25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 ARALJK1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA J v L J İ J İ \jMX kultur@cumhuriyetcom.tr 15 lürk resminin yaşayan önemli sanatçılanndan Nuri lyem'in sergisi Evin Sanat Galerisi'nde 'Galiba hep o yiizii amyorum' ESRA ALtÇAVUŞOĞLU Türk resım sanatının en önemli isim- lerinden bin Nuri lyem. O, insan yüzle- rinin daha doğrusu 'Anadolu kadmının ressamı'... Nuri lyem'in ısmı ıle özdeş- leşen Anadolu kaduıı, in gözleri, çatık kaşlan bazen beyaz, bazen renkli yeme- nisi ile yıllardır izleyıcısınin karşısına çı- kıyor. Yıllardır insan yüzlerinden insan- lık gizlerine ulaşmaya çahşan lyem, fir- çasıyla, yüzyıllardır süre gelen çilelı ya- şamı sorguluyorbırbakıma. Onun resim- lerindekı mazlum yüzler, bazen umut- lanyla, yoksulluğun sımgesi evlerinin önlerinden, bazen bir tarladan kopup geliyorlar... Peki yıllardır neden bıkıp usanmadan kadın yüzleri yapıyorNuri lyem? "Hem Anadolu kadınıdır hem de tüm kadnv lar benim yüzlerim. GeneUikle kadın, evet ama bu benim içimden gelen bir şey." Nun lyem'in yaşamında o çok kü- çükken ölen ablasmın büyük bır önemi var... "Annem, babam her şeyim abtam- dL Srtmaya tutulmuşrum çocukken, ken- dimi kaybetmeye başladığımda abiamı görürdüm. Kaçsaatsürerdi bilmiyorum gözümü açbğunda yine ablanun yüzü belirirdi O kadar güzel bir yüzdü ki o, unutamıyorum. Derken evlendirdiler ve çocuğunu doğururken öldü. Çok sevdi- ğim bir insanı kaybertim, inanmıyordum öMüğüne_Ogittiktensonra her şeyim de- ğişti. Bilmiyorum; gaiiba hep o yüzü an- yorum. İnsan yüzünü çok seviyorum ama kadm yüzünde mudaka ona ait bir şey buluyor gibi oluyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse ondan sonra da pek huzur bulamadun." 'Kendi işimle geçiniyorum' Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Nun lyem'in resimlerini anlattığı: "Birhey- kel kadar sımsıkı gri kadm figürünü, ye- şil mehtap aydınuğuu bir billur gibi ke- sen kadın profilini. eski fresk ve ikonla- rm geçnüş zaman havası icinde kanşık bir duygu ile bize gelen, yeşilin. sannın, esmer renklerin adeta yaprak yaprak oyunlannı karşunızdatamamlayan diğer kadınçehreteriniövmedendegecemem" cümleleri sanınz sanatçının bu arayışı- m en iyi şekilde açıklıyor. Nuri lyem, söyleşiye başlamadan ön- ce çok önemli olduğunu ifade ettiği bir cüzdan göstenyor bize. Bu cüzdanda sa- 'ALnnem, babam her şeyim ablamdı. 0 kadar güzel bir yüzdü ki o, unutamıyorum. Derken evlendirdiler ve çocuğunu doğururken öldü. Çok sevdiğim bir insanı kaybettim, inanmıyordum öldüğüne... O gittikten sonra her şeyim değişti. Bihniyorum; gaiiba hep o yüzü anyorum. insan yüzünü çok seviyorum ama kadm yüzünde mutlaka ona ait bir şey buluyor gibi oluyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse ondan sonra da pek huzur bulamadım.' natçmm nüfus kâğıdı ve önemini özel- hkle belirttığı vergı daıresıne ait mali- ye kâğıdı bulunuyor. Bu kâğıdın mesle- ğı bölümünde 'potansiyd' yazısına dik- kat çekıyor ve bunun 'bu adam kazanı- yor' anlamına geldığını söylüyor. Her yıl 4 milyara yakın vergi ödediğîni behrten lyem, kendisinın memur ressam tayfa- sından olmadığını eklıyor sözlenne. "Onu bunu bilmenı ben kesemden çıka- nı bilirim... 1946'dan bu yana memur değüm. Benim memuriyetimçoklosasür- dü; Resim HeyiidMüzesi'ndeHahl Dık- men'inyardımasıy dım. Sonra bittiOgün bugündür kendi işimle geçiniyorum." Annesı bir din görevlisinin kızı Nun tyem'm. Resim yapmaya başlayıp, du- varlara astığmda kızılca kıyametı kopa- nr annesi. Babası kesinlikle doktor ol- masını ışter, annesı ise belki de bir dın görevlisı... Işte böyle bir çevreden geli- yor sanatçı. Bılrruyor neden sevdalandı- ğını resme... Aılesınin tüm engelleme- lerine karşm Mardin'deki evlerinin du- varlanna kömürle resımler karalıyor kü- çük yaşlarda; her seferinde annesınden azar işitmek pahasvna da olsa... Eğitimine devam eönek için lstan- bul'a gelir Nun lyem, ama okulu sev- mez. Geceleri ders çalışma bahanesiy- le odasına kapanıp resim yapar. Akade- mi'ye gidıp gelir bu sırada. "Akade- mi'ye gide gelc Nazmi Ziya'yı tanıdım. Çahşmalanmı götürdüm: ben bu işin hastasıyun dedim. Yeteneğim yoksasöy- leyin, doğru düzgûn bir öğrenci olayım, kınlmam dedim. Sen de yetenekvar de- yince tamamen bağjandim resme." Nazmi Zıya ıle konuştuktan hemen sonra okula gidir> kaydını alır lyem ve Akademi'ye yazılır. Akademi'ye yazıl- dığını annesine söylediğinde bayılacak gıbı olur, tam bu dönemde babası me- muriyetinden izin aüp lyem'i übbiyeye yazdırmak için lstanbuTa gelir. Tûm bu çalkantılı dönemin sonunda ikna eder ai- lesini... 'Halktan koparmamak gerek' Nun lyem'ın Akademı yıllan da hay- li firtınalı geçer. Sürekli olarak kendi kendine Akademi'den mezun olanlann neden meslekleri ile geçinemediklerim sorar bu yıllarda. "Akademi'den mezun olanlann birçoğugidip resim öğretmen- liği yapryordu. Neden mesleğimizle geçi- nemediğimizi soruyordum kendime. 1933'de Akademi'ye girdiğiınde büyük birfirtmavanto. Ben ressamlann işleriy- legeçmmelerigerektiğini savundum hep. Yaşama ortamımızı kendimiz hazuia- malrydık. Sonraki yıflarda sertifîka ahp resim öğretmeniolma hakkıelinden ahn- dı sanatçı aday lannın. Resim hocahğı ei- den gitmişti ama ressamhk duruyordu. Hatta ressam ounamız için bizi zorhı- yorUnh." Akademı'de Nazmi Ziya, Hikmet Onat tbrahkn ÇaBı \ e LeopoklLevynin atöl>elennde yetışır. Türk resminde ^¥6- niler' hareketinin önde gelen temsilci- lerinden olan lyem, bu hareketin önem- li sanatçılan Avni .\rbaş, Seüm luran, Agop Arad,AbkbD Dino ıle bırhkte, top- lumsal gerçekçi çizgide yapıtlar üretir. Zaten bu dönemde ülkede de resme kar- şı ilgi uyanmaya başlanuştır.u Bizim res- mimize karşı neden ilgi uyandı diye dü- şünmüşümdür hep. Müstakiller bir kaç sergiaçmtşiar,D Grubu'nailgiçokaz ama Devtet onlara yardun etmiş her zaman. Biz zaten ortada kalmışız: y a halk ya hiç demişiz. Bu arada nede olsa orta smıf- tan gelen insanlanz ve halkı tamyornz. Urfa, Mardin, Diyarbakır bir çok yer dolaşüm, o insanlan çok iyi tanıyorum. Neden toplumsal gerçekçi resim yok di- ye kendi kendimize sormaya başlamış- ttk bu dönemde. Bunu denedik ve başa- nh okmk. Kendmiflgilendiren,kendini anlat!»n bir resim gördüğü zaman halk mutlaka ügüeniyor, münıkün değJl flgi- lenmemesL" 1940 ve 5O'lerde etkınlığmi sürdüren 'Yeniler' grubu içinde resmını toplum- sal bir anlayışla zengiıileştiren Nuri lyem, 1960'lann ortasından ıtıbaren yeni bir fi- güratif anlatıma yonelerek, sanatuu dü- şünsel katmanlarla bezedı. "Bizdenön- ce resim ahnmryor muydu, ahnryordu ama bir tek grup, Nazmi Zıya, Namık Ismail, Hikmet Oriat, tbrahim Çallı, Fey- haman Duran._ Onlar da zaten Osman- h'dan gelen bir kuşak» Resmi, sanatı halktan koparmamak gerekiyor. Halk anlamaya mecburdegfl. Bizresim satma- yabaşlayınca bunun üzerindedüşünme- ye başlayanlar oldu eibette." Nuri lyem ülkemızdeki sanat ortamı- m kendine özgü biçımde anlatıyor:"Av- rupa'daçocuklaniçin resimahrürinsan- lar, Anadolu'da ise giderler kavak agaa dikerier-." Nuri lyem'in son dönemresrmlen31 Aralık tarihme dek Evin Sanat Galeri- si'nde izleyicilere sunuluyor. Evin Sanat Galerisi: Hamam Sok. Er- talayApt.No: 12/1 Tel: 0212265 81 58. Siyah Kalem'den üügünümüze Kültür Servisi-Yapıtlan Topkapı Sarayı Mü- zesi'nde saklanan 15. Yüzyıl Uygur ressamı Siyah Kalem Parıs'te yaşayan Christine Khond- ji ve Selma Gürbüz'ün Fransız Kültür Merke- zi'nde açtıklan ortak sergiye esın kaynagı ol- du. ChristineKhondjive SelmaGürbüz'ün ser- gisi 15 Ocak tarihine dek açık kalacak. SiyahKalem'in îslamı kabul etmiş Budistus- talann ekolünü izlediği sanılıyor. Bu resimler- de sıklıklacinler, söylencelerde tanımlanançiz- gilı postlan ve keskın dişlenyle devasa Uygur yak öküzleri yer alıyor. Çoğunlukla hayvan baş- b ve insan bedenli çizilen desenler Uygur mı- tolojısınden esinlenen öküz boynuzlan taşıyor. Bir yandan Christine Khondji açıkça refe- rans aldığı Siyah Kalem ve onunçahşmalan ızin- de, göçer cinler, dağılmış bedenli hayvanlar ve sürekli değişim halindeki yaratıklann evrenim yeniden tasarlarken diğer yandan Selma Gür- büz daha saydam ve yumuşak ama ayıu zaman- da beürgin erotik bir vurgunun gösterimı üze- rinde oynuyor. Yıllardır, efsaneler ve halk destanlarmdan etkilenerek yan insan yan hayvan masal yara- nklan üzerinde çahşan Selma Gürbüz, Siyah Ka- lem'm özellıkle şeytan ve hayvan figürlerinden etkilendiğini belirtiyor. Michaus'dan JosephBeuys'a, dağılmış beden teması ve şamanik referanslar çağdaş yaraöcı- lığa uyarlamyor. Bır anlamda, Andre Malra- ux'nun 'Hayali Müzesi'nde seçkin yer verdiği Siyah Kalem, tam anlamıyla güncelliğini ko- ruyor. Fransız-lrankarması bır aileden gelen Chris- tine Khondji, Paris'te Islam sanatı ve arkeolo- ji, Londra'da fotoğraf eğitımi gördü. Sanatçı aynca Avrupa'da çeşitli sergilere katıldı. Istan- bul'dadoğanSehna Gürbüz ıse 1986'danbuya- na Türkıye, Fransa, Ingıltere, Ispanya, Çek Cumhunyetı ve Slovakya, Amerika, Arjanün, Kore gibi ülkelerde kişisel sergiler açtı. Romeros kardeşler Rodrigo'nun ünlü konçertolannı seslendirecek Gitarın soylu ailesi Türktye'de ÖZGÜRDURGUN Ünlü Ispanyol gitar dörtlüsü The Romeros, Borusart tstanbul Filar- moni Orkestrasrrun "Yeni Yıl Kon- serleri" kapsammda üç kentte mü- zikseverlerle buluşuyor "KlasikGJ- tann Soylu Ailesi" olarak tanınan dörtlü, şef Gürer Aykal yönetimin- deki tstanbul, Izmır ve Ankara kon- serlerinde geçen yıl aramızdan ayn- lan ünlü besteci Rodrigo anısına, bestecınin ünlü konçertolannı seslen- direcek. Konserler 20 Aralık Pazartesi gü- nü Istanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı saat 19.30'da, 21 Ara- hk'ta tzmir Efes Oteli Convention Center'da 20.30'da ve 22 Arahk'ta Ankara Atatürk Kapah Spor Salo- nu'nda saat 20.30'da gerçekleştinle- cek. Konserlerin özel bir komığu ola- cak: Rodngo'nun, Türkiyeli eşi Vıc- toria Kamhi ile beraberliklerinden olan kızı CecUia, "Onur Konuğu" olarak bu konserlen ızleyecek. Temelleri, ünlü gitarist Celedonio Romero tarafından atılan topluluk, bugün üç kuşağı banndıran bir kim- liğesahip. 1957yüındaABD'yeyer- leşerek bu ülkede konserler verme- ye başlayan Romeros Dörtlüsü, Av- rupa'dan ve Uzakdoğu'ya Beyaz Sa- ray'dan Vatikan'a çok sayıda kon- serie, genişkitlelerle buluşarak önem- li bir uluslararası başanya ımza at- tı. New York Times'm "Müzikalye- teneğin çözülemeyen suianndan bi- ri de babadaki ustahğm genetiky ön- den çocuklara nasıl ulaşüğnıı izle- mek. Dört Romero'nun virtüöztük düzeyi, aynı kahpta oluşmuşçasma, aynı sağlamhk ve üıcelİkte" ifade- siyle, övgü dolu bir yorumla bahset- tiği Romeros Dörtlüsü'nden Pepe Romero, yıllar önce Türkiye'de ver- dikleri konserleri büyük bir mutlu- lukla amyor ve Türkiyeli dınleyiciy- le buluşmak için sabırsızlandıklan- m söylüyor. Pepe Romero ile heye- canla bekledigi Türkiye turnesi ön- cesınde göriiştük. Her birinin solo kariyeri var - Romeros Quartet, Latin müziği ve kültürünün seçkin topluluklann- dan biri olarak uluslararası müzik dünyasmda ayncahklı biryere sahip. TemeDeri tspanya'da atılan tophıhık, uluslararası başanya ABD'de kavuş- tu. Grubundoğdugucografya ve kffl- türün bu başandaki payı nedir? PEPE ROMERO- Bir sanatçmm B^orusan îstanbul Filarmoni Orkestrası, tstanbul, Izmir ve Ankara'daki "Yeni Yıl Konserleri"nde ünlü gitar dörtlüsü Romeros Kardeşler'e eşlik ediyor. Konserler, geçen yıl yitirdiğimiz Ispanyol besteci Rodrigo'nun anısına gerçekleştirilecek. yetişmesındekı en önemli etken, sa- natçuıın doğduğu yer ve tanhsel ko- şullardır. Bizler, sanatın yeşerdiği, büyük eserlerin yaratıldığı bir coğ- rafyaya aitiz. Ispanya'nın "Son Ro- mantik Dönem" sanatçılanyız. An- cak topluluğun kurulduğu günlerde Ispanya'daki politik ve ekonomık şartlar bizim için çok sertti. Bu, bi- zi yeni bir ülkede sanatırmzı ıcra et- meye yönlendirdi. - "Klasik GitannSoyhıAnes" ola- rak anıhvorsunuz. Bireysel kariyer yapmak yerine "aile" topluluğu ol- mayı seçtiniz. Başanruzda bu kimü- ğin nasıl bir etkisi oldu? ROMERO - Romero Kardeşler'in her birinin bır solo kariyeri var. He- pimiz farklı orkestralarla, solistler- le sayısız konserler veriyoruz, an- cak aile bağlanrruz, profesyonel mü- zik>r aşamlanmızda bizim içinönem- h olanaklar sundu. Bu sayede kişi- sel kanyerlenmizı de geliştirebildik. Romeros Quartet'ın üç kuşak bo- yunca bir arada olmasında bu güçlü aıle bağımn ve eibette, babamız Ce- kdmodRomero'yaduyduğumuz sev- ginin büyük etkisi var. - Son olarak Japonya'da bir kon- ser verdiniz ve çok yakmda sizi Tür- kiye'de dinleyecegiz. Dünyayı bu ka- dar çok gezen bir topluluk olarak, farklı kültürlerden izteviciyle nasıl Uetişim kuruyorsunuz? ROMERO-Romeros Quartet ola- rak bugüne dek tstanbul'da çok sa- yıda konser verdik. Pepe Romero, özellikle Istanbul ve Izmirli izleyi- ciyi yakından tanır. Türkiye'de yeni- den konser verecek olmak bizim için büyük bir mutluluk kaynağı. Ülke- nizi ve burada gördügumüz güzeUik- leri her zaman derin bir sevgi ve öz- lemle arumsıyoruz. Sahne bizler için büyülü bir yer. O büyülü atmosferde bızi dinleme- ye gelen herkesi dostumuz olarak kabul ederiz. Müziğüı olduğu yerde dil ve kültür aynmı yoktur, çünkü her- kes tek bir yürek olarak birleşmiştir. Rodrigo'yla dostluğumuz.^ - Borusan tstanbul Filarmoni Or- kestrası ile vereceğiniz Yeni \ ü Kon- serleri, ünlü besteci Rodrigo amsma gerçekleşecek. BUdiğuniz kadanyla Rodrigo'nun RomerosKardeşler'in repertuvanna büyük katküan oldu. Bu işbnüğinden sözeder misiniz? ROMERO-Romero Quartet, bu- güne dek Rodrigo'nun gitar konçer- tolanndan beşınin dünya prömiyeri- ni gerçekleştirdı. Bunlardan, "Con- derto Andaluz" Romeros Quartet için yazıldı ve bestelendi. Rodri- go'nun pek çok eserini seslendirdik. Aynca Pepe Romeros, Rodri- go'nun 90. yaşı dolayısıyla "Sha- dows and Light: Rodrigo at 90" ad- h fılmın gerçekleşmesıne destek ver- di. Rodrigo ıle dostluğumuz bu yıl- lar süren ışbirlığiyle pekişti ve ina- nıyoruz kı bu dostluk, yaşamlanmız fıziksel olarak sona erse de hiç bit- meyecek. - Tüm düny^da ve Türkiye'de de bir "Latüımania" yaşanryor şu gün- lerde. Zirvedeki şartacdar ve şarkı- lann Latin kökenli olduğunu görü- yonız. Sizbuilgiyinaal yorumluyor- sunuz? ROMERO - Latın diye adlandın- lan cografya, dünyamn en eğlence- li insanlannın yaşadığı yerdir. Bu in- sanlar sanki dünyaya mutluluk getir- mek için gelmişler. Ve onlardan yan- sıyan o ışık, o gülümseme, yoksul- luk, açhk gibi sosyal sorunlara rağ- men dünyaya geürdikleri pozitif yak- laşım bu insanlan özel kılar. Bu il- giyi bu yüzden çok şaşırtıcı bulmu- yoruz doğrusu. HocaAli Rızaekolütablo-lOmirvarnra. Artium Sungur Sanat Evi'nde milenyum müzayedesi • Kültür Servisi - Artium Sungur Sanat Evi tarafından düzenlenen "Milenyum Kış Müzayedesi" 19 Aralık Pazargünü saat 14.00'te Hilton Balo Salonu'nda gerçekleşecek. Müzayedede, Türk ressamlanna ait yapıtlar yer alacağı gibi uygun fiyatlarda çeşitli tablolar da satışa sunulacak. Müzayedede. resım anlayışı olarak izlenimcı bir nitelik taşıyan Hoca Alı Rıza ekolü tablodan Hamıt Görele'mn "Peyzaj"ına kadar, Elif Naci, Celal Tutant, Pertev Boyar, Sabn Berkel gibi ressamlann da eserleri yer alacak. Noel Baba, Avrupa Ortak Mlras kampanyasma alındı • ANTALYA (AA) - Kültür Bakanhğı, Antalya'da her yıl aralık ayı başında düzenlenen "Noel Baba ve Dünya Banşına Çağn Etkınlıklen"mn, "Avrupa: Bir Ortak Miras" kampanyasma alınmasını uygun gördü. Kültür Bakanlığı Dış llışkiler ve AT Koordinasyon Genel Müdürlüğü tarafından Noel Baba Vakfı'na göndenlen yazıda, Avrupa Konseyi çerçevesinde 1999 Eylül-2000 Eylül tarihleri arasmda gerçekleştirilecek "Avrupa: Bir Ortak Mıras" kampanyasma, çeşitli ülkelerin yam sıra Türkiye'den de bazı proje ve etkinliklerin kanldığı beluiildi. Yazıda, "Noel Baba ve Dünya Banşına Çağn Etkinlikleri"nin de bu kampanyaya ahnmasının uygun görüldügü kaydedüdi. Ctiipolatas Performans TopMuğu Değirmendepe'de • Kühür Servisi- Chıpolatas Performans Topluluğu, The British Councirin davetüsi olarak lngiltere'mn Edınburgh kentinden Türkıye'ye geldi. Tnstan Glover, Sam Thomas ve Jasper King'den oluşan topluluk, bugün saat 13.30'da Marmara deprem bölgesinde, Değinnendere çadırkentınde bir gösten sunacak. Sokak tiyatrosu konusunda uzman olan Chipolatas Topluluğu'nun en önemli özelliği, grubu oluşturan dinamik üçlünün espn yeteneğimn yanı stra , ' '\ göstenlerinde sergiledikleri canlılık. Topluluk her yaştan izleyiciye yönelik müzik ve tiyatro göstenleri ile dünyamn çeşitli festivallenne katıldı. Harem Suare' Hollanda stnemalaniida • AMSTERDAM (AA) - Yönetmenliğini Ferzan Özpetek'in yaptığı ve Osmanlı Devleti'nın son döneminde Sultan Abdülhamit'in Yıldız Sarayı'ndaki harem yaşamıru konu alan 'Harem Suare' adh film Hollanda sinemalannda göstenlmeye başladı. Ağırlıklı olarak Sultan'ın haremindekı cariyelerin yaşammı anlatan film, Hollandalı smema eleştırmenlennden büyük övgüler alıyor. Sultan Abdülhamit'ı Haluk Bilgıner'in canlandırdığı 'Harem Suare'de, Nılüfer Açıkalın, Ayla Algan, Pelin Batu, Selda Özer gibi Türk oyunculannın yam sıra çok sayıda ttalyan oyuncu da yer alıyor. Londra'da punk belediye başkan adayı • LONDRA (AJV) - tngıltere'nin başkenti Londra'da 4 Mayıs'ta yapılacak belediye başkanhğı seçımlennde aday olan, ünlü punk müzik grubu Sex Pistols'ın eski üyesi Malcolm Mclaren, kampanyasında "randevuevlerinin ve esrann yasallaştınhnası ile kütüphanelerde barlar açıhnasmı" önerdi. îngiliz müzik dünyasırun bir başka önemli ismı Oasis grubunun plaklannı çıkaran Creation Records'un patronu Alan McGee tarafından desteklenen sıradışı başkan adayı, Işçi Partisi ile Muhafazakâr Parti arasında geçecek soğuk seçim yanşına renk katıyor. Tatilya'da sanat etkinlikleri • Kültâr Servisi - Fil Kültür Kulübü'nün 31 Ocak 1999 tarihine kadar gerçekleştıreceği sanat etkinliklerinde Üç Deniz Topluluğu, Işığın Yansıması, Teoman, îstanbul Blues Kumpanyası, Ayşe Tütüncü ve D-100'ün konserleri, Hamdi Alkan Tiyatrosu, Serhat Kaya ve Fıgen Şakacı'nın stand- up ve Naü Kırmızıgürün gösterileri izlenebilecek. BUGÜN • BİLGİlMVERSrrESl'nde 17.00 de yönetmenliğini Raul Ruiz'ın yaptığı 'Genealogies D'Un Crime' adlı film, 19.00'da ise Richard Attenborough'nun yönettiği 'İn Love and W'ar' adh fihn gösteriliyor. (216 23 15) • LAYLAYLOM CONCERT HALL'de düzenlenen 'Rock Günleri' kapsammda saat 14.00'ten itıbaren Ingrage, Ftu, Sagitarus ve Hole Current adh gruplann konserlen ızlenebihr. (243 55 08) • Pİ ARTVVORKS'te 12.30 ve 18.00 saatlerinde Peter Schamoni'nın yönettiği Max Ernst'in yaşammı konu alan 'Max Ernst' adlı belgesel gösteriliyor (236 68 53) • MEBA SANATEVİ'nde 15.00'te 'Mine Ergen'le Bertott Brecht Şinieri', saat 20.00'de 'Komedi Tiyatrosu* konulu söyleşi ve saat 21.30'da 'Gruplarla Tiyatro' başlıklı atöhye çahşması yer alıyor. (547 13 35) • KÜLTÜR DOSTLARI DERNEĞl'nde psikolog Nilüfer Gökeşmeoğlu'nun 'Çocuklan Anlamak' konulu söyleşısı saat 19.30'da ızlenebılır. (391 54 10) • CLIMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'nde Imza ve Söyleşi Günleri çerçevesinde Ümh Zileli saat 17.00'de okurlan ile buluşacak. (252 38 81) • KEREM GÖRSEV JAZZ BAR'da saksofoncu Ühan Erşahin, pıyanist John Davis, kontrbasçı Joe Martin ve baterist Mike Mazur'un konseri izlenebihr. (231 39 50)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear