25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 ARALIK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AB adaylığına TSK'den destek • tZMİR (Cumhuriyet EgeBûrosu)- Kuvvet komutanlanyla biılikte incelemelerde bulunmak üzere tzmir'e gelen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu, Türk Süahlı Kuvvetleri'nin Türkiye ve Türk halkının yaranna olanherşeyi desteklediginı belirterek "AB adaylığı uzun vadede Türk halkının yaranna olacaktır" dedi. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Djşişlen Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı dün yaptığı açıklamada, Çeçenıstan sorununun kontrolden çıkarak bölgeyı gergınlik ortamına sürüklemesine izin verilmemesı gerektiğini belirterek "Bir bölge ülkesı olarak, bölge banş ve istikranru tehukeye düşürecek ve kimsenin yaranna olmayacak hareketlerden kaçınılması gerektiği inancındayız" dedi. KESK'in kurıriuş yıidonumu • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Kamu Emekçüeri Sendikası Konfederasyonu'mın (KESK) 4. kuruluş yıldönümü etkinlikleri dün akşam Selim Sım Tarcan Spor Salonu'nda gerçekleştirildı. KESK Başkanı Siyami Erdem, KESK'in kamu emekçilerinin gerçek ve tek örgütü olduğunu vurguladı PPOI. Dr. Aksu velat etti • FOÇA (Cumhuriyet) - Ege Üniversitesı Tıp Fakültesi'nden emekli Prof. Dr. Yavuz Aksu, akciğer kanserine yenık düşerek önceki gece yaşama veda ettı. Ankara Mevki Hastanesi, Keçiören Hastalıklan Sanatoryumu, Buca SSK Hastanesi ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Bölümü'nün kurucusu olan Prof. Dr. Yavuz Aksu, 1974 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanhğı'na seçilmişti. Prof. Dr. Yavuz Aksu, 1981'de 1402 sayıb yasa ıîe görevinden alınmış, daha sonra mahkeme kararı ile görevine dönmüştü. Prof. Dr. Aksu, yann Foça'da öğle namazından sonra topruğa verilecek. HADff'filen serbest • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - HADEP Şanlıurfa ıl binasında yasak yaym bulundurdukları gerekçesiyle gözaltına alınan il başkanı Ziya Çahşkan'ın da aralannda bulunduğu 4 parti yönetıcısı ile Aras Kargo çalışanı 7 kişi, savcılık tarafından serbest bırakıldı. Sunıç'ta PKK'ye lojıstik destek sağladıklan ve örgüte para topladıklan öne sürülen 10 kişi yakalandı. Il binasında önceki gün düzenlenen "Kadın ve tnsan Haklan" konulu panelın ardından yapılan aramalarda 817 adet, arama sırasında Aras Kargo kuryesi tarafından getirilen bir pakette ise 70 adet yasak yayın ele geçirilmiş ve partinin 4 yöneticisi ile Aras Kargo çalışanı 7 kişi gözaltına ahnmıştı. Geriye dönük tahkim, altyapının yanı sıra otoyol ihalelerini de kapsayacak Talıkhıule çîfte oyun var BANTJSALMAN ANKARA - Hukuku ıkınci plana atan özelleşürme uygulamalannı sürdüren hü- kümet, enerjı sektöründekıkargaşayıda bü- yütüyor Elektnk Piyasası Yasa Taslağı yü- rürlüğe gırdikten sonra, dığerenerji özelleş- tırme yasalannın hükmü kalmayacağı bi- linmesmekarşın. 3996 sayüıYap-tşlet-De\ - ret Yasası'nın kapsamıru enerji>i de içıne alacakbiçimde geruşletıp, tüm sözleşmele- ri özelhukukhükümlerine tabikılanyeni bir oyunsergiknıyor. Bu oyununıçınetahkımın geriye dönük işlemesini sağlayacak düzen- leme yerleşurilerek, yabancı sermaye başta olmak üzere enerji lobisınin ıstekleri yeri- ne getırilirken; Elektnk Piyasası Yasası yü- rürlüğe ginnceye kadar tüm enerji rantının dağıtümasının planlandığı savlandı. Yasalann geçmışe yönelik olarak çıkan- lamayacağı genel hukuk ılkesı gözardı edi- len tahkim düzenlemesıyle, şırketlere çifte kâr sağlamrken; söz konusu ihalelere gıren diğer şırketlerin yargrya başvurabüecekle- nne dikkat çekiliyor. Hükümet, 3996 sayılı Yap-lşlet-Devret Yasası'nı yürürlükten kaldıracak "Yatmm ve tştetme Modefi" adı altında altyapıdan enerjıye kadar uzanan kamu hizmetlerinın özel hukuksözleşmelerine bağlı olarak yap- işlet-devret, işletme hakkı devri gibı çeşitlı yöntemlerle yerlı ya da yabancı şırketlerce yapılmasını öngören yeni bir düzenleme üzennde çalışıyordu. Ancak, genye dönük tahkim işleyişinin Danıştay Yasası ile 1dan Yargılama Usul Yasası'nda değişıklik tasa- nsındakabuledilmemesi üzenne, hükümet 3996'dakı bu değişikliklenn rafa kaldınla- rak. yürürlük maddelen dışında ıkı madde- den oluşan bir tasanyı TBMM'de görüştür- meye başladı. Bu tasanyla, 3996 sayılı Yap-tşlet-Dev- ret Yasası'nın, *köpru,tüneLbaraj.sulama, içme ve kullanma suyu, antma tesisi. kana- nzasyon. haberleşme, maden ve işletmeleri. fabrika ve benzeri tesisler. otojol, demiryo- lo. yerahı ve verüstü otoparkı ve shil kuüa- nıma vönefik deniz, hava limanlan ve ben- zeri yanrun ve hizmetierin yapünlmasrna ilişkınkapsamına "enerji üretinviletiın, da- ğtom ve tkaretT de eklendi. Tasannın ıkınci hükmüise, Danıştay'ı ta- mamen devreden çıkaran, kamu yaran adı- na davalann açümasını engelleyecekbir dü- zenlemeyi yürürlüğe sokacak. tkinci mad- dede, ılkmaddede yer alanalanlardaserma- ye şırketı ya da yabancı şırketle yapılacak sözleşmelerin özelhukuk hükümlenne tabı olacagı behrtılıyor. Böylece kamu hızmeti- nı ıçeren bu alanlar tamamen "ticari bir ihş- ki" olarak tanımlanacak ve göriiş alınması ıçin büe Danıştay'a göndenlmeyecek. Elektnk Mühendısleri Odası (EMO) Avukatı Gökhan Candoğan, "Yargmm ka- fasını kanşurmaktan başkabir şeydeğil" dı- ye nıteledığı 3996 sayılı yasada değışıklık öngören tasannın, yasalaşsa bile Elektnk Piyasası Yasasf nm devTeye gırmesıyle bir anlamı kalmayacağına dikkat çekti. Yasa öncesındeböyle bir düzenlemeye gıdilerek, enerji sektöründekı tüm rantın dağıtılması- nın hedeflendiğmi belirten Candoğan, yap- ışlet-devretmodelindekiimtiyazsözleşme- lerinın Anayasa Mahkemesi'nin karanna aykın olarak özel hukuk sözleşmelerine so- kulmayaçalışıldığını,bu uygulamanın ana- yasayaaykın olduğunubıldırdi Candoğan, özel hukuk hükümlenne tabi kılınmasıyla ıdare hukuku açısından değerlendırmelerin yok edildiğmı; sendikalar, meslek odalan gıbı kuruluşlann dava açma hakkının oıta- dan kaldınldığını kaydettı. DPT'nın Plan ve Bütçe Komisyonu'nda karşı çıkmasınakarşın geriye dönük tahkim ışlemesıni sağlayacak önerge kabul edildi. Bu önergeyle tasanya eklenen geçici mad- dede "Birincifikradabenrtflen projeveişler ile 30% ve 3465 sayıu yasaya tabi proje ve iş- lere de bu yasa hükûmkrinin mgularunası- na. görevli şirketin yasanın yayımı tarihin- den itibaren bir a> icerisindebaşvurau veB- giliidareninmüracaaüüzerinealternatif pro- jeterdekifiyat,sürevediğerunsuriaresas ah- narakilgiişirkrtleyenidenmüzakereedimiş ohnası şarnyla Bakanlar Kunıhı'nca karar veriebilir'' denıhyor. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART CHP'li Dinçer, hükümetin kendi belediyelerine ayncalık yaptığını belirtti 'Depremde bile partizanhk yapıhyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Merkez Yönetuu Kurulu (MYK) Oyesı AH Dinçer, DSP, MHP ve ANAP'tan oluşan koalisyon hükümetini deprem bölgesınde bile partizanlık yapmakla suçladı. 15 Aralık 1999 tarihlı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve doğal afet nedeniyle zarara uğrayan belediyelere yapılacak yardımlan düzenleyen karara tepki gösteren Dinçer, bu kararla özellikle MHP ve ANAP belediyelenne ayncalık tanındığını söyledi. Dınçer, "Kutsal ramazanda böviesinehaksız, insafsu. partizan uygulamalar >apan. kul hakkını ytyen. insanlanmızı ayıran bu iktidan kuıryoruz ve bu düzenlemevi protesto ecüyoruz'' dedi. CHP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu MYK Üyesi Ali Dinçer ve CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bekir Yurdagül. dün genel merkezde düzenledikleri basın toplantısuıda, deprem bölgesindeki belediyelere yapılacak yardunlan düzenleyen karara tepki gösterdüer. Yem düzenlemeyle "neredeyse tüm MHPIi bekdiyekrin afet bölgesi ilan etlildiğini"' belirten Dinçer, Ankara'nın Sıncan, Etmıesgut, Bala gibi beledıyelerinın bile salt MHP'li olduklan için afet bölgesi ilan edilerek fazla yardım almasmuı sağlandığmı vurguladı. 'Insafsızhaksudık* Dinçer. "Bu insafsıdıktır. son derece çirkin bir partizanhkbr. Bu iktidar. böylesi haksızhklan yapmayi auşkanhk haline getirmiştir'' dedi. Benzer haksızlığın. kısa zaman önce Maliye Bakanlığı tarafından nüfusu 50 binin altrndaki belediyelerin ikhdar partilerine bağlı olanlanna yapılan yardımlarda yaşandığrnı anımsatan Dinçer, deprem bölgesindeki beledıyelerie ügili olarak şu örnekleri verdi: 'CHPVe haksıztık' "Deprem bölgeierindeki belediyeler arasında haksızuğa neden oian kararname bu iktidann partizan, haksız, hukuksuz, insafsız uvgulamalannın üzerine tüy dikti. Yardımlar için öngörükn en yüksek katsayı S'tir. MHP'li belediyelerin büyük böhunüne en üst katsayıya yakın >ardımlar verflirken. CHP'B beledhelere gördükleri büyûk zarara karşın bunun yansı kadar katsayı öngörühnüştür. CHP'li Izmit Anakent Bekdiyesi'ne \erilen yardım katsayısı 2*dir. Ama depremde neredeyse hiç zarar görmeyen ANAP'h Kandıra Betedrvesi'ne 4.91 katsayı verilmiştir. İzmit'in MHPli Körfez Brfediyesi'ne S katsayı verflirken, depremde neredeyse yerle yeksan olan Değirmendere Bekdiyesi'ne 2 katsayı verihniştir/' Tasarı geçti Danıştay'ın yetkilerine tırpan ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM Genel Kurulu'nda, uluslararası tahkim yolunu açan anaya- sa değişikliğine uyum ya- salanmn görüşülmesıne başlandı. Genel kurulda ılk ele alınan Danıştay Yasası ve tdan Yargılama Usulü Yasası'ndayapılan değişik- likle Damştay'm, kamu hizmetlen ile ügüı imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri- ne ilişkin Damştay'm mce- leme yapma ve karar yetki- si nrpanlanarak sadece "gö- rüş bildinne" hakkı tarun- dı. FP ve DYP sözcülen, uyum yasalan kapsamında, bu tasannın arkasından ele alınan yap-ışlet-devret ya- sası değışikliği ile tahkımın genye dönük işletilmesıne karşı çıkarak "kryakemek- üükle Meclis'i yerden yere vuran, ancak enerjiihalele- rini alan medya patronlan- mn odüllendirildiğinr ifa- de ettiler. DYP Tunceli Mılletveki- li Kamer Genç, tahkımın geriye işletilmesi ile enerji ihalelenne giren medya patronlanmn ödüllendinl- diğini belirtirken FP tstan- bul Mılletvekilı Nazü Ib- cak, u kryak emeklilik" ya- sa önensi nedeniyle parla- mentoyu yerden yere\uran medyanın, tahkim konu- sunda ise sessiz kaldığına işaret etti. Tasan kabul edildi. Hü- kümet ortaklannın TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda verdiğı önergenın kabulü doğrultusunda da, uluslararası tahkimin geri- ye dönük işletılmesının yo- lunu açan "Bazı yaönm ve hizmetierin yap-işlet-devTet modeli çerçevesinde yapb- nunası hakJandaki yasata- sansı" da genel kurulda görüşüldü. IRMIKI AYDIN ENGlN aengin(a doruk.net.tr. Laf orayanasıl geldi anımsamıyorum. hgiliz Vodafone iletişim şirketinin, aynı alanın bir başka devi, Alman Mannes- mann şirketini, hisselerini alarak yutma girişimıni konuşuyorduk. Gri gözlerini bana dikip sordu: - Kopenhag ö/çütterinı kabul ediyor- san, tahkim ilkesini de isteristemez ka- bulleneceksin. Avrupa ile bütünleşme- nin kuralı, koşulu bu. önümüzde, bugünlerde çok revaçta olduğunu söyleyip ısmariadığı tatlı be- yaz şarapla maden suyu kanşımı hafif bir içki var. Bardaklan göstenp sözünü sürdürdü: - Hem bu içkiyi söyleyip hem de şa- rabını içerim ama maden suyunu iste- mem, cf/yemezsın. Istesen de olanaksız bu artık. Almanın akıl yürütmesinde pek açık kapı kalmadı. Hep birlikte kurduğumuz "yeni" bir ortaklık yok; adamlar taa 1960'tan beri ilmek ilmek ördükleri bir büyük "anakara ortaklığına" bizi de alı- yorlar. Üstelik kapıyı o kadar tekmele- dik, kapının ağzında o kadar inatla diki- lip bekledik ki, bu saatten sonra "Ge/ı- rim ama, şu, şu, şu koşullara evet, ama şuna, şuna, şuna hayır" deme şansımız da yok. Demek ki tartışmayı da "siz-biz" ek- seninde yürutmek anlamsız. Peki öyleyse, "biz hepimiz" diyerek yürüyelim: - Bizhepimiz, şuyaşlı anakaranın çe- şitli ütkelerine dağılmış yaşıyoruz. Şim- di Britanya adasınm bir mobil fetefon fcep telefonu) iletişiminde iyiden iyiye Tahkim Bir Mahkemeyse Yargıçlar Kim? azmanlaşmış Vodafone şirketi, Alman- ya'nın Mannesmann mobil telefon şir- ketinidevralmaya çabalıyor. Bunun an- lamı buradakiMannesmann küçülecek, epeyemekçiişsizkalacak, Almanya'nın vergigelirieriazatacak, Vodafoneşirke- ti AJman cep telefonu kullanıcılanna kendi koşul ve fiyatlannı dayatacak... Hiç duraksamadı: - Senin tenmlehnle söylersek, AJman BMW otomobiltekeliingiliz Rover'iyut- tu; Rolls Royce'u gene BMW mi yuta- cak yoksa Volksvvagen mi yutacak ya- nşı var. Bunun sonunda Britanya ada- sında bazı emekçiler işsiz kaiacak, In- gittere'nin vergigelineridüşecek, BMW ve VW Ingiltere'deki otomobil alıcılan- na kendi koşul ve fiyatlannı daha kolay dayatacak... Farkmda mısın, bu akılyü- rütme saçma... Sorunu Avrupa çapın- da düşün. Serbest piyasa ekonomisi temelinde bütün Avrupa'yı kapsayan bir hukuk sistemi düşün... Bir "hukuk sistemi" düşün, öyle mi ? Bütün Avrupa'yı kapsayan bir hukuk sistemi düşün! Haydi düşünelim bakalım... • • • Işte bu noktada, tartışma kendiliğin- den "tahkim"'e geldi. Tahkime karşı çıkanlar, argümantas- yonlannın (tanrtlannın) ağıriığını ege- men bir ulus devletin, ulusal yasalan- nın üstünlüğü ilkesine dayandınyor; tahkime boyun eğmenin emperyaliz- me teslim olmakla bir ve özdeş otdu- ğunu savunuyorlar. Tahkimi savunanlar ise, küreselleş- menin ulaştığı boyutlan sergileyip, bu çağda ulusal sınıriardan, ulusal ege- menlikten, ulus-devletten söz etmenin çağdışılık demek olduğunu vurgulu- yoriar. Şimdi. Avrupa Biriiği'ne katılmak, elbetteu- lus-devletin egemenlik haklannın ok- kalı bir bölümünü Avrupa Birliği'ne, o- nun karar organlarına, Avrupa Parla- mentosu'na, Avrupa Konseyi'ne dev- retmek demek. Üstelik gelişme, ulus- devletin gitgide cılızlaşıp, sonunda Av- rupa Birleşik Devletlerinin (ABD) bir eyaletine dönüşmesi yönünde. Dolayısryla hem AB'ye katılmaktan yana olup hem ulus-devleti savunmak mümkün değil. lleride dahadaolanak- sızlaşacak. Ama "tahkim"\ Avrupa Birliği üyeli- ğinin olmazsa olmaz koşulu, Avrupa Birliği'nin temel ilkesi olarak kavramak (hele hele kavratmak) da bir yanılgı. • • • Neresinden bakarsanız bakın, tah- kim, çokuluslu şırketlerin yatınm ve ekonomik etkinliklerinin, ulusal yasalar yerine, uluslararası bir "hakemler ku- rulu" tarafından çözülmesi demek. Uluslararası Hakem Kurulu olarak kendini kabul ettirmiş (siz "yutturmuş" diye okuyun) birkaç kurul var. Bir ömek verelim: ABD'nin önde gelen politika- cılanndan, ABD başkan danışmanla- nndan, soğuk savaşın en azgın strate- jistlerinden Brezinsky böyle bir tah- kim kurulunun başında. Düşünmesi bile ürkütücü. Nötron bombasını, "mallara zarar vermiyor" diyesavunan, "Yıldız Savaşlan" denen nükleer intihann siyasal teorisyeni Bre- zinsky'nin önüne gelecek bir anlaş- mazlığın, insanlığın yararı gözetilerek bir çözüme ulaştınlacağını sanmak, Hrtler'i, Yahudi yetimhanesine müdür tayin etmekten farklı değil. • • • Peki benim Alman arkadaşın öğüdü ne olacak? Bana "BütünAvrupa 'yı kapsayan bir hukuk sistemi düşün" demişti. Tahki- mi de bu sistemin içine oturtmuştu. Henüz bütün Avrupa'yı kapsayan bir hukuk sistemi yok. Şimdilik çokuluslu şırketlerin hukuku var. Eksenine insa- nı değil, kâr, daha çok kân alan bir hu- kuk. Tabii eğer ona gerçekten hukuk denebilirse... Ona sordum: - Tahkim bir mahkemeyse yargıçla- nkim? Bu kez duraksadı, sonra güldü: - Bir içki daha ısmahayayım mı sa- na ? POLİTİKA GÜ1MLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kutay'ın Gerçek Yüzü... Tarihçi Cemal Kutay'tn gerçek yuzünü okurla- nn isteği üzerine sergilemeyi sürdürüyoruz... Cemal Kutay, Atatürk devrimlerine hep karşı çık- mıştır; Halkevleri'ni Moskova'ya bağlı kurum- lar olarak görmüş, yaşamı boyunca 'gerici-faşist' bir kimlik sergilemiştir... Kutay, bu gerçekler karşısında kendini savunur- ken, olaylan saptınp ilginç bir savunma yöntemi gelıştiriyor "Ben Atatürkçüyüm!.. Atatürk'ün iki düşmanı olmuştur. Birincisi klasik an/amda yobazlar. Ikin- cisi Atatürk'ü ateist olma noktasına götüren ma- teryalistler, sosyalistler. Benim ne kadar Atatürk- çü olduğum ortada..." Cemal Kutay, sahibi ve sorumlu yazıişleri mü- dürü olduğu 'MİLLET dergisinın (28 Ağustos 1947) 82. sayısında 'Milli Eğitimde Ilk Darbeler" başlıklı yazısında "kızıl plan tatbikatının en ye- ni safhası"nı anlatıyor: "CHP'nin, Atatürk'ün ve Reşrt Galib'/n büyük emellehe kurduğu ve kızıl propagandaya karşı Türk kültürünü en geniş ölçüde müdafaa etmek- le mükellefolan Halkevleri sekiz sene içınde sayı itibariyle çoğalmış fakat ruh ve benlik ıtibariyle mahvolmuştur. 'Halkevi'nı gülünç bir mefhum ve gülünç bir müessese haline getirmek Moskova emridir ve iddıa ediyoruz. Bu yolda müsbet veya menfi yollardan faaliyet gösterenler arasında ya- pılacak bir inceleme bunlann 'bilerek' mi yoksa 'bilmeyerek' mi bu gayeye çalıştıklannı ispat ede- cektir. Bir müddet sonra 'sosyalist' partileri haline gi- ren ve daha belki de girecek olan faaliyetlerin iç- yüzü de işte böyledir." • • • Dünya 21. yüzyıla girerken 'gerici-faşist kad- rotar 1 Türkiye'de devlet erkini kuşatmış durumda... Türk-lslam sentezi modeli 12 Eylül 1980 sonra- sı Milli Eğitim'den Yargı'ya dek devletin tüm ku- rumlannda egemen olmuştur... 1950 sonrası Adnan Menderes, TBMM'de sı- kışınca, nasıl sesleniyordu DP milletvekillerine: "Siz isterseniz hilafeti bile getirebilirsiniz!" Köy Enstitüleri ve Halkevleri kapatılırken de kı- lıf hazırdr. "Buralan komünistlerin yuvası..." 12 Eylül 1980 sonrası Kenan Evren ve arkadaş- lan Atatürk'ün kurduğu Türk Tarıh Kurumu ile Türk Dil Kurumu'nu kapatırken de 'komünistyuvalan- madan' söz etmiyor muydu? Evet... Tekrar dönelim Kutay'ın 'MİLLET' dergi- sinde yazdıklanna: "Maarif Vekili Saffet Ankan namuslu ve vatan- perver biradamdı. Bütün ınkılap çocuklan gibi ci- vanmert idi. Onun bu son hassasından istıfade edilerek etrafına bilerek 'ajanlar' sürülecekti. Bir taraftan bu 'komünist ajanlar' vasıtası ile kendi- sinin iyi niyeti istismar edilecek ve bazı 'mühim' unsuriar maarif kadrosunun can alacak yerierine yerieştirilecekti. Nitekim 'Sabahattin AIP ğlbi bazı zeVat\akıa Abidin Özmen zamanın hafrftĞn maarifsanSsıha girmışlerse de bilhassa Saffet Ankan zamanmda maaşa, rütbeye ve diledikleri gibi faaliyet' sarfe- decek/eriyertere sokulmuşlardır. Sayın Saffet An- kan bu tarihlerde muhtelif vesilelerte ikaz da edil- miştir. Fakat gene etrafını saran 'elemanlann' tel- kinleri ile olacak şu cevabı vermıştir: 'Bu tayin ettiğim adamlann komünist olduk- lannı ben de biliyorum. Fakat komünıstlik açlık- tan, refahsızlıktan gelir. Bunlann karınlan doyar, maddi ve manevi refaha ererterse komünistJikten vazgeçerler.' Zaman, Sayın Ankan'tn bu düşüncesinde isa- bet edemediğini kuvvetli misallerie ispat etmiştır. Kızıl plan tefrikamızın bundan sonraki kısmında buna ait çok kuvvetli misaller bulunacaktır. Esa- sen bizzat Sayın Ankan bulunduğu mevkiden ko- layca tetkik edebileceği emniyet teşkilatı dosya- lanna kısaca bir göz atarsa 'nasıl aldatıldığım' müşahede buyuracaktır. 'Maarif Vekili' Saffet Ankan 'ın etrafını alan 'ele- manlar' diğer birAnkan'ın da 'Baha Ankan'/n da dostluğunu temin etmişlerdir. O vakitler Ceza Iş- leri Umum Müdürü olan Baha Ankan'ın bu dost- luğundan açıktan açığa istıfade edilmiş ve kendi- sine birçok mahpus komünistlerin hal ve şart- lan etrafında genişietici müzaheretler temin et- tirilmiştir ki bunun liste ve misallerini de okuyucu- tanmtza verdiğimizzaman temiz ve vatanperverin- sanlann bile nasıl istismar edildiklerinin örnek- lerine şahit olunacaktır. Fakat, artık şurası şüphe götürmez bir hakikat- tir ki 'SoT e/eman/ar Milli Eğitim işlennde en ra- hat at oynatmak fırsatını Hasan Âli Yücel'/n bakanlığı zamanmda bulmuşlardır." • • • 194O'lı yıllarda çağcıl yazarianmızı 'komünistlik- le suçlayan' Cemal Kutay, Nurculan, Nakşileri koruyup kollamış, 1925'te Şeyh Said önderlığın- deki dinsel görüntülü Kürt isyanı sonunda batıya sürülen Said-i Kürdi'ye sahip çıkmıştır... Cemal Kutay, Hasan Âli Yücel'den Sabahattin Ali'ye dek her ilericiyi komünistolarakgörüyordu... Damat Ferit, Sultan Vahdettin. Bolu Mutasar- rrfı Osman Kadri de Mustafa Kemal'i tıpkı Batılılar gibi Bolşevik olarak nitelememişler miy- di? Kutay 1947'de ne düşünüyorsa, bugün de ay- nı şeyleri düşünüyor... hikmet.cetinkaya(g cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 iP'nin 5. olağan kongresi 'ABD PKK'ye K.Irak'ta rol verecek' ANKARA(Cumhuriyet Bûrosu)-tşçı Partısi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ABD ile yapıldığı ıddıa edilengizli "Güvenük An- taşmast" ile ABD'ninTürk ordusuna Pentagonlaşma- yı dayattığmı ileri sürer- ken, "PKK'ye Kuzey I- rakta rol verihnesi vahim hatadn-" dedi. rP'nm 5. Olağan Kong- resı dün başladı. Perinçek, AGtT lstanbulzirvesisıra- sındaTürkiye ve ABD'nin savunma, güvenlik. enerji, ekonomik ihşkiler ile terör ve organize suçlara karşı stratejik işbırliğı konula- nnda ikili anlaşmalar im- zaladığını belirtti. Bu ân- laşmaların, Türkiye'mn Kafkaslar, Balkanlar ve Ortadoğu'da yeni yüküm- lülükler üstlenmesıni ön- gördüğünü savunan Penn- çek. "BunlarTSK'yiRus- >a. İran, Suri>« ve Çin ile hassndurumasokabikcek boyutiar tastyor" dedi. •'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear