14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 ABALIK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Banşfidanf Bırsa'da • BURSA (Cumhuriyet) - Yunanıstan Başbakanı Kostas Simitis'in, Tûrkiye'nin AB'ye adaylığının kabul edildiği Helsinkı zirvesinin ardından Başbakan Bülent Ecevit'e hediye ettiği zeytin fidanı, Bursa'da yeşerecek. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nde görevli bır zıraat mühendısi tarafından Ankara'dan Bursa'ya getinlen 1 metre 20 santimetre uzunluğundakj zeytin fidanı, Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser'in tercihi doğrultusunda, "Karagöz- Hacivat Anıtı"nın yanındaki Karagöz parkına dikilecek. İUc jest Atina Üniversitesrnden • ATİNA (Cumhuriyet) - Tûrkiye'nin AB'ye adaylık sürecinin başlamasının ardından Yunanıstan ile Türkiye arasında ivme kazanan ilişkiler halkasına bır yenisi daha eklendi. Atina Oniversitesi Rektorü R. Dimopulos ıle tstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alerndaroğlu arasında vanlan anlaşma uyannca Atina Üniversitesi'nde Türk dilı ve Tûrk medeniyetleri bölümü açılmasına karar veriidi. Anlaşma dün akşam Atina Üniversitesi Rektörlüğu'nde ikı bilim adamı arasında ımzalandı. Adaytt abartJlıyon M İZMİR (Cumiıurtyrt 1 ^Büroaı)-CHP Genel ' ' Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Tûrkiye'nin AB'ye adaylığuun abartıldığını belirterek "Türkiye gecikmiş ve koşullu olarak AB'ye aday. Bunun farkında olmalıyız. Türkıye şımdi gündeme gelen birçok şeyi daha önceden yapmalıydı. Adaylık, dilerim ki bu çarpık düzenin. çürütûlmüş sistemın düzeltilmesine katkı sağlasın. Yann bir gün neler ortaya çıkacağını göreceğız. O yüzden bu abartılı ortamdan gerçek yaşama dönmeliyiz" dedi. Hükümet ile halian gündemınin farklı olduğunu savunan Selvi, refonn dıye gece yansı çıkartılan yasalann, geniş kesımlen olumsuz etkilediğini söyledi. Karayalçın dergf yayımlayacak • ANTA1AA (Cumhuriyet) - Eski CHP Samsun Milletvekili ve eski Ankara Büyükşehir Belediye başkanlanndan Murat Karayalçın, 'Sosyal Demokrat' adlı dergiyi yeniden çıkarmaya hazırlanıyor. Karayalçın, dergide ağırlıklı olarak Avrupa'daki sosyal demokrat partilerin işleyişi ve gelişimleriyle ilgili yazılara yer vereceklerini söyledi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul'u ziyaret eden Murat Karayalçın, Avrupa Birliği (AB) adayhğı ile birlikte birçok düzenlemenin gündeme geleceğini ve gerçekleşeceğini söyledi. Kırdtaya destek • ADANA (Cıunhurryet Bürosu) - Ulusal Güçler Meclisleri ve Birlikleri'nin 5 Aralık'ta Ankara'da yapnğı toplantıda alınan kararlar doğrultusunda toplanan Adana Ulusal Güçler Meclisi, de\Tİm şehidi Kubüay'ın ölüm yüdönümü öncesinde toplanarak '"Altıok Kurultayı'na nasıl bir katkıda bulunulacağmı belirleme" karan aldı. Adana Ulusal Güçler Meclisi Başkanı Mustafa Berk, altıok ilkelerine ışlerlik kazandırmak, programı iktidara taşımak için örgütlü, disiplinli bir yapılanmanm altyapısının belırlenecegını behrtri. Ecevit, Türkiye'nin AB'yle bağdaşmayacak düzenlemeleri aşması gerektiğini söyledi 'Simitis'i ciddiye almıyorum'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Bülent Ecevit "Lipponen mektubu, dönem başkanlıgının değU, Finlandi- ya'mn mektubudur" görüşünü dile getiren Yunanistan Başba- kanı Kostas Simitis'in sözlerini ciddiye almadığını söyledi. Kopenhag kriterlerine uyu- mun büyütülecek bir görev ol- madığrnı, birkaç ayda halledile- bileceğini, ekonominin de 2-3 yılda düzlüğe çıkanlabileceğini savunan Ecevit, "Azınlıklar ko- nusunda uiusal birtiğjmizi sarsa- cak bir dayatma yok" açıklama- sını yaptı. Ecevit, gazetecilerin sorulan- nı yanıtlarken Yunanistan tara- findan engellenen AB kredileri- nin ne zaman geleceğıne ılişkın bir soruya, "Haksız bir biçimde depo edflmiş, Türkiye'ye verfl- mes engeDennHş olan bu hakla- nn miktan, sanmm 3 milyar do- lara yaklaşryor" dedi. Ecevit, Yunanistan-Türkiye ilişküerinin bugünkü düzeyi içe- risinde AB adaylığuun kabul edilmesiyle de birlikte bundan sonra bu tip engellemelerin ya- pılamayacağını tahmin ettiğini söyledi. Ecevit, Simitis'in, "SaymLip- ponen AB Dönem Başkanı ola- rak değil, Fınlandiya Başbakam olarak Ecevit'e mektup yazdı" şeklindeki sözlerinin anımsanl- ması üzerine şöyle konuştu: "Sayın Lipponen'in sözlerini ciddiye abyorum. Sayın Simi- tis'in sözlerini ciddiye almıyorunı bu konuda. Şundan eminim ki bu, o gece AB'nin etkili bazı üye- leriyle istişare edikrek yazümış bir nottu. Ve o ootta bizim o açık- |am^ılar ıpgınria durumu değer- tendirmemiz istenmekteydi. Biz de övle \apok. Başka türiüsünü kesinlikk kabul ermeyiz." Ecevit, "AB üyehgi nedeniyfc çeşnti yasalarda değişiklik yap- mâk gerekfyor. Bu yönde lider- lerle bir görüşnıeniz oldu mu" sorusuna, "Kapsamh bir anaya- sal değişiklik için görûşiumedi" yanıtını verdi. EcevJt'in iyimsertigi Ecevit, AB adayhğı ile ilgili gelişmeler konusunda bilgi ver- diği TBMM'de, "Lüksemburg toplanüsmdaAB kapısı yüzümu- ze kabaca kapaolmıştL Ama ben karamsar değüdim. Çok geçme- den AB fiyeleri kapunızı çalacak- lar. bizi ısrarla biriiğc çağıracak- lar, yeter ki üstümüze düşenleri ciddiye alahm, diyordum. 2 yıl sonra kapunız çahndı ve Helsüı- ki doruğunda adaylık hakkı ön- kofulsuz olarak tanındı" dedi. Ecevit, sonuç bildirgesinde Tür- kiye'nin önkoşulsuz üye adayh- ğının kabul edildiği, ancak La- hey Adalet Divanı ve Kıbns ko- nusunda kabul edılemeyecek ifa- deler bulunduğunu anımsatarak " Yoğun bir diploması trafiği ya- şandL Adayhğı geri çevirmeye- Km, diye ısrarta ricalarda bulu- nuldu. Clinton da gecenin geç sa- aüerinde uçağmdan beni araya- rak karann 7 ürkiye için zafer ol- duğunu öne sürdü ve bu firsatı değerlendirmemiz gerektiğini söykdL Belli ki Clinton, AB'nin yetkflflerine de Türkiye'ye daha anlayışlı davranmalanm telkin edijordu" dedi. Türkiye'ye adaylığın, bu sü- reçte yürütülen temaslar ve Tür- kiyenın Kıbns konusundaki kararlılığı bilinerek verildiğine dıkkat çeken Ecevit, "Kıbnsh kardeşlerimizin en küçük bir ÇİZMEDEN YUKARI Mz: ÇOK fyARKU.. &i BAKAU/A, MZA UVARSA TATBİK MHP lideri Devlet Bahçeli: AB adayhğı lütuf değil, hakkımız Gıil: Âpo 9 yu asıp klaım kaldıralun ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - MHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Devlet BahçeJi, Türkiye'nin adaylığuun Avrupa Birliği 'ne tam üyelik sürecinde bir dönüm noktası olduğunu belirte- rek, adaybğın bir lütuf değil, Tür- kiye'nin hakkı olduğunu söyledi. AB'nin insan yaşamına değer ve önem vermesıni anladıklannı, an- cak Abdullah Ocalan'a verdikleri önemi bir türlü anlayamadıklarını kaydeden Bahçeli, "Kendflerini; şebjtterimize, hunharca kadedflen oobinlerce masum srvil insanınu- za ve tabö ki miOetimize karşı da- ha duyaıt ve sa>gıh oimaya davet edivonun*' dedi. Bahçeli, hiç kimsenin Türki- ye'den Kıbns ve Ege'de "bir oktu biöi"ye nza göstermesini bekle- memesini istedi. MHP Istanbul MiUetvekili MehmetGül, "Ükön- ce «sacaklannua asahm, ondan sonra idamı kaldırahm" dedi. Bahçeli, dün partisinin grup toplantısında Türkiye'nin AB'ye aday gösterilmesini değerlendirir- ken, Ocalan'ın idamı konusunda dikkatli bir dil kullandı. Helsınki • MHP îstanbul Milletvekili Mehmet Gül, Türkiye'nin AB'ye üye olmadan önce idamı kaldırması gerektiğini belirterek "Ancak müzakereler için daha 2 yıl gibi bir süre var. Önce asacaklanmLzı asalım" dedi. Gül, Ocalan'ın idamına oy vermeyenlerin tuvalette dövüleceğini söyledi. Zirvesi'nde ahnan karann Türki- ye'nin AB 'ye tam üyelik sürecin- de bir dönüm noktası,bir kilomet- re taşı olduğunu vurgulayan Bah- çeli, adaylığın "bir lütuf değü, bir hak olduğunu' söyledi. Türkiye'nın önüne konan yol haritasının yargılardan ve ek ko- şullardan belirli ölçülerde annmış göründüğünü, Kıbns ve Ege so- nınlanyla ilgili ifadelerin yeni da- yatmalardabulunmamakla birlik- te "rahatsız edki bir boyut" içer- diğini kaydeden Bahçeli, "Hiç künse, bizlerden Kıbns ve Ege'de bir oldu-bittiyenza göstennemizi, adaietsiziiğe tahammül etmemizi beMememetidir" dedi. Bazı ıç ve dış çevrelerde terörist başına olan ilgi ve sempannin Hel- sınki Zirvesi'nin ardından tekrar ortaya çıktığını anlatan Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi: "Birl^m Dış Poütika ve Ortak Savunma Yüksek Temsilcisi Saym Solana ile dönem başkanı Saym L ıpponen, zirve soorasuıdadüzen- ledikleri basın toplanülannda ağniddıoiarakidamcezasuun kal- duılması ve insan hayauna değer veönem vermesini anlrvt>r, ama te- rörist başına verdikleri önemi ve değeri anlamryoruz. Büük yöoeti- cüerinin ilişkiierimizm gdeceğiyle igiB olarak gündemin ilk sırasuu resmibir mabiyet taşunasa bflebu noktayı oturtmalan hiç de dosta- ne ve riddi bir yaklaşun değüdir. Kemhlerüû,şehroerimize,hunhar- ca kafledüen onbinlerce masum si- vfl msanunızavetabükibütün mfl- letimize karşı daha duyarhve say- gıh ohnava davet ediyorum. Türk milleti için \a/^ecilmcz olan, miul kümırümüze, toprak bütünlüğü- müze ve üniter devlet yapumza olan saygı ve bağhhkür. Avru- pa'mn Türkiye'nin gerçek dostu olduğunu ispatlayacak kriterler- den birmi, şüpbesiz ülkemizin bu milli duyarhhklanna gösterecek- teri saygı ohışturacaktnf MHP Îstanbul Milletvekili Mehmet Gül, bazı ülkelerde Apo'nun adamlannın olduğunu, ancak Türkiye'nin 30 bin yurtta- şın adamı olduğunu benrtti. Türkiye'nin AB'ye üye olma- dan önce idamı kaldırması gerek- tiğini anlatan Gül. "Ancak müza- kereler için daha 2 yıl gibi bir sü- revar.Once asacaklanmızı asahm. Birtaknndüzenlemeleryapmamız gerekiyor. Vazolan yerleştireceğiz, çiçekleri koyacağız, ondan sonra AB'nin karşKina çıkacağtz" dedi. Gül, tam üyelığin ancak 15 yıl sonra olabıleceğıni kaydederek " Eğer hemen alacaklarsa Apo kal- saı" dedi.Gül. "Apo'nun idamma oy vermeyenleri tuvalette döver- ler" diye konuştu. MUSAKART kaygı duymalanna gerek yok- tur"_dedi. "Oiüm cezasuun kaknnhnası durumunda Alaattin Çakıcı'nm diğer suçlardan varguanması içinFransa'dan izin ahnaralt mı" sorusu üzerine Ecevit şöyle ko- nuştu: "Çakra olayi Türktye'de hâlâ idam cezası bulunmasmda ne tür kayıplanmız olduğunu gösteri- yor. Buraya ancak hafîf bazı suç- lar için gönderildi. Daha ötesine Fransız makamlan razı olmadL Gerekçeleri de idam cezasuun kalkmamij olmasıydı. Bu Çakı- cı olayı dolavısıyla benzer du- nundaki bütün insanlar, yaka- tandıklan vaidt Türkiye'de idam cezası var diye gönderUmiyoriar. O yüzden birçok Susuriuk'lar karanhkta kahyor. O nedenle ben bir an önce idam cezasuun kal- dmunasmı istiyorum." Siyosette Kürtçe tdevİTyon torUşması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in "Her birey TV yayuunda kendi anadi- linde konuşabihnelidir. Kendi dilinde TV yaymı yapmak isteyen olursa bu- na mani ohnayacağız'' söz- leri tartışma yaratü. Başba- kan Bülent Ecevit, Kürtçe televizyonun hükümette resmi bir biçimde görüşül- mediğini belirtirken, ANAP Genel Başkanı Me- sutYümaz. "ABüetamüye- lik adayhğmuzuı yürüriüğe girmesinden sonra aruk her konuda yeni açümüara ha- zır ounanuz lazun. Çok önemü değişimleri. yenflik- leri önümüzdeki dönemde beftı birzamanda hayata ge- çirmemiz lazun" dedi. MHP'liler "Kürtçe tele- vtzjon" önerisine sert tepki gösterdi. TBMM'de^i» gün boyu Cem'in Kürtçe TV ile ilgi- li sözleri tartışıldı. MHP grup toplantısından önce gazetecilerin sorulannı ya- nıtlayan MHP'li Ulaştuma Bakanı EnisOksüz, bir mil- letin tek bır dili olduğunu, iki resmi dilinin olamaya- cağıru belirterelc, "Kakhki, Kürt dediğimiz insanlar da bizim insanlanmızdır. Bi- zim insanlannuzın meseie- sini ilk önce biz konuşuruz, Bunu dışanda çözmekyan- hştu*. Hadiseyi büyüterek milletleşmeyi aşiretleşmeye sürüklemeyin. Bu ülkeye hizmet, mületleşmcje hiz- met eönektir''dedi MHP'li Devlet Bakanı SadJSomuncuoğhıda, "Bu- nu AB ülkeleri ve\-a Yuna- nistan ileri sürsün. Türkiye bunlan dillendirmesJn" di- yerek, Cem'e tepki göster- di. İnsan haklanndan ve AB'den sorumlu Devlet Ba- kanı MehmetAB Irtemçefik ise Türkiye'nin, demokrasi için gerekli düzenlemeleri. çağın gereklerine göre, ma- kul koşullarda yapacağını söylemekle yetindi. Irtem- çeük, "Bu bir taviz mi" so- rusunu ise "Ayaküstfi soru- lara vanıt veremem" diye- rek yanıtsız bıraktı. Emek Platformu nu oluşturan konfederasyonlar 'SSK özelleştirilemez' İLHANTAŞÇI ANKARA -Emek Platfonnu'nu oluş- turan işçi konfederasyonlan, SSK'nin özelleştirme girişimine karşı kampanya hazırlığı başlattı. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, SSK'yi özel sektöre peş- keş çekmek için zemin hazırlandığım vurgulayarak, buna firsat venneyecekJe- rini söyledi. Siyasilerin kurumu 'arpahk' gibi kul- landığını belırten Meral, "Knrumda en çok ANAP'hlar bakanhk yapti. Kurumu özd hastaneiereve müteahhhiere soydur- diüar" dedi. Hak-lş Genel Başkanı Safim Usm, ku- rumun Uaç pazanna ve ürettiği sağlık hiz- metierine özel sektörün göz diküğinı vur- gulayarak, özelleştirilmesi için ciddi kampanya yapıldığinı kaydetti. Uslu, bir- çok hastanede benzer sorunlar yaşanma- sına karşm yalnız SSK'de yaşamlıyor- muş gibi sunulduğunu belirtti. KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, bakanlığın, kurumun sorunlannrn, eksik- ükJennin ve teknolojisinın yenilenmesi yerine tasfiyesini amaçladığına dıkkat çektı. İşçi sendikalan, Çalışma ve Sosyal Güvenlık Bakanı Yaşar Okuyan ın "ka- nmoyu nezdinde SSK'yi yıpratan" açık- lamalanna tepki göstererek, buna karşı demokratik haklanm kullanacaklanm bildirdiler. Bayram Meral, yıllardır kurumu siya- silerin arpahk gibikullandığmı söylecük- lenni anımsatarak, "Sryasfler burayı özel sigorta şirkeüerine peşkeş için zemin ha- zniıyorlar. Saym Bakan öptürtmeyi bir tarafa bıraksın,laf yerineişyapsın" dedi. Kurum üzerinde en çok ANAP'm "at koşturduğunu* kaydeden Meral, baka- nm yolsuzluğu belirleyerek gerekli iş- lemleri yapması ve "ondan sonra konuş- maa" gerektiğini vurguladı. 'Kampanya başlatacağız' Yıllardrr kurumun müteahhıtlere ve özel hastaneiere soydunılduğuna dikkat çeken Bayram Meral, "Kurum üzerinde sözsöylemesi gereken bizken,başkası söy- lüyor. Işverenlerle orurup konuşacağız. Kampanya başlatacağız. Kurumu tiim biriknnleriyle birflerin in etinevermekiçin zemin hazırlanıyor. Kurtulmak isteniyor ama buna firsat vermeyeceğiz n diye ko- nuştu. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HÎK31ET ÇETÎNKAYA Devlet Küçülsün mü?.. Çadırtannın önünde top oynayan çocuklar görü- lüyor... Hava soğuk... Toprak çamura dönüşmüş... Bir kadın yaşamın o acımasız rüzgânnda dünü ve bugünü anlatıyor... Bir erkek, yok olan umutlannı yeniden toplamak için geleceğin tırtınalı günlerini de hesaplayıp kendi kendini sorguluyor... Artık Avrupalryız ya, her şeyin bir anda düzelece- ğini, yaşamın derinliğinden kopup gelen o doludiz- gin sevinçleriyle oyalanan bir kesim AB'den gele- cek 2.5 milyar dolariık düşle avunuyor. Gecelerbitmekbilmiyor Düzcede, Kaynaşh'da, Bolu'da... Kimi falcılar, büyücüler, din pazarlamacıları "Yi- ne bûyük birdeprem olacak" derken, önceki gece Hendek saat 21.13te sarsılıyor, halk panığe ka- pılıyor... Bolu'da okullar henüz açılmadı... öğretmenler tedirgin, ögrenciler ve veliler korku- yor... Okul bahçelerine kurulan 'çadır okullar1 ilgi gör- medi... Hafiften yağmur başladı... Çocuklar çadırlara doğru koşuyorlar... Oyun da bittı... Akşamın kör karanlığı önce karşı tepelere, ar- dından çadırkentlere indi... Sabah, arkadaşlar sordu: "Dün geceki depremi duydun mu?" Yanrt verdim: "Hayır duymadım..." Aklım Kaynaşh'da... O uyuşturulan geceler, umutla umutsuzluğun iç içe girdiği günler, akşamın yaslı karanlığında bir başka mevsimi getiriyor sanki... Bu arada Bayındırlık ve iskân Bakanı Koray Ay- dın'ın bir açıklaması gerçegin kendisi oluyor. "özel sektör prefabrikede sınıfta kald\. Devletin beleş yerini bekleyeceğine para verip alsın. Her- kes devletten bekliyor. Kobe 'de özel sektör 32 bin evyaptı, bizim özel sektörûmüz 3 binde kaldı..." Açıklama doğrunun fotoğrafı değil miydi? Bun- ca yıl özel sektör devlet olanaklanyla bugünlere gelmemiş miydi? ••• Geçen hafta Cumhurryet Bilim Teknik'te llhan Vardar "Bilim-Deprem, Medya-Siyasetçi" başlıklı yazısında soruyordu: "Bilgi korkuyu azaftır mı?" Vardar yazısında şöyle diyordu: "Fakatzaman bu düşüncelerimin yanlış olduğu- nu gösterdi. Evet bilgi konkuyu azaltıyordu, zaman bazı şeyleri çözüyordu. Peki artçılarda, anaşoklar- da kısa sûrelipaniğe sürüklenmeme neden neydi? Evet en bûyük nedeni oturduğum binaya, çalıştı- ğım işyerine, bu ülkeyi yönetenlere, medyaya gü- venmemekti bu paniklehn nedeni. Bu güvensizlik medyayı, siyasetçileri izledikçe daha da artıyordu. Ama ben şunu biliyorum ki bilim yıllardan beri bu ülkenin deprem kuşağında olduğunu söylüyor ve yaşadıklanm Einstein'/n dedığigibibilimekulakas- mayan politika cambazlannın bilimı dahi tersyüz et- meleri idi beni panığe sürükleyen. özellikfe son olay bilimsel düşünen bin için ina- nılmaz bir ahlaksızlıktı. Sırf halk paniğe kapılmasın mantığı ile, beceriksizliklen, cambazlıklan ortaya çıkmasın diye Marmara'daki fay hattı bile bir ge- cede değiştirilmişti. Ben o kadaraptalım ki, bu halk o kadar aptal ki buna inanıyoruz. Ve medya o ka- daraymaz ki büyük puntolarla korkacak şeyyok di- yebiliyor veya görsel medya çoğunlukla siyasetçi- ler gibi düşünen bilim adamlanndan medet umu- yor." • • • Bilim bir tartışma ortarnı değil midir? O zaman neden korkuyoruz tartışmaktan? Çadırkentlere, çocuklara, kadınlara ve çaresiz in- sanlara, özel sektörün her şeyi devletten bekleme- sine bakıp soruyorum: "Devlet küçülsün mü?" Sonra llhan Vardar'ın yazısına dönüp, başka so- rular yöneltiyorum: "Marmara'da deprem olacak, parçalı ve parça- sız hiç farketmez ama, bu gerçeği örtmenin nede- ni nereden kaynaklanıyor?.." Vardar'ın beiirttiği gibi masa başında sismoloji profesörü kesilen medya, geçmişteki rakibini "Rum tohumu" diye suçluyor, tekelleşmek için her yolu geçerli sayıyor, kurnaz belediyelerı görmezden ge- liyor, sonra da manşet atıyordu: "Gözün aydın îstanbul..." Ve dün Başbakan Bülent Ecevit'/n varsayımdan öteye geçmeyen 14-15-16-17 Aralık'ta deprem olasılığını açıklaması halkın kafasını iyice kanştın- yor... Dışanda yağmur var... Hava soğuk... Çocuklar üşüyorL hikmet.cetinkayaıŞ cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 CHP Çalışma Bakam'm 'kabadayı'ya benzetti Yaşar Okuyan'a suçlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bekir YurdagüL SSK'de 1 katrilyon lirayı bulanyolsuzluk ve usulsüzlük olduğunu ıleri sürerek, kamu- oyuna "SSK'\iöpüyorbr'' açıklamasını ya- pan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ı "kabadayThkla" suçladı. Okuyan'ın SSK'yi özelleştirmek amacıyla kamuoyu oluşturmaya çahştığıru belirten Yurdagül, "Sorumlu bir bakanın yapması gereken,kendi kurumunuaşağdamak değil, soruşturma açurmak,suçhuancezalandır- mak ve işten d ceknrmekar" dedi. Yurdagül, dün genel merkezde düzenle- diği basın toplantısında, SSK'ye ihşkin yol- suzluk iddıalanru gündeme getiren Çahş- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Oku- yan'ı sert dille eleştirdı. Yurdagül, Oku- yan'ın "SSK'yi böyle öpüyBiiar" diyerek başlattığı -kampanvanm" gece ve gündüz baskınlanyla sürdüğünü behrtti. Yurdagül, Okuyan'ın 32 milyon yurttaşa sağlık ve si- gorta hizmeti sunan SSK'yi "kabadayıeda- sıybvealayaDir üslupla" yıpratmaya ve ka- muoyundaküçük düşürmeye çahştjğını be- Urterek, bunun iyi niyetle açıklanmasının olanaklı olmadığını söyledi. SSK'de yol- suzluk ya da usulsüzlük ohnuş oiabileceği- nikaydeden Yurdagül, "Sorumhıbirbaka- nm >T apmasıgereken. soruşrurma açurmak, suçhılan cezalandırmak. işten el çektirmek \T yöneumdenkaynaklanan sorunlan orta- dan kaldıracak çözûmkri üretmeknr" di- ye konuştu. Hükümetın kişisel sigorta için hazırhkıçinde olduğunu belirten Yurdagül, bir süre sonra SSK'nin döner sermaye ile hizmet vermesı yönünde çalışma yürutüle- ceğini öngördü. Yurdagül, Okuyan'ın han- gi verilere dayanarak SSK'de 1 katnlyon li- rahk yolsuzluk olduğunu ilen sürdüğünü sorarken, kurumun 1995 yıhndan bu yana dışandan satın aldığı hizmetlerin bedehnin bu rakamın çok çok altında olduğuna dik- kat çekti. Yurdagül. "Saym Bakan'm SSK'ce bedelleri dahi ödenmcmiş iki £atu- raya dayanarak katrihonhık NOİsuzluktan sözetmesinin amaa nedir? Sayuı Bakan ne yapmak istiyor? Gerçek amacı sağhk hfe- metlerinin özeUeşuriunesi midir" diye ko- nuştu.Yurdagül, birsoru üzerine de SSK'de yaşanan olumsuzluklann kötüyönetimden ve siyasi iktidarlar tarafindan "arpakk" gi- bi kılllanılmasından kaynaklandığını vur- gularken, bundaki en büyük paym da Oku- yan'ınmensup olduğuANAP'a ait olduğu- nu kaydetti. GOZLERIN POYRAZ Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Gazeteci-Yazar Hıkmet Çetınkaya'nın ıçindekı fırtınalı evrende gelrştırdığı. duvgu denizinde damıttığı yazılan. Bır solukta okunacak, kımı zaman bir msan yapnunt altmda, bazan poyraz vehnın soğuk sav^ııganlığında ya da karanlık brr gecenin yalnızlığında yeniden okunacak. yer yer okunacak bır kıtap bu kıtap CumhuriYet Çağ Pazarlama A.Ş Türkocağı Cad. No:39/41 kitap kulübü (34334!Cağaloğlu-lstanbul Tel (212)514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear