM'lerin yasal olup olmadığım
tartıştı.
Cumhuriyetin 75. yıldönümü
kutlamalanna gölge düşürmek
amacıyla Anıtkabir'e uçakla intıhar
saldmsı düzenlemeyi ve Fatih
Camii'ni işgal etmeyı planladıklan
gerekçesiyle yargüanan AFtD örgütü
üyesi 29 samğm yargılanmasına
devam edildi.
istanbul 2 No'lu DGM'deki
duruşmaya tutuklu sanıklardan 14'ü
katıldı. Duruşmada söz alan
sanıklardan Ahmet Demir kendısinin
örgütün "emiri'' olduğu yolundaki
iddialann astlsız olduğunu öne
sürerek şöyle konuştu:
"Ben 5 çocufuma bakabBmek için
gecemi gündüzöme katarak
çahşryorum. Bu nedenle bir örgüt
flyesi olabflecek bie zamarum yok. 14
aydn- tutukluy unı, tahliyeıni
isdyorumr
Sanık Ahmet Coşman ıse DGM'leri
kabul etmediğini belirterek "Burada
hâkimlerin kanaarleri geçeriL İddia
makamı türban yasağı gibi suni
konulardan bahsederek insanlarm
dini duygulannı renctde ediyor" dedi.
Mahkeme başkam Şerafetin İste ise
samğı DGM'leri kabul edip
etmemesinin kendisini
ilgilendirdiğini söyleyerek DGM
hâkimlerinin yetkileriyle diğer
mahkemelerin yetkilerinin farkh
olmadığını belirtti.
Kendilerinin de başka yerlerden
DGM'ye tayin olduklanm ifade eden
İste, "BUmeyenkr bu tartışmalan
yapryor. Bu devlet varsa nıahkemeler
de vardır. Yoksa, başka güçler ortaya
çıkar. Bu mahkemefcrin kararlaruu
uvgulamayanlar düşünsün" diye
konuştu.
Duruşmada son sözleri sorulan
sanıklar tahliyelerini istedi. Tahliye
istemlerini reddeden mahkeme heyeti
bazı sanık avukatlannın
savunmalannı yapmalan için süre
vererek duruşmayı erteledi. Duruşma
çıkışmda sanıklardan bazılan
görüntûlerini almak isteyen
gazetecilere kürietti.
suçlar nedeniyle tanık ola-
rak her zaman bilgisine
başvurulabileceğini kay-
detti. Türkiye'nin anlaşma
kurallanna uluslararası
platformda güvenilirliğini
yitirmemek için uyması
gerektiğini vurgulayan Ok-
tay şunlan söyledi:
"llkemiz çete, mafya
oUylanndan, ihale yobuz-
iuklanndan çok çekiyor.
Hukuk devleti anlamını yi-
tiriyor. Türkiye'nin ihale
yolsuzlukianndan mafya-
dan annarak esenliğe çık-
ması lazun. Hukuku çiğne-
meden çözüm noktasma
gehnekte >-arar var. 'Onlar
izin vermedi. Biz elimiz-
den kaçırdık' demek de,
'hukuk böyle emrediyor'
deyip bunlara sırt çevirmek
de doğru değil. Hiçbir yasa
hûkmünü ihlal etmeden bir
sonuca \-armah. Türkiye'yi
uluslararası kurallan çiğ-
neyen konuma da düşür-
memeli. Çete ohıştnrma
idamı gerektirmiy or."
'Çakıcı muüaka
sorgulanmah'
DYP Genel Başkam
Tansu ÇiDer, Çakıcı'nın
emmyette sorgulanmadan
cezaevine konulmasımn
hukuk devleti anlayışı ile
bağdaşmadığım belirtti.
Çiller, Çakıcı'mn emniyet-
te sorgulanması ile birçok
ola>m gerçek yüzünün or-
taya çıkabileceğine dikkat
çekti. Çiller yaptığı yazılı
açıklamada, u
Susurluk'tan
bu >-ana Türkiye'de bir dizi
olaym ortaya çdanasmda en
önemli tanık olabilecek bir
şahıs Fransa'dan getirildik-
ten sonra her nedense doğ-
ru dürüst sorgusu yapıhna-
dan cezaevine konulmuş ve
bir çeşit dokunulmazhk zır-
hına büründürülmüştür"
dedi.
Çiller, "Konuşursam
gündem değişir'" diyen Ça-
kıcı 'nın mutlaka gereği şe-
kilde sorgulanması ve maf-
yanm hangi güç odaklan
üe irtibath olduğunun orta-
ya çıkanlması gerektiğini
kaydetti. Çiller açıklama-
sında şöyle dedi:
"Avrupa ile bütünleşece-
ğimiz günlerde cinayetlere
kanşmış. karanlık işler çe-
virmiş kişilerin sorgusuz
sualsizbırakılması yanlıştır.
Hukuk devletine yalaşma-
yacak bir tavırdır. Bu kişi-
lerinyapacağı açıklamalar-
dan korkulacağnıa, iyi bir
sorgulama ile bu kişilerin
zircnieme suç odaklan or-
taya çıkanlmah. Bu ülkenin
mafya uzantüanndan
korkmaması gerekir.''
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
B Baştarafi 1. Sayfada
Her iki konunun ortak bir yanı da Türk Silahlı Kuv-
vetleri'yle (TŞK) doğrudan ilgili olması.
TSK yetkilileri, AB görüşmelerine, Helsinki zirvesi-
ne ilişkin sorulara, "Bunlar siyasi iktidan ilgilendirir"
yanıtını veriyoıiar. Ancak bağlayıcı yönü olmamasına
karşın kimi sohbetsel degeriendirmelerde bu konu-
lardaki tüm gelişmeleri adım adım izlediklerini görü-
yoruz. Zira, atılacak her adımın askeri boyutu da söz
korrusu.
Bu izlemede bizim dikkatimizi çeken değerlendir-
meleri şöyle sıralamak mümkün:
1 - Kıbns konusuna hükümet de son derece hâkim-
dir. Hükümette Türkiye'nin ulusal çıkarlannı çok iyi bi-
len kişiler vardır. Durumu onlar bilmektedirter. Farklı
bir adım söz konusu olmaz.
2- Yunanistan'la askeri alandaki ilişkilerde bir yu-
muşama havası dikkati çekiyor. Gerek NATO çerçe-
vesinde gerekse farklı alanlarda Türk askerieriyle iliş-
kilerinde önceki dönemlerden daha yumuşak bir ik-
lim var.
3- Bu ülkeyle sorunlann çözümü için öncelikle ge-
rekli olan şey iyi niyettir. İki tarafın iyi niyeti öncelikle
sağlam bir zemin ve bunun üzerine yükselen iki sü-
tun niteliği taşır. İki taraftaki zemin de sağlam olursa
sütun da aynı şekilde masayı taşıyacak sağlamlıkta
olacaktır.
4- Bu iyi niyet sütunlannın üzerine güven oturur ve
masa oluşmuş olur. Işte çözüm bu aşamada gerçek-
leşebilir.
5- İyi niyet ve güven konusunda şu aşamada ke-
sin bir şey söyiemek zor. Biraz bekleyip görmek ge-
rekiyor. Bugünkü hava ne zamana kadar ve nereye
kadar devam eder, bunu bilmek gerekiyor.
6- Yunanistan'da Türkiye ile ilişkiler sürekli iç poli-
tika malzemesi olur. Konunun bu aşamasına ilişkin de
kesin veri yok. İç politikanın yanı sıra Yunanistan med-
yasının izleyecegi yol da önemli. Bizim medyamız Yu-
nanistan'la ilişkilerin olumlu olması için gereken her
şeyi yapıyor. örneğin geçen gün Kıbns Rum kesimin-
de Sampson taraftariannın katlettiği Rumlann toplu
mezarlan konusunda bir açıklama yapıldı. Bu konu
bizim medyamızda haber niteliği taşımadı. Biz bu ve
benzeri konulan kullanmıyoruz.
7- Bizim Lahey'den korkacak bir şeyimiz yok. Ken-
di tezlerimizi anlatabilecek güçteyiz. Ancak bizim,
AB'nin büyüme stratejisi içindeki yerimiz hâlâ çok
belirginlik kazanmış değil. Bekleme odası mı? öteki
adaylarla ilişkilendirme ne yönde olacak? Bunlann
kesinlik kazandığı söylenemez. Böyle bir ortamda La-
hey gündeme gelirse, siyasi hava, karan etkileyebilir.
Yunanlar hediye verirken...
8- Yunanistan'ın özelliği şudur Savaşta kaybeder,
masada istediğini alır. Yunanistan'ın kurulduğu gün-
den bu yana topraklannı genişletme stratejisine ba-
kılırsa durum görülecektir. Bu durumu da gündem-
den uzak tutmamakta yarar var. 7
9- Avrupa'daki askeri tesislerin çoğu NATO prog-
ramı içinde yapıldı. Havaalanlan, limanlar... Bunlann
inşasında bizim de paramız var. Avrupa şimdi
ABD'den NATO'dan bağımsız bir güvenlik kimliği
oluşturmaya girişir, kendi ordusunu kurarsa, Türki-
ye'yi de içine almak istemezse, bu olmaz. En azın-
dan kullanılacak tesislerin inşasında emeğimiz var. Bu
koRjjyu bütün yönlenyje deger|endirerek eJe almala-
rıgeVlk?; Öyle*çSacağffiı Urrfuyöruz. '. * <^. p
1Ö- Son niaddeyı, sözümüz günümüzden dışa£d&
ye aktaralım... Bir komutan, Truva Atı'na gönderme
yapıyor: "Yunanlar Truva 'ya kocaman bir tahta at he-
diye ediyor. Bunun alınıp alınmaması tartısma konu-
su oluyor. Kimisi hemen alalım, diyor. Kimisi dikkat-
li olmak gerektiğini söylüyor. At alınıyor, ama içinde
Yunan askerlerinin olduğu iş işten geçtikten sonra an-
faşılıyor... Olayı anlatan şair, biryerde ekliyor.
- Yunanlar hediye verirlerken bile dikkat etmek ge-
rekir!"
Türk-Yunan ilişkileri 2000'li yıllann başlıca konula-
nndan olacak. İyi niyet havasının sürmesini, güven
rüzgâriannın banş tohumlan getirmesini dileyelim.
Çocuk yargdama ayıbı
I Baştarafi 1. Sayfada
k" sahvenlmelerini istedi.
Bostancıoğlu da öğrencı-
lerin isteklerini "demokra-
tik bir tavır ve eytem" olarak
değerlendırdiklennı belirte-
rek "Bakanlığımız, çocuk
mahkemesinde açıian da%*a-
nın delilleriniıı bir an önce
toplanıp çocuklanmızmyar-
güanıyor oimadurumundan
ve bu durumun yaratoğı et-
kiden kurtuhnalannm bek-
lenasiiçindedir"' dedı.
İstanbul Barosu Çocuk
Haklan Komısyonu adına
yapılan yazılı açıklamada
Çocuk Haklan Sözleşme-
si'nın (ÇHS) Birleşmiş Mil-
letler (BM) Genel Kuru-
Iu'nca 10 yıl önce kabul
edildiği anımsanldı. Çocuk
Haklan Sözleşmesi'nin ço-
cuklar için getirdiği yenilik-
lerden bırinin de 15. madde-
de yer alan "Dernek kurma
ve banş amaçh toplantılar
düzenleme hakkı'' olduğu-
nun belirtildıgı açıklamada.
"ÇHS'nin 15. maddesi dev-
lete aktif olarak özel yüküm-
lülükler getirmemektedir.
Doietin bu hakkın kullanı-
mı için yapması zonınlu ve
gerekli işlerbuhınmamakta-
dır" denildi. Çocuklann
ÇHS'nin güvence altına al-
dığı yaşam. eğitim, korun-
ma, sağlık. katıhm gibi pek
çokhaklaruu elde etmek ve
yaşama geçirmek için der-
TEKZtP
11 Eylül 1999 tarihli Cumhuriyet gazetesinin ilk sahifesinde
sür manşetten verilen "Hedefleri Devlet başhkh yaada" Cum-
huriyet'in Genelkurmay, MtT ve Emniyet belgelerinden derle-
diği tarikat ve cemaatler bağlamında Türkiye'deki irtica tablo-
su ana hatlan ile şöyle denılerek yazının devamının verildiği 19.
sayfada yayınlanan "Tarikaüann Hedefı Devfct" başlıklı habe-
rin bir bÖlümünde tarikat grubuna aıt olarak Baş Ozel Sağlık
Hizmetlerinin faaliyet yürüttügünden bahsedilmektedir. Önce-
lüde belirtmek gerekir kı bu haber tamamen düzmece, hayal
mahsulü ve gerçekle yakından uzaktan ilgisi olmayan kasıtlı ya-
yındır. Kuruluşumuzun kişiliğini rahatsız etmiş ve telafisi im-
kânsız maddi manevi zararlarmeydanagetinniştir. Kurumumuz
başından itibaren Sağlık Bakanlığı'nın Denetim ve Gözetimi al-
ünda kuruünuş anayasaya, kanunlara ve tüm mevzuata saygılı
ve uygun olarak faaliyette bulunmakta ve sağlık alanındaki hiz-
metini sürdürmektedır, Yani haber tamamen yalandır.
Baş Özd Sağbk Hizmetleri Ltd. ŞtLni temsiten Baş Heldm
Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi
nek kurabileceğüıin kayde-
dildiği açıklamada şu görüş-
lere yer verildi:
"ÇHS, devlete. çocuklara
tanınan bu haklann tanrtıl-
ması \e çoculdar taranndan
kullanılahilmesi için gerekli
önlemİTİ ahna, hizmeâeri
sunma. program ve planlan
oluşturma görevini yükle-
mektedir. D«1et ÇHSfleta-
nınan haklann çocuklar ta-
rafından kullaıulabihnesi
için gerekenleri yapamıyor
ise ortada bir hizmet kusunı
bulunmaktadır. Hizmet ku-
surunun ortaya çıktığı alan-
larda, çocuklar da yasal ola-
rak haklannı talep edecek-
ler, ekştiride buhınacak, dü-
şüncelerini açıklay arak ka-
muoyuyaratma} a çauşacak-
lardır. Koüuğun göre\i de
öncelikle, çocuklann hak ve
özgüriuklerüü kullanabfl-
mesiicingerekfi önlemlerial-
makolmahdm.çocuklan en-
gellemek ve suçlanmasını
sağlavıcı şekilde da\Tanmak
değir CHP tstanbul tl Baş-
kanı Mehmet Bölük de, AB
üyeliği için Avrupa'ya de-
mokrası ve insan haklan ye-
minlen edenlerin, öğretmen
istedikleri için yargılanan
çocuklann başına gelenleri
görmezden geldiklerini söy-
ledi. Bölük, "AB'yedemok-
rasi sözü vermekle obnoyor.
Hükümet bu utana sona er-
dirmeBdn-" diye konuştu.