Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 KASIM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMt / ekonomi ' cumhuriyet.com.tr 13
ŞİRKETLERDEN
• BRIBGESTONE'un
çabşanlan. BrisaJı
depremzedeler için el cle
verdi. Bridgestone
Corporation Başkan
Yardımcısı Takeshi
l chiyanıa. Brisa
çabşanlan için toplanan
328bin206dolariık
yandımı Brisa yetldlilerine
testimetti.
aşz-
• PHILIPS, mutfakta
işleri kolaylaştırmak için
Essence serisini üretti.
Fonksiyonel ve üstün
teknolojiye sahip Essence
serisi, temizlemesi kolay
vedayanıklı üretildi.
• DANONESA,
müşterikrinden Danone
Doğa) Voğurt tüketicikrine
Tbyota Corolla kazanma
şansı sunuvor.
• TÜRKİYE Makarna
Sanayicıleri Derneği'nin
başkanlığına Yavuz Nimeti
Omuroğlu. başkan
yardımcılığına da Ali
Hakan Öztahtacı geldi.
• KOVÜLt biberiyc w
sarmısak aromalı
zevtinyağı üreterek
baharatiı zeytimağı
üriinüne tnr \enisini daha
ekledi.
i
Türkıye. depremde lıasar
gören eğitim kurumlan
için kablosuz iletişim ağı
çözümü olan VVavveLAN
destekli eğitim projesini
hayata geçıriyor.
• PERFETT1 Gıdanın
ürettiği Davgum Protex
çiklet. ağız \e diş sağhğı
için en önemli maddeter
arasında bulunan
kalsiyunı. floriir ve
ksilitolii ilk kez birieştirdi.
• JLNIOR CHAMBER
Türkiye taraftndan
düzenlenen Toyp'99
yanşmasında, Japonya'da
ülkemizi temsil edecek
yılın en başanlı on gencı
seçildi.
• YÜREKLİ EĞfTİM
Danışmanlık'ın
düzenlediği senıinerk-r
doUyısıvIa ilk kez,
Amerika'nın ünlü eğitim
danışmanlanndan Rick
Segel Türkiye'\e geliyor.
• JETRO, İstanbul
Tıcaret Odasrnın
depremzedeler için
düzenledıği okul
kampanyasına 10 bin
dolarlık katkı sağladı.
• SUN
MICROSYSTEİVIS
Türkiye, Java \e Solaris
geliştiririlerinin
gereksinimlerini
karşılamak üzere Sun
Developer Connection
(SDC) programını
duvurdu.
• MOBIL OIL TÜRK'ün
50 milyar lira destek
verdiği Hayat Mahalleleri
projesi kapsamında.
depremden en çok zarar
gören bölgelerde yerleşim
alanlan kurulacak.
• VAILLANT, Avnıpa
Kalite Yönetimi Vakfi'mn
Brüksel'de düzenlediği
törende finalist oldu.
Rekabet Sempozyumu Türkiye'deki uygulamanm çarpıklığını ortaya koydu
özeflestirtne• Adalet Bakanı.
Türkiye'nin rekabet
ortamına yönelik
düzenlemeleri yapmakta
geç kaldığıra dile
getirirken Öİ Başkanı
Bayar, Türk Telekom yasa
tasansımn bir an önce
TBMM'ye sevk
edilmesinin
kararlaştırıldığını bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu)-Telekom özelleştırmesine
hız verecek olan yasa tasansının
en kısa sürede TBMM'ye sevk
edileceğı ve Petrol işleri Genel
Müdürlüğü'nün enerji sektörün-
de bağımsız düzenleyıci ve denet-
leyicı kuruluş haline getirilece-
ği bıldirildı.
Rekabet Kurumu ve Özelleş-
tirme Idaresı Başkanliğı tarafın-
dan ortaklaşa düzenlenen "Reka-
bet Polirikası veÖzelleştinneSem-
pozyumu"nda Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk. Türkiye'nin
rekabet ortamına yönelik düzen-
lemelen yapmakta geç kaldığını
dile getınrken Özelleştirme İda-
resi Başkanı L'ğur Bayar. Türk Te-
lekom yasa tasansının bir an ön-
ce TBMM've sevk edilmesinin
Müftüoğlu halkı bilgilendirmeye ağırlık vereceklerini söyledi
'Rekabet Türkiye'de bilinmiyor'
Son olarak. yaklaşık 2 yıl süren
soruşturmadan sonra fınncılara verdiğı
"komik" para cezasıyia dikkati çeken Rekabet
Kurumu'nun başkanı Tamer Müftüoğlu.
başmdan bu yana Kurum'a 915 başvuru
yapıldığını beiirterek, rekabet ihlallerine
yönelik 486 başvunıdan 249'unun kapsam
dışı olduğuna dikkat çekti.
Müftüoğlu, sempozyumda yaptıği konuşmada,
başvoıru sahıplerinin konu hakkında yeterli
bilgiye sahip olmadığınm anlaşıldığını, bunun
telafisi için biigilendirmeye ağırlık
vereceklerini söyledi. Özelleştirmeyi çok
önemli bir sorunlar ve firsatlar bütünü olarak
tanımlayan Müftüoğlu. özelleştirme sonrası
rekabet ortammı sağlayacak son derece
önemli düzenlemelerin Rekabet Kurumu
tarafindan yapılacağını bildirdi. Müftüoğlu,
enerji alanında bir üst kurul oluşturma
karannın özelleştirmenin başansı için büyük
önem taşıdığını ve bu konuda gerekli desteği
vereceklerini sövledi.
kararlaştırıldığını bildirdi.
Rekabet Politikası ve Özelleş-
tirme Sempozyumu'nda, Türki-
ye'deki özelleştirme uygulama-
lan ve özelleştirme sonrasına yö-
nelik düzenlemeler masaya yatı-
rıldı. Sempozyumda konuşan
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk,
Türkiye'nin serbest piyasa eko-
nomisi içinde rekabetçi düzeni
sağlamaya yönelik düzenleme-
leri yapmakta olduğunu, ancak bı-
raz geciktiğini vurguladı. Özel-
leştirme sonrasında rekabetı sı-
nırlandıncı, tekel yaratıcı olu-
şumlara da izin verilmemesi ge-
rektiğini söyleyen Türk. Reka-
bet Kurumu'nun amacının reka-
betin sınırlandınlmasını ve hâkım
durumun körüye kullanılmasını
önlemek olduğunu anlattı.
Piyasa koşulları yetersiz
Devlet Bakanı \ üksel Yalova
da özelleştirmenin amacının yal-
nızca gelir elde etmek olmadığı-
nı, rekabet ortami yaratmanm te-
mel amaç olduğunu vurgularken
Sanayi Bakanı AhmetKenanTan-
nkulu. Türkiye'de piyasa ekono-
misinin temel esprisinin yeterin-
ce kavranamadığını ifade etti.
Sempozyumda konuşan Ener-
ji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Müsteşan Yurdakul Yiğitgüden.
Petrol tşleri Genel Müdürlüğü'nün
enerji sektöründe bağımsız düzen-
leyici ve denetleyici kuruluş ha-
lıne getirilmesine yönelik yasa
calışmalannın tamamlanmak üze-
re olduğunu bildirdi. Yiğitgüden.
enerji sektörünün yeniden yapı-
lanma çalışmalan çerçevesinde
kamunun sektördeki ağırlığının
azaltılmasını, buna karşılık dene-
tim \e düzenleme etkinliğinin
arthnlmasını amaçladıklannı söy-
ledi. Gerekli yasal düzenlemele-
• • : • • : • • . : . • . # . .
rin zamanmda yapılması duru-
munda Türkiye'nin 15 yılda ener-
ji sektöründe tam rekabete geçe-
bileceğini ifade eden Yiğitgü-
den. "Arzuladığımız hedef sade-
ce pazar için değil, pazar içinde
de rekabettir" dedi.
Telekom özeüeştirmesine hız
Özelleştirme İdaresı Başkanı
Uğur Bayar, gazetecilerın sorula-
nnı yanıtlarken, Haberleşme Yük-
sek Kurulu'nda Türk Telekom ya-
sa tasansının bir an önce TBMM'ye
se\ k edilmesinin kararlaştırıldığı-
nı, bunun son derece önemli bir ka-
rar olduğunu söyledi.
Bayar. tasanda sektörde bağım-
sız bir düzenleyici \e denetleyici
kurum oluşturulması ve Türk Te-
lekom'un KİT statüsünden çıka-
nlmasının öngöriildüğünü belirt-
ti. Bayar, bağımsız bir düzenleyi-
ci ve denetleyici kurum oluştur-
madan Türk Telekom'un özelleş-
tirilmesinın doğru olmadığını ifa-
de etti. Bayar. sempozyumdaki
konuşmasında da Rekabet Kuru-
mu'nun özelleştırme faaliyetle-
rindeçok önemli bıryere sahip ol-
duğunu kaydetti. POAŞ ihalesi
için bütün ön onaylann alındığı-
nı bildiren Bayar. nihai onayın
Özelleştirme Yüksek Kurulu'ndan
çıkacağını bildirdi.
Mali Suçları Araştırma Kurulu, çeşitli ülkelerdeki aklama yöntemlerini belirledi
Kampavaya 'inceayar'yapmanınyoîkmA1NKARA(ANKA)-Malı Suçlan Araş
tırma Kurulu. kara para aklayıcılannın
para aklamak için dünyanın çeşitli ülke-
lerinde kullandıklan yöntemleri belirle-
di. Malıye Bakanlığı'nın bünye-
sindeki Mali Suçlan Araştırma
Kurulu'nun çeşitli ülkelerde orta-
ya çıkanlan kara para aklama olay-
lanndan yola çıkarak yaptığı be-
lırlemelere göre kara parayı akla-
mak isteyenler. 900'lü telefonlar-
dan restoranlar zinciri kurmaya
kadar birçok yöntem kullanıyorlar.
Bu/jlar arasında hayali ihracat, nor-
mal<-»Wacat. ifrialat, paravan şir-
ket. hayat sigortası poliçesi satın
alma, paralel piyasa \e karaborsa
ile şirinleme diye isimlendirilen
birçok yöntem de yer alıyor.
900'lü hatlar
Bu teknikte kara para aklayıcı-
lan. satılan uyuşturucunun parası-
nı nakit olarak almak yerine işlettikleri
900'lü erotik telefon hatlarımn numara-
lannı veriyorlar. Parayı ödemesi gereken
kişi, ödeyeceği para kadar söz konusu te-
lefonlan arayarak borcunu bu yolla ödü-
yor. • .
Hayat sigortası
Bazı ülkelerde hayat sigortası poliçe-
si sahiplen. bu polıçelerini tüm haklany-
labirliktebaşkalannadevredebilıyorlar.
Poliçe sahıbi öldüğünde,poliçedeki hak-
lar satın alana geçiyor. Ozellikle AIDS
hastalığının yaygınlaşmasıyla birlikte
hayat sigortası poliçelerinin bir ikıncil pı-
yasasının oluştuğu belirtiliyor. Ölümcül
bir hastalığa yakalananlar, kalan günle-
rıni rahat geçirebilmek için polıçelerini
iskontolu olarak satıyorlar. Hasta öldü-
ğünde polıçenin karşılığı olan para, ak-
layicıya sigorta şirketınden çek olarak öde-
• Kara para aklamak isteyenler. 900'lü telefonlardan restoranlar
zinciri kurmaya kadar birçok yöntem kullanıyorlar. Bunlar arasında
hayali ihracat, paravan şirket, hayat sigortası poliçesi satın alma ve
Şirinleme diye isimlendirilen birçok yöntem de bulunuyor.
neden fış almak için kullanıhyor.
Alınan fışlerleyaçokazyadahiç
kumaroynanmadan. kumarda ka-
zanılmış gibi kumarhaneye tes-
lim edilerek karşılığında nakit pa-
ra yerine çek alınıyor. Çekler ban-
kaya vatırılarak kara para aklan-
mış oluyor.
Hayali ihracat **»>•»•
Türkiye'nin gündemini 1980Tİ
yıllarda uzun süre meşgul eden
hayali ihracatın da kara para ak-
lamak için kullanıldığı belirtili-
yor. Bu yöntemde. değeri olduk-
ça düşük bir mal. belli nıteliklere
sahip bir mal gibi yurt dışına ih-
neceği için paranın bankaya yatınlması raç edıliyor. Örneğın 1 liraya mal olan
ve kullanılması kimsenin dıkkatini çek- bir mal 25 liraya ihraç edilmiş gibi gös-
miyor. , > •' . . terilıyor. Bu işlem sonucunda hayali ih-
Paralel Divasa racatçı bir yandan devletten vergi iade-
Bu teknikte aklama işlemi ise A
ülkesinde elindeki nakdi B ülke-
sine göndermesi gereken bir şahıs-
la, B ülkesinde ise elindeki yasa-
dışı nakdi A ülkesine gönderme-
si gereken bir şahıs arasında ger-
çekleştiriliyor. Her iki şahıs da ön-
ce yeraltı bankacılan da denilen ara-
cılara başv uruyorlar. Aracılar her
ikı ülkede de parayı ılgili kişilere
ulaştınyor. Paranın. aklanması ta-
mamlanamamakla birlikte, güm-
rüklerden geçirilmesi gibi zorbir
işlem aradan çıkanlmış oluyor.
Kumarhane
Aklanacak kara para kumarha-
si alabildiği gibi 24 liralık kara parayı da
ihracat gelıri olarak gösteriyor.
Sirfn
1
yöntemi
Aklayıcılar. parayı. ülkelerin karapa-
rayla mücadeie için uyguladıklan bildi-
rim yükümlülüğünün altındaki küçük
mıktarlara bölerek çok sayıda bankaya
ya da aynı bankanın şubelerine çok sayı-
da kişi adına yatınyorlar \eya ciro edi-
lebilir menkul değerler alıyorlar. Uz-
manlar, çok yüksek miktarlardaki kara
parayı parçalara bölerek çok fazla yere
yatırabilmek için bir "insan ordusuna"
göreksitiim duyulân bu yönteme Şırin-
ler isimli çizgı filmdeki Şirinlerordusun-
dan etkilenerek Şirinleme ismini veri-
y°
rIar
- • •• ' ..':\:' .,'K' .,-•
Paravan ya da hayali şirket
Aklanacak fonlar, bir vergı cennetine
transfer edilerek bir hayali veya paravan
şirket adına yatınlıyor. Paravan şirket
çok kârlı bir işletme gibi gösterilerek hiç
var olmayan ancak kâğıt üzennde var
gibi gösterilen kânn yerine kara para ko-
nuluyor. Bu para vergilendiriliyor ve do-
ğal olarak yasallaşıyor. tspanya'da
ortaya çıkanlan bir kara para ak-
lama olaymda, suç örgütünün. sa-
dece idari evraklan çoğalrma ve ti-
cari faaliyetleri çoğaltma amacıy-
Ia 500 şirketlik küçük bir impara-
torluk kurduğunun ortaya çıkanl-
dığı belirtiliyor.
Restoranlar zinciri
Aklayıcılar çok büyük reklam-
larla lüks bir restoran veya resto-
ranlar zinciri kuruyorlar. Hiç iş
yapmayan bu restoranlar defter-
lerinde çok büyük kârlar gösterip
bunun vergisini ödüyor ve kara
parayı aklıyorlar.
Şırnak'ın Silopi ilcesinde kurulacak
Güneydoğu'ya
ilk termik santral
SİLOPİ (AA) -
Güneydoğu Ana-
dolu Bölgesi'nin
ilk termik santralı
olan "Silopi PS3
Termik Santra-
h"nda yıllık 280
milyonkilovatsaat
enerji üretimınin
yapılmasınm planlandığı bil-
dirildi.
Şırnak'ın Silopi ilcesinde
bulunan BOTAŞ tesisi içeri-
sinde "'yap-işlet" modeliyle
12 Mayıs 1999'da Karadeniz
Enerji AŞ tarafindan yapımı-
na başlanan santrahn, 112
günde tamamlanarak 6 Ey-
lül'de üretıme geçtiği kay-
dedildi.
Keban'uı >üzde 10'u
Santraldaki yıllık enerji
üretiminin. Keban Hidro-
elektrik Santralı'ndan elde
edılenenerjininyüzde lO'una
eşit olduğunu belirten Ka-
radeniz Enerji AŞ yetkılile-
ri, üretılen enerjinin yüzde
80'inin Mardin. Siirt. Şır-
nak yöresinde, kalan yüzde
20'Iik kısmın da Kuzey
Irak'tan Türkiye'ye petrol
taşıyan BOTAŞ
tesislerinde kul-
lanılmayabaşlan-
dığını bildirdiler.
Yetkililer. tesi-
sin yapımında
Finlandiyah ekip-
lerin de görev al-
dığım belirttiler.
Yaklaşık 50 milyon dolara
tamamlanan santralda top-
lam 50 kişinin istihdam edil-
diğini ifade eden yetkililer,
santrahn devreye girmesıy-
le Kuzey Irak'tan Türkiye'ye
BOTAŞ tarafindan petrol bo-
ru hattıyla yapılan petrol sev-
kıyatmın da sağlıklı hale gel-
eceğini ifade ettıler. Enerji
üretımi için fuel-oil kullanı-
lacak tesiste yıllık en az 100
bin ton fuel-oil tüketileceği
kaydedildi.
Silopi tlçesi Kaymakamı
MustafaDemirde ilçelerin-
deki termik santralın üreti-
me geçmesiyle bölgede sık
sık karşılaşılan elektrik ke-
sintisi ve düşük voltaj soru-
nunun ortadan kalktığını be-
lirterek, tesisin bölgede sa-
nayileşmenin altyapısını oluş-
turduğunu bildirdi.
Kongreye sanatçılann da davet edilmesi dikkat çekti
Yaşamda kalite arayışı
• Kamu sektöründe kalite
calışmalannın
özendirilmesini de amaç
edindiklerini belirten
KalDer Yönetim Kurulu
Başkanı Yılmaz Argüden,
2001 yılındakamu
kuruluşlanna yönelik de
kalite ödülleri verilmeye
başlanacağını söyledi.
Ekonomi Servisi-1999 Kalite
Ödülleri'nin sahiplerini bulmasıyla
sona eren 8. Ulusal Kalite Kongresi. bu
kez yalnız iş dünyasında değil yaşamın
her alanmda kalite arayışına ağırlık
verdi.
Türk Sanayici ve tşadamlan Derneği
(TÜSİAD) ve KalDer tarafindan
düzenlenen ve "2000'B Yıllar ve Toplam
Kalite Yönetimi" konusunun ele alındığı
kongreye geçen sene olduğu gibi bu kez
de politikacılardan ve kamu
kuruluşlanndan katılım olmaması dikkat
çekti.
Katılımcılar heyecanhydı
Aralannda "Yönetim Liderlikve
Değişim". "Hizmet Sektöründe
Kalite", "Yeni Dünva Düzeninde
Siyaset Anla>ışı", "Kentsel
Yaşamda Kalite" konularınm da
yer aldığı oturum konulannın
çeşitliliği ve katılımcılann
heyecanı ise kongreye renk kattı.
Yaklaşık 8 yıl önce kurulan
KalDer, daha kaliteli bir
yaşam doğrultusunda 1993
yılından bu yana TÜSİAD'ın
işbirliğiyle kalite kongrelen
düzenliyor. Türkiye'de
çağdaş kalite anlayışını, kalite
bilincinin yerleşmesini ve kalite
calışmalannın özendirilmesini
amaçlayan KalDer'ın Yönetim Kurulu
Başkanı Yılmaz Argüden 2001 yılında
kamu kuruluşlanna yönelik de kalite
ödülleri verileceğini söyledi. Argüden,
kamu sektöründe kalite calışmalannın
özendirilmesini de amaç edindiklerini
belirterek "yaşamın her alanmda kalite"
hedefi doğrultusunda yerel kuruluşlara
yönelik gerçekleştirdikleri etkinlere hız
verneceklerini açıkladı.
Amaç, her alana yaygııüaştırmak
Kalite çalışmalarını her alana
yaygınlaştırmak hedefi doğrultusunda,
bu yıl, sanatçıdan mimara. yazardan
ekonomiste kadar çok çeşitli alanlardan
! konuşmacıya yer venlen kongrede,
Türkiye'nin bilgiye hızla ulaşan,
üreten ve teknolojide atılım yapan ülkeler
arasında önemli bir yere sahip olma
hedefini gerçekleştirmesi için
önündeki firsatlar ve engeller
ırdelendi. Kongrede aynca
bu sürece "toplam kalite
yöntemi" uygulamalannın katkısı
tartışıldı.
İŞÇİINİNEVTOENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
İşte Özelleştirme
Cumhuriyet Bayramı'na gün kala, oldubitti bir
kararla kapatılmak istenen, ancak işçilerinin ken-
dilerini fabrikalarına kapatarak direnişe geçme-
leri üzerine, kapatma karannın askıya alındığı Tek-
sif Bakırköy Şubesi Sümer Holding işçilerinin,
arada kaynayıp giden bir küçük açıklamasına dik-
katinizi çekmek istiyorum.
Malum, Susuriuk gibi, Erol Evcil olayında da
olupbitenleri, "9kısmı tekmilibirden" havasında,
heyecanlı bir polisiye dizisi gibi izliyor, sonra da
bilincimize bir şeylen kazıyamadan unutup gidi-
yoruz...
"Yıllardır ülkenin tek kurtuluşuymuş gibi sunu-
lan özetleştiımelerin, gerçekteyse ülke birikimle-
rinin karaparaya, tefecılere, siyası yandaşlara ik-
ram anlamına geldiği, Erol Evcil olayıyla bir kere
daha devletin resmi kurumlarınca belgelenmiş-
tir.
özelleştirilirken büyük başarıymış gibi lanse
edilen, ancak mevduat miktarınca paraya Hay-
yam Garipoğlu'na sunulan Sümerbank'ın sa-
dece merkez ve şube binalarının değerinin daha
fazla olduğunu, o günlerde yaptığımız toplantı ve
yürüyüşlerle kamuoyuna açıklamıştık. Ancak her-
kesin bu yağmadan bir şey umduğu o furyada
sesimizi yeterince duyuramamıştık. Şimdi dev-
letin Içişleri Bakanlığı ve emniyet yetkilileri bu
paranın büyük birkısmının tefeci Nesim Malki'n/n
kanalıyla temin edildiğini teyit etmişlerdir.
Yukandaki örnek tek değıldir. HAVAŞ'tan Sü-
mer Holding'e, PETLAS'tan... özelleştirilen tüm
kuruluşlara şaibe, karanlık, çıkar ilişkileri söz ko-
nusudur. Bunlarla ilgili birçok dava sürmektedir.
Kısaca, hükümet edenlerbu kadarşaibeden son-
ra eğergerçekten bu ülkeyi seviyorlarsa özelleş-
tirmelere derhal son vermelidirler. özelleştirme
Idaresi, ÖYK faaliyetlerini durdurmalı, ulusal bir
uzJaşma sağlanmadan kamu mallanna dokunul-
mamalıdır."
Belleği zayıf bir toplumuz; rakamlan, isimleri
unutabilir, tam olarak algılayamayabihriz. Bunca
kirli çamaşır ortaya saçıldıktan sonra, özelleştir-
melerde akıl almaz bir yağmalama, vurgun, maf-
ya ilişkilerinin yaşandığının olsun bilincine vara-
maz, "yeter artık" diyemez miyiz?
En başta Zonguldak büyük madenci direnişi,
sonra SEKA, en son da Sümerbank Beykoz kun-
dura ve Zeytinburnu tekstil işçileri direnişleri, "ye-
ter artık" demede öncü gücün emek, örgütlen-
menin ise sendikalar olabıleceğini göstermedi
mi?
Neacıdırki, çok uzun birzamandiliminden, da-
ha doğrusu 12 Eylül'den bu yana sendikal örgüt-
lülükte çok büyük bir erozyon yaşanıyor. Özellik-
le de sendikal lider kadroları, siyasiler kadar kir-
liliğin, değerler erozyonunun batağına bulaşıyor-
lar. Elbette ki bu bir rastlantı değil. Eşyanın tabı-
atına uyan bir gelişme. Onlar sağlam, sıkı dura-
bilseler, siyaset, düzen böylesi kirletilemez.
Kirli siyasete, düzene gebe, sesı soluğu çıka-
rfıayacak kirfenmiş sendikal hareket, sendika li-
derleri, bu yapılanların, yapılmak istenenlerin ol-
mazsa olmaz önkoşuludur.
Bu nedenle biz hiç ilgilenmesek bile, sendikal
hareket ve lıder kadrolarındaki değişim çok bü-
yük bir önem taşıyor. Sendikalann içinde yaşadı-
ğımız genel kurullarındaki değişim çizgisini de
sendikal üstyapı kurumlannın bundan sonraki du-
ruş çizgilerinın ölçüsü sayabiliriz.
Ne yazık kı sendikalarda, Türk-iş Genel Kuru-
lu'na doğru uzanan seçimler halkasında, sağın,
ülkücü-siyasal islama yakın, sadece cebine, çı-
karına bakan, bir kirli ıttifakının önlenemez yük-
selişini görüyoruz. Çok az özel örnek dışında, ço-
ğunlukta bu olumsuz özelliklerin bazen biri-ikisi,
bazen da üçü birden öne çıkıyor. Siyasetin Mec-
lis'teki dağılımı. daha bir kötü kopyası ile sendi-
kal örgütlenmede yerini alıyor.
Sanayileşmiş işçide, sendikal harekette 12 Ey-
lül öncesinde en önemli kimlik özelliği, sınıf bilin-
ci, güdüsü ile terör, kirlilik, ırkçı ve dinci eğilimle-
rin. toplumun diğer örgütlenmelerı ile karşılaştı-
rıldığında, yok sayılabilecek düzeylerde kalmala-
rıydı. 12 Eylül sonrasında emeğin, sendikal hare-
ketin ezilmesi, sermaye-iktidarittifakında, hukuk,
kural dışı kirli düzenden beslenen saldırılar, köle-
leştime ile yaratılan içi boş sendikacılık, beklenen
sona dayandı.
Yükselen değerlerin, "Işçi sınıfından bana ne,
ben kendimi kurtarayım" kimliği, sandıktan çıka-
bilmek için çok zeki ve yetenekli olması gereken
sendika lideri, militan işçiyi emek karşıtı. kendi-
ne yontmaya bakan birey yaptı. En umulmaya-
cak, en kurumlaşmış, eğitimle, örgütsel dısiplin-
le bir yerlere gelebilmiş sendikalarda bile emek
değerlerine yakın liderler kolayca harcanıp, Türk-
islam sentezinin temsilcileri ya da sadece cebi-
ne, çıkarına bakanlar seçilebiliyorlar.
Sendikal hareket galiba dibe vuruyor.
Emek sömürü kalkmayıp. katlanarak arttığına
göre, yok olması söz konusu olabilir mi? Öyley-
se bu dıbe vuruş, sil baştan yeniden. yeni koşul-
larda örgütlenmenin habercisi de sayılabilir
Toplantı Merkez Bankası'nda
IMF Heyeti'nin
incelemeleri sürüyor
Ekonomi Servisi -
Stand-b\ anlaşması îçin
Türkiye'de bulunan Ulus-
lararası Para Fonu (IMF)
heyetinin Ankara'da te-
maslan sürüyor. Türkiye
Masası Şefi Car-
lo Cottarelli baş-
kanlığındaki he-
yet, Merkez Ban-
kası'nda yapılan
toplantıda Mali-
ye Bakanlığı, Ha-
zine Müsteşarlı-
ğı. Devlet Planlama Teş-
kilan yetkılıleriyle birara-
ya gelerek 2000 yılına
ilişkin makro ekonomik
tahminleri ele aldılar. Yet-
kililer, IMF heyetinin il-
giii kurumlarda yaptığı
toplantılara iki ayn grup
halinde katıldığını belirt-
tiler.
Hazine Müsteşarlı-
ğı'ndan yapılan açıkla-
maya göre. IMF heyeti
ile sürdürülen görüşmele-
rin gelecek hafta
program hedef-
leri üzerinde yo-
ğunlaşacağı bıl-
dirildi. Heyetin
bu hafta Hazine,
Maliye. DPT ve
Merkez Bankası
gibi kuruluşlarla yaptığı
görüşmelerde, kamu ma-
liyesi, ödemelerdengesi,
parasal büyüklükler ve
reel ekonomınin ele alın-
dığı, son ıstatıstiki verile-
nn heyetle paylaşıldığı da
belirtildi