25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 KASIM 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA ekonomi(«çumhuriyet.com.tr 13 Prof. Dr. Kızılyallı, 1997-1998'de ortam uygun olduğu halde enflasyonun düşürülmediğini iddia etti 'Enflasyon düşürülebîlirdi 9 Ekonomi Servisi - Uzun yıllar IMF ve Dünya Bankasf nda görev yapan, 1971 yılında DPT Müşteşar Yardımcılığı görev ini de üstlenen Prof. Dr Hüsnü KınJyallı. Türk hal- kının cebindeki parayı her geçen gün eriten enflasyonla mücadelede bugüne kadar>anlış adımlaratıldı- ğını anlattı. Kızılyallı, Türkiye'de enflasyona kamu sektörü açıklan- nın yol açtığı yolundaki savin 1990'lardan itibaren geçersiz oldu- ğunu dile getirerek, kamu sektörü- nün 1994'lerden itibaren Merkez Bankası'na giderek Hazine avansı ve kredi almaktan \azgeçtiğini, bu- nun yerine Hazine bono ihaleleri ile açıklann finasmanı yolunu seçti- ğini kaydetti. "1997ve 1998'de ka- mu sektöriine MB'den açılan kredi yok" diyen Kızjlyallı, yüksek enf- lasyonun nedenınin emisyon oldu- ğuna dikkat çekti. 'Banfadar MB'den alacatdı 7 1997 ve 1998 yıllannda kamu sektörünün MB'den alacaklı hale geldiğini anımsatan Kızılyallı şun- lan söyledi: **Eğer emisyon arbşına kamu sek- törü açığı sebep oluyorsa, bunun, MB bilançosunda kamu sektöriine açılan kre- diler kaleminde göriilmesi la/ım. 1997 ve 1998 yıllannda kamu sektörü MB'den alacaklı hale gelmiş. Yani kara delik dive tanımlanan kamu sektöriine açılan kredi vok. Enflas\onda rol oy- nayan isc dövizdeki artış ve açık piyasa işlem- ler ile piyasay a verilen paralar. Benim iddiam, emisyon artışı belli bir rakamda tutulsa idi -ör- neğin yüzde lü'larda- ekonominin genişleme- sine, monitarizasyona u\ gun olarak o zaman enf- lasyon olmayacaktı. Bu imkân bu iki vılda or- |||j|k Hazine Avansı ve Iç Borç Kullanımı <25?ö» (trilyon TL.) Hazine Netıçborç Kufemn(1) Bütçe IçfaOfç (aitammıj4) Bûtçe Açığı (6) IçborçlamTıâ faria(i-4j (8 MB Mançosu Hazine avans(9) Aç* piyasa ışfemtoi(11) Hazmeavans batoyes -Fa*(2-9) (2X12) 1990 15.25 14.79 1155 0.46 2.75 0.12 1991 32.09 35.02 33İ2 -2.93 12.21 1.38 1992 101.3 77.03 47.43 24.27 26.59 22.84 4.41 1993 162.32 140.07 13336 2225 70.42 23.94 1994 441.96 32033 152.18 12103 122.28 9.38 1995 561.7 514.39 316İ2 47.31 192.0 32.38 1996 1759.81 1604.42 1238.13 155.39 352.43 71.6 18.52 1997 3062.58 3089.2 22419 •6.62 _ 1998 5409.49 6099.79 37254 -690.3 _ (1) Merkez Bankast'ndan bütçenn Hanne avans/ dıştnda öcxç(anması. ( 3 3 l i (2) Hazinenn Merkez Banfcas'ndanfcayıfchşı avans afrnas. 3Uh2& KaynafcOPT.THl W L A 5 • Uzun yıllar IMF ve Dünya Bankası'nda görev yapan Prof. Hüsnü Kızılyallı: 1997 ve 1998 yıllannda sıfır enflasyona geçmek için zemin oluşmuştu. Zira bu dönemde kamu Merkez Bankası'ndan kredi kullanmadığı gibi alacaklı konuma bile geçmişti. Bu noktada emisyonun belli bir seviyede tutularak enflasyon oranının aşağıya çekilmesi mümkündü. Ancak Türkiye'deki enflasyon lobisi buna izin vermedi. Türkiye ile ilişki içinde bulunduğunu ifade eden Kızılyallı, "Bizim otoriteler görmez, ama onlann görüp bu imkân- dan yararianmalan gerekirdr derken büt- çeyi en fazla bozan unsurun, reel faizin yüzde 50'ye yakın seyretmesi olduğu- nu vurguladı. "Faiz indiği anda Türkiye'nin her şe- yi değjşecek" dıyen Kızılyallı. ABD'yi örnek göstererek "ABD bütçesi de açık veriyor. Bu açık kredilerle fînanse edilir- ken enflasyon 0 düzeyinde. Siz de bütçe açığını borçlanma ile karşılıvorsanız, banka sisteminden ya da piyasadan ya- rarlanarak, enflasyonun oluşması için hiç bir neden yok. Ancak Türkiye MB yerine ticari banka sisteminden borç al- maya başladığı yıllarda 80'ler, 90'lar enf- lasyon da yükselmiş, bütçe de daha ber- bat hale gelmiş" dedı. Enflasyonda üçlü Iobi taya çıknğı halde kullanılmamış." Kamu açıklannın bankalar kanalı ile finan- se edildiğini de ifade eden Kızılyallı, emisyo- nun da bankalan ihya etmek amacıyla arttınl- dığını dile getirdi. Bu olayı bir "kısır döngü" olarak nitelendiren Kızılyallı, MB'nin amacı- nın kamu açığını finanse etmek değil, fiyat is- tikrannı sağlamak oldugunu anımsattı. "Fîyat istikran sağlandığmda da faizler de iner" diyen Prof. Kızılyallı, bunun nasıl yapılması gerek- tiğinı de şöyle anlattı: "Öncelikle emisvon hacmini kısacakü. O dö- nemdeki ortamda açık piyasa işlemleri Uepiya- saya likidite vermeyecek, döviz alışını ise fiyat istikrannı sağlavacak ölçüde tutacaktı. Zaten yi- ne av nı dönemde dö\iz rezervleri de gayet yük- sek düze>de idi. 19% sonunda 16 milyar dolar döviz rezervi var. Döviz rezervini iki yılda 3.5 mil- yar dolar arttırnuş. Bunu artürmasaydı ya da daha az artursaydi, o zaman emisyon artışı di- yelim ki yüzde 7 oldu, para ara artışı da ona pa- ralel olacak, bu şekilde enflasyon ortadan kal- kacakü." Öte yandan IMF'nin 1997 ve 1998'de de "Merkez Bankası-enflasyon lobisi- bankacılık sistemi"nin enflasyonda bir üçlü grup oluşturduğunu dile getiren Kızılyallı, MB'nin zayıf oldugunu vur- gulayarak, Türkiye'de siyasilerden bas- kı geldiği müddetçe MB'nin özerkliği- nin sağlanmasınm mümkün olmadığı- nı kaydetti. Türkiye'deki enflasyon lo- bisinden de söz eden Kızılyallı, banka- lann uzun bir süre aldığı yüzde 50'nin üzerin- deki reel faizi de "tefeci fairi" olarak nitelen- dirdi. Türkiye'de enflasyonun düşmesini isteme- yen pek çok kişi oldugunu kaydeden Prof. Dr. Hüsnü Kızılyallı, 1997 ve 1998'de sıfır enflas- yona geçmek için zemin oluştuğu halde bunun kullanılmadığını anlattı. Kızılyallı, Merkez Bankası'nın emisyon hacminin daraltması du- rumunda halkın değil bankalann sıkışacağına işaret ettı. AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi, siyasi engellere takılan kredi konusunda umutlu konuştu 'AByardımı 2000ydından sonra akacak' • İKV Başkanı Meral Gezgin Eriş, Türkiye'nin adaylık statüsünün zirvede tescil edileceğinin aşağı yukarı kesinlik kazanmış durumda oldugunu bildirdi. SÎAD Başkanlar Kurulu da, tam üyelik mücadelesini ısrarla sürdürmesi gerektiğini kaydetti. İcra Direktörleri Toplantısı'nda 6 milyar dolara çıkabileceği belirtiliyor IMF kredisinde artı Ekonomi Servisi - AB Ko- misyonu Türkiye Temsilciliği Ekonomi Müşaviri OscarBe- nedikl Avrupa Birliği'nin si- yasi nedenlerle engellenen ma- li yardımlannın. 2006 yılına kadar her yıl belli miktarda Türkiye'ye akacağını söyledi. Benedikt, 'EL-Turkey Business Partnership*-.\B-Türkiye IşOrtaklığı' programı kapsamında istanbul'da dü- zenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, mali yardımlann 2000 yılından itibaren verilmeye başlanmasını beklediklerinı bildirdi. Helsinki Zirvesi'ne 2 hafta kala. Türkiye-AB ilişkilenni tek birolay olarak değil, tarihsel sü- reç içinde değerlendirmek gerektiğini belirten Be- nedikt, Türkiye ile AB arasında yoğun bir tica- ri ilişki bulunduğunu. GB'nın de büyük oranda ekonomik entegrasyonu sağladığinı anlattı. Os- ANKARA(AA)- Türkiye'nin lMF"den 500 milyon dolarlık deprem yardımı dahil alacağı 4 milyar dolarlık kredi miktannın, 22 Aralık'ta yapılacak İcra Direktörleri Kurulu toplantısında, Türkiye'nin kotasmın 4.5 katı olan 6 milyar dolara % çıkartılabileceği belirtiliyor. ' Türkiye. 22 Aralık taki İcra Direktörleri Kurulu toplantısına umut bağladı. IMF kredisinin arttınlması için toplantıya kadar, ABD başta olmak üzere, Japonya, tngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler ile kurulacak diyaloglarla, bu ülkelerin IMF'deki icra direktörleri harekete geçirilecek. ABD'nin bu konuda. hazine bakan yardımcısı düzeyinde, IMF'deki icra direktörünü harekete geçireceği de ifade ediliyor. Yetkililer, Türkiye'ye kotasının yüzde 100'ü oranında bir kredi sağlayan IMF Türkiye Masası Şefi Carfo Cottarelli başkanhğındaki teknik heyetin, kredi konusunda IMF kurallanna göre hareket edeceğinden, çok fazla inisiyatifi bulunmadığını, 22 Aralık'taki icra Direktörleri Toplantısı'na kadar Türkiye'ye verilecek kredi miktannın kesinlik taştmadığını vurguluyorlar. car Benedikt, Gümrük Birliği sürecinın 31 Ara- lık 2000 tarihinde tamamlanarak ticaret önünde- ki tüm engellenn kalkacağını vurguladı. AB mü- şaviri Benedikt, ekonomide ve bölgesel kalkın- mada görülen bazı dengesizliklere karşın yeni hü- kümetin bunlann üzerine gitme kararlıhğının çok olumlu oldugunu kaydetti. Iktisadi Kalkın- ma Vakfı (IKV) Başkanı Meral Gezgin Eriş de. Helsinki Zirvesi'nde Türkiye'nin Avrupa pers- pektifinin artık tartışmaya mahal vermeyecek biçimde vurgulanmasını beklediklenni söyledi. Eriş. toplantının ardından Helsinki Zirvesi'ne ilişkin sorulan yanıtlarken. AB'nin çeşitli or- ganlannda görevli kişiler ve siyasilerle yaptık- lan görüşmelere göre, Türkiye'nın adaylık sta- tüsünün zirvede tescil edileceğinin aşağı yuka- rı kesinlik kazanmış durumda olduğunu bildir- di. Meral Gezgin Enş, "Üstelik bu adaylık sta- tüsünün Türkiye dışındaki adaylarla aynı koşul- larve aynı ilkelere dayanan bir adav lık statüsü ob- cağı da kesinlik kazannuşur. Yani herhangi bir ayruncıuk sözkonusu ounayacaknr 1 " dedi. SIAD: Israriı olmalıyız Bu arada 'Ekonomide Reform İçin Alternatif Senaryo Modelleri' üzerinde çalışmalannı ta- mamlayan SİAD Başkanlar Kurulu, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik konusunda mü- cadelesini ısrarla sürdürmesi ge- rektiğini vurguladı. Türkiye'nin gelişmiş ülkeler arasında yer ala- bilmesi için, kamu açıklannı hız- la küçülten. sanayiyı yeniden ya- pılandırarak kamu ve özel sektö- re yeni ve çağda^ roller biçen, dış ilişkilerimiz4küresel ekonominin^ aktif oyuncusu olacak biçimde ye- niden düzenleyen bir politika iz- lemesinin zorunlu olduğu vurgu- landı. Mersin Sanayici ve lşadamlan Derneği'nin (MESÎAD) ev sahip- liğinde yapılan 3. SİAD zirvesin- de ülke geneline yayılmış 46 St- AD'dan gelen görüşler tartışılarak ülkenin ekonomisı masaya yatınl- dı. MESİAD Yüksek Istişare Kon- seyi Başkanı Hüseyin Uğur'un sun- duğu Başkanlar Kurulu Bildiri- sı'nde AB adaylığı eşiğindeki Türkiye'nin önün- deki fırsatlardan azami ölçüde yararlanarak ge- lişmiş ülkeler arasında yerini alması gerektiği kay- dedildi. Bildiride. etkin birküresel oyuncuolma- yı engelleyen bölgesel farklılıklann giderilmesi için bölgelenn ekonomik ve sosyal ihtiyaçlan- nı ve potansiyellerini ortaya çıkaracak 'Bölgesel Stratejik Araşnrma veTeknoloji GeBştirme Mer- kezleri'nin kurulması istendı. Türkiye'nin, AB'ye tam üyelik mücadelesini ısrarla sürdürmesi ge- rektiği kaydedilen bildiride. "Kamuoyuoluştur- ma. bügilendirici Iobi faali> ctieri ve ilgili konular- da hazırianacak raporiarla konular sürekli gün- demde tutulacaktır'" denildi. İşçiler her platformda özeUeştirme>e karşı olduklannı vurgtduyoriar POAŞda kiireselleşme ktskacınaa Hükümet, Petrol Ofısi J ne yabancı şirketlerin de talip olmasını istiyor HAZALATEŞÇAKIR Uluslararası şirketler gelecek yüzyılın en önemli silahı olan dünyadaki petrol kaynaklanndan pay kapmak için kıyasıya bir sa- vaş verirken, hükümet yetkilile- ri devletin enerji kurumlannı ya- bancı sermayeye satmanın fay- dalı olacağını öne sürüyorlar. Özelleştirmeden Sorumlu Dev- let Bakanı Yüksel Valova. POAŞ. Petkim, Tüpraş'ın özelleştirme projelerinde yabancı sermayeye ihtiyaç bulunduğunu öne sürdü. Petrol-lş Sendikası Başkanı Mus- tafa Oztaşkm ise petrol sektörü- nün "kritik" boyutunun göz ardı edildiğini vurgulayarak u Talep fazlası varatarak. nükleer santralı dayatmaya çalışır- ken bir yandan da devletin petrol ku- nıluşlannısatılığa çıkanyorlar. ABD ve Avrupa Türki- ye'deki enerji ya- tınmlarına, ucuz enerji ihtiyacını .. karşılamak için bu * kadar çok ilgi gös- "teriyor" diye ko- nuştu. Geçen yıl 1 mil- yar 160 miryon do- larlık teklifleTür- kiye'nin en yük- sek özelleştirme tutan olarak tarihe geçen Petrol Ofisi ihalesine yabancı şirketle- rin de ilgi gösterdiği bıldirildi. Geçen yıl ihalesi yılan hikâyesi- ne dönen POAŞ. bu yıl yeniden satışa çıkanlerken, Devlet Baka- nı Devlet Bakanı Yalova, talip şir- ketlerin kimlikleriyle ilgilenme- diklerini ve güvenlik binmlerin- den rapor istemek gibi bir yönte- me başvurmayacaklannı söyle- di. 'İhale şeffaf olacak' Yalova, "İhale tabiiki şcffaf, açık olacak. Güvenlik birim lerin- den rapor istemek gibi bir usule gerek kalmayacak. Kaülımcılar de\ letin ne istediklerine bakacak- lar. Bizim usulümüzde bunlara vTeçen yıl 1 milyar 160 milyon dolarlık teklif verilen POAŞ ihalesine yabancı şirketlerin de talip olduklan bildirildi. Petrol-İş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın, enerjide olduğu gibi petrol sektöründe de devlet denetiminin yok edilmeye çalışıldığını söyledi. zaten gerek kalmayacak. İnsanlar devlet benden ne istiyor diye ba- kacakbr" diye konuştu. Öİ B Baş- kanı Ugur Bayar. şirkete yoğun talep olduğunu, yabancı şirket- lerin katıiımını da beklediklerinı ifade etti. Devlet denetimi yok ediliyor Petrol-lş Sendikası Başkanı Öztaşkın, POAŞ'ı yerli fırmala- nn almasmın çok zor olduğunu be- lirterek "Ya yabancılara satıla- cak ya da konsorsiyuma satıla- cak. Bugün enerji sektörünün ta- maınını yabancı şirketlere dev- retmek istiyorlar" dedi. Türki- ye de enerji sektörüne ilişkin ka- muoyuna sunulan venlerin doğ- ^ ^ _ _ _ _ _ _ ru olmadığını belir- ten Öztaşkın, bu kadar yatınmı ge- rektirecek açığın bulunmadığını söyledi. Öztaşkın, "Talep fazlası ya- ratılmaya çalışılı- yor. Avrupa nükle- er enerjivi agır ma- liyeti ve çevre kir- liliği nedeniyle terk ediyor. Kendi ülke- lerinde kurmak is- temi\orlar. Yaban- cı şirketler alacağı, devlet denetimi kail- kacağı için kolay- ca bizden ucuz enerji alacaklar" değerlendirmesini yaptı. Petrol Ofısi'nin pazarlama. dagıtım şir- keti olduğunu kaydeden Öztaşkın, " PO\Ş kendi ayaklan üzerinde du- ran bir kuruluş. İ'retim vapmıyor. Sadece madeni yağ üretivor. Bu- gün piyasada yabancı fırmalann markalan vurularak satılan ma- deni yağlan yine Petrol Ofisi üre- tiyor" açıklamasını yaptı. POAŞ'ın talipleri arasında Koç, Doğan grubunun adının geçtiği- ni kaydeden Petrol-lş Sendikası Başkanı Öztaşkın. "Somutbirve- rimiz yok. 1haleyi kim alırsa alsın devlet bankalanndan kredi alarak bu işi yapmaya çalışacaklar. Bu 1 milyar dolann altına düşmeye- cek. Bunu hangi yerli firma vere- bilir" dedi. İhalenin hazırlıkları yapılıyor tsdemir arazisi sanayiciye HACERGEMİCİ Özelleştirmeden Sorum- lu Dev let Bakanı Yüksel Ya- lova. "prestij saüş" olarak gösterilen lsdemir'in ihale- yeçıkanlması için hazırlık- lann yapıldığmı ve tesisle- rin bulunduğu dev arazinin bir kısmının sanayiciye ve- rileceğini ifade edeıken Özel- leştirme Idaresi Başkanı liğur Bayar da tsdemir'in sa- tışı için hükümetten "işaret beklediklerini" söyledi. Hükümetin özelleştirme programına aldığı isdemır için son görüşmeler yapılı- yor. Geçen hafta Isdemir'e giderek kurumun yönetim kurulu ve bölge millervekil- leri ilebirtoplantı yapan Ya- lova, tesislerin bugün itiba- nyla zararının 31 trilyon 980 milyar olduğunu söyledi. Yıl sonunda bu rakamın 50 trilyonu bulacağını ileri sü- ren Yalova, "Yönetim kuru- lu başkanına, gelecek yıl ne olur, diye sordum. Düşün- mek bile istemiyorum, dedi. Ama ben devletim vedüşün- mek zorundayım. Bu raka- mın 2000 yüında 100 trilyo- nu buunası bekleniyor. Bakı- yorsun bu tesislerin 17 mil- yon metrekare arazisi var. 6 mihon metrekare ormana arazi üretebiliyoruz. Karayol- lan'na. jandarmaya yer ve- rebiliyonız. 2 milyon metre- kare de sanayi arsası olarak üretilebiliyor" dedi. Öte yandan lsdemir'in iha- leye çıkması için hazırlıkla- nnı amamlayan ÖlB'nin ise hükümetin işaretini bekle- diğı öğrenildi. ÖİB Başka- nı Uğur Bayar da lsdemir'in ^atışında parasal boyutun ikincı planda kaldığını vur- gulayarak yatınm yapacak olan müteşebbis grubuna te- sisleri satmaya hazır olduk- lannı kaydetti. Kurumda çalışanlann ren- cide edilmeden bir satış plan- ladıklanna dikkat çeken ÖİB Başkanı Uğur Bayar, "Nasd bir vabnm teklifi gelecek bil- mivomm. KardemirşarÜa- n çokfarklı bir modekfi. Dev- let Kardemir'in 600 milyon dolara yakın borcunu üst- lendi. İsdemir bulunduğu konjonktür itibanyla farkh bir konumda. Çalışanın da kaülımı olmadan bunu ger- çekleştirmek mümkün de- ğil. Kilometre taşı projedir. Ama biraz daha sabırtı ol- mamızgerek" diye konuştu. l.C. BAŞBAKANUK ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANUĞl'NDAN DUYURU T.C Başbakanlık Öıelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca (İdare), yanda isimleri befirtifen ' Türkiye Zirai Donatım A.Ş.'nin 3 İşletmesi 4046 sayılı Kanun'un hükümleri çerçevesinde "Satış Yöntemi" ile özel/eftıri/ecekt/r. TÜRKİYE ZİRAİ DONATIM A.Ş. İşletme Adı 1 - Şanlıurfa Tanm Alet ve Makinaları İşletmesi 2- Erzurum Tanm Alet ve Makınabn İşletmesi 3- Manisa Wp Kükurt İşletmesi Geçici Teminat (TL) ; 50.000.000000.- ' 50.000.000.000.- i 20.000.000.000.- -, 1. İhaleler, kapalı zarf içerisinde teklif alcnak ve görüşmeler yapmak suretiyle pazarlık usulü ile gerçekleştırilecektir. İhale Komisyonunca gerekli görüldüğü takdirde ihale, pazarlık görusmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımı ile açık artırma sureti/le sonuçlandınlabilir. 2. Satışa konu işletmelerden birıne teklif verilebilecegi gibi birden fazta işletme için teklif verilmesı durumunda tektifler ayrı a/n venlecektir. 3. Teklifler ABD Doları cinsinden peşin veya vadeli olarak verılebilecekür. Vadeli teklifler en çok 3 yıl vadeli verilebılır. Bu durumda; toplam saıış bedelinin asgari % 2S'ı sözleşme tarihinde peşin, kalan % 7S'ı 3 yılda eşıt taksıtlerle ve her yıl için kalan bakiye borç üzerinden ödeme tarihı itıbanyle hesaplanacak faizleri ile birlikte ABD Doları cinsinden ödenecektir. 4. Söz konusu işletmeler hakkında hazırlanan ihale şartlan bdgelen ve tanıtım dokümanları İdare'nin yanda belirtilen adresinden, T.C. Ziraat Bankası Merkez Şubesi/ANKARA nezdinde bulunan 3085 no.lu hesaba her bıri için 20.000.000.- (Yirmimilyon) TL yaortbrak "İhale şartlan belgesi ve tanıtım dokümanı karşılığı olarak" ifadesini içerir şekilde alınacak makbuz karşılığında temin edilebilir. ihaleye kaalabilmek için ihale şartlan belgesi ve tanıtım dokümanı alınması zorunludur. 5. Teklifler, ihale şartlan belgesi ve tanıtım dokümanında belirtilen hususlar dikkate alınarak haıırlanıp engeç 24/12/1999 Cuma günü saat 18.00'e kadar idare'nin yanda belirtilen adresıne teslım edilecektır. Son teklif verme tarih ve saatinden sonra idare'ye intikal edecek teklifler degerlendirmeye alınmayacakor. 6. idare 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu hükümlerine tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta, diledigine yapmakta, teklif verme süresini uzatmakta serbesttir. ^ / '!..*"' T.C. BAŞBAKANLIK "% ÖZELLEŞTİRME I D A R E S I B A Ş K A N L I Ğ I HOseyın Rahmı GOrpınar Sokak N o 2 Çankaya 0 6 ( 8 0 ANKARA Tel. ( 0 - 3 1 2 ) 441 İS 0 0 Fıks (0-312) 441 15 88 . www.oib.gov.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear