Catalog

2ZEKİM 1999 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 CUNCEL CUNEYT ARCAYUREK USaştarafi 1. Sayfada Jy/lammer Aksoy.. Laik cumhuriyeti ve Afctürkdevrimlerini yaşamları boyu ya- zi}a, sözle, eylemleriyle savunan in- saılar.. 3u insanları, laik cumhuriyete ve Ata- tüx devrimlerine gönül veren örgütle- riröldürdüğü varsayılabilir mi? Elbette hayır! 3eriye kalan olasılık, hatta olasılık bi- le Jeğil, kanı açık seçik ortada. Günü- brrik izlediğimiz, dönem dönem tırma- nışgösteren antilaik hareketler... Din ol- gusunu siyasallaştıran gericiler... Devletin nedense bir türlü saptaya- madığı içerde ya da dışarda yuvalanmış gizi cinayet örgütleri... Ama hangisi veya hangileri? Uğur Mumcu cinayetinden beri belirsiz. Ala- cakaranlıkta cinayetleri planlıyor. Bu cınayetlerin Kışlalı ile sona erece- ği sanılmamalı. Devlet, Uğur Mumcu'yu öldürenleri, cinayeti işleyen örgütü bir türlü sapta- yamadı. Bir örgüt veya kişi Mumcu ci- nayetini üstlenmedi. Dikkati çekici nokta; Mumcu cinaye- tini bir örgütün üstlendiğini açıklama- ması. Kışlalı cinayetini üstlenenler kendile- rini açığa vuracaklar mı acaba? Mumcu ve Kışlalı cinayetlerinin dü- zenleniş biçımlerindeki benzerlikler yadsınamaz. Her iki hedef incelendikten sonra ara- balarına bomba yerleştirildi. llk bakışta bu nokta dikkati çekiyor. Antilaik gürültülerin giderek arttığı, "Tannyı Kim Kullanır?" başlıklı yazısının yayımlanmasından birkaç gün sonra öl- dürüldü Ahmet Taner Kışlalı. Yıllardır laiklıği, Atatürk devrimlerini savunan Kışlalı, bu yazısında tarikatla- nn almış başını giden tutumlannı, asıl Tann'yı bu kesimlerin sömürdüğünü an- latıyordu. O gün, Nurcu tarikatının önde giden- lerinden Mehmet Kuüular, devletin üst düzeyindeki yakınlığa güvenerek ağzın- daki sakızı çiğneye çiğneye mahkeme huzuruna çıkıyordu. "Sakız Çiğneyen Tarikatçı" tutuke- vinde bir gece özel bir hücrede konuk edildikten sonra salıverildi. Merve olayı, FP'nin ve köktendinci yayın organlarının son aylardaki söy- lemleri... haber manşetleri... Laik cum- huriyeti savunan her kuruma ve bireye saldırılar... Toplumun dehşete düşeceği olayla- ra gebe olduğunun belki de ilk işaretle- riydi. Gidişten kaygılıydık. Ama böyle bir darbe beklemiyorduk. Bu cinayetin doğrudan hedefı; laik cumhuriyet, Atatürkçü düşünce ve dev- rimleri... Kısacası çağdaşlık! HEDEF CIMHURIYETANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Laik cunhunyetin ödünsüz savunucusu. Atatürk- çüliğün öğretmeni, ADD Genel Başkan Yar- dırrcısı. bilım adamı. gazetemiz yazan. eski Kiitür Bakanı, AÜ lletişim Fakültesi öğre- tim üyelennden Prof. Aİıınet Taner Kışlak. dür sabah evınin önünde uğradığı bombalı suüast sonucu yaşamını yitirdi. Kışlalı'nın otOTiobilinin ön camına misina ile tutturul- du|u veya harekete duyarlı olduğu sanılan bonbanm, el yapımı parça tesırlı boru tıpi ol- dugu ifade edıldı. Jandarma. MİT ve emni- yetie birlikte eşgüdüm içinde soruşturma yü- rüten Ankara DGM Bassavcısı Cevdet Vol- kan. "bir kmkım bekledikkrini*' söyledı. Kışlalı; TBMM. AÜ tletişim Fakültesi ve Büyük Tıyatro'da düzenlecek törenlerin ar- dından yann son yolculuğuna uğurlanacak. Kışlalı'nın sevenleri, yann saat 14.00'te ga- zetemızın Ankara bürosu önünde buluşacak. Bazı basın kuruluşlannı telefonla arayan kışı ya da kişilerin. suikastı IBDA-C adına üstlendiğı ve "Sırada Yekta Güngör Özden var" dediği bildirildi. Gazetemiz Genel Ya- yın Koordinatörü HflanetÇetinkaya'yı tele- fonla arayan bir kadm da, ismıni verdıği İB- DA-C'linın suikastı gerçekleştirdığinı ihbar ettı. Söz konusu kişınin bilinen ve aranan bi- ri olduğunu belirten Çetınkaya, bu ısmi gü- venlik göre\ lılerine bildırdi. Tüm gazete yö- neticılennin tehdıt aldığını belirten Çetınka- ya. saldınyı ÎBDA-C örgütünün üstlendiği- ne ilişkin ihbarlann "yanıltmaca" olabilece- ğini. ancak bu suikastı köktendinci terör ör- gütlerinden birinin işlemiş olabıleceği ihti- malınin yüksek olduğunu dile getirdi. Gazetemiz yazan Ahmet Taner Kışlalı. dün sabah 09.28'de bugün yayımlanacak olan yazısını gazetemize faksladıktan sonra. ıle- tişim fakültesinde 1. sınıflara vereceği "Si- yaset BOünine Giriş" dersine gitmek üzere Çayyolu Engürü Sitesi 84. Sokak 3 numara- GK 377," plakalı Volkswagen Passat marka otomobiline yöneldi. Otomobilınin ön camı- nm önünde silecekle kaporta arasına sıkıştı- nlmış olan gazete kâğıdına sanlı paketi gör- dü. Sağ eliyle otomobılinin kapısını açarken sol eliyle paketi aldığı sırada patlama gerçek- leşti. II Jandarma Komutanlığı'nca olayın gör- gü tanığı olarak bilgisine baş\Tirulan Emir- han, olayın saat 09.40 sıralannda meydana geldiğini belirterek "Ön cam üzerinde duran poşeti eline aldığı sırada büyük bir paüama meydana gekfi" dedi. Patlama sonucu sol kolu dirsekten kopan Kışlalı, eşı Nilüfer Kışlalı ile komşulan tara- fından çağnlan bir ambulansla Bayındır Tıp Merkezi'ne götürüldü. Saat 10.04'te Bayın- dır Tıp Merkezı Acil Servi- si'ne getirilen Kışlalı, can- kurtaranda yapılan ilk müda- haleye karşın yaşama döndü- rülemedı. Acil servis doktor- lanndan Muammer YükseL Kışlalı'nın olay yerinden hastaneye 6 dakikada ulaştı- nldığım ve yolda da gereken ilk müdahalenin yapıldığını belırtti. Acil servise getirildi- ğinde yaşamsal fonksiyonla- nnın durduğu bıldırilen Kış- lalı'nın, yapılan müdahalele- re karşın getirildikten 20 da- kika sonra, saat 10.25'te öl- düğü açıklandı. Bayındır Tıp Merkezi Tıbbi Servisler Di- rektörü Doç. Dr. Nuri Ozgir- gin şu bilgileri verdi: "Geldiği sırada kalp solu- mun fonksiyonlan durmuş, gözleri dilate olmuş. sol kol dirsek sevnesinden kopmuş: yüzde, göğüste, sol omuzda şarapnel yaralan ve parçala- n mevcut idi. Gözlerinin di- late olması. be> nin fbnkshon- lannın kaybolmuş olmasının göstergesidir. Yolda ilk mü- dahaleleryapılmış, ama buna rağmen hastanemize getiril- diği zaman söylediğim du- nundaydL 20 dakika bo> un- ca kalp ve solunum masajı uyguladık, damar yoUannı açük, ilaç desteğinde bulun- duk. Buna rağmen hayarJ fonksiyonlannın kazandinl- ması mümkün olmamıştır" Kışlalı'nın eşi Nilüfer Kış- lalı ile ağabeyi Mehmet Ali Kışlalı, ilk andan itibaren hastanede hazır bulunurken yurtdışında bulunan büyük kızı Dolunay Uluç ve Eskişe- hir Anadolu Ünıversitesi'nde öğretim üyesi olan diğer kı- zı Altmay Kışlah da ölüm ha- beri üzerine Ankara'ya gel- diler. Brüksel'den eşiyle bir- likte gelen Dolunay Uluç, saldınmn babasına değil, Kemalizme yönelik olduğu- nu söyledi. Site sakinlennın jandar- maya haber vermesinin ar- dından bölgeye gelen güven- lik güçleri, hemen "güvenük çemberi" oluşturdular ve ba- sın mepsuplan dahil kimseyi olay yerine sok- madılar. Ayaklanna ve ellerine galoş giydik- leri görülen II Jandarma Alay Komutanlığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü ekıpleri. büyûk bir titizlilde çalışarak çevredeki tüm delille- ri tek tek numaralandırdılar, fotoğraflannı çektiler. Uzmanlar daha sonra tüm kanıtlan ayn ayn 12 torbaya koyarak Jandarma Ge- nel Komutanlığı Krimmal Laboratuvan'na götürdüler. Kışlalı'nın arabası da jandarma- ya ait bir çekıci ile incelenmek üzere götü- rüldü. Jandarma yetkililen. bombanın patlaması sonucu Kışlalf nın otomobilınin alev alma- sının ardından söndürmek için çevrede bu- lunan beton kamyonlanndan su sıkıldığına dikkat çekerek bu işlem sırasında kanıtlann bazılannın kaybolduğunu söylediler. Bomba imha uzmanlan yaptıklan ilk in- celeme sonunda, bombanın basit düzenekli, basit sıstemlı ve içinde metal bilye 5'lık çi- bombanm, Mumcu suikastında kullanılan bombadan daha etkili ve patlama anında ara- cı 5 katlı binanın çatısınaftrlatabilecekgüç- te olduğu belirlenmişti. Incelemeler sırasın- da, bombanın saat 09.00'a ayarlandığı orta- ya çıkmıştı. Kışlalı'nın naaşı, saat 12./ 50'de Bayındır Tıp Merkezi'nden polis gözetıminde alına- rak Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Otopsi sırasında elde edilen ilk bulgulara göre, Kış- lalı'nın vücudunda 7-8 milimetre çapında bir "büye" bulundu. Bilyenin kalp ve ciğereisa- bet ettjğı kaydedildi. Kışlalı'nın Adli Tıp incelemesi, Adli Tıp Uzmanı Dr. Tülay İşbaşar. Dr. NuriAydın ve Dr. BirolDemirel tarafından yapıldı. Işbaşar daha önce Uğur Mumcu'nun otopsısine de katıtmış ve "aksaçh" olarak nitelemişti. Otopsiye gazetemiz adına katılmak isteyen Cumhuriyet Kadınlan Demeğı Genel Başka- nı, avukat Şenal Sanhan ile ADD'nin avuka- BAŞKENT DOKTORLAR SİTESİ Ahmet Taner Kışlalı'nın evi Bekçi Kulübesiin BANGABANDHU ŞEYH MUCİBUR BULVAFtl vilerin yer aldığı. parça tesirli olduğunu be- lirlediler. Bombanın yapımmda ise potasyum nitrat maddesinin kullanıldığı saptandı. So- ruşturmayı yürüten yetkililerden alınan bil- giye göre, harekete duyarlı olduğu sanılan ,bjQmbanın,özelliği 4Ç>Jç:_ "Kola şişesi büyüklüğünde borutipibom- ba, çelik bihelerk güçlendirilmiş. tahrip gü- cü yüksek. Hareket gerçekleştiği anda bom- banın devri tamamlanı\or. Bubi tuzağı şek- Unde düzenlenmiş olma olasüığı > üksek. Fün- ye misina>la sileceğe bağlanmış. Kışlalı pake- ti alırken fümt bombayı ateşledi \e patlama gerçekleşti. Geçen yıllarda ÂDD Genel Mer- kezi'nedüzenknen saldındakullanılan bom- bayla benzerlik taştyor" Soruşturmayı yürüten güvenlik birimleri, 5 Mayıs 1999'dâ tstanbul Üniversitesi Diş Hekimhgi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Altan Güihan Ozerkan'ın otomobilınin altına yer- leştirilen bombayla Kışlalı suikastında kul- lanılan bomba arasındakı benzerlikleri de in- celiyor. Etkisiz hale getirilen zaman ayarlı tı Mehmet Uğurhı. yasal olmadığı gerekçe- siyle alınmadı. Suikastın ardından Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ve tçişleri Bakanı Sadeöin Tan- tan, olay yerine gelerek incelemelerde bulun- dular. Gazetemizi de. ziyaret eden Türk, sal- - dınyı "Atatürkçühık ve demokrasiye çirkin birsaldın'* olarak niteledi. Türk, Kışlalı'nın son yıllarda Atatürkçülük üzennde yazılan- nı yoğunlaştırdığmı, ödünsüz bir Atatürkçü olduğunu vurgulayarak "Bu. onun karşısın- da olanlar tarafindan yapılnuş bir suikast ol- duğu kanısını vermektedir" dedi. Türk, Uğur Mumcu suikastı anımsaülarak yöneltilen "Saldırganlar kısa sürede yakala- nabilecek mi" sorusuna da "Olayın gerçek- leşme koşuüan göz önünde bulunduruldu- ğunda faillerin çok kısa sürede ortayaçıkanl- ması büyük bir başan olur" dedi. Içışleri Ba- kanı Tantan ise DGM Başsavcılığı ve güven- lik güçlerinin olay yenndeki bulgular üzerin- de çalıştıklannı, soruşturmanın gizli yûrü- tüldüğü için bu aşamada açıklama yapmaya- cağını bildirdı. Kışlalı'nın dostu olduğunu belirten Hüse- yin Uğurlu isımli yurttaş, Tantan'a "Bu ah- laksızlar tanmmıyor mu? Sizkr tecriibeli in- sanlarsuuz. elinizde bunlann Bstesi yok mu?" diye bağırdı. Tantan ise güvenlik güçlennin yıUardan beri bu mücadelenin içinde olduğu- nu savunarak "Umut ediyorum ki. arkadaş- lanmmn çalışması netkesinde failleri sürat- le ortaya çıkarüır ve adalete teslim edilir" de- di. Tantan'a olav la ilgilı bilgi \eren ll Jandar- ma Alay Komutanı Alba> Kemal Bayalan. saldınnın tBDA-C tarafından gerçekleştiril- diğine dair söylentilerin bulunduğunu kay- detti. Olayın ardından görgü tanığı olduğu belir- tilen komşu diğer sıtelerdeki 4 kapıcı, kara- kola götürülerek ıfadelerine başvuruldu. Görgü tanıklan gece boyunca karakolda tu- tuldu. Görgü tanıklannın ıfadelerine göre olayın faıllenne ait ıki robot resım çızildi. Cenaze yann kaldırüacak Kışlalı'nın cenazesi. yann düzenlenecek törenlerle toprağa verilecek. Tören programı şöyle: • Saat 09.30: TBMM önünde ilk tören ya- pılacak. • Saat 11.00: Ankara Üniversitesi lletişim Fakültesi önünde öğrencileri ve meslektaşla- n bir araya lecek. •Saat 12 Büyük Tiy; (opera binası; önünde tören. •Saat 14.00: Cumhuriyet Gazetesi An- kara Bürosu önünde tören gerçekleşti- jileceL,Siyasi parti ile sivil toplum örgüt- leri temsil- cileri, Kış- lalı'nın seven- len ve okurlan buluşacak. • Kışlalı, Kocatepe Camisi'nde kılınacak ikin- di namazımn ardından Kar- GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bu cinayetlerin hiç biri aydınlatıla- madı. Uğur Murhcu'nun ardından yürü- yen yüz binler, bu cinayetleri tezgâh- layanlara şunu gösterdiler: - Biz ktnlmayacak kadar çoğuz! "KaJpaksız Kuvvayı Milliyed" Uğur Mumcu'nun katlinin ardından Türki- ye'de siyaset yapma biçimi de değiş- ti. Herkes şunu gördü: - Türkiye'de Atatürk'e, Kuvvayı Milliye ruhuna rağmen politika yapı- lamaz. O güne dek 10 Kasımlarda bir ba- hane uydurup Anıtkabir'e gitmeyen siyasiler bile politikalannı değiştirdi- ler, "Atatürk yaşasaydı bizden olur- du" demeye giriştiler. Aradan artı yıl geçti... Dün sabah acı bir haberie sarsıldık. Atatürkçü- lüğü, laikliği bir düşünce yapısından öte, yaşam biçimi haline getiren, bu değerlerin simgesi Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu cinayetine ben- zer bir yöntemle öldürüldü. Olayın iki boyutu var -.",', .-7 ., -Polisiye... . •''•'•:'•'•';: -Siyasal... • •,"." " '''•' Birinci boyutu kendi süreci içinde başladı. Dün sabah saatlerinden iti- baren jandarmadan polise, Içişleri Bakanlığı'ndan savcılığa dek tüm bi- rimler harekete geçti. Artık namus sözü istemiyoruz. Artık "en kısa sürede" diye başla- yan demeçler istemiyoruz. Artık, "derin soruşturmanın evreleri" açık- laması istemiyoruz... Bu cinayetin bir an önce aydınla- tılmasını istiyoruz. Mumcu, Aksoy, Üçok cinayetleri aydınlatılmadığı için Kışlalı öldürüldü! Olayın siyasal boyutu ise satt top- lumun bir kesimini ilgilendirmiyor. Türkiye'nin geleceğini bağlıyor. Bu düğümler çözülmezse Türkiye'nin yakın geleceğini görmesi olanaksız- dır... Kışlalı cinayeti yeni bir sürecin de başlangıcı olabilir. Tıpkı, 90'ların başındaki karanlık dönem gibi, Türkiye'yi korku deni- zinde boğmak isteyenlerbirdizi plan yapmış olabilir. Bu oyunlar Kışlalı ci- nayeti çözümlenmeden ortaya çıka- nlamaz... Uğur Mumcu'ya selam Dün sabah saatlerinden itibaren gazetemize gelen, telefon eden du- yaıiı insanlann sorduğu ortak soru şuydu: - Kim yapmış olabilir? Bu soruyu şöyle de sormak olası: - Bu cinayetten kimlerin ne çıkan olabilir? Çok gerilere grtmeyelim, salt ekim ayı içinde olup bitenler bile, Türki- ye'nin yönü belirsiz bir yola sokuldu- ğunu ortaya koyuyor. Bunun temel hedeni, siyasetin yönsüz olmasıdır. Siyasiler, sadece hukuksal süreci olan olaylara bile tamamen "siyasi çıkar" açısından bakınca Türkiye ro- tasız kalıyor. "Kışlalı cinayetini şu kesim işledi, başka biri olamaz" gibi bir önyargı- mız yok. Ancak Türkiye'de irticanın giderek kurumsallaştığı, ekonomi- den kitle öngütlerine, üniversiteler- den siyasi partilere kadar geniş bir cephe açtığı gün gibi ortada... Bu yelpazeye şunu da eklemek gereki- yor: Dini esaslara dayalı devlet kurmak isteyenler, yukarıda saydığımız mü- cadele yöntemlerinin yanına terörü de ekledıler. Bu yöndeki örgütleri za- man zaman açığa çıkarılıyor. Işte bu noktada siyasilere temel bir görev düşüyor. Artık, irticacılara ödün vermekten vazgeçin. Onlara verdiğiniz her ödün, alabilecekleri ödünün boyutunu büyütüyor. Cinayetin siyasal hedeflerinden bi- ri de şu: Atatürkçülere, laikliği bayrak edi- nenlere göz dağı vermek... Iştebundayanılıyorlar. Butürcina- yetler bize "göz" verir, "dağ" vermez. Kınlmayacak kadar çoğuz! Ama bunu salt ağlayarak, üzüle- rek, içimizde hissederek değil... Kış- lalı'yı uğurlama töreninde göster- meliyiz... Kışlalı'nın cenaze töreninde Uğur Mumcu'ya da selam vermeliyiz! Mezar- uğurianacak T um Arıston beyaz eşyalar peşin fiyatına 8 taksitie, A r i s t o n Y e t k i l i Satıcılarında. Ostetik hemen testim! ARISTONS i z i s t e y n Boksta heyecan kasırgası!!! :.>* Prince Naseem Hamed & Cesar Soto 23 Ekim Cumartesi 03.00te Naklen Mike Tyson - Orlin Norris 24 Ekim Pazar 05.00te Naklen Hemen arayın (0212) 225 55 55 www.cine5.com.tr sadece