14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALJK 1999 CUMARTESİ 10 H A B E R L I L R dishab@cumhuriyet.com.tr 700 bin çocuk babasız Rusya'da yılda 550 bini aşkın boşanma davası görülüyor. Yalnızca annesiyle yaşayan çocuklann sayısı 700 bin. İki Çeçen Savaşı 1994-1996 yıllannda- ki Çeçen savaşı şimdi- kinden çok farklıydı. Moskova önce Çeçen lider Dudayev'e yardım etmiş, bu arada bölge- deki Sovyet silah biriki- mini kuşkulu biçimde Grozni yönetimine dev- retmişti. Ardından ka- palı kapılar ardında çtkan anlaşmazlıklar, Mosko- va ile Grozni'nin arasını açmış, "Rusya'nın şa- hinleri" savaş karan al- mıştı. Halkın ve basının önemli bölümü Krem- lin'in Çeçen politikası- na ve savaşa karşıydı. Batılı ülkelerden ise Yelt- sin yönetimine karşı cid- di birtepki gelmiyordu. Savaşta 100 bin civa- nnda insan öldü. Sonraki yıllarda Krem- lin Çeçen sorununu çöz- mek, Basayev ve öteki gerillalara karşı yasal başkan Mashadov'u desteklemek için fazla çaba harcamadı. Mas- hadov giderek güç kay- bederken Basayev, Arap şeriatçılarıyla ilişkilerini geliştirdi. Ve birkaç ay önce harekete geçme karan alarak Dağıstan'ı ele geçirme planını gün- deme koydu. Dağıstan haikı bu hareketi des- teklemedi. Çeçen geril- lalar, Rusya çapındate- rörü yaymaya çalışınca bütün Rusya halkının nefretini kazandı. (Zaten son yıllarda Kafkasya kökenli soruntannve mil- liyetçiliğin artması, hal- kı buna hazırlamıştı.) "Beklenen tepki"y\ son başbakan Vladimir Pu- tin gösterdi. Dağıstan'ı "kurtaran" Putin, Çeçe- nistan'a girip "sorunu köküne kadar temizle- me" karannı uygulama- ya başladı. Askeri hare- kât sırasında başta Araplar olmak üzere çok sayıda yabancı gerillanın öldürülmesi/ele geçiril- mesi, halkın şeriatçılara tepkisini arttırdı. Ekono- mik kriz ve seçim orta- mında zayıfiayan Rus- ya'yı Çeçen politikası bahanesiyle köşeye sı- kıştırmaya çalışan Batı da halktan daha güçlü tepki gördü. Işte iki savaş ve iki farklı görüntü. Ruslar vergi sevmez Vergilerini tam ola- rak ödemeyen Rus- ya yurttaşlannın ora- nı yüzde 90. Vergi po- lisi, birkaç yıl önce bu oranın yüzde 99 ol- dugunu söyleyerek ciddi bir ileriemeden söz ediyor. Avrupa Birleşik Devletleri'ne giden yolda Maastricht ve Amsterdam anlaşmalan Yeııi bir ABD'ye doğruAYHANŞİMŞEK ANKARA - Amerika Büieşik Devletleri'nden (ABD) sonra yeni bir "ABD" de Avrupa'da kurulu- yor. II. Dünya Savaşı'nın ardından Av- nıpa Çelik ve Kömür Tophüuğu'nun (AÇKT) kunılması ile temelleri atılan Avrupa Birleşık Devletleri'nin (ABD) altyapısıru 199O'lı yıllarda imzalanan Maastricht ve Amsterdam anlaşmalan oluştunıyor. tkisi de Hollanda'da bulunan Maast- richt (Aralık 1991) ve Amsterdam'da (2 Ekım 1997) imzalanan anlaşmalar, ABD'nin ekonomik, siyasal ve sosyal temeli açısından önemli. Avrupa Eko- nomik Topluluğu'ndan Avrupa Birli- ği'ne geçişi sağlayan Maastricht An- laşması, 3 ayaktan oluşuyor. Roma Anlaşması üzerine kurulan ilk ayak, ekonomik konulan kapsıyor. AB'nin tek senetle (European Single Act) kurulmuş olan Ortak Pazar'dan ekonomik ve parasal bir birliğe dönüş- mesini öngören Maastricht, bu amaçla birliğin yetkilerini de önemli şekilde • tkisi de Hollanda'da bulunan Maastricht'te Aralık 1991 'de ve Amsterdam'da 2 Ekim 1997'de imzalanan anlaşmalar, Avrupa Birleşik Devletleri'nin ekonomik, siyasal ve sosyal temeli açısından önem taşıyor. arttırdı. Parasal birlik hedefine ulaşma koşullan Maastricht anlaşması ile getı- rildi. Ayru anlaşma o tarihe kadar bir- lik içinde yer almayan sanayi ve sosyal politikalann oluşumunu da bir yenilik olarak getirdi. Tek para birimine geçiş ve tek para biriminin korunması ama- cıyla uygulanacak ekonomi poliukala- n ile ilgili olarak üye ülkelerde belli he- deflere vanlması koşulu anlaşmada sı- ralandı. Bu koşullar şöyle: • Herhangi bir üyenin enflasyon oran- lannın 12 aylık dönem itibanyla en iyi performansı gösteren üç üyenin oranla- ruun ortalamasının en fazla yûzde 1.5 ûzerinde olması. • Herhangi bir üyenin uzun vadeli faiz oranlannın 12 ayhk dönem itibany- la en iyi performans gösteren üç üyenin faiz oranının en fazla yüzde 2 ûzerinde olması. • Toplam kamu borcunun gayri sa- fî yurtiçi hasılanm yüzde 60'ıru aşma- ması. Birllk'in temelinl oluşturan başlıca kurumlar Strasbourg ve Brüksel'de AB 'nin organları ve çalışmaları vrupa Birliği'nin çalışmalannın temelini Strasbourg'da bulunan Avrupa Parlamentosu ve Brüksel'de bulunan Konsey ve Komisyon oluştunıyor. Konsey'in talimatlan doğrultusunda Komisyon'un hazırladığı yasa tasanlan Parlamento'da onaylandıktan sonra yürürlüğe giriyor. AVRUPA KOMİSYONU Şoygu: Mashadov'la diyaloğa hazınz Rusya yumuşuyor Dıs Haberter Servisi - Rus- ya'nın Çeçenistan'ın başkenti Grozni'nin boşalttlması için ver- diği süre bugün sona ererken Acil Işler Bakanı Sergey Şoy- gu, sivillerin kenti daha sonra da terk edebileceğini ve bunu sağ- lamak için Çeçen hükümetiyle masaya oturmaya hazır olduk- lannı bildirdi. Şoygu, dün düzenlediği basuı toplantısında, "Siviller bugün- den sonra da kentten aynlabilir. Bu son tarih değjl" diyerek si- villerin kentten çıkması için ge- çici koridorlar açüacağını bildir- di. Şoygu, sivillerin kentten gü- venli biçimde aynlabihnesı için Çeçenistan Devlet Başkaru As- lan Mashadov'la görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Şoygu. "Şeytanlabilegörüş- meyehaanm" dedı. Bakan Şoy- gu, Mashadov'a sivillerin kent- ten aynlmasına izin vermesi çağnsı yaptı. Bu arada, Grozni yakınlann- daki Şali kasabasındaki Çeçen milisler yoğun bombardıman sonucu dağlara çekildi. Avrupa Komisyonu, AB kurumlaşmasının kalbini oluşturuyor. AB'nin kişiliğini temsil eden ve yürütme organı durumundaki Avrupa Komisyonu'nun AB içerisinde üç temel görevi var. 1- Yeni yasa öneriteri bazırlamak. Komisyon, bu yetkisini Avrupa Topluluğu'nu kuran anlaşmalann sağladığı çerçeveyi bugünkü entegre yapıya dönüştürme yönünde kullanır. 2- AB yasalannı konımak. Komisyon, üye ülkelerin Avnıpa yasalannı doğru uygulamasını gözetir. 3- AB'nin yürütme organı olarak politika oluşturmak ve uygulamak. Bu polmkalaı arasında yılhk bütçeyi oluşturma, üçüncü ülkelere yardım ve kalkınma gibı sorumluluklar bulunuyor. Avrupa Komisyonu Başkaru, Avrupa Konseyi'nde AB Hükümet ve Devlet Başkanlan Toplannsı'nda seçildikten sonra, Avrupa Parlamentosu'nda onaylanmak zorunda. Komisyonu oluşturan diğer 19 üye, 15 AB üyesi ülkenin hükümetleri ile Komisyon Başkanı arasuıda uzlaşma ile belirlenir. AJmanya, Ispanya, Fransa, Italya ve Ingiltere gibi "büyük" üyelerden ikişer, dığer AB üyelerinden birer üye secilir. Komisyon da parlamento gibi beş yıllık bir dönem için seçilir. Komisyon üyeleri herhangi bir kaynağın partızanlığına karşı bağımsızlık yeminieder. AVRUPA PARLAMENTOSU Avrupa Konseyi, demokratik olarak seçilmiş Avrupa Parlamentosu ile ortak karar alır (kimi durumlarda parlamentoya yamızca danışır). Avrupa Komisyonu'nun yasa önerileri Bakanlar Konseyi'ne ve Avnıpa Parlamentosu'na gelince üç kurum tatmin edici bir sonuç için birlıkte çahşır. Konsey'de çoğunluk sağlanırsa, Komisyon ile uzlaşma içerisinde öneride değışıklik yapılabilir (Komisyon ile uzlaşılamazsa değışıklik için oybirliği gereklidir). Avrupa Parlamentosu birçok alanda ortak karar gücüne sahipken diğer alanlarda damşıbnası gereken kurumdur. Komisyon rekabet, tamn, ticaret politikası gibi alanlarda ciddi bir özerkliğe sahiptır ve Baş.kanlar Konseyi'ne öneri sunmadan kararlar alabilir. Komisyon, önerilerini yeniden gözden geçirirken Parlamento'nun yaptığı değişiklikleri dikkate almak zorundadır. Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu'nun tüm oturumlanna katılır. AVRUPA KONSEYİ Yasama kararlan Avnıpa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafindan aluur. Komisyon yasa önerilen hazırlarken. AB politikalan ve öncelikleri konusunda temel karar alamaz. Bu AB Konseyi'nin sorumluluğudur. önemli kararlar ve yasal düzenlemeler, Avrupa Konseyi'nde aluur. Avrupa Konseyi'nin üyeleri üye hükümetlerin bakanlanndan oluşur ve üyeler çoğu zaman Avrupa Parlamentosu'nun da üyeleridir. Konsey. her altı ayda bir resmi toplantılar yapar. AB'nin diğer organlanysa AB Genel tşler Konseyi, Avrupa Sayıştayı, AB Ekonomi ve Sosyal Komitesi ve Avrupa Adalet Dıvanı. Genel Işler Konseyi, AB içuıdekı yasalan uyguluyor ve uygulamayı denetliyor. Sayıştay ise AB bütçesini denetliyor. AB Ekonomi ve Sosyal Komitesi, Komisyon ve Konsey'e ekonomik ve sosyal konularda görüş bildiriyor. Adalet Divanı, Avnıpa yasalanna uygun davramhp davranılmadığını denetliyor. • Son iki yıl itibanyla üye ülke para kurunundiğer birüye ülke para kurukar- şısında devalüasyona uğramamış olma- sı ve normal dalgalanma marj sırurlan içinde kalması. • Bütçe açığının gayri safi yurtiçi ha- sılanuı yüzde 3'ünü aşmaması. Bu anlaşmarun ikinci ayağı ortak dış ve güvenlik politikası geliştirihnesini, üçüncü ayağı da adalet ve içışlen konu- sunda işbirliği yapılmasuıı öngörüyor- du. Ortak dış politika ve güvenlik poli- tikalan, AB"ninsavunmakolu olarakbi- linen Batı Avrupa Birliği'nin (BAB) AB ile birleşmesiyle oluşturulacak as- keri bu bırimle somutlanacak. Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) olarak bılinen yapılanma 2002-2003 yıllanna yeu'ştirilmeye çalışılıyor. Bir- lik kıtada yaşanabilecek bunahmlara anuıda müdahale etmeye yöneük 50 bin kişilik bir ordu oluşturmayı planlıyor. Adalet ve ıçışleri konulanndaki dü- zenlemeler de 2000 yılında yapılacak Lizbon ve Paris zirveleriyle ele alına- cak. Genişle>'en AB'nin gelecekteki ya- pısına ılişkin kararlar almacağı zirveler- de. ülkelerin alınacak kararlarda kulla- nabilecekleri oylan da yeniden düzenlenecek. Daha büyük ve önemli üyelerin daha çok oy hak- kı bulunacak. Oybirliğiylekarar ahna sısteminde de değışıklik yapılması ve veto hakkının suur- landınunası gündemde. Amsterdam Anlaşması AB anlaşması olarak bilinen Amsterdam Anlaşması 2 Ekim 1997'de imzalandı. Anlaşmanın getirdiği düzenlemeler şöyle: • Temel özgürlükleri sürekli ihlal eden ülkelerin Bakanlar Konseyi'ndeki oy haklanru as- kıya ahna olanağı verildi. • Anlaşmanuı yürürlüğe giri- şinden itibaren 5 yıl içinde "öz- gürlük. güvcniik ve adalet" ala- nı oluşturulacak. • Kişilerin serbest dolaşunı bütün AB ülkelerinde garanti edilmektedir. • Göçmen, vize politikası, si- yasi sığrnma ve adli işbirliğine ilişkin mevzuatın uyumlaştuıl- ması AB politikası haline gele- cektır. Amsterdam Anlaşması, "ge- nişleme" konusunda şu politi- kayı belirledi: "Genişlemesüre- cinin önemli aşamalanndan bi- ri Kopenhag zirvesinde kabul edilen üyelik ölçütleridir. Bu öl- çüt şöyle tanunlandı: u Cyelik adav ülkenin demokrashi, hu- kukun üstünlüğünü, insan hak- laruu ve azmlıklann konınma- sını gü\ence alüna alan kurum- lanntstikraraka\uşruruhnuşot- masuu, işle>'en bir piyasa ekono- misınin me\ cudhetini. AB için- deki rekabet v« piyasa güçleriy- k baş etme kapasitesi gerektir- mektedir. Üyelik,bu ka\Tamm ge- tirdiği YÜkumlülükleri üsüenebi- leceğini var sayar." Avrupa Cüvenlik ve Savunma Kimlîği Projesi onaylandı Türkiye karar sürecinin dışında duLcınea HELSİNKt (AA) - Avrupa Birliği (AB) devlet ve hükümet başkanlannın, Dönem Başkanı Finlandiya'nın Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) konulu rapor taslağı ûzerinde uzlaşma sağladıklan ve belgeyi onayladıklan açıklandı. AB liderlen. Dönem BaşkanlığYnın önerisini değiştirmeden kabul ederek, Türkiye gibi AB üyesi olmayan Avrupalı NATO müttefiklerini karar mekanizması dışında bırakma iradelerini teyit ettiler. AB'nin, AGSK çerçevesinde siyasal ve askeri organlar oluşturma, NATO ile işbirliği çerçevesinde kriz yönetimi ve banşı koruma gibi operasyonlarda rol üstlenme arzusu vurgulanan belgede. "AB, ûyesi oimayan NATO müttefilderiyte ve AB'ye aday ülkelerk işbirliği. danışma ve diyaJog güvencesi verecek, ancak karar mekanizmasmı tamamen kendi kurumsal çerçevesinde bulunduracak" ıfadesine yer veriliyor. Avrupa ordusu AB üyesi olmayan Avrupalı NATO müttefiklerinin ve AB adaylannın, AB Konseyi tarafindan karar verilmesinden sonra, arzu ederlerse ve eğer NATO imkân ve yeteneklerinin kullamlacağı bir operasyon söz konusu ise karann uygulanmasına katüabilecekleri belirtilen belgede, AB'nin NATO olanaklanm kullanmayacağı operasyonlarda da AB Konseyi karan olursa, bu ülkelerin kaüluna davet edilebilecekleri kaydediliyor. AB belgesinde, 2003 yüına kadar gerçekleştuilecek planlarla, 50 ila 60 bin kişilik bir Avrupa ordusu oluşturulmasından sözediliyor. Projede. AGSK için, ulusal üst düzey temsilcilerden oluşacak bir "Sürekli Güvenlik ve Poütika KomHesi". genelkurmay başkanlanndan oluşacak bir "Askeri Komite" ve bir "Genelkurmay'1 yapısı belirleniyor AB, bu kararla, ekonomik ve sıyasi boyutlanna askeri boyut ekliyor. Bu yaklaşımın NATO'da bölünme ve bloklaşma yollan açabıleceği ifade ediliyor. >10/11/24/25Aralık saat: 2400 >0200 TOrkıye nm ılk house crodûuflrfl olan ve sound alarak yarf. tunky". 'groov«y- otoramori praddia»yortenr«a yojun oör» utarm Msti Y0c«l * •tjümü -»er a* mûz» dCnnsra «*m a n » Jto gftntee da, mOdol adyapısı «Bkfcre dayanıjnt. Orââkjıi pradOMycn m n n o teo gte , yp ıi pradOMycn amarnnoa v«teo 3a«ıib»j5.yor*»ı<»ı»ounilaLt)e«f«M»maziJe fwpBi\ Mwt, dfift Mnadir prafasyonai atanK •laküufii* muzıtde uğraşıyore uğraşıyor. d u I c I n • ı y ı p ı m M « $ * l ! k Sofc. 20 Boyoftlu. l l l m b u l Helsinld, Adayhğı Ağır Kosııllara BağLacb EROLMANtSAU VEFAT Sevgili arkadaşımız, Hastanemiz Göz Hastalıkları Uzmanı Dl*. FERRUH TUNCER Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 12.12.1999 Pazar günü Hacıbayram Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı'nda defnedilecektir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz. SSKZonguldak Bölge Hastanesi Türkiye Milli Talebe Federasyonu 1952-1954 Dönemi Genel Başkanı, 1961 Dönemi Gümüşhane Milletvekili, Türk Gençliğine Hizmet Vakfı'nın kurucu üyelerinden, merhume ESİN TALÛ ÇELİKKAN'ın eşi, AVUKAT ALİ İHSAN ÇELİKKAN'I kaybetmenin den'n üzüntüsü içindeyiz. Cenazesi bugün öğle namazını müteakip Teşvikiye Camii'nden kaldınlacaktır. Kederli ailesine ve vakfımız mensuplanna başsağlığı dileriz. Türk Gençllölne Hizmet vakfı Adına Dr. Hüsamettln Canörtürk Doaıktan çok ağır koşullar çıktı ve Yu- nanistan'ın bütün istekleri yerine getirildi. Ankara, Brüksel'e neleri kabul edemeye- ceğini daha önce bildirmişti. Ancak bun- lar hiç göz önüne alınmadı. 1997'de Tür- kiye'nin önüne getirilen ve Ankara'nın "o/- maz" dediği dayatmalar bu sefer, "Sen adaysın ama bu dayatmalan yerine getir- men gerekiyor" denildi. 'Kıbns'ı AB'ye devret' koşulu Kıbns için, "çözüm olmasa da Kıbns (Rum) Cumhuriyeti ile görûşmeler süre- cek ve sonuçta da AB'ye alınacak" deni- liyor. Kıbns (Rum) Cumhuriyeti "adanın bûtününü temsilen" AB'ye alınacak. Bu- nun anlamı KKTC ortadan kalkacak ve "azınlık" dunjmuna sokulacak. Aynca, uyuşmazlığın nasıl giderileceği- ne de "AB Bakanlar Konseyi karar vere- cek" deniliyor. Yunanistan'ın içeride, Tür- kiye'nin dışanda olduğu konsey, Kıbns uyuşmazlığının nasıl çözülecegine karar ve- recek. AB zaten bugün, Rumlann adanın tümünü temsil ettiğini söylüyor. Konsey ka- rannın sonucu daha bugünden belli. Ankara'nın önüne sürülen "adaylık ko- şulu" net bir biçimde Kıbrıs'tan vazgeç diyor. Bu arada da New York'ta dolaylı gö- rüşmeler sürüyor. BM Genel Sekreteri iki tarafa "Sizlereşitsinız" diyor, AB ise birta- rafı azınlık durumuna düşürecek formül dayatıyor. Ege Lahey'e havale... Ege'yi de Yunanistan'ın yıllardır istediği bir biçimde Lahey'e havale ettiriyor. Hem de AB Konseyi'nin denetim ve güdümün- de olarak. Ankara bu dayatmaya evet der- se Yunanistan 1981 'den beri yürüttüğü po- litikada tam bir başan kazanmış olacak. Aday olarak bekleme odasındaki Tür- kiye'nin, eğer bugün evet der ise yann AB ve Yunanistan karşısında hiçbir manevra alanı kalmıyor. "Sen adaysın, görûşmele- re geçmek için uslu durrnan, her söyle- nene evet demen gerekir" denilecek ve ABTürkiye'yi istediği biçimde yönlendire- bilecek. Alınanlar ve verilenler... AB Türkiye'yi "aday" olarak tanımla- makla hiçbiryükümlülük attına girmiyor. Za- ten Ekim 1999 yeni genişleme politikası ile AB toplan tamamen adaylara atmıştı. Tür- kiye para alamayacak, tam üyeliğe geçiş için hiçbir güvence yok, aynca, Türkiye'yi "tekyanlı" yükümlülük altına sokmuş olan 1995 Gümrük Birliği belgesi tıkır tıkır AB lehine işleyecek. Buna karşılık Türkiye şunlan yükleniyor: 1) Kıbns'ta AB yönetim ve denetimi ka- bulleniyor, Türklerin sonunda "azınlık" ko- numuna düşmesine yol açıyor. 2) Ege'nin tamamını Yunanistan kanalı ile AB sınırlan içine devrediyor. 3) Tek yanlı gümrük birliği belgesinin üstüne, bir de, kendisine hiçbir somut şey getirmeyen bekleme odasının demir par- maklıklan arasına kilitlettiriyor. Ve ileride tam üyelik için hiçbir güven- ce yok. Daha önce de yazdım: AB'nin Tür- kiye'yi tam üye yapmakla üstleneceği sos- yal, ekonomik, politik ve kürtürel bedel o kadar büyük ki, AB bunu kesinlikle kabul edemez. Ortada bu gerçekler apaçık dururken "ek siyasal koşullar ve dayatmalarla" Türki- ye'nin önüne sürülen adaylık net birtuzak- tır. Türkiye'nin 'öldüren aşkı", umutederim, herkesin gözünü kör etmemiştir. BAKERKÖY1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1999/18 Esas 1999/1189 Karar Mahkememizce venlen 10 11.1999 tarih ve 1999/18esas, 1999/1189 sayıh karar ile Iz- mir ili, Kınık ilçesi. Poyracık Asağı Mah., C. 0005. K. 0569'da nüfiısa kayıtlı Mustafa Lüt- fii ve Ayşe Mediha'dan olma 1948 doğumlu Kezban Mehlika Uslu'ya Rıze ıli Ikizdere il- çesi, Ortaköy kö>ü, C. 0031, K.. 0012"de nüfusa kayıtlı Atilla ve Kezban Mehlika'dan olma 1975 doğumlu kizı Emine Esin Kumbasar'uı vası atanmasına karar venlmiş olup, ışbu ka- rara itirazı olanlann kanuni sûresi içinde itiraz etmedikleri takdirde hükmün aynen kesin- leşeceği ilan olunur. Basın: 64649
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear