25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 1999 CUMARTESİ 4 HABERLER DUTV^ADA BUGUN ALİ SİRMEN Hoş Geldin Tanilli! Neredeyse kırk yıl olacak. 1960'ın son aylan ya da 61 'in ılk aylanydı, bir sabah başını omuz- lan içine çekip arkaya atmış izlenimi veren bir asistan girdi, medeni hukuk dersine. Sağ elinin işaret parmağını ileri uzatarak sö- zebaşladı: . . . - Grotius... Sınıfı dolduran bine yakın öğrenciden hiçbir tepki gelmedi. Gözlerin çoğu bir soru işareti gönderiyordu kürsüye doğru. - Ne, Grotius'u bilmiyor musunuz yoksa? "Çattık", diye düşündüm bir an. Konuşmayı sanata dönüştürmüş bu adam önce asistan olarak hocam oldu, sonra da dos- tum. Hukuku fen bilimlerine benzetsek, onun ma- tematiği sayılacak olan, ama toplumsal konu- larla doğrudan ilışkisi fazla keskinlik taşımayan medeni hukuk, Server Tanilli'ye biraz dar gel- di. Kürsüsünü degiştirdi. O artık kamu hukuku alanında çalışıyor, ay- dınlanmacı savaşçılığını yalnız derslerinde ya da ders kitaplarında değil, çeşitli konularda gaze- . telere, dergilere yazdığı yazılarda, yaptığı ko- nuşmalarda da ortaya seriyordu. Ne var ki, 1978'lerin Türkiyesi, 50 yıl önce başlayan, 28 yıl önce ise demokrasi adma nok- talanan aydınlanmacı Cumhuriyet devrimine karşın ne yönetim ne de toplum olarak aydın- lanmaya hoş gözle bakmıyordu. Aydınlanmacı Tanilli'yi kurşunladılar. • • • Server Tanilli saldırıdan sağ kurtuldu, ama göğüs kısmından aşağısı tutmuyordu, felç ol- muştu. Dahası, 12 Eylül yönetiminin üniversi- telerinde de yer yoktu ona. Yalnız bağnazlar değil, dönemin yönetimi de karşıydı aydınlan- maya. Türkiye'yi kendi kulübüne almayan Avrupa, Server Tanilli'yi ders vermeye çağırdı. Çağrı, Strasbourg'dan geldi. Tanilli çalışma- larını orada sürdürmek, Türkiye'yi aydınlatma- ya devam etmek üzere, Avrupa Parlamento- su'nun toplandığı kente uçtu. Vücudunu felç ettiğimiz aydınımızın beynini bile burada tutmak için hiçbir şey yapmadı Tür- kiye'nin o dönemdeki yöneticileri. Hatta belki bir dertten kurtuldukları için memnun bile oldular. Ama Tanilli, Türkiye'ye, Türk insanına yöne- lik çalışmalannı orada dasürdürüyordu, bir yan- dan fizik yaşamın, zaman zaman dayanılmaz hale gelen acılarıyla boğuşarak. • • • Saldırıdan sonra hastanede yatarken, dışarı- da onun sağlık haberterini takip etmak için bek- leştiğimiz sırada, dostlanndan birinin, felç oldu- ğunu ve bir daha yürüyemeyeceğini öğrenince, şu sözleri sözlediğini çok iyi anımsıyorum: - Keşke ölseydi de kurtulsaydı, böyle yaşa- mak da yaşamak mı? Tanilli, vücudun dünya ile arasında araç de- ğil engel oluşturduğu, büyük acılann ve yoksun- lukların kaynağı halıne geldiği yaşamının on- dan sonraki bölümünde "öyle yaşamanın da yaşamanın en haslanndan, en verimlilerinden biri olduğunu" kanıtladı. Bir yandan derslerini sürdürür, makaleler ve birçok alanda kitaplar yazarken, Istanbul'day- ken, çökmeye yüz tutmuş eğitim sistemimizin eksik yetiştirdiği gençlere uygarlığı, aydınlat- mayı anlatmak için kaleme aldığı "Uygarfık Ta- rihi" notlanndan yola çıkarak, altı ciltlik dev ya- pıtı "Yüzyıllann Gerçeği ve Mirası"n\ tamamla- dı. Tanilli'yi ne zaman düşünsem, hep kendi ken- dime sorardım; "Acaba zaman zaman kendini mutlu hissettiği oluyor mu" diye. Ne saçma bir soru! Insanlan aydınlatma, ya- ni mutlu etme çabasına bir ömür harcamış ve bunda başarılı olmuş olan bir adamın yaşamı, her şeye karşın koca bir mutluluğun kendisi ve aynı zamanda kaynağı değil midir? FP büyük kongresi 14 Mayıs'ta Kapatma davası kongre ertelettirdi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-FP'nın 27 Kasım'da yapüması planlanan ancak daha sonra belirsiz bir tarihe ertelenen büyük kong- resinın 14 Mayıs 2000'de yapüması ka- rarlaştınldı. Kongre'nin Anayasa Mahkeme- si'nde süren kapatma da\asının sonucunu beklemek için ertelendi- ği belırtildi. Anayasa Mahkemesı, kapatma davası ile ılgili son yazılı savunmasını vermesi için FP'ye bir hafta ek süre tanıdı. Böylelıkle FP son yazı- h savunmasını en geç 15 Kasım Pazartesı gününe kadar Anayasa Mahke- mesi'ne vermek zorun- da. FP'de il kongreleri de- vam ederken büyük kongrenin tarihi de ku- rucular kurulu tarafın- dan belirlendi. FP Genel Başkan Yardımcısı ts- mail Alptekin. düzenle- diği basın toplantısında şu ana kadar 80 ilin ya- nsında kongre yapıldı- ğına dikkat çekerek bu nedenle büyük kongre- nin 20 Mayıs 2000'de yapılmasına karar veril- diğini söyledi. Alptekin, bir soru üzerine FP'de li- derlik kavgası olmadığı- nı ve böyle bir rahatsız- lık bulunmadığını sa- vundu. Alptekin, kong- re tarihınin geriye bıra- kılmasınınFP'ninkapa- tılması davasıylabir iliş- kisi bulunup bulunma- dığının sorulması üzeri- ne de "Hayır. Prosedür devamedi>or. İkisini bir- biri ile bağdaşürmak mümkün değil. Hukuki açıdan bir sıkmtı olaca- ğını tahmin etmiyonnn" dedi. FP kulislerinde ise kongrenin Anayasa Mahkemesi'nde devam eden kapatma davası ne- deniyle ertelendiği gö- rüşleri ağır basıyor. FP yönetiminin partinin ge- leceğıyle ilgili belirsiz- lık devam ederken kongre yapılmasını doğru bulmadığı ve bu nedenle kongrenin erte- lendiği belırtilıyor. Taûye Defterinden- Globalleşme saldınlarının yoğunlaştığı günümüzde, ulusal onurumuzu ve birliğimizi savunan Kuvayı Milliyeci şehidimizi kaybettik, yaslıyız. Ulusumuzun başı sağ olsun. 'Yakbğı meşale sönmeyecek'NÜSED Yönetim Kurulu adına Prof. Dr. Leziz Onaran. Dr Derman Boztok, Prof. Dr. Doğu Nebioğlu: Saym Cumhuriyet çalışanlan, sevgili halkımız, insanlık düşmanı güçler en aydınlık, en çalışkan liderimizi, insanınnzı hedef seçtiler ve yok ettiler. Aydmlığı insanlık yolumuzu aydınlatacak; Türkiye ve dünya insanhğı mutlaka başanya ulaşacağız; ve global şer güçleri yenilgiye uğrayacaktır. Azız anısını saygıyla selamlıyoruz. Gülsüm Okuyucu: Atatürk ilke ve devrimlerini savunmaya ve yaşatmaya biz gençler var gücümüzle çalışacağız. Siz büyüklerimizden aldığımız güçle. Ahmet Taner Kışlalı, sana sonsuz teşekkürler. Senın yolundan devam edecegimize söz veriyorum. Yaşasın Cumhuriyet ve devnmlerimiz. Ali Durmaz: "O duvar / O duvannız / Vız gelir bize / Vız / Bizim kuvverimizdeki hız / Ne bir din adamının / Dumanlı vadinde / Ne de bir hütyanın gönül yakışındadır / O yalnız tarihin / Durdurulamaz akışındadır." Selam olsun onlara, onurlu ve yiğit ınsanlara. Kubilay Dökmetaş. "Sira sıra konaklan / Al kırmıa yanaklan / Topraklarda çürümeyecek / Kalem tutan parmaklan / DUe yandım AHMET TANER / BİR GÜN OLUR DEVRAN DÖNER".u Bir Halk Türküsü". Türkulerden korktular öldüremediler. Aydmlardan korktular bitiremediler. Senin sevgini de yüreğimızde bitiremeyecekler. Hüh a Sugeç. Filiz Tarlan, Ayşe Savur, Nurten Şişmanlar (Cumhuriyet okurlan): Saygın kalem Ahmet Taner Kışlalf yı da kaybettik. Ölümsüzdür demiyorum. Çünkü gıden kalemlerin yeri maalesef doldurulamıyor. Aydın kesim üzerindekı baskı ve zulmün sona ermesini dilıyorum. Ama bundan da ümitlı değılim. Sıvas'ta 37 aydının naklen yakımını veren zihniyetlerdeki insanlardan maalesef beklentimız yok. Ama her şeye rağmen ayakta durup mücadelemizi sürdürüyoruz. Geride kalanlara saygılanmla. Dundar Bataban: Büyük Cunhunyetcıler. çok anılara imza attım, satırlar yazdım, Keşke Kışlalı ve Kurtböke için bu şekilde huzurda olmasaydım. Yıne de çok mutluyum bu ikı güzel insanı tanıdım. Oktay'la asker arkadaşı oldum. Balıkesir'in köylerinde Atatürk'ü, Cumhuriyet ılkelerini anlattık, öğretmeye çalıştık. Ruhlar bir gün binip giderler Ebed ay'ına, Madde sefaletinden mana saltanatına. Zeki Polat (Ulusal Sanayici ve îşadamlan Derneğı Başkan Yardımcısı): Globalleşme saldınlannm yoğunlaştığı ' ' günümüzde, ulusal onurumuzu ve birliğimizı savunan Kuvayı Milliyeci şehidimizi kaybettik, yaslıyız. Ulusumuzun başı sağ olsun. Hocam rahat uyu. meşaleni söndürmeyeceğiz. Hudai Yavalar (Amerika Atatürk Derneği Kurucu Başkanı): Atatürk ılke ve de\Tİmlerinin ödünsüz savunucusu, tabiatın ve güzel insanlann ışığı seninle olsun. K. Aytül Karaosman. Atatürk ilke ve devrimlerinın savunucusu. geride kalan bu düşünce Cumhuriyet'in. ilkelerin ve devrimlerin savunucusu olarak kalacaktır. Aydm Soylu: Sayın Kışlalı. Yüreğımde ve düşüncelerimdesiniz. Ugur'lann gençleriyken güçlüydük; şimdi Kışlah'nın gençlen olarak daha da güçlüyüz. Ahmet Muhtar Sulak: Pir Sultan'lar asıldı. Nesımi'ler vüzüldü. Mumcu'lar. Kışlah'lar vuruldu. Berksoy Bügin: Bütün bu işler bu kadar ucuz olmamalı. Bir genç olarak buna inanmak istemiyorum. Deniz Sapmaz (Karşıyaka CUMOK): Ahmet Taner Kışlah'lar ; unutulmayacak. O iyi bir bilim adamı, ödün vermeyen bir gazeteciydi. Şahin Çeri: Yiğit insanlar adam öldürmez, ancak korkak, sinmiş köpekler öldürür. Güner Küçükal (Mimar): Bir avuç kabnış değerli aydınlanmız lütfen kendinizi koruyun. Bizım için. TC için. Türkiye Cumhunyeti'nin sizlere ihtiyacı var. Hepinızi çok seviyorum. Hicran Ayşe Bakı (E. Öğrt.): Güzel insan, senın yüzünü görmedım ama yazılannı okuyarak çok güzel. çok mükemmel bir insan olduğunu öğrendim. Bir CUMOK üyesi olarak siz tüm Cumhuriyet yazarlannı ailemden. kendime zaten yakın görüyorum. Fakat bu gaflete nasıl düştün Sevgili Kışlalı? Bunun yanıtı, Müzeyyen Birinci (Hukukçu), Coşkun Birinci (Dr.): Sizin yokluğunuzu hissetmemek mümkün değil. Sadece insanlar değil, arkanızdan melekler ağlıyor. Rahat uyuyun. Aysün Altsty: Pek çok sözünüz -' kulağımda asıh kaldı. Keşke soluğunuz yitip gitmeseydi de söyleyebileceğiniz binbir şey, daha pek çoklanna ulaşabilseydi! Bundan sonrası, umudu yitirmemek, bundan sonrası yaşamı sizsiz de güzelleştirmek için çalışmak. Unutulmayacaksınız. Canan İçel Taşkın (Mülkiyeliler Biriiği Ist. Şub. ve MülkiyelileT Birliği Istanbul Vakfı adına): Tüm demokrasi ve Atatürk yolu ızleyicileri gibi, bu kanlı cınayeti kınıyor ve Ahmet Taner Kışlah'nın o aydınlık yolundan hiç şüphesiz devam edeceğimizi biliyonız. Hepimizin bir kez daha başı sağ olsun. Güna> Güner: Ülkemizi ikinci kez güçler de bu aydınlıktan yararlanarak bir gün insan olduklannın ayırdına varacaklar. Yıl 1977-78. Dönemin en genç ve aydınlık Kültür Bakanı'ydınız. Bense Devlet Planlama Müsteşarlığı'nda Kültür Sektörü Başkanı'ydım. Birlikte güzel işler yapmıştık. Anınız yüreğimde ölünceye kadar yaşayacak. Orhan Selim Bayraktar (Rotterdam Encümen Üyesi): Sevgili Kışlalı, insanlann bir şeyleri bölüşebilmesi gibi güzel bir şey, bir duyum herhalde yoktur. Hele insanlar bir şeyleri sevdikleriyle bölüşebilirse. Artık bölüşemeyeceğiz bir şeyleri seninle. Ama bölüştüklerimiz anlığımızda bir gülümsemeyle kalacak. Tıpkı senin yüzün, gülümsemen gibi. Elimle kapattığım bir rozet yakamda. Seninle karşılaşmalanmızın kaçıncısında - kim bilir- sormuştun. Bir sevınçle bölüştüm onu seninle. Kırmızı bir gül, içinde yumruk... Bir rozet bu. Hollanda Işçi Partisi'nin rozetı... Lionlardaıı başsağhğı Anadolu yakasındaki Lkm kuhlp başkantan, Genel Yaym \ önetmeninıi/ Orhan Erinç'i zharet ederek bombalı suikast sonucu yitirdiguniz yazannuz Ahmet Taner Kışlalı ve tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Yayın Kurulu üyemiz Oktay Kurtböke için başsağhğı dilediler. Kışlalı cina\etini kına%an başkanlar. katiOerin bir an önce yakalanmasuu istedifcr. Bolu'nun Göh, aka Uçesi ve köylerindeki okullara göndermek üzere Atatürk büsrü yaptırdıklannı anlatan başkanlar, çok güzel işler yaptıklan&ı ancak banlann medya tarafindan kanıuoy una yansıtılmadığını k » dettifcr. biliyorum ki asla olmayacaktır. Inan, evlat acısından daha acıymış senin acın. Ama seni takip ederek, seni yaşatarak teselli buîacağım. Yerinizde rahat uyuyun. Fulya Yılmaz: Sevgili Kışlalı, Türk ulusu en iyi kalemlennden birini daha kaybetti. Acımız çok büyük. Böyle değerli bilim adamlan ve yazarlar çok zor yetışiyor. Başımız sağ olsun. Seni çok özleyeceğiz. ÖmerSAyhan(İşçi): Sevgili Kışlalı, bir yağmurlu günde sevgili Mumcu'yu uğurladık son yolculuğuna. Başka bir yağmurlu günde seni. Son olsun. Mustafa Dûndar: Sevgili Kışlalı, aydmlığınla yoğrulduk. Aydınlıklar içinde yat. Recai Şeyhoğlu: A. Taner Kışlalı'yı da yitirdik. Bir "Atatürk çiçeği" daha toprağa düştü. Toprağa düşen bu çiçekten şimdi "A.Taner Kışlab Parta", "A.Taner Kışlalı Kültür MerkezT, "A. Taner Kışlah Caddesi" türeyecek. O öldü. ama bınlerce gelecek gene. Bir ölür, bin geliriz misali. Seni çok sevmiştim. Unutmayacağım. işgal etmeye yeltenen güçlerin ve onlann işbirlikçilerinin sonlan, Ulusal Kurtuluş Savaşımızdaki sonlanndan farklı olmayacaktır. Sevgili Ahmet Taner Kışlalı'ya; O'nun yurtsever, hoşgörülü, bilimsel bakışının öğreticilıgini çok özleyeceğiz, çok arayacağız... Bundan sonra bizlere. kalanlara düşen, yapay aynlıklan bırakıp toplumumuzun temel gereksinimlenni ifade eden cumhuriyet devrimi ilkeleri etrafında birleşmektır. 'Düşünceleriniz bizi aydınlatacak' Saliha Şenol: Terör örgütleri aydınlıktan korkan kana susamış bataklık haşaratlan gibıdirler. Bu karanhk güçler çıkarlanna daha çok çıkar katmak için mazlum halkı dine alet edip halkın aydınlanmasını engellemek için değerli bilim adamlanmızı hedef alıyorlar. Zerrin Polat (tş Bankası Sanat Danışmanı): Aydınlık düşünceleriniz sonsuza dek ülkemizi ve bizleri aydınlatacak. tnanıyorum ki karanlık Avrupa demokrasisini kavramış bir bilince zevkle armağanım olsun, demiştim. Sonra onu taşıdığını duydum. Sevindim. Şimdi aynı sevinci yeniden duyuyorum. Ne güzel bir şey, bir şeyleri bölüşebilmiş olmak. Sonra o sohbetler. Yazık ki yine de kısa sürdü tüm aydınlık yürekleri gibi ülkemin. Sana da doğal ölümle ölmek yakışmazdı. Şimdi sıramızı bekliyoruz. Ta ki o siyah lale bizim topraklanmızda da açana dek. Ertuğrul Bahadır (Hollanda ADD Yönetim Kurulu Üyesi): Sevgili aydınlık meşalemiz, Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği'nin açılışında sizinle Türkiye'yi yeniden keşfettik. Cumhuriyet gazetesinde devamlı köşe yazılannız bizleri aydınlattı. Siz bizlere en bilimsel düşüncelerinizle öncülük ettiniz. Türkiye'de gitmediğiniz yer kalmadı. Siz Türkiye Cumhuriyeti'nin en bilimsel kalemi olarak bizleri hep aydınlatıp örnek oldunuz. Sizin kaleminizi kıranlara lanet olsun. Unutmasuılar ki binlerce Ahmet Taner Kışlalı demokratik laik cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşatacaktır. Sizi hiç unutmayacağız. Kemalizm yolunda sonuna dek yürümeye kararlıyız. Yürekli Kemalistlere selam olsun. Nuri Osman Apaydın (ADD Bulancak Şub. Bşk.): "Ölünce canlar ölür / Tenler ölesi değU" dıyen Yunus Emre ne kadar doğru söylemiş. Ahmet Taner Kışlalı'yı tanımak mutluluğunu duymuştum. O, beyni güzel, kendi güzel insanın canına kıyanlar insan olamaz. Olayı nefretle kınıyorum. Biz Kemalistlere büyük görevler düşüyor. Kışlalı'nm boşuna öldürühnediğini kanıtlamak için eskisinden daha çok, daha bilinçli çalışmak durumundayız. Bulancak'a geldiklerinde ADD'nın anı defterine, "Benzer duygu ve düşünceleri taşryanlann bir araya gelmesi güç doğunır, umut ve mutiuluk verir. Mutlu, umutlu ve güçlüyüz" demiştin. Şu anda mutlu değılız ama, umutlu, güçlü ve kararlıyız. Uğruna canım verdiğin laik, demokratik cumhuriyeti sonsuza dek yaşatmak için sana söz veriyoruz. Daha çok çalışacak ve yenı kuşaklann Atatürk sevgisıyle yetiştirilmesıne özen göstereceğiz. Işık içinde ol. Kemal Tarncı (ADD tsk. Şub. II. Bşk.): ÜÇ GÜZELLIK.. 05.04.1998 günkü yazının başlığı idi Sevgili Hocam; bense seni kaç güzellıkle anlatıyorum dostlanma. Unutmak ne kelime, adını anmadığım gün olursa kahrolayım. Seni, düşüncelerini dün olduğu gibi bugün de, yann da anlatacağım. Boynumun borcu budur. Ükay Adah (Kutlu Adalı Vakfı Bşk.): Sevgili Ahmet Taner Kışlalı, gidişin çok acı oldu. Ancak arkanda bıraktığın kişiler ve bizler. yolunda birlikte el ele yürürken Kutlu Adalı'nın şu sözleriyle diyorum ki: Ah vah seslennin güncel olaylara faydası yok. Ah vah çekeceğimize kimliğimize, laikliğimize sahip çıkmahyız. Güle güle. Selamım olsun. Didem Saraç (Öğrenci), Nurgül Saraç (Öğretmen), Yaşar Saraç (E. Hâkım), Mübeccel Saraç (Öğretmen), Saffet Saraç (Vet. Hekım): Saym Hocam, gıyabınızda terörü lanetliyor ve Atatürk'ün kurduğû laik Ven \,ÜS»Î*1 demokratik cumhuriyetın, tüm •.. >;•, şeriatçı engellemelere rağmctı dimdik- ayakta kaldığmı, bundan sonra da \atanseverlerin, canı pahasına bu ülkeye sahip çıkacaklannı bilerek rahat uyuyun. Dr. N. Kemal Akpınar: Değerli Hocam, fikir ve düşüncelerinizle Türkiye'de yaşayan tüm halkın daha rahat, huzurlu ve insancıl yaşaması için mücadeleler verip bu fikirlerinizi ilelebet yaşatacak olan değerli öğrenciler yetıştirdiniz. Bu şekilde bir ölümü hiç kimse hak etmedıği gibi sizin gibi aydın bir insan hiçbir zaman hak ermedi. Her zaman olduğu gibi tek korkum FAİLlNtZtN MEÇHUL kalacağıdır. Son yolculuğunuzda rahat uyuyun. A. Akçay: Kıymedı ve eşsız yazanm, size yapılan bu hain saldınyı kınıyorum ve son olmasını dilıyorum. Sizin hayal ettiğiniz ülkenin gerçekleşmesini temenni ediyorum. Ahmet Biber (Artvin ADD Şub. Bşk.): Sevgili Hocam. sizi en son Artvin'den uğurlarken sizi bir ay sonra acı bir şekilde uğurlayacağımızı hiç aklımızın ucundan bile geçirmemiştik. Ancak şunu bilin ki hocam. sizin verdiğimiz Kemalist mücadeleyi yurdun en ücra köşesi Artvin'de de vermeye bizler devam edeceğiz. Sizi hunharca katledenler zannediyorlar ki bu mücadeleyi durdurur. Fakat yanılıyorlar. Manevi huzurunda bir kez daha saygıyla eğiliyor, ruhun şad olsun diyorum. ANAP'ta yenî yapılanma Devletle iş yapan müteahhitlere fren ihbar davanın seyrini degiştirdi Adan'a Türkler suikastı soruşturnıasî Halic Toplantılarr Yazıcıoğlu: Yasama, yürütmeye el koydu tstanbul Haber Senisi - ANAP Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Ersin Taranoghi. partı örgütünü 2000 yıhna hazırîamak amacıyla çalışma başlamklannı belirterek "AN.\P.yeni örgfit anlayışı> la siyasete öncülük edecektir. Devtetle müteahhitiikiBşkisi trianlann ANAFta 0 ve Uçe başkanı olmalannı engelleyecek bir çalışma içindeyfe1 " dedi Istanbul milletvekillen ve Istanbul Ü Başkanı îbrahim Taşkın ile birlikte partisinin il merkezinde örgütlerin yapılandınlmasıyla ilgili bügi veren Taranoğlu, tstanbul'da istifa eden ilçe başkanlanrun, kongre zorunlulugu sorununu aşmak ve yönetimin işini kolaylaşormak için bu yolu seçtiklerim, örgütte herhangi bir tasfiyenin söz konusu olmadığını söyledi. Bu çerçevede. katkı sunmak isteyen herk ' esi dinleyeceklerini ifade eden Taranoğlu, çahşmalann gerekli ^ gördükleri her ilde 1 yapılacağmı ve îstanbui'un da "*pifc«bölge'' seçildiğini kaydetti. "Yaptsal değişikMkJerin,teşkilata nvartoıması söz konusu" şeklinde konuşan Taranoğlu, • "Sağhkh iye kaydını. örgütlerin bSrbirieriyie elektronik ortamda haberieşmesmiv% STK'lerle daha yakın işbirBğJkurroayı amaçbyoruz. 2000 yth ile birtikte kamutftu da bu 'dedi. KEKEM1LGA2 DİSK Genel Başkanı Kemal Türkter'i 19 yıl önce evinin önünde öldüren kişinin DYP tstanbul Miiletvekih CeW Adaa olduğu öne sürüldü. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı konuyla ilgili olaıak sorusturma başlatû. Adan daha önce de Türkler cinayetmden yargılanmış ve beraat etmişti. DtSK genel başkanlanndan Kemal Türkîer'in, 19 yü önce evinin önünde öldürülmesiyk ilgili davanın görüldüğü Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndenlen şok bir ihbar mektıAu davanın seyrini degiştirdi. Mehmet Rauf Ertürk imzasıyla 27 Eylüî'de Kadıköy'den postalanan mektupta'*19»raeI>İSK Genei Başkanı Kemal Türidcr'in öJdurülmesi olayımn asıl faîü hakB İstanbul milletvekfli olan Cetal Adan'dır. Adan'm kaymbiraderi olan Cnal Osmanağaoğiu OBU temize çıkannakiçmolayı sorusturma bu ySnde üerleöErsc gerçek ortaya çıkacak. uzun süredir konuşamayan tanıklar ifadt verecektir1 * denildı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi sorusturma açılması için dosyayı ve mektubu Bakırköy Cumhuriyet Savcüığı'na gönderdi. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı da Celal Adan île ilgili sorusturma başlattL 1 I İstanbul Haber Servis - Merkez Valisi Recep Yazıcıoğlu, iç banşm zorlandığmı ve tansiyonun yükseltildiğinı öne sürerek "fdar^siyas, ekonomik rantlar ve kurulu düzen, ancak yüksek tansiyonla, iç ve dış düşman söykmivie sürdürülebUir. Çünkü bir siire sonra sorgulama başjayabilir. Bu sorgulamanın olmaması gerekû*" dedi Feshane Festival Sarayı'nda düzenlenen "'Haliç Toplantüan''run ilkinde konuşan Yazıcıoğlu. en yüksek dozda sistem terjkidini, sistemden sorumlu olanlarm yaptığına dikkat çekti. Türkiye'de yasama, yürütme ve yargının iç içe girdiğini söyleyen Yazıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'defcuvvetter biriiği var. Yanl yasama, ySrütmeye fiilen ve hukuken el koyınuştur. Çünkü yürütmenin başı olanbakaıüar siyusetten gelmektedir. Yürütmenin başına bir siyasiyi oturttuğunuz zaman karariar, siyasi partiy^ nygunluk acısından düşünülüytm" Yazıcıoğlu, Türkiye'deki sorunun bir sistem sorunu olduğunu vurgulayarak, yönetimi merkeziyetçilikten yerel yönetimîere kaydırmak gerektiğini söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear