25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK 1999 CUMARTESİ 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr Krg(z,bukezTibetAğııtan1açak$ınq. Yollan Almışlar... KJasık Batı müziğı sanatçısı Seza Kır- gE 1998'ın başında Yolun Yansı adıyla bır türkü albümü yayunlamıştı. O güne dek Ruhi Su örneğı dışında klasikçiler tarafından halk müziğımıze getirilen yo- rum sayısı yok denecek kadar azdı. Tûr- külenn, Unkapanı nın gündemıne girnıe- siyle türkü yorumlamaya başlayan ope- racılann sayısı da arttı. Kırgız ilk albümde Yavuz Bingöl'ün sanat yönetmenliğinde bağlamayla bır- likte piyano ve klavyelen kulJanmışü. Ge- çen riafta yayımlanan ikıncı albümü Yol- lan Ahnışlar'da ıse bu kez rock dünya- sından gelen, Avustralya'da kaldığı sü- re içtnde çeşıtli orkestralarda türlü mü- zik türierını denemış Tîbet Ağırtan'Ia düzenlemecı olarak çahşmış, Ağırtan'ın varlığı ikıncı albümdeki düzenlemele- nn daha sade çıkmasını. altyapıda akus- tik davulun daha fazla vurmasını, yer yer elektro gıtann kendıni hıssettirme- sını sağlamış. Bu yaklaşım şüphesiz da- ha yaşayan bır albüm tadı veriyor ve Kır- gız'ın vokalını de daha önplana alıyor. Ayrıca albümdeki soundun konserlerde de bırebıryakalanması olanağı doğmuş... 1963 doğumlu Seza Kırgız; on yedi ya- şında Ankara Devlet Tiyatrosu Şan Ope- ra Bölümü'ne gırmiş; soprano Keriman Davran, mezzosoprano Fevziye Batu ve alto Helga Zigler'ın yanında eğıtım al- mış. 1986'da Ankara Devlet Operave Ba- lesi "nde lirik soprano olarak göreve baş- lamış. Opera ve operetlerde roller üstlen- dikten sonra beş yıl tzmir Devlet Opera ve Balesı 'nde sojıstlık yapmış ve 1995 'te Ankara"daki ılk görevıne dönmüş... Albümdeki parçalar; Dağtor Seni De- lik Delik Delerim (Sıvas), Uykuda nusın SevgiliYarim (Kazım Sann), Kmlaklar Oldu Mu^Keşan) SeherVakti (Kirşehir), HastaneOnü (Akdağ Madeni), İki Kek- Hk (Balıkesır), Zahidem (Kırşehır- Ne- şet Ertaş). Bülbülüm Altm Kafeste (Ru- meli). Yemenimin Oyası (Istanbul), Ek- lemedir Koca Konak (Aydın), Bir Ylğit GurbeteGHsefKeskınl. tikbahar(Azen). ABD'li Korn 4. albümünü yayımladL Megapol- taşra farkı Geçen yıl Korn'un üçüncü albümünü tanıtırken metaldeki çöküşü nükleer bir facıayabenzetenlenn. 'erteagün'ayak- fa kalabilenler arasında en güçlü olarak Kaliforniyalı beşli Korn'u gösterdiğini belirtmiştik. JohnDavis'ın (vokal) lider- lığiniyaptığıKorn'unlBrianVVekh: gi- tar, Fıekty: bas, James Munkey: gıtar, David Sflveria: davul) o albümü, FoUovv The Leader(1998) dınleyenın kalbine hi- tap ederek listelenn üst sıralannda do- laşmayı bılmışti. SonyMüziketikeüyle yayımlanan dör- düncü albümlen Issues ıse daha 'özd'e yöneük. daha içe kapanık birçaüşma fi«l- hng Away From Me adh ilk süıgle par- çayla tanıtılan yeni albüm trash kulva- nnda kalan 'elektronik' deneyleri, zen- gin melodik arayışlan ve ritmdekı can- lı altyapıyla hemen dikkatimızi çekti. Böyle 'heyecanh gruplar'ın yapıtla- nnda müziğin sözler düzeyine yükselme- si ıçın teknik adamlann nasıl davrandı- ğı büyük önem taşıyor. Prodüksiyonu ve miksajlan üstlenmiş Brendan O'Bri- en gibi ustanın, bir albümün seyrini na- sıl degiştırdigi üzerine ilginç bir ders de var Issues'de. Sözlerde ise Los Angeles'lı ILA.TJVL grubu içın Korn'un da nıegapol ile taş- ra arasındaki eşitsiz alışverişe itirazı ol- duğu görülüyor. Kuklalaştınlmış, apoli- tize edilmiş bir gençliğin sırtuıdan yü- rütülen sömürüye karşı çıktıklannın en belirgin göstergesi de kapaktaki fotoğ- raftan anlaşılıyor. Roll'de bu ay Roll'un Aralık sayısı (37 numara) ya- yımlandı. Bu ay dergide Joy Division'dan şarkı sözü çevirilen, Hugh Marsh, Be- atles, Ne Güzel Sözler, En Güzel Sözler araştırması, Dıvine Comedy, Beta Band, Davıd Bowie, Jim Jarmush, 20 Yüın Ar- dından Hip Hop (1. kısım), Chuck D., Compay Segundo, Carlos Santana, San- tana ve Buddy Guy, Ahmet Özer, Mu- rat Mirkelam, Mehmet Kalyoncu, Meh- met Bağlar, Bülent Ortaçgil, Nilüfer Güngörmüş, Hüseyin Katırcıoğlu'nun ardmdan Cem Aktaş yer alıyor. Fatih Erkoç, adını verdiği altıncı albümünde 'nitelikli pop'u deniyor Dk kez bu kadar samimiFatih Erkoç un adını verdiği altıncı solo albümü, Aııra etıketiyle yayımlandı. Aura, aibümün tanıtınu için zengın bir dosya ha- zırlamış; basuı bültenı anlamh bir cümley- le bitiyor: "Gerçek Fatih Erkoç'b ilk defa bu albümde tanjşacakstnız." Albüm kapa- ğında da Erkoç'tan bu: saptama: "Neretere sürükkndim bir bilseniz, neierden geçtim, neleryaşadını_ Oysa ne aptalmısım ben, ne körmüşüm. ne sağır! Yanı başımda belder dururmuş mutiuluk... İşle bu muüoiuğu ba- na tattıran müziği ilk defa btı albümde siz- lerie payiaştun-." Türkıye'nin pop müzikle 'eğlendiği' zor günlerde, kendi açıklamasıyla, para kazan- mak içın pıyasa işi müzığe yönelen Erkoç, on yıl sonra 'özknen' çizgısine dönüyor. Albüm klasık pop tüketicısı içın 'ağır'; sözlerdeki aşk, hasret, yalnızlık temalan yerlı kulaklara uzak soul, caz tınılanna ya- kın bir sound'la yorumlanmış. Çalışmanın en behrgin özelliği ise baştan sona aynı esp- ride gıtmesı; her türlü zevke seslenen aşu- re pop örneklennden çok çokuzakta. Bu ne- denle "Şu parça iyi, bu parça şöyle kah'te- M" gibı değerlendırmeler yenne on ikı par- çayı da aynı dıkkatle dinlemek gerekıyor. Aura'nnı da katkısıyla Erkoç'un beynini, gönlünü, deneyımini yerli popa getinnesi önemlı. Bundan sonrası, nitelüdı bir şeyler arayıp bulamamaktan şikâyetçı tükehcıle- rekalıyor... 7 Nisan 1953 Istanbul Fatih dogumlu Fa- tih Erkoç. Üç yaşındayken babası udi Ha- san Erkoç'un armağan etfiğı keman yardı- mıyla müzikle tanışmış ve kulaklan evde dinlenen taşplaklardaki sanat müziğiyle dolmuş llkokuldan sonra konservatuvarda yedi yıl trombon, piyano ve kontrbas eğı- timi görmüs. Konservatuvardan sonra '701e- rin en önemlı orkestralanndan Istanbul Ge- Bşim bünyesınde müzık yapmaya başlamış. Ardından askerlık döneminde Erol Pekcan Orkestrası'yla çalışma olanağı bulmuş. Erkoç, cazın Türkiye'deki serüvenınin zorgeçeceğini görüp Norveç'e yerleşmış ve bu ülkede trombon, flüt, gıtar, bas, keman, saksofon, trompet, ut gibi aletlen kullanan 'plurienstrümanbüist' olarak orkestralarda yeralmış... MUZIK • Albüm klasik pop tüketicisi için 'ağır'; sözlerdeki aşk, hasret temalan yerli kulaklara uzak soul, caz tınılanna yakın bir sound'la yorumlanmış. Çalışmanın en belirgin özelliği baştan sona aynı espride gitmesi. DİSKOCRAFİ . Gelişim'le-1971) • Yd Vain A Dosdar (1987) • EOerim Bomboş (1992) • Peoeeremden Gözyüzüne (1993) • SanaDdhİm(1994) • Kardckn(1996) • Fatih Erkoç( 1999) 1986'da Türkjye'ye döndüğünde müzik pıyasasının durumu hıç de ıç açıcı değıldı; pıyasa arabesk denılendeneysel müziğin üze- nne yaalmış k kadeıtisözier'e boğulmuş: pop ıse bitkısel hayattaydı. Aynı yıiın temmuz ayında Yol Verin A Dostbr adh bestesıyle 1. Altın Güvercin Şarkı Yanşmaana katıl- dı ve kendi vokaliyle parçayı yorumlayarak birincı oldu. Çift kanal televızyonlu Türki- ye, buparçayla Fatih Erkoç'u tanıdı ve tek- nik olanakları sınırlı ilk albümü EUerim Bomboş'u yayunladı. Iki yıl sonra yıne ay- nı yanşmayı, bu kez Sen ve Ben adİı beste- sıyle kazandı. O dönem popülerhğı sürdürmenin en be- lırgin yolu olan Eurovision Türkiye eleme- lerine katılmayı hiç ihmal etmedi. Bu- kez de ülkemız adına Korknadh bestesıyle Asi- avision'da yanştı . 1992"de yerli popun tam anlamıyla patlatıhp çatlatıldığı dönemde art arda EBerim Bomboşve PenceremdeB Göz- yâzüne albümlerini yapo ve birçok parçası stadyumJarda slogan olmaya kadar gittı. Çıtayı birden yflkseğe laydu Popüler müzığuı ılgı gören ısimlennden bın haluıe geldığı günlerde Erkoç idealıst yanını da 'ihmal etmeyip' TRT Hafîf Mü- zik ve Caz Orkestrası'nda tromboncu ola- rak müzik üretmeye devam edıyordu. Ancak 1994 tarM dördüncü albümü Sa- na Defiyim'de piyasanuı beklentilerini da- ha fazla öne aiması, ılgınçnr, gen teptı ve albüm beklenen ılgıyı görmedı. O günler- de yaptığımız söyleşıde yıllardır gönlünde- kı müziğı yapmanınpeşinden gıttiğını söy- leyıp artık ıdealıstlikten vazgeçtığıni belır- riyordu: "Insanlar&amimivetimcinansınlar Ifitfen. Benim berkestenfazlazamanagerek- sinimim var. Parçalanmın düzenkıneieriııi de yapıyorum. bu iş çok uzun sürüyor. TH cari müziğe kaymazsam para\ı ikmci iş ya- parak bıümam gerekecek_" 1996'da Kar- defen albümüyle hstelere dönmüştü. Albü- mü bu sayfalarda tanıtırken Erkoç'un 'pi- yasaya rağmen' arayışlara gırıştığını, bu ül- kede Doğu-BaD sentezı diye adlandınlan yo- lu bulabilecek birkaç ısimden belkı de bı- nncisinin Fatih Erkoç olduğunu belirtmış, Türk sanat musikısı ağırlıklı parçalarla cıd- dı bw orta yol aradığuu söylemiştik. tşte yeni albümle çıtayı bu'den daha yük- seğe koydu Erkoç; bundan sonrası bır caz albümü olabilir mi: neden ohnasuı... Teoman stiidyodaNRl şırkehyle iki albümlükan- laşması daha bulunan Teoman, üçüncü yapıtımn studyo çaiışma- lanna başladı. Kendisüıden ılk srüdyo gününde yeni albümle ü- güi bilgiler aldık: "Yeni albümün çahşmalanna bugün (çarşamba) başiadun. Ka- sette oa CD'de on bir parça ola- cak. Bunlardan Uki için bugün srüd>o>a girdim. CD'\e bir fazla, Bülent Ortaçgfl'in trîbute albü- mü (sa>gı albümü) için yaptiğun Yağmur'u ko>3cağjz herhakk. On parçanın aitı-\edi tanesi benim. Diğerlerini başkalanndan alaca- ğım. Bunlann arasında bir iki ta- ne de sahnede çalmaktan ze>k duyduğum. tamamen başka for- nuıtta >T)rumladı§ım eski parça- gjbi." -Bokezhangiteknikekipfe ça- hşıyorsonuz? Albümün çılaş ta- rilübenrtendimi? TEOMAN - Diğer albümler- deki kunyayı bozmadan yıne aran- jör ve prodüktör olarak, Alper Erinç ve Rtza Erekh'yle çalışıyorum. Aınacım, kayıtlan şubatın yirmisine kadar bitirip mart ortası albümü çıkart- mak. Sonra bir Türkiye tumesi planlıyoruz, böylelikle faz- la telev'izyon programlanna boğulmadan konserlerle tanı- tacağız. - Konser deyince akla o obyh gün gelhor. Dinle>ıcUer- den birinin su atması üzerine konseri >annı bırakınca gör- sd veyazdı basından büyûk tepki akunız. Nelerokhı o gün? TEOMAN - Bız mümkün olduğunca konser yapmak ıs- Veni albümünde eski yapımcısıyla çahşıyor. tiyoruz. Alacağunız paradan ön- ce ışık ve ses düzeninın ıyı olma- sım, çocuklann \y\ eğlenmesını, müzısyenlenmızin para kazanma- sını amaçlıyonız. Bunlan düşüne- rek yaptığım konserlerden birin- de her şey dilediğim gibi olsun is- tiyorum. Gelen gençler benim konukla- nm. lstıyorum kı 21 parçada da olsa sahneye su atılmasın. Tele- vızyonda sankı ınsanlar bana kı- zıp tişörtlerini atıyor gibı göster- dıler. Çocuklar ılk parçadan ıtiba- ren gömleklerini bana aüp tenni silde geri ver diyorlar. Işın eğlen- celik bölümü o; ama suyun tehli- kesi var. Ancak televızyonlar yi- ne çarpıt tabiı bunu. - Son oiaraksound açtsmdan at- bömde değçikMk var mı: bir onu birdeparcalann Babiı birçok bes- teyi andırdığı eteştirileri komısun- da ne düşündüğünüzü soravım? TEOMAN - Ikıncının karbon kopyası olmayacak tabıi; değışık- likJer var. Aslında düzenlemeler farklı çıkacak ama: bir bakıyoruz ben sesimle onlan yuıe dığer albümlerdekı parçalara yak- laştmnışım. Söyleyış tarzımla fazla oynayamadığımdan yine ortak bir yere gidıyor parçalar. Arajman zaten konu- yu paketleme işı. Ben modern soundu bulmak için bazen bir yeıierden ya- rarlanıyorum. Hatta aranjöre yabancı CD'yı götürüp, ör- neğin böyle bir davul istiyorum diyorum. Bazen de eğlen- mek için diğer albümlerden küçük bölümler alarak müzis- yenlere selam çakıyoruz. Cat Stevens'h günlerden... 1966'da prodüktör Mike Hurs ta- rafından keşfedilmişti Cat Stevens. 'Çiçek Çocuklan' akımını savunu- yordu. Yetenekhydi; elinde gitanyla sürekli beste üretiyor, bunlann bırço- ğu listelerde üst sıralara yükseliyor- du. 1967'de Matthew and Son'ı, 1970'te Lady D'Arbanville'i yazmış- tı. Büyük şöhreti ıse Tea For The Til- lerman albümüyle yakalamıştı. Isveçli anne ile Yunan babadan do- ğan Stevens, popun 1 numaralı isim- lerinden biri haline geurüşti. Babasın- dan aldığı 'Grekfblk' anlayışıyla yaz- dığı besteleri Akdeniz ülkelerinde de beğeni toplamıştı. Ancak şöhretin ve uyuşturucunun ağırhğını kaldıramaz hale gelmışti. 1977'de yaşamını tümden değişti- rip Islam dinınin şartlanna göre ya- şamaya başladı. Londra'nın Soho semtinde Steven Demetri Georgiou adıyla dünyaya gehniş Cat Stevens'uı adı arnk Yusuflslam'dı. Rock yıldı- z\ günlerindekı kımlığüıi ve yaptığı tüm işleri yadsıyordu. Altın plaklan dahil her şeyini açık arttırmayla sat- mış, gelirmi Islam eğıtimı gören ço- cuklara vermişti. Islamın şartiarmı harfryen yerinege- tirirken adeta izinı kaybettırmişti; plak yapmıyor ve konser vermiyor- du, ama plaklan ve kasetleri Cat Ste- vens adıyla satmaya devam ediyordu. Cat Stevens 20 yıfcbr Yasuf tskm. 1985'te BobGeMorun duzenledı- ği LheAid'de eski kimliğiyle yer ala- cağı söylendi, ama hiç ses seda çık- madı. Politik bazı hareketlerle adı du- yuluyordu. 1989'da Humejni tara- fından ölüme mahkûm edilen Sal- man Rüşdi'nin idarn fermanının al- nna imzasuu koyunca Huıstiyan dün- yası tarafindan protesto ediuııişti. Bir Amerikan radyosu, dinleyıcilennden tüm Stevens plak ve kasetlerini yak- malannı istemişti. Bir ay sonra da Is- rail hükümeti Stevens ve oğlunu Tel Aviv havaalanından gen çevirmişti. 1990 Kasım'ında KörfezKriri 'nde Irak'a ginp bazı tngıliz Müslüman- lan Saddam'dan teslım almıştı... Albüm yapmayan Islam, 1995 yı- hnda The Life of The Last Prophed (Son Peygamberin Ya^amı) adlı çift kasetlik albüm yayunladı. Tamtunı için Istanbul'a geldığı albümde Hz. Muhammed'ın yaşamını anlatıyor, lslamda hiçbir müzik aletinin kulla- nımına izin olmadığı gerekçesiyle bazı müzikli bölümlerde yalmz defi kullanıyordu. Geçen yıl da Bosnah ço- cuklar için I Have No Cannons That Roar albümünü üretmiştı... Cat Stevens ya da Yusuf îslam cep- hesinde durum böyle. Bugünlerde Universal şırketi 'RememberCat Ste- vens' adıyla 24 parçasım bir araya getirdı. Ingiliz magazın basınında çı- kanhaberlere bakıürsa Stevens eskı- si kadar bu tip hareketlere karşı de- ğıl. Bir şekilde ınsanlarla bağlantı kurmak istediğıni söylüyor söyleşı- lerde. Yeni albüm ise adından da anlaşı- lacağı üzere tam bir nostalji topla- ması. tçinde Moonshadow'dan Father And Son 'a, MornıngHas Brûken 'dan Lady 'D Ar'banviDe'e, Matthevv And Son'dan Where Do They Children Play?'e kadar Stevens'uı tüm klasik- leri yer ahyor. Albüm kapağında fo- toğrafının bulunmaması ise Yusuf Is- lam'ın, düşüncelerinden hiç mi hiç ödün vermeyeceğim kanıtlıyor... Oğhı, Bob Marley'i geoç müzikçUerle 'amyor'. Sevdikleri Marley'i diriltti NatKnçCofeun, kızı NathaKeile düetyaptığı gün- ler çok uzakta kaldı; bir ara John Leaaoa da oğlu JnBaıı'la aynı mikrofonu paylaşmıştı. Bob Mar- ky'nin on çocuğundan biri olan Stephen ise babası- mn saglığında onunla böyle bır proje gerçekleştire- İ memesine karşın 2000'e girmeden hoş bir iş kota- np müzik piyasasına sürmev ı ba$ardı. Projenin adı Chant Down Babylon. Annesi Cide- lia'nın da desteğinı alarak 11 Mayıs 198l'de, 36 ya- şındayken kanserden öhnüş babasının sesini tekno- loji cambazlığryla bugünün hip hop, soul, urban yıl- dızlannın yorumuyia birleşrirmiş Stephen. Albüm genelde "rastaman" 1 !, yeni düzenlemeler- le bugüne, modern soundlarauyarlayarak Bob Mar- ley'i tanımayan gençlere onun müziğini, felsefesini aktarmayı hedeflıyor. Lıstedeki parçaian ve Mariey üe düet yapanlan sıralayalım: No More Trouble (Erykah Badu), Re- bel Music (Krayzie Bone), Johnny Was (Guru), Co- nerete Jungle (Rakım), Rastaman Chant (Busta Rhymen & Flipmode Squad), Gultiness (Lost Boyz+Mr. Cheeks), Turn Your Lghts Down Low (Lauryn Hill), Jammin (Mc Lyte), Kinky Reggae (The Mariey Brothers and The Ghetto Youths Crew), Roots, Roclc, Reggae (Aerosmıth'den ustalar Steven Tyler ileJoe Perry), Survival-BIack Survivors (Chuck D), Burnin' And Loorin (The Roots+Black Tought). Albüm kapağında nelervar neler; katdanlann fotoğ- raflan haricinde karşınıza hemen birmarihuana yap- rağı çıkıyor. Ardından karşı kültürü savunan, tinsel arayışlara ilışkın açıklamalar, sloganlar, kimsenın tepkisiz kaiamayacağı özgürlük, dürüstlük, kardeş- lik gibi konular geliyor ..Chant Down Babylon al- bümünün teknolojık değeri ve özellikleri çok geliş- miş dunımda; ancak yahuz müzikal açıdan bile il- ginç bir çalışma olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bu- nun dışında Bob Marley'i zamanmda fazla önemse- memiş Amerika'nın yeni kuşak radikal müzisyen- lerinin böyle birkoprü oluşturması ilginç. Reggae'yi dünyanın dört bir yanına taşıyan Mariey'e Ameri- kan gettolanndan gelen açıiım bizce incelenmelL Şüphesiz birçok cebi dahadolduracak bu yeni adan, ama kültürel yenilikleri de görmek gerek. CÖRÜS 2000den Önce Olumlu Etkinliklen 21. Yüzyıl'a, evrensel deyımiyle "The Millennium" 2000 Yılına adım adım yak- laştığımız şu kısa süre içinde, özellikle An- kara, Istanbul, Izmir ve dığer kentlerimiz- de ilginç ve olumlu sanat etkinliklen birbi- rini tztryor. Depremzedeler için aynlan etkin- likJerin yer alışı da hem duygusal, hem ya- rar yönünden çok anlamh. Bu etkinliklerin bazılannı da olsa, her bi- rini ayn ayn detaylanyla "Görüş" köşemi- zesığdıramadığımız içm birkaçınaözette de- ğiniyoaız: HACETTEPE ODA ORKESTRASt - Ha- cettepe Ünıversrtesı Devlet Konservatuva- n Müdürü Prof. Ali Doğan ve Çankaya Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Ertan Cire- li'nin işbiriığıyle Hacettepe Oda Orkest- rası'nın geçen günlerdekı açılış ve tanrtım konseri, müzik dünyamıza aydınlık katacak yeni bir soluk getırmış oluyor. Bu konser, değerli şef Rengim Gökmen yönetimin- de ve solıst olarak dünyaca ünlü viyolonist Victor Pikai2en'in katılışıyla başanya ulaş- tı ve hem bu üniversiteye, hem de özellik- le gençliğe vetopluma yararlı biretkinlik ka- zandırdı. Bu konserde konzertmeister (baş- kemancı) Zehra Sak Brody yer aldı. Prog- ramda: WA Mozart'ın "Re majör Diver- timento KV136", J.S.Bach'ın "l_a minör Keman Konçertosu No. 1" ve "Mi majör Keman Konçertosu No.2", EGrieg'in, "Op. 40 Holberg Suit"î, Ulvi Cemal Erkin'in "Yaylı Çalgılar Orkestrası ıçın Sınfoniet- te"sı yorumlandı.. "Hacettepe Oda Or- kestra"sı şu sanatçılardan oluşuyor 1. ke- man'larda Zehra Sak Brody. Ayşe Başeg- mezler, Eylem önder, Faruk Tamer, Duygu Gözener, Ozan Akkol, 2. keman'larda Eb- ru Doğaner, Kerem Berkalp, Ozgürözkök, Özgür Baskın. Vıyola'da Evren Bilgenoğ- lu, Banş Uluçınar, Pınar Aydınlık, Vıyolon- sel'de Esra Çelikten, Funda Kasnak, Pınar Doruk. Kontrabas'ta Mehmet Sönmez, Fahriye Şenbudak. Hacettepe Üniversrtesi eski Rektörü Prof. Dr. Süleyman Sağlam bu Oda Or- kestrası'nın kuruluşunu programdaki şu önsöz'leriyle belirtiyor "Ulkemizde Cum- huriyet'in kuruluşuyla Kültür ve Sanat ala- nında gerçekleştirilen atılımlarolağanüstü ve anlamlıdır. H.D.K. yetenekli mezunlar- dan oluşan Oda Orkestrası 'nın başanlan- nın en yakın takipçisi olarak daima yanla- nnda bulunacağım_._." dıyor. Yanı Rektör Prof. Dr. Tunçalp Özgen'in de aynı des- teği vereceğıne ınanıyoruz.. H.D.Kons.Mü- dürü Prof. Ali Doğan: "21. yüzyılda sa- natsal açıdan düşünce ve duygu dünyamı- an oluşmasına katkıda bulunma amaçlı kurulan Oda Orkestramıza inancımız tam- dır" diyor. TÜRK KANSER DERNEĞI'nden dep- rem yaranna KONSER- 35. Kuruluş Yılı'na yaptığı hizmetfer ve başanlı çalışmalar ile ulaşan Türk Kanser Derneği, özellikle Ge- nel Sekreter görevinı üstlenmiş olan Özden Bahkestr'ın emek verdiği etkınlikler ile Ata- türk'ün evrensel, çağdaş. laik, demokra- tik Cumhuriyet yolunda kültürel ve sanat- sal girişimlerde bulunmaktadır. Derneğın 35. Yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlik "Bir Sonbahar Akşamında Müzik" dinletisi olarakAnkara Öevlet Operası sanatçılann- dan soprano Leyia Çolakoğlu, bas-bari- ton Deva Çolakoğlu, tenor Hakan Ay- sev, piyanıst Aylin Özuğur'un katılımla- nyla sunulmuştur. Bu konsenn geiırı, dep- remden zarar gören Kocaeli Ünıversıtesi Tıp Fakültesi'ne bırakılmıştjr. Sanatçılann üc- ret almadığı ve (TÜ Rektörlüğü'nün Maç- ka Dil Inkılâp Tanhi Fakültesi Mustafa Ke- mal Amfisi'ni derneğe tahsıs ettiği bu kon- serin programında sanatçılar çeşıtli opera- lardan aryalar, değişik popüler şarkılar ve haik türküleri seslendırmişlerdır. Yerh popta Serdar Ortaç, yeni çalışması Bilsem ki'yle lıderlığini sürdürüyor. Sflbel Can, Daha Yolun Başmdaymı'la lısteye ikıncı sıradan gırdı. Zütfu Lmnefi, Unutuhnayanlar adlı best of'yla üçüncü oldu. Sanat muzığınde haftalar sonra sıralama değışti Muazzez Ersoy, Nostalji 7- 8-9'la binncı sıraya yükseldı. Safiye Sojınan, Sevenler Gece Ağlar'la ikinci, Zeki Mflren. Bıldırcın Yağmuru'yla üçüncü. Halk müziğinde İsnıafl Türfit, Sosyete Kızı Suzan'la yıne birincı sırada. Ya\ıız BingöL Sttemdir'le ikinci. Kubat, Bir Ayntak Bir Yoksulhık Bir Olüm'le üçüncü oldu. Yabancı müzıkte Mariah Carey, Rambon' adlı yeni albümüyle birinciliğini sürdürüyor. Metalüca sanfonık albümü S&M ile ikinci sırada;Sting, Brand New Dty albümüyle üçüncü oldu yeniler- VViDennium - Will Smith - Issues - Korn - Thneless - The Classics Vol. 2 - Traditional Jewish Musk - Various - Radio Pascani - Fanfare Ciocarlia - Randovv Hearts - Soundtrack - Diaspora - Omega Vibes - Corea Concerto - Chick Corea - Enrique - Enrique Iglesias _ - - Chant Down Babylon - Bob Mariey : - Live Era '87-'93 - Guns N' Roses . - Midnite Vultures - Beck - Bhıe Steak, The Album - Soundtrack - Number One, Latin Uits - Various - Universal - Jason Nevins ,. . - Nastradamus - N'as - Nostalji 7-8-9 - Muazzez Ersoy - Kani Karaca - Kani Karaca - Anadolu'nun Sesi - An Ekber Çıçek - Daha Yolun Başındayım - Sıbel Can
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear